Yüksek İdare Mahkemesi Numara 3/1989 Dava No 38/1990 Karar Tarihi 10.12.1990
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 3/1989 Dava No 38/1990 Karar Tarihi 10.12.1990
Numara: 3/1989
Dava No: 38/1990
Taraflar: Hüseyin İnce ile Ek. Ve Ma. Bak.
Konu: Emeklilik talebi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 10.12.1990

-D.38/90 YİM 3/89

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Celâl Karabacak huzurunda
Anayasanın 152. maddesi hakkında

Müstedi: Hüseyin İnce, M-ağusa
-ile-
Müstedaaleyh: Ekonomi ve Maliye Bakanlığı (Hazine ve Muhasebe
Dairesi Müdürülüğü) vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa
A r a s ı n d a.

Müsetdi namına: Serhan Çınar
-Müstedaaleyh namına: Mehmet Şefik



Yasa Maddesi: 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 12. maddesi, 51/84 sayılı Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasasının 34, 67 ve 71(2)(a) maddeleri.

İstemin Özeti: Sağlık nedenleri ile sürekli olarak görevden ç-ıkarılan, Müstediye asaletinin onaylanmaması nedeni ile emeklilik maaşı vermeği reddeden Müstedaaleyh kararının, ve/veya işlemlerinin yürürlükteki mevzuata aykırı, ilgili yasanın yanlış yorumlandığı, verilen kararın gerekçesiz olduğu, kendisine emsallerin-den farklı davranıldığı gerekçesi ile alınan kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi istemi.

OLAY: Müstedi aday polis olarak polis örgütüne katılmıştır. Polis okulundaki staj devresini başarı ile bitirdik-ten sonra karakola sevk edilmiş ve burda da görevini başarı ile sürdüren Müstedi hastalanarak Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastahanesine gitmiştir. Müstediye epilepsi teşhisi konarak görevini yapamayacağı raporu verilmiştir. Müstedi avukatı vasıtası ile Müste-daaleyhe müracaat ederek emeklilik maaş ve ikramiyesini talep etmiştir. Müstedaaleyhin verdiği red yanıtı üzerine işbu başvuruyu dosyalamıştır.

SONUÇ: Emeklilik hakkı kazandıran hizmeti bulunmayan Müstediye, Emeklilik Yasası tahtında emeklilik menfaati öd-enmesine yasal olanak yoktur. Bu durumda Müstedaaleyhin hatalı hareket ettiği söylenemez. Müsteda-aleyhin, Müstedinin emekliliği konusunda alınmış olumsuz bir karar bulunduğuna ve bu karar da doğru olduğuna göre, artık Müstedaaleyhin ihmalde bulunduğundan -bahsedilemez.
Başvuru reddolunur.




H Ü K Ü M

İşbu başvuru ile Müstedi Hüseyin İnce, kendisine emeklilik maaş ve ikramiyesi vermeği reddeden Müstedaaleyh Ekonomi ve Maliye Bakanlığı, Hazine ve Muhasebe Dairesi Müdürlüğünün 18.10.1988 gün ve HMDP 220-30 sayılı kararının h-ükümsüz ve etkisiz olduğu ve herh-a-n-gi bir sonuç doğurma---yacağı; ayrıca kendisine emeklilik maaş ve ikramiyesi verilmemesinin yapıl---maması- gereken bir ihmal o-l-d-uğu hususlarında karar verilmesini Mahkemeden talep etmiştir.

Başvurunun duruşması esnasında, taraflar olguları ve ilgili belgeleri sunmuşlar, başka şahadet çağırmayıp Mahkemeye hitap etmekle yetinmişlerdir. İhtilâfsız olgular özetle şöyledir:

11.8.196-6 doğumlu olan Müstedi, 4.2.1986 tarihinde 51/1984 sayılı Polis Örgütü (Kuruluş Görev ve Yetkileri) Yasasının 67. maddesi uyarınca aday olarak polis örgütüne katılmıştır. Polis Okulundaki staj devresini 21.7.1986 tarihinde başarı ile tamamladıktan sonra, a-daylık dönemi için polis karakollarına sevkedilmiştir. Karakollardaki görevini de başarı ile sürdüren Müstedi, hastalanarak Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastahanesine gitmiştir. Bilâhare 10.8.1988 tarihinde rahatsızlığı ile ilgili olarak Sağlık Kurulundan bir- rapor almıştır. Mahkemeye emare 1 olarak ibraz edilen bu raporun ilgili kısımları şöyledir:



"Teşhis: Epilepsi
Netice ve
Karar:Hastanın anti epileptik tedaviye devamı, dört yıl süre ile ayda bir kez ve her yıl E.E.G. kontrolü gereklidir. Bu süre sonund-a düzelme veya süreklilik konusu kesinlik kazanır. Şimdiki durumu ile polislik görevi yapamaz."

Sağlık Kurulunun raporu üzerine, Polis Hizmetleri Komisyonu 12.9.1988 tarihinde toplanmış ve henüz asaleti- a-n-aylanmamış bulunan Müstediyi 51/-1984 sayılı Yasanın 71(2)(a) maddesi uyarınca sağlık nedenleri ile 13.9.1988 tarihinden itibaren meslekten sürekli olarak çıkarmıştır. Alınan karar Polis Genel Müdürlüğünün 12.9.1988 gün ve P.G.M./14 sayılıl emare 2 yazısı ile Müstediye duyurulmuştur.

Mü-stedi, 11.10.1988 tarihinde avukatı vasıtasıyle Müstedaaleyhe emare 3 yazıyı göndererek kensisine hak ettiği emeklilik maaş ve ikramiyesinin verilmesini talep etmiştir. Müstedaaleyh, Müstedinin bu müracaatını incelemiş ve ona aşağıda alıntısı yapılan yanıt-ı vermiştir:


"HAZİNE VE MUHASEBE DAİRESİ

Sayı: HMDP. 22030 Lefkoşa 18.10.88

Sn. Av. Oktay Feridun
No.22 Mahkemeler Önü
Onar İş Hanı Kat.3
P.K.575
Lefkoşa.

İlgi: B/209 sayı ve 11/10/88 tarihli yazınız.-

İlgi yazınız uyarınca müvekkiliniz polis mensubu Hüseyin İnce'nin dosyası incelenmiş ve asaleti onaylanmadığı cihetle 26/77 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasası tahtında herhangi bir emeklilik menfaatı ödenmesine yasal yönden olanak bulunma-mıştır.




B-ilgi edinilmesini saygılarımla rica ederim.

SONER ÖZYALÇIN
Hazine ve Muhasebe Dairesi
- Müdürü "


Bu yanıt üzerine Müstedi, 2.1.1989 tarihinde bu başvruuyu dosyalamış ve Müstedaaleyhce alınan karar ve/veya yapılan işlemlerin yürürlükteki mevzuata aykırı olduğunu, ilgili yasanın yanlış yorumlandığını, verilen kararın gerekçesi -bulunmadığını, bu kararla kendisine emsallerinden farklı devranıldığını iddia ederek yukarıda belirtilen taleplerde bulunmuştur.

Müstedi avukatı hitabesinde, diğer şeyler meyanında, Müstedinin 2 yıl 7 ay 9 gün polislik hizmeti yaptığını, asaletinin 2. yı-lın sonunda yani 4.2.1988 tarihinde onaylanması gerektiğini, Müstedi bu tarihten sonra da polislik görevine devam ettiğine göre asaletinin otomatik olarak onaylandığını veya onaylanmış addolunacağını, bir an için asaleti onaylanmamış farzedilse dahi Müsted-inin yine de Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasası ile Emeklilik Yasası kuralları çerçevesinde emeklilik hak ve menfaatı almağa hakkı olduğunu ileri sürmüştür.

Müstedaaleyh adına Mahkemede bulunan Savcı ise hitabesinde, diğer şeyler meyanında-, Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasası uyarınca polis memurlarının 3 yıllık bir süre için aday olarak atandıklarını, adayın bu dönemi başarı ile tamamlayıp olumlu sicil alması durumunda asaletinin Polis Hizmetleri Komisyonu tarafından onayland-ığını, Müstedinin hizmet süresi 2 yıl 7 ay 9 gün olduğuna göre adaylık süresini henüz tamamlamadığını, bu nedenle asaletinin Komisyonca onaylanmadığını, asaleti onaylanmayan Müstedinin Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasası ile Emeklilik Yasası -tahtında emeklilik maaş ve ikramiyesi almağa hakkı bulunmadığını ileri sürerek başvurunun reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.

Yukarıda belirtilenlerden de anlaşılacağı gibi, bu başvuruda esas sorun, henüz asaleti Polis Hizmetleri Komisyonu tarafından o-naylanmamış bulunan Müstedinin hastalanması ve örgütten sağlık nedeniyle çıkarılması üzerine mevcut 2 yıl 7 ay 9 günlük hizmeti için herhangi bir emeklilik hak ve menfaatı kazanıp kazanmayacağıdır.

Polis mensuplarının emeklilik hakları, 51/1984 sayılı Po-lis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasasının 34. maddesi ile 26/1977 sayılı Emeklilik Yasası tarafından düzenlenmiştir. Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasasının 34. maddesi incelendiğinde, bu madde sağlık nedenleriyle örgütten sürekli çık-arılanların emeklilik hakları ile ilgili bir düzenleme bulunmadığı görülecektir. Bu durumda, Emeklilik Yasasında konuyla ilgili maddeleri bularak bunları polis mensuplarına uyarlamamız gerekecektir. Emeklilik Yasasının hastalık dolayısıyle emekliye ayrılma- ile ilgili maddesi, madde 12'dir. 38/1987 sayılı Değişiklik Yasası ile değiştirilmiş şekliyle bu madde aynen şöyledir:

"12.- (1) Aşağıdaki (2). fıkra kural-l-a-rına bağlı olmak koşuluyla, hak sahibi olan ve 8. maddenin (1). fıkrasının (d) bendi gereğince emekliye ayrıldığı tarihte, emeklilik hakkı kazandıran hizmet süresi (yir-mi beş yıldan az ol-m-a-sına bakılmaksızın) yirmi yıldan az olan kişinin, emeklilik hakkı kaz-andıran hizmet süres-i yirmi yıla tamamlanır.
Ancak, emekliye ayrıldığı tarih ile mecburi emekliye ayrılma yaşı arsındaki fark fiili hizmet süresine eklendiği zaman çıkan toplam, yirmi beş yıldan az ise sadece emeklilik ikramiyesine, çıkan toplam yirmi beş yıldan fazla ise h-em emeklilik maaşı hem de emeklilik ikramiyesine hak kazanır.
Görevinin fiilen yerine getirilmesi sırasında yaralanma sonucu sakatlanan ve bu Yasanın (11). maddesi gereğince ek emekli maaşına hakkı olan kişi ile ilgili olarak, bu ek emekli maaşı (1). fıkra- gereğince verilen menfaat miktarından daha fazla ise (1). fıkra kuralları uygulanmaz."

Konuyla ilgili ayni Yasanın 8. maddesinin (1). fıkrasının (d) bendi ise şöyledir:

"Sağlık Kurulu raporuna dayanarak, aklen veya bedenen görevini yapamayacak durumda o-lduğuna Kamu Hizmeti Komisyonu'nca kanaat getirilmesi halinde."

Olgularda de belirtildiği gibi, Polis Hizmetleri Komisyonu emare I Sağl-ık Kurulu raporuna dayanarak, e-pilepsi hastalı-ğı nedeniyle polislik görevi ya-p-a-mıyacak durumda olduğuna kanaat getirdiği Müstediyi örgütten sürekli- çıkarmıştır. Müstedinin yu-k-a-rıda alıntısı yapılan Emek-l-ilik Yasasının 12. maddesinden yararlanması onun, diğer şeyler meyanında, emeklilik hakkı kazandıran hizmeti bulunması koşuluna bağlıdır. Acaba, Müstedinin emeklilik hakkı kazandıran hizmeti var mıdır? Önce bu hususu incelemem gerekmektedir. Bunu yapabilme-k için ise, emeklilik hakkı kazandıran hizmetin ne olduğunun bilinmesi şarttır. Emeklilik Yasasının 2. tefsir maddesi bunu "3. madde kapsamına giren hizmetler"- o-l-a-rak tanımlamaktadır. 3. maddenin ilgili kısmı ise şöyledir.

"3. Bu Yasa amaçları bakımından aşağıdaki hizmetleri emeklilik hakkı kazandıran hizmet sayılır.

-Yasa ile kurulan asıl ve sürekli kadrolarda Kamu Hizmeti Komisyonunca asaleti onaylanmış hizmet ile ....... .............."
-
Yukarıda alıntısı yapılan ilgili Yasa maddesinden de anlaşılabileceği gibi, Yasa ile kurulan asıl ve sürekli kadrolarda Kamu Hizmeti Komisyonu ve dolayısıyle Polis Hizmetleri Komisyonu tarafından asaleti onaylanmış kişilerin hizmeti Emeklilik Yasasının 3.- maddesinin (4). fıkrası uyarınca emeklilik hakkı kazandıran bir hizmettir. Polis memurluğunun 51/1984 sayılı Yasa ile kurulan asıl ve sürekli kadrolar olduğuna kuşku yoktur. Müstedi de 4.2.1986 tarihinde bu kadrolardan birine aday olarak atanmıştır. Ancak-, Müstedinin asaleti Polis Hizmetleri Komisyonu tarafından onaylanmadan Müstedi hastalanmış ve 13.9.1988 tarihinde asaleti onaylanmamış olarak örgütten ayrılmıştır. Müstedinin asaleti Polis Hizmetleri Komisyonu tarafından onaylandığına göre, onun bu süre i-çindeki hizmetinin Emekilik Yasasının 3. maddesinin (4). fıkrası kapsamında emeklilik hakkı kazandıran bir hizmet olmadığı sonucuna varmam gerek-mektedir. Bununla beraber, Müstedi avukatı Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasasıın 67. maddesinin (-8). fıkrasında geçen "Asaleten atanmanın en geç iki yılın sonunda gerçekleştirilmesi zorunludur." ibaresine dayanarak, Müstedinin 2 yılını doldurduğu 4.2.1988 tarihinde asaletinin otomatik olarak onaylandığı veya onaylanmış farzedildiği, bu nedenle de Müst-edinin emeklilik hakkı kazandıran bir hizmetinin bulunduğu iddiasındadır.

51/1984 sayılı Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasasının 67. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:

"67. (1) Polis Hizmetleri Komisyonunca, bu Yasa kuralları ile bu Yasa-ya dayanılarak çıkarılacak Sınav Tüzüğünde öngörülen kurallara uygun olarak yapılacak yeterlilik ve yarışma sınavında, polislik mesleğini yürütebilecek bilgi ve yeterliğe sahip olduğunu başarı göstererek kanıtlayan ve polis memuru olarak hizmete alınanlar,- üç yıllık bir süre için aday olarak atanırlar ve atanmalarından başlayarak, en az altı ay süreyle özel eğitim görmek ve bu süre içinde polislik meslek bilgisi ve yeterliği ile donatılmak amacıyla Polis Okuluna sevkedilebilirler.

(2) Okulda geçiril-en en az altı aylık süre staj devresidir. Polis Okulunu başarı ile tamamlayanlar ve staj devresinde olumlu sicil alanlar, aday olarak polis memurluğuna atanırlar.

(3) Aday olarak atanan polis memurları altı aydan az ve iki yıldan çok olmamak üze-re Polis karakollarında bir adaylık dönemi geçirirler.

Adaylık dönemi, Polis Örgütüne yeni giren bir kimsenin, hizmete yatkınlığını ve görevi ile uyumunu sağlamak ve asaleten atanmaya yeterli olup olmadığını belirlemek amacıyle uygulanan bir deneme devres-idir.

Aday Polis mensupları, deneme dönemi içinde, yakın bir denetim, gözetim ve rehberlik altında bulundurulurlar. Bu dönemde adayların hizmete yatkınlık ve görevleriyle uyum sağlamaları, görevlerini etkili ve verimli bir biçimde yerine getirebilecek yet-erliğe kavuşturulmaları yönünde bağlı bulundukları amirlerce gerekli önlemler alınır.

Aday Polis mensuplarının deneme dönemi içindeki davranış-ları, iş izlemeleri, emirleri yerine getirmedeki becerileri, görevdeki etkinlikleri, hizmeti yerine getirmedeki -başarılıkları, kavrama ve uygulama yetenekleri, Denetleme Kurulu üyele-rince düzenlenen denetim raporları ile bağlı bulundukları sicil amirlerince düzenlenen sicil raporlarına kaydedilir. Sicil amirlerince düzenlenen sicil raporları ile varsa Denetleme Kur-ulu üyelerince düzenlenen denetleme raporlarında, adayların asaleten atanması veya görevden alınması yönünde gerekçeli önerilere de yer verilir.

......................... ........................

Deneme dönemini başarı ile tamamlayan ve olumlu sicil alan- polis mensupları, Polis Hizmetleri Komisyonunca asaleten atanırlar. Asaleten atamanın en geç iki yılın sonunda gerçekleştirilmesi zorunludur. Adayların bağlı bulundukları amirler, bu yönde gerekli önlemleri almak ve gerekli bilgileri geciktirmeksizin Poli-s Hizmetleri Komisyonuna ulaştırmakla yükümlüdürler. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya savsaklayan amirler hakkında bu yasa kuralları çerçevesinde disiplin işlemleri uygulanır."

Yukarıdaki alıntıya göre, polis mensupları üç yıllık bir süre için aday o-larak atanırlar. Aday polis mensupları Polis Okulundaki başarılı staj devresi sonundaki altı aydan az ve iki yıldan çok olmamak üzere polis karakolarında bir adaylık dönemi geçirirler. Adaylık dönemi, örgüte giren kişilerin hizmete yatkınlığını ve göreve u-ygunluğunu sağlamak ve asaleten atanmaya yeterli olup olmadığını belirlemek amacıyle uygulanan bir deneme devresidir. Deneme dönemini başarı ile tamamlayan ve olumlu sicil alan polis mensupları Polis Hizmetleri Komisyonunca asaleten atanırlar. Asaleten ata-nmanın en geç iki yılın sonunda gerçekleşmesi zorunludur. Belirtilenlerden anlaşılabileceği gibi, polis mensuplarının adaylık süresi genelde 3 yıldır. Ancak, bir takım şartların gerçekleşmesi üzerine, üç yıllık sürenin bitmesi beklenmez ve adaylar en geç i-ki yılın sonunda asli polis memuru olurlar. Bu durumda, bundan sonraki hizmetleri de emeklilik hakkı kazandıran hizmet sayılır. Ancak, bunun gerçekleşmesi için;

Adayın deneme dönemini başarı ile tamamlamış olması,
Olumlu sicil almış olması ve
Atamaya yetk-ili Polis Hizmetleri Komisyonunun asaleti onaylamış bulunması
gerekir.

Şimdi de, tüm bu söylenenler ışığında Müstedinin durumunu incelemeğe çalışacağım. Polis Hizmetleri Komisyonunca 4.2.1986 tarihinde aday olarak polis memurluğuna alınmış olan Müstedini-n adaylık süresinin üç yıl olduğu kuşkusuzdur. Üç yıllık bu süre ise, 4.2.1989 tarihinde tamamlanmış olacaktı. Ancak Müstedi, belirtilen bu süreyi tamamlamadan önce, 13.9.1988 tarihinde hastalığı nedeniyle görevden çıkarılmıştır. Müstedinin Polis Okulunu 2-1.7.1986 tarihinde başarı ile tamamladığına ve polis karakollarındaki deneme dönemini de başarı ile sürdürdüğüne olgular kısmında değinmiştim. Müstedi deneme süresi içerisinde olumlu sicil almış mıdır? Bu konuya ilişkin sicil raporları Mahkemeye ibraz edil-memiş olduğuna ve bunlar hakkında Mahkemeye bilgi de verilmediğine göre, Müstedinin olumlu sicil alıp almadığı bilinmemektedir. Bu bir yana, Müstedinin görevden ayrıldığı tarihte henüz asaleti de Polis Hizmetleri Komisyonunca onaylanmamıştı. Müstedi polis -memurluğuna aday olarak üç yıllığına atandığına, ehliyeti kabul edilerek asaleti Polis Hizmetleri Komisyonunca onaylanmış olduğuna göre de, onun iki yıldan fazla istihdam edilmiş olması ehliyetinin ve asaletinin otomatik olarak onaylandığı anlamına gelmedi-ği görüşündeyim. Bu durumda, Müstedinin asaleti 4.2.1988 tarihinde otomatik olarak onaylanmadığı gibi, onaylanmış da farzedilemez. Hal böyle olduğuna göre de, Müstedinin 4.2.1988 tarihinden sonraki hizmeti emeklilik hakkı kazandıran bir hizmet sayılmaz.

-Müstedi avukatı, Müstedinin asaleti onaylanmamış olsa dahi, onun 2 yıl 7 ay 9 günlük hizmetinin tümünün Emeklilik Yasasının 3. maddesinin (11). fıkrası uyarınca emekliik hakkı kazandıran hizmet olduğunu, bu nedenle Müstedinin yine de bu hizmetiyle emeklili-k menfaatı olabileceğini iddia etmek-tedir.

Emekilik Yasasının 3 maddesinin (11). fıkrası aynen şöyledir:

"Emeklilik hakkı kazandıran hizmetle ilgili bir mevkide, asaleten atanmanın onaylanmasından önce yapılan hizmet;"

Yasanın bu hükmüne göre, herhan-gi bir şahsın asaleten atanmasının onaylanmasından önce yaptığı hizmetin emeklilik hakkı kazandıran hizmet sayılabilmesi için, emeklilik hakkı kazan-dıran hizmetle ilgili bu -m-e-vkide asaleti onaylanmış hizmetinin bulunm-a-sı gerekir. Bir başka deyişle, şahsın yasa ile kurulan asıl ve sürekli kadroda asaleti onaylanmış bir hizmeti bulunmalıdır ki, onun bu mevkiye asaleti onaylanmadan önce geçen hizmeti emeklilik hakkı kazandıran hizmet sayılabilsin. Müstedinin polis memurluğ-u kadrosunda asaleti onaylanmış hizmeti bulunmadığına yukarıda değinmiştim. Hal -böyle o-l-d-uğuna göre, Müstedinin polis memurluğunda aday olara-k yapmış o-l-d-uğu toplam 2 yıl 7 ay 9 günlük bu hizmetinin Emeklilik Yasasın-ın 3. maddesinin (-11). fıkrası kapsamında değerlendirilip emeklilik hakkı kazandıran hizmet sayılması olanaksızdır.

Yukarıda belirtilen hususlar ışığında, emeklilik hakkı kazandıran hizmeti bulunmayan Müstediye Emeklilik Yasası tahtında emeklilik menfaatı ödenmesine yasal- olanak yoktur. Bu durumda, Müstedaaleyhin bu doğrultuda karar vermekle hatalı hareket ettiği söylenemez. Belirtilenler ışığında, Müstedi 1. talebinde başarılı olamamıştır ve bu talebin reddedilmesi gerekir.

Ortada Müstedinin emekliliği konusunda Müsteda-aleyhce alınmış olumsuz bir karar bulunduğuna ve bu kararın da doğru olduğuna karar verildiğine göre, artık Müstedaaleyhin bu konuda ihmalde bulunduğundan bahsedilemez. Bu nedenle, ihmal ile ilgili 2. talebin de reddolunması gerekir.

Sonuç olarak, yukarı-da beliritilenler ışığında başvuru reddolunur.

Meselenin tüm ahval ve şeraiti nazarı dikkate alınarak masraflar hususunda herhangi bir emir verilmez.


(Celâl Karabacak)
- Yargıç

10 Aralık 1990


-


-300-



-


Full & Egal Universal Law Academy