Yüksek İdare Mahkemesi Numara 386/2004 Dava No 2/2006 Karar Tarihi 31.01.2006
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 386/2004 Dava No 2/2006 Karar Tarihi 31.01.2006
Numara: 386/2004
Dava No: 2/2006
Taraflar: Gamze Keleşzade ile Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Mimarlar Odası ve/veya Mimarlar Odası vd
Konu: Belediyede sözleşmeli olarak çalışan mimarın serbest meslek icra edip edemeyeceği
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 31.01.2006

-
D.2/06 YİM 386/04


Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.

Yargıç Gönül Erönen Huzurunda.

Davacı: Gamze Keleşzade, Gönyeli - Lefkoşa

-ile-

Davalı: 1. Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
Mimarl-ar Odası ve/veya Mimarlar Odası - Çağlayan
Lefkoşa
2. Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
Mimarlar Odası Başkanı ve/veya Mimarlar Odası
Başkanı, Çağlayan-Lefkoşa
3. Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Oda-ları Birliği
Mimarlar Odası Yönetim Kurulu ve/veya Mimarlar
Odası Yönetim Kurulu, Çağlayan-Lefkoşa
4. Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği,
Çağlayan-Lefkoşa

A r a s ı n d a.


Davacı namına Avuka-t Ergin Ulunay adına Avukat Alev Ulunay
Davalı 1 tarafından Oktay Feridun ve Ortakları adına Argun Korkut
Davalı 2, 3 ve 4 namına Avukat Menteş Aziz adına Avukat Süleyman Özsoylular.




-------------------
H ü k ü m

Huzurumdaki ihtilâfsız olg-ulara göre Davacı, Lefkoşa Türk Belediyesinin Bayındırlık ve İmar şubesinde işçi statüsünde 1.12.2000 tarihinden itibaren mimar olarak görev yapmaktadır. Keza Davacı, 1.1.2003 ve 31.12.2004 dönemi ile ilgili Lefkoşa Türk Belediyesiyle Belediye Emekçileri S-endikası tarafından imzalanan Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine bağlı ve ayni zamanda Şubat 2000 Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) mezunu olarak Mart 2000 tarihinden itibaren 462 sicil numarası altında Kıbrıs Türk Mühendisler ve Mimarlar Odasına mimar olarak kay-ıtlıdır. Dava ile ilgili tarihlerde Davacı 12/76 sayılı Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kuruluş Yasası v.s. ile ilgili mevzuat ve tüzükler tahtında mimarlar odasına kayıtlı bir mimardır.

Davalı 2 ve 3, Davacı ile ilgili olarak almış oldukla-rı kararlarla Davacının Belediyedeki görevleri nedeni ile serbest meslek icra edemeyeceği ve sunmuş olduğu mimarlık projelerinin müelliflik hakkını talep edemeyeceği konusunda karar vermişlerdir.

Davacı, geçerli mevzuat tahdında kayıtlı bir mimar olduğu -nedeni ile serbest icrai meslek etmeye hakkı olduğunu ve yaptığı projelerle ilgili müelliflik haklarına haiz olduğunu ileri sürmektedir.İlgili Belediyede "geçici işçi" statüsünde ve toplu iş sözleşmesine tabii olarak görev yapmakta olan Davacı,bu görevin m-imar olarak serbest meslek icra etmesine veya yaptığı projelerden müelliflik haklarını talep etmesine engel oluşturmadığını iddia etmektedir.Davacı bu iddiasını Belediyede çalışan sürekli personelin çalışma saatlerinde veya dışında serbest meslek icra etme-sinin yasaklanmış olmasına dayandırmaktadır.

Davacının, 5.7.2004 tarihinde dosyalamış olduğu bu dava ile,Davalı 2 ve 3 tarafından alınan ve Davacının "serbest meslek icra etmeyeceğine" dair 20.5.2004 tarihli(emare 1)kararın ve 15.6.2004 tarihli "müellif-lik hakkı talep edemiyeceğini"de içeren(emare 2)kararın tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair hüküm verilmesini talep etmektedir.
Davalılar 25.10.2004 tarihinde dosyalamış oldukları müdafaalarında 3 ön itirazda b-ulundular. Ancak daha sonra, 24.12.2004 tarihindeki oturumda bu ön itirazlarına dahil olan (a)Yüksek İdare Mahkemesinin bu davaya bakmaya yetkili olmadığı ve (b) ilgili kararların yürütsel veya yönetsel bir karar olmadıkları cihetle Yüksek İdare Mahkemesin-e başvurulamıyacağı hususlarını içeren ön itirazlarında ısrarlı olmıyacaklarını beyan ederek geri çektiler ve sadece Davacının ilgili tarihlerde ve halen Davalı 1'in veya Davalıların bünyesinde kayıtlı üye olarak görülmekle beraber 12/76 sayılı yasa altınd-a tescil edilme hakkı olmadığı, mimar olarak icrai
meslek etme hakkının bulunmadığı iddialarıyla bu davayı açmaya hakkı olmadığı ön itiraz başlığı altında(c) bendinde bulunan bu ön itirazlarını ileri götürerek bu davanın reddini talep ettiler.

Davalıla-r, müdafaalarına devamla, ilgili mevzuatın ve özellikle 12/76 sayılı yasanın 3. maddesinin kamu görevlileri ve serbest çalışan ayrımı yaptığını Davacının kamu görevinde çalıştığı nedeni ile serbest olarak icrai meslek etmeye hakkı bulunmadığını, Davacı geç-ici statüde çalışıyor olsa bile bu kuralın kendisi için geçerli olduğunu, değiştirilmiş şekliyle 27/77 sayılı Vergi Usul Yasası tahtında serbest olarak icrai meslek etmek için vergi dairesi nezdinde kayıtlı olmadığını, ancak kayıtlı olması halinde serbest -olarak icrai meslek edebileceğini,keza 1.1.2003 ve 31.12.2004 tarihleri arasında geçerli olan Toplu İş Sözleşmesine göre ve işbu sözleşmenin geçici 1. maddesi tahtında Davacının 1.1.2004 tarihinden itibaren kadrolandığını bu nedenle de ileri sürdükleri diğ-er hususlara halel gelmeksizin Davacının serbest meslek icra edemeyeceğini iddia etmişlerdir.

Keza Davalılara göre, Davacının KKTC'deki bir üniversiteden mezun olması ve mimar olarak kaydedilmiş olmasına rağmen mimar olarak kayıt işleminin ilgili yasa ve- tüzükler altında yasal bir dayanağı olmadığı için, bu işlem yok hükmündedir. Davacının bu konudaki yanıtına göre ise, Davalı 1 Davacının mimarlar odasına kaydını yaptığı nedeni ile bu ön itiraz ileri sürülmeyeceği gibi Davalı 1 bu iddiayı ileri sürmekten -"estoppel" prensipleri ışığında "men edilmiştir". Davalılarca ileri sürülen hususların kaydının iptal edilmesi gerektiğini gösterdiğini,ancak halen ilgili mimarlar odasında kaydının iptal edilmediği gerçeği karşısında kaydının geçerli ve yasaya uygun bir k-ayıt olduğunu ileri sürmüştür.

Taraflar davanın 1.03.2005 tarihindeki duruşması sırasında 12 adet emare sundular ve yukarıdaki konu ve iddiaları ile ilgili olarak Mahkemeye hitapta bulundular, ayrıca başka şahadet sunulmamıştır.

Huzurumdaki dava ile ilg-ili olarak esas ihtilâf konusu şu iki soru ile şöyle özetlenebilir:

Davacı halen Lefkoşa Türk Belediyesinde çalışmakta olması nedeni ile serbest mimar gibi proje yapabilir mi ve daha önce yapmış olduğu projelerin müelliflik haklarından yararlanabilir mi?
-
Bu davadaki görevim, dava ile ilgili zamanlarda yürürlükte olan 12/76 sayılı yasa tahtında Davacının konu ile ilgili haklarının ne olduğunu ve davasını dosyaladığı tarihteki kurallar ve yasal mevzuat çerçevesinde bu hakları tesbit etmeye çalışmaktır.

-İlk önce yapılan ön itirazı değerlendirmeyi uygun bulurum.

12/76 sayılı Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin Kuruluş Yasasının 2. maddesi tahtında "Asli Üye" tanımı ile ilgili şöyle demektedir:

"Bu Yasada, metin başka türlü gerektirmedikçe "A-sli Üye", Türkiye Cumhuriyetinde, Yüksek mühendis, yüksek mimar, mühendis ve mimar ünvanlarını vermeye yetkili bir eğitim kuruluşundan, veya başka bir ülkeden, dengi diploma almış ve Yetki Kurulunca yayınlanmış tüzüklerde kabul edilen eğitim kuruluşlarında-n mezun olmuş kişileri anlatır."

Davalılar müdafaalarında yer alan ön itirazlarının (c) bendinde Davacının, Davalı 1 veya Davalılar bünyesinde kayıtlı üye olarak görülmekle birlikte 12/76 sayılı yasa altında
tescil edilme hakkı olmadığı ve de mimar olara-k icrai meslek etmeye hakkı olmadığı için işbu davayı açmaya hakkı olmadığı nedeni ile davanın reddini talep etmektedirler.

Emare 9'dan görüleceği gibi Davacı 28.2.2000 tarihinde Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğı nezdinde sicil numarası 462 al-tında ilgili birliğe üye olması kabul edilmiştir ve halen kayıtlıdır. Nerde kaldı ki,Davalılar Davacının kaydını silme yetkisini haiz bir kuruluştur ve bu yola da gitmemişlerdir. Kanaatimce bu olgular Davalıların ön itirazlarında ileri sürmüş oldukları idd-iaları ileri götürmelerine ve başarılı olmalarına engel teşkil etmektedir. Bu nedenlerle Davalıların (c) bendindeki ön itirazı red edilir.

Ön itirazı kararı bağladıktan sonra davanın esasının incelenmesi gerekir.

Emare 1, dava konusu karar aynen şöyledi-r:


"20.5.2004
Lefkoşa
Sn. Gamze Keleşzade
Mimar.
Sn. Üyemiz, mesleki çalışmalarınızı gerçekleştirirken 12/1976 KTMMOB Kuruluş Yasası madde 18 altında yapılan Mesleki Hizmet ve Denetim Tüzüğü, ayrıca serbest meslek vergi kanunu, ayrıca mi-marlar odası tüzüğü, ayrıca kendi çalıştığınız yerdeki iç düzenleme gereklerini bilmeniz gerektiğini sizlere hatırlatırız.
Uygulama projesi yapıp proje denetimi için KTMMOB Ortak Vize Bürosuna sunarken sözkonusu maddelerin serbest meslek icra edip edemeyec-eğiniz konusundaki engeliyetini, ileride mağdur olmamanız için kendi değerlendirmenize sunar çalışmalarınızda başarılar dileriz.

KTMMOB Mimarlar Odası a.
Mehmet Vahip
(Başkan)"

Emare 2 karar aynen şöyledir:
"15.-6.04
Sn. Gamze Keleşzade
Mimar
Lefkoşa Türk Belediyesi
Lefkoşa.24.05.2004 tarihli dilekçeniz, odamız Yönetim Kurulu tarafından görüşülmüş, gerekli inceleme ve kovuşturma yapılarak değerlendirilmiştir.
2002/0501 vize nu-maralı, Sn. Tansev GENÇ'e ait konut tadilat projesinin,sizin kamu hizmeti veren bir kurumda (Lefkoşa Türk Belediyesi)kamu hizmeti yapmakta olduğunuz bir tarihte(16.01.2004) O.V.B'ndan vize aldığı tesbit edilmiştir.
Böyle bir durumda, 1976 Kıbrıs Türk Mühen-dis ve Mimar Odaları Birliği Kuruluş Yasası 1. Bölüm'de ayrıca Lefkoşa Türk Belediyesinden Sn.Ali Önöz imzası ile odamıza gelen yazıda da belirtildiği üzere, serbest meslek icra edemeyeceğiniz görülmektedir. Tarafınıza bildirir, çalışmalarınızda başarılar -dileriz.

Saygılarımızla,

Mimarlar Odası
Yönetim Kurulu(a)

Osman SARPER
Faal Üye"
Davacının Lefkoşa Türk Belediyesindeki görevinin serbest meslek icra etmesini engelleyip engellemediğini ve bunun neticesinde Davacının yaptığı projelerle ilgili -müelliflik hakkı talep edip edemeyeceğinin karara bağlanması gerekmektedir.

İlk önce Davacının durumunda olan bir mimarın serbest meslek icra edip edemiyeceğine bakmayı uygun buldum.

Davacı Lefkoşa Türk Belediyesinin Bayındırlık ve İmar şubesinde işçi s-tatüsünde 1.12.2000 tarihinden itibaren mimar olarak görev yapmaktadır. Keza 1.1.2003 ve 31.12.2004 dönemi ile ilgili olarak Lefkoşa Türk Belediyesi ile Belediye Emekçileri Sendikası arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine tabi bir kişidir.

Ac-aba bu statüde olması Davacının serbest icrai meslek yapmasını engeller mi?

51/95 sayılı Belediyeler Yasasının 142. maddesi ile, 15/80 sayılı Belediyeler Yasası ve 11/82 ile 52/89 sayılı Belediyeler (Değişiklik) Yasaları yürürlükten kaldırılmıştır.

51/-95 Sayılı Belediyeler Yasasının 34. maddesi ile ilgili YİM 73/97 D.10/99 sayılı kararın 8. sayfasında şöyle denmektedir:-
"28.8.1995 tarihinde yürürlüğe giren 51/95 sayılı Belediyeler Yasasının 142. maddesi, 11/82 ile 15/80 sayılı Belediyeler Yasalarını, y-ürürlükten kaldırmıştır. Bunun neticesinde de ilgili Belediye Yasaları altında yapılan tüzüklerin de otomatikman gerçerliliklerini yitirmesi gerekir.

Buna karşın, 51/95 sayılı Yasanın Geçici 1. maddesi aynen şöyledir:

'Bu Yasanın yürürlüğe girdiği tariht-en başlayarak bu yasa uyarınca öngörülen tüzükler yapılıncaya kadar, bu Yasa ile yürürlükten kaldırılan Belediyeler Yasası uyarınca yapılan bütün tüzükler, bu Yasa Kurallarına aykırı olmamak koşuluyla, yürürlükte kalır. Bu Yasa uyarınca yapılması gereken t-üzüklerin, bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak altı ay içinde yürürlüğe konması zorunludur.'

"Belediye ve Personel" yan başlığı ile 51/95 sayılı Yasanın özlük haklarının korunması ve disiplin işlemlerinin uygulanması ile ile ilgili 34. maddes-i ise şöyledir:-
'Belediyeler hizmetlerinin gerektirdiği örgütleri kurarlar ve personeli istihdam ederler. Kurulacak örgütün ve istihdam edilecek personelin kadroları, Belediye memurlarının hizmet koşulları, nitelikler-i, atanmaları, yetiştirilme ve yükselmeleri, ödev,hak, yükümlülük ve sorumlulukları, aylıkları,
haklarında disiplin kovuşturması yapılması, disiplin cezası uygulanması, azilleri, emeklilikleri ve diğer özlük işleri Yasa ile düzenlenir.'

Yukarıdaki 51/95 -sayılı Yasadan yapılan iki alıntıdan da anlaşıldığı üzere yasa koyucu, 51/95 sayılı Yasa uyarınca yapılması gereken tüzükler yapılıncaya kadar geçiş dönemini dikkate alarak, Geçici 1. maddesi ile eski yasalar altında ısdar olan tüzükleri altı ay süre ile y-ürürlükte bırakmıştır. Bundan anlaşılan o dur ki yürürlükten kaldırılan Belediyeler Yasaları uyarınca yapılan tüzükler, 51/95 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 28.8.1995 tarihinden altı ay sonra, yani takriben Şubat 1996 sonu yürürlükten kalkmıştır.

Yasa -koyucu bugüne kadar ne 51/95 sayılı Yasanın 34. maddesi altında öngörülen özlük hakları ve disiplin işlerine ilişkin yasa yapmıştır ne de buna bağlı olarak Geçici 1. maddesi uyarınca öngörülen tüzük ısdar etmiştir. 34. maddede öngörülen yasa halen yapılmam-ış olması nedeniyle eski Belediye Yasaları tahtında ısdar olunan 1984 Belediye Kamu Görevlileri Tüzüğü, dava konusu tarihlerde yürürlükten kalkmış olan tüzüklerden biridir."


Huzurumdaki meselede yukarıda belirtilen özlük hakları vs. ile ilgili yasal boşl-uk durumu bu gün için de maalesef halen geçerlidir ve dolayısıyle yürürlükten kalkmış olan bir tüzük altında yapılmış olan herhangi bir yönetmelik de doğal olarak geçersizdir. Bu görüşüm 1984 Belediyeler Kamu Görevlileri Tüzüğü (R.G. Ek III A.E.514, 31 Eki-m 1984) için de geçerlidir. Çünkü KKTC Anayasasının 122. maddesi,Anayasa ve yasa açıkça yetki vermedikçe Devletin hiçbir organının tüzük yapamıyacağını ve yürürlüğe koyamıyacağını ve de Yönetmeliklerin de ancak tüzüklere uygun olarak yapılıp yürürlüğe konu-labileceğini emretmektedir. Yasa koyucunun halen geçerli olan bu ihmâli yüzünden ortaya yasal bir boşluk doğmuştur ve halen bu boşluk, yasa koyucu tarafından ciddiye alınmaksızın, devam etmektedir.

Bir başka açıdan konuya yaklaştığımda, "Belediye Görevl-ileri"nin, 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 2. tefsir maddesinde "Kamu Görevi" tanımına girdiğini görmekteyiz. Anlaşıldığı üzere,Davalılar Davacı ile ilgili olarak aldıkları dava konusu Emare 1 ve Emare 2 kararları bu noktaya dayandırmaktadırlar.
-
Davacının, "işçi" statüsünde olmasına rağmen "kamu görevlisi" olup olmadığını irdelemek gerekir kanaatindeyim. 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 2.tefsir maddesinde "Kamu Görevlisi" tanımı "Kamu görevlisi asıl ve sürekl-i görevleri yerine getiren....sürekli personel" olarak tarif edilmektedir ve 7/79 sayılı yasanın 6(2)maddesi işçileri,"personel" olarak belirtilenler dışında kalan kişiler olarak tarif etmekte olup, "Bunlar hakkında kendi özel yasa kuralları uygulanır" dem-ektedir. Ancak, "İşçiler" ile ilgili böyle bir yasa yürürlükte bulunmamaktadır.

Bu bağlamda Davacının bağlı bulunduğu Toplu İş Sözleşmesi kuralları önem kazanmaktadır. Çünkü Davacının "işçi" statüsündeki görevi kendisini ne 7/79 sayılı Yasa altında Kamu -Görevlisi ne de 51/95 Sayılı Belediyeler Yasası altında "sürekli görevli" tanımına sokmaktadır.

Burada şunu belirtmekte fayda vardır. Yasal düzenleme yokluğunda yaratılan boşluğa sadece ışık tutmak açısından dahi
bakıldığında yürürlükten kaldırılan 1984 t-arihli Tüzükte şu husus göze çarpmaktadır.

1984 Belediyeler Kamu Görevlileri Tüzüğünün (A.E. 514) Belediye hizmetinin yürütülmesi ve istihdam şekilleri ile ilgili 6.(1) maddesi aynen şöyle idi:-

"6.(1). Belediye kamu hizmetleri sürekli personel,
- sözleşmeli personel, geçici personel ve
işçiler eliyle yürütülür.

(2). Bu tüzük amaçları bakımından "Sürekli
personel", Belediye kamu hizmetlerinin
gerektirdiği asıl ve sürekli görevlere
atanan ve belediye bü-tçesinden aylık alan
ve bu tüzükte bundan böyle belediye kamu
görevlisi olarak anılacak olan kişileri
anlatır.

"Sözleşmeli personel" Özel bir meslek ve
uzmanlık öğrenim ve bilgisini gerektiren,
kalk-ınma plânı, yıllık program ve iş
programlarında yer alan önemli projelerin
hazırlanması, gerçekleştirilmesi,
işletilmesi ve işlerliği gibi belirli
görevlerde geçici süreli ve sözleşme ile
çalıştıracakları -kişileri anlatır.

" Geçici Personel" bir bütçe yılını
aşamayan geçici süreler için ve
tamamen geçici nitelikteki belediye
hizmetlerini sürdürmek üzere bu
tüzükteki esaslara uygun olarak ve geçici-
kadrolara bütçelerinde ödenek olması
halinde Belediye Başkanınca atanan ve işçi
sayılmayan kişileri anlatır.

"İşçiler", yukarıda belirtilenler dışında
kalan kişilerdir. Bütçede öngörülen
herhangi bir- işi yapmak üzere Belediye
Başkanınca atanan kişileri anlatır."

Görüleceği üzere ilgili 1984 Belediyeler Kamu Görevlileri Tüzüğünün (A.E. 514) 6.(1) madde "Belediye Kamu hizmetleri sürekli personel,sözleşmeli personel, geçici personel ve işçile-r eliyle yürütülür" demekte idi. Ayni madde tahtında işçiler "geçici personel" de sayılmamakta ve "bütçede öngörülen herhangi bir işi yapmak üzere belediye başkanınca atanan kişileri anlatır" olarak tarif edilmekte idi.

Tüzüğün 36. maddesi altında başka -iş yapma veya serbest meslek yapma yasağı ise sadece "belediye görevlisi" statüsüne
giren kişileri kapsamakta idi. Netice itibarıyle yürürlükten kalkan Tüzüğün dahi "işçileri" kapsamadığı görülmektedir.

Nitekim, mevcut yasal boşluk karşısında Davacının y-asal haklarının ne olabileceğini incelerken, Davacının bağlı olduğu Toplu İş Sözleşmesine bakmamız gerekecektir görüşündeyim. Toplu İş Sözleşmesi, 42/96 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Referandum Yasası, Toplu İş Sözleşmelerine bağlı olan kişilerin işve-renle olan ilişkilerinde,ekonomik ve sosyal durumlarını koruyan,geliştiren ve çalışma koşullarını düzenleyen yasadır. Bu yasanın 4. maddesi şöyle demektedir:-

-4.(1)Toplu İş Sözleşmesi, çalışanların işverenle olan ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal durumlarını korumak, geliştirmek, çalışma esaslarını düzenlemek ve düzeltmek amacıyla, bu Yasa Kuralları çerçevesinde seçtikleri sendikaları , federasyonları veya -konfederasyonları kanalı ile işveren veya işverenin yetkili kılınması halinde işveren sendikası arasında yapılan bir sözleşmedir.(2)Toplu İş Sözleşmeleri , tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerini, sözleşmenin uygulanmasını ve denetimini, uy-uşmazlıkların çözümü için başvurulacak yolları düzenleyen kuralları da içerebilir.(3)Toplu İş Sözleşmeleri uygulamaları bakımından öğretmenler ve kamu görevlileri bu Yasa kapsamında sayılmaz.
Ancak bu kural,kamu görevlilerinin ve öğretmenlerin Topl-u Pazarlık ve Toplu görüşme yapmalarına engel teşkil etmez.
(underline supplied)

-Diğer taraftan 13/71 sayılı Sendikalar Yasasının 2. tefsir maddesi "işçi" statüsünde olan kişiyi şöyle tarif etmektedir:-
" "İşçi", bir mukavelenin mahiyetine yani, fikrî veya bedenî veya başka suretle iş ifasını derpiş edip etmediğine veya sarahaten veya- zımnen veya sözlü veya yazılı olarak hizmet, çıraklık veya herhangi diğer bir işi ifa etmek için yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, işverenle böyle bir mukavele yapan veya işverenin iş veya hizmetinde böyle bir mukavele gereğince çalışan herhangi bir şa-hsı ifade eder."

22/92 sayılı İş Yasası altında yapılan tefsir ise şöyledir:-
"İşçi",bir hizmet akdine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan kişiyi anlatır."

Yukarıdaki yasal düzenlemelere bakıldığında işçi statüsünde olan kişi yasal anla-mda "kamu görevlisi" sayılmamakta ve gerek Davacının bağlı bulunduğu Toplu İş Sözleşmesi gerekse 13/71 sayılı yasanın tefsir bölümünden de görüleceği gibi başka iş yapma engeli bulunmamaktadır. Bir başka deyişle, temas edilen mevzuat ışığında kamu görevlis-i olmayan,keza dava ile ilgili zamanlarda 12/76 sayılı yasa altındaki uygulamalarda Mimarlar odasında yasal bir şekilde ve Mimar olarak kayıtlı bulunan Davacının serbest icrai meslek yapabilmek açısından yasal bir engeli bulunmadığı sonucuna varmaktayım. N-itekim,ayni şekilde ve huzurumda bulunan emareler ışığında Davacının müelliflik hakkının da olduğu görüşündeyim.

Bu gerçek karşısında şunu da kısaca vurgulamak gerekir ki kayıtlı bir Mimar olan kişinin "vergi yükümlülüğü" gibi başka mevzuat ışığında serb-est mimarlık yapıp yapamıyacağını değerlendirmenin bu davada neticeye varılırken etken bir faktör olmadığı inancındayım. Şöyle ki, burada önemli olan husus alınan kararlarda Davacının serbest olarak meslek icra edip edemiyeceği ve müelliflik hakkı talep ed-ip edemiyeceği idi. Huzurumda bulunan şahadet ışığında dava konusu kararların alınmasında meslek vergisi ödenmemesi ve sair konularla ilintili Davalılar tarafından ileri sürülen husus ve iddiaların dava konusu kararların alınmasında etken olduğu görülmemek-tedir; keza ayni şekilde bu hususların dava konusu kararların bir parçası olmadığı görüşünde olduğum cihetle mimarların ve tabiatıyle Davacının bu konulardaki yasal sorumlulukları hakkında ileri sürülen iddialar hakkında daha
fazla herhangi bir görüş beli-rtmemeyi uygun ve, bu dava maksatları açısından, doğru bir yaklaşım olarak buluyorum.

Ayrıca, Davalılar Toplu İş Sözleşmesinin Geçici 1. maddesi tahtında Davacının 1.1.2004 tarihinden itibaren işçi statüsünde kadrolanması nedeniyle Davacının serbest mes-lek icra edemeyeceğini iddia etmişlerse de bu konuda huzuruma ikna edici şahadet veya emare getirmiş değillerdir.Huzurumda bu konu ile ilgili yeterli düzeyde hukuki argüman da yapılmış değildir.Bu nedenle Davacının işçi olarak kadrolandığı hususunun kanıtl-anmadığı görüşündeyim. Kanıtlandığını addetmiş olsam dahi, yukarıda Belediye çalışanlarının özlük hakları ve disiplin işleriyle ilgili bahsettiğim yasal boşluk,keza konu ile bağlantılı diğer görüşlerim karşısında bu husus vardığım neticeye etken olmayacakt-ır.

Yukarıda belirtiğim tüm görüşler çerçevesinde Davacının davasında başarılı olduğu kanaatine varmış bulunuyorum.

Netice olarak,
Davalı No.2'nin Davacıya gönderdiği 20.5.2004 tarihli yazıda belirtilen ve Davacının Mimar olarak serbest meslek icra edeme-yeceği hususundaki kararın tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına,
Davalı No.3'ün ve/veya Davalıların Davacıya gönderdiği 15.6.2004 tarihli yazıda belirtilen ve Davacının Mimar olarak serbest meslek icra edemeyeceği husu-sundaki kararın tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına,
Davalı No.3'ün ve/veya Davalıların Davacıya gönderdiği 15.6.2004 tarihli yazıda belirtilen ve
Davacının Mimar olarak müelliflik hakkı talep edemeyeceği hususundak-i kararın tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına,
hüküm verilir.

Mahkeme mukayyitliğince takdir edilerek işbu dava masraflarını Davalılar, Davacıya ödeyecektir.




Gönül Erönen
Yargıç


31 Ocak, 200-6





























12/76 sayılı Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimarlar odaları Birliği Kuruluş Yasasının, kuruluşun amacıyle iligli madde'de, 3(1)(g) maddesi şöyle demektedir:

"(G) Kamu görevlisi ve serbest çalışan üyelerinin
çıkarlarını- korumak."

Mimarlık ve inşaat mühendisliği meslekleri uygulamasının düzenli ve uyum içinde sürdürülmesi ve denetlenmesini sağlamak amacıyle geçirilen 1979 Mimarlık İnşaat Mühendisliği Ortak Mesleki Hizmet ve Denetim tüzüğünün bir mimari projenin vize edi-lebilmesi için aranan koşulları sıralarken madde 8 (a)
Şöyle demektedir:-

"(a) Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği proje müelliflerinin serbest proje yapabilmelerine yasal bir engel bulunmaması"


27/77 sayılı Vergi Usul yasası 94. madde aynen şöyledir:

"94-. Aşağıda yazılı yükümlüler, işe başladıklarını
Vergi Dairesine bildirmek zorundadırlar:
Vergiye tabi ticaret ve sanat sahipleri
Serbest meslek sahipleri
Kurumlar Vergisi yükümlüleri
Limited Şirket hissedarları ile ortaklıklara ortak olanlar."


1979 Mima-rlık İnşaat Mühendisliği Ortak Hizmet ve Denetim Tüzüğü Amme Enstrümanı 151. madde 4 aynen şöyledir:
"Yasaya uygun nitelikteki mimarlar bu tüzük ve bu tüzük altında yapılacak yönetmelikler dahilinde mimari projeleri hazırlama imzalama ihale dosyasını hazır-lama ve mimari kontrolu yapmağa yetkili ve sorumludur."


Davacı, yasanın öngördüğü şekilde mimarlık yapmaya yetkili mi dir?

Temas edilen yasal mevzuat ışığında Davacı
yukarıda değinildiği gibi dava ile ilgili zamanlarda Mimarlar odasında kayıtlı bir m-imardır.





-


16



-


Full & Egal Universal Law Academy