Yüksek İdare Mahkemesi Numara 56/2001 Dava No 17/2005 Karar Tarihi 29.12.2005
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 56/2001 Dava No 17/2005 Karar Tarihi 29.12.2005
Numara: 56/2001
Dava No: 17/2005
Taraflar: World Vakıf Off Shore Banking Ltd. ile Ekonomi ve Maliye Bakanlığı vd Arasında
Konu: Kusur Cezası - Yabancı Memlekette Ödenen Verginin KKTCde İndirilmesi Talebi - İtirazı Destekleyen Belge ve Bilgilerin Sunulmaması
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 29.12.2005

-
D.17/05 YİM: 56/2001

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.

Mahkeme Heyeti:Gönül Erönen, Seyit A. Bensen, Necmettin Bostancı.

Davacı : World Vakıf Off Shore Banking Ltd. 3 A Osman -Paşa
Cad. Lefkoşa

-ile -

Davalı : 1. Ekonomi ve Maliye Bakanlığı vasıtasıyle KKTC
2. Gelir ve Vergi Dairesi Müdürü vasıtasıyle KKTC
3. Gelir ve Vergi Dairesi vasıtasıyle KKTC


A r a s ı n d a.
-
Davacı namına Avukat Ergin Ulunay
Davalılar namına Başsavcı Yardımcı Muavini Mustafa Arıkan.

-------------------------
-
H Ü K Ü M

Gönül Erönen : Bu Davada Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Seyit A. Bensen okuyacaktır.

Seyit A. Bensen: Davacı, Davalılar aleyhine dosyaladığı işbu dava ile:
(a) Davalı No.2'nin ve/veya Davalıların 1994 vergi yılı
için 3.8.2000 tarihli ver-gi ihbarnamesiyle Davacıya
ikmalen 164,631 US Dolars kurumlar vergisi tarh etmesi
ve yine 3.8.2000 tarihli ceza ihbarnamesiyle ayni
vergi yılı için Davacıya ikmalen 82,314 US. Dolars
kusur cezası kesmesi,
(b) Davalı No.2'nin ve/veya Dav-alıların 1995 vergi yılı için 3.8.2000 tarihli vergi ihbarnamesiyle Davacıya ikmalen 368.164.US Dolars kurumlar vergisi tarh etmesi ve yine 3.8.2000 tarihli ceza ihbarnamesiyle ayni vergi yılı için Davacıya ikmalen 184,082 US. Dolars kusur cezası kesmesi, -
(c) Davalı No.2'nin ve/veya Davalıların 1996 vergi yılı için 3.8.2000 tarihli vergi ihbarnamesiyle Davacıya ikmalen 336,532 US. Dolars kurumlar vergisi tarh etmesi ve yine 3.8.2000 tarihli ceza ihbarnamesiyle ayni vergi yılı için Davacıya ikmalen 168,266 -US. Dolars kusur cezası kesmesi,
(d) Davalı No.2'nin ve/veya Davalıların 1997 vergi yılı için 3.8.2000 tarihli vergi ihbarnamesiyle Davacıya ikmalen 19,051 US. Dolars kurumlar vergisi tarh etmesi ve yine 3.8.2000 tarihli ceza ihbarnamesiyle ayni vergi yılı- için Davacıya ikmalen 9,525 US. Dolars kusur cezası kesmesi kararlarının ve/veya işlemlerinin tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına dair Mahkemenin karar vermesi,
Davalı No.2'nin ve/veya Davalıların 1994, 1995,1996,19-97 vergi yılları için ikmalen yaptıkları kurumlar vergisi tarhiyatlarına ve ceza kesme kararlarına ve işlemlerine karşı Davacının yaptığı 21.8.2000 tarihli yazılı itirazlar üzerine Davalı No.2 ve/veya Davalıların Davacıya 26.3.2001 tarihinde tebliğ ettiği- 14.2.2001 tarihli ve Dosya No.MŞ.4591 sayılı kararın tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına dair Mahkemenin karar vermesi.
Davalı No.2'nin ve/veya Davalıların yukarıdaki 2. paragrafta belirtilen 14.2.2001 tarihli ve D-osya No.MŞ.4591 sayılı karara ekli 1994, 1995,1996,1997 vergi yılları ile ilgili 4 adet itiraz kararına ait vergi ihbarnamesi ve 4 adet vergi ceza ihbarnamesiyle ikmalen Davacıya kurumlar vergisi tarh etmeleri ve ceza kesmeleri kararlarının ve/veya işlemle-rinin tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına dair Mahkemenin karar vermesini talep etti.

Davacının talep takririndeki davasını destekleyen olgular özetle şöyledir. Davacı 48/90 sayılı Off Shore Bankacılık Hizmetleri Ya-sası altında kurulup, Fasıl 113, Şirketler Mukayyitliği nezdinde MŞ.4591 no'su ile kayıt edilmiş Off Shore Banking Ltd. bir şirkettir ve Off Shore Bankacılık ile uğraşmaktadır. Dava konusu zamanlarda Davacı banka Türkiye'deki Hazine Bonolarından gelirler e-lde ettiğini, ayrıca Türkiye'deki banka hesaplarından faiz gelirleri elde ettiğini ve 48/90 sayılı Yasanın 18. maddesi tahtında saptanan matrahlar üzerinden %2 oranında vergiye tabi olduğunu ileri sürmektedir. Dava konusu zamanlarda Davacı banka 1994,1995,-1996 ve 1997 vergilendirme dönemleri için Davalı No.3, Gelir ve Vergi Dairesine Kurumlar Vergisi Beyannamesi verdiğini, 1994 yılı beyannamesinde matrah olarak 8,231,553.$ beyan ettiğini ve bu matraha göre %2 verginin tutarı 164,631$ ettiğini, ancak bu beya-nnamede Türkiye'de 5,054,613$ stopaj vergisi ödediğini beyan ederek 164,631$ vergiyi de Türkiye'de ödediği vergiden mahsup ettiğini, dolayısıyle KKTC'de herhangi bir vergi ödeme yükümlülüğü kalmadığını beyan etti ve Davalı No.3'e herhangi bir vergi yatırıl-madığını ileri sürmektedir. Davacı 1995 yılı beyannamesinde matrah olarak 18,451,134$ beyan ettiğini ve bu matraha göre %2 verginin tutarı 368,164$ ettiğini, ancak bu beyannamede Türkiye'de 5,441,005$ stopaj vergisi ödediğini beyan ederek 368,164$ vergiyi -de Türkiye'de ödediği vergiden mahsup ettiğini, dolayısıyle KKTC'de herhangi bir vergi ödeme yükümlülüğü kalmadığını beyan etti ve Davalı No.3'e herhangi bir vergi yatırılmadığını ileri sürmektedir.

Davacı 1996 yılı beyannamesinde matrah olarak 16,826,628-$ beyan ettiğini ve bu matraha göre %2 verginin tutarı 336,533$ ettiğini, ancak bu beyannamede Türkiye'de 27,165$ stopaj vergisi ödediğini beyan ederek, Türkiye'de ödediği 27,165$ miktarı 336,533$'den düşerek Davalı No.3'e 309,368$ vergi ödediğini, yine Da-vacı 1997 yılı beyannamesinde matrah olarak 18,968,103$ beyan ettiğini ve bu matraha göre %2 verginin tutarı 379,362$ ettiğini, ancak bu beyannamede Türkiye'de 9,299$ stopaj vergisi ödediğini beyan ederek, Türkiye'de ödediği 9,299$ miktarı 379,362$'den düş-erek Davalı No.3'e 370,063$ vergi ödediğini ileri sürmektedir.

Davalı No.3 Gelir ve Vergi Dairesinin, Davacı Off Shore Bankanın 1994,1995,1996 ve 1997 vergi yılları beyanlarını incelemeye aldığını ve hazırladıkları 15.6.1999 tarihli emare 12 Hesap İncele-me Raporu ile beyan edilen matrahlar üzerinden KKTC'de ödenmesi gereken vergilerin Türkiye'de ödenen vergilere mahsup edilemeyeceğine ve 1994 - 1997 yılları için eksik yatırılan 569,259$ verginin Daireye yatırılması gerektiğine karar verdiğini ve hazırlan-an rapor ışığında Davacıya ikmalen tarhiyat yaparak 3.8.2000 tarihinde düzenlenen vergi ve ceza ihbarnameleri ile : 1994 yılında 164,631$ kurumlar vergisi ve 82,315$ kusur cezası, 1995 yılında 368,164$ kurumlar vergisi ve 184,082$ kusur cezası, 1996 yılınd-a 336.532$ kurumlar vergisi ve 168,266$ kusur cezası, 1997 yılında 19,051$ kurumlar vergisi ve 9,525$ kusur cezasını Davacıdan talep edildiğini ileri sürmektedir.

Davacının, vergi tarhiyatlarına karşı 21.8.2000 tarihli 4 adet yazılı itirazda bulunduğunu,- yine yukarıda belirtilen kusur cezalarına da 21.8.2000 tarihli 4 adet yazılı itirazda bulunduğunu, Davalı No.2'nin 26.3.2001 tarihinde Davacı bankaya tebliğ ettikleri 14.2.2001 tarihli ve MŞ.4591 sayılı bir yazılı kararla maddi delillerin olmadığını iddia- ederek Davacının 1994,1995,1996 ve 1997 vergi yılları ile ilgili itirazlarını reddettiklerini ve bu yazılı karara ekli 14.2.2001 tarihli 4 adet itiraz kararına ait vergi ihbarnamesi ve 4 adet vergi ceza ihbarnamesiyle Davalı No.2'nin, Davacıya ikmalen ver-gi tarhiyatlarında bulunduklarını ve kusur cezaları kestiğini, alınan kararların 41/76 sayılı Kurumlar Vergisi Yasasına ve özellikle 42. maddesine, 49/88 sayılı KKTC ile TC Vergi Andlaşması (Onay) Yasasına ve ekindeki Andlaşmanın 22. maddesine ve 24/82 say-ılı Gelir Vergisi Yasasına aykırı olduğunu, çünkü bu Yasalara göre yurt dışında ödenen vergilerin mahsup edilebileceğini, dolayısıyle yapılan tarhiyatların ve kesilen cezaların yasadışı ve keyfi olduğunu ileri sürmektedir.

Davalılar ise talep takririne ve-rilen müdafaada özetle: Davalıların kararı keyfi olmayıp Yasalara ve hukuka uygun olduğunu ancak, 1996 ve 1997 yılları için vergilendirmelerde matrah hatası yaptıklarını ve bu hatalarını Vergi Usul Yasası tahtında düzelteceklerini ve buna göre, Davacının 1-996 yılı için 27,165$ kurumlar vergisi ve %50 kusur cezası, 1997 yılı için ise 9,299$ Kurumlar Vergisi ve %50 kusur cezası ödemesi gerektiğini, Davacının yapılan vergi ve kusur cezası tarhiyatlarına itiraz yapmış olmasına rağmen, itirazını destekleyen belg-e ve bilgileri vermediğini, itirazını destekleyen maddi delilleri ve gerekçeleri sunmadığını ve itirazın görüşülmesi için yapılan çağrılara da icabet etmediğini, tüm faktörleri değerlendirdikten sonra 14.2.2001 tarihinde 24/82 sayılı Gelir Vergisi Yasasını-n 36. maddesi ve 27/77 sayılı Vergi Usul Yasasının 31. maddesi uyarınca Davacının itirazının incelendiğini ve itirazın incelenmesi hususunda sunulması gereken bilgi ve belgelerin Davacı tarafından sunulmadığı ve/veya yerine getirilmesi istenen yükümlülükle-rin yerine getirilmediğinden Vergi Usul Yasasının 31(2) maddesi uyarınca maddi delillerin var olmadığına karar verildiğini ve ayni Yasanın 284. maddesi uyarınca itiraz red edilerek 14.2.2001 tarihli Kurumlar Vergisi + Kusur Cezaları itiraz kararına ait ihb-arnameler ile Davacıya tebliğ edildiğini, bu nedenle Davacının talebinin haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Davalılar ayrıca 48/90 sayılı Off Shore Bankacılık Hizmetleri Yasasının 18. maddesindeki %2 oranındaki verginin standart vergi oranın-ın çok altında ve sadece Off Shore Bankalara mahsus bir vergi olduğunu, standart vergi oranları için düzenlenmiş bulunan vergi mahsubu ile ilgili kuralların, Yasanın 18. maddesindeki teşvik amaçlı konu vergiye uygulanamayacağını, bu nedenle 41/76 sayılı Ku-rumlar Vergisi Yasası'nın 42. maddesindeki vergi indirimleri ve 49/88 sayılı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti Vergi Andlaşması (Onay) Yasasının 22(2) maddesi Davacı gibi Off Shore Bankalara uygulanamayacağını ve/veya 48/90 sayılı Yasan-ın 18. maddesindeki vergiye tatbik edilemeyeceğini savundular.

Davanın duruşmasında Davacı bankanın mali murakıbı Firuz Fehmi, Erdal & Co firmasının ortaklarından olduğunu, Davacı bankanın mali murakıbı olduklarını, emare 1,3,5 ve 7 olarak ibraz edilen s-ırasıyle 1994,1995,1996 ve 1997 yılı vergi dönemlerine ait kurumlar vergisi beyannamelerinin kendi firmasınca hazırlandığını, yine 4 adet vergi itirazının da kendilerinin hazırlayıp Vergi Dairesine gönderildiğini, Vergi Dairesinin, 1994-1997 vergi dönemler-inde Türkiye'de ödenen vergiyi KKTC'deki vergiye mahsup etmeyi kabul etmediğini, halbuki KKTC ile TC arasındaki anlaşmaya göre Türkiye'de ödenen vergileri KKTC'deki vergilerden mahsup edilmesini öngördüğünü, yapılan beyanların doğru olduğunu, gösterilen ma-trah üzerinden Vergi Dairesinin vergiyi hesapladığını, eksik vergi gösterilmesinin vergi kaçakcılığına girmediğini dolayısıyle ikmalen vergi tarh edilemeyeceğine göre kusur cezasının da olamayacağı hususunda şahadet vermiştir.

Davacı Bankanın Yönetim Kur-ulu Üyesi İsmail Mert'de Firuz Fehmi'nin şahadetinde belirttikleri hususlarda şahadet vermiştir.

Davalılar tarafından çağrılan Alpay Çelebi, şahadetinde Gelir ve Vergi Dairesinde inceleme memuru olduğunu, Davacının 1994 - 1997 yılı vergilendirme dönemler-i için beyan üzerine emare Kurumlar Vergisi beyannamelerini verdiğini ve 1999 yılında Davacı bankanın hesap ve beyannameleri üzerinde inceleme yapıldığını, bu beyannamelerin incelenmesi neticesinde, Davacının yurt dışında ödediğini iddia ettiği vergi stopa-jlarını KKTC'de ödemesi gereken vergiden mahsup ettiğini, bu mahsup işini, Davacının Türkiye'de vergi ödemediği nedeniyle kendilerinin kabul etmediğini ve beyannamelerde beyan edilen gelir, Türkiye'de vergilendirilmediğinden, yükümlü Davacının beyan edilen- matrah üzerinden %2 oranında vergi ödemesi gerektiğini ve bu suretle ikmâlen Davacıya vergi tarhiyatı yaptıklarını ve neticede:
1994 yılında yatırılmayan verginin 164,631$
1995 yılında yatırılmayan verginin 368,164$
1996 yılında eksik yatırılan ver-ginin 27,165$
1997 yılında eksik yatırılan verginin 9,299$
Toplam : 569,259$
eksik vergi yatırıldığını tesbit ettiklerini, bu vergilere ilaveten %50 tutarında Kusur Cezası keserek eksik vergileri kusur cezalarıyla birli-kte Davacıdan talep ettiklerini, Davacının ise 49/88 sayılı KKTC ile TC Vergi Andlaşması (Onay) Yasası altında itiraz ettiğini ve itirazında Türkiye'de ödemiş olduğu vergilerin tarh edilen vergiden mahsup edilmesi gerektiğini, ancak Davacıdan vergi tarhiya-tlarına yapmış olduğu itirazlarını destekleyen belge ve bilgileri sunması istenmiş olmasına rağmen Davacının itirazını destekleyen belge ve bilgileri veya maddi delilleri ibraz etmediğini ve itirazın görüşülmesi için yapılan çağrıya icabet etmediğini, bun-un üzerine emare 19'daki kararın alındığını, ayrıca 49/88 sayılı yasanın Davacıya uygulanamayacağını belirterek Gelir ve Vergi Dairesinin yaptığı uygulamanın doğru olduğunu belirtmiştir.

Emare 19 olarak ibraz edilen dava konusu kararın içeriği aşağıdaki- gibidir:

"K.K.T.C
EKONOMİ VE MALİYE BAKANLIĞI
GELİR VE VERGİ DAİRESİ

Dosya No: M.Ş.4591Tarih : 14/02/2001

TAAHHÜTLÜ

Konu : Vergi Dairesi Müdürlüğünün İtiraza ait Kararı.
İlgi : 23/01/2001 tarih ve MŞ 4591 -sayılı yazımız.

24/1982 sayılı Gelir Vergisi 47/92 sayılı K.D.V Yasalarının 36 ve 46. maddeleri ile 27/1977 sayılı Vergi usul Yasası'nın 31. maddesi uyarınca 1994-95-96-97 Vergilendirme dönemleri için şahsınıza yapılmış olan vergi tarhiyat işlemlerine ka-rşı yapmış olduğunuz itirazlarınızı incelenmiş ve bilahare tezekkür edilmiştir.
İtirazınızın/itirazlarınızın incelenmesi hususunda ilgi yazımız ile Dairemize sunmanız gereken belge ve bilgileri veya yerine getirmeniz istenilen diğer vergi ödevlerinin tar-afınızdan yerine getirilmemiş olması nedeniyle Vergi Usul Yasasının 31(2). maddesi uyarınca itirazlara konu teşkil eden "maddi delillerin" var olmadığı sonucuna varılarak adı edilen Yasa'nın 284. maddesinin verdiği yetkilere istinaden bahse konu tarhiyatla-rın ilişikte gönderilen itiraz kararına ait Vergi İhbarnameleri üzerinde belirtilen şekilde sonuçlandırılmasına ayrıca, vergi kaybına sebebiyet verilmiş olmanız nedeni ile ilişikteki Ceza İhbarnamelerindeki gerçeklere istinaden ceza işlemi uygulamasına kar-ar verilmiştir.
Verilmiş olan bu kararlara karşı KKTC Yüksek İdare Mahkemesine başvurabilirsiniz. Başvurma süresi bu kararın tebliğinden başlayarak 75 gündür.
Bilgi edinmenizi ve gereğini rica ederim.

Saygılarımla,

Gelir ve Vergi Dairesi-
Müdürü
Ekler:
4 adet itiraz kararına ait
vergi ihbarnamesi
4 adet vergi ceza ihbarnamesi

ET/SÖ"

Görülüyor ki, dava konusu 14.2.2001 tarihli yazılı karar Gelir ve Vergi Dairesine sunulması gereken belge ve bilgilerin Davacı tarafından sunulmam-ası nedeniyle "maddi delillerin" olmadığı gerekçesine dayandırılmaktadır.

Şimdi de dava konusu yapılan kararın üzerine dayandığı gerekçenin geçerli olup olmadığını incelemek gerekir.

Davacı tanığı olarak çağrılan Firuz Fehmi şahadetinde, Davacı bankan-ın Türkiye'de Hazine Bonosu ve Devlet Tahvilleri üzerinden gelir elde ettiğini ve bu gelirler üzerinden Türkiye'de Kurumlar Vergisi Beyannamelerinde belirtildiği gibi 1994 yılında 5.054.613$, 1995 yılında 5,441,005$, 1996 yılında 27,165$ ve 1997 yılında 9,-299$ faiz geliri kesintisi yapıldığını ve bu yapılan vergi kesintilerini 49/88 sayılı yasaya göre Türkiye'de gelir üzerinden ödenen vergiyi, Kuzey Kıbrıs'ta tarh edilen benzeri verginin, Türkiye'de ödenen kısmından mahsup etmek hakkına sahip olduğunu ve e-mare kurumlar vergisi beyannamelerinde bu vergileri KKTC'de ödenmesi gereken vergiden mahsup ettiklerini belirtmiştir. Davacı bankanın yönetim kurulu üyesi İsmail Mert'de ayni meyanda şahadet vermiştir.

Müdafaa tanığı olarak çağrılan Alpay Çelebi ise Dav-acının tüm gelirlerini yurt dışından elde ettiğini ve Türkiye'de elde ettiği gelirlerin ise vergilendirilmediğini, Kurumlar Vergisi beyannamelerinde gösterilen matrahların da Türkiye'de vergilendirilmediğini, Davacının vergi tarhiyatına yapmış olduğu itira-zını destekleyen belge ve bilgileri sunması istenmiş olmasına rağmen Davacının itirazını destekleyen belge ve bilgileri veya maddi delilleri ibraz etmediğini ve itirazın görüşülmesi için yapılan çağrıya icabet etmediğini ve neticede dava konusu kararın alı-ndığını şahadetinde belirtmiştir. Teknik bir tanık olarak şahadet veren, sıkı bir şekilde istintak edildiği halde hiç sarsılmayan ve doğru ve dürüst bir tanık olan Alpay Çelebinin şahadetini tümüyle doğru olarak kabul ediyoruz.

Yukarıdaki şahadetten gör-üleceği üzere Davacı tanıkları Davacı bankanın Türkiye'deki Hazine Bonosu ve Devlet Tahvilleri üzerinden gelir elde ettiğini ve Türkiye'de bu gelirler üzerinden vergi ödendiği iddia edilmektedir. Davalı tanığı ise Türkiye'de elde edilen gelirler üzerinden -herhangi bir vergilendirme yapılmadığını veya vergi ödendiğini kabul etmemektedir. Bu durumda Türkiye'de vergi ödendiğini iddia eden Davacı olduğuna göre Davacının, bu iddiasını isbat etmesi gerekir. İsbatla ilgili olarak 41/76 sayılı Kurumlar Vergisi Yasa-sı'nın 42(2) maddesinde amir hüküm vardır.

41/76 sayılı yasanın 42. maddesi şöyledir.,
" 42. Yabancı memleketlerde elde edilerek Kıbrıs Türk
Federe Devletinde genel netice hesaplarına intikal
ettirilen kazançlardan, mahallinde ödenen benzeri ver-giler, Kıbrıs Türk Federe Devletinde tarh olunan kurumlar vergisinden indirilebilir. Ancak;
(1) ....
(2) Yabancı memleketlerde vergi ödendiği yetkili
makamlardan alınacak vesikalarla tevsik edilmedikçe, yabancı memleketin vergisi Kıbrıs Türk Feder-e Devletinde tarh olunan vergiden indirilmez."

Yasanın 42(2) maddesinden görüleceği gibi, yabancı memleketlerde vergi ödendiği yetkili makamlardan alınacak belgelerle tevsik edilmedikçe, yabancı memleketin vergisi KKTC.de tarh olunan vergiden indirilemez.-

Gelir ve Vergi Dairesi, Davacının gelir ve vergi tarhiyatına yapmış olduğu itirazını destekleyen belge ve bilgileri veya maddi delilleri sunmasını istemiş ancak Davacı itirazını destekleyen belge ve bilgileri veya maddi delilleri ibraz edememiş veya yurt- dışında ödediğini iddia ettiği vergileri yetkili makamdan alınan vesikalarla tevsik edememiş ve itirazın görüşülmesi için yapılan çağrıya icabet etmemiş ve neticede d ava konusu karar alınmıştır. Açıklıkla görüleceği gibi Davacı yurt dışında ödediğini idd-ia ettiği vergi veya gelir vergisi stopajlarını yasanın aradığı şekilde tevsik etmiş değildir. Bu durumda yurt dışında vergi ödediğini isbat edemeyen Davacının 49/88 sayılı Yasanın kapsamına girip girmediğini bu safhada incelemeye gerek yoktur.

Tüm tica-ri gelirlerini gösteren belgeleri talep edilmesine rağmen ibraz etmeyen, itirazını destekleyen belge ve bilgileri sunmayan ve itirazın görüşülmesi için yapılan çağrıya icabet etmeyen Davacıya ikmalen gelir, vergi ve kusur cezası tarh edilmesi 27/77 sayılı -Vergi Usul Yasası gereğidir.

Yukarıda söylenenler ışığında 1996 ve 1997 yılları için vergilendirmede yapılan matrah hatasının Davalılarca düzeltilmesi kaydıyle, dava konusu edilen kararların hatalı olduğu söylenemez.

Sonuç olarak Dava ret ve iptal olu-nur. Dava masrafları Davacı aleyhine olacaktır.



Gönül Erönen Seyit A. Bensen Necmettin Bostancı
Yargıç Yargıç Yargıç



29 Aralık, 2005




-


11



-


Full & Egal Universal Law Academy