Yüksek İdare Mahkemesi Numara 49/1994 Dava No 11/1996 Karar Tarihi 05.03.1996
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 49/1994 Dava No 11/1996 Karar Tarihi 05.03.1996
Numara: 49/1994
Dava No: 11/1996
Taraflar: Hasan Orbay Sertaç ile Tuncer Arifoğlu
Konu: Görevden alma kararının iptali istemi – Meşru menfaat
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 05.03.1996

-D.11/96 YİM 49/94

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Metin A. Hakkı Huzurunda.

Müstedi: Hasan Orbay Sertaç, Lefkoşa.
ile
Müstedaaleyhler: 1. Tuncer Ari-foğlu, Kooperatif Merkez Bankası
Ltd. Genel Müdürü, Lefkoşa.
2. Kooperatif Şirketler Mukayyidi, Lefkoşa.
3. Kooperatid Şirketler Mukayyidi vasıtasıyle KKTC,
Lefkoşa.
- A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Avukat Menteş Aziz adına Avukat Savaş Atakan.
Müstedaaleyh (1) namına: Avukat Kıvanç M. Riza.
Müstedaaleyh (2) ve (3) namına: Başsavcı Yardımcısı Muavini
Mehmet- A. Şefik.
İlgili Şahıslar namına: Avukat Ergin Ulunay.



H Ü K Ü M

Müstedi 25.3.1994 tarihinde Yüksek Mahkeme Mukayyitliğine dosyaladığı yukarıda ünvan ve sayısı gösterilen başvurusu ile özetle, Müstedaaleyhler tarafından takriben 3.2.1994 tarihinde al-ınan ve İlgili Şahıslar olan Ayfer Erkmen, Kâmil Aktolgalı, Ahmet Özer Asım ve Mustafa İlker Nihat'ın Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd.'e 4.2.1994 tarihinden itibaren İdare Memuru olarak tayin edilmelerini öngören kararın hükümsüz ve etkisiz olduğ-una ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair bir Mahkeme kararı talep etmiştir. Müstedi bu başvurusunda, ilâveten, ikinci bir talepte bulunarak Müstedaaleyh (1)'in 10.2.1994 tarihinde Müstediyi görevden alma kararı ile İlgili Şahıslar Ayfer Erkmen, Kâmi-l Aktolgalı, Ahmet Özer Asım ve Mustafa İlker Nihat'dan oluşan İdare Heyetinin ve/veya bunlardan herhangi birisinin 14.2.1994 tarihinde Müstediye göndermiş olduğu yazının ve bu yazı altında Müstediyi 17.2.1994 tarihinde Disiplin Kurulu olarak sorgulanmala-rına matuf kararın ve/veya yapılan işlemlerin herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair Mahkemenin karar vermesini istemiştir.

Müstedaaleyhler ise mezkur başvuruya 13.12.1994 tarihinde Müstedinin başvurusuna karşılık bir itirazname dosyalamışlar ve müdafa-a takririnde ileri sürdükleri diğer iddialara ilâveten 2 de ön itirazda bulunup Müstedinin başvurusunun iptal edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Müstedaaleyhlerin sözü edilen ön itirazlarını aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür:

-1) Müstedinin başvuru konusu yaptığı ve iptalini talep ettiği kararların ilki olup Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd'in İdare Heyeti Üyeliğine İlgili Şahısları atayan karar Müstedinin menfaatlerini doğrudan doğruya etkileyen bir karar değildir ve b-u nedenle Müstedinin başvurusu daha ileri gidemez. Bir başka deyişle ileride doğması muhtemel menfaatlerini etkileyeceğini iddia ettiği bu kararla Müstedinin yasal anlamda herhangi bir meşru menfaatı etkilenmediğinden başvurunun dayanağını teşkil eden Anay-sanın 152. maddesi tahtında bahse konu olan karar başvuru konusu yapılamaz ve bu durumda başvurunun iptali geremektedir.

2) Yine Müstedinin başvurusundaki ikinci istem altında belirtilen görevden alma kararı İdare Hukuku ve/veya Kamu Hukuku alanında bir -karara dayanmadığından Yüksek İdare Mahkemesinde başvuru konusu yapılamaz. Müstedinin bu yakınması Özel Hukuk alanında olabilir. Ancak Kamu Hukuku alanına girmediği cihetle Yüksek İdare Mahkemesinin yetki alanı dışındadır ve Yüksek İdare Mahkemesindeki baş-vuru daha ileri gitmeden reddolunmalıdır.

İlgili Şahısların da 8.11.1994 tarihinde Mahkemeye dosyalamış oldukları itiraznameleri de incelendiğinde, Müstedaaleyhlerin yukarıda özetlenen itiraz-larına paralel olan hususları içerdiği görülmektedir.

Başvur-unun duruşması 28.2.1996 tarihinde ele alınmıştır. Duruşmaya başlandıktan hemen sonra ve herhangi bir şahadet ibraz edilmeden önce Müstedi, Müstedaaleyh (1) aleyhindeki başvurusunu geri çektiğinden Müstedinin başvurusu Müstedaaleyh (1)'i ilgilendirdiği ora-nda iptal edilmiş ve duruşmaya bu çerçevede Müstedinin Müstedaaleyh (2) ve (3)'ü ilgilendiren talepleri ile sınırlı olarak devam edilmiştir. Mahkeme Müstedinin başvurusunun esasını dinleyip ön itirzlarla ilgili hususları başvuru sonunda karara bağlamayı uy-gun görmüş ve bunun akabinde taraflar karşılıklı muvafakat çerçevesinde ceman 9 adet belgeyi emare olarak Mahkemeye ibraz etmişlerdir. Duruşma esnasında Müstedi bizzat kendisi şahadet verdikten sonra salonda bulunup İlgili şahıslardan birisi olan Mustafa İ-lker Nihat'ı da şahit olarak çağırmıştır. Müstedaaleyhler ile İlgili Şahıslar ise herhangi bir şahadet ibraz etmeyrek Müstediyi istintak etmekle yetinmişler ve taraflar Mahkemeye hitap ettikten sonra duruşma aynı gün neticelenmiş olup başvuru karar için b-ilâmüddet ertelenmiş durumdadır.

Önümde ibraz olunan emareler ile şahadeti inceledikten sonra başvurunun kökeninde yatan ve pek ihtilâf konusu olmayan olgualrı aşağıdaki şekilde bulgularım olarak özetlemeyi uygun görüyorum.

Müstedi 1944 doğumlu olup ha-len Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd.'in Dış Bankacılık Bölümü Müdürüdür. İlgili Bankada Kasım 1963 tarihinde çalışmaya başlayan Müstedi, Şubat 1994'e kadar kesintisiz olarak görevine devam etmiştir. İngiliz Okulunu bitiren müstedi, ilâveten, 1985- yılında da Açık Öğretim Üniversitesi, İşletme Fakültesinden mezun olmuştur. 10.2.1994 tarihinde Bankanın Genel Müdürü olan Tuncer Arifoğlu'ndan aldığı bir yazı tahtında özetle, 1 ve 2 Şubat 1994 tarihinde, bilâhare çalıntı olduğu anlaşılan 2 çek karşılığı-nda toplam 190,000 Sterlin ödenmesinde kusurlu olduğu ve ihmali bulunabileceği nedeniyle başlatılan teftiş ve soruşturma sırasında görevde kalmasının sakıncalı olacağı belirtilerek 11.2.1994 tarihinden başlayıp ikinci bir talimata kadar görevden alındığı k-endisine bildirilen Müstedi, Şubat 1994'den beri "interdict" edilmiş durumda olup halen yarı maaşını almaktadır. Müstedi içeriği özetlenen bu yazıyı aldıktan sonra avukatına giderek önümdeki başvuruyu dosyalamıştır. İddiasına göre İlgili Şahıs olarak başvu-ruya dahil edilen ve isimleri yukarıda gösterilen kişiler gerek tahsil durumları gerekse Devlet memuru olmaları hasebi ile Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd.'e idareci veya İdare Meclisi Üyesi olarak atanamazlar. Her halukârda mevcut mevzuata göre -İdare Meclisinin seçimle iş başına gelmesi gerekir. Nitekim 1984 yılına kadar da bu böyle yapıla gelmiştir. Halbuki şimdiki İdare Meclisini oluşturan şahıslar seçimle değil, Müstedaaleyh (2) ve (3)'ün aldığı gayrıyasal kararlarla eski idare Heyeti görevden- alınarak işbaşına getirilmiştir. Dolayısıyle bu kişilerin Müstediyi disiplinsizlikle yargılamaya yetkileri yoktur.

Başvuruyu karara bağlamak için, bu aşamada, önümde ibraz olunan şahadet ve emareler ile onlara istinaden yaptığım bulgularım ışığında, ön-ce iptidai itirazları karara bağlamayı uygun görüyorum. Hemen şunu da belirtmeliyim ki huzurumdaki başvurunun olgularına benzer olguları içeren bir başvuru yine Tek Yagrıçtan oluşan Yüksek İdare Mahkemesince 1.12.1994 tarihinde karara bağlanmıştır. (Bak: Y-İM 43/94, D.16/94). Sözü edilen davada verilen karardan, 3 Yargıçtan oluşan Yüksek İdare Mahkemesine YİM/İstinaf 6/94 (D.1/95) altında istinaf edilmiş ve o istinafın kararı da 27.1.1995 tarihinde verilmiştir. Bu istinaftaki karar oybirliği ile verilmiş ve -daha önce Tek Yargıç tarafından verilen karar teyit edilmiştir. Yani yukarıda referansları görülen kararların verildiği tarihlerde ve halen de Yüksek İdare Mahkemesinde görev ifa eden Yargıçların 4'ü, bir başka dava vesilesi ile, Müstedinin durumunda bulun-an bir başka Müdürün, bu başvurudaki 1. iptidai itirazı karara bağlamama yardımcı olacak ve hatta beni bağlayacak şekilde meşru menfaatı olmadığı, dolayısıyle talep ettiği kararı almaya hakkı olmadığı doğrultusunda karar vermiş durumdadırlar. Bir başka dey-işle gerek Müstedaaleyhlerin gerekse İlgili şahısların öne sürdükleri 2 iptidai itirazdan birisi daha önceden karara bağlanmış durumdadır ve uygulamakla yükümlü olduğum bu içtihada göre bizim meselemizdeki Müstedinin de meşru menfaatı yoktur ve başvurusu d-aha ileri gidemez. Dolayısıyle Müstedinin başvurusunun iptal edilmesi gerekir.

Sırası gelmişken ve bilhassa genç Avukatlara bilgi edinmeleri açısından faydalı olur düşüncesiyle, vurgulanması yerinde olur ki, gerek Güney Kıbrıs'ta gerekse KKTC'de uygulana-n yerleşmiş İdare Hukuku prensiplerine göre, Yüksek İdare Mahkemesinde dosyalanan bir başvurunun Müstedi açısından muvaffakiyetle sonuçlanabilmesi için Müstedinin meşru menfaati (legitimate interest) olduğunu başvurusunda ispat etmesi elzemdir. Bu husus bi-rçok içtihatta müteaddit defalar vurgulanmış olup beni bağlamamasına karşın Güney Kıbrıs'ta görev ifa eden bir Yargıç'ın bu konudaki yerleşmiş prensibi yansıtan yazısından bir alıntı yapmayı bu aşamada uygun görmüyorum. İyi yerleşmiş olup ihtilâf konusu ol-mayan bu prensibi yansıtan bu yazıdan alıntı yapmaktaki amacım benim de aynı görüşü paylaştığım içindir. İlgili Yargıç bu konuda aynen şöyle demişti:

"It is no necessary for an applicant to establish that he has the required legitimate interest entitling- him to file a recourse but such proof must be adduced if the existence of same is challenged. If it is not challenged by the respondent, the Court may ex proprio motu, examine the question of tehe xistence or absence of the applicant's legitimate interest-.

The legitimate intereset must exist not only at the time the act or decision was taken but must continue to exist at the time of the filing of the recourse and must also exist until its final determination. Otherwise tehre is abatement of the recourse.-

The notion of legitimate interest is a very wide one But the so-called actio popularis that is the action of every citizen who is interested in the observance of ther law, is not acceptable and not every person can impugn every action of the administrat-ion.
............................"
(Bak: Loizou, Administrative Law, 10th Commonwealth Law Conference, page 301-302 (1993) Nicosia).

-Yukarıda belirttiğim nedenler ve vardığım karar ışığında, diğer iptidai itirzı incelememe gerek kalmamıştır. Bu konuda daha fazla birşey söylemek istememekle birlikte kararımı hazırlarken bana yardımcı olması için yaptığım araştırmalardan ve içtihatların -incelenmesinden çıkan bir hususu aktarmak istiyorum. Müstedinin itirazı incelendiğinde, ilk nazarda öyle görülmektedir ki Müstedinin aleyhine başlatılan disiplin işlemlerinde verilecek olan kararın İlgili Şahıslardan oluşan Komite tarafından verilmesi aşa-masına kadarki işlemler daha ziyade Özel Hukuk alanına girmektedir. Bu durumda böyle bir kararın Yüksek İdare Mahkemesinde başvuru konusu yapılamayacağı anlaşılmaktadır. Şayet bahse konu karar üretilir ve Mukayyit tarafından onaylanırsa o zaman olayın Kamu- Hukuku sahasına ve dolayısıyle Yüksek İdare Mahkemesinin yetki alanı içine girmesi belki söz konusu olabilir. Ancak Mukayyidin devreye girmesine kadar yapılan işlemlerin Kamu Hukuku sahasına ve dolaysıyle Yüksek İdare Mahkıemesinin yetki alanı içine girdi-ği ilk nazarda görülmektedir. (Bak: Elias Petrou and Other of Karpashia v. The New Co-opertive Credit Society of Karpashia, 3 R.S.C.C. page 58; Ponos Papanicolaou (No.1) v. The Republic of Cyprus C.L.R. 1968 vol.2 sayfa 225 ve Birleştirilmiş YİM 77/88 ve Y-İM 101/88 (D.8/92). Ve Loizou: Administrative Law 10th. Commonwealth Law Conference page 299-306. Bu başvuruyu karara bağlamak için bu hususta karar vermek zaruri olmadığından bu hususta daha fazla birşey söylemeye gerek görmemekteyim. Ancak bu karardan is-tinaf edilmesi halinde Müstedinin bu içtihatları da göz önünde bulundurmasını salık veririm.

Netice olarak Müstedinin başvurusu reddedilir. Masraflarla ilgili herhangi bir emir verilmez. Tabiatıyle başvuru reddedilip iptal edildiği cihetle yürürlükte bul-unan ara emir de ortadan kalkacaktır.
(Metin A. Hakkı)
Yargıç
5 Mart 1996



-





-


1



-


Full & Egal Universal Law Academy