Yüksek İdare Mahkemesi Numara 60/2009 Dava No 29/2009 Karar Tarihi 24.07.2009
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 60/2009 Dava No 29/2009 Karar Tarihi 24.07.2009
Numara: 60/2009
Dava No: 29/2009
Taraflar: Mehmet Yıldırım ile Polis Genel Müdürlüğü
Konu: Sürüş ehliyetine el konulması
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 24.07.2009

-D. 29/09 YİM: 60/09
Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. maddesi hakkında.
Yargıç Narin F.Şefik Huzurunda.
Davacı : Mehmet Yıldırım, K.Kaymaklı, Lefkoşa
- ile -
Davalı : Polis Genel Müdürlüğü vasıtası ile KKTC Başsavc-ılığı, Lefkoşa

A r a s ı n d a.

Davacı namına : Avukat Tarık M.Kadri
Davalı namına : Savcı İlter Koyuncuoğlu.

-------------------------
H Ü K Ü M

Davacı Davalı aleyhine ikame ettiği davasında Mahkeme-den aşağıdaki şekilde talepte bulunmuştur.

"A. Davalı tarafından 24.3.2009 tarihinde alınan ve/veya bu tarihte
Davacının bilgisine getirilen ve Davacının 100 ceza puanı aldığı iddiası ile 114761-99 numaralı KKTC sürüş ehliyetini 24.3.2009 tarihinden -24.3.2010 tarihine kadar 12 ay süre ile iptal eden kararın ve işbu karara binaen yapılan işlemlerin ve/veya fiillerin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına dair Mahkeme kararı,"

Davacı davasını tadil edilmiş şekli ile 43/91 -sayılı Yol Trafik Suçlarının Davasız Halli ve Ceza Puanı Yasası ile Doğal Adalet ve Nisfet ilkelerine, İdare Hukuku ilkelerine ve Anayasa Mahkemesinin D.3/07 ve Yüksek İdare Mahkemesinin D.4/06 sayılı kararlarına dayandırmıştır.

Davacı Davalının, Davacı-ya ait sürüş ehliyetini 24.3.09 ile 24.3.2010 tarihleri arasında 1 yıl süreyle iptal etme kararının keyfi ve/veya gayrı yasal olduğunu, 43/91 sayılı yasa altında 22.3.06 ile 27.6.06 tarihleri arasında yasaya ek cetvelde 001 kod numaralı "hız sınırı 20 km'y-e kadar aşma" suçu için suç tarihinde öngörülen ceza puan miktarının 25 olduğu, yasanın 9. maddesi altında ceza puanlarının hesaplanmasında, kesilen puanların 18 ay içerisinde 100 puan sınırına gelinceye kadar herhangi bir güvenlik tedbirine tabi olmaması- ve/veya 18 ay içerisinde 100 puana ulaşılmaması halinde ceza puanlarının tüm sonuçlarıyla ortadan kalktığını, mezkur maddeye göre 100 puana ulaşılması halinde güvenlik tedbiri olarak ehliyetin muayyen bir süre için iptalinin öngörüldüğünü, bilahare 18 ayl-ık dönem içerisinde 100 puanın aşılması durumunda artan puanların iptalden sonraki 18 aylık döneme aktarıldığını, Davacı 22.3.06 ile 27.6.06 tarihlerinde 001 kod numaralı suçu işleyerek ilgili madde uyarınca 18 aylık dönem içerisinde başka bir suçtan 100 -puana ulaşarak ehliyetinin iptal edildiğini ve 22.3.06 ile 27.6.06 tarihlerinde işlediği suçlar için kesilen ceza puanlarının bu iptalden sonraki 18 aylık döneme aktarıldığını, bu aktarılan ceza puanları ile ilgili Davacının işlediği suçlardan sonra herha-ngi bir güvenlik tedbiri uygulanmadan suç için öngörülen ceza puan miktarı 25 puandan 5 puana indirilerek yasanın Davacı leyhine tadil edildiğini, 24.3.09 tarihinde 001 kodlu suçun ceza puan miktarı 5'e indirilmiş olduğu halde Davacıya başka bir suçtan dol-ayı ceza puanı kesilerek, kesilen puanın Davacının 4.9.05 tarihli bir suçu ve 22.3.06 ile 27.6.06 tarihli 001 suçlarından kesilen puanlarla birleştirilerek, ceza puanlarının hesaplanması sırasında Davalının yürürlükteki yasaları dikkate almayarak yürürlükt-eki yasaya göre 5 ceza puanı kesmesi gereken suç için gayrı yasal olarak 25 ceza puanı kestiğini, Davacı bu karardan sonra yazılı olarak Davalıya başvurarak kararın düzeltilmesini talep etmişse de Davalılar tarafından talebinin reddedildiğini ifade etme-ktedir.

Davacı devamla Davalı tarafından hazırlanan detaylı rapor dökümünde 4.9.05 tarihinde Davacının tek bir eylemi ile ilgili puan hesaplaması yaparken Davacının bir eylemi nedeni ile alternatif olarak düzenlenen suçlar altında Davacıya 2 kez ceza pua-nı kesildiği, yani aynı eylem için hem 003 kodlu "yolda ihtiyatsızca ve aceleyle ve halka tehlike teşkil edecek bir şekilde motorlu araç kullanmak", hem de 004 kodlu "gerekli dikkat ve ihtimamı göstermeden veya yolu kullanan öteki şahıslara makul derecede -önem vermeden yolda araç kullanmak" suçlarından ayrı ayrı puan kesildiğinin görüldüğünü, ilgili yasada bu suçların birbiri ile alternatif olarak düzenlenmiş olmasına rağmen Davalının gayrı yasal olarak aynı eylem için Davacıya 2 kez puan kestiğini, yapıla-n hatalar nedeni ile Davacı 100 puana ulaştırılarak ehliyetinin alındığını, dolayısı ile Davalının dava konusu kararının keyfi olduğunu, Anayasaya ve ilgili yasalara ve/veya mevzuata ve/veya İdari Hukuk İlkelerine ve Doğal Adalet İlkelerine aykırı olarak a-lındığını ileri sürerek, mezkur karar ile Davacının meşru menfaatinin olumsuz yönden ve doğrudan doğruya etkilendiğini ve bu nedenle Davalının kararının hükümsüz ve/veya etkisiz olduğuna dair karar verilmesini talep etmektedir.

Davalı tarafından dosyala-nan müdafaa takririnde Davalı, Davacının 4.9.05 tarihinde dikkatsiz sürüş (20 puan), tehlikeli sürüş (20 puan) ve saptanan sınır üzerinde alkollü araç kullanmak (100 puan) suçlarından Girne Mete Adanır Caddesinde rapor edildiğini, Davacının kendisine kesil-en sabit para cezalarını süreleri içerisinde ödediğini ve 140 ceza puanına ulaştığı için ehliyetinin 6.9.05 tarihinden 6.12.05 tarihine kadar 3 ay süreyle iptal edildiğini, 100 puan üzeri 40 ceza puanının ise yasa gereği iptal hitamında başlayan süreye akt-arıldığını, bu durumda Davacının önceki dönemden kalan 40 ceza puanı ile 2. döneme başladığını, ve 22.3.2006 tarihinde hız sınırı 20 km'ye kadar aşmak (25 puan), 27.6.2006 tarihinde hız sınırını 20 km'ye kadar aşmak (25 puan) ve 24.9.06 tarihinde saptanan -sınır üzerinde alkollü araç kullanmak (100 puan) suçlarından rapor edildiğini, Davacının kendisine kesilen her 3 sabit para cezasını da süresi içinde ödediğini, 24.9.06 tarihinde Davacı 190 puana ulaştığı için ehliyetinin yasa gereği 8.10.06 tarihinden 8.4-.2007 tarihleri arasında iptal edildiğini ve artan 90 puanın bir sonraki döneme aktarıldığını, Davacının 24.1.08 tarihinde sürüş esnasında cep telefonu kullanmak suçundan (15 puan) rapor edildiğini, bu suç ile ilgili sabit para cezasını Davacının süresi iç-inde ödemediğini, 12.11.08 tarihinde Davacının bu suçtan suçlu bulunup mahkum edildiği için kendisine 15 ceza puanı daha işlendiğini, Davacı 105 ceza puanına ulaştığı için ehliyetinin dava konusu karar ile 24.3.2009 tarihinden 24.3.2010 tarihine dek bir y-ıl süreyle ile iptal edildiğini ve kalan 5 ceza puanının bir sonraki döneme aktarıldığını ve alınan kararda hata olmadığını ifade ederek tüm olgular ve hukuki gerçekler ışığında Davalı aleyhindeki bu davanın masraflarla birlikte reddini talep etmiştir.

-Müdafaaya Cevap Takririnde Davacı, sabit cezanın ödenmesi ve/veya sabit cezanın ilişkili olduğu suçtan mahkum edilmesi anında kesinleştiği iddialarını reddederek ceza puanı uygulamasının bir idari güvenlik tedbiri olduğunu, trafik suçlarının davasız halli- ile ilgili yasal düzenlemeler ile ceza puanı uygulaması ile ilgili yasal düzenlemelerin birbirleri ile doğrudan bağlantılı olan hukuki müesseseler olmadıklarından dolayı sabit para cezasının ödenmesi ile ceza puanının kesinleştiği iddiasının mesnetsiz ol-duğunu, ceza puanı uygulaması ile sabit cezanın ilişkili olduğu suçtan mahkumiyet kararı arasında herhangi bir ilişki olmadığını, ceza puanı uygulamasının idari bir güvenlik tedbiri olduğunu, denetiminin ise yasanın 10. maddesi ile münhasıran idari yargıya- verildiğini, ceza puanı işleminde "icrai idari işlem" 'in puanının kesilmesi değil, tedbirin alınması, yani ehliyetin iptali olduğunu, puan kesme işleminin icrai nitelikli olmadığından bu işlemin sadece "hazırlık hareketi" olarak nitelendirileceğini ve do-layısıyle Mahkemenin yetkisi dışında olduğunu, ehliyetin iptali işleminin Mahkemenin yetki alanı içerisinde bir icrai idari işlem olduğunu ileri sürmüştür.

Davacı devamla idari bir tedbir olan ceza puan uygulamasında "leyhe olan kanun uygulanır" ilkesi -ışığında 26.9.08 tarihinde yürürlüğe giren yasa değişikliğinin dava konusu olayda Davacıya uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

Davanın dinlenme aşamasında taraflar Mahkemeye 5 adet Emare sunmuşlardır ve müşterek olgularını Mahkemeye aktarmışlardır-. Müşterek olgular şunlardır:
"1. Davacı 4.9.2005 tarihinde dikkatsiz sürüş, ceza puanı 20 puan, tehlikeli sürüş, ceza puanı 20 puan, ve saptanan sınır üzerinde alkollü araç kullanma, ceza puanı 100 puan, suçlarından rapor edilmiştir. Davacı kendisine -kesilen sabit para cezasını süresi içinde ödemiş ve 140 ceza puanına ulaştığı için ehliyeti 6.9.2005 tarihinden 6.12.2005 tarihine kadar 3 ay süre ile iptal edilmiştir. 100 puan üzeri 40 ceza puanı ise yasa gereği iptal hitamında başlayan süreye aktarılmış-tır.
2. Davacı önceki dönemden kalan 40 ceza puanı ile 2. döneme başlamış ve 22.3.06 tarihinde hız sınırını 20 km'ye kadar aşmak için 25 ceza puanı, 27.6.06 tarihinde hız sınırını 20 km'ye kadar aşmak için 25 ceza puanı ve 24.9.06 tarihinde saptanan -sınır üzerinde alkollü araç kullanmaktan dolayı 100 ceza puanı suçlarından rapor edilmiştir. Davacı kendisine kesilen her 3 sabit para cezasını da süresi içinde ödemiştir. 24.9.06 tarihinde Davacı 190 puana ulaştığı için yasa gereği olarak 8.10.06 tarihin-den 8.4.2007 tarihleri arasında ehliyeti iptal edilmiş ve artan 90 puan bir sonraki döneme aktarılmıştır.
3. Davacı 24.1.2008 tarihinde sürüş esnasında cep telefonu kullanmak suçundan, 15 ceza puanı, rapor edilmiştir. Davacı sabit para cezasını süresi iç-inde ödememiştir. Mahkeme 12.11.08 tarihinde Davacıyı bu suçtan suçlu bulup mahkum ettiği için Davacıya 15 ceza puanı da işlenmiştir.
4. Davalılar Davacının 105 puana ulaşması ile dava konusu kararla Davacının ehliyetini 24.3.2009 tarihinden 24.3.2010 tar-ihine kadar 1 yıl süreyle iptal etmişlerdir.
5. 43/91 sayılı Yol ve Trafik Suçlarının Davasız Halli ve Ceza Puanı Yasası 66/07 sayılı değişiklik yasası 1.8.07 tarihi itibarı ile değiştirilmiş ve sair şeyler yanında hız sınırını 20 km'ye kadar aşmak suç-unun ceza puanı 5 puana düşürülmüştür."

Taraflar müşterek olguları sunduktan sonra Mahkemeye hitap etmişlerdir. Davacı, Davalının 24.3.2009 tarihli kararının yani Davacının ehliyetini 12 ay süre ile iptal eden kararının Anayasanın 152. maddesi altında i-dari bir davaya konu olacak bir karar olduğunu, ceza puanı kesilmesinin ise Yüksek İdare Mahkemesine dava konusu yapılabilecek icrai idari bir karar olmadığını, 24.3.09 tarihinde Davalının dava konusu ehliyeti alma kararını alırken o tarihteki mevzuatı uyg-ulaması gerektiğini, halbuki Davalının 24.3.09 tarihinde Davacının ceza puanlarını hesaplarken, 24.3.09 tarihinde yürürlükte olan 43/91 sayılı yasada 001 kodlu suç için öngörülen ceza puanı 5'e indirilmişken, Davalının 001 kodlu suç için ceza puanı belirle-rken suçun işlendiği tarih olan 22.3.06 ve 27.6.06 tarihlerinde yürürlükte olan mevzuatı uygulayarak bu suça 25'er ceza puanı hesapladığını, bu durumda yasaya aykırı işlem yaptığını ileri sürmektedir.

Alternatif olarak Davacı ceza puanı kesilmesinin gü-venlik tedbiri olarak kabul edilmiş olmasına rağmen 66/07 sayılı yasa ile 1.8.08 tarihi itibarı ile yürürlüğe giren tadilatın, Davacının lehine olan bir tadilat olması nedeni ile geriye dönük olarak uygulanması gerektiğini, ceza mevzuatında Sanık lehine ol-an bir değişikliğin geriye dönük Sanık lehine uygulandığı gibi, güvenlik tedbiri olan ceza puan uygulamasında da aynı paralelde bir uygulama olması gerektiğini, ileri sürmektedir. Yine alternatif olarak Davacı ceza puanları ile ilgili ehliyeti alma şeklind-e icrai bir karar alınıncaya kadar ceza puanlarının kesinleşmediğini, suç ile ilgili cezanın ödenmiş olması ile puan miktarının kesinleşmediğini, icrai kararın alınması yani ehliyetin alınması ile Mahkemeye müracaat edebilme hakkı kazanınca, ceza puanının -kesinleştiğini, sabit para cezasının ödenmesi ile ceza puanı takdirinin ayrı işlemler olduğunu, sabit cezanın ödenmesinin yasal tadilata uygun bir şekilde 001 kodlu suç için 25 yerine 5 ceza puanı yazılmasını engelleyecek bir durum olmadığını ileri sürmüş-tür.

Davacı yine alternatif olarak 4.9.05 tarihinde aynı olaydan dolayı Davacıya 004 kodlu dikkatsiz sürüş ve 003 kodlu tehlikeli sürüşten dolayı 20'şer puan kesildiğini, suçlar alternatif suçlar olduğundan dolayı Davalının ayni olay için tek bir suç il-e ilgili tek bir ceza puanı verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

Davalı ise 43/91 sayılı yasanın 10. maddesi altında ceza puanı kesilmesinin Yüksek İdare Mahkemesine dava konusu yapılabileceğinin belirtildiğini, Yüksek İdare Mahkemesinde dava edilecek- kararın bir tek ehliyeti iptal etme kararı olmadığını, her puan kesilmesinden sonra Yüksek İdare Mahkemesine müracaat yapılabileceğini, bu nedenle 4.9.05'te yazılan ceza puanları ile ilgili dava açma süresinin geçmiş olduğunu; herhalukarda 4.9.05 tarihind-eki suçlar ile ilgili ceza ödendikten sonra puanların da orantılı olarak o tarihteki mevzuata göre kesildiğini, Yüksek İdare Mahkemesinin 003 ve 004 kod numaralı suçların alternatif suç olduğuna dair bulgu yapmasına olanak olmadığını; cezanın ödenmesi ile -veya Mahkeme tarafından mahkumiyet kararı verilmesi ile durumun kesinleştiğini ve ceza puanının otomatik kesildiğini, bu durumda 001 kodlu suç için öngörülen ceza puanının o suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan mevzuata göre tesbit edildiğini; suç tarih-i olan 2006'da 66/07 sayılı tadilat geçmediği için o suç için ceza puanının 25 olduğunu, bu nedenle Davalının herhangi bir hata yapmadığını; 66/07 sayılı yasanın hiç bir yerinde yasanın geriye dönük olarak uygulanması gerektiğinin belirtilmediğini, bu nede-nle 66/07 sayılı yasanın geriye dönük uygulanamayacağını, ceza puanlarının emniyet tedbiri olarak kabul edildiklerinden ceza kurallarının dışında tutulmaları gerektiğini, bu durumda suçlu lehine bir durum olması halinde dahi idari tedbirde yapılan değişikl-iğin geriye dönük uygulanamayacağını; Avrupa Birliği mevzuatının KKTC'de uygulamasının olmadığını, ancak 21.12.63'e kadar Kıbrıs Cumhuriyetinde yürürlükte olan mevzuatın KKTC'de yürürlükte olduğunu, 1991 yılında Avrupa Birliği Bakanlar Komitesi tarafından -alınan tavsiye nitelikli bir kararın KKTC'de geçerli olamayacağını; bu durumda 001 kodlu suç için Davalı tarafından uygulanan 25 puanın doğru olduğunu, zaten 43/91 sayılı yasa altında ve Anayasa Mahkemesinin 4/05 D.3/07 sayılı kararında da görüldüğü gibi -sabit ceza miktarı ödendikten sonra veya Mahkeme tarafından mahkumiyet kararı verildikten sonra otomatik olarak o anda ceza puanının kesildiğini, Davacı ile ilgili olarak 001 kodlu suçlar için öngörülen sabit cezayı Davacı ödedikten sonra ceza puanlarının- kesildiğini ve ceza puanının kesinleştiğini, daha sonraki bir tarihte artık o ceza puanının değişemeyeceğini ileri sürmüştür.

Davalı ayrıca Davacıya kesilen ceza puanları hesaplanırken 100 puana ulaştıktan sonra, bir sonraki döneme devredilen puanların -hangi suç ile ilgili puanlar olduğunun söylenemeyeceğini de ifade etmiştir.

Bu argümanlar ışığında bu davada ilk karar verilmesi gerekli husus bir suç ile ilgili ceza puanı kesilmesinin Anayasanın 152. maddesi kapsamında bir karar ve/veya işlem olup olm-adığıdır.

Yasal mevzuata baktığımız zaman 43/91 sayılı Yol Trafik Suçlarının Davasız Halli ve Ceza Puanı yasasının 10. maddesinin aynen şöyle olduğunu görürüz.

"Yapılan ceza puanı işlemlerine karşı İdari Yargı yolu açıktır."

Bu durumda ceza puan yazm-a işleminin KKTC Anayasasının 152. maddesi kapsamında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya hazırlık işlemi olup olmadığına karar vermek gerekmemektedir. 43/91 sayılı yasanın 10. maddesi açık bir şekilde ceza puan işlemlerine karşı idari yargı yolunu-n açık olduğunu belirtmektedir. Bu durumda Davalı tarafından yapılan her ceza puan işlemine karşı yasa gereği idari yargı yolu açık olduğu kabul edilmelidir. Davacının bir tek ehliyetin iptal kararının idari davaya konu olabilecek bir karar olduğu ve ceza -puan işlemlerinin ancak hazırlık kararı niteliğinde olduğu doğrultusundaki iddialarını kabul etme olanağı yoktur.

Her ceza puan yazma işlemi idari yargıya intikal ettirilebileceğine göre Anayasanın 152. maddesinin 3. fıkrasına göre "............. başvuru-, ............. işlemin yayınlanması tarihinden veya ........................, başvuran kişinin bunu öğrendiği tarihten başlayarak yetmiş beş gün içinde" yapılması gerekmektedir.

Davacı davasında 24.3.09 tarihli ehliyetinin alınma kararını dava etmiş o-lmakla birlikte, ehliyetin iptali ile sonuçlanan sürecin başında 4.9.05'de 004 ve 003 kodlu suçlar için kendisine 20'şer puanın kesilmesinin hatalı olduğunu davasında ileri sürmektedir. 004 ve 003 kodlu suçlar ile ilgili 20'şer puan kesildiğini Davacı e-n geç ehliyetinin 6.9.05 tarihinde alınması ile öğrendiği kabul edilir. 6.9.05'den davanın ikame tarihi olan 11.5.09 tarihine kadar 75 günlük sürenin çok üzerinde bir süre geçmiştir. Bu nedenle 004 ve 003 nolu suçlar için kesilen puanların artık bir Yük-sek İdare Mahkemesi davasında şikayet konusu olmasına imkan yoktur. 4.9.05'teki puanlar değişmediği takdirde Emare 1'de yer alan puan hesaplaması da değişmemektedir.

KKTC'deki sabit para cezaları ve ceza puanları ile ilgili mevzuat altında ayni olayda-n kaynaklanan birden fazla suç olması halinde bunlara ayrı ayrı ceza puanı kesilmesini önleyecek bir madde yoktur. Ancak Yüksek İdare Mahkemesinde 63/01 D.4/06 sayılı kararda Ceza Mahkemesinin bir suç ile ilgili sadece mahkumiyet kaydetmesi halinde ve ce-za takdir etmemesi halinde, mahkumiyet kaydedilen suç için ceza puanı yazılmaması gerektiği belirtilmiştir. İşlenen suçların alternatif olması halinde bu suçlar için ayrı ceza puanı yazılmasını engelleyecek mevzuat olmadığı gibi bu davadaki Davacı 4.9-.05'deki olay nedeni ile aleyhine getirilen suçlardan Mahkeme tarafından mahkum edilmiş olmamakla beraber her iki suç içinde sabit para cezalarını süresinde ödemiş bulunmaktadır. Ödeme neticesinde Davacının bu suçları işlediği sabittir ve cezasını da- ödedikten sonra ceza puanı yazılması otomatiktir. Dolayısı ile Davalının 4.9.05 tarihinde olay ile ilgili yazılan ceza puanları hesaplamasında herhangi bir hatası yoktur.

Davacı ceza puanlarının ancak sürüş ehliyeti iptal kararı esnasında hesaplama yapı-lınca kesinleştiğini ileri sürmektedir. Yukarıda madde 10 altında her ceza puan işlemi ile Yüksek İdare Mahkemesine müracaat edilebileceği kabul edildikten sonra, ceza puanının yazıldığı anda kesinleştiği de kabul edilmelidir.

43/91 sayılı yasanın 5. ma-ddesi ve 9. maddesinin 1. ve 2. fıkraları aynen şöyledir.


"5. Davasız halledilebilecek trafik suçları ve bu suçların her birinin
karşılığı olan sabit para cezası ile ceza puanı, bu Yasa'ya ekli
Cetvel'de belirtilmektedir.
Cetvel'd-e belirtilen suçlar için sabit para cezası ve ceza puanı
birlikte uygulanır."

"9.(1). Ceza puanı alan sürücüye ceza puanı yazılı olarak tebliğ edilir.
İlk ceza puanının alındığı tarihten başlayarak, 15 ay içinde 100
ceza -puanı alan bir kişinin sürüş ehliyeti üç ay süreyle geçici
olarak iptal edilir.
Ancak;
(a) 100 ceza puanı tamamlanmadan işlediği suç nedeni ile puan
cezası öngören suçlarda sabit para ce-zasını 30 gün hitamında
ödemeyip Mahkemeye havale edilen kişinin puanları ile ilgili
süre bu tarihten sonra Mahkeme neticesine kadar işlemez.
Mahkumiyet tarihinde bek-letilen süre, suçun işlendiği tarihten
itibaren işlemeye başlar. Mahkumiyet neticesi ilave edilen
puan sayısı 100 ceza puanını aşarsa, artan ceza puanları (B)
bendi-nde belirtilen ikinci 15 aya aktarılır.
(b) Yukarıdaki (a) alt bendi uyarınca 100 ceza puanının
tamamlandığı ve aşağıdaki (2)'inci fıkra uyarınca tebliğ
yapıldığı anda süre durur ve ehliyeti geçici olarak iptal edilir.
Geçic-i iptal süresinin hitam bulduğu günü takip eden gün, (a)
alt bendinde belirtilen artık ceza puanları da dikkate alınarak
ikinci 15 aylık süre işlemeye başlar.
(B) (a) İptal süresinin hitamından itibaren tekrar işlemeye başlayan -
15 ay içerisinde 100 ceza puanına ulaşan kişinin ehliyeti
altı ay süre ile iptal edilir.
(b) Yukarıdaki (a) alt bendinde sözü edilen 15 aylık sürede 100 ceza
puanına ula-şılmaması halinde sürenin hitamında puanlar
sıfırlanır.
(C) (a) İki defa ehliyeti geçici olarak iptal edilen bir kişinin ehliyeti
kendisine teslim edildikten sonra yeniden 15 ay içinde 100
- ceza puanı alması halinde sürüş ehliyeti bir yıl süreyle geçici
olarak iptal edilir.
(b) İki defa ehliyeti geçici olarak iptal edilen bir kişinin ehliyeti
kendisine teslim edildikten sonra 15 ay i-çinde 100 ceza
puanını doldurmaması halinde ehliyet iptaline gidilmez.
(Ç) Bu maddenin (B), (C) ve (D) bentlerindeki 100 ceza puanı
tamamlanmadan işlediği suç nedeni ile sabit para cezasını
ödemeyi-p yetkili Mahkemeye başvurmayı tercih eden kişilere de
(A) bendinin şart bendi kuralları uygulanır.
(D) Sürüş ehliyeti 1 yıl süre için geçici olarak iptal edilen bir kişinin,
ehliyeti kendisine teslim edildikten sonr-a, 15 ay içinde yeniden
100 ceza puanına ulaşması halinde sürüş ehliyeti iki yıl süre ile
iptal edilir. Bunu takip eden 100 ceza puanına ulaşma hallerinde
de sürüş ehliyetinin iptal e-dilme süreleri, bir önceki iptal
süresinin ikiye katlanarak saptanması şeklinde uygulanır.
(E) Artan ceza puanları 100 ceza puanının üzerinde ise, artan her
100 ceza puanına karşılık gelen ehliyet iptal süresi bu- fıkra
uyarınca bir defada hesaplanarak, varsa artan puanlarla birlikte
tüm puanlar ve ehliyet iptal süresi ilgiliye bildirilir.
(F) Yaşının küçüklüğü nedeni de dahil olmak üzere sürüş ehliyeti
olmaksızın- bu Yasaya ekli Cetvelde belirtilen suçları işleyip
(Mahkemece hakkında mahkumiyet kararı verilmiş olması da
dahil) 100 ceza puanı alması halinde, sürüş ehliyeti almak için
yasal olarak yapacağı başvuru t-arihinden itibaren sürüş ehliyeti
bir yıl gecikmeli olarak verilir.
(2). Polis Genel Müdürlüğü, ceza puanlarının kaydı ile ilgili olarak
gerekli işlemleri yapar. Sürüş ehliyetinin geçici olarak iptali istemi
Polis Genel Müdürl-üğü tarafından yapılır ve ilgiliye ivedi olarak
tebliğ edilir. Tebliğin yapıldığı gün, sürüş ehliyetinin iptal
süresinin birinci günü sayılır. Kişinin sürüş ehliyetinin iptali ve
süreleri Motorlu Araçlar Mukayyitliğine de bildirilir."


5. maddede- açıkca ceza puanının ve sabit para cezasının birlikte uygulandığı ifade edilmektedir.

Yine Anayasa Mahkemesi 4/05 D.3/07 sayfa 22'de sabit para cezası ödenmesi ile ceza puanının yazıldığı belirtilmiştir.

"Huzurumuzdaki havale konusu yasal durumu bu- görüşler ışığında değerlendirdiğimiz takdirde, nasıl bir sonuca ulaşılabilir? Tabloyu tamamlamak açısından 43/91 sayılı yasanın uygulanmasına bir gözatmakta yarar vardır. Yasa, daha önce de belirttiğim gibi, yasaya ekli cetvellerde gösterilen trafiği dü-zenleyen muhtelif yasalardaki bazı suçların yargılanmadan "davasız" sonuçlandırılabilmesini düzenlemektedir. Buna göre ekli cetvellerde yer alan ve ilgili yasaların suç saydığı bir eylem veya ihmal için sanığın, suçu kabul etmesi halinde suçu ihdas eden y-asada belirtilen cezai müeyyideden daha az olan belirlenmiş para cezasını ödemesi halinde suçu ihdas eden yasa altında itham edilmemekte ancak, o suç için ceza puanı uygulaması gerekiyorsa, aleyhine polis tarafından ceza puanı uygulaması yapılmaktadır. Ya-sada belirlenen süreler içinde, polis tarafından kesilen para cezasının ödenmemesi halinde, sanık artık yasanın, meselenin davasız hallini düzenleyen kurallarından yararlanamaz; suçu ihdas eden yasa altında, örneğin huzurumuzdaki meselede 9/88 sayılı Yol G-üvenliği Yasası altında savcılık tarafından aleyhine dava getirilerek itham edilir. Bu durumda, polisin kesmiş olduğu sabit ceza, sanık tarafından kabul edilmemiş sayılacağı için artık yürürlükte olmaktan çıkar. Ceza puanı ise Mahkemenin mahkûmiyet ve ce-zalandırma ile ilgili vereceği karar sonucuna kalır. Sanık itham olunduğu suçtan mahkûm edilirse, Mahkemenin takdirine göre suçu ihdas eden yasadaki müeyyideye uygun olarak cezalandırılır. Sanığın mahkûm edilip cezalandırılması neticesinde, 43/91 sayılı -yasanın sadece ceza puanı ve ilgili hükümleri yürürlüğe girer ve mahkûm olduğu suç için öngörülen ceza puanı polis tarafından mahkûm aleyhine yazılarak işlem görür."


Bu durumda Davacı 4.9.05'deki suçlar ile ilgili sabit para cezalarını ödedikten sonra, -bu suçlar için ceza puanı yazılması otomatiktir. Sabit para cezasını ödemekle Davacı her iki suçu da kabul etmiş bulunmaktadır. Artık bu safhada bu suçların alternatif olduğu için 2 suç için de ceza puanı yazılamayacağını Davacı iddia edemez. Davacı her- iki suç için sabit cezasını ödedikten sonra mevzuat gereği ceza puanı yazılmıştır ve bunu artık 75 gün geçtikten sonra bu safhada Mahkemede konu yapmasına imkan yoktur..

Emare 2 ceza puan hesaplaması ile ilgili Davacının iddialarına baktığımız zaman -burada, Davacının 66/07 sayılı yasa ile tadil edilen 43/91 sayılı yasada 001 kodlu suç için öngörülen ceza puanının 1.8.07 tarihi itibarı ile 5 puana düşürüldüğünü, yasa değişikliğinin geriye dönük olarak Emare 2'de 22.3.06 ve 27.6.06 tarihlerinde Davacı t-arafından işlenen hız sınırını 20 km'ye kadar aşma suçları için uygulanması gerektiğini, Davacının bu yapıldığı takdirde 24.3.09'da ehliyetinin alınması için 100 puana ulaşamayacağını iddia etmektedir.

66/07 sayılı tadilat yasası incelendiği zaman bu yas-anın herhangi bir yerinde yasanın geriye dönük uygulanacağının yer almadığı görülür. 66/07 sayılı yasanın 5. maddesi ile tadil edilen 9. maddenin 9(1)(A) bendinde "İlk ceza puanı alındığı tarihten başlayarak 15 ay içinde 100 ceza puanı olan bir kişinin s-ürüş ehliyetinin alınacağı" sözleri yer almaktadır.

Bu sözlerden ceza puanının yazıldığı tarihte işleme konduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda da ceza puanının yazıldığı tarihteki mevzuata göre yazılması gerekmektedir. Zaten yukarıda söylendiği gibi her c-eza puanı işlemi Yüksek İdare Mahkemesine dava konusu olabileceğine göre de ceza puanı yazıldığı anda kesinleşir ve dolayısı ile yazıldığı tarihteki mevzuata göre işlenmelidir. 66/07 sayılı yasada tadilatın geriye dönük uygulanmasını gösteren herhangi bir- içeriği yoktur. Davacı ceza kanunlarında bir suçun ortadan kaldırılması veya cezanın hafifletilmesi halinde bunun otomatik olarak geriye dönük suçlar için geçerli olduğunu, ayni şekilde , ceza puanı ile ilgili puan miktarının azaltılması halinde bunun da -ayni kurala göre otomatik geriye dönük uygulanması gerektiğini ileri sürmektedir.

Davacı ceza puanı uygulamasının emniyet veya güvenlik tedbiri olduğunu ve cezai karakteri olmadığını kabul etmesine rağmen, Emare 4 olarak ibraz edilen ve 66/07 sayılı tadi-lat gerekçesinde "etkin denetim ile ceza puanı arasındaki suç ve ceza dengesinin sağlanması" ibaresinden hareket ederek yasa koyucunun ceza puan işlemlerini ceza yasaları ile ayni ilkelere bağlamak niyetinde olduğunu bu cümle ile gösterdiğini, bu nedenle 6-6/07 sayılı tadilat Davacı lehine olduğu cihetle ceza puanı hesaplamasında da bu tadilatın Davacıya uygulanması gerektiğini ileri sürmektedir.

Anayasa Mahkemesi 4/05 D.3/07 sayılı kararın çoğunluk kararının yer aldığı sayfa 24'de "ceza puanı uygulaması-nın cezai müeyyide olmayıp bir güvenlik tedbiri olduğu" ve yine "ceza puanı uygulamasının cezai karakteri olmadığı, idari bir güvenlik tedbiri" olduğu belirtilmektedir. Anayasa Mahkemesinin kararında belirtilen bu husus Emare 4 rapora ekli tadil yasa tas-arısının amacını izah eden yazı nedeni ile değişemez. İdari güvenlik tedbiri olan ceza puanı uygulanmasında ceza hukukunun kabul edilen bir unsuru olan lehe olan yasanın geriye dönük uygulanmasının ayni şekilde idari tedbire uygulanması mümkün olama-z.

Bu durumda Davacının 22.3.06 tarihinde işlediği 001 kodlu suçlar için ceza puan miktarının 66/07 sayılı tadilat yasasının yürürlüğe girmesi ile geriye dönük değiştirilmesi mümkün değildir. Zaten bunun tamamen imkansız olduğu Emare 2 incelendiği zaman- görülmektedir. Emare 2'de 24.9.06 tarihinde 170 kodlu suç ile Davacının puan miktarı 190'a ulaşmıştır ve Davacının ehliyeti 8.10.06 ile 8.4.07 tarihleri arası alınmıştır. Artan 90 puan ise bir sonraki döneme aktarılmıştır. Aktarılan 90 puanın artık hangi -suç ile ilgili olduğunu Emare 2 veya 3'e bakarak söylemeye olanak yoktur. Artık devretme safhasında puanın suçla bağlantısı kalmamıştır. Zaten yasada sadece "ceza puanının" devrinden bahsetmektedir.

Esasen Yasa tahtında puanların 100'e tamamlanması gerek-iyorsa o zaman Emare 2'de Davacının 50 + 40 =90 puanı varken, 170 kodlu suç ile 100 puan gelince mevcut 90puan ile 100 puandan gelen 10 puan ile 100 puan oluşarak, ehliyet alınmıştır. 170 kodlu suçtan gelen 100 puandan arta kalan 90 puanın ise bir sonr-aki döneme aktarıldığının kabul edilmesi kanaatimce Davacının ileri sürdüğü gibi 100 puan getiren suç nedeni ile ehliyetin iptal edilmesi ve daha önceki ceza puanlarının devredilmesinden daha doğrudur. Yasanın 9. maddesi 100 puanın "tamamlanmasından" bahse-tmektedir. Bu "tamamlanma" kelimesi bu görüşü, yani 90 puanın 100 puana tamamlanarak, geriye kalan puanların devredilmesi gerektiği görüşünü, destekler. Bu durumda 001 kodlu suçun ceza puanları ile ehliyet alındığından, devredilen puanlarda artık bu suç -ile ilgili puan yer almadığından bu suç ile ilgili puanların azaltılması artık mümkün olamaz.

Her iki alternatifde de 8.10.06-8.4.07 tarihleri arası ehliyet alındıktan sonra devredilen, puan ile ilgili olarak 66/07 sayılı tadilat yasasının yürürlüğe g-irmesi ile 43/91 sayılı yasaya ekli cetvelin tadil edilmesi sonucunda Davacıya 001 kodlu suç için artık 5 puan uygulanması yasal olarak mümkün olamaz. Bu durumda Davalı ceza puanı hesaplamasında hata yapmış değildir.

Davacı ayrıca Avrupa Birliğinin tavs-iye nitelikli kararlarının KKTC'de uygulanabilir olduğunu ve R(91)1 sayılı kararda Davacı lehine kullanılabilecek unsurlar olduğunu ileri sürerek bu maksatla Yargıtay/Ceza 1-2-3/01 D.2/01'e atıfta bulunmuştur. Davacının atıfta bulunduğu kararda belirt-ilen sadece 21/12/63 tarihine kadar Kıbrıs Cumhuriyetinde yürürlükte olan mevzuatın KKTC'de halen yürürlükte olduğudur. Yargıtay/Ceza 1-2-3/01 sayılı kararda 39/62 sayılı yasa ile Kıbrıs Cumhuriyetinin İnsan Hakları Sözleşmesine katıldığı ve bu yasa ile A-vrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin iç hukuk haline getirildiği belirtilmektedir. 39/62 sayılı yasa 21/12/63'den önce yürürlükte olduğu için Mahkeme bu mevzuatın KKTC'de de yürürlükte bulunduğunu kabul etmiştir. Avrupa Birliği Bakanlar Komitesinin R (91).1 n-umaralı 1991 yılında aldığı bir tavsiye kararı bu kapsamda kabul edilecek bir mevzuat değildir. Bu nedenle bu kararın KKTC'de uygulanabilirliliği yoktur.

Netice itibarı ile Davalı tarafından 24.3.09 tarihli Davacının 114761-99 sayılı KKTC ehliyetini 24.3-.2009'dan 24.3.2010 tarihine kadar iptal eden kararının yanlış olduğuna ikna olmadım.

Dolayısıyle Davacı davasında muvaffak olmamıştır. Davacının davası red ve iptal edilir.

Dava masrafları Davacı aleyhine verilir.



Narin F.Şefik
- Yargıç

24 Temmuz, 2009






17






Full & Egal Universal Law Academy