Yüksek İdare Mahkemesi Numara 48/1982 Dava No 8/1983 Karar Tarihi 18.04.1983
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 48/1982 Dava No 8/1983 Karar Tarihi 18.04.1983
Numara: 48/1982
Dava No: 8/1983
Taraflar: İsmail Tuna ile Motorlu Araçlar Mukayyitliği
Konu: Ehliyet vermeme kararının iptali istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 18.04.1983

- YİM 48/82
D.8/83

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan

Yüksek Mahkeme Huzurunda

Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi, Aziz Altay.

Anayasanın 118. Maddesi hakkında.


Müstedi: İsmail Tuna, Muhaceret Dairesi, Lefkoşa.

- il-e -

Müstedaaleyh: Motorlu Araçlar Mukayyitliği vasıtasıyle Ekonomi ve Maliye Bakanlığı, Lefkoşa.

A r a s ı n d a.


Müstedi namına: Cahit Yılmazoğlu ve Ahmet Kalkan.
Müstedaaleyh namına: Yaşar Boran.



Yasa Maddesi: 1923 Motorlu Araçlar Ni-zamnamesi, 1930 Motorlu Araçlar Nizamnamesi, 1951 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Nizamnamesi, 1959 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Nizamnamesi ve 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Nizamnamesinin ZS(2)(b) ve (c) maddeleri.


İstemin Özeti: Müstedinin sağır ol-ması nedeni ile kendisine ehliyet verilmemesi konusunda Müstedaaleyhin aldığı kararın veya işlemin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi istemi.


OLAY: Fakülte 1. sınıftayken tamamen sağır olan Müstedi üniversi-teyi bitirdi. Kamu görevlisi olarak çalışmakta iken sürüş ehliyeti almak için müracaat etti. Müstedaaleyh Müstediye sağır olması nedeni ile ehliyet verilemeyeceğini bildirdi.


SONUÇ: 1974'de yürürlüğe giren Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Nizamnamesinin 28(-2)(b) maddesi sağırlık için özel bir kural getirmiş bulunmaktadır. Mukayyit belli bir aracı sürmek yeteneğine sahip olduğuna kanaat getirdiği kişiye münasip şartlar koymak süretiyle sürüş ehliyeti verebilir.
Bu durumda Müstedaaleyhin, Müstedinin sürüş ehli-yeti alamayacağı doğrultusundaki kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilir.


HÜKÜM

Salih S. Dayıoğlu: Müstedi 35 yaşında olup tamamen sağırdır. İşitme yeteneğini Mühendislik Fakültesinin 1. sınıfındayken y-itiren müstedinin konuşma yeteneği ise normaldir. Müstedi dudak hareketlerinden muhatabı ile konuşup anlaşabilir. Müstedi işitme yeteneğini kaybettiği halde 1974 yılında Ankara Ortadoğu Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümünden iyi derece ile mez-un olmuş ve daha sonra bu alanda masterliğini yapmıştır. Müstedi halen Muhaceret Dairesinde kamu görevlisi olarak çalışmaktadır.

28.9.1981 tarihinde motorlu taşıt aracı sürüş ehliyeti için matbu dilekçeyi dolduran müstedi (D) sınıfında öğrenci ehliyeti al-abilmek için motorlu araçlar mukayyitliğine müracaatta bulundu. Müstedinin sağır olduğu gerekçesi ve gerçeği karşısında ona talep ettiği öğrenci ehliyeti verilmedi. Daha sonra 23 Şubat 1982 tarihinde Motorlu Araçlar Mukayyitliğine ve Ekonomi ve Maliye Baka-nlığına müracaatta bulunan müstedi mukayyidin dikkatini 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Nizamnamesinin 28(2)(b) ve (c) maddelerine çekti ve bunlar ışığında gerekenin yapılmasını istedi. Ekonomi ve Maliye Bakanı müstediye gönderdiği 29 Mart 1982 tarihli -bir yazı ile sağır olması nedeniyle kendisine ehliyet verilemeyeceğini bildirdi. Bunun üzerine işbu başvuruyu dosyalayan müstedi kendisine talep ettiği şekilde ehliyet verilmemesi doğrultusunda alınan kararın veya işlemin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve he-rhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilmesini istedi.

Müstedi sürüş ehliyetlerini düzenleyen 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Nizamnamesinin sağırlığı bir engel olarak görmediğini, müstedaaleyh tarafından bulunan savcı ise ilgili Nizamnamenin sağı-rlığı bir engel olarak gördüğünü iddia ettiler.

Sürüş ehliyetleri ile ilgili Nizamnamelerin özet bir tarihçesini yapmakta yarar görüyoruz. Araştırdığımız kadarıyle 1923 Motorlu Araçlar Nizamnamesi ve onu ilga eden 1930 Motorlu Araçlar Nizamnamesi sürüş eh-liyetinin isdarında böyle bir ehliyeti almak için müracaat eden şahısta belirli sakatlık veya hastalık aramamakta idi. Sadece böyle bir ehliyet için müracaat eden kişi Mukayyidi onun sağlam ve yetenekli bir kişi olduğu hususunda tatmin ettiği takdirde ehli-yet almaya hak kazanırdı.

Sürüş ehliyeti almak için müracaatcıda akli ve bedeni sakatlık olup olmadığı ilk defa 1951'de yürürlüğe giren ve 1930 Nizamnamesini ilga eden 1951 Motorlu Araçlar Nizamnamesidir. Bu Nizamnamenin 30. maddesdi aynen şöyledir:

"30.- The Registrar shall not issue a driving licence to any person unless satisfied that the physique, vision, hearing, and bodily and mental fitness of the applicant are such as to warrant the issue of a driving licence, and the Registrar may require the prod-uction of a medical certificate or recent date in order to satisfy himself that a person is fıt to be the holder of a driving li-cence:
Provided that if a licence is refused under this regulation, the applicant may claim to be subjected to a test as to his fitness or ability to drive a motor car of a particular class or description, or a motor car of a particular form of constructio-n, or a motor car of a particular form of construction and design, and if the passes such test and is not otherwise disqualified a licence may be issued to him in respect of the class or type or motor car for which he has been success fully tested."

-Yukarıda alıntısı yapılan Nizamnameden de görülebileceği gibi Mukayyidin müracaat sahibinin işitme yeteneği hakkında tatmin olması öngörülüyordu fakat yine de buna rağmen müracaat sahibine Nizamnamenin (2). paragrafında öngörüldüğü gibi bazı haklar tanınıy-ordu.
1951 Nizamnamesi 1959'da geçen 1959 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Nizamnamesi ile ilga edildi. 1959 Nizamnamesinin 29. maddesi müracaat sahibinin dolduracağı forumda belirtilen hastalık veya fiziki malûliyet veya halka başka bir şekilde tehlike kayri-ağı olabilecek başka hastalık veya fiziki malûliyeti olmaması halinde bu gibi şahsa gerekli ehliyetin verilmesini öngörür. Burada dikkat edilecek husus 1951 Nizamnamesinde işitme yeteneğinden söz edilmesine karşın 1959 Nizamnamesinde direkt olarak buna yer- verilmemesidir. Daha sonra 1959 Nizamnamesini de ilga eden ve halen yürürlükte olan 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Nizamnamesi 1974 yılında yürürlüğe girdi. Bu Nizamnamede sürüş ehliyetleri ile ilgili maddeler 28, 29, 30 ve 31. maddelerdir.

Müstedi i-lkin öğrenci ehliyeti almak için müracaatta bulundu ve Nizamnamenin 29(1) maddesinin öngördüğü Form XII'yi doldurdu. Bu formun iIgili kısmı aynen şöyledir:

"1. Mahkeme sizi sürüş ehliyeti sahibi olma ve alma
mahrum etti mi?HAYIR

2. Sara, ani baş dönrr e-si veya ani baygınlık
gibi hastalıklardan mustarip misiniz?HAYIR

3. İyi derecede aydınlık olduğu bir zamanda
(gözlüklü olmanız halinde) 25 yarda mesa-
feden üzerinde altı sayı ve harf olan bir
motorlu araç plâkasını okuyabilir misiniz?EVET

4. Elsiz vey-a aykasız mısınız veya kol veya
bacaklarınızın hareket veya adalelerinin
kontrolünü etkileyen herhangi bir hasta-
lıktan mustarip misiniz?HAYIR



5. Motorlu araç kullanmanızı amme güvenliği için tehlikeli yapabilecek başka herhangi bir akli veya bedeni h-astalık veya görme eksikliğinden mustarip
misiniz?HAYIR


6. Daha önce sahip olduğunuz sürüş ehliyeti Motorlu Araçlar Mukayyidi tarafından iptal veya talik edildi mi?HAYIR

7. Üçüncü Şahıslar için tehlikeye karşı Sigorta edilmemiş bir Motorlu araç kullan-manın suç olduğunu biliyor
musunuz ? "EVET

Müstedi form XII' dekilere No. S' de dahil olumsuz cevap verdi. Yanıtlandırılması gereken sörun tam sağırlık durumunun motorlu araç kullanmayı kamu güvenliği için tehlikeli yapabilecek "bedeni hastalık" olup olm-adığıdır.

Sağırlığın bedeni bir hastalık veya bedeni bir sakatlık olup olmadığının tartışmasını yapmadan bu başvuru maksatları bakımından sağırlığın, bedeni bir hastalık olduğu varsayımından hareket ederek konuyu bu çerçeve içinde eleştirmeyi uygun bulduk-.

Sağırlığın, kendi başına, ehliyet almak için kati bir engel teşkil ettiğine dair Nizamnamede herhangi bir kural yoktur. Bu hususta Nizamnamenin 28. maddesinin ilgili kısımları aynen şöyledir:

"28(1)Dilekçe sahibi, sürüş ehliyeti verilmesi için dilekçe- sunması üzerine dilekçe formasında gösterilen hastalık veya bedeni sakatlıkların herhangi birinden veya sürüş ehliyetinde gösterilen sınıf veya tipteki bir motorlu aracı sürrrıesini ârrıme güvenliği için tehlikeli kılabilecek başka herhangi bir hastalık- veya bedeni sakatlıktan mustarip olup olmadığını Mukayyidin tesbit ettiği şekilde beyan eder.

(2)Mukayyit gerek beyannameden gerekse başka bilgilerin araştırılmasından dilekçe sahibinin yukarıdaki şekilde bir hastaZık veya bedeni sakatlıktan mustarip ol-duğu kanaatııia varması halinde, sürüş ehliyeti alma dilekçesini redder.

Ancak,


(a). . . . . . . . . .. . . .

Mukayyit dilekçe sahibinin belli bir aracı sürmek yeteneğine sahip olduğu kanaatına varması halinde sağır olan bir şahsa her durumda koyacağı -şartlara tabi olmak üzere motorlu araç sürüş ehliyeti verebilir.
. . . . . . . . . . . . ."


Nizamnamenin 28(2) maddesinde sözü edilen hastalık veya bedeni sakatlık tabiri ise ayni Maddenin (4). fıkrasında tanımlanmaktadır. Bu fıkra aynen şöyledir.
"(4) Y-ukarıdaki (2)'nci fıkranın şart bendinin (b) bendinde zikredilen hastalık ve bedeni sakatlıklar şunlardır:

Not:
(Her ne kadar 28. Maddenin (4). fıkrası (2). fıkranın şart bendinin (b) bendine atıfta bulunuyorsa da (b) bendi sağırlıkla ilgilidir ve "hastal-ık veya bedeni sakatlık"la ilgisi yoktur. Ancak Nizamnameye bir anlam verilmesine olanak sağlamak amacı le bu başvuru maksatları bakımından (4). fıkranın (2). fıkraya atıfta bulunduğu varsayılmıştır.)

(i) Epilepsi.

(ii)Dilekçe sahibinin hasta olması so-nucu Akıl Hastalıkları Kanunu maksatları bakımından akıl hastası sayıldığı herhangi bir şekildeki akıl bozukluğu veya sakatlığı.

(iii) Ani bir baş dönme veya bayılma krizi belirtileri.

(iv)Bir motorlu aracın hüviyetini gösteren plâka numarası şeklindeki- ayni büyüklükte ve ayni şekiIde konmuş harf veya sayıları iyi durumda gün ışığında (dilekçe sahibinin mutad olarak gözlük kullanması halinde gözlük yardımı ile) 25 yarda mesafeden akuyamama kabiliyetsizliği.

(v) Alkolizm veya esrar iptilâsı.

Mukayyidin -takdirine göre dilekçe sahibinin sürüşünü âmme güvenliği için tehlikeli yapabilecek herhangi bir deformasyon, bir eksiklik, veya kusurlu beden uzuvları."

Yukarıda alıntısı yapılan Nizamnamelerin ilgili maddelerinden de görülebileceği gibi epilepsi, akıl h-astalığı gibi ehliyetin verilmeyeceği kati durumlara karşın sağırlık bu kategoride kati bir engel sayılmamaktadır. Tam aksine Nizamnamenin 28(2)(b) maddesi sağırlık için özel bir kural getirmiş bulunmaktadır. Görülebileceği gibi bu kuralla mukayyit belli b-ir aracı sürmek yeteneğine sahip olduğuna kanaat getirmesi halinde sağır bir kişiye münasip şartlar koymak suretiyle sürüş ehliyeti verme yetkisine haizdir.

Araç kullanımında işitme melekesinin herhangi bir rolü olmadığını söylemeğe imkân yoktur. İşitebil-en bir sürücünün işitmeyen bir
sürücüye nazaran diğer hususların eşit olması halinde daha avantajlı bir durumda olduğuna kuşku yoktur. Ancak araba kullanmada göz ve reflekslerin birinçi derecede önem arzettiği bir gerçektir. İşitme yeteneğinin eksik olması- sürüş açısından kati bir engel değildir. Esasen yasa koyucunun da bu görüşte olduğunun sağırlığı, ilgili Nizamnamede kati bir engel olarak saymamasından anlaşılmaktadır. Yasa koyucu sağırlığı kati bir engel veya kamu güvenliği için kati bir tehlike olarak- görmüş olsaydı bunu da, örneğin epilepsi veya akıl hastalığı gibi, hastalık veya sakatlıklar arasında sayardı. Bunun böyle olmaması ve mukayyide uygun göreceği bir takım şartlar koyarak sürüş ehliyeti verme hakkını tanıması, sağırlığın sürüş açısından kat-i bir engel olarak telâkki edilmediğinin bir işaretidir.
Başvurunun duruşması sırasında müstedi İngiliz Sağırlar Cemiyetinden aldığı 14.1.1982 tarihli bir yazıyı Emare IV olarak sundu. Emare IV'ün içeriğinin doğru olmadığı savcılıkça iddia edilmemiştir. Bu- yazıda İngilterede tamamen sağır kişilerin araba kullanmalarına herhangi bir engel bulunmadığı ve otobüs ve kamyon kullanma sahasında bazı güçlüklerin olmakla beraber bu sahada da oldukça başarı icaydedildiği belirtilmektedir. Bu konuda İngiliz hukukunun -son zamanlarda ne aşamada olduğunu bilemeyiz ancak sağırlık her ülkede müşterek bir olgu olduğuna göre bu olgunun İngiltrede de araba kullanma.da kati bir engel ve kamu güvenliği için bir tehlike kaynağı sayılmadığı görüşünü destekler niteliktedir.

Kanımı-zca yasal durum, diğer şartların varolması veya yerine getirilmesi ve mukayyidin koymayı uygun gördüğü münasip koşulların yerine getirilmesi ile sağır bir kişinin ehliyet almasına engel değildir.
Sonuç olarak başvuru kabul edilir ve Ekonomi ve Maliye Bakan-ının müstedinin sağır olması nedenine dayanılarak onun sürüş ehliyeti alamıyacağı doğrultusundaki kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramıyacağına karar verilir.


(Salih S. Dayıoğlu) (N. Ergin Salâhi) (Aziz Altay)
- Yargıç Yargıç Yargıç

18 Nisan 1983



Full & Egal Universal Law Academy