Yüksek İdare Mahkemesi Numara 43/1994 Dava No 16/1994 Karar Tarihi 01.12.1994
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 43/1994 Dava No 16/1994 Karar Tarihi 01.12.1994
Numara: 43/1994
Dava No: 16/1994
Taraflar: Tuncer Arifoğlu ile Koop. Şir. Muk. Vd
Konu: İdare Heyeti üyesi atama kararının iptali istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 01.12.1994

-D.16/94 YİM 43/94

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Mustafa Özkök huzurunda.
Anayasanın 152. maddesi hakkında.

Müstedi: Tuncer Arifoğlu, 5, Tabak D-erviş Sokağı, Lefkoşa.
ile
Müstedaaleyh: 1. Kooperatif Şirketler Mukayyidi, Lefkoşa.
2. Kooperatif Şirketler Mukayyidi vas. KKTC., Lefkoşa.
A r a s ı n d- a.

Müstedi namına: Av. Kıvanç M. Riza.
Müstedaaelyhler namına: Başsavcı Yrd. Muavini Mehmet Ali şefik.
İlgili şahıslar namına: Av. Aydın Kalfaoğlu ve Av. Süleyman Dolmacı.



A R A K A R A R

Yukarıda sayı ve ünvanı belirtilen başvuruda Müstedi, Kıbrıs- Türk Kooperatif Merkez Bankası Ltd.'e 4.2.1994 tarihinden itibaren İdare Memuru (İdare Heyeti Üyesi) olarak tyin edilenlerin atama kararlarının iptalini talep etmektedir.

23.11.1994 tarihinde meselenin duruşmasına geçileceği safhada Müste-daaleyh tarafı-ndan itirazlarında iptidai itiraz olarak ileri sürdükleri Müsetdinin bu başvuruyu dosyalamakta meşru menfaatı olmadığı yönündeki iptidai itirazlarının öncelikle dinlenmesini talep etmişler, İlgili şahıs ve Müstedi de ön itirazın öncelikle dinlenmesinde hem-fikir olmuşlar ve Mahkeme de öncelikle ön itirazın dinlenip karar bağlanmasına karar vermiştir. Bu kararı müteakiben Müstedaaleyh taraf ile Müstedi Mahkemeye hitapta bulunmuşlardır.

Müstedaaleyh bu meselede Emare 2 oalrak ibraz edilen kararın direkt Müst-ediyi ilgilendirmediği diğer bir deyişle Müstedi hakkında alınmış bir karar olamdığı ve dolayısıyle Emare 2 kararın Müstedinin Anayasamızın 152. maddesinde öngördüğü şekilde direkt meşru bir menfaatinin ihlâl edilmediğini belirterek bu hususta Şeref Gözübü-yük'ün Yönetsel Yargı, 4. Baskısının 41. sayfasından ve yine Sıddık Sami Onar'ın idare Hukukunun Umumi Esasları, 1966 baskı, 3. Cilt ve s.1782'den pasajlar okuyarak keza Zaim Necatigil'in 1986 Baskı, kitabının 35. sayfasından pasasjlar okumuş ve yine YİM/İ-stinaf 5/90'a atıfta bulunarak bu eserlerde de izah edildiği şekilde Yüksek idare Mahkemesine başvuruda bulunulabilmesi için Müsetdinin meşru menfaatının direkt olarak ihlâl edilmiş olması gerektiği ve bu hususun da Yüksek İdare Mahkemesi içtihat karraları-nda benimsendiğini belirterek bu meselede Müstedinin meşru menfaatının etkilenmediği cihetle başvurusunun daha ileri götürülmeden redini talep etmiştir. İlgili şahıs müstedaaleyhin bu beyanına katılmıştır. Müstedi avukatı ise yapmış olduğu beyanında Müsted-inin Emare 2 kararda yapılan Yönetim Kurulu üyeliğine atanan kişilerin atandığı Kurumun Genel Müdür olarak ve atanan kişilerin kendi üstünde bir yönetici olduklarını dolayısıyle bu kararın Müstediyi etkilediğini beyan ederek sırası ile YİM 35/89, (D.26/91)- 49/77 ve 4/72'den pasajlar okumuş ve yine bağlayıcı olmaması kaydı ile Rum tarafından 1-2 karara atıfta bulunarak o kararlardaki görüşler çerçevesinde Müstedinin bu mesele ile ilgisi olduğunu ve dolaysııyle başvuruyu dosyalama hakkı olduğunu belirterek ip-tidai itirazın reddini talep etmiştir.

Yukarıdaki beyanlar ışığında konu incelendiği zaman Yüksek İdare Mahkemesinde başvuruyu düzenleyen Anayasamızın 152. maddesi aynen şöyledir:

"(1) Yüksek İdare Mahkemesi, yürütsel veya yönetsel bir yetki kullanan he-rhangi bir organ, makam veya kişinin bir kararının, işleminin veya ihmalinin, bu Anayasanın veya herhangi bir yasanın veya bunlara uygun olarak çıkarılan mevzuatın kurallarına aykırı olduğu veya bunların söz konusu organ veya makam veya kişiye verilen yetk-iyi aşmak veya kötüye kullanmak suretiyle yapıldığı şikâyeti ile kendisine yapılan başvuru hakkında, kesin karar vermek münhasır yargı yetkisin sahiptir.

(2) Böyle bir başvuru, sahip odluğu meşru bir menfaatı, bu gibi karar veya işlem veya ihmal yüzünden -olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkilenen kişi tarafından yapılabilir.

(3) Söz konusu başvuru, karar veya işlemin yayınlanması tarihinden veya yayınlanmadığı takdirde veya bir ihmal halinde, başvuran kişinin bunu öğerndiği tarihten başlayarak yetmiş be-ş gün içinde yapılır.

(4) Böyle bir başvuru üzerine Yüksek İdare Mahkemesi, kararında:

Söz konusu karar veya işlem veya ihmali, tamamen veya kısmen onaylayabilir; veya
Söz konusu karar veya işlemin, tamamen veya kısmen, hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve h-erhangi bir sonuç doğurma-yacağına karar verebilir; veya
Söz konusu ihmalin, tamamen veya kısmen yapılmaması gerektiğine ve yapılması ihmal olunan eylem veya işlemin yapılması gerektiğine karar verebilir.

(5) Bu maddenin (4). fıkrası gereğince verilen he-rhangi bir karar, Devlet içerisindeki bütün mahkemeleri ve bütün organları veya makamları bağlar. Karar, ilgili organ veya makam veya kişi tarafından uygulanır ve ona göre hereket edilir.

(6) Bu maddenin (4). fıkrası gereğince hükümsüz kılınan ehrhangi b-ir karar veya işlemin veya yapılmaması gerektiğine karar verilen herhangi bir ihmalin, kendisine zarar verdiği herhnagi bir kişi, ilgili organ, makam veya kişi tarafından, istemi kendisini tatmine der şekilde yerine getirilmediği takdirde, zararların tazmi-ni veya kendisine başka bir tazminat verilmesi için dava açmak ve mahkeme tarafından saptanacak tam ve muhik bir tazminat almak ve söz konusu mahkemenin vermeye yetkili olduğu diğer tam ve muhik bir tazminat almak hakkına sahiptir."

Bu maddenin içeriğin-den özllikle 2. fıkrasından anlaşılacağı gibi böyle bir başvuruda bulunacak bir kişinin meşru menfaatinin doğrudan doğruya etkilenmesi gerekmektedir.

5'inci fıkrasından da anlaşılacağı gibi verilecek karar Devletin içerisindeki bütün Mahkemeleri ve büt-ün organları ve/veya makamları bağladığı görülmektedir. 6. fıkrası ise hükümsüz kılınan herhnagi bir karar veya işlemin iptali ile yapılmaması gereken bir ihmalin yapılmaması gerektiğine karar verilmesi halinde başvuru yapan bir kişinin bu karar ışığında t-atmin edilmediği takdirde tazminat davası açma hakkı olduğu ve Mahkeme tarafından tam ve muhik bir tazminat alma hakkı olduğu anlaşılmaktadır. Yine Zaim Necatigil'in Yönetim Hukuku ve Anayasa Yargısı kitabının 34. sayfasında meşru menfaat şöyle tarif edilm-ektedir:

-"İptal dfavası, sahip olduğu meşru bir menfaatı, söz konusu yürütsel veya yönetsel karar verya işlem veya ihmal yüzünden olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkilenen kişi tarafından açılabilir."
-
Aynı kitabın 35. sayfasında ise Yönetsel Yargı başlığı altında meşru menfaatı doğrudan doğruya etkilenmemiş olan bir kişinin başvruuda bulunamayacağı diğer bir deyişle Müstedileri doğrudan doğruya hedef almayan yönetsel işlemler aleyhine idari dava açıl-amayacağı belirtilmektedir. Bu hususta Yüksek İdare Mahkemesi tarafından verilen kararlar da incelendiği zaman Yüksek İdare Mahkemesi'nin başvuruda bulunabilmesi için meşru menfaatın direkt olarak olumsuz yönde etkilenmesinin koşul odluğu birçok içtihat ka-rarında vurgulanmaktadır. Ermare 2 karar inclendiği zaman atamanın Kooperatif Şirketler Yasasının 40. maddesi tahtında yapıldığı görülmektedir. Fasıl 114 Kooperatif Şirketler, Kooperatif Kresi Şirketleri ve Kooperatif Şirketler Yasasını Değiştiren ve Bir-leştiren Yasanın 40. maddesi aynen şöyledir:

"40. (1) Mukayyit,bir kayıdı şirket komitesinin görevlerini tam oalrak yerine getirmediği kanaatına varırsa itirazlarını, eğer varsa, belirtmeleri için komiteye fırsat verdikten sonra, vereceği yazılı bir emirl-e komiteyi dağıtıp söz konusu şirketin işlerini iki yılı aşmayacak belirli bir süre için yönetmek üzere uygun göreceği bir kişiyi veya kişileri atayabilir. Mukayyit takdir hakkını kulalnrak böyle bir emirde belirtilen süreyi zaman zaman uzatlabilir:
-
Ancak, söz konusu emir toplam oalrak dört yıldan daha uzun bir süre için yürürlükte kalamaz.

(2) Birinci fıkra uyarınca Mukayyitçe verilen bir dağıtma emrinden etkilenen komite veya onun herhnagi bir üyes-i, dağıtma emrinin komiteye bildirildiği tarihten başlayarak üç gün içinde Bakanlar Kuruluna istinaf edebilir. Bakanlar Kurulunun konu ile ilgili olarak vereceği karar kesindir.

(3) Birinci fıkra uyarınca Mukayyitçe bir dağıtma emri verildiğinde, s-öz konusu emir, komiteye bildirildiği tarihten başlayarak üç gün geçmedikçe veya (2). fıkra uyarıca emre karşı istinaf edilmesi halinde, istinaf tamamlanıp emir Bakanlar Kurulunca teyit edilmedikçe, yürrülüğe konmaz.

(4) Böylece atanan kişi veya ki-şiler, Mukayyidin gözetimi aaltında ve Mukayyitçe zaman zaman verilecek direktiflere bağlı oalrak komitenin, veya kayıdlı şirketin, herhangi bir memurunun, tüm görevlerini veya onlardan herhangi birini yerine getirmeye ve söz konusu şirketin çıkarlarının g-erektirdiği tüm işlemleri yapmaya yetkilidir.

(5) Mukayyit böylece atanan kişiye veya kişilere ödenecek ücretleri saptayabilir. Söz konusu ücretlerle kayıdlı şirketin yönetilmesi için yapıalcak öteki masraflar, şirketin kendi parasından karşılanır.-

(6) Böylece atanan kişi veya kişiler, atandığı veya atandıkları süre sona erdiğinde yürürlükteki Tüzük kuralalrı uyarınca yeni bir komitenin oluşturulması için tertibat alır.

(7) Kayıdlı şirket bir finansman bankasına borçlu ise, o şirket -hakkında (1). fıkra uyarınca herhangi bir işlem yapılmadan önce, Mukayyit, yapılması tasarlanan işlem ve şirket işlerinin yönetilmesi için öngörülen hususlarda söz konusu banka ile danışmada bulunur.

(8) Bu madde kurallarının hiçbiri, Mukayyidin bi-r kayıdlı şirketin tasfiyesine emir verme yetkisini etkilemez."

Bu maddeden de görülebileceği gibi 1. fıkraya göre atamanın Şirketler Mukayyidi tarafından yapılacağı bu karara karşı 2. fıkraya göre Bakanlar Kuruluna istinaf edilebileceği ve istinaf edilm-esi halinde Bakanlar Kurulunun onaylaması ile kararın yürürlüğe gireceği ve bu Komitenin Şirketler Mukkayidinin gözetiminde vereceği görevleri yapacağı öngörülmektedir. 6. fıkrada ise atanan kişilerin atandıkalrı süre erdiğinde yürürlükteki tüzük kuralları- uyarınca yeni bir Komitenin oluşturulması için gerekli tertibatı alackları öngörülmektedir. BU maddeye dayanılarak Kooperatif Merkez Bankasına Emare 2 tahtında atanan İdar heyeti Üyelerinin Kooperatif Şirketler Mukayyidi tarafından atandığı ve görevden al-ınanların aynı yöntemle yine Şirketler Mukayyidi tarafından görevlerine son verildiği, görevlerine son verilen kişilerin Bakanlar Kurulu nezdinde istinaf etmedikleri gibi bu başvuruda taraf olmadıkları görülmektedir.

Tüm söylenenler ışığında Yüksek İdare- Mahkemesine başvuruda bulunu-labilmesi için başvuracak kişinin meşru menfaatinin direkt olarak etkilenmiş olması diğer bir deyişle iptali istenen kararın başvuracak kişiyi hedef alması gerekmektedir.

Yukarıd aktarılan Anayasal ve aysal durum ile içtihat- kararlarında vazedilen prensipler ile İdare Hukukunun bu husustaki prensipleri gözönünde bulundurularak meselemiz incelendiği zaman, Emare 2 kararın Müstediye muhatap bir karar olmadığı diğer bir deyişle Müstediyi hedef almayan bir karar olduğu cihetle Mü-stedinin Anayasamızın 152. maddesinin öngördüğü şekilde sahip olduğu meşru bir menfaatinin direkt olarak olumsuz yönde etkilendiğini söylemeye olanak olamdığı kanaatindeyim. Bu durumda sahip olduğu meşru bir menfaatin olumsuz yönde direkt olarak etkilenmey-en Müstedinin Emare 2 kararın iptali için başvuruda bulunamayacağı kanısındayım.

Söylenenler ve varılan bulgular ışığında Müstedaaleyhin iptiai itirazının kabul edilerek başvurunun daha ileri götürülmeden iptal edilmesi gerekmektedir.

Netice itibarıyle- Müstedaaleyhin ileri sürdüğü ön itiraz kabul edilerek başvurunun iptaline karar verilir.

Masraflarla ilgili herhangi bir emir verilmez.

Başvuru bu şekilde neticelendirildiği cihetle daha önce verilmiş olan ara emri de iptal edilir.


(Mustafa Özkök)
- Yargıç

1 Aralık 1994


-


-6-



-


Full & Egal Universal Law Academy