Yüksek İdare Mahkemesi Numara 458/2004 Dava No 13/2005 Karar Tarihi 29.06.2005
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 458/2004 Dava No 13/2005 Karar Tarihi 29.06.2005
Numara: 458/2004
Dava No: 13/2005
Taraflar: Alpay Çelebi vd ile Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı
Konu: 3. Derece Gelir ve Vergi Amirliği İçin Yapılan Yarışma Sınavının İptali İstemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 29.06.2005

-D.13/05 YİM 458/2004

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.

Mahkeme Heyeti:Gönül Erönen,Seyit A. Bensen,Necmettin Bostancı.


Davacı: 1. Alpay Çelebi, Atatürk Cad. No.24 Dikmen
2. İbrahim Gencal, Kurtuluş Cad-. Erduranlar Sok. No 2,
Girne
3. Salih Boran, 25 Selvi Sok. Taşkınköy- Lefkoşa

-ile-

Davalı: Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı vasıtasıyle KKTC
Başsavcılığı- Lefkoşa


A r a s ı n d a.


Davacılar namına: Avukat E-mine Erk
Davalı namına: Kıdemli Savcı Süleyman Candar
İlgili Şahıslar namına: Avukat Ergin Ulunay.

------------------
H Ü K Ü M


Gönül Erönen: Huzurumuzdaki dava ile ilgili ihtilâfsız olgular özetle söyle sıralanabilir:

6.9.2004 tarihinde yayınlanan b-ir genelge ile Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığınca 3. Derece Gelir ve Vergi Amirliği mevkii için münhal ilan edilmiştir. Davacılar ve İlgili Şahıslara sınav yapılacağı 13.12.2004 tarihinde bildirilmiş,bunun üzerine 16.12.2004 tarihinde gerçekleşen sınava -Davacılar ve İlgili Şahıslar katılmışlardır. Bu sınav sonucunda İlgili Şahıslar başarılı oldular ve Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından münhal ilan edilen mevkiiye atandılar.

Bu sınavdan önce herhangi bir elektronik soru bankası oluşturulmamış,sorular sına-vdan 3 saat önce bilgisayar yöntemi ile kura şekli ile seçilmemiş, sınav sonuçları ise optik okuyucu ile değerlendirilmemiştir. Sınav kağıtları sadece elle değerlendirilmiştir.

Bunun üzerine, sınavda başarılı olamayan Davacılar 27 Aralık 2004 tarihinde -dosyalamış oldukları bu dava ile,

16.12.2004 tarihinde Davalı tarafından yapılan 3. Derece Gelir ve Vergi Amirliği mevkii için yarışma sınavına çağrılması için ve bilgilerine 13.12.2004 tarihinde gelen 10.12.2004 tarihli yazıların ve/veya kararların ve/v-eya işlemlerin geçersiz, etkisiz ve hükümsüz olduğuna ve hiçbir netice doğurmayacağına;
16.12.2004 tarihinde 3. Derece Gelir ve Vergi Amirliği mevkii için Davalı tarafından yapılan yarışma sınavının geçersiz, etkisiz ve hükümsüz olduğuna ve hiçbir netice d-oğurmayacağına

dair emir ve hüküm talebinde bulundular.

Yukarıda özetle sıraladığımız ihtilafsız olgular ve Davacının bu olgulardan neşet eden yakınma konusundan sonra, tanık çağırmaksızın bu olgular üzerinde tarafların konu ile ilgili Mahkemeye hitapla-rı sırasında serdettikleri iddiaları etüd etmekte fayda vardır.

Davacı bu davasında 16.12.2004 tarihinde Davalı tarafından yapılan sınavın 22 Temmuz 2003 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve Kamu Görevlileri Yasası madde 63 (5) altında yapılan Tüzüğün, -Bölüm 2, 4. maddesinde belirtilen yöntemlere uygun yapılmadığı cihetle sınav sonuçlarının ve doğurduğu neticelerin iptal edilmesi gerektiği görüşünü ileri sürmektedir. Şöyle ki: Davacıların iddialarına göre Kamu Görevlileri Yasasının 60.maddesi mucibince b-aşvuru süresi sona ermeden en az 15 gün önce sınav yapılacağının bildirilmesi gerektiği halde sadece 3 gün önceden bildirilmiş ve Kamu Görevlileri Yasası Tüzüğünün 4. maddesinin 2. paragrafı mucibince sınavdan önce soru bankası oluşturularak sınav soruları-, sınavın başlamasından üç saat önce bilgisayar ortamında kura neticesinde belirlenmesi gerektiği halde bunlar yapılmamıştır. Aynı Tüzüğün 5(1)(A) maddesi mucibince sınav neticelerinin optik okuyucu tarafından değerlendirilmesi gerektiği halde sınav kağıtl-arına yasaya aykırı bir şekilde ve elle bakılmıştır.Bu nedenle Davacıların meşru menfaatleri olumsuz yönde etkilenmiştir. Çünkü gerekli şekilde sınava hazırlanma fırsatları olmamıştır. Davalı tarafından yapılan sınav keyfi bir şekilde yapılmıştır. Bu iddia-lar ışığında Davacılar talep takriri doğrultusunda hüküm talep etmektedirler.

Bu davaya savunma dosyalamayan Davalı adına konuşan Savcı ise Mahkemeye yaptığı hitabında özetle sadece şu görüşlere yer vermiştir.

7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 63(5-) maddesi çerçevesinde hazırlanan 2003 sayılı Sınav Tüzüğünün 4(2) maddesinde soruların hazırlanmasında soru bankası oluşturulması, sınav sorularının 3 saat öncesinden bilgisayar ortamında belirlenmesi ve aynı Tüzüğün 5(2)(A)paragrafının (B) bendinde sınav- cevap kağıtlarının optik okuyucu ile değerlendirilmesi öngörülmektedir. Tüzük, sınavın nasıl yapılacağını, kullanılacak şekil ve yöntemin nasıl olacağını belirlemektedir.Kamu Hizmeti Komisyonu Tüzüğün 4.ve 5. maddelerinde belirtilen usul hükümlerine uyma-yarak kusurlu harekette bulunmuştur. Davalıyı temsil eden Savcı, idare hukuku açısından bakıldığında yetkili organın yetkilerini kullanırken takip edeceği usulün, yasa, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilmediği hallerde genel hak ve doğal adalet ilkelerinin -uygulanması gerektiğini, Kamu Hizmeti Komisyonunun, kendi tüzüğünde belirtilen kurallara uymamakla yapılan atamaları etkileyecek bir karar aldığını ve atamaların iptal edilmesi gerektiği görüşünü ileri sürerek bu konuda Yüksek İdare Mahkemesinin 18/77 say-ılı davasına atıfta bulunmuştur. Keza, kamu yararı gereğince söz konusu sınavın YİM 49/04 (D.5/04) sayılı karar ışığında iptal edilmesi gerektiğini beyan etmiştir.

İlgili Şahıslar adına bulunan avukat dosyaladığı itirazda ileri sürmüş olduğu 9 adet ön iti-razlarının davanın bütünlüğü içerisinde değerlendirilmesini istediğini beyan etmiştir. İlgili Şahısların ön itirazları ve onlara bağlı müdafaa 8 başlık altında şöyle özetlenebilir:

Sözkonusu dava, terfi ve atama kararlarının iptal edilmesine yönelik olmad-ığından, sözkonusu terfi ve atamalar ile ilgili kararlar 20.12.2004 tarihinde alınmış ve 23.12.2004 tarihinde kesinleşmiş olduğundan, Davacıların sadece sınavlara yönelik açmış oldukları davada meşru menfaatleri olmadığı cihetle dava iptal edilmelidir.
Dav-a sebebi olan sınav sonuçları hazırlık mahiyetinde olup icrai nitelikte yönetsel, yürütsel bir karar veya işlem olmadığı nedeniyle Yüksek İdare Mahkemesinin yargı yetkisine girmediği cihetle dava iptal edilmelidir.
Dava konusu terfiler ve atamalar yapıldığ-ı cihetle söz konusu sınav sonuçları terfi ve atama kararlarının birer parçası haline gelmiş ve komposit (karma) terfi veya atama kararları ortaya çıkmıştır.Bu kararlara karşı dava açmayan kişilerin bu davada meşru menfaatleri bulunmamaktadır.
Dava ünvanın-dan da görüleceği gibi KKTC devleti veya herhangi bir organı davaya taraf yapılmadığı cihetle dava ileri gidemez.
22.7.2003 tarihli Amme Enstrümanı ve 520 sayılı 2003 Kamu Görevlileri Sınav Tüzüğünün özellikle 4. ve 5. maddeleri değiştirilmiş şekli ile 7/7-9 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 67. maddesine aykırı ve/veya ultra vires olduğundan geçersiz ve hükümsüzdür ve herhalûkarda söz konusu 4.ve 5. maddeler amir hükümler olmadığından Davacıların davalarında ciddi ve haklı dava sebebleri bulunmamaktadır.
Da-vacılar katılmış oldukları dava konusu sınav sonuçlarına Davalı nezdinde yazılı itirazda bulunmadıklarından bu davadaki talepleri "estoppel" oldu ve bu davayı açmakta meşru menfaatleri yoktur.
Dava konusu sınavlar yasal mevzuata uygun olarak yapılmış geçer-li sınavlardır. Bu nedenle davanın iptal edilmesi gerekir.
Davacılar yapılan sınavları geçmediklerinden veya geçecek düzeyde olmadıklarından doğrudan doğruya ve olumsuz bir şekilde etkilenmiş meşru menfaatleri yoktur.

Devamla, İlgili Şahısların iddiaların-a göre Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı,Emare 1'de görülen ve Gelir ve Vergi Dairesi kadrosunda münhal bulunan kadro adı, münhal adedi ve sıralanan mevkiler için aranan nitelikleri belirleyen 6.9.2004 tarihli bir genelge yayınladı. Bu genelge Davacıların -bilgisine aynı tarihte gelmiştir. 6.9.2004 tarihinden takriben 3 ay sonra sınavın yapılacağı bilgilerine geldiği cihetle bu zaman içinde sınava hazırlanma fırsatları ve yeterli vakitleri vardı. Bu nedenle kendilerine yapılan herhangi bir adaletsizlik söz k-onusu değildir.

Tüm bu iddialara karşılık Davacılar avukatı özetle, Davacıların sadece sınavlara yönelik dava açmadıklarını sınavların her türlü neticesine yönelik dava açtıklarını, atama kararlarının kesinleşmiş olmasının Davacıların Yüksek İdare Mahkem-esine başvurma hakkını ortadan kaldırmadığını ve bu nedenle dava açmakta meşru menfaatleri olduğunu belirtmiştir. Keza, Anayasanın 152. maddesi kapsamında yönetsel ve yürütsel bir organ olan Kamu Hizmeti Komisyonunun aldığı kararların yürütsel işlemler old-uğunu ve Yüksek İdare Mahkemesinin yargı yetkisine girdiğini beyan ederek sınav sonuçlarının
hazırlık aşaması olmadığını ve sonuca karşı yargı yoluna gidilebileceğini Davacıların yazılı itirazlarının bulunmamasının doğrudan yargıya başvurma haklarını enge-llemediğini, sınavların adil koşullar altında yapılmadığını ve bu sınavların, adayların adil bir şekilde yarışabilmelerini engellediğini, söz konusu sınavın değiştirilmiş şekliyle 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasına ve 2003 Kamu Görevlileri Sınav Tüzüğü -maddelerine aykırı olduğunu, Davalının gerek sınav esnasında gerekse sonrasında sözkonusu kararı alarak yasal mevzuata uymayarak keyfi davranıp yetkilerini aştığını veya kötüye kullandığını iddia etmiş ve talep takriri mucibince emir verilmesini talep etmi-ştir.

Öncellikle İlgili Şahısların 4 başlık altında ileri sürdüğü hususları değerlendirmeyi uygun bulmaktayız.

İlgili Şahısların 4. ön itirazı "Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı"nın davaya taraf edilmemesi nedeniyle bu davanın da-ha ileri gitmeden iptali gerektiği iddiasıdır. Davanın ünvanı incelendiğinde Davalı olarak "Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı vasıtasyle KKTC Başsavcılığı" olarak görülmektedir. Bir başka deyişle Davacıların bu dava ile dava ettikleri KKTC Başsavcılığı'dır-. Anayasamızın 158. maddesi tahtında KKTC Başsavcılığı, Devletin, Cumhurbaşkanının, Başbakanın, Bakanlar Kurulunun, Bakanların ve diğer Devlet organlarının hukuk danışmanıdır.

Kamu görevlilerinin atanmaları ve onaylanmaları Kamu Hizmeti Komisyonu tarafın-dan yürütülmektedir. Kamu Hizmeti Komisyonu bir Devlet organıdır ve Devletten ayrı bir hükmi şahsiyete haiz değildir. Davanın bütün olguları bu Komisyonun eylem ve kararları etrafında dönmektedir ve taraflar bu hususu kabul etmektedirler.(Bak ayrıca Konsol-ide YİM 98/99 ve 16/2000, D.21/2000.)

Bu konuda Kıbrıs'ta ilk verilen idari dava kararında (Bak: Miltiades Christodoulou of Tsada v. The Republic of Cyprus, through The Collector of Customs, Nicosia, RSCC 1960-61 VolI, page 1 at page 9) Editorial note No.-I başlığı altında aynen şöyle denmişti:

-"The court before giving judgment in this case- decided to order the amendment of the original title of the proceedings so as to bring it into comformity with the true facts of the case. The Court was of the opinion that such amendment at that stage did not prejudice either the parties concerned or th-e interests of justice. The Court further declared that in proceedings of this nature the proper respondent should be the Republic, represented through the appropriate organ, authority or person" (underline supplied)

--Dava ünvanı ile ilgili olarak YİM 103/98 (D.7/03) sayfa 19'da şöyle demektedir:

"Yargılamadaki esas amaç "idari kararın" yargıs-al denetimi olup dava ünvanının hatalı veya eksik olması Mahkemenin asli denetim görevini engellemez."

Davalı olan KKTC Başsavcılığı Devlet organlarının hukuk danışmanı olduğuna göre dava ünvanında bulunması, davanın akıbetini ciddi şekilde ve olums-uz yönde etkileyecek bir hata değildir. Ancak bu davanın olguları ve bu davanın adil bir şekilde sonuçlanabilmesi için adaletin tecellisi açısından Kamu Hizmeti Komisyonunun bu davaya ilâvesini gerektirmektedir. Yukarıda serdettiğimiz olgu ve görüşler net-icesinde Kamu Hızmeti Komisyonu Başkanlığı'nın bu davaya Davalı olarak dahil edilmesinin bu davadaki taraflara herhangi bir zarar vermiyeceği görüşündeyiz. Bu nedenle dava ünvanının aşağıdaki şekilde tadil edilmesine ve davanın bu tadil edilmiş şekilde dev-am etmesine emir verilir:

"Davalı :2. Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı vasıtası ile KKTC, Lefkoşa".

Şimdi ise, İlgili Şahısların ön itiraz olarak ileri sürdükleri ve 1.,2. ve 3. başlık altında bulunan iddiaları bir bütün olarak incelenecektir. Bu başl-ıklar altındaki itiraz ve iddialarında, Davacıların sınav sonrasında gerçekleşen ve kesinleşen terfi ve atamalarla ilgili olarak dava açmadıkları, bu davaya konu edilen sınavların ve sonuçlarının sadece hazırlık mahiyetinde olup yürütsel, yönetsel ve icrai- nitelikte veya dava edilebilir karar veya işlemler olmadığını, sınav sonuçlarının açıklanmasından sonra yapılan ve kesinleşen terfi ve atamaların bir parçası olduğunu, keza bu terfi ve atamalarla "composite"(karma) işlem veya karar olduğu, bu kararların i-se dava edilmemiş olması nedeniyle de Davacıların doğrudan doğruya ve direkt olarak etkilenen meşru menfaatlerinin kalmadığını iddia etmektedirler. İlgili Şahıslara göre, Davacıların işbu davaları, iptali istenen sınavdan sonra gerçekleşen terfi ve atamala-ra yönelik değildir ve bu hususu kapsamamaktadır.

Yukarıda özeti verilen ve Davacıların talep takrirlerinde yer alan 1.ve 2. başlık altındaki talepleri 16.12.2004 tarihinde Davalı 2 tarafından 3. Derece Gelir ve Vergi Amirliği mevkii için yapılacak yar-ışma sınavı hakkındaki 10.12.2004 tarihli yazılarının ve/veya kararlarının ve/veya işlemlerinin ve ayrıca 16.12.2004 tarihinde aynı maksatla yapılan yarışma sınavının geçersiz,etkisiz ve hükümsüz olduğuna dairdir. Bir başka deyişle Davacılar, talep takrirl-erinin 1.ve 2. başlıkları altında 16.12.2004 tarihinde Davalı 2 tarafından yapılan sınavın geçersiz, etkisiz, hükümsüz olduğuna dair hüküm talep etmektedirler. Burada sözünü ettiğimiz taleplerde 16.12.2004 tarihinde yapılan sınavdan başka herhangi bir kara-r veya işlemin iptali veya geçersiz, hükümsüz ve/veya etkisiz olması iddia ve talep edilmemektedir. Davacılar taleplerini 16.12.2004 tarihinde yapılan sınavın geçersizliği veya iptali ile sınırladılar.

İlgili Şahısların "meşru menfaat" konusundaki iddiala-rını incelemeye başlarken hemen vurgulamak gerekir ki, bu inceleme sadece sınava çağrılma ile ilintili hususların ve sınavların ve daha sonra yapılan atamaların "composite" işlem veya karar olup olmadığına ilişkindir ve henüz konu sınava çağrılma ile ilint-ili hususların ve sınavların, yasal veya geçerli sınav olarak kabul edildiği anlamına gelmemektedir.

Bu konuda Şeref Gözübüyük, Yönetsel Yargı adlı eserinin 20. Baskı, 105. sayfasında şöyle demektedir:-

"para 164..Birden çok iradelerin bir araya gelmesi-ni gerektiren 'karma işlemler'in tamamlanması,sonucu iradenin eklenmesi ile sağlanır. Kural olarak, bir işlem tamamlanmadan iptal davasına konu olamaz. Eğer bir yönetsel işlem, zincirleme işlemlerinden oluşuyorsa ve herbir zincir işlem de tek başına yönets-el işlem niteliğine sahip ise ve kişinin hukukunu etkiliyorsa,iptal davasına konu olabilir."(underline supplied)

YİM 67/90 (D.25/95)'de şöyle denmiştir:

"Işık tutma açısından incelenen davalardan biri olan Michaeloudes and Another (1979) 3 CLR sayfa 71-7-71'de şöyle denmektedir:-
-'One of the characteristics of an administrative act is that it should be a unilateral authoritative pronouncement. This requirement, however, does not exclude composite administrative action. However, the invalidity of part a composite administrative acti-on, leads to the invalidity of the said action as a whole, because the component parts of the action. In their nature, are not separate and independent of each other. The above principles were followed by this Court in the case of Savvas Hadji Georghiou v.- The Republic of Cyprus through the Educational Service Committee (1974) 3 CLR.436.'

Papaleontiou v. R. (1970) 3 CLR sayfa 56'd-a ise şöyle denmektedir:-
"And although such appointment or nomination was only an independent intermediate part of the wider composite administrative action and has, so to speak, merged in the final act, which was the decision of demotion taken by the Res-pondent Public Service Commission. It was, nevertheless, a legal prerequisite of such final act and its invalidity renders all acts which follow including the final concluded act null and void."(underline supplied)

--
Huzurumuzdaki davada yukarıda alıntısı yapılan içtihatların değeri ve bu davaya uygulanması ancak dava konusu sınav neticesinde- ve bu davanın açıldığı tarihten dört gün önce yani 23.12.2004 tarihinde kesinleşen terfi ve atamaların bu davada yakınma konusu yapılmış olması halinde geçerli olacaktır.

Diğer taraftan konumuza ilişkin YİM 116/98 (D.6/2000) sayılı davada sınavların ha-ngi nitelikte bir işlem olduğu incelenmiştir. Bu kararın 12. sayfasında şöyle denmiştir.

"2.ci iptidai itiraza gelince, Davalılar Davacının Talep Takririnin yukarıda alıntısı yapılan "C" paragrafı altındaki taleplerini, davalılarca yapılan s-ınavın birer idari karar olmadığından ve hazırlık mahiyetinde birer işlem olduklarından Davacının "C" paragrafı altındaki talebinin reddedilmesini talep etmektedirler. Davalıların bu iptidai itirazı da yerleşmiş İdare Hukuku prensiplerinde dayanak bulmakta-dır.(Bak: Eleni Ioannidou v. The Republic (1965 )9 JSC. Page 1375 at page 1377). Zaim Necatigil'in Cyprus Administrative Law 1970 isimli kitabında sayfa 117 de yer alan bir cümleye burda yer vermek yerinde olacaktır. Sözü edilen alıntı aynen şöyledir.

'Ac-ts which prepare the ground or cause or stimulate the emanation of administrative acts, are not themselves, administrative acts.
Illustrations may be given by reference to the jurisprudence of Cyprus: It was held in the recourse of Eleni Ioannidou v. The R-epublic (1965) 9 J.S.C. p 1375, at p.1377, that an examination held for selection of candidates for appointment to a particular post, was, under the particular circumstances of that case, a preparatory step towards appointment, and not a final executory ac-t, and that therefore the recourse could not proceed against such examination,..............'

Bu hususları bilhassa göz önünde -bulundurarak bu iptidai itirazın da kabul edilmesi gerekmektedir."


Yukarıda alıntısını yaptığımız prensibi bu davaya uyguladığımız zaman dava konusu sınav için yapılan hazırlıkların ve sınavın kendisinin kendiliğinden icrai nitelikte idari bir karar oluş-turmadığını görmekteyiz. Gerek sınavla ilgili duyurular, gerekse sınavın gerçekleşmesi, terfi ve atama amaçlarına bir hazırlık aracı ve bir parçası olarak, yerine getirilmiştir (preparatory steps).Sadece sınavları yakınma konusu yaparak Davacıların leyhine- (ve İlgili Şahısların aleyhine)olumlu ve aynı zamanda çare üreten bir sonuç elde etmek olası değildir. Keza, sınava hazırlık işlemleri ve sınavlar, ancak terfi ve atama karar ve işlemleri gerçekleştiği taktirde bir anlam ifade edecek, tamamlanacak ve icra-i hale gelecektir. Nerede kaldı ki sınavı geçmeden zaten atama kararı alınması veya atama işlemlerinin sonuçlanması söz konusu değildir.

Davacılar eğer terfi ve atama kararlarına karşı başvuruda bulunmuş olsalar idi o zaman terfi ve atamanın geçerliliği -böyle bir terfi ve atamanın gerçekleşmesi aşamasına kadarki tüm hususlar,sınavlarla ilgili diğer tüm hazırlık çalışmaları, sınavın yöntem ve şekli şartları dahil, bir bütün olarak incelenmiş olacaktı. Davacı talebini sınırladığı ve konu atamaları yakınma k-onusu yapmadığı için böyle bir incelemenin bu davada yapılması mümkün değildir. Nerede kaldı ki bu durumda sınava çağrılma ve sınavlar tek başına icrai nitelikte yönetsel, yürütsel bir karar veya işlem oluşturmamaktadır.

Bu durumda Davacıların bu davayı -açmakta herhangi bir meşru menfaatleri olduğu söylenemez, çünkü ortada Davacıların haklarını doğrudan doğruya ve olumsuz etkileyen yürütsel veya yönetsel,idari ve icrai nitelikte bir karar veya işlem (final executory or administrative act) bulunmamaktadır.- (Bu konuda bak Konsolide YİM 98/99 ve 16/2000 (D.21/2000); YİM 198/94 (D.27/95); YİM: 150/97 (D.8/98))

İlgili Şahısların 1.,2.ve 3. ön itirazları ile ilgili serdedilen görüşler neticesinde, 27.12.2004 tarihinde dosyalanan huzurumuzdaki davanın terfi ve a-tama kararlarının iptal edilmesine yönelik bir talep içermediği,söz konusu terfi ve atamaların ise 20.12.2004 tarihinde alınmış ve 23.12.2004 tarihinde kesinleşmiş oldukları hususlarını göz önünde bulundurduğumuzda; geriye kalan konularda bir görüş beyan e-tmenin herhangi bir amaca hizmet etmiyeceği, tamamen akademik kalacağı aşikardır.Bu nedenle diğer ön itirazlarla ilgili hususlarda görüş beyan etmeyi doğru ve uygun bulmamaktayız.Böyle bir sonuca vardıktan sonra yukarıda bahsi geçen ve Davalıların bu davay-a müdafaa dosyalamamalarına etken olan YİM 49/2004 (D.5/2004) sayılı kararda vaz edilen prensiplerin bu davada uygulanması söz konusu olmadığını belirtmek gerekir.

Netice itibarıyle İlgili Şahısların 1., 2. ve 3. başlık atındaki ön itirazları kabul edilir-.Huzurumuzda üzerinde müdahalemizi ve neticelendirmemizi gerektirecek kesinleşmiş herhangi bir idari ve icrai karar veya işlem bulunmadığından
ve böyle bir durumda Davacıların meşru menfaatleri söz konusu olamıyacağından, dava ret ve iptal edilir.

Mesele-ye has olgular ve yukarıda belirttiğimiz tüm görüşler neticesinde masraflarla ilgili herhangi bir emir verilmez.




Gönül Erönen Seyit A. Bensen Necmettin Bostancı
Yargıç Yargıç Yargıç




29 Haziran, -2005
-


2



-


Full & Egal Universal Law Academy