Yüksek İdare Mahkemesi Numara 63/2014 Dava No 9/2014 Karar Tarihi 21.03.2014
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 63/2014 Dava No 9/2014 Karar Tarihi 21.03.2014
Numara: 63/2014
Dava No: 9/2014
Taraflar: T & T Havalimanı İşletmeciliği İnşaat Sanayi ve Ticaret Şti. Ltd. ile KKTC Gelir ve Vergi Dairesi ve diğeri arasında
Konu: Vergi borcu - KDV ve gecikme zammı ödeme emrinin hükümsüz ve etkisiz olduğuna dair hüküm talebi. Ara emri - Emrin icrasının dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması talebi - Ara emri vermenin şartları- Ödeme emirleri ve ödeme emirlerine karşı yaplan itirazlarda, yetkili mahkeme YİM olmadığından, talep edilen ara emrini vermesinin mümkün olmaması.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 21.03.2014

-D.9/2014 YİM: 63/2014


Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında

Mahkeme Heyeti: Talât D. Refiker, Ahmet Kalkan, Mehmet Türker.


Davacı: T & T Havalimanı İşletmeciliği İnşaat Sanayi ve
- Ticaret Şirketi Ltd., Çitköy Sokak, No 4, Yenişehir,
Lefkoşa.
ile

Davalı: 1. KKTC Gelir ve Vergi Dairesi vasıtası ile
KKTC Başsavcılığı, Lefkoşa.
2. KKTC Maliye Bakanlığı vasıtası ile KKTC
- Başsavcılığı, Lefkoşa.


A r a s ı n d a.


Davacı-Müstedi hazır değil, tarafından: Avukat Kıvanç M. Riza adına ve şahsen Avukat Gülsüm Yücel ve Avukat Serhan Çinar hazır


-----------------


K A R A R



Talât D. Refiker: Bu istidada, Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Mehmet Türker okuyacaktır.


Mehmet Türker: Davacı, dosyaladığı dava ile, aşağıdaki gibi taleplerde bulunmuştur:

"A- Davalılar ta-rafından davacıya 17/10/2012 tarih
ve KZ2335-2012 sayılı ihale uyarınca ödemiş
olduğu 100,000,000 Euro peşin devir bedeline
ilişkin 16,000,000 Euro KDV yükümlülüğü ve
2,400,000 Euro gecikme zammı olduğunu bildire-n
ve davacıya 12/2/2014 tarihinde tebliğ edilen
12/2/2014 tarihli KDV ve gecikme zammı Ödeme
emrinin hatalı ve/veya hükümsüz ve/veya etkisiz
olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına
dair bir hüküm ve-/veya karar; ve/veya;

B- Davacının davalının yukarıda 'A' paragrafında
belirtilen Ödeme emrine ilişkin 25/2/2014
tarihinde yapmış olduğu itirazın ret edildiğine
ilişkin davalılar tarafından davacıya 3/3/2014
- tarihinde tebliğ edilen 26/2/2014 tarih ve
GVD.0.00.167/14-342 sayılı yazılarına ilişkin
kararlarının hatalı ve/veya hükümsüz ve/veya
etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç
doğuramayacağına dair bir hüküm ve/veya- karar;

C- Başka uygun ve adil çare. "


Davacı, dava ile birlikte dosyaladığı istida ile ise;

"A- Davalılar tarafından davacıya 17/10/2012 tarih
ve KZ2335-2012 sayılı ihale uyarınca ödemiş
olduğu 100,000,000 Euro p-eşin devir bedeline
ilişkin 16,000,000 Euro KDV yükümlülüğü ve
2,400,000 Euro gecikme zammı olduğunu bildiren
ve davacıya 12/2/2014 tarihinde tebliğ edilen
12/2/2014 tarihli KDV ve gecikme zammı Ödeme
emrin-in icrasının işbu davanın sonuçlanmasına
değin durdurulması hususunda bir emir;

B- Davalılar tarafından davacı aleyhine başlatılan
haciz işlemlerinin ve Lefkoşa Kaza Mahkemesinde
1/2014 sayılı dava altında vermiş olduğ-u haciz
ve/veya garneshee emirlerinin icrasının
durdurulması hususunda bir emir.

C- Henüz kesinleşmemiş olan dava konusu Ödeme
emrine konu Katma Değer Vergisi ve gecikme
zamlarının, davalılar tarafından, dav-acının
davalıya vergi borcu varmış gibi addedilerek
'Vergi Borcu Yoktur' belgesi verilmesine engel
teşkil etmemesi hususunda bir emir."


verilmesini talep etmektedir.


Davacı-Müstedinin istidasındaki ara emri- talepleri, Muhasebecisi Behzat Mut tarafından yapılan yemin varakasındaki olgulara dayandırılmıştır. Davacı-Müstedi Avukatı, istidanın istinat ettiği gerçeklerin, yemin varakasında belirtildiği gibi olduğunu beyan edip, talep edilen tedbir kararının veri-lmesini talep etmiştir.

İdari davalarda ara emirleriyle ilgili mevzuat, 1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü'nün 11(1) maddesinde yer almaktadır. Sözü edilen 11(1) maddesi aynen şöyledir:

"11(1) Anayasanın 152. maddesi gereğince yapılan
- işlemlerde Mahkeme veya bir Yargıç, işlemin
herhangi bir safhasında, kendiliğinden veya
herhangi bir tarafın istemi üzerine, davanın
adilane bir şekilde kararlaştırılması icap
ettirirse, davayı esasında sonuçlandı-rmayan
geçici bir emir verebilir."


Yukarıda alıntısı yapılan maddede yer alan "adilâne" sözcüğüne verilecek anlam, YİM.265/80 (D.25/80), YİM.106/81
(D.25/81, YİM.122/81 (D.29/81), YİM.105/82 (D.26/82) sayılı kararlarda ve birçok idari davad-a karara bağlanmıştır.

Yüksek İdare Mahkemesinin, bu kararlarında vurgulandığı gibi, bir davanın "adilâne" bir şekilde kararlaştırılmasına yarayacak unsurlar arasında, İdare Hukuku ilkeleri ile uyumlu olacak şekilde talep edilen ara emrinin verilebil-mesi için, 3 esas unsurun yerine getirilmesi gerekir. Bu unsurlar şunlardır:

Karara bağlanması gereken konunun ciddi olması,
Davacının iddiasında haklı olduğuna dair belirtilerin bulunması, ve
Geçici ara emri verilmezse ileride telâfisi mümkün olmayacak -bir zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağı hususlarında, mahkemenin ilk bakışta tatmin edilmesi gerekir. Belirtilen unsurlardan herhangi birisi hakkında mahkemenin tatmin edilmemesi halinde, talep edilen ara emri verilmez.


Ar-a emirleri ve davadaki taleplerle ilgili mevzuata dayanılarak yapılan bir ara emri talebinin ele alınıp, ara emri verilmesini gerektirecek koşulların var olup olmadığının incelenebilmesi için, davanın yetkili mahkemede ikame edilmesi ve ara emrinin yetkili- mahkemeden talep edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, ara emri verilmesini gerektirecek kriterlerin var olup olmadığını incelemeden önce, Davacı-Müstedinin ödeme emrinin icrasının durması ile ilgili istidasındaki taleplerini, yetkili mahkemeden talep edip- etmediğini, öncelikle incelemeyi gerekli gördük.

Davacı, Talep Takririnin "A" paragrafı ile 12/2/2014 tarihli ödeme emrinin hükümsüz ve/veya etkisiz olduğuna, "B" paragrafı ile de aynı ödeme emrine yaptığı 25/2/2014 tarihli itirazın kabul edilmemes-inin hükümsüz ve etkisiz olduğuna dair hüküm ve/veya karar talep etmektedir.

Davacı-Müstedi, istidasının "A" paragrafında, 17/10/2012 tarih ve KZ2335-2012 sayılı ihale uyarınca ödemiş olduğu 100,000,000 Euro peşin devir bedeline ilişkin, 16,000,000 -Euro KDV yükümlülüğü ve 2,400,000 Euro gecikme zammı olduğunu bildiren 12/2/2014 tarihli ödeme emrinin icrasının, davanın sonuçlanmasına değin durdurulması hususunda, Yüksek İdare Mahkemesinden emir talep etmektedir.

Diğer bir anlatımla, Davacı, dava-sında da istidasında da, Yüksek İdare Mahkemesinden ödeme emri ile ilgili taleplerde bulunmaktadır.
Ödeme emirleri, 48/1977 sayılı Kamu Alacaklarının Tahsili Usulü Yasası'nın 13. maddesi uyarınca çıkarılmaktadır. 13. maddenin ilgili 1, 2 ve 3. fıkral-arı şöyledir:

"13.(1) Kamu alacağını zamanında ödemeyenlere,
tahsilattan sorumlu dairece on beş gün
içinde borçlarını ödemeleri veya mal
bildiriminde bulunmaları gereği, bir
'Ödeme -Emri' ile tebliğ olunur. Ödeme
emri yetkili memur veya Posta Dairesince
tebliğ edilir. Tebliğ alındısı tahsilâttan
sorumlu daireye verilir.
(2) Ödeme emrinde borcun aslı ve niteliği,
- miktarı, nereye ödeneceği, süresinde
ödenmediği veya mal bildiriminde bulunma-
dığı takdirde borcun 12. madde uyarınca
tahsil ve borçlunun mal bildiriminde
bulununcaya kadar üç ayı geçme-mek üzere
hapislik cezasına çarptırılabileceği,
gerçeğe aykırı bildirimde bulunduğu
takdirde, bu Yasa ve diğer ceza yasaları
kuralları gereğince hapis cezasına
çarptırılabile-ceği kayıtlı bulunur. Hapis
cezası için gerekli işlem tahsilattan
sorumlu dairenin yazılı isteği üzerine
yetkili mahkeme tarafından başlatılır ve
en geç otuz gün içinde karara bağlanır.
- (3) Ödeme emirlerinin şekli Maliye Bakanlığınca
tespit edilerek matbu hale getirilir."


Yasanın 16. maddesi ise, ödeme emrine itirazı
düzenlemektedir.

48/1977 sayılı Kamu Alacaklarının Tahsili Usulü Yasası'nın 16. maddesinin 1 ve 2. f-ıkraları aynen şöyledir:

"16.(1) Kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişi,
böyle bir borcu olmadığı veya kısmen
ödediği hakkında tebliğ tarihinden
itibaren on beş gün içinde ilgili
Ta-hsilattan Sorumlu Daire nezdinde
itirazda bulunur. İlgili Tahsilattan
Sorumlu Daireye yapılan itiraz en geç
on beş gün zarfında sonuçlandırılarak
borçluya bildirilir. İtirazın kabul
- edilmemesi halinde borçlu yetkili
mahkemeye başvurabilir. Bu konuda Vergi
Usul Yasası'nın kuralları uygulanır.

(2) Mahkeme, borçlunun emredilmiş teminatı
göstermesi halinde karar verili-nceye
kadar Tahsilattan Sorumlu Dairece yapılan
işlemi durdurur. Borçlu istenen teminatı
gösteremez ise itirazı en çok iki ay
içinde karara bağlamak zorundadır."


YİM 24/86 (D.8/86) sa-yılı kararda, Yüksek İdare Mahkemesi, 16. madde gereğince ödeme emrine karşı itirazın nasıl ve neye karşı yapılacağı ve yetkili mahkemenin hangi mahkeme olduğu hususları ile ilgili şöyle demektedir:

"Görülebileceği gibi bu maddeye göre kendisin-e
ödeme emri tebliğ olunan kişinin buna karşı
yapabileceği itiraz sadece böyle bir borcun
olmadığı veya kısmen ödendiği hususlarına
münhasırdır. Böyle bir itiraz borcun esasına
yönelik veya diğer bir deyimle borc-un üzerine
dayandırıldığı karar veya işlemin hükümsüz ve
etkisiz olduğu hususunda bir itiraz değildir.
Bu durumda maddenin öngördüğü yetkili mahkeme
Yüksek İdare Mahkemesi olmayıp tahsilat hakkında
karar verecek olan- kaza mahkemesidir. Bu böyle
olduğuna göre de bizim, Yüksek İdare Mahkemesi
olarak, bu madde altında bir ara emri vermemiz
mümkün değildir."


48/1977 sayılı Kamu Alacaklarının Tahsili Usulü Yasası ve Yüksek İdare Mahkemesinin- atıfta bulunduğumuz kararına göre, ödeme emrine yapılan itirazın kabul edilmemesi veya reddedilmesi durumunda, borçlunun başvuru yapabileceği yetkili mahkeme, kaza mahkemesidir.

Davacı-Müstedi, Davalı-Müstedaaleyh No.(1) tarafından 48/1977 sayılı Ya-sa'nın 13. maddesi gereğince çıkarılan ve kendisine aynı tarihte tebliğ edilen, 12/2/2014 tarihli ödeme emrine, 48/1977 sayılı Yasa'nın 16. maddesi gereğince, 25/2/2014 tarihinde itiraz ederek, böyle bir KDV borcu olmadığı iddiasında bulunmuştur. Davalıla-r, 26/2/2014 tarihinde, Davacının itirazını redderek, itirazını reddettiklerini 3/3/2014 tarihinde Davacıya bildirmişlerdir. Davacının ödeme emrine yaptığı itirazın, Davalılar tarafından kabul edilmemesi veya reddedilmesinden sonra, 48/1977 sayılı Kamu Al-acaklarının Tahsili Usulü Yasası'nın 16. maddesi ve Yüksek İdare Mahkemesinin atıfta bulunduğumuz kararı birlikte değerlendirildiği zaman, bu hususta yetkili mahkeme, kaza mahkemesidir. Yetkili mahkeme, kaza mahkemesi olmasına rağmen, Davacı-Müstedi, işbu- davayı Yüksek İdare Mahkemesinde ikame ederek, dava ile birlikte dosyaladığı bu istida ile istidadaki ara emirlerini talep etmektedir.

Belirtilenlerden anlaşılacağı üzere, ödeme emirleri ve ödeme emirlerine karşı yapılan itirazlarda, yetkili mahkeme- Yüksek İdare Mahkemesi olmadığından, Yüksek İdare Mahkemesinin, istidada talep edilen ara emirlerini vermesi mümkün değildir.

Bu nedenlerle, Davacı-Müstedinin istidası ret ve iptal edilir.



Talât D. Refiker Ahmet Kalkan Mehmet Türker
- Yargıç Yargıç Yargıç


21 Mart, 2014











7






Full & Egal Universal Law Academy