Yüksek İdare Mahkemesi Numara 48/2010 Dava No 25/2012 Karar Tarihi 13.11.2012
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 48/2010 Dava No 25/2012 Karar Tarihi 13.11.2012
Numara: 48/2010
Dava No: 25/2012
Taraflar: Tamay Ertuna ile Hayvancılık Dairesi ve Tarım Doğal Kaynaklar Bakanlığı arasında
Konu: İhmal - Davacı Japonyadan ithal ettiği teknesinin Davalı tarafından "Mesleki Balıkçı" teknesi olarak kaydedilmemesinin ve bu konuda yaptığı dilekçesine cevap verilmemesinin bir ihmal olduğunu ileri sürerek dava açması - Yüksek İdare Mahkemesi, Davacının Mesleki Balıkçı teknesi kaydı talebini reddetmesi ve Davalıların Davacının dilekçesine 30 gün içerisinde cevap vermemekle ihmalde bulunduklarına karar vermesi.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 13.11.2012

-D. 25/2012

Yüksek İdare Mahkemesinde YİM: 48/2010

Anayasanın 152. maddesi hakkında.

Mahkeme Heyeti : Necmettin Bostancı, Talat D.Refiker, Ahmet Kalkan


Davacı : Temay Ertuna, 3/A Mustafa Orhan Sokak, Canbulat
Mahallesi, Mağusa.

il-e

Davalı : 1. Hayvancılık Dairesi vasıtasıyla KKTC, Lefkoşa.
2. Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı vasıtasıyla
KKTC, Lefkoşa.


A r a s ı n d a.


Davacı namına: Avukat Ayşegül Baybars
Davalı namına: KKTC Başsavcısı adına -Savcı Meryem Beşoğlu.


-----------------

K A R A R


Necmettin Bostancı: Bu başvuruda, Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Ahmet Kalkan okuyacaktır.

Ahmet Kalkan : Davacı, Japonya'dan ithal edilen ve 3.6.2008 tarihinde Gazi Mağusa Limanınd-an KKTC'ye girişi yapılan, Nissan 24 FT WA Model 290-19592 şase ve SD 33-900/99 motor No.lu teknesinin, Davalılar tarafından "Mesleki Balıkçı" teknesi olarak kaydedilmediğini ve bu konuda yaptığı dilekçeye cevap verilmediğini iddia ederek, bu davayı dosyal-amıştır.



TALEP:

Davacının Yüksek İdare Mahkemesinden talebi özetle şöyledir:

Yukarıda tafsilatı verilen teknenin, "Mesleki Balıkçı" teknesi olarak kaydedilmemesinin, yapılmaması gereken bir ihmal olduğuna;

Davalılar tarafından sadece balıkçı teknel-erine verilen "Ön Müsaade Belgesi ve Onay Belgesinin Davacıya tevdi edilmesine ve adı geçen tekneye balıkçı teknesi muamelesi yapılmasına rağmen, teknenin "Mesleki Balıkçı" teknesi olarak kaydedilmemesinin yapılmaması gereken bir ihmal olduğuna;

Davacıya- ait teknenin, balıkçı teknesi olarak yapılması ihmal olunan tescil işleminin yapılması gerektiğine;

Davacının 28/10/2009 tarihli yazısını ve/veya konu teknenin "Mesleki Balıkçı" teknesi olarak kaydını öngören talebini bekleterek, 22.2.2010 tarihinde Resm-i Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe giren tüzük altında başvuruyu değerlendirip, sözlü olarak ve/veya zımnen reddeden Davalıların karar ve işlemlerinin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve hiçbir sonuç doğuramayacağına;

Davacının, 28.10.2009 tarihli dilekçesine,- Anayasa'da öngörülen süre zarfında cevap verilmemesinin ihmal teşkil ettiğine ilişin;
Hüküm ve Emir verilmesini talep etmiştir.




TALEP TAKRİRİ :

Davacı davasında özetle, mesleki balıkçılık yapabilmek amacıyla Japonya'dan ithal ettiği ve 3.6.200-8 tarihinde Gazi Mağusa Limanına getirilen teknenin kaydı için müracaat ettiğini, Davalıların tekneyi inceledikten sonra 25.6.2008 tarihinde, sadece balıkçı teknelerine verilen "Ön Müsaade" belgesini tanzim ederek, ithaline izin verdiklerini; 15/8/2008 tar-ihinde, sadece mesleki balıkçı gemilerine verilen onay belgesinin tanzim edilmesiyle gümrük işlemlerini tamamladığını; Davalıların bu işlemleri yapmalarına rağmen, teknenin tescil işlemlerini keyfi olarak gerçekleştirmediklerini; 28/10/2009 tarihinde, Dava-lılara yazılı olarak müracaat ederek, teknenin tescilini talep ettiğini, Davalıların bu müracaata cevap vermeyerek, talebi sürüncemede bırakmak suretiyle, 22.2.2010 tarihinde, Resmi Gazete'de yayımlanan 1975 Balıkçı Gemileri (Tescil, Satış, Devir ve İpotek-) Yasası'nın 19. maddesi altında yapılan tüzüğün yürürlüğe girmesi üzerine, Davalı No.1'in, Müstediye, tescilin yapılmayacağını sözlü olarak söylediğini; Davalıların, Davacının yazılı müracaatına süresinde cevap vermeyerek, talebini sürüncemede bırakmasını-n keyfi, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davranışlar olduğunu ileri sürerek, talepleri doğrultusunda hüküm ve emir verilmesini talep etmiştir.

MÜDAFAA TAKRİRİ:

Davalılar KKTC Başsavcılığı vasıtasıyla dosyaladıkları müdafaa takrirlerinde özetle:

D-avacının iddialarını reddettikten sonra, konu teknenin standart ebat ve özelliklerinin yasal olarak ve uygulama gereği, ticari veya mesleki balıkçılıkta kullanılmasına uygun olmadığını, bu nedenle amatör balıkçılık izni verilerek ithaline olanak verilmesi -için, 15.8.2008 tarihli onay belgesini düzenlediklerini; Davacının bu durumu bildiğini, Davalıların konu tekneye, amatör balıkçılık için onay belgesi vermekle görevini yerine getirdiğini, ortada keyfi bir hareket, ihmal veya yasal dayanaktan yoksun işlem b-ulunmadığını ve davanın reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

OLGULAR :

Davanın duruşmasında, Davacı bizzat şahadet vererek, 2 tanık dinletmiştir. Davalılar, sıra kendilerine geldiğinde, 3 tanık dinletmişlerdir.

Sunulan şahadet ve ibraz edilen -emareler ışığında, dava ile ilgili olgular özetle şöyledir:

Davacının Japonya'dan ithal ettiği Nissan 24 FT WA model 290-19592 şase No.lu ve SD-33-900/99 motor No.lu tekne, 3/6/2008 tarihinde Gazimağusa Limanına vasıl oldu.(Emare 1,2,3)

Davacı, 19.6.200-8 tarihinde, Tarım ve Hayvancılık Dairesi Müdürlüğüne bir yazı yazarak, gelir elde etmek amacıyla ithal ettiği teknesinin, gelir amaçlı balıkçı teknesi olarak gümrüklenmesi için gerekli iznin verilmesini talep etti.
(Emare 4)

Ekonomi ve Turizm Bakanlığı,- 25.6.2008 tarihinde, Emare 6 yazıyı düzenleyerek, ithalatı ve ihracat (Düzenleme ve Denetim) Tüzüğü'nün cetvel V "ön izne tabi mallar" başlıklı kısmının 'E' maddesi uyarınca, Davacıya ön izin verilmesinde sakınca görülmediğini, ithal edilen teknenin, 15 n-et tonajdan küçük olması halinde, Davacının, belli bir süre içerisinde, bölgedeki Başkılavuzluk ve Liman Başkanlığına müracaat ederek 1955 Fevkalade Ahval Yetkiler (Küçük Teknelerin Kontrolü Nizamnamesi) adı altında kayıt yaptırması gerektiği belirtildi.
-
25.6.2008 tarihinde, Tarım ve Orman Bakanlığı, Emare 4 Ön Müsaade Belgesini düzenleyerek, Davacıya verdi.

Ön izni alan Davacıya, 26.6.2008 tarihli Emare 7 ithalat izni ile, boyu 7.40m, genişliği 2.20m, yüksekliği 2.60m, şase Numarası 290-19592 olan Ni-ssan marka tekneye "balıkçı teknesi" olarak 30.6.2008 tarihinde ithal izni verildi.

Hayvancılık Dairesi ile Hukuk Dairesi arasındaki yazışmalardan sonra (Emare 8 ve 9), 15.8.2008 tarihinde, Tarım ve Orman Bakanlığı, Hayvancılık Dairesi, Emare 10 Onay Be-lgesini onayladı.

Emare 10 onay belgesinde, teknenin tanımı yapıldıktan sonra kullanım amacı veya yeri kısmına "kendi ihtiyaçları için amatör balıkçılık", ithalat Belge No. kısmına ise "Balıkçı" ibareleri yazıldıktan sonra, Davacı, bu belgeyi imzaladı v-e gerekli onay belgesini aldı.

Davacı, 19/8/2008 tarihinde, Gümrük Müdürlüğüne müracaat ederek, gümrük vergisinden muaf olarak ithal edilecek eşya talep beyanında, 44/1996 Gümrük Vergileri Tarife Yasası'nın, Ek III cetveldeki Tarife Başlık ve Yan Başlığ-ına uygun olarak 02-1B kapsamında Balıkçı Sandalı olarak tanımlanan Emare 11 formu imzaladı ve gerekli izni aldı.

Davacı, konu tekneyi ithal ettikten sonra, teknenin "Mesleki Balıkçı" teknesi olarak tescil edilmemesi ve bu konuda sonuç alamaması üzerine-, 28/10/2009 tarihinde, Davalılara, Avukatı vasıtasıyla Emare 12 yazıyı göndererek, konu teknenin "balıkçı teknesi" olarak gümrüklemesine rağmen, tescil işlemlerinin yapılmasından imtina edildiği veya ihmalde bulunulduğuna dair iddialarını ileri sürerek, k-onu teknenin "Mesleki Balıkçı" teknesi olarak kaydını talep etti.

Emare 12 müracaat yazısı, 5-6/11/2009 tarihlerinde Davalıların eline geçti.

Davacı, müracaatına cevap verilmemesi üzerine, Davalılara Avukatı vasıtasıyla 12.5.2010 tarihinde, ikinci ke-z Emare 13 yazıyı yazarak, 22.2.2010 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 1975 Balıkçı Gemileri (Tescil, Satış, Devir ve İpotek) Yasası'nın 19. maddesi altında çıkarılan tüzük altında işlem yapılacağının 8/3/2010 tarihinde sözlü olarak bildirildiğini, bunu- yapmaya haklarının olmadığını ileri sürerek, teknenin tescilini bir kez daha talep etti.

Davalıların her iki yazıya cevap vermemeleri ve tekneyi mesleki balıkçı teknesi olarak kaydetmemeleri üzerine, Davacı 20.5.2010 tarihinde bu davayı dosyaladı.

İN-CELEME:

Sunulan şahadet, ibraz edilen emareler, belirlenen olgular ve mevcut hukuki durum ışığında meseleyi tetkik ve tezekkür ettik.

Davacı, talep takririnde, beş ayrı talepte bulunmuştur.

Bu meselede öncelikle, Davacının ithal ettiği teknenin, "M-esleki Balıkçı" teknesi olarak tescilini talep eden, 28.10.2009 tarihli Emare 12 yazısına cevap verilmemesinin, ihmal teşkil edip etmediğini incelemeyi uygun gördük.

YİM 178/95 sayılı kararda da ifade edildiği gibi, Yürütsel ve Yönetsel yetki kullanan m-akamların, Anayasa'nın 76(1) maddesi gereğince, müracaat edenin dilekçesini süratle incelemesi ve yürürlükteki yasa ve mevzuata göre karara bağlayıp gerekçeli kararını en geç 30 (otuz) gün içerisinde dilekçeyi yapana bildirmesi gerekir. Yürütsel ve Yönetse-l yetki kullanan makamların yapılan dilekçeyi süresinde inceleyip yanıtlamamaları, yapılmaması gereken bir ihmaldir ve böyle bir ihmal saptandığı takdirde, yapılması ihmal olunan işlemin yapılması gerektiğine karar verilebilir.

Davacının ithal ettiği te-kneyi, "Mesleki Balıkçı" teknesi olarak tescil edebilmesi için, Davalılara müracaat etmesi yasal zorunluluktur. Dolayısıyla Davacının, Davalılara tescil için dilekçe yapması, bu kapsamda Davacının yasal hakkıdır.

Davacı ithal ettiği teknesini, ister ith-al safhasında "Mesleki Balıkçı" teknesi olarak tescil ettirmeyi amaçlasın, isterse amatör balıkçı teknesi olarak ithal etsin, herhangi bir zaman Davalılara müracaat edip teknesini "Mesleki Balıkçı" teknesi olarak kaydettirmeyi talep etme hakkı vardır. Böyl-e bir müracaat yapılması halinde, Davalılar müracaata cevap verme ve sonucu gerekçeleri ile birlikte Davacıya bildirmekle yükümlüdürler. Bunun yapılmaması yasal yükümlülüğün ihlâli niteliğinde olduğundan, idari bir ihmal olarak kabul edilmelidir.

Davacı-nın tekneyi ithal ettiği andan başlayarak, çeşitli süreçlerde tekneyi ithal etmekteki niyetini Davalılara bildirmesi ve Davalıların çeşitli makamlardaki yetkililerinin, Davacıya, mütalaa niteliğinde sözlü beyanlarda bulunmaları, idare hukuku kapsamında icr-ai nitelikli karar veya yanıt verme olarak nitelendirilemez.

Bu meselede Davacı, 28/10/2009 tarihinde Emare 12 dilekçe ile Davalılara müracaatta bulunarak, teknesinin balıkçı teknesi olarak tescili için gereğinin yapılmasını talep etmiştir.

Davalılar-, Davacının yazılı müracaatına, ne davanın açıldığı 20.5.2010 tarihine kadar, ne de duruşma tarihinde gerekçeli olarak cevap vermişlerdir.

Davalılar bu süreçte, memurları vasıtası ile Davacı ile görüşerek, tekne hakkında görüş bildirdiler, ancak hukuki -sonuç doğuracak şekilde nihai kararlarını vermediler.

Davacı şahadetinde, Davalıların, Emare 12 müracaatından sonra, 22.2.2010 tarihinde, Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe giren tüzük altında izin verilmeyeceğini sözlü olarak kendisine söylediklerini- iddia etmesine rağmen, konu tüzüğün gerekçe gösterilerek alınmış bir ret kararı olmadığı gibi, tüzüğe uygun olmadığı gerekçesi ile tescilin reddini öngören icrai nitelikli kesinleşmiş herhangi bir karar yazılı veya sözlü olarak Mahkemeye sunulmamıştır. Bu- nedenle, Davalıların müstakbele yönelik yapmayı düşündükleri idari işlemi, sözlü olarak söyledikleri gerçek olsa bile, bu durum dilekçeye verilmiş gerekçeli yanıt veya icra nitelikli bir ret kararı olarak değerlendirilemez.

Huzurumuzdaki ispatlanmış ol-gulara göre, Davalılar, Anayasa'nın 76(1) maddesi uyarınca, Davacının 28.10.2009 tarihli dilekçesini süratle inceleyip, yürürlükteki yasa ve mevzuata göre karara bağlayıp, en geç otuz gün içerisinde gerekçeleri ile birlikte Davacıya cevap vermemekle, yapıl-maması gereken bir ihmalde bulundular.

Davalıların, Davacının tescil müracaatına cevap vermemekle ihmalde bulundukları ispat edildiğinden, Davalılar tarafından yapılması ihmal olunan yanıt verme işleminin yapılması gerektiğine karar verilmesi gerekmekted-ir.

Davacı, (E) paragrafındaki talebinde başarılı olmuştur.

Davalıların, 22/2/2010 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan tüzük ile ilgili, Davacıya yaptıkları sözlü beyanlar, icrai nitelikli idari karar niteliğinde olmadığından, Davacının (D) paragrafın-daki talebinin reddedilmesi gerekmektedir.

Davacının, (A)(B) ve (C) paragraflarındaki talebi esas itibarıyla aynı olup, davaya konu teknenin, "Mesleki Balıkçı Teknesi" olarak tescil edilmemesinin, yapılmaması gereken bir ihmal olduğuna ve yapılması ihmal- olunan tescil işleminin yapılması gerektiğine yöneliktir.

Davacının taleplerinde haklı olabilmesi için herşeyden önce, idarenin konu tekneyi "Mesleki Balıkçı" teknesi olarak tescil etmemekle ihmalde bulunduğunun ispatlanması gerekir.

Bu anlamda Davacı-nın iddialarını daha iyi anlamak için, Davacı Avukatının ileri sürdüğü argümanlara kısaca değinmeyi gerekli gördük.

Davacı Avukatı hitabında, Davalıların 28.10.2009 tarihine kadar, tekneyi mesleki balıkçı teknesi olarak tescil etmekle yükümlü oldukları v-e bunu yapmamakla ihmalde bulunduklarına yönelik bir iddialarının olmadığını, mezkûr tarihe kadar teknenin gümrükleme ve ön izinleri ile ilgili taleplerinin olduğunu, bunun yerine getirildiğini, 28/10/2009 tarihinde Emare 12 yazı ile teknenin tescilini tal-ep ettiklerini, dolayısıyla ihmalin bu andan itibaren başladığını ileri sürmüştür.

Bu meselede, idare, konu tekneyi mesleki balıkçı teknesi olarak tescil etmemekle bir ihmalde bulunmuşsa, Davacı Avukatının çizdiği çerçeve doğrudur ve böyle bir idari ihm-alin, Davacının tescil talebinden sonra doğmuş olması gerekmektedir.

Davacının, 28/10/2009 tarihli, Emare 12 tescil talebinden önce yaptığı gümrükleme işlemleri, ilgili gümrük belgelerinde teknesini ne şekilde tanımlamış olursa olsun, gümrükleme ve ön i-zin amacına yönelik olduğundan, bu işlemler kendiliğinden teknenin mesleki balıkçı teknesi olarak tescili için yeterli değildir.

KKTC'de yürürlükte bulunan mevzuata göre, kişi tarafından ithal edilen bir gemi veya tekne, mesleki veya amatör balıkçılık ma-ksatlı kullanılıp kullanılmayacağına bakılmaksızın, bir takım gümrük muafiyetlerine tabidir. Gümrük muafiyetlerine göre; bir teknenin "Mesleki Balıkçı" teknesi olarak kaydedilip edilmeyeceğine karar verilemez. Dolayısıyla Emare 4'den Emare 12'ye kadar olan- belgelerin, gümrükleme maksadına matuf belge ve işlemler olarak değerlendirilmesi yürürlükteki mevzuatın gereğidir.

Nitekim Davacı, Emare 4 yazısında, tekneyi gelir amaçlı, Emare 10 onay belgesinde ise, amatör balıkçılıkta kullanmak maksatlı ithal ettiğ-ini belirtmesine rağmen, gerekli izinleri ve muafiyetleri almıştır.

Konu teknenin bir balıkçı teknesi olduğu konusunda taraflar arasında ihtilâf yoktur. İhtilâf, konu teknenin "Mesleki balıkçı" teknesi olarak tescil edilmemesi ve idarenin bu konuda gerek-li işlemleri yapmaması ile ilgilidir.

Davacı Avukatı hitabında, Davacının hakkının, 34/75 sayılı Balıkçı Gemileri Tescil Satış ve Devir ve İpotek Yasası'ndan doğduğunu, Yasa'da idareye takdir hakkı verilmediğini, emredici hükümlerin bulunduğunu, Yasa'nın- 2. maddesinin balıkçı gemisinin tefsirini yaptığını, tefsirde tonajına bakılmaksızın herhangi bir surette denizde hareket eden ve deniz ürünlerini toplamak ve yakalamayı amaçlayan tüm gemileri, balıkçı gemisi olarak tanımladığını, atıfta bulunulan Deniz T-icaret Kanununun 5. maddesinin ise Kıbrıs Gemisini izah ettiğini, kazanç amaçlı olmayan gemileri Yasa'nın kapsamadığını, Davacının teknesinin 'B' sınıfı balıkçı gemisi sınıfına girdiğini, 'A' sınıfı balıkçı gemilerinin Deniz Ticaret Kanunu kapsamında olduğ-unu, 'B' sınıfı balıkçı gemilerinin, Yasa'da "diğer balıkçı gemileri" olarak tanımlandığını, dolayısıyla 'A' sınıfı dışında kalan bir balıkçı teknesinin 'B' sınıfına dahil olduğunu ve kaydının zorunlu olduğunu, bu konuda bir takdir hakkı olmadığını, yüzen -cisim bir sal olsa bile Balıkçılık Müdürünün kaydı reddetme hakkı bulunmadığını, Yasa'nın tescili zorunlu kıldığını ileri sürmüştür.

Davalıları temsil eden Savcılık, Davacı Avukatının iddialarını reddetmektedir.

34/75 sayılı Balıkçı Gemileri (Tescil, S-atış, Devir ve İpotek) Yasası'nın Balıkçı Gemilerini tefsir eden 2. maddesi şöyledir:

"2. Bu yasada metin başka türlü gerektirmedikçe: "Balıkçı
gemisi" tonajına bakılmaksızın ve herhangi bir surette hareket eden ve denizden çeşitli balık ve hayvan türle-ri veya deniz ürünleri yakalamak, toplamak, sökmek, çıkarmak veya benzeri amaçlarla kullanılan veya kullanılmayı amaçlayan ve Deniz Ticaret (Gemilerin Kaydı, Satış ve İpoteği) Kanununun 5. maddesi anlamındaki bir Kıbrıs gemisini anlatır. Ancak, kazanç amac-ı olmaksızın kullanılan gemileri kapsamaz."


Tefsir kısmına göre, bir geminin mesleki balıkçı gemisi olabilmesi için, tonajına bakılmaksızın Deniz Ticaret Kanunun 5. maddesi kapsamında Kıbrıs Gemisi olması gerekmektedir.

45/63 sayılı Gemilerin Kaydı, D-evri veya İntikali ile İpoteği ve Bunlara Mütedair Hususlar Hakkında Hüküm Koyan Yasa'nın (Deniz Ticaret Kanunu) 5. maddesi, KKTC gemilerini tarif etmektedir.

Yasa'nın 5. maddesine göre; bir geminin Kıbrıs Gemisi olabilmesi için, sair hususlar yanında ge-minin KKTC yurttaşına ait olması gerekmektedir.

Davacı KKTC yurttaşıdır ve bu konuda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacının ithal ettiği teknenin bu anlamda balıkçı gemisi olarak tesciline herhangi bir engel yoktur.

Yine 34/75 sayılı Yasa'nın t-efsir kısmı, kazanç amacı olmaksızın kullanılan gemilerin, bu Yasa kapsamında balıkçı gemisi sayılamayacağını düzenlemektedir.

Buna göre, sadece "Mesleki Balıkçı" gemileri, 34/75 sayılı Yasa kapsamına girmektedir. Yasa'nın tefsir kısmında balıkçı gemiler-i için "tonajına bakılmaksızın" ibaresi kullanılmasına rağmen, 4. maddede mesleki balıkçı gemilerinin tescilinde sınıf ayrımı gözetilmekte ve mesleki balıkçı gemilerinin tonajına göre tescilleri yapılmaktadır.

34/75 sayılı Balıkçı Gemileri Yasası'nın 4. -maddesi tescil amaçları bakımından balıkçı gemilerini sınıflara ayırmaktadır.

4. madde aynen şöyledir:

"4. Tescil amaçları bakımından balıkçı gemileri iki sınıfa
ayrılır.
A sınıfı Balıkçı gemileri.
Deniz Ticaret (Gemilerin Kaydı, Satış ve İpote-ği)
Kanunu uyarınca tescil zorunluluğu olan tüm
balıkçı gemileri.
B sınıfı balıkçı gemileri,
Diğer balıkçı gemileri."


45/63 sayılı Gemilerin Kaydı, Devri veya İntikali ile İpoteği Yasası'nın 6. maddesinin ilgili (2) bendi şöyledir:

"6. (1).....
(2-) Aşağıda gösterilen gemiler bu yasa gereğince
kayıttan muaftırlar.
Ağırlığı on beş tonu geçmeyip sadece Cumhuriyet ve Egemen üs bölgeleri sahillerinde denizcilikte kullanılan gemiler.
Bütün veya sabit bir güvertesi olmayan ve sadece Cumhuriyet- veya Egemen üs bölgeleri sahilleri boyunca veya bu gibi yerler ittisalinde tayin edilebilecek bir çevre dahilnde balıkçılıkta marinacılıkta ve ticarette kullanılan gemiler.
(3). ........
(4). ........"


Her iki Yasa maddesini birlikte değerlendirdiğimizd-e, şu sonuç çıkmaktadır: Ağırlığı 15 tonu geçen tüm gemiler, kullanım amaçlarına bakılmaksızın, 45/63 sayılı Gemilerin Kaydı, Devri veya İntikali ile İpoteği Yasası (Deniz Ticaret Kanunu) kapsamında tescil edilmek zorundadır. Ağırlığı 15 tondan az olan tü-m gemiler, 45/63 sayılı Yasa tahtında kayıttan muaftırlar. Kayıttan muaf olan gemiler, mesleki Balıkçı gemisi olarak kullanılacak ise, 34/75 sayılı Balıkçı Gemileri Yasası kapsamında (B) sınıfı balıkçı gemisi olarak sınıflandırılırlar ve Balıkçılık Müdürün-ün tutacağı sicil defterine tescil edilirler.

Burada cevabı aranması gereken soru, (B) sınıfına girebilecek 15 tondan küçük tüm balıkçı gemilerinin, Davacı Avukatının iddia ettiği gibi, herhangi bir norma tabi olmadan, herhangi bir kıstas aranmadan, 'B' -sınıfı "Mesleki Balıkçı" gemisi olarak tescil edilip edilmeyeceğidir.

Bu soruya cevap vermek için 22.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren tüzükten önce yürürlükte olan mevzuata bakmamız gerekmektedir.

34/75 sayılı Balıkçı Gemileri Yasası'nın 15. maddesi b-alıkçı gemilerinin kullanılmaya elverişli olmasını, 16. maddesi ise Balıkçılık Müdürüne, gemileri muayene etme ve kullanılmaya elverişli olup olmadıklarına karar verme yetkisini düzenlemektedir.

Görüleceği üzere; balıkçılık gibi son derece ciddi, sorumlu-luk gerektiren ve gemi adamlarının yaşam ve çalışma koşullarının düzenlendiği bir mesleğin icra edileceği geminin veya teknenin, kullanıma ve denize elverişli olması yasa gereğidir. Özellikle denize elverişlilik süreklilik arzeden bir olgudur ve her zaman -gözetilir.

34/75 sayılı Balıkçı Gemileri Yasası'nın 20. maddesinin kenar başlığı Deniz Ticaret Kanunları, Su Ürünleri Yasası, Nizamname ve Emirnameler ve bu Yasa'nın tefsir ve uygulama şekli olarak adlandırılmıştır. Madde aynen şöyledir:

"20. Bu Yasanın- 5. ve 14. maddeleri kurallarına bağlı
kalmak koşuluyla,Deniz Ticaret (Gemilerin Kaydı, Satış ve İpoteği) Kanunu, Su Balıkçılık Kanunu Ürünleri Yasası ve bu yasalar uyarınca yapılan tüzüklerle Balıkçı Gemilerinin Kontrol ve Sayımı ile ilgili, tüzük ve Em-irname, bu Yasa kurallarına bağlı olarak okunur, yorumlanır ve uygulanır. Yukarıda belirtilen yasa, tüzük veya emirnamelerin bu Yasa kurallarına uymaması halinde bu Yasa kuralları geçerli olur."


20. maddede belirtilen Deniz Ticaret Kanununun 84(2) madd-esine göre yürülükten kaldırılan 1894 Birleşik Krallık Deniz Ticaret Kanununun, Balıkçı Gemilerini düzenleyen IV. Kısmı halen yürürlükte olup, 27/2000 sayılı Su Ürünleri Yasası ile birlikte okunmaktadır.

Balıkçı gemilerinin, 45/63 sayılı Gemilerin Kaydı-, Devri veya İntikali ile İpoteği Yasası'nın 6. maddesine göre; ağırlığı 15 tondan az olan, 34/75 sayılı Balıkçı Gemileri Yasası kapsamında (B) sınıfı sayılan gemiler için 1894 Birleşik Krallık Deniz Ticaret Kanununun IV. Kısmı ve bu konuda çıkarılan tüzük-ler, nizamnameler, emirnameler 34/75 sayılı Yasa'ya uygun oldukları oranda halen yürürlüktedir.

Buna göre, 34/75 sayılı Yasa'nın 15. maddesi altında balıkçı gemilerinin kullanılmaya elverişli olup olmadığı, yürürlükteki mevzuata göre saptanabilir ve kul-lanılmaya elverişli olmayanlar tescil edilmeyebilir veya kullanılmaz hale gelenlerin tescili iptal edilebilir.

Bu sonuçtan hareket ettiğimizde, Davacı Avukatının iddia ettiği gibi, 'A' sınıfına dahil olmayan tüm balıkçı gemilerinin, herhangi bir norma ta-bi olmadan, 'B' sınıfı mesleki balıkçı gemisi olarak kaydedileceğine ilişkin emredici mükellefiyet bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tescil için geminin mesleki balıkçılıkta kullanıma uygun olması gerekmektedir. Bu koşulda, Balıkçılık Müdürü yürürlükteki mevzua-tın verdiği yetkiye göre hareket edecektir.

İdari bir işlemin veya ihmalin, yargı denetimine tabi olabilmesi için, Davacının menfaatlerini olumsuz yönde etkiler nitelikte gerçekleşmesi gerekir. Herhangi bir kişi, idarenin ne şekilde karar alması gerekti-ğine yönelik idari dava açamayacağı gibi, idari yargı yerleri, idari işlem niteliğinde hüküm veya emir veremezler.

Bu prensiplerin yanısıra, İdare Hukukunda ihmal, sadece cevap verme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi ile oluşmaz. Eğer idareden herhang-i bir işlem yapılması talep edilir ve idare açık bir şekilde yetkilerini kullanmaktan veya gereğini yapmaktan kaçınırsa bunun ihmal olduğuna karar verilebilir. (Gör. Yiannakis Georghiades v.The Republic of Cyprus Through The District Officer Limassol.3 CLR- sayfa 168)

Davalıların konu teknenin tescili ile ilgili karar alıp neticeleri ile birlikte Davacıya bildirmemeleri, şüphesiz idari bir ihmaldir.

Ancak Davacının teknesinin 'B' sınıfı "Mesleki Balıkçı" teknesi olarak kaydedilmemesinin, yapılmaması ge-reken bir ihmal olduğuna karar verilebilmesi için, mevzuatın böyle bir tescili mümkün kıldığı halde, yetkili makamın yetkilerini kullanmaktan veya tescili yapmaktan kaçınması gerekir.

Daha önce ifade ettiğimiz gibi, bir balıkçı gemisinin 34/75 sayılı Ya-sa kapsamında 'B' sınıfı mesleki balıkçı gemisi olarak tescili için kullanıma elverişli olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Bu hususu tespit etmek idarenin yetki ve görevleri arasındadır.

Davacının teknesi ile ilgili Davalılar tarafından alınmış icr-ai nitelikli, nihai bir karar bulunmamaktadır.

Böyle bir kararın yokluğunda, huzurumuzdaki şahadet ve ispatlanmış olgular ile konu teknenin, mesleki balıkçılık için kullanıma uygun olduğu halde, mevzuata aykırı bir şekilde tescilinin yapılmadığına ve -idarenin ihmalde bulunduğuna veya idarenin herhangi bir ihmalinin olmadığına karar vermemiz olası değildir. Bu nedenle kaçınılmaz olarak Talep Takririnin (A) ve (B) paragrafındaki taleplerini reddetmemiz gerekmektedir.

Bunun yanısıra, Mahkemenin, Balıkçı-lık Müdürünün yerine geçip, teknik inceleme yapmak suretiyle, teknenin talep takririnin (C) paragrafında talep edildiği gibi tescil işleminin yapılmasının gerektiğine karar verilmesi, idari işlem nitelikli bir karar olacağından, bu talebin de reddi gerekme-ktedir.


SONUÇ:

Tüm yukarıdakiler ışığında, Davalılar, Davacının 28/10/2009 tarihli dilekçesine 30 gün içerisinde gerekçeli bir şekilde cevap vermemekle ihmalde bulunduklarına, yapılması ihmal olunan yanıt verme işleminin yapılması gerektiğine, KARAR -verilir.

Davacının (A)(B)(C) ve (D) paragrafındaki talebi reddedilir.

Mukayyit tarafından tespit edilecek masraflar Davalılar tarafından ödenecektir.




Necmettin Bostancı Talat D.Refiker Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç - Yargıç


13 Kasım, 2012



17






Full & Egal Universal Law Academy