Yüksek İdare Mahkemesi Numara 49/2004 Dava No 5/2004 Karar Tarihi 22.10.2004
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 49/2004 Dava No 5/2004 Karar Tarihi 22.10.2004
Numara: 49/2004
Dava No: 5/2004
Taraflar: Hasan Teki ile Motorlu Araçlar İzin Kurulu vasıtasiyle K.K.T.C vd.
Konu: Taksi işletme izni
Mahkeme: Yim
Karar Tarihi: 22.10.2004

-D.5/2004
YİM: 49/04 Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.

Mahkeme Heyeti:-Nevvar Nolan, Seyit A.Bensen, Necmettin Bostancı.


Davacı: Hasan Teki, Bozkır Sokak No:1, Alayköy-Lefkoşa

- ile -

Davalı: 1. Motorlu Araçlar İzin Kurulu vasıtasıyle Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Lefkoşa

2. İçişleri Bakan-lığı vasıtasıyle Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti, Lefkoşa
A r a s ı n d a.

Davacı tarafından Avukat Güner Göktuğ
Davalılar tarafından Kıdemli Savcı Necla Şenol.

---------------

-H Ü K Ü M

Nevvar Nolan: Davacı 15.7.1997 tarihli dilekçesi ile o zamanki adı ile İzin Makamı Dairesine başvurarak Devlet Hastahanesi karşısında veya Cumhurbaşkanlığı yanındaki Özner Taksi durağında veya Ledra Palace civarında kendisine t-aksi işletme izni verilmesini rica etti. İzin Kurulu Davacıya gönderdiği 12.9.2003 tarihli yazısı ile, 15.7.1997 tarihli dilekçesinin Kurul tarafından incelendiğini ve Kurulun 10.9.2003 tarih ve İ.K.11/2003 sayılı kararı ile kendisine Alayköy için geçerli -bir adet taksi işletme izni verilmesini uygun gördüğünü bildirdi. İzin Kurulunun 10.9.2003 tarihli bu kararı üzerine Davacıya 6.10.2003 tarihinde 6.10.2003 tarihinden 5.10.2004 tarihine geçerli Alayköy için Taksi İşletme İzin Belgesi verildi.

İzin Kurul-u daha sonra 3.3.2004 tarihinde Davacıya bir yazı göndererek, 10.9.2003 tarihli kararla kendisine verilen taksi işletme izninin yeni oluşturulan İzin Kurulu tarafından yeniden değerlendirildiğini, Başsavcılıktan alınan görüş ışığında, Trafik Kazalarını Önl-eme Derneğinden yazılı görüş alınmadan ve Polis Genel Müdürlüğünün olumsuz görüşüne rağmen kendisine verilen iznin, yasaya uygun olarak verilmediği gerekçesi ile, 1.3.2004 gün ve İ.K.1/2004 sayılı İzin Kurulu kararıyla iptal edildiğini bildirdi. Davacı da -işbu davayı dosyalayarak Yüksek İdare Mahkemesinden, İzin Kurulu tarafından 1.3.2004 gün ve İ.K.1/2004 sayılı kararla alınan ve kendisine İzin Kurulunun 10.9.2003 tarih ve İ.K.11/2003 sayılı kararı ile verilen taksi işletme iznini iptal eden kararın ve bu -karar doğrultusunda yapılan işlemlerin tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair karar talep etmektedir.

Davacı avukatının iddiaları özetle şöyledir: Davacıya Alayköy'de taksi işletme izni veren İzin Kurulunun 10.9.-2003 tarih ve İ.K.11/2003 sayılı kararı sakat bir karar değildir, dolayısı ile İzin Kurulunun 10.9.2003 tarihli kararını iptal eden 1.3.2004 tarihli kararı hukuken geçersiz ve/veya hükümsüz ve/veya etkisizdir. İzin Kurulunun 10.9.2003 tarihli Davacıya Alay-köy'de taksi işletme izni verilmesini uygun gören kararı sakat olsa bile kararın yok hükmünde sayılması sonucunu doğuracak ağır bir sakatlık yoktur; karar Davacı lehine hak doğurmuştur, bu durumda 10.9.2003 tarihli kararın yaklaşık 6 ay sonra iptal edilmes-i makul ve adil değildir. İzin Kurulunun 10.9.2003 tarihli kararını iptal eden 1.3.2004 tarihli kararı keyfi ve/veya siyasi ve/veya hukuk dışıdır.

Davaya müdafaa dosyalayan Başsavcılık ise İzin Kurulunun Davacıya Alayköy'de taksi işletme izni veren 10.9.-2003 tarihli kararının 50/2000 sayılı Motorlu Araçlarla Yolcu ve Eşya Taşınması (Denetim) Yasasına aykırı, sakat bir karar olduğunu, İzin Kurulunun bu kararı iptal eden 1.3.2004 tarihli kararının da hukuka uygun olduğunu ileri sürmektedir.

Bu davanın ol-guları oldukça enteresandır. Davacı 15.7.1997 tarihli dilekçesi ile o zamanki adı ile İzin Makamından Devlet Hastahanesi karşısında veya Cumhurbaşkanlığı yanındaki Özner Taksi durağında veya Ledra Palace civarında taksicilik yapabilmesi için kendisine taks-i işletme izni verilmesini ister. İzin Kurulu 10.9.2003 tarihli kararı ile Davacıya Alayköy için geçerli bir taksi işletme izni verir. Evet, İzin Kurulu yaklaşık 6 yıl 2 ay sonra Davacıya, talep ettiği 3 yerin dışında, Alayköy için taksi işletme izni veriy-or. Her ne kadar Davacı Talep Takririnde taksi işletme izni için Mart 2003'de müracaat ettiğini ileri sürmekteyse de Davacıya işletme izni verilmesini uygun gören kararda, Davacının 15.7.1997 tarihli dilekçesinin incelendiği ifade edilmektedir; Davacı avuk-atı da davanın duruşmasında Davacının taksi işletme izni için Mart 2003'de müracaatta bulunduğu iddiasını geri çekmiş, o da, Davacının sadece 15.7.1997 tarihli dilekçesi bulunduğunu kabul etmiştir.

50/2000 sayılı Motorlu Araçlarla Yolcu ve Eşya Taşınması- (Denetim) Yasasının 8 ve 12. maddeleri altında taksi işletme izni vermek İzin Kurulunun görev ve yetkileri arasındadır. Yasanın 8(2) maddesine göre İzin Kurulu görev ve yetkilerini yerine getirirken ilgili Kaymakamlıktan, Polis Genel Müdürlüğünden, ilgili- Belediyeden, Sosyal Hizmetler Dairesinden ve Trafik Kazalarını Önleme Derneğinden yazılı görüş almak zorundadır.

Davacının taksi işletme izni talep eden dilekçesi ile ilgili Lefkoşa Kaymakamlığının 17.9.1997, Sosyal Hizmetler Dairesinin 29.9.1997 ve Pol-is Genel Müdürlüğünün 9.10.1997 tarihli yazıları İzin Kuruluna ulaştı, bu yazılar emare olarak Mahkemeye sunuldular. Polis Genel Müdürlüğünün İzin Kuruluna yolladığı 9.10.1997 tarihli yazısında Lefkoşa ve varoşlarında 260 adet işletme izinli taksi ve yolcu- otobüsü bulunduğu, mevcut araçların halkın ihtiyacını yeterince karşıladığı, bu nedenle müracaat sahibine istemiş olduğu iznin verilmesinin uygun olmadığı açıkça ifade edilmektedir. Görülebileceği gibi Polis Genel Müdürlüğü İzin Kuruluna gönderdiği 9.10.1-997 tarihli yazısında Davacının 15.7.1997 tarihli taksi işletme izni müracaatını değerlendirmekte ve gerekçe göstererek görüşünü sunmaktadır, işte 50/2000 sayılı Yasanın 8(2) maddesinde öngörülen, istenen budur. Lefkoşa Kaymakamlığının ve Sosyal Hizmetler -Dairesinin İzin Kuruluna konu ile ilgili ilettikleri yazılar ise maalesef herhangi bir görüş içermemektedir. Lefkoşa Kaymakamlığının ve Sosyal Hizmetler Dairesinin İzin Kuruluna konu ile ilgili ilettikleri yazılar Yasanın 8(2) maddesinde bu merciilere veri-len ödev ve görevi yerine getirmekten tamamen uzaktır. Lefkoşa Kaymakamlığının ve Sosyal Hizmetler Dairesinin İzin Kuruluna ilettikleri, Davacının taksi işletme izni talep eden dilekçesi ile ilgili yazılarda bu merciilerin konu ile ilgili görüşlerinin yer -almamasını bu davayı karara bağlarken dikkate almayacağımızı da belirtmek isteriz, çünkü Davalılar tarafından böyle bir argüman ileri sürülmediği gibi bu merciilerin tüm yolcu taşıma izni müracaatları ile ilgili İzin Kuruluna ilettikleri yazıların görüş bi-ldirmekten uzak olma olasılığını oldukça yüksek görürüz, bu eksikliğin, sakatlığın bu davaya özgü olmayabileceğini kabul ederiz. Lefkoşa Kaymakamlığının ve Sosyal Hizmetler Dairesinin yazılarının Yasanın 8(2) maddesinde öngörüleni yerine getirmediğini ifad-e etmemizin amacı ileride bu yanlışın tekrarlanmamasını sağlamak, doğruyu işaret etmek, yol göstermektir.

Davacının 15.7.1997 tarihli Lefkoşa'da, dilekçesinde belirttiği 3 yerden herhangi birinde kendisine taksi işletme izni verilmesi talebi ile ilgili -Lefkoşa Belediyesinin yazılı görüşü de yoktur; ancak bu konu da Davalılar tarafından ileri sürülmemiştir.

İzin Kurulunun, Trafik Kazalarını Önleme Derneği'nin yazılı görüşünü almadan 10.9.2003 tarihinde Davacıya taksi işletme izni verdiği Davalılar tarafı-ndan ileri sürülmüş, Davacı avukatı da bunu açıkça kabul etmiştir. Davacı avukatına göre Polis Genel Müdürlüğünün Davacının 15.7.1997 tarihli dilekçesi hakkında olumsuz görüş vermesi, İzin Kurulunun Trafik Kazalarını Önleme Derneğinden görüş almaması veril-en taksi işletme izninin iptali için haklı bir gerekçe olamaz.

Prof.Dr.A.Şeref Gözübüyük, Yönetsel Yargı, 12.Bası, paragraf 239'un sonunda şu ifade yer almaktadır:
" Yönetsel bir işlemin yapılması için öngörülen biçim ve
yöntem kurallarına uyulmamas-ı, bu alanda ortaya çıkan sakatlıklar, biçim yönünden aykırılık durumunu oluşturur ve işlemin iptalini gerektirebilir ".

Ayni eserin 247. paragrafında aşağıdaki ifadeler yer almaktadır.
" Ön işlemler arasında yer alan danışma işlemleri,
özellikler-i dikkate alınarak, genellikle üç kümede
toplanır:
İsteğe bağlı olanlar. Yönetim yasa ile zorunlu tutulmadığı halde, kararını almadan önce, danışma yoluna başvurabilir. Bu gibi durumlarda yönetim, kendisine bildirilen düşünce ile bağlı olmaksızın karar-ını serbestçe alabilir. Böyle bir durumda, danışma işleminde yapılan sakatlıklar, esas işlemin iptalini gerektirmez.
İstenmesi zorunlu olanlar. Kimi durumlarda yönetimin karar almadan önce, belli bir yerin görüşünü öğrenmesi, yasa ile zorunlu tutulmuş olab-ilir. Eğer aksine bir kural yoksa, yönetim kendisine bildirilen görüş ile bağlı olmaksızın, kararını serbestçe alabilir. Bu gibi durumlarda yönetimin danışma yoluna başvurmaması, ya da danışma işleminde yapılan birincil nitelikteki biçimsel sakatlıklar, as-ıl işlemi de etkiler. Tüzük tasarılarının Danıştaydan geçirilmemesi, bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Örneğin Danıştaydan geçmemiş olan bir tüzük tasarısının, tüzük olarak Resmi Gazetede yayınlanması, iptali gerektirecek biçimsel bir sakatlıktır.
İst-enmesi ve uyulması zorunlu olanlar. Kimi durumlarda yönetim hem danışmada bulunmak, hem de bildirilen görüşe uygun işlem yapmak zorundadır. Bu gibi durumlarda, danışma yoluna başvurulmaması, ya da başvurulmakla beraber, danışma işleminde öne sürülen duruma- uygun olmayan bir karar alınması, iptali gerektiren biçimsel bir sakatlıktır. Bu gibi sakatlıklar ileri sürülmese bile, yargı yerlerince kendiliğinden dikkate alınmalıdır; kamu düzeni ile ilgilidir. "

Şimdi bu davada görülen biçim yönünden hukuka aykırıl-ık durumunu inceleyelim. 50/2000 sayılı Yasanın 8(2) maddesi, İzin Kuruluna, görev ve yetkilerini yerine getirirken Yasada belirtilen bazı merciilerden yazılı görüş alma zorunluluğu getirerek bir biçim kuralı düzenlemiştir. Yasanın 8(2) maddesi İzin Kurulu-nu taksi işletme izni müracaatını karara bağlarken diğer dört merci yanında Trafik Kazalarını Önleme Derneğinden de yazılı görüş almaya zorlamasına rağmen İzin Kurulu bu dernekten görüş almadan Davacıya taksi işletme izni vermiştir; burada tabii ki biçim y-önünden hukuka aykırılık doğmuştur.
Daha önce dile getirdiğimiz tuhaflığı burada tekrarlama ihtiyacı doğmuştur. Davacı 15.7.1997 tarihli dilekçesi ile Devlet Hastahanesi karşısında veya Cumhurbaşkanlığı yanındaki Özner Taksi durağında veya Ledra Palace civ-arında çalışması için kendisine taksi işletme izni verilmesini talep eder, İzin Kurulu 10.9.2003 tarihinde Davacıya Alayköy için taksi işletme izni verilmesine karar alır. İzin Kurulunun müracaat tarihinden 6 yıl sonra müracaatı karara bağlaması ve Lefkoşa- içinde bir yer için taksi işletme izni istenirken, Alayköy için geçerli bir taksi işletme izni vermesi açıkça söylemek gerekirse anlaşılır değildir. Davacıya İzin Kurulu tarafından gönderilen 12.9.2003 tarihli yazıda 15.7.1997 tarihli dilekçesinin incelen-diği ve Kurulun 10.9.2003 tarihli kararı ile kendisine Alayköy için geçerli taksi işletme izni verildiği bildiriliyor. Davacının 15.7.1997 tarihli dilekçesi incelenmişse ki Davacı bu dilekçesi ile kendisine Lefkoşa için taksi işletme izni talep ediyor, Lef-koşa Belediyesinden neden yazılı görüş alınmamış? İzin Kurulu 10.9.2003 tarihli kararı ile Davacıya Alayköy için taksi işletme izni veriyor, ama bu tarihte İzin Kurulu önünde Alayköy Belediyesinin yazılı görüşü yok. Eğer Davacıya Alayköy için taksi işletme- izni verilmesi konu oluyorsa İzin Kurulunun Alayköy Belediyesinin yazılı görüşünü alması 50/2000 sayılı Yasanın 8(2) maddesi gereği zorunlu idi. İzin Kurulunda Alayköy Belediyesinin 4.3.2004 tarihli bir yazısı vardır. Alayköy Belediyesi bu yazısında Davac-ının 3.3.2004 tarihli yazısı ışığında Alayköy Belediyesi sınırları içinde ticari amaçlı taksiye ihtiyaç olduğunu söylemektedir. Alayköy Belediyesinin bu yazısının tarihine bakılırsa tarihin 4.3.2004 olduğu görülecektir.

Eğer İzin Kurulu Davacının 15.7.19-97 tarihli dilekçesini incelemişse, ki Kurul bunu ifade etmektedir, Davacının bu dilekçesi ışığında Lefkoşa Kaymakamlığından alınan 17.9.1997, Sosyal Hizmetler Dairesinden alınan 29.9.1997 ve Polis Genel Müdürlüğünden alınan 9.10.1997 tarihli yazıların Yas-anın 8(2) maddesinin İzin Kuruluna yüklediği bu merciilerden yazılı görüş alma zorunluluğunu yerine getirdikleri söylenebilir mi? Yasanın 8(2) maddesi İzin Kuruluna, ilgili Belediye ve Trafik Kazalarını Önleme Derneği yanında ilgili Kaymakamlık, Sosyal Hiz-metler Dairesi ve Polis Genel Müdürlüğünden yazılı görüş almasını söylüyor. İzin Kurulunun 6 yıl önce verilen yazılara dayanarak ilgili merciilerin yazılı görüşlerini aldım demesi ne derece sağlıklıdır? İzin Kurulu, anlayamadığımız bir nedenle 6 yıl sonra -Davacının 15.7.1997 tarihli dilekçesini işleme koyuyorsa, incelemeye alıyorsa, Yasanın 8(2) maddesinde belirtilen merciilerden yeniden görüş almak zorunda idi. 6 yıl önce düzenlenen yazılara dayanarak karar almak anlamsızdır, bir görüşü 6 yıl gecikme ile d-eğerlendirmek veya 6 yıl öncesinde şekillendirilen bir görüşü 6 yıl sonra kullanmak kabul edilebilir bir yöntem değildir; 6 yılda şartlarda çok değişiklikler olabileceği rahatlıkla söylenebilir. 50/2000 sayılı Yasanın kendisine yüklediği görev ve yetkileri- yerine getirirken Yasanın 8(2) maddesi ile orada belirtilen merciilerin yazılı görüşünü almakla zorunlu kılınan İzin Kurulunun, bir taksi işletme izni müracaatını incelerken 6 yıl önce alınan görüşlere dayanması veya 6 yıl önce verilen görüşleri 6 yıl son-raki bir karar için verilmiş addetmesi, bize göre Yasanın yüklediği zorunluluğun yerine getirildiğini göstermekten uzak, sakat bir tasarruftur. Burada 6 yıl önce verilen görüşlerin 10.9.2003 tarihli karar maksatları bakımından yok sayılmaları ve Yasanın 8(-2) maddesinin öngördüğü yazılı görüşlerin alınması zorunluluğunun yerine getirilmediğinin söylenmesi gerekir.

Davacıya Alayköy için bir taksi işletme izni verilmesinde görülen yukarıda belirttiğimiz biçimsel aykırılıkları dikkate aldığımızda biçimsel sak-atlıkların Davacıya taksi işletme izni veren işlemi de etkileyen, işlemi iptal edilebilir kılan bir sakatlık olduğu görüşündeyiz.

Davacı avukatına göre Davacıya Alayköy için geçerli taksi işletme izni verilmesinde var olduğu söylenebilecek biçimsel sakatl-ıklar, verildikten 6 ay sonra taksi işletme izninin iptali için haklı bir gerekçe olamaz.

Hukuk devletinde yönetimin karar ve işlemlerinin hukuka uygun olması gereği vardır. Yönetim hukuka uygun olmayan sakat bir işlemini geri alabilir; hatta bazı durumla-rda yönetimin sakat işlemini geri almakla yükümlü olduğu söylenebilir. Öte yanda yine hukuk devletinde, yönetim, hukuksal güvence ve yönetimde kararlılık ilkeleri gereği kişinin iyi niyetli olması halinde, kişi lehine hak doğuran bazı sakat işlemleri, ipta-li istenebilen sakatlıkları olan işlemleri ancak makul süre içinde geri alabilir, makul süre geçtikten sonra bu tür sakat işlemleri geri almakta rahat değildir. Hukuk devletinde, bir tarafta yönetimin işlemlerinin hukuka uygun olması ve hukuka uygun olmaya-n sakat işlemlerin yürürlükten kaldırılması gereği, öte tarafta, sakat işlemin kişi lehine yarattığı durumun iyi yönetim ilkesi altında korunması gereği vardır. Hangi ilkenin ağır basacağını belirleyici olan her olayın kendine özgü olguları ışığında kamu y-ararının gerektirdiğidir. Kamu yararının ağırlıklı olarak gerekli kıldığı hallerde yönetim kişi lehine hak doğuran iptali istenebilen türden sakat işlemlerini geri alma hakkına sahiptir; kamu yararı ağırlıklı olarak gerekli kılarsa, yönetim, bir zaman kıs-ıtlaması olmadan, hukuka uygun olmayan sakat bir işlemini geri alabilir, kaldırabilir, iptal edebilir, burada belirleyici olan kamu yararının bunu ne kadar gerekli kıldığıdır (Gör:YİM 348/91, D.15/93).

Yönetim, tuhaflıklarla örtülü, biçim yönünden hukuka -aykırı, Davacıya Alayköy için taksi işletme izni veren kararını takriben 6 ay sonra iptal edebilmeli mi? Baktığımızda Davacıya müracaat tarihinden 6 yıl sonra, müracaat edilen yerler dışında başka bir yer için verilen taksi işletme izninin tamamen keyfi, b-içim yönünden hukuka aykırı, "ben yaparım olur" zihniyeti ile verilen bir kararın ürünü olduğu açıkça görülmektedir. Kamu yararı nerededir? Hangisinde kamu yararı vardır, böyle bir kararın yürürlükte kalmasında mı yoksa iptal edilip yürürlükten kaldırılmas-ında mı? Davacıya 10.9.2003 tarihinde verilen bu taksi işletme izni, 14 Aralık 2003 Milletvekilliği Genel Seçimleri öncesi, seçim yasaklarının yürürlüğe girmesinden kısa bir süre önce verilen bir izindir. 14 Aralık 2003 seçimleri sonucu siyasi iktidarda bi-r değişiklik yaşandı, 13.1.2004 tarihinde yeni bir hükümet kuruldu ve sonrasında yeni bir İzin Kurulu oluşturuldu. Yeni oluşturulan İzin Kurulu 1.3.2004 tarihinde eski İzin Kurulunun 10.9.2003 tarihli sakat kararını iptal etti. Küçük boyutta olsa da toplum-da siyasi ve idari kirlenmeleri ve yetersizlikleri anlayabilene gösterecek bir örnektir bu davanın yukarıda verdiğimiz olguları ve bu olgulardan hiç zorlanmadan makul olarak istihraç edilebilecekler.

Kamu yararı dün "ben yaparım olur" diyen zihniyetin yar-ın "ben yaptım oldu" diyememesinde, bu zihniyetin kamu yönetiminden kazınıp atılmasında yatmaktadır. Bu davanın kendine özgü olguları ışığında, kamu yararının, yönetimin tuhaflıklarla örtülü, biçim yönünden hukuka aykırı, tamamen keyfi alınan 10.9.2003 tar-ih ve İ.K.11/2003 sayılı kararının iptal edilmesinde olduğu, kamu yararının yukarıda tanımlanan yönetsel kararın iptal edilmesini haklı, hatta gerekli kıldığı görüşündeyiz.

Yukarıda belirtilenlerin tümü ışığında dava red ve iptal edilir. Masraflarla ilgil-i emir verilmez.




-Nevvar Nolan Seyit A.Bensen Necmettin Bostancı
Yargıç Yargıç Yargıç


22 Ekim, 2004-























-


11



-


Full & Egal Universal Law Academy