Yüksek İdare Mahkemesi Numara 51/1991 Dava No 9/1991 Karar Tarihi 18.03.1991
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 51/1991 Dava No 9/1991 Karar Tarihi 18.03.1991
Numara: 51/1991
Dava No: 9/1991
Taraflar: Hasan Yayman ile Tarım ve Orman Bakanlığı
Konu: Avlanma izninin süresi bitmeden iptal edilmesi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 18.03.1991

-D.9/91 YİM 51/91

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Yargıç Taner Erginel Huzurunda
Anayasanın 152. maddesi tahtında

Müstedi: Hasan Yayma-n, Lefkoşa.
ile
Müstedaaleyh: Tarım ve Orman Bakanlığı vasıtası ile KKTC Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Gürsel Kadri
Müstedaaleyh namına: Müjgan Irkad

-

Yasa Maddesi: 40/90 sayılı Hayvancılık Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası, 9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının 4-1(1) maddesi, Fasıl 1 Tefsir Yasasının 19. maddesi, Fasıl 135 Balıkçılık Yasasının 1952-1962 Balıkçılık Nizamnameleri.

İstemin Özeti: Trol ile avlanma iznini süre bitmeden iptal eden Müstedaaleyh kararının geçersiz olduğu istemi ve başvuru neticeleninceye- kadar izinden yararlanmak için ara emri talebi.

OLAY: Balıkçılık yapan Müstedi, Müstedaaleyhe başvurarak 60 kulaçtan daha derin yerlerde trol ile balık avlama izni istedi. Müstedaaleyh Müstediye bu izni verdi. Bilahare de izinde belirtilen süre dolmadan -iptal ettiğini bildirdi. Başvuru bu izninin iptali kararının geçersiz olduğu istemi üzerine yapıldı ve ayrıca başvuru neticeleninceye kadar izinden yararlanmak için ara emri talebinde bulundu.

SONUÇ: Telafisi imkansız zarar ve eski duruma dönmenin güçlüğü- açısından ara emri vermenin mümkün olmadığı ortaya çıkmıştır. İstida iptal olunur.


H Ü K Ü M

Müstedi balıkçılık işleri ile uğraşan birisidir ve kiraladığı "Toplu Kardeşler" ve "Giritlioğlu Yaşar Reis" isimli iki gemi ile trol balıkçılığı yapmaktadır.- Müstedaaleyh Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Hayvancılık Dairesi 7.1.1991 tarihinde Müstediye KKTC karasularında 60 kulaçtan daha derin yerlerde trol ile balık avlama izni verdi. Bu iznin süresi 31.12.1991 tarihinde son bulu-yordu. Müstedaaleyh sürenin dol-m-a-sını beklemeden 26.2.1991 tarihinde Müstediye verdiği izni iptal etti. Müstedi bunun üzerine Yüksek İdare Mahkemesine başvurarak iznin iptali kararının geçersiz olduğunu iddia etmektedir. Müstedi bu başvuru ile birlikte bir de ara emri istidası dosyalayara-k başvuru sonuçlanıncaya değin iptal kararının işleme konmamasını yani başvuru süresince verilmiş olan izinden yararlanabilmeyi talep etti. Müstedaaleyhlerin ara emri talebine itiraz etmesi üzerine istidanın duruşması yapıldı.

İstidanın dayandığı olgular- özetle şöyledir:

Müstediye 1990 yılı içerisinde KKTC'den 3 mil uzaktaki denizlerde trol ile balık avlama ve yakaladığı balıkları Kuzey Kıbrısa getirerek satma izni verilmişti. Bu izin süresinde herhangi bir sorun çıkmamış olmalı ki Hayvancılık Dairesi 1-991 yılında Müstediye verilen iznin şartlarını değiştirmeyi kabul etti ve Müstediye karasuları içinde fakat 60 kulaçtan daha derin denizlerde balık avlama izni verdi. 7.1.1991 tarihinde izni aldıktan bir süre sonra Müstedi Gemikonağı bölgesinde balık avlam-aya başladı. Fakat oradaki yerli balıkçıların şiddetli tepkisiyle karşılaştı. Daha 3 gün geçmeden yerli balıkçılar Hayvancılık Dairesine başvurarak Müstedinin sığ denizlerde, yani 60 kulaçtan daha alçak yerlerde balık avladığından ve kendilerine büyük zara-r verdiğinden şikâyet ettiler.

Müstedi 3 hafta kadar Gemikonağında balık avladıktan sonra çalıştırdığı gemileri alıp Mağusa Limanına gitti. Müstedi bu yer değişikliğini Gemikonağında fırtınalara karşı gemilerini koruyacak bir liman bulunmamasıyla izah et-mektedir. Nedeni ne olursa olsun gemilerin Mağusa Limanına gelmesi sorunları azaltmadı. Aksine Mağusa Limanındaki yerel balıkçıların şikâyetlerine neden oldu. Bu şikâyetleri dikkate alan Hayvancılık Dairesi de Müstedinin iznini iptal etmeğe karar verdi.

-Hayvancılık Dairesi Su Ürünleri Şube Sormlusu Vedat Soysalın şahadetine göre istatistiki bilgi almak amacıyla hergün Müstedinin Lefkoşadaki evine gidiyordu. Müstediye yerel balıkçıların şikâyetini ilettiği zaman Müstedi bir itirafta bulundu ve 2-3 defa sı-ğ sularda balık avladığını kabul etti. Bunun üzerine Müstediye tekrar ithalâta yönelmesini tavsiye eden Vedat Soysal ona verilmiş izni iptal edilmek üzere daireye gitmesini söyledi. Ertesi gün yani 26.2.1991 de Müstedi daireye gelmedi ve bunun üzerine Veda-t Soysal Müstedinin evine tekrar uğrayarak söz konusu izni Müstediden geri aldı. Vedat Soysal iznin üzerine kırmızı kalemle "iptal" "26.2.1991" diye yazdı. iznin iptal edilmesinden sonra Müstedi Mağusada balık avlamaya devam etmek istedi ve dairenin şikâye-ti üzerine tutuklanarak aleyhine ceza davası getirildi. Hayvancılık Dairesi 6.3.1991 tarihinde Müstediye bir ihbarname gönderdi. Konuya bir ölçüde açıklık getiren bu ihbarname şöyledir.

" - Lefkoşa: 6 Mart, 1991

Sayı: 3B/1
Konu: İzinsiz olarak trol ile balık
avcılığı yaptığınız hk.

Sayın Hasan Yayman,
Işık Sok. No.3. K.Kaymaklı, Lefkoşa

Bilindiği üzere işletmecisi bulunduğunuz T.C. Bandıralı Giritlioğlu ve Toplu Kardeşler a-dlı trol gemileri için, 60 kulaç ve daha derin sularda 7.1.1991 tarihinde S.Ü4/91 izin numarası ile verilmiş olan trol ile Balık Avcılığı izniniz, 60 kulaçtan daha sığ sularda avcılık yaptığınıza dair diğer balık avcılarından gelen şikâyetler, ayrıca sizin- '2-3 defa sığ suya girdik' beyanınız üzerine varılan karşılıklı mutabakat ile ilgili izniniz 26 Şubat 1991 tarihinden itibaren iptal edilmiş ve S.Ü.4/91 numaralı trol ile Balık Avcılığı izniniz, 26 Şubat 1991 tarihinde tarafınızdan Dairemiz Su ürünleri uz-amnına geri iade edilmiştir. Buna rağmen 4 Mart 1991 tarihinde bahse konu trol gemileri ile KKT Cumhuriyeti kara sularında izinsiz olarak avcılık yaptığınız şikayetleri K.T. Güvenlik Kuvvetlerine yapılmıştır.

Mevzu bahis 7.1.91 tarih ve S.Ü.4/91 numaralı- iznin iptal edilmiş ve/veya geçersiz olduğunu bir kere daha hatırlatır bilgi ve gereğini rica ederim.

Erol Cemal
- Müdür"

Müstedi şahadetinde izni iptal edilmek üzere Vedat Soysala geri verdiğini kabul etmedi. Aksine Vedat Soysal'ın izni incelemek için geri aldığını, daha sonra iptal etme yönüne gittiğini, yasaların Müstedaaleyhe verilmiş bir izni iptal etme hakk-ı tanımadığını, işletmecisi o-l-d-uğu gemilerin hiçbir zaman 60 kulaçtan sığ sularda balık avlamadığını, esasen Müstedaaleyhin hiçbir zaman avlanan suların derinliğini -ölçmediğini -suların derinliğini ölçmeye teşebbüs dahi etmediğini, trol balıkçılığı ile Kıbrısa ucuz balık sağladığını ve diğer balıkçıların bu nedenle şikayetçi olduklarını, balık avlanmasına izin verildiği takdirde gelecekte sığ denizlerde balık avlamayacağına dair k-esin güvence verebileceğini ve ara emri verilmediği takdirde büyük zarara uğrayacağını söyledi.

Müstedaaleyh Müstedinin izin şartlarını ihlâl ettiğini yani sığ sularda balık avladığını kanıtlamak için üç tanık dinletti. Bu tanıklardan Ömer Balıkçı Yedida-lgada 23 yıldan beri balıkçılık yapan bir şahıstır ve bölge balıkçılarının temsilcisi olduğunu söylemektedir. Şahadetinde birkaç kez Müstediyi sığ sularda balık avlarken gördüğünü, sandalında derinlik ölçen alet bulunduğunu, Müstedinin gemilerine yaklaşara-k balık avlanan yerin derinliğini ölçtüğünü ve onun 35 kulaçta avladığını tespit ettiğini, Müstedinin 3 hafta içerisinde bölge balıkçılığına büyük zarar verdiğini, eskiden balıkçıların her balığa çıktıklarında en az bir kasa balık yakaldıklarını, halbuki M-üstedinin verdiği zarardan sonra iki kilo balık ancak yakalayabildiklerini, durumun normale dönmesi için iki yıl geçmesi gerektiğini söyledi. Aynı bölgede balıkçılık yapan Bilâl Özkaraca ise Şubat aynın son haftasında bir gece 18 kulaçta ağlarını atmış bal-ık avlarken Müstedinin gemilerinin trolla balık avlayarak yanından geçtiğini, gemilerinin süratinin az fakat motorların sesinin yüksek olduğunu, bu durumun gemilerin trolle balık avlamakta olduğunu gösterdiğini, yakınından geçen gemilerin ağlarını parçalay-ıp götürdüklerini, bunun için polise şikâyet yaptığını ve Müstedinin kendisini tazmin etmeyi kabul ettiğini, Müstedinin sığ sularda balık avlayarak balık miktarını azalttığını ve bölge balıkçılığına zarar verdiğini söyledi. Üçüncü tanık Mustafa Ünverdi Hay-vancılık Dairesinde şoför olup 8.2.91 tarihinde Vedat Soysalla Müstedinin evine gittiklerini, Müstedinin konuşma esnasında 2,3 kez sığ sularda balık avladığını itiraf ettiğini söyledi.

Önümdeki şahadeti değerlendirdiğim zaman Müstedaaleyhin Mahke-mede di-nlettiği tanıklarla izin şartlarının ihlâl edildiğini kanıtlayabildiği kanısındayım. Gerçekten Müstedaaleyh Müstedinin sığ sularda balık avladığını kanıtlamak için yoğun şahadet ibraz etmiştir. Değişik konumda olan bu tanıkların tümünden şüphe etmek mümkün- değildir. Aksine bu tanıkların genelde doğru söyledikleri ve Müstedinin sığ sularda balık avladığını kanıtlayabildikleri görüşndeyim. Bu gerçeğe karşılık Müstedi gelecekte tekrar sığ sularda avlamayacağına dair kesin güvence vermeğe çalışmıştır. Müstedi s-ığ sularda tekrar balık avladığı takdirde bunun kolaylıkla saptanmasını mümkün kılan bir sistem önermeye gayret etmiştir. Şu veya bu şekilde gelecekte Müstedinin sığ sularda balık avladığını tartışmasız ortaya çıkarabilecek ve Müstedinin bundan böyle izin -şartlarına uymasını sağlayacak bir yöntem bulmak mümkün olabilirdi. Ne var ki Müstedaaleyh böyle bir yöntemin bulunmasıyla ilgilenmemiştir. Şu halde yapılan şikayetlerden sonra Müstedaaleyhin söz konusu izni verdiğine pişman olduğu ve izin şartlarına uyul-sa bile bundan böyle izni yürülükte tutmak istemediği anlaşılmaktadır.

Önümüzdeki istidada Müstedinin talep ettiği ara emrini alabilmesi için 9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının 41(1) maddesindeki şartların yerine geldiğini kanıtlayabilmesi gerkir. Bu madde- şöyledir:

" 41 (1) Hukuk davalarında yetkisini kullanan her mahkeme, yürürlük-teki Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğüne uymak koşuluyla, tazminat veya başka bir tedbir istenmemiş veya birlikte verilmemiş olmasına bakılmksızın âdil veya uygun gördüğü tüm hall-erde, geçici, sürekli, men edici veya emredici bir men'ı müdahale emri verebilir veya bir yed'ı emin tâyin edebilir.

Ancak, geçici men'ı müdahale emrinin verilebilmesi için, karara bağlanması gereken konunun ciddi olması, davacının iddiasında haklı oldu-ğuna dair belirtilerin bulunması ve men'ı müdahale emri verilmezse ileride telâfisi mümkün olmayacak bir zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağı hususlarında mahkemenin kanaat getirmesi gerekir."

Müstedinin 41(1) maddede öngörülen şartl-arı kanıtlayabilip kanıtlayama-dığını araştıralım.

-a) Konunun ciddi olması: Kanımca Müstediye bir izin verilmiş olması ve bu iznin daha sonra iptal edilmiş olması ciddi bir dava konusu ile karşı karşıya bulunduğumuzu göstermeye yeterlidir.
-
b) Müstedinin haklı olduğuna dair belirtilerin bulunması: Önümdeki meselede bu şartın da yerine geldiğini kabul etmek mümkündür. Çünkü 40/90 sayılı Hayvancılık Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası, Fasıl 135 Balıçılık Yasası ve 1952-1962 B-alıkçılık Nizamnamelerinde verilen bir iznin hangi hallerde iptal edilebileceğini gösteren madde yoktur. Bu nedenle Müstedaaleyhi temsil eden Savcı Fasıl 1Tefsir Yasasının 19. maddesine değinmiştir. Bu madde atama hakkı olan bir makamın verdiği kararı geri- alabileceğine ilişkin olup çok genel bir hukuk ilkesini ortaya koymaktadır. 19. maddenin İdare Hukukunda nasıl bir uygulama alanı bulabileceği ve önümüzdeki meseleye nasıl uyarlanabileceği yasal bir tartışma konusudur. Bu tartışma konusunun başvuru sonun-da ele alınıp karara bağlanmasının daha uygun olacağı görüşündeyim. Ara emri maksatları bakımından böyle bir yasal noktanın ortaya çıkmasının bile Müstedinin leyhinde ele alınabileceği kanısındayım. Dolayısıyle Müstedinin haklı olduğuna dair belirtilerin b-ulunduğu sonucuna varmamız gerekir.

c) Ara emri verilmezse ileride telâfisi mümkün olmayacak bir zararın doğacak olması: Müstedinin bu şartı kanıtlamak için yeterli şahadet ibraz edemediği görüşündeyim. Mahkemde ortaya çıkan olgulara göre Müstedinin iler-ide haklı bulunması halinde ortaya çıkan zararın Müstedaaleyh tarafından tazmin edilmemesi için herhangi bir neden yoktur. Müstedinin ileride telâfisi imkansız bir zarara uğrayabileceğini kanıtlayamaması bir yana Müstedaaleyh bunun tam tersini kanıtlamaya -teşebbüs etmiştir. Yani ara emri verilirse ileride telafisi imkansız bir zararın doğacağına ilişkin şahadet ibraz etmiştir. Şöyle ki 3 haftalık bir trol balıkçılığıyla Gemikonağı bölgesinde balık miktarının çok azaldığı ve eski duruma dönmek için 2 yılın g-eçmesi gerektiği hususunda şahadet ibraz etmiştir. Müstedi bu iddiayı çürütmeyi başaramamıştır. Bu durumda telafisi imkansız zarar ve eski duruma dönmenin güçlüğü açısından ara emri vermenin mümkün olmadığı bir tablo ortaya çıkmıştır. Bu nedenle Müstedinin- istidasında başarılı olamadığı görüşündeyim.

Sonuç olarak istida iptal edilir. İstida masrafları başvuru sonunda karara bağlanacaktır.


(Taner Erginel)
- Yargıç

18 Mart 1991




-


-409-



-


Full & Egal Universal Law Academy