Yüksek İdare Mahkemesi Numara 50/1992 Dava No 2/1996 Karar Tarihi 05.01.1996
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 50/1992 Dava No 2/1996 Karar Tarihi 05.01.1996
Numara: 50/1992
Dava No: 2/1996
Taraflar: Tansel Fikri ile Ekonomi ve Maliye Bakanlığı
Konu: Emeklilik ikramiyesi üzerinden kira ve avans borcu kesilmesine itiraz -
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 05.01.1996

-D.2/96 YİM 50/92

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Taner Erginel, Mustafa H. Özkök, Gönül Erönen.

Müstedi: Tansel Fikri, 22 Curlos-s Street Mayfair London WIY 3 HE,
c/o Phileccia Court, 24 - Girne.
ile
Müstedaaleyh: 1. Ekonomi ve Maliye Bakanlığı, KKTC Başsavcılığı
vasıtasıyle, Lefkoşa.
2. KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanlığı, KKTC Başsavcılığı
vasıtasıyle, Lefkoş-a.
A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Avukat Fözel Halim.
Müstedaaleyh namına: Kıdemli Savcı Müjgan Irkad.



H Ü K Ü M

Gönül Erönen: Müstedi 20 Mart, 1992 tarihinde dosyaladığı işbu başvuru-su ile özetle:-

Müstedaaleyh (1)'in, Müstedi ile 14 Ocak, 1992 tarih ve E.M.B. 128/70 sayılı yazıda Müstedinin 89,509,587TL emeklilik ikramiyesi üzerinden 22,013,957TL kira kesintisi ile 6,407,510TL kesinti yapılması ile izin haklarının kullanılmasına ya-sal yönden olanak olmadığını öngören karar veya işlemin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına ve Müstediden yapılan kira kesintisi ile izin hakkı kullanmasına yasal yönden olanak bulunmaması hususundaki ihmalin yapılmaması gere-ktiğine dair karar verilmesini talep etmektedir.

Keza Müstedi, Müstedaaleyh 1'in yürütsel ve yönetsel yetkisini keyfi hareket ederek ilgili mevzuatı uygulamdan kullandığı iddiasında bulunmuştur.

Müstedinin görev süreleri ile ilgili gerçekler Mahkemeye -şöyle sıralanmıştır:-

1970-72 yılları arasında İLO - Kıbrıs Verimlilik Merkezinde görevi,
1975-76 yılında Brüksel Temsilcisi görevi,
1976-81 yıllarında KTC Milletvekili ve bu görev esnasında Maliye Bakanlığı ve Sanayi ve İşletmeler Bakanı görevi,
1981-82 -yıllarında KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanlığı Merkez görevi,
1982'den Nisan 1985'e kadar Londra Temsilciliğinde Ticaret Ataşesi görevi,
1985 Nisan 1990 Ekim yılları arasında KKTC Londra Temsilciliği görevi.

Müstedinin ileri sürdüğü diğer olgular özetle ş-öyledir:

Müstedi Londra temsilcisi olarak görevde bulunduğu sırada KKTC'ye ikametgâhda ikamet etmişir. Müstedinin yerine yeni temsilcinin atanması ve Londra'daki görevine başlaması Ocak 1991'de olmuştur. Bu nedenle Müstedinin, Ocak 1991 tarihine kadar ika-metgâhı kullanmasına engel herhangi bir hukuki neden yoktur. Buna rağmen Müstediden ikamet ettiği evin 2 aylık kira bedeli olan 4.000 sterling'in müstedinin emeklilik ikramieysinden kesilmesi idarece keyfi bir işlem olup Müstediyi küçük düşürmektedir. Müst-edinin Londradaki görevi tamamlandığında Müstedaaleyh 2 diğer temsilcilere tanınan ek bir süre görevde kalma talebini reddetmiştir ve müstedi üçlü kararname ile Merkeze çağrılmıştır. Müstedi izinlerini kullanmadığı gibi hak kazandığı 84 günlük izin hakkına- ilaveten 1 yıllık hastalık izninin karşılığı olan 6700 sterling'in kendisine ödenmemesinin de yapılmaası gereken bir ihmal olduğu iddiasında bulunmuştur. Neticede Müstedaaleyh 1'in başvuru sebebi olan karar veya işlemin Müstedinin meşru ve kazanılmış men-faatlerini olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkilediği iddia edilmiştir.

Müstedaaleyh ise bu başvuruya verdiği cevapta dört ayrı ön itirazda bulunmuştur. Müstedaaleyhleri temsil eden Kıdemli Savcı, başvurunun duruşması sırasında yapılan ön itirazların b-aşvuru ile birlikte mütalaâ edilmesi isteğinde bulunmuştur.

Müstedaaleyhin ön itirazları şöyledir:-

1. Müstedi, E-263-90 sayı ve 9.3.90 tarihli Bakanlar Kurulu kararı 15.3.90 tarihli yazı ile öğrendiği nedeni ile, Müdür/Temsilcisi görevinin yasal olara-k sona ereceği tarihin 1990 olduğunu bildiği halde yıllık ödenekli izin haklarını aradaki sürede kullanmayı talep etmemekle veya kullanmamakla, kullanmadığı izin haklarını 1.8.90 tarihinden sonra yasal olarak kullanma talebine hakkı olmadığından bu hususta- meşru menfaatı bulunmamaktadır.

2. Aynı sayı ve aynı tarihli Bakanlar Kurulu kararının içeriğini 15.30.90 tarihinde öğrenmiş olmasına rağmen, başvuruyu yasal süre içerisinde dosyalamadığından başvuru dosyalamak için gerekli 75 günlük hak düşürücü süreyi -geçmiştir.

3. Aynı sayı ve aynı tarihli Bakanlar Kurulu kararı neticesinde 1.8.90 tarihinden itiabren Kamu görevi ile ilişkisinin kesildiğinden ve/veya Ağustos-Eylül 1980 aylarında emeklilik maaşını alıp kabul ettiğinden Müstedi 1.8.90 tarihinden sonra yı-llık ödenekli izin hakkını kullanmayı talep edemez.

4. Müstedinin yasal olarak yurt dışı görevi 8 yılı aşamayacağı ve 8 yıldan sonra Merkezde görevlendirilmesinin de söz konusu olamayacağı ve Bakanlar Kurulu kararının Merkezde görevlendirme ile ilgili kıs-mının yasal yönden geçerli olamayacağından, Müstedinin 1.8.90 tarihinden sornaki sürlerle ilgili talep edebileceği hiçbir meşru menfaatı yoktur.

Müstedaalyhlerin yukarıda belirtilen iptida-ı itirazlarına halel gelmeksizin başvuruya ilişkin diğer itiraz s-ebeplerini şöyle sıralamaktadırlar:- 19/83 sayılı yasanın 21. maddesine göre kamu görevlilerinin dış kuruluşlarda görev süreleri ayrımı yapılmaksızın 4 yıldır. Yasal mevzuata bakıldığında yurt dışı görevi en fazla 8 yıl olabilmektedir. Müstedi Ağustos 82 t-arihinden Ağustos 1990 tarihine kadar yurt dışı kuruluşlarda kesintisiz olarak 8 yıl görev yapmıştır.

Müstedi 19/83 sayılı Dışişleri Dairesi (Kuruluş Görev ve Çalışma Esasları) Yasasının 26. maddesinin şart bendi altında hizmet dışından 53/77 saylı Üst K-ademe Yöneticileri Yasasının öngördüğü üçlü kararname yöntemi ile 1.4.85 tarihinden itiabren atanmıştır. Aynı tarihten itibaren Bakanlar Kurulu müstediyi Londra temsilcisi olarak atadı. Daha sonra müstedinin temsilci görevi müteaddit defalar Bakanlar Kurul-u kararı ile uzatıldı. Bakanlar Kurulu E-263-90 sayı ve 9.3.90 tarihli kararı ile müstedinin Londradaki temsilci görevinin 1.8.90 tarihinde sona erdiğini ve Merkez görevine atanmasına karar vermiştir. Bu karar 15.3.90 tarihli yazı ile Müstedinin bilgisine -getirilmiştir.

Bakanlar Kurulu 22.8.90 tarihli olup müstediyi Ağustos - Eylül 1990 ayları için Londra Temsiciliğinde (Emare 17) yurt dışı görevli sayılması kararı yasa dışı olup hatalı ve mutlak butlanla batıldır. 1.10.1990 tarihinden itibaren müstedinin- yurt dışı görevini Sacit Nereli dervalmıştır. Müteaddit defalar istenilmesine karşın Müstedi, ikamet sorunu olması nedeni ile, temsilci olarak kendisine kiralanan konutu boşaltmayı haksız olarak geciktirmiştir. Bu nedenle kendisinden kira bedeli ödemesi i-stenmiştir. Müstedaaleyhler, Müsetdinin, daha önce talep etmediği için 1.8.90 tarihinden sonra 84 günlük izin hakkını kullanmaya hakkı olmadığını keza 1990 yılı Ekim - Kasım ayları içerisinde iki kez göndermiş olduğu hasta raprorunun sağlık kurulu tarafınd-an tasvip edilmediği cihetle geçersiz olduğunu, 8 yılın hitamında Merkezde görevlendirilmesi yasal almayacağı cihetle herhangi bir menfaat kazandırma-dığından müstedinin başvurusunun masraflarla reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

Müstedi başvurunu-n duruşması sırasında şahadet vererek, tanık celp etmemiştir. Müstedaaleyhler de Dışişleri ve Savunma Bakanlığında Bakan Müdürü olan Kemal Münür'ü tanık olarak dinletip başka tanık çağırmamışlardır. taraflar daha sonra Mahkemeye hitapta bulundular.

Müsted-i şahadeti esnasında başvurusunu desteklemek için başka şeyler yanında özetle aşağıdaki beyanlarda bulunmuştur:- 1.8.1990 tarihinde bitecek olan görev süresinin halen yeni temsilcinin atanması nedneiyle 1 Ağustos - 30 Eylül 1990 tarihleri arasındaki iki ay-lık süre için 22.8.1990 tarihli Emare 17 Bakanlar Kurulu kararı ile uzatılmış olduğunu, bu süre içinde aynı maaşı çektiğini ve Emare 18 yazı ile temsilcilik ikametgâhında ikamet etmesinin onaylanmış olduğunu, yeni temsilcinin 1.1.1991'de göreve geldiğini v-e kendisinin de Kasım 1990'da ikametgâhı boşalttığını belirtmiştir. 1990 yılında Körfez olaylarının verdiği bir yıl olduğu bu nedenle görev başında olması gerektiği, herhangi bir izin kullanması mümkün olmadığını belirtmiştir. Ayrıca gerek 20 Temmuz etkin-likleri gerekse Kasım 1990'da kendi şerefine verilen resepsiyonda hazır bulunması ve KKTC'nin en iyi şekilde temsil edilmesinin gerekli olduğunu, uzatılmış olan görev süresinin 30.9.90 tarihinde sona ermekte olduğunu ve 1 Ekim 1990 tarihinden itibaren Tems-ilcilik görevini yeni atamaya kadar Londra Temsiciliğinde bulunan Sacit Nereli'nin devralması hususunda talimat verilmiş olmasına rağmen, ikametgâhta kalıp görevlerine devam etmek zorunda olduğunu belirtmiştir.

Yeni Temsilci atamasının Aralık 1990'da ger-çekleştiğini, evin bir ay boş kaldığı halde devletin kirasını ödemek zorunda olduğunu, gerek mali sorunları, çocukalrının tahsil durumları gerekse sağlık durumu ve başka ev bulmadaki zorluklar da eklendiğine temsilcilik ikametgahını 1.10.1990 tarihinde boş-altma olanağı olmadığını belirtmiştir. Sağlık raporlarının da KKTC Sağlık Kurulunca kabul edilmemesinin kendisini adeta sokağa atmaya yönelik olduğunu ifade etmiştir. Bunun neticesinde istemiyerek 28.10.90 tarihinde emekliye ayrılmak için müracaattta bulun-muştur.

Emeklilik ikramiyesini almak için KKTC'ye kendi gelmediği için 25.7.1991'de eşine verdiğini, iki aylık kira bedelinin sterlingden Türk Lirasına çevrilip 22 milyon 113 bin TL kesintiden sonra emeklilik ikramiyesi olarak kendisine 3960 sterlinge ta-kabül eden 54.860.977 TL ödendiğini belirtmiştir.

Maaşı o günkü kur ile sterlinge dönüştürülerek sterling olarak almakta olduğunu, 18 A baremde bulunduğunu bildiğini, maaşının Türk Lirası olarak hesaplanmış olabileceğini, hayat pahalılığına göre katsayı -ayarlanıp diplomatik ülkede uygarca kalmalarını sağlayan maaşının bordroları sterling ifadesi ile gelmekte olduğunu beyan etmiştir. Teknik konulara vakıf olmadığını ifade eden Müstedi, emekkilik öncesi izinlerini ileriki tarihte kullanabileceğinin bilgisin-e geldiğini, kendisine 82 günlük izinlerinin verilmesi gerektiğini, keza emeklilik ikramiyesinden yapılan iki ayklık kira kesintisinin Sayıştay Başkanının 5.8.1991 tarihli yazısına uymadığı nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürmüştür.

Daha sorna Müstedaa-leyhler lehine şahadet veren Dışişleri ve Savunma Bakanı Müdürü Kemal Münür Müstedinin meselesi ile ilgili kısaca şu hususları Mahkemeye aktarmıştır:-

Dış Temsilciliklerdeki idari işlerin de sahasına girmekte olduğunu belirten tanık, Müstedinin Londra'da-ki görev süresinin "Ticaret Ataşesi" sıfatı ile 1.8.1982'de başladığını ve bu konuya ilişkin kararın Emare 6'da bulunan Bakanlar Kurulu kararı olduğunu, Müstedinin daha sonra 14/85 sayılı yasa altında Kamu Görevi dışında atanmış bir kişi olduğunu, 19/83 sa-yılı yasa altında görev süresinin 4 sene olduğunu, bu sürenin tek tek senelerle ancak 8 seneye kadar uzatılabileceğini, Emare 9 ile Emare 12'nin de Müstedi ile ilgili uzatmanın örneklerinden olduğunu, keza Emare 12'ye ilişik E-263-90 sayılı Bakanlar Kurulu- kararının Faxla Müstediye 16.3.1990 tarihinde bildirildiğini, keza Müdür/Temsilcisi olarak değil de Yurt Dışı görevli olarak "ad hoc" (belirli bir amaç için) görevlendirildiğini yurt dışı görevinde herhangi bir kişinin görevlendirilebileceği, bu şekilde a-tanan kişinin ücretinin gün esasına göre ödendiğini ve Müstedinin yapmakta oduğu görevin belli bir süre için (ad hoc) yerine getirilen görev olduğunu belirtmiştir. Müstedinin bu atama ile İta Amiri olarak görev ifa ettiğini, bunu yaparken Müdür Temsilcisin-in ifa ettiği görevleri yürüttüğünü, dış görevlinin günlüğünün 52 sterling olduğunu, bu rakamın ülkeden ülkeye değiştiğini, Müstediye yapılan ödemelerin günlük esası üzerinden yurt dışına gönderilen kişilere uygulanan harcırah tahtında yapıldığını ancak bu- ilkeler dışında Müstediye Müdür/Temsilcisi olarak ödemeler yapıldığı fark edilince bu durumun düzletildiğini belirtmiştir.

Tanık, Müstedinin yurt dışı görevinin uzatılmasını sağlayacak bir kararın olmadığını, 1.10.1990 tarihinden itibaren tam yetkili ki-şinin, İta Amiri ve vekaleten Müdür/Temsilcisi olarak Sacit Nereli olduğunu, Müstedinin yasal olarak boşaltması gereken teslimi kendisinden istediği halde konutu boşaltmadığını, Devleti, konutu işgal etmekle zarar soktuğu için kira ödemesi gerektiğini, Mü-stedinin ikramiyesinden söz konusu kontun 1990 yılının Ekim ve Kasım ayları kiralarının kesilmesinin uygun gördüğünü, senelik kirası 32000 sterling olan konut kirasının Türk Lirası olarak 4000 sterling karşılığı olan 22.013.957 Türk Lirasının kusur emekili-k ikramiyesinden tahsil edildiğini belirtmiştir.

Keza Tanık devamla, Müstedinin konutu hemen boşaltmış olsa idi, sıkıntının çekilmeyeceği gibi, daha erken bir zamanda bir temsilcinin seçilmiş olabileceğini, yeni Temsilci Reşat Çağlar'ın 18.12.90 tarihli -E-1266-90 sayılı karar ile 2.1.91 tarihinde görevi devraldığını ancak hangi tarihte konuta getirdiğini bilmediğini, Müstedinin izin kullanmak istediği ve kullandırılmadığına ilişkin iddialarına karşılık, Müstedinin böyle bir müracaatının kendilerine gelmed-iğine değinmiştir.

Tanık şahadeti esnasında Müstedinin emeklilik ikramiyesini 1-2 ay içerisinde alması gerektiğini neden bir sene sonra aldığını bilmediğini, Brüksel Temsilcisi Bora Atun'un ne kadar süre sonra Yurt dışında görev yaptığını bilmediğini, a-ncak Bora Atun'un merkeze Kamu Görevlisi olarak döndüğünü, Müstedinin Müdür/Temsilciliği değil, yurt dışı görevlendirillmesinin uzatılması söz konusu olduğunu, Müstedinin atanması sona erdiğinden, merkeze çağrılmasına yasal olanak olmadığını, çağrılmasını-n hata olduğunu, ancak kamu görevinde olnların merkezde göreve dönebileceklerini, Müstedinin de artık kamu görevlisi olmadığı için herhangi bir boş kadroyu doldurmasının söz konusu olamıyacağını belirtmiştir.

Başvurunun duruşmasından sonra tararflar Mahk-emeye hitapta bulundular.

Müsetdi Avukatı Mahkemeye yaptığı hitapta başka şeyler yanında Müstedi ile ilgili hukuki durumu özetle şöyle izah etmiştir:-

Müstedinin izin hakkı Anaysal bir haktır, bundan feragat edilemez (YİM 30/94 D.12/94 sayılı karar bun-u saptamıştır). Müstedi 12.4.76 tarihli yazı ile Amme Hizmeti Komisyonu tarafından o tarihlerde kamu görevine atanmıştır. Müstedinin Brüksel Temsilcisi, Milletvekili görevinden sonra Cidde Temsilciliği, Londra Siyasi Temsilcisi, Londra Ticari Ataşesi görev-leri olmuştur. Müstedi başvurusunda haklıdır. İdarenin tasarrufları hatalı ve geçersizdir. Herhalukarda Müstedinin üçlü kararname ile geri alınması gerekmeketdir.

Keza Sayıştay Başkanı Emare 31 yazısında Müstediden yapılan kira kesintisinin yapılamayacağ-ını belirtmiş, buna rağmen kira kesintisi yönüne gidilmiştir. Londra'daki konut kirası 3960 stg'dir. Müstedinin Londra temsilcisi iken emekli olması için kendisine baskı gelmiştir. Halbuki Bakanlar Kurulu kararı ile görev süresi 2 ay daha uzatılmıştır. Dah-a sonra ise Merkeze gelmesi istenmiştir. Bu durumda Müstedinin yeni Temsilcinin gelmesini beklemesi görevi icabıdır. Sırf görevi sona erdi diye görevinden hemen ayrılabilme olanağı yoktur, buna görevinin şerefi imkan vermemektedir ve devlet yurt dışında gö-rev yapan temsilcisini korumak zorundadır.

Müstedi Avukatının bu hitabından sonra Müstedaaleyhleri temsilen Kıdemli Savcı ise hitabında özetle şu hususlara değinmiştir:-

1. Müstedi 12.4.1976 tarihinden 30.5.76 tarihine kadar ki geçici temsilci görevi iç-in 7.5.68 tarihinde yürürlüğe giren Türk Amme Hizmeti (geçici) Tüzüğü altında geçici olarak tayin olmuştur. Bu tüzüğün 2(a) maddesi altındaki memurun tanımı "Yürürlükteki mevzuat gereğince tayin edilen geçici memur" olarak geçmektedir. Bu nedenle müstedi i-lgili dönemde muvazzaf bir göreve atanmış bir kişi değildir.

2. 13.7. 1981'de bağımsız Milletvekili olan müstedinin geçici memurluk statüsü sona ermiştir.

3. 15.9.1981 tarihinde ise Emare 2 Bakanlar Kurulu kararında da belirtildiği gibi Müstedinin Cidd-e Müdür Temsilciliğini öngören kararla Müstedi hizmet dışından 7/81 sayılı yasa ile değiştirilen 53/77 sayılı Üst Kademe Yöneticileri (Değişiklik) Yasası uyarınca atanmıştır.

4. Müstedi Emare 4 ile Sözleşmeli Statüde Suudi Arabistan'da Ticaret Ataşesi ol-muştur. Kamu görevinde olmuş olsa idi kendisine sözleşmeli olarak görev verilmeyecekti.

5. Emare 6 karar tahtında Müstedi Londra'da yine sözleşmeli Ticaret Ataşesi olarak tayin edilmiştir.

6. Müstedinin son tayini 14/85 sayılı yasa ile tadil edilmiş 19-/83 sayılı yasanın 26. maddesi tahtında Emare 8 ile tayin edilmiştir.

7. Daha önce herhangi bir itirazda bulunmadığı için bu yapılan tayinlerin Kamu Hizmeti içinde olduğu hususunda herhangi bir iddianın bu safhada ileri sürülmesi mümkün değildir. Kaldı k-i başvurusunda böyle bir iddiası yoktur. Bu nedenle Mahkemenin bu hususu dikkate almaması gerekir.

8. 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 33. maddesi bir şahsın Devlete olan borçları için emeklilik ikramiyesine elkonabileceğini öngörmektedir, bu nedenle müs-tedinin emeklilik ikramiyesinden kesilen 22.013.257TL kira kesintisi müstedinin devlete olan borcu olduğu için yasaldır.

9. 19/83 Dışişleri Dairesi (Kuruluş Görev ve Çalışma Esasları) Yasasının 21. maddesine göre yurt dışı kuruluşlarda görev süreleri, uz-atma süreleri dahil toplam 8 yılı aşamayacağı ve Müstedinin bu 8 yılı doldurduğu, müstedinin talep ettiği 84 günlük izin süresinin tanınması halinde yasaya ters düşüleceği cihetle yasal olarak bu izinleri kullanamaz. Bu izinler, görev süresinin bitmesi ile- kazanılmış hak sayılamaz, 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası altında tanınan izin haklarını, görev süresince kullanma girişiminde bulunulmaması halinde kamu görevlisi tarafından bu izin hakkından feragat edilmiş sayılır.

10. Talep edilmediği ve şahadet- de sunulmadığı cihetle başvurunun "A" ve "B" paragrafında belirtilen Müstedinin üçlü kararname ile görevden alınması gerektiği hususlarındaki iddiaları dikkate almamak gerekir. Keza müstedinin görev süresi kendiliğinden sona erdiği cihetle üçlü kararname -ile görevden alınması söz konusu değildir. Kendisine herhangi bir meşru menfaat kazandırmaz. Kamu görevi dışından atanmış bir kişi olduğu nedeniyle ve Merkezde kadrosu bulunmadığı için kendisini bekleyen görevi bulunmamakta idi, bu nedenle E-263-90 sayılı -Bakanalr Kurulu kararının Müstedinin merkez görevine alınmasına karar veren kısmı yanlış ve hatalıdır.

11. Müstedi emekliliğinin 1.8.90 tarihinde olduğunu kabul etmektedir. Dolayısıyle 84 günlük izin süresini daha önceden talep etmediği için emekliye ayr-ıldıktan sonra talep etmeye hakkı yoktur.

12. Müstedi kendisinden 2 aylık kira miktarının kesilmesi ile ilgili alınan kararın yanlış ve hatalı olduğuna karar verilmesini talep etmemektedir. 1.10.90 tarihinde görevi Sacit Nereli'ye devrettikten sonra Müst-edinin ikametgâhta ikamet etmeye hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle konutu haksız olarak işgal ettiği cihetle işgal süresini kaspayan kira bedeli kendisine Türk Lirası olarak verilen ikramiyeden kesilmiştir.

Yüksek İdare Mahkemesi önündeki meselelerde kar-ar verirken Genel İdare Hukuku prensipleri çerçevesinde karar vermektedir. Her ne kadar da yakınma konusu mesele kendi olguları içinde değerlendirilmekte ise de hukuk prensipleri her mesele için geçerli ve ayrım yapılmaksızın uygulanmaktadır. Yüksek İdare -Mahkemesi verdiği kararlarla Yönetime iyi ve doğru icraat yapması için yol gösterici rol oynamaktadır. Görevi, Yönetimin yapması gereken işlemleri yapmak veya düzeltmek değildir, temelde yasalara ve Genel İdare Hukuku prensiplerine saygılı olunmasını sağla-maktır, aksini düşünmek idarenin yetkilerine tecavüz edimesi demektir. Yönetim de, icraatlarını yerine getirirken sorumluluğunun bilinci içinde, yasaların ve geçerli mevzuatın kendine verdiği yetkiler çerçevesinde hareket etmek zorundadır. Aksi takdirde ha-talı ve yanlış kararlar üretilmesi, hatalı uygulamaların yapılması ve bunların neticesinde sıkıntılar yaratması kaçınılmazdır.

Yasaların vermediği veya öngörmediği yetkilerin bir yönetim birimi tarafından kullanılması hukuk kurallarına terstir. İptal edi-lmeye veya yok addedilmeye açıktır. Bu prensip Yüksek Mahkemenin birçok İçtihat kararında defalarca belirtildiği bir yana o kadar yerleşmiştir ki varlığı tartışılmazdır. Keza, yetkili bir organ tarafından alınan İdari karar ve işlem iptal edilinceye kadar -geçerli addedilmektedir. Ancak alınan karar yoklukla sakat ise böyle bir karar alındığı andan itiabren hükümsüz olduğu cihetle geçerliliği yok addedilmektedir. (Bu konuda bak:- YİM 131/78 sayılı karar; 1944 İstanbul Üniversitesi yayınları Ebül'ula Mardin'e- Armağan - İdare Hukukunda Yokluk ve Butlan sayfa 1223; Fortstoff "The Administrative Act" sayfa 26-27- 32-34; Yükek Mahkeme Kararı Dava no.2/74).

1985 Anayasasının 121. maddesi tahtında öngörüldüğü gibi Üst Kademe Yöneticiliği yapan Kamu Görevlileri, i-lgili Bakan, Başbakan ve Cumhurbaşkanının imzalarını taşıyan üçlü bir kararname ile atanırlar. Geçerli mevzuat altında Müdür/Temsilci atamaları da aynı üçlü kararname yöntemi ile yapılmaktadır.

Müstedinin son atamasına ilişkin 20.2.85 tarihinde yürülüğe -giren 14/85 sayılı yasa ile tadil edilen 19/83 sayılı 26. maddesi aynen şöyledir:-

-" Ancak, bu Yasa veya herhangi bir yasada aksine kural bulunmasına bakılmaksızın, Dışişleri ise İlgili Bakanlığın önerisi üzerine Kuzey Kırbıs Türk Cumhuriyeti'nin yurt dışı birimlerinde görevlendirilmek amacıyla, Kamu Görevlileri Yasasının 6. Maddesinin (-2) Fıkra kurallarına bağlı olmadan, hizmet dışından Üst Kademe Yöneticileri Yasasının öngördüğü üçlü kararname yöntemi ile Müdür/Temsilci atanabilir ve aynı yöntemle görevden alınabilir. Bu durumda ilgili kişide, hale göre, kamu görevinden emekli olmama ve- 10 yıl fiili hizmet etmiş olma şartları aranmaz."

Tadil edilen bu yasa altında, bir kişi kamu görevlisi olamdan ve sadece yurt dışı birimlerde görev yapmak üzere üçlü kararname ile dıştan Müdür/Temsilci olarak atanabilmektedir.

Başvuruda konu edilen yu-rt dışı hizmetler ile ilgili 29.7.1987 tarihinde 51/87 sayılı yasa ile tadil edilen 19/83 sayılı yasanın 21. maddesi aynen şöyledir:

"Dairenin merkez kuruluşlarında veya dış Temsilciliklerde görevlen-dirilecek kamu görevlilerin yurt dışı ve merkez kuruluş-larındaki görev süreleri, Bakanlıkça aşağıda belirlenen süreler düzeyinde ayarlanır:-
Yurt dışı kuruluşlarda dört yıl,
Merkez kuruluşlarda dört yıl,
Yurt dışı kuruluşlar arasında yer değiştirmek için (1). fırkadaki süre aşılmamak kaydıyle iki yıl.
Bu sürel-er siyasi, idari veya sıhhi nedenlerle değiştirilebilir.
Ancak yurt dışı kuruluşlardaki süre uzatmaları Müdür/Temsilciler için Bakanlar Kurulu Kararı ve her yıl yenilenmek kaydıyle dört yıl, diğer kamu görevlileri için ise bir yılı aşamaz."

Analışlacağı -üzere yurt dışı görevlendirmeler bir bütün olarak telakki edilmekte ve dış birimlerde görevli bulunan Müdür/Temsilci görev süreleri görev ayrımı yapılmaksızın bu bütünlük içerisinde uzatlmalarla birlikte toplam sekiz yılı aşmamaktadır.

Bu itibarla konum-uzla ilgili Müstedinin atamalarına ve Müstedi ile ilgili yapılan işlemlere ilişkin olgulara göz atmakta fayda vardır:

a) Müstedi 15.9.81 tarihinde 7/81 sayılı yasa ile tadil edilen 53/77 sayılı Üst Kademe Yöneticileri Değişiklik Yasası altında Cidde/Müdür- Temsilcisi olarak atanmıştır.

b) Daha sonra Emare 4 karar ile bu atama kararı iptal edilerek Sözleşmeli Statüde Ticaret Ataşesi olarak 16.12.1981 tarihinde atanmıştır. Keza 53/77 sayılı Üst Kademe Yöneticiler Yasasının 3. maddesinin 2. fıkrası uyarınca -Müstedi Müdür/Temsilci mevkiiden üçlü kararname ile alınmıştır.

c) 28.7.1982'de Bakanlar Kurulu kararı ile Sözleşmeli Ticaret Ataşesi olan Müstedi, 1.8.92 tarihinden itibaren Londra Temsilciliğinde Ticaret Ataşesi olarak görevlendirilmiştir.

d) Daha so-nra 26.2.85 tarihinde ise Müstedi 14/85 sayılı yasa ile değiştirilen 19/83 sayılı Yasanın 26. maddesi altında ısdar edilen üçlü kararname ile 1.4.85 tarihinden itibaren Müdür/Temsilciliğine atanan Müstedi yine aynı yasanın 20. maddesinin 2. fırkası altında- Londra Temsilcisi olarak atanmıştır. 51/87 sayılı yasa ile tadil edilen 19/83 sayılı yasanın 21. maddesinin koşul bendine göre çeşitli tarihlerde uzatılan Müstedinin yurt dışı görev süresi yapılan hesaplamalar sonucu 31.7.90 tarihinde sona ermekte idi.

-e) 9.3.90 tarihli E-263-90 sayılı Bakanlar Kurulu kararı (Emare 12) şöyledir:-

"Londra Temsilcisi (Müdür/Temsilcisi) Tansel Fikrinin 1.8.90 tarihinden itibaren Merkez Görevine alınmasına karar verdi".

Bu arada Müstedi, Temmuz 1990'da görev süresinin uzat-ılmaması halinde emklilik hakkının kendisine verilebilmesi için girişimde bulunmuştur.

f) Emare 17, 22.8.90 tarihli E-837-90 sayılı karar ile:-

"Bakanlar Kurulu, E-263-90 sayılı karar uyarınca 1 Ağustos 1990 tarihinden itibaren Merkez Görevine alınmasına- karar verilen Müdür Temsilcisi Tansel Fikri'nin halen yeni temsilcinin atanmaması nedeniyle 1 Ağustos 1990 - 30 Eylül 1990 tarihleri arasındaki iki aylık süre için Londra Temsilciliğinde Yurt Dışı Görevli sayılmasını onayladı".
denmektedir.

Müstedinin, -sağlık nedenlerinden dolayı görev süresini uzatma çabaları sonuçsuz kaldıktan sonra, Dışişleri Bakanının 20.8.90 tarihli Emare 16 yazısı uyarınca emekliye ayrılmak için 28.10.90'da resmen başvuruda bulunmuştur. Yapılan müracaatın bir kısmında şöyle denmekt-edir:-

... "Mevzuat engeli mevcut olmaması halinde yıllık ve birikmiş izin haklarımın yürürlüğe girmesi için ilgili yasalar altında emekliye ayrılmak üzere resmen müracaatta bulunuyorum" ..

14.12.1990 tarihli (Emare 27) KKTC Başsavcılığına Bakanlık Müdü-rü tarafından gönderilen yazıdan anlaşılacağı üzere Müstedinin 26.9.90 ile 19.10.90 tarihinde göndermiş olduğu iki ayrı rapor Sağlık Kurulu tarafından geçersiz sayıldığı cihetle göreve izinsiz ve özürsüz gelmemesinden dolayı Müstedi hakkında soruşturma baş-latılmıştır.

Huzurumuzda bulunan şahadet, 25.7.92 tarihinde Müstedinin emeklilik ikramiyesinin eşine verilmiş olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan Müstedi temsilci ikametgâhını Kasım 1990 tarihinde boşaltmıştır.

Bu olgular çerçevesinde Müstedinin 19-85'deki atanma öncesine baktığımızda 16.12.81 ile 31.3.1985 tarihlerini kapsayan dönem içerisinde sözleşmeli statüde kamu hizmeti vermekte olan Müstedinin bu tayinlerinin hangi mevzuata dayandığı hususunda huzurumuzda şahadet bulunmadığını görmekteyiz. Anc-ak bu atamaların 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası altında ve bilhassa kamu hizmetinin yürütülmesi ve istihdam şekilleri ile ilgili 6. madde tahtında Müstediye bir sözleşmeli personel statüsü vemediği aşikârdır. (bak sayfa 14-15 Birleştirilmiş Anayasa Ma-h. 10, 11, 12 ve 13/94 DS.2/95)

Sözleşmeli statüdeki kamu hizmeti hitamından başlamak üzere Kamu Görevlileri Yasası kapsamı dışında o güne kadar hizmet vermiş olan Müstedinin atanması 14/85 sayılı yasa ile değiştirilen 19/83 sayılı yasanın 26. maddesi ta-htında 3'lü kararname ile 1.4.85 tarihinde başlamak üzere yapılmıştır.

Müstedinin 26. madde tahtında üçlü kararname ile yapılmış olan Müdür/Temsicli atanması dış birimlerde görevlendirilmek amacı ile yapılmış olup yurt dışı göreve bağlı bir atamadır. 26.- madde altında yapılan atama yurt dışı birimleri dışında başka bir görev yerine atama yapılmasına imkan vermemektedir. 19/83 sayılı yasanın 21. maddesi tahtında "yurt dışı kuruluşlardaki görev süreleri" ne ilişkin yasal mevzuat gereği dışındaki hizmet yıll-arının toplamı sekiz yılı bulduğu cihetle artık müstedinin dış birimlerde bir atama ile görevlendirilmesi söz konusu değildir. Dolayısıyle 26. madde tahtında yapılmış olan bu atama sekiz yılın sonunda otomatikman kendiliğinden sona ermekte, yürürlükten kal-kmaktadır. Bu durumda müstedinin 1.8.90'dan sonra tekrar merkezde Müdür/Temsilci olarak görevlendirilebilmesi ve göreve başlaması yasal olarak üçlü kararname ile yapılan bir atama ile mümkündür. başka şekilde merkezde görev almasına yasal olanak yoktur. B-u doğrultuda alınan herhangi bir kararın varlığından söz edilemez.

31.7.90 tarihinden sonra atamanın sona ermesiyle Müstedi, dışta yaptığı hizmete karşılık, Tanık Kemal Münür'ün de belirttiği gibi yurt dışına belli bir maksat için (ad hoc) gönderilebile-n herhangi bir görevli gibi, yurt dışı yolluğu almakta idi. Müstedi herhangi bir atama olmaksızın 1.8.90 tarihinden önce yürüttüğü Temsicli görevini o tarihten sonra "İta Amiri" olarak dahi devlet hizmetinde aynı görev aşkı ile çalışmıştır. Keza Müstedini-n 31.7.90'a kadar aldığı ücret ile ilgili değer verilebilen şahadet Emare 35 olarak sunulan bordrodur. Bu bordroda ataması süresince Müstedinin Müdür/Temsilci olarak 18A baremden maaş çekmekte olduğu görülmektedir. Müstedinin 1.8.90 tarihinden sonra yurt d-ışı görevli olarak Müdür/Temsilci maaşı çekmemesi gerektiği hususunda Kemal Münür'ün şahadeti vardır.

Bu kişi Müstedinin 1.8.90'dan önce Müdür/Temsicli olarak ne maaş çektiği ve 1.8.90 tarihinden sonra da "yurt dışı yolluğu" olarak aydınlatıcı şahadet ve-rmemiştir. Dış yolluğu ve iaşe ibate olarak Müstediye ne kadar ve ne şekilde ödeme yapıldığı hususunda da şahadet yoktur. 1.8.90'dan sonra Müstediye yanlışlıkla Müdür/Temsilci maaşı ödendiğini, ödenen ücrette yapıldığını iddia ettiği hatanın nasıl düzeltil-diği veya Müstediye ödenmesi gereken ücretten daha fazla ödendiği hususlarında Mahkemeyi bilgilendiren şahadet yoktur. Bu durumda Müstedinin eline geçen rakam ve "avans borç" kesintisinin nereye dayanarak ne zaman ve nasıl yapıldığı hakkında sarih bir neti-ceye varmak mümkün değildir. Keza Yönetim Müstediye gerek sözlü gerekse yazılı olarak bildirilip bildirilmediğine ilişkin huzurumuzda kayda değer şahadet yoktur. Başka bir ifadeyle Yönetimin, Müstedinin kabahatı veya kusuru olmaksızın, geriye dönük olarak -yaptığı bir işlemle Müstediden "avans borç" adı altında yaptığı kesintinin belirsizliği Müstediye karşı adaletsizlik teşkil etmektedir.

Yukarıdaki görüşlerimiz ve yeterli şahadet sunulmamış olması nedeniyle, Müstedinin "avans borç" olarak kesilmesi öngör-ülen 6.407.510TL rakamına nasıl varıldığı ve bu doğrultuda yapılan kesintinin yasalara uygun yapılıp yapılmadığı hususunda salim değerlendirme yapmamız olanaksızdır. Bu nedenle bu konudaki boşluğu Müstedi leyhine değerlendirmemiz gerekmektedir.

Sırası ge-lmişken belirtmekte fayda vardır ki; Müstedaaleyhi temsil eden Savcının belirttiği gibi Müstedinin kendisini merkezde göreve çağıran Emare 8 kararı yakınma konusu yapmadığı bir gerçektir. Müstedinin tüm uğraşları sadece görev süresini uzatma çabaları içind-i. Müstedinin esas yakınma konusunun alınan kararla ilgili olmadığı, kendisinden kesilen kira ve avas borç ile ilgili olduğu başvurusunun talep kısmında görülmektedir. Bu kira ve avans borç kesintileri ile ilgili hususlar kesin olarak Müstedi Avukatının 28-.11.91 tarihli yazısına cevaben 14.1.92 tarihli Emare 34 başvuru konusu yazı ile Müstedinin bilgisine gelmiş olduğu görülmektedir. Müstedi, bilgisine o tarihlerde gelmiş olabilcek bu durum hakkında 20.3.92 tarihinde konu başuruyu dosyalamıştır. Dolayısıyla- iddia edildiği gibi Müstedinin bu başvuruyu dosyalamakta hak düşürücü süreyi geçirdiği söylenemez.

Yukarıda değindiğimiz hukuki durum çerçevesinde Müstedinin 28.10.90 tarihinde vermiş olduğu emeklilik müracaatı ancak 1.8.90 tarihine kadar olan süreyi ka-psayabilmektedir. Tabiatıyla, Yönetimin Müstedinin emeklilik sürelerinin hesaplanması açısından hizmetlerinin 1.8.90 tarihine kadar olan süreyi kapsadığı şekilde yaptığı işlem hatalı veya yanlış değildir.

Nitekim 28.10.1990 tarihli yazısıyle Müstedinin b-ahsi geçen "birikmiş ve yıllık izin" hakkı ancak 1.8.90 tarihine kadar olan izinleri kapsamaktadır. İlgili tarihten sonra atanmasının bulunmaması nedeniyle alelade yurt dışı görevli olarak addedildiği sürede yaptığı hizmet kendisine izin hakkı bahşetmemekt-edir. Kabul edilen olgular çerçevesinde Müstedi açısından bunu zaten yasal olarak da olanak yoktur.

Sayıştay Başkanı, Müstedinin emeklilik ikramiyesinden kesilen meblağ ile ilgili "Temsilci Tansel Fikri ile devlet arasında herhangi bir kira sözleşmesi bu-lunmadığı" cihetle yapılan bu kesintinin 'Devlet Borcu' olarak mütalaâ edilemeyeceği ve kesintinin yapılmaması gerektiği görüşünü beyan etmiştir. Kaldı ki kesilecek veya kesilen meblağ hakkında Müstedinin bu konuda ikaz edilip edilmediği veya söz konusu me-blağın Müstediden talep edilip edilmediği, ikramiyesinden kesileceğinin yazılı olarak bilgisine getirilip getirilmediği, Müstedinin ödeme girişiminde bulunup bulunmadığı ve buna benzer durumlara ilişkin huzurumuzda şahadet bulunmamaktadır. Müstediye verilm-esi gereken bu tür bilgi ve ihbarların eksikliği halinde, kesilen meblağın 26/77 sayılı yasanın 33. maddesi kapsamında öngörülen bir "borç" olarak nitelendirilmesi hukuken mümkün değildir. Bu durumda, Sayştay Başkanının raporu dikkate alındığında, Yönetimi-n, Müstedinin emekilik ikramiyesinden 2 aylık ev kirasına karşılık 22.013.957TL kesinti yapmasının herhangi bir dayanağı olamaz ve bu doğrultuda yapılan tasarrufun hatalı ve yanlış olduğu görüşündeyiz.

Yukarıda belirttiğimiz görüşler çerçevesinde başvuru-nun izin hakkı kesintisi ile ilgili kısımlar hariç, kısmen kabul edilmesi gerektiği inancındayız.

Netice itibarıyle Müstedi başvurusunda kısmen başarlılı olduğu cihetle Müstedinin emeklilik ikramiyesinden kesilmesi öngörülen 22.013.957TL kira kesintisini-n ve 6.407.510TL avans borcu kesintisinin yapılmasına ilişkin kararın veya işlemin hükümsüz etkisiz ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilir.

Masraflarla ilgili emir verilmemesi uygun bulunur.


(Taner Erginel) (Mustafa H. -Özkök) (Gönül Erönen)
Yargıç Yargıç Yargıç

5 Ocak 1996


















-



















-


1



-


Full & Egal Universal Law Academy