Yüksek İdare Mahkemesi Numara 44/1987 Dava No 8/1989 Karar Tarihi 28.02.1989
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 44/1987 Dava No 8/1989 Karar Tarihi 28.02.1989
Numara: 44/1987
Dava No: 8/1989
Taraflar: Hüseyin Mustafa Muhtar vd ile G.Magosa Türk Bel
Konu: İnşaat izni talebi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 28.02.1989

-D.8/89 YİM 44/87

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Aziz Altay Huzurunda
Anayasanın 152. Maddesi hakkında.

Müstediler: 1. Hüseyin Başo-l n/d Hüseyin Mustafa Muhtar.
2. Fatma Başol n/d Fatma Hüseyin Muhtar, Sinan Paşa Yolu
No: 6 A, Gazi Magosa.
- ile -
Müstedaaleyh: Gazi Magosa Türk Belediyesi namı diğerle Gazi Magosa Türk
- Belediyesi Başkanı ve/veya yardımcısı ve/veya Belediye Üyeleri
ve Gazi Magosa Şehri Hemşehrileri ve/veya Gazi Magosa Türk
Belediyesi, Gazi Magosa.
- A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Orhan Zihni Bilgehan
Müstedaaleyh namına. Gülden Çiftçioğlu



Yasa Maddesi: Fasıl 96 Yollar ve Binalar Düzenleme Yasasının 12(3). maddesi.

İstemin Özeti: Müstedilerin adlarına kayıtlı parsellerde inşaat yapabilm-ek için Müstedaaleyhe yaptıkları müracaatı Müstedaaleyhin red etmesi kararının tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğur-mayacağına karar verilmesi istemi.

OLAY: Müstediler başvuru konusu parseller üzerindeki binayı yıktıktan sonra -Müstedaaleyhe başvurarak inşaat izni istediler. Plânlama ve İnşaat Dairesinden görüş ve tavsiye talebinde bulunan Müstedaaleyhe Plânlama ve İnşaat Dairesi inşaatın tapu vaziyet plânında kırmızı hatla gösterilen tasvip olunmuş yeni yol çekiliş hattı üzerine- veya gerisine inşa edilmesi gerektiğini belirtti. Müstedaaleyh yürürlükte bulunan Yollar ve Binalar Düzenleme Yasasına aykırı olmayan binaya inşaat ruhsatı verdi. Müstediler 1976 yılında inşaatı tamamladılar. 1983 yılında ayni yolda başka birisinin evini -yıkıp yeni binasını yaparken, içeriye çekmeden, eski evin bulunduğu yere inşa ettiğini, bir başka birisinin de başka bir sokakata, eski evin bulunduğu yere inşaat yaptıktan ve yola bırkatığı kısım üzerine de inşaat yaptığını gördükten sonra Müstediler de -daha önce yola bıraktıkları 10 ayak genişliğindeki kısım üzerine inşaat yapmak için Müstedaaleyhe müracaat ettiler. Müstedaaleyh Plânlama ve İnşaat Dairesinin görüşlerini de aldıktan sonra talep edilen iznin verileme-yeceğini bildirdi.
Başvuru bu karard-an yapıldı.

SONUÇ: Başvuru konusu yanıt Müstedilere Bayındırlık İşleri Sorumlusu tarafından bildirilmiştir. Müstediler Bayındırlık İşleri Sorumlusunun inşaat ruhsatı verip vermeme konusunda karar vermeğe yetkili olmadığını ileri sürmüştür. Bu bir an için -doğru kabul edilse dahi Müstedilerin sağlayabileceği herhangi bir yarar bulunmamaktadır. Herhalûkarda Fasıl 96 Yollar ve Binalar Düzenleme Yasasının 12. ve 13. maddede hükümleri Müstedilerin talep ettikleri inşaat ruhsatının verilmesine engel değildir.
-Sonuç olarak başvuru reddedilir.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
Maria Costa Anastassiadou and others v. The Municipal Commission of Nicosia 3 RSCC 111 at 116.

Atıfta Bulunulan Bilimsel İçtihatlar:
-Zaim M. Necatigil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Anayasa ve Yönetim Hukuku (1988) s.96.
-


H Ü K Ü M

Müstediler, Gazi Mağusa S-inan Paşa Sokağında bulunan ve P-afta/Harita 33/4.5.IV. Blok A'da görülen 621 ve 622- numaralı parsellerin kayıtlı -sahibirdirle-r. Müstediler konu parsellerin -ü-z-erinde ilâve inşaat yapabilmek için müstedaaleyhe müracaat ederek kendilerine inşaat ruhsatı verilmesini istediler. Müstedaaleyh, Gazi Mağusa Belediyesi Bayındırlık İşleri Sorumlusu Hasan Arslan imzasını taşıyan 4.3.1987 tarih ve G.M.B./110-02(166) sayılı -bir yazı ile müstedilerin müracaatını reddetti. Bunun üzerine müstediler bu başvuruyu dosyaladılar ve müstedaaleyhin 1970 yılında müstedilere verdiği inşaat ruhsatının içerdiği koşullarla ilgili kararın yasalara dayanmadığından geçersiz olduğuna, Hasan Ars-lan imzasını taşıyan 4.3.1987 tarihli red kararının da tamemen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesini istediler.

Müstedaaleyh dosyaladığı itiraznamede müstedilerin üzerine ek inşaat yapmak istedikleri konu pa-rsellerin bulunduğu Sinan Paşa yolunun, kısaca imar plânı olarak nitelendirilen Yolları Genişletme ve Doğrultma Plânı'na göre 30 ayak genişliğinde olması gerektiğini, 1970 yılında müstedilere inşaat ruhsatı verilirken yolun genişliği 30 ayak olması için 10- ayak genişliğinde bir kısmın yola bırakılması koşuluna bağlı olarak verildiğini, müstediler de inşaatı bu koşula uyarak 1976 yılında tamamladıklarını, yola bırakılan 10 ayak genişliğinddeki yerin Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasası uyarınca yol haline geldi-ğini, esasen o tarihten beri konu yerin yolun bir parçası olarak kamunun kullanımında olduğunu ve bu nedenle müstedilere inşaat ruhsatı verilmemekle meşru menfaatlerinin olumsuz yönde etkilenmiş olamdığını iddia etti. Müstedaaleyh 4.3.1987 tarihli başvuru -konusu kararın, her halûkârda 13.11.1985 tarihli red kararının bir tekrarından ibaret olduğunu ve bu nedenle başvurunun 13.10.1985 tarihli red kararından itibaren 75 günlük süre içinde dosyalanması gerektiğini öne sürdü ve bu süre içinde dosyalanmayan bu -başvurunun reddedilmesi gerektiğini savundu.

1. Müstedi şahsen şahadet verdi ve bir mimar olan Osman Saner ile Mağusa Belediye Meclisi Üyesi Halil Atalay Yeşilada'yı, müstedaaleyh de uzun yıllar Plânlama ve İnşaat Dairesi ile Şehircilik Dairesinde imar ko-ntrol işlerinde çalışan Kemal Tatar ile Mağusa Belediyesinde Bayındırlık İşleri Sorumlusu olan Hasan Arslan'ı tanık olarak çağırdılar.

Mahkeme huzurundaki şahadete göre, müstediler başvuru konusu parseller üzerindeki binayı 1968 yılında yıktıktan sonra 2-9.1.1970 yılında yeni inşaat yapmak için müstedaaleyhe müracaat ederek ruhsatı istediler. Müstediler bu müracaatlarına ikişer adet tapu vaziyet plânı ile mimari plân eklediler. Müstediler yapılacak binanın, tapu vaziyet plânında kırmızı hatla gösterilen yo-l çekiliş hattı üzerine yapılacağını gösterdiler.

Müstedaaleyh, müstedilerin bu müracaatını Plânlama ve İnşaat Dairesine gönderdi ve görüş ve tavsiyelerini istedi. Plânlama ve İnşaat Dairesi memurla- rından Kemal Tatar, mahallinde gerekli incelemede bulu-nduktan sonra inşaat ruhsatının hangi koşullara bağlı olarak verileceğini belirten bir rapor düzenledi. Kemal Tatar bu raporunda, başka şeyler yanında, yeni inşaatın tapu vaziyet plânında kırmızı hatla gösterilen tasvip olunmuş yeni yol çekiliş hattı üzeri-ne veya gerisine inşa edilmesi gerektiğini belirtti. Bu raporun altına Plânlama Dairesi Müdür Vekili, ekteki plânlarda A. Mulla Ali'nin elle tadil edilerek kanuni çekilişe (yuvarlak köşe dahil) tamamen uydurulmuş olan durumun kanuna uygun olduğundan gerekl-i ruhsatının verilmesi, ancak düzeltilmiş 2 set projenin yeniden verilmesinin şart koşulması doğrultusunda bir görüş ekledi. Plânlama ve İnşaat Dairesi, Osman Saner imzası ile müstedaaleyhe bildirdiği görüşünde yeni sunulan ve tadil edilmiş plânlar gereğin-ce inşası düşünülen bina için, halen yürürlükte olan Yollar ve Binalar Yasasına aykırı olmadığından, inşaat ruhsatı verilmesinde bir sakınca bulunmadığını bildirdi ve bu başvuru ile ilgili olmayan başka bir takım koşullar daha ekledi.

Müstedaaleyh Plânla-ma ve İnşaat Dairesinden aldığı görüşten sonra, sunulan plânlar gereğince inşaat ruhsatı verdi ve ruhsata birer adet tapu vaziyet plânı ve mimari plân ekledi. Müstediler konu plân ve koşullara uyarak inşaatı 1976 yılında tamamladılar.

Müstediler, 1983 yı-lında Mındıkoğlu adında birisinin Sinan Paşa yolundaki evini yıkıp yeni binasını yaparken, yeni binasını yoldan içeriye çekmeden eski evin bulunduğu yere inşa ettiğini, Tahsin Transtürk'ün de başka bir sokakta yeni binasını imar plânı uyarınca içeriye çeke-rek yapıp tamamladık- tan bir süre sonra, yola bıraktığı kısım üzerinde ek inşaat yaptığını gördüler. Bunun üzerine müstediler de kendi binalarının önünde yola bıraktıkları 10 ayak genişliğindeki kısım üzerinde inşaat yapmak için 26.12.1983'de müstedaaley-he müracaat ederek izin istediler, ve yola bıraktıkları yere sahip çıkmak amacıyle yolun içine 4-5 boru diktiler.

Şehir Plânlama Dairesinin görüşlerini alan müstedaaleyh, Bayındırlık İşleri Sorumlusu mimar Hasan Arslan imzası ile müstedilere 13.11.1985 t-arihli bir yazı gönderdi ve bu yazı ile, Şehir Plânlama Dairesi Müdüründen alınan görüşün ekte sunulduğunu bildirerek 15 yıldan beri yol olarak kullanılan yere koymuş oldukları boruları derhal kaldırmalarını istedi. Bu olumsuz yanıta rağmen müstediler yapt-ırmak istedikleri ek inşaat için plân hazırlatıp 23.1.1986 tarihinde müstedaaleyhe yerniden müracaat ederek kendilerine inşaat ruhsatı verilmesini istediler. Müstedaaleyh konuyu tekrar Şehir Plânlama Dairesine intikal ettirerek görüş aldıktan sonra Bayındı-rlık İşleri Sorumlusu Hasan Arslan imzası ile müstedilere gönderdiği 4.3.1987 tarihli yazı ile talep edilen iznin Belediye Başkanının yönerisine bianen, verilemiyeceğini bildirdi. Müstediler bunun üzerine bu başvuruyu dosyaladılar.

Müstedilerin bu başvur-uda yakınma konusu yaptıkları iki husus vardır. Biri Mağusa'da bir imar plânının bulunmadığı, varsa geçerli olmadığı; diğeri başvuru konusu olan 4.3.1987 tarihli kararın yetkili merci tarafından alınmadığıdır.

Müstediler, gerek lâyihalarda gerekse duruşm-a esnasında imar plânına çok itiraz ettiler ve her halûkârda geçerli olmadığını savundular. Ancak avukatları hitabesinin sonunda mahkeme huzurundaki şahadetin etkisiyle olacak, taleplerini sınırlandırdı ve sadece Hasan Arslan imzasını taşıyan 4.3.1987 tari-hli red kararının geçersiz olduğunu içeren başvurunun (A) paragrafı uyarınca karar verilmesini talep etti. Buna rağmen müstediler imar plânı konusu üzerinde çok durdukları için bu konuyu kısaca incelemeyi uygun buldum.

3.7.1936 tarihli Resmi Gazetede yay-ınlanan 650 sayılı ilânda Belediye Meclisinin Mağusa'nın surlar içindeki mevcut bazı yolların genişletilmesi ve doğrultulması amacıyle hazırlattığı ve bu gibi yolların genişliğini ve takip edeceği yönü gösteren bir plânı Belediye Meclisinin 13.6.1936 tarih-inde yaptığı toplantıda onayladığı ve bu plânın Belediye Meclisi Dairesinde 3 ay süre ile halkın teftişine açık olduğunun duyurulduğu inkâr edimez bir olgudur. Fasıl 96 madde 12(3)'e göre 3 ayın sona ermesi üzerine plân yetkili merci ile plânın etkilediği -herkes için bağlayıcı olur ve yetkili merci sadece bu plâna uygun olarak ruhsat verir. Gerek müstedilerin kendi tanıkları olan mimar Osman Saner, gerekse müstedaaleyh tarafından tanık olarak çağrılan Kemal Tatar ile Belediye Bayındırlık İşleri Sorumlusu Ha-san Arslan, yukarıdaki sözü edilen imar plânının mevcudiyetini ve uzun yıllardan beri Mağusa Türk Belediyesi tarafından uygulanmakta olduğunu ve müstedilere 1970 yılında inşaat ruhsatı verilirken bu imar plânına uygun olarak verildiğini tayit ettiler.

Bu- şahadet ışığında Mağusa'nın surlar içindeki bazı yollar için 1936 yılında bir imar plânı yapıldığı, müstedilere ait parsellerin bulunduğu Sinan Paşa Yolunun bu imar plânı kapsamında olduğu, bu plânın Mağusa Türk Belediyesince de benimsenip uygulandığı ve -halen de geçerli ve uygulanmakta olan bir plân olduğu hususunda bulgu yaparım. Kaldı ki 1936'da Resmi Gazetede yayınlanan idari bir karar niteliğinde olan bir ilânla yürürlüğe giren konu plân bu kadar yıl sonra başvuru konusu edilemez.

Müstediler, konu i-mar plânının Mağusa Türk Belediyesi tarafından uygulamadan kaldırıldığını iddia ettiler. Ne var ki, Belediye Meclisince veya başka herhangi bir yetkili makam tarafından alınan herhangi bir karar Mahkemeye ibraz edilmediği gibi bu hususta güvenilir şahadet -de bulun-mamaktadır. Bu durumda müstedilerin bu husustaki iddialarını kabul etmeğe olanak yoktur. Müstediler, başka şahıslara yola bıraktıkları yer üzerinde inşaat yapmak için sonradan ruhsat verildiğini öne sürerek kendilerine de ruhsat verilmesi gerektiğ-ini iddia ettiler. Müstedilerin bu iddialarının doğru olduğu bir an için kabul edilse dahi -ki bu hususta yeterli ve güvenilir şahadet yoktur- başkalarına imar plânına ters düşen bir inşaat için ruhsat verilmiş olması, kendilerine de imar plânına dayanmaya-n bir inşaat için ruhsat verilmesini haklı gösterecek geçerli bir gerekçe olamaz. (Bak: Maria Costa Anastassiadou and Others v. The Municipal Commission of Nicosia 3 RSCC 111 at 166) Esasen Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasasının 12. ve 13. maddeleri hükümler-i ışığında konu imar plânına uymayan bir inşaata ruhsat verilmesine yasal olanak yoktur.

Başvurunun konusunu teşkil eden 4.3.1987 tarihli yanıtla müstedilere bildirilen red kararının geçerli olup olmadığına gelince; Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasasının "-Yetkili merciden ruhsat almadan yol açılması v.s. ve bina inşa edilmesi v.s. yasaktır." yan başlığını taşıyan 3. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendine göre, belediye hudutları içinde inşaat ruhsatı verme yetkisi Belediye Meclisinindir. Ancak aynı maddenin 4-. fıkrası, Belediye Meclisi tarafından yetkilendirilmesi halinde Belediye Başkanı veya Belediye Başkan yardımcısı veya başka herhangi bir şahıs inşaat ruhsatı verebilir. Anlaşılacağı gibi Yasaya göre inşaat ruhsatı verip vermeme yetkisi Belediye Meclisinin-dir, meğer ki Belediye Meclisi bir kararla bu yetkisini Belediye Başkanına veya Belediye Başkan yardımcısına veya başka bir şahsa vermiş olsun.

Müstedilerin avukatı hitabesinde Belediye Başkanının ruhsat verip vermeme konusunda yetkili olduğunu söylemişt-ir. Müstedaaleyhin avukatı da buna ters düşen birşey söylememiş, aksine kararın Belediye Başkanı tarafından alındığını öne sürmüştür. Bu durumda, bu başvuru amaçları bakımından, yetkili merciin Belediye Başkanı olduğunu kabul ediyor ve bu şekilde bulgu yap-ıyorum.

İnşaat ruhsatı verip vermeme konusunda yetkili merci Belediye Başkanı olduğuna göre, Şehir Plânlama Dairesinin veya başka herhangi bir daire veya makamın görüşünü alan Belediye Başkanı, uygun gördüğü takdirde verilen görüşü aynen veya kısmen beni-mseyebileceği gibi hiç benimsememe yetkisi de vardır.

Başvuru konusunu teşkil eden 4.3.1987 tarihli yanıtla müstedilere bildirilen karar, Bayındırlık İşleri Sorumlusu Hasan Arslan imzasını taşımaktadır. Müstediler Hasan Arslan'ın inşaat ruhsatı verip ver-meme konusunda karar almağa yetkili olmadığını iddia etmişlerdir. Bu kararın ilgili kısmı aynen şöyledir:

"...........

İlgili dosya ile Belediyemize ulaşan inşaat plânının Şehircilik Dairesinin 28.11.1986 tarihli görüşü doğrultusunda izinlendirilmesi Be-lediye Başkanından aldığım yöneriye bianen mümkün görülmemiştir.

........."

Yukarıda alıntısı yapılan yanıttan da açıkça g-örüleceği gibi, karar Hasan Ars-lan tarafından alınmış değildir. Yanıtın kaleme alınış tarzı ideal olmamakla beraber, kararın Belediye Başkanı tarafından alındığı ve Belediye Baş-kanının yönerisine dayanı-l-a-rak Hasan Arslan tarafından müstedilere bildirildiği açıktır. Nitekim Hasan Arslan şahadetinde, yazının Belediye Müdürü tarafından kaleme alınıp daktilo ettirilmesinden sonra imzalanması hususunda B-e-l-e-diye Başkanının talimatı bulunduğunun kendisine bildirilmesi üzerine yazıyı imza ettiğini, esasen Belediye Başkanının konu hakkındaki görüşünü daha önceden bildiğini söylemiştir. Bu durumda müstedilerin konu kararın yetkili merci tarafından alınmadığına il-işkin iddialarının herhangi bir dayanaktan yoksun olduğu açıktır.

Tüm bu olgular ışığında başvuru konusu kararın Belediye Başkanı tarafından alındığı ve bu kararın Belediye Başkanının yönerisine dayanılarak Hasan Arslan tarafından müstedilere iletildiği -hususunda bulgu yaparım.

Müstedaaleyh 1970 yılında müstedilerin yola bıraktığı 10 ayak genişliğindeki yer üzerinde ek inşaat yapmak üzere 26.12.1983 tarihinde inşaat ruhsatı için yaptıkları müracaata 13.11.1985 tarihinde Gazi Mağusa Belediyesi Bayındırlı-k İşleri Sorumlusu mimar Hasan Arslan tarafından verilen yanıt ile müracaatları reddedildiği halde, müstedilerin süresi içinde herhangi bir başvuruda bulunmadıkları ve başvuru konusu 4.3.1987 tarihli karar da eski kararın bir tekrarından ibaret olduğundan -bu başvurunun ileri gidemeyeceğini iddia ettiler. Yukarıda daha önce belirtildiği gibi inşaat ruhsatı verip vermeme konusunda yetkili merci, bu meselede Belediye Başkanıdır. Belediye Bayındırlık İşleri Sorumlusu Hasan Arslan'ın 13.11.1985 tarihli yazısı i-le bildirilen kararın ilgili kısmı aynen şöyledir:

-"Varaka/Harita XXXIII/4.5.IV Blok A parsel 621'de bulunan binanız hakkındaki yol çekilişi ile ilgili müracaatınız KKTC İçişleri ve İskân Bakanlığı, Şehir Plânlama Dairesi Müdürlüğünce incelenmiş alınan görüş ekte sunulmuştur. ......."
-
Görüleceği gibi yukarıda alıntısı yapılan ya-nıtta, Ş-ehir Plânlama Dairesi Müdürünün görüşünü içeren raporu ekte sunmanın ötesinde yetkili merci olarak Belediye Başkanının herhangi bir kararı bulunmamaktadır. Ancak yanıta şehir Plânlama Dairesi Müdürlüğünün raporu eklenmekle zımnen bu raporun benim- sendiği -ve kararın rapordaki görüşler doğrultusunda alındığı, başka bir deyişle müstedilerin müracaatlarının reddedildiği anlamını çıkarmak mümkündür. Bu nedenlerden dolayı ve meseleye özgü olgular ışığında müstedilere gönderilen 13.11.1985 tarihli yapıtın, müsted-ilerin müracaatlarını reddeder nitelikte olduğu kanısındayım. Ne var ki konu yanıt ile bildirilen karar yetkili merci olan Belediye Başkanının imzası ile yerine Bayındırlık İşleri Sorumlusunun imzasını taşımaktadır. Yanıtın içeriğinde kararın Belediye Başk-anı tarafından alındığını gösteren hiçbir ifadeye rastlanmamaktadır. Aksine, yazılış şeklinden kararın Hasan Arslan'ın kendi kar-arı olduğu anlamı çıkmaktadır. B-ayındırlık İşleri Sorumlusunun ise böyle bir kararı almaya yetkilendirilmiş olduğu iddia edilme- mektedir. Bu durumda Bayındırlık İşleri Sorumlusu Hasan Arslan tarafından alınan bu kararın yasal dayanaktan yoksun olduğuna kuşku yoktur ve 13.11.-1-985 tarihli karar müstedileri bağlayan geçerli v-e yasal bir karar değildir. Bu d-urumda müstedilerin bu kararın kendilerine bildirilmesinden itibaren 75 günlük hak düşürücü süre içinde başvuruda bulunmamış olmaları konu edilemez. Binaenale-yh, 4.3.1987 tarihli karar, -m-a-hiyeti itibarıyle 13.11.1985 tarihli kararın tekrarı olsa dahi, 13.11.1985 tarihli karar yasal ve geçerli olamdığına göre, hak düşürücü sürenin 13.11.1985 tarihli kararın müstediye bildirildiği t-arihten itibaren başlamasın-a olanak yoktur. Bu itibarla müstedaaleyhin bu husustaki itirazının yasal dayanağı bulunmamaktadır.

Müstediler, başvuru konusu 4.3.1987 tarihli kararın yetkili merci olan Belediye Başkanı tarafından alınmadığı için iptalini istemektedirler. Bir an için k-ararın Belediye Başkanı tarafından alınmadığı kabul edilse dahi -ki yukarıda yaptığım bulgu ışığında Beldiye Başkanı tarafından alınmıştır- kararın iptal edilmesi ile müstedilerin sağlıyabileceği herhangi bir yarar bulunmamaktadır. (Bak: Zaim M. Necatigil -Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Anayasa ve Yönetim Hukuku (1988) s.96) her halûkârda, Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasasının 12. ve 13. madde hükümleri müstedilerin talep ettikleri inşaat ruhsatının verilmesine engeldir.

Yukarıda belirtilenler ışığında, m-üstedilerin gerek imar plânının mevcudiyeti ve geçerliliği, gerekse başvuru konusu 4.3.1987 tarihli kararla ilgili olarak yaptığım bulgular ve tüm sair hususlar dikkate alındığında, müstedilerin başvurularının reddedilmesi gerekir.

Sonuç olarak başvuru r-eddedilir.

Müstedilerin müstedaaleyhin masraflarını ödemeleri için emir verilir.


(Aziz Altay)
Yargıç

28 Şubat 1989

-


-344-



-


Full & Egal Universal Law Academy