Yüksek İdare Mahkemesi Numara 57/1989 Dava No 62/1989 Karar Tarihi 27.12.1989
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 57/1989 Dava No 62/1989 Karar Tarihi 27.12.1989
Numara: 57/1989
Dava No: 62/1989
Taraflar: H. Yaşar Salih Appasoğlu ile Ek. Ve Mal. Bak.
Konu: Emeklilik talebi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 27.12.1989

-D.62/89 YİM 57/89

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Salih S. Dayıoğlu Huzurunda
Anayasanın 152. Maddesi hakkında.

Müstedi: H. Yaşar Sali-h Appasoğlu (n/d Hüseyin Yaşar Salih), Ekonomi ve
Maliye Bakanlığı, Lefkoşa.
-ile-
Müstedaaleyh: KKTC Ekonomi ve Maliye Bakanlığı vasıtasıyle KKTC,
Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

Müstedi n-amına: Ümit A. Özdil
Müstedaaleyh namına: Ali F. Yeşilada



Yasa Maddesi: 20/85 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasası, 26/77 sayılı Emeklilik Yasası ile 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası ve 33/88 sayılı Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasası.

İstemin Özet-i: Müstedinin Kara Harb Okulunda geçen süresinin emeklilik amaçları bakımından dikkate alınamayacağı biçiminde ifadesini bulan kararın hükümsz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmaya- cağına karar verilmesi istemi.

OLAY: 1959-1960 ders yılında- Kuleli Askeri Lisesine buradan mezun olduktan sonra da Kara Harb Okuluna kayıt olunan Müstedi 20-21 Mayıs 1963 olayları olarak bilinen olaylar nedeniyle tüm askeri öğrenicler Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile okuldan ihraç edildiler. Adaya dönen Müstedi, -1963 hadiselerinin patlak vermesiyle mücahit saflarına katıldı. 1968'de kamu görevine atandı. Türkiye'deki yasal değişiklik nedeni ile emeklilik menfaatleri Kuleli Meslek Lisesi ile Kara Harb Okulunda geçen sürelerinin muvazzaf askerlikten sayılması için M-üstedaaleyhe başvuran Müstedi olumsuz yanıt aldı. Bilâhare 7/79 sayılı yasaya yapılan 33/88 sayılı değişiklik sair şeyler yanında "Türkiye Cumhuriyetinde muvazzaf askerlik görevi yapanların bu görevde geçen sürenin emeklilik amaçları bakımından hızmet süre-sine eklenmesini öngördü. Müstedi Müste-daaleyhden bu yeni durum muvacehesinde durumu yeniden gözden geçirmesini talep etmişse de olumsuz yanıt alarak işbu başvuruyu dosyaladı.

SONUÇ: T.C. Resmi Gazetesinde yayınlanan kanun metninden görüleceği gibi Müste-di gibi olanların öğrencilik yılları "muvazzaf askerlikten" sayılmaktadır. Ülkemiz yasalarında aksine düzenleme olmaması halinde Türkiyede yapılan veya yapılacak "muvazzaf askerlik" ancak Türkiye yasalarınca tanınan muvazzaf askerliğin olacağına kuşku yokt-ur. Bu durumda Türkiye Cumhuriyetinden herhangi bir emeklilik almayan Müstedinin Kara Harb Okulunda geçen 24 aylık muvazzaf askerlik süresinin, "emeklilik amaçları bakımından dikkate alınıp bu sürenin hızmet süresine eklenir" biçimde ifadesini bulan kuralı-n kapsamı içinde mütalâa edilmesi gerekir.
Başvuru kabul edilir.




H Ü K Ü M

Bu başvurunun olguları kısa olduğu kadar taraflar arasında ihtilâf konusu da değildir. Olgular kronolojik sıraya göre aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

Müstedi ilkin 1959--60 ders yılında Kuleli Askeri Lisesine, buradan mezun olduktan sonra 20.8.1961 tarihinde de K.K.K. Kara Harb Okuluna kaydolundu. 20-21 Mayıs 1963 olayları olarak bilinen olaylar nedeniyle, müstedi de dahil sınıfında olan tüm askeri öğrenciler Yüksek Disipl-in Kurulu tarafından Okuldan ihraç edilmek suretiyle Harb Okulu ile tüm ilişkileri kesildi. Adaya dönen müstedi 1963 Hadiselerinin patlak vermesiyle müstedi halen emeklilik hakkı kazandıran Ekonomik ve Mali Uzman kadrosu hizmetlerinde görev yapmaktadır.

-Türkiye Cumhuriyetinde 5 Şubat 1968 tarihnde kabul edilen ve 10.2.1968 tarihli T.C. Resmi Gazetesinde yayınlanan 1000 sayılı ve "20-21 Mayıs 1963 Olayları Sebebiyle Yüksek Disiplin Kurlu Kararıyle Harb Okulundan İhracedilen Öğrencilerin Askerlik Durumları -Hakkında Kanun" isimli bir kanunun 1. maddesine göre "20-21 Mayıs 1963 olayları sebebiyle Harb Okulu ile ilişiği kesilen öğrenciler, muvazzaf askerlik hizmetini yapmış sayılırlar." Müstedaaleyhi temsilen Başsavcılığın Mahkemeye yaptığı beyanla, müstedi dur-umunda olan bir kişi, Türkiyede olmuş olsaydı bu Kanuna göre muvazzaf askerliğini yapmış addolunacak ve muvazzaf askerlik süresi de 24 ay olarak hesaplanacaktı. Kanaatımca Savcı tarafından Mahkemeye yapılan bu beyan, yine Mahkemeye ibraz edilen Türkiye Say-ıştay Genel Kurulunun 1976 da verdiği karar, Kara Harb Okulu tarafından 12.8.1988 ve Türkiye Milli Savunma Bakanlığı tarafından 30.12.1988 tarihinde yazılan yazılarla teyit edimektedir. Yukarıda sözü edilen 1000 sayılı Kanunla muvazzaf askerliğini yapmış o-lduğu sayılmasına rağmen müstedi bundan ötürü herhangi bir emeklilik menfaatı almadı.

20/85 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasasıyle 26/77 sayılı Emeklilik Yasasına getirilen bir değişiklikle, sair şeyler meyanında, "yükümlü mücahitlik, yurt ödevini Türki-ye Cumhuriyetinde .. yerine getirenlerin yapmış olduğu mecburi askerliği anlatır" kuralı getirildi.

Müstedi, müstedaaleyhe yazdığı 24.6.1987 tarihli bir yazı ile yukarıda özetlenen olgusal ve yasal duruma değindi ve gerek Kuleli Askeri Lisesinde ve gerek-se Kara Harb Okulunda geçen toplam dört yıl öğrencilik süresinin emeklilik amaçları bakımından dikkate alınmasını talep etti. Müstedinin bu talebine verilen 12.11.1987 tarihli yanıtta özetle gerek Kuleli Askeri Lsiesinde ve gerekse Kara Harb Okulunda geçen- öğrencilik yıllarının "mecburi askerlik hizmeti" olmadığı vurgulandı ve istemi reddolundu.

33/88 sayılı Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasası ile 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasına getirilen bir değişklikle, sair şeyler yanında, özetle "Türkiye Cumhur-iyetinde muvazzaf askerlik" görevini yapanların, bu görevde geçen sürenin "...Emeklilik Yasası Kuralları çerçevesinde emeklilik amaçları bakımından hizmet süresine" eklenmesi öngörüldü. Bu değişiklikten sonra müstedi, müstedaaleyhe takriben Ocak 1989 da mü-racaat etti ve 12.11.1987 tarihli kararın yeni durum muvacehesinde tekrar gözden geçirilmesini istedi. Bu istem müstedaaleyh tarafından Başsavcıya iletildi. Başsavcı da daha önce 12.11.1987 tarihinde verdiği olumsuz yanıta atıfta bulundu ve o yazıya ekleye-cek birşeyi bulunmadığını 10.1.1989 tarihli yazıyle belirtti. Başsavcının bu olumsuz yanıtı müstediye sözlü olarak 8.2.1989 tarihinde bildirildi. Bunun üzerine müstedi işbu başvuruyu dosyaladı ve kendisine 8.2.1989 tarihinde verilen ve Kara Harb Okulunda g-eçen sürenin emeklilk amaçları bakımından dikkate alınamayacağı biçiminde ifadesini bulan kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramaycağına karar verilmesini istedi.

Müstedi 33/88 sayılı Tadil Yasası ile 7/79 sayılı Kamu Görevlil-eri Yasasının 72(A) maddesine getirilen değişiklik ile Kara Harb Okulundaki öğrencilik yıllarının muvazzaf askerlik hizmeti olarak kabul edildiğinden bu hizmetin emeklilik amaçları bakımında dikkate alınması gerektiğini iddia ederken, müstedaaleyh de iddia-larını aşağıda özetlendiği şekilde ileri sürdü:

-Müstedinin Kara H-arb Okulunda geçen öğrencilik yılları muvazzaf askerlik değildir.

Müstedi bu başvuru maksatları bakımından 75 günlük süreyi geçerdi. Nedeni ise 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 3(8)(d) maddesi ile Kamu Görevlileri Yasasının 72(2)(D) maddesi hükümlerinin a-ynı olması ve müstedinin Kara Harb Okulunda geçen öğrencilik yıllarının emeklilik amaçları bakımından dikkate alınamayacağına ilişkin müstedaaleyhce alınan ve müstedinin bilgisine 12.11.1978 tarihinde getirilen kararın mevcudiyetidir.

İlkin yukarıda (b) -şıkkı altında özetlenen ve 75 günlük zaman aşımı ile ilgili olan konuyu ele almayı uygun gördüm.

75 günlük zaman aşımı Anayasa tarafından öngörülen hak düşürücü bir kuraldır. Başvuruda ileri sürülmese veya takrirlerde yer almasına rağmen duruşmada üzerin-de durulmasa dahi, Mahkeme bunu, bilgisine geldiği takdirde, resen ele almakla görevlidir.

Konuya ilkin ilgili yasa maddelerini aktarmakla girmeyi uygun buldum.

26/77 sayılı Yasanın 3(8)(d) maddesi aynen şöyledir:

-"3(8)(d) Daha sonra kamu görevine geçmek ve emeklilik hakkı kazan- dıran bir mevkiye atanmış olmak koşuluyla yükümlü olarak yapılan mücahitlik hizmeti.
-
Bu bend amaçları bakımından yükümlü mücahitlik yurt ödevini Türkiye Cumhuriyetinde veya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yerine getirenlerin yapmış olduğu mecburi askerliği anlatır."
Değiştirilmiş şekliyle 7/79 sayılı kamu Görevlileri Yasasının 72(2)(D-) maddesi de aynen şöyledir:

"72(2)(D) Türkiye Cumhuriyetinde muvazzaf askerlik görevi yapıp bu hizmetlerine karşılık Türkiye Cumhuriyetinden herhangi bir emeklilik menfaati almamış olduklarını belgeleyen ve halen Kamu Görevinde bulunanların yaptıkları mu-vazzaf askerlik hizmetlerine karşılık.

1 Ocak 1988 tarihinden geçerli olmak üzere her tam yıla bir kademe ilerlemesi verilir ve bu hizmetler gerek bu madde amaçları ve gerekse Emekilik Yasası kuralları çerçevesinde emekilik amaçları bakımından hizmet sü-resine eklenir. Artan hizmet ayları müteakip kademe ilerlemesi için dikkate alınır. Bulunduğu hizmet sınıfı içinde barem tavanına gelen Kamu Görevlilerine bu hakları, terfi alıp da yüksek bir bareme geçtikleri zaman uygulanır."

Yukarıda çıkarılan yasa m-addeleri arasında hiç olmazsa kullanılan sözcükler açısından fark vardır. Emeklilik Yasasında "mecburi askerlik" sözcükleri yer alırken, Kamu Görevlileri Yas-asına 14 T-emmuz 1988 tarihinde 33/88 sayılı yasa ile getirilen değişiklik "muvazzaf askerlik"ten söz etmektedir. Kullanılan terminoloji arasında fark olup olmadığı daha sonra değineceğim nedenle, bu meselede, önem arzetmektedir.

Müstedaaleyhi temsil eden Başsavcıl-ık Kamu Görevlileri Yasasına getirilen değişikliğin kademe ilerlemesini hedef aldığını iddia etti. Bu görüşe katılma olanağını bulamadım. Emekliliğe ilişkin esas mevzuatın 26/77 sayılı Emeklilik Yasası olduğunu kabul ederken, sair yasaların Emeklilik Yasas-ına değişiklik getirebileceğinin de kabul edilmesi gerekir. Önümdeki meselede olduğu gibi, yukarıda alıntısı yapılan değiştirilmiş şekliyle Kamu Görevlileri Yasasının 72(2)(D) maddesi son derece açıktır. Bu maddenin 2. paragrafının birinci kısmı kademe ile-rlemesini düzenlerken ikinci kısmı da muvazzaf askerlik süresinin ".....Emeklilik Yasası kuralları çerçevesinde emeklilik amaçları bakımından hizmet süresine eklenir." kuralını açık bir şekilde düzenlemektedir. Değiştirilmiş şekliyle Emeklilik Yasasının 3(-8)(d) maddesine rağmen Yasa koyucu 33/88 sayılı Yasa ile bu değişikliğe neden ihtiyaç duydu? Her iki madde arasında anlam ve uygulama açısından fark olup olmadığı bir yana Yasa Koyucu bir fark görmüş veya en azından konuya bir açıklık getirme ihtiyacını du-ymuş olacak ki Kamu Görevlileri Yasasına "muvazzaf askerlik" ile ilgili kuralı getirdi. Bu nedenle müstedinin Ocak 1989 tarihinde yapmış olduğu ve istemini reddeden kararın betekrar gözden geçrilmesini istemek için durumun 33/88 sayılı Yasa ile değişikliğe- uğramadığını veya hiç olmazsa eski kuralın, yeni durum ışığında betekrar gözden geçirilmek için makul sayılacak nedeni olmadığını gönül rahatlığı içinde söyleyemem. Bu durumda müstediye verilen sözlü ret kararının 12.11.1987 tarihinde verilen ret kararını-n bir tekrarı olmadığı ve dolayısıyle başvurunun zaman aşımına uğramadığı görüşündeyim.

Şimdi de müstedinin Kara Harb Okulunda geçen öğrencilik yıllarının değiştirilmiş şekliyle Kamu Görevlileri Yasasının 72(2)(D) maddesi uyarınca emeklilik amaçları bakı-mından "muvazzaf askerlik" sayılarak dikkate alınıp alınamayacağı hususunun incelenmesi gerekmektedir.

Değiştirilmiş şekliyle 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 72(2)(D) maddesi yukarıya çıkarılmıştır. Bu maddenin içeriğine göre Türkiye Cumhuriye- ti-nde yapılan "muvazzaf askerlik" kademe ilerlemesi bakımından olduğu gibi emeklilik amaçları bakımından da dikkate alınarak "muvazzaf askerlik"te geçen süre emeklilik hizmet yıllarına eklenir. O halde yanıtlandırılması gereken soru şudur: Müstedi Türkiye'de- "Muvazzaf askerlik" yapmış mıdır veya müstedinin Kara Harb Okuluna geçen ve Mayıs 1963 yılında son bulan öğrencilik statüsüne kadarki süre "muvazzaf askerlik"ten sayılabilir mi?

Normal olarak herhangi bir ülkenin harb okulunda geçen öğrencilik yıllarını-n muvazzaf askerlikten sayılmaması gerekir, meğer ki geçerli mevzuat bunun aksini öngörmüş olsun. Mahkemeye sunulan 5.2.1968 tarihinde kabul edilip ve 10.2.1968 tarihinde T.C. Resmi Gazetesinde yayınlanan 1000 sayılı "20-21 Mayıs 1963 Olayları Sebebiyle Yü-ksek Disiplin Kurulu Kararıyle Harp Okulundan İhracedilen Öğrencilerin Askerlik Durumları Hakkında Kanun"un ilgili maddesi aynen şöyledir:

"Madde 1- 20-21 Mayıs 1963 olayları sebebiyle Harb Okulu ile ilişiği kesilen öğrenciler, muvazzaf askerlik hizmetin-i yapmış sayılırlar.

Bu öğrenciler arasında yüksek tahsili bitirenlerden 1076 sayılı Kanunun şümülü dahiline girenler, istemde bulundukları takdirde Yedek Subay Okuluna sevkedilirler. Okulu bitirenler 6 aylık asteğmenlik süresinden sonra terhis edilirler-."

Alıntısı yapılan bu Kanunun metninden de görülebileceği gibi müstedi ve onun durumunda olan kişilerin öğrencilik yılları "muvazzaf askerlik"ten sayılmakt-adır. E-sasen bu husus Savcılık tarafından da kabul edildiği gibi Mahkemeye ibraz edilen Türkiye Say-ıştay Genel Kurulu Kararı, Kara H-arb Okulundan (Emare VII) ve Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığından (Emare VIII) alınan yazılardan da açıklıkla görülmektedir. Ülkemiz yasalarında aksine düzenleme olmaması halinde Türkiyede yapılan veya yapılacak "m-u-vazzaf askerlik" ancak Türkiye yasalarınca tanınan "muvazzaf askerliğin" olacağına kuşku yoktur. Bu durumda değiştirilmiş şekliyle 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 72(2)(D) maddesinde Türkiye Cumhuriyetinde muvazzaf askerlik görevi yapıp da bunun iç-in Türkiye Cumhuriyetinden herhangi bir emeklilik almayan müstedinin Kara Harb Okulunda- geçen 24 aylık muvazzaf- askerlik süresinin, emeklilik amaçları bakımından dikkate alınıp- bu sürenin hizmet süresin-e eklenir biçimde ifadesini bulan kuralın kapsamı içinde mütalâa edilmesi gerekir. Müstedinin Türkiye'de ifa ettiği muvazzaf askerliği için Türkiye- Cumhuriyetinden herh-a-n-gi bir emeklilik almadığı da ihtilâfsız olgular arasındadır.

Müstedinin 24 aylık muvazzaf askerlik süresinin sadece kademe ilerlemesi bakımından dikkate alınabileceği doğrultusunda Savcılık tarafından yapılan sava itibar edemediğimden müstedinin başvurus-unda haklı olduğu sonucuna varmam kaçınılmazdır.

Sonuç olarak başvuru kabul edilir ve müstedinin Mayıs 1963 tarihine kadar Türkiyede Kara Harb Okulunda geçen öğrencilik yıllarının 24 ay muvazzaf askerlikten sayılarak bu sürenin Emeklilik Yasası Kuralları- çerçevesinde emeklilik amaçları bakımından hizmet süresine eklenmesini talep eden istemini reddeden ve bu hususta müstedaaleyhce müstediye sözlü olarak iletilen kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilir.

B-aşvuru masrafları için herhangi bir emir verilmez.


(Salih S. Dayıoğlu)
Yargıç

27 Aralık 1989



-


-734-



-


Full & Egal Universal Law Academy