Yüksek İdare Mahkemesi Numara 51/2011 Dava No 11/2011 Karar Tarihi 05.12.2011
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 51/2011 Dava No 11/2011 Karar Tarihi 05.12.2011
Numara: 51/2011
Dava No: 11/2011
Taraflar: İsmail Osum ve diğerleri ile KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Polis Genel Müdürlüğü ve diğeri arasında
Konu: Polis didiplin cezası - Görevden geçici men
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 05.12.2011

-D.11/11 YİM 51/11

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.
Yargıç Necmettin Bostancı Huzurunda.

Davacı:1.İsmail Osum, Polis Genel Müdürlüğü-Lefkoşa
2.Ali Savaş Altan,Polis Genel Müdürl-üğü-Lefkoşa
3.Turan M.Bayraktar Kemaloğulları,Polis Genel Müdürlüğü
Lefkoşa
4.Tarık Billur, Polis Genel Müdürlüğü - Lefkoşa
5.Ahmet Büyükoğlu, Polis Genel Müdürlüğü-Lefkoşa
6.Fikret Emirler, Polis Genel Müdürlüğü-Lefko-şa
7.Ahmet Karlıtaş, Polis Genel Müdürlüğü-Lefkoşa
8.Cengiz Topel Bodur,Polis Genel Müdürlüğü-Lefkoşa
9.Mehmet Bulut,Polis Genel Müdürlüğü-Lefkoşa
10.Erhan Boranbay,Polis Genel Müdürlüğü-Lefkoşa
11.Yusuf Zeki Turan,Polis Ge-nel Müdürlüğü-Lefkoşa

- ile -

Davalı:1.KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Polis Genel
Müdürlüğü,Boğaz-Girne vasıtasıyla KKTC Başsavcısı-Lefkoşa
2.Polis Örgütü Polis Hizmetleri Komisyonu vasıtasıyla KKTC
Başsavcısı-Lefkoşa


- A r a s ı n d a.

Davacı/Müstediler namına: Avukat Barış Mamalı
Davalı/Müstedaaleyhler namına: Savcı İlter Koyuncuoğlu.


-----------

K A R A R


Polis mensubu olan Davacı/Müstediler, ayni zamanda Kıbrıs Türk Polis Mensupları Dern-eği Yönetim Kurulu üyesidirler.

Davacı/Müstediler, 23.3.2011 tarihinde derneğin Hukuk Müşaviri olan Barış Mamalı hakkında Volkan Gazetesi'nde yayınlanan bir yazı üzerine Barış Mamalı lehine bir karar alıp, bununla ilgili internet üzerinden Yenidüzen, Ort-am ve Kıbrıs Gazetesi'ne iki kez basın açıklaması yaptılar. Müteakiben Davalı/Müstedaaleyhlerce, Davacı/Müstediler aleyhine Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasası'nın (bundan sonra sadece Polis Yasası olarak anılacaktır) 115(3)(b)(iv),115(3)(b)(-vi)ve 115(3)(a)(iii) maddesine aykırı davrandıkları nedeniyle soruşturma açılmış ve 30.3.2011 tarihinde yasanın 120(1) maddesine istinaden geçici olarak görevden uzaklaştırılmışlardır. Bunun üzerine Davacı/Müstediler işbu davayı dosyalamışlar ve bu arada t-ek taraflı istida ile de, uzaklaştırma kararları ve bunlara bağlı işlemlerin durdurulması için Mahkemeden geçici emir talep etmişlerdir.

Mahkemece, konu istidanın Davalı/Müstedaaleyhlere tebliğine emir verilmiş ve istida bu amaçla 14.4.2011 tarihine tayi-n olmuştur.

14.4.2011 tarihinde istida tekrar ele alınmış ve Davalı
No 2 Müstedaaleyhe tebliğin yapılamaması üzerine, tebliğe olanak sağlamak için 25.4.2011 tarihine tayin olmuştur.

İstidadaki taleplerle ilgili henüz karar verilmemişken, Davacı/M-üstedilere 15.4.2011 tarihinde disiplin ihbarnamesi tebliğ edildi. Tanık Müfettiş Ali Savaş Altan'ın ifadesine göre disiplin duruşmasının tarihi kendilerine 27.4.2011 olarak verilmiştir. İthamnamenin kendilerine tebliğini müteakip Davacı/Müstediler 19.4.20-11 tarihli tek taraflı istida ile Mahkemeye başvurup aşağıdaki şekilde talepte bulunmuşlardır:

"A. Muhterem Mahkemenin yukarıda sayı ve ünvanı verilen
davanın dinlenip tamamen sonuçlandırılmasına kadar
Davalılar ve/veya Davalı No 1 ta-rafından Davacılar
aleyhine başlatılan disiplin yargılamasına ilişkin
işlemlerin ve/veya disiplin soruşturmalarının
davalılar tarafından durdurulması ve/veya davalıların
disiplin yargıcı huzurunda yargılanmamaları zı-mnında
bir Ara Emri (İnterm Order) itası;

B. Muhterem Mahkemenin uygun göreceği başka herhangi bir
çare ve/veya Emir;

C. İşbu istida masraflarıdır."

Bahse konu istidayı 20.4.2011 tarihinde ele alan bu Mahkeme, geçici b-ir emirle "Davacı/Müstediler aleyhine başlatılan disiplin yargılamasına ilişkin işlemlerin ve/veya disiplin yargılamalarının ve/veya disiplin soruşturmalarının"
durdurulmasına karar vermiştir.

Davalı/Müstedaaleyhler bu istidaya ve emre karşılık 26.4.2011- tarihinde itirazname dosyalamışlardır.

İstidanın duruşması yapılmıştır.

İstidanın duruşması amacıyla Davacı/Müstediler iki tanık dinletmişler, ayrıca Davacı/Müstediler Avukatı Mahkemeye hitap etmiştir.

Davalı/Müstedaaleyhler ise herhangi bir tanık d-inletmemişler, Mahkemeye hitapla yetinmişlerdir.

Ara emri ısdar edebilmenin koşulları, 9/76 sayılı Mahkemeler Yasası madde 41'de ve Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü madde 11'de görülmektedir.

9/76 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 41'nci maddesinin ilgili kıs-mı aynen şöyledir:

"41.(1) Hukuk davalarında yetkisini kullanan her mahkeme,
yürürlükteki Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğüne
uymak koşuluyla, tazminat veya başka bir tedbir
istenmemiş veya birlikte verilmemiş olmas-ına
bakılmaksızın, âdil veya uygun gördüğü tüm
hallerde, geçici, sürekli, men edici veya
emredici bir men'i müdahale emri verebilir veya
bir yed'i emin tâyin edebilir.
Ancak, geçici men'i müdahale- emrinin
verilebilmesi için, karara bağlanması gereken
konunun ciddi olması, davacının iddiasında haklı
olduğuna dair belirtilerin bulunması ve men'i
müdahale emri verilmezse ileride telâfisi mümkün
- olmayacak bir zararın doğacağı veya eski duruma
dönüşün çok zorlaşacağı hususlarında mahkemenin
kanaat getirmesi gerekir."


1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü madde 11 ise aynen şöyledir:

"Geçici 11. (1) Anayasa-nın 152'nci maddesi gereğince
Emir yapılan işlemlerde Mahkeme veya bir
Yargıç, işlemin herhangi bir safhasında,
kendiliğinden veya herhangi bir tarafın
istemi üzerine, d-avanın adilane bir
şekilde kararlaştırılması icap ettirirse,
davayı esasında sonuçlandırmayan geçici
bir emir verebilir.

(2) Bu madde altında verilen geçici bir emir,
- acil olması veya diğer özel koşullar
dolayısıyle karşı tarafa ihbarname
verilmeksizin ve duruma göre uygun
görülecek koşullara tabi olmak üzere
verileb-ilir.
Ancak, bu fıkra altında verilen bir
emirden etkilenen tüm taraflara bu emre
itiraz edebilmelerini mümkün kılmak için
geçici emir istemine ilişkin tüm evrak
v-e emir derhal tebliğ olunur ve itiraz
yapıldığında Mahkeme veya bir Yargıç
ilgili taraflar namına veya onlar
tarafından ileri sürülen iddia ve
müdafaayı dinledikten son-ra, söz konusu
emri, uygun göreceği koşullara tabi olmak
üzere, iptal edebilir veya değiştirebilir
veya onaylayabilir."


Görüldüğü gibi ilgili mevzuata göre, Mahkeme, ara emri ısdar ede-rken, makul ve adil gördüğü bir durum olacak, ayrıca;

Karara bağlanması gereken konu ciddi olacak,
Davacının davasında haklı olduğuna dair ilk nazarda belirtiler olacak,
Ara emri verilmezse Davacının ileride telâfisi imkânsız zarar ziyana düçar olabilece-ği veya geriye dönüşün çok zor veya imkânsız olacağıdır.

Dava mevzuu, Davacı/Müstedilerin geçici olarak görevden
uzaklaştırılmalarıdır. Davacı/Müstediler davalarının Hukuki Esaslar kısmında, Davalı/Müstedaaleyhlerin takdir yetkilerini doğru ve geçerli şe-kilde kullanmadığını, kararın yeterli gerekçe içermediğini, bu bağlamda Davacı/Müstedilerin bağlı olduğu Polis Müdürünce Davacı/Müstedilerin görevde kalmalarında sakınca görüldüğüne dair bir açıklamanın olmadığını, görevden geçici olarak uzaklaştırma karar-ının temelini oluşturan soruşturma konusunun Davacı/Müstedilerin şahsi eylemi olmadığını, faaliyetin derneğin faaliyeti olduğunu, Yüksek İdare Mahkemesinin 65/99 (D.33/10) sayılı davada, derneğin faaliyeti nedeniyle Yönetim Kurulu Üyelerinin sorumlu olamay-acağına ilişkin kararı olmasına rağmen basın açıklaması nedeniyle Yönetim Kurulu Üyeleri hakkında disiplin soruşturması başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu iddia etmişlerdir.

Bu davanın dinlenmesi esnasında, tüm yukarıdaki iddiaların
Mahkemece incelen-ip bir karara bağlanması gerekecektir. Bu dava maksatları bakımından, karara bağlanması gereken bu konular ciddi konulardır. Ancak huzurumdaki meselede, ara emri talebi, direkt, görevden geçici olarak uzaklaştırma konusuna yönelik değildir. Bir idari karar-la ilgili ara emri talep edildiği zaman, bu talebin doğrudan doğruya dava mevzuu karara ilişkin veya onu takip eden işlemlere ilişkin olması gerekir. Bu davanın ve ara emri talebinin mantığı, geçici olarak görevden uzaklaştırma idari kararının disiplin sor-uşturması
açılması sonucu olduğuna dayanmaktadır.
Acaba yasal durum bu şekilde midir?

Meslekten geçici olarak uzaklaştırma Polis Yasası'nın 120'nci maddesinde yer almaktadır. Konu maddenin ilgili kısmı aynen şöyledir:

"Görevden 120 (1) (A) Hakk-ında uyarma ve kınama cezaları
uzaklaştırma. dışındaki suçlarla ilgili disiplin
12,19/2005 soruşturması başlatılan veya cezai
kovuşturma açılan bir polis
mensub-unun görevi başında
kalmasında bağlı olduğu Polis
Müdürünce sakınca görülmesi
halinde, Polis Genel Müdürünce
görevden geçici olarak -
uzaklaştırılabilir.
Ancak Polis Genel Müdürü, en geç
bir hafta içerisinde kararı Polis
Hizmetleri Komisyonunun onayına
sunar. Komi-syon kararı onaylar veya
reddeder."


Disiplin işlemi başlatılması kararı, idare hukuku anlamında, bir hazırlık işlemidir. Polis Yasasında ve ona bağlı olarak çıkarılan tüzükte disiplin işlemlerinin muhtelif safhaları vardır. -Nihai karara kadar olan kararlar hazırlık işlemi veya ön işlem mahiyetindedir. Nihai aşamaya kadar yer alan işlemler içinde, meslekten geçici olarak uzaklaştırma da var mıdır?

Meslekten geçici olarak uzaklaştırma, yasanın disiplin işlemlerini düzenleyen -bölümünde yer almaktadır. İlk nazarda, meslekten geçici olarak uzaklaştırma, disiplin işlemi gibi görülebilir, ancak durum öyle değildir.

Meslekten geçici olarak uzaklaştırma, kişi üzerinde doğrudan doğruya etki meydana getiren, kişiyi, yasayla ihdas edi-lmiş belirli bir statüye sokan, bağımsız, icrai nitelikte bir karardır. Bu kararın nedeni, polis mensubu hakkında soruşturma başlatılmış olması ve kişinin görevde kalmasında sakınca görülmesidir.

Soruşturma açılması, disiplin işlemlerinin başlangıcıdır-. Bunun akabinde, şartları varsa disiplin işlemlerinin diğer aşamaları gerçekleşecektir. Meslekten geçici olarak uzaklaştırma, diğer aşamalar içerisinde yer almayan, tedbir mahiyetinde takdire bağlı bir karardır.

Davacı/Müstedilerin davası sadece, meslek-ten geçici olarak uzaklaştırma ile ilgili olduğu, disiplin işlemlerinin bu kararın müteakip işlemleri olmadığı için, bu istida altında, disiplin işlemlerinin durdurulmasına karar vermek, hatalı olur. Bu nedenle istidanın reddi gerekir.

Bu kararı sonlandı-rmadan önce, iki noktaya temas etmek isterim:
(1) Davacı/Müstediler, benzer konuda Yüksek İdare Mahkemesi'nin 65/99 sayılı davada bir hükmü olduğu, bu nedenle Davalı/Müstedaaleyhlerin, soruşturma başlatıp karar almalarının Mahkeme kararını tanımamak anlamı-na geldiğini iddia etmişlerdir.

Mezkûr dava, disiplin işlemi sonunda verilen bir kararla ilgilidir. Bu konuda bulgu yapılabilmesi için, öncelikle, kişinin disiplin yargılaması sonunda mahkûm olması ve konuyu Mahkemeye taşıması gerekir. Ancak o zaman bu y-öndeki iddialar değerlendirilir ve Mahkemece sağlıklı bir sonuca varılır.

(2) Davacı/Müstediler, disiplin yargılaması sonunda, meslekten ihraç edilebilecekleri iddiasında bulunmuşlardır. Bu iddialarını istidanın duruşması esnasında açmışlar ve bunu Polis -Yasası'nın 120'nci maddesine dayandırmışlardır.
Davacı/Müstediler aleyhine, iki farklı işlem olduğu için iki ayrı suç duyurusu yapılmıştır. Davacılar iki ayrı ithamdan yargılanacaklardır. Burda karardan önceki, iki itham söz konusudur. Yukarıdaki maddenin- uygulanabilmesi için, sair şartlar yanında, önce bir mahkûmiyet söz konusu olacak, bu mahkûmiyetten sonra, sicilden silinme süresi içerisinde 2'nci bir mahkûmiyet olacaktır, ancak o zaman ihraçtan söz edilebilir. Davalılar adına bulunan Savcı da bu görüşt-e olduklarını beyan etmiştir.

Netice olarak, 19.4.2011 tarihli ara emri istidası ile 20.4.2011 tarihli geçici Mahkeme emri red ve iptal edilir.



Necmettin Bostancı
Yargıç


12 Mayıs, 2011



8


-



Full & Egal Universal Law Academy