Yüksek İdare Mahkemesi Numara 31/1988 Dava No 19/1989 Karar Tarihi 18.04.1989
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 31/1988 Dava No 19/1989 Karar Tarihi 18.04.1989
Numara: 31/1988
Dava No: 19/1989
Taraflar: Hüseyin Bafidi Terekesi ile İskân Bakanlığı vd
Konu: Ara emrine uymama – Şahıs Zaptı mürekkeresi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 18.04.1989

-D.19/89 YİM 31/88

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Hamdi Atalay Huzurunda
Anayasanın 152. Maddesi hakkında

Müstedi: Müteveffa Hüseyin -Bafidi'nin terekesini temsilen Tekere İdare
Memurları sıfatıyle, Yakup Mustafa, Mağusa ve Hüseyin
Galipoğulları
-ile-
Müstedaaleyh: 1. İskân Bakanlığı vas. KKTC. Lefkoşa.
2. Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu vasıtasıyle
KKTC. Le-fkoşa.
3. Lefkoşa Tapu ve Kadastro Dairesi vasıtasıyle KKTC. Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Av. Işın Çelebi - Sadi Çelebi
Müstedaaleyh namına: -Savcı Ali Fevzi Yeşilada
İlgili şahıs namına: Av. Vehit Nekipzade.



Yasa Maddesi: Anayasanın 142. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Usulü Tüzüğü Emir 48 nizam 2 ile Emir 42A ve 9/76 sayılı Mahkemeler Yasasının 40. maddesi ile 1962 Yüksek Anayasa Mahkemesi Tüzü-ğünün 18. maddesi.

İstemin Özeti: Mahkemenin verdiği kesinleşmiş ara emrine Müstedaaleyhlerin uymaması nedeni ile aleyhlerine "Şahıs Zaptı Müzekkeresi" isdarı istemi.

OLAY: İstidaya eklenen yemin varakası ile Müstedi özetle, Mahkemenin verdiği ara emri i-le başvuru konusu malda inşaat, tadilât, tamirat ilâve veya yıkım veya işlem yapılmamasını veya mevcut durumun değişmemesini, herhangi bir kısmının Müstedi dışında birisine tahsis etmemesini, istifadesine sunmamasını emrettiği halde Müstedaaleyhlerin ilgil-i şahıs lehine elektrik bağlantısı yaptırdıklarını ve ilgili şahsın eve girip tamirat ve boya yapmasına izin verdiklerini ileri sürerek İskân Bakanı ve Müsteşarı ile ilgili şahıs aleyhine şahıs zaptı müzekkeresinin isdarını talep etmiştir.

SONUÇ: İlgili ş-ahsın kirasında bulunan eve elektrik bağlantısı yapılması, müdürün yokluğunda ara emrinden haberdar olmayan bir memurun Elektrik Kurumuna yazdığı yazı üzerine olmuştur. Kiralamanın tabi bir neticesi olan eketrik bağlatısının ara emrine riayetsizliğinden sö-z edilemez. Diğer yandan Müstedi istidasında Müstedaaleyhlerden şikâyet etmişse de esas şikâyetini evin ilgili şahsa verilmesine dayandırmıştır. İlgili şahsın da ara emrine riayetsizliği söz konusu değildir. Bu durumda şahıs zaptı müzekkeresi isdarına emir- verilmemesi gerekir.
İstida red ve iptâl edilir.



K A R A R
-
Merhum Hüseyin Hasan Bafidi Tereke İdare Memurlarından biri olan Yakup Mustafa 10 Ekim 1988 tarihinde yaptığı bir istida ile 29.2.1988 tarihinde Mahkemenin vermiş olduğu ve 30.6.1988 tarihinde kesinleşen ara emrine Müstedaaleyhlerin (İskân Bakanı Mustafa- Adaoğlu ve/veya müsteşarı Mehmet Salih Sucuoğlu) ve ilgili taraf olarak Alev Özikiz'in riayet etmediklerinden aleyhlerine "Şahıs Zapt Müzekkeresi" (Writ of Attachment) ısdarını talep etmektedir.

İstida, Anayasanın 142. maddesine, Sivil Mahkeme Nizamları- Emir 48, nizam 1 ile Emir 42A'ya, 9/76 Mahkemeler Yasasının 50. maddesine ve 1962 Yüksek Anayasa Mahkemesi Tüzüğünün 18. maddesine dayandırılmıştır.

İstidaya eklenen bir yemin varakası ile Müstedi özetle Mahkemenin 29.2.1988 tarihinde verdiği ara emri i-le Güzelyurt-Bostancı, Varaka/Harita No.XX.41 Parsel 53+56 kısmen (Şht. Celâl Bekiroğlu Sokak, D 3/a, Bostancı'daki) taşınmaz malda inşaat, tadilât, tamirat, ilâve veya yıkım veya işlem yapılmamasını veya mevcut durumun değişmemesini, herhangi bir kısmını -Müstedi dışında herhangi bir şahsa tahsis etmemesini, istifadesine sunmamasını, istifadesine izin vermemesini, eşdeğere kaynak yapmamasını, eşdeğer mal olarak vermemesini, herhangi bir külfet yüklememesini veya herhangi bir suretle elden çıkarmamasını, Mü-stedi dışında herhangi bir şahıs lehine herhangi bir kısım için herhangi bir işlem yapmamasını emretmiştir. Bu emrin 30.6.1988 tarihinde kesinleşmesi ve ilgili şahıs ile Müstedaaleyhlere tebliğ edilmesine rağmen Müstedaaleyh 1'in yetkili organları olarak h-areket eden Güzelyurt Şube Müdür Muavini veya Müdürü adına haeket edenlerin Güzelyurt Elektrik Dairesine 12.7.1988 tarihinde bir yazı göndererek başvuru konusu konuta ilgili şahıs lehine elektrik bağlantısı yaptıklarını, ilgili şahsın ise 30.6.1988 tarihin-de sözkonusu evi işgal edip tamirat, ilâve, inşaat yaptırdığını, inşaatı bitirip eve yerleştiğini, Müstedinin sözkonusu evi muhtelif tarihlerde bir memur ve polis ile ziyaret ettiğini, mezkûr konuta ilâve, tadilât, tamirat ve su kuyularının bağlantısı ile -boyama işi yapıldığını böylece Mahkemenin verdiği emre Müstedaaleyh 1 adına hareket edenlerin riayet etmediklerini, İskân Bakanı Mustafa Adaoğlu ve/veya Müsteşarı Mehmet Salih Sucuoğlu ile ilgili şahıs durumunda olan Alev Özikiz'in cezalandırılması için al-eyhlerine Şahıs Zapt Müzekkeresi (Writ of Attachment) ısdar edilmesini talep etmektedir.

Müstedaaleyhler adına Savcı ise 6.12.1988 tarihinde bir itirazname dosyalayarak yemin varakasında, Müstedinin iddialarını reddetmiş ve Mahkemenin verdiği emir hilâfı-na hiçbir işlem yapmadıklarını, ilgili şahsın başvuru konusu konutu işgal etmeleri doğrultusunda hiçbir karar almadıklarını, Elektrik Kurumuna yazılan yazının ise Güzelyurt İskân Sorumlusunun izinli olduğu bir sırada hata sonucu yazıldığını, Müstedaaleyhle-rin Mahkeme emirlerine titizlikle uyduklarını, Bakanlık ve daire aleyhine herhangi bir emir verilmemesini rica etmişlerdir.

İlgili şahıs Alev Özikiz ise 4.11.1988 tarihinde dosyaladığı itirazname- sine eklediği yemin varakasında aleyhine herhangi bir Mah-keme emri alınmadığını, verilen emirlerin Müstedaaleyhleri bağladığını, sözkonusu evin 22.2.1988 tarihinde Devlet Emlâk ve Malzeme Dairesi ile aktettiği mukaveleye göre tasarrufunun kendisine verildiğini, Elektrik Dairesine 12.7.1988 tarihinde yazılan yazı-nın verilen ara emrine ters düşmediğini, eve tadilât ve inşaat yapılmadığını, Mahkeme emrine aykırı işlem yapmadığını, boya ve rögar tamirinin inşaat ve tadilât olmadığını, evin ise ara emrinden önce kendisine kiralandığını, yapılan iddiaların doğru olmadı-ğını belirtmiştir.

Bu konuda bir karara varılabilmesi için Mahkemenin 29.2.1988 tarihinde vermiş olduğu ara emrinin ne olduğunu incelemek gerekmektedir. Yapılan incelemede verilen ara emrinin yukarıda belirtildiği şekilde olduğu gözükmekte- dir.

Bu ar-a emri ilkin 29.2.1988'de geçici olarak istidada olduğu gibi verilmiş ve muhtelif tarihlerde tarafların müracaatı ile uzatılarak aynı şekilde 30.6.1988 tarihinde kesinleşmiştir.

Ara emirlerinin amacı ihtilâfın meydana geldiği tarihte mevcut durumun korun-masını temin etmektir. Buna göre de ara emirlerine tarafların sıkı bir surette riayet etmeleri gerekmektedir. Buna riayet edilmediği takdirde methalder olanların cezalandırılması lâzımdır. Bunun için de Müstedinin iddialarını şüpheye mahal vemeyecek derece-de isbat etmesi gerekir.

1976 Mahkemeler Yasasının 50. maddesi şöyledir:

"50. Her Mahkeme Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğüne uymak koşuluyla bir işlemin yapılmasına veya yapılmamasına ilişkin bir emrine riayeti, para cezası veya hapislik veya müsadere yol-u ile zorlamak yetkisine sahiptir. Mahkeme, ek olarak lehine emir verilmiş kişiye uygun gördüğü bir miktarın tazminat olarak ödenmesine hükmedebilir."

Mahkeme bu maddenin verdiği yetkiyi Hukuk Muhakemeleri Usul Tüzüğüne uyarak kullanır. Hukuk Muhakemeler-i Usul Tüzüğünün istidaya uygunluk kazanan emri ise 42A'dır. Emir 42A bir işlemin yapılmasını emreden veya men eden Mahkeme emirlerine itaat etmeyen şahısların cezalandırılmasını sağlamak amacı ile Şahıs Zapt Müzekkeresi (Writ of Attachment) için nasıl ve -ne şekilde müracaat edileceğini ve böyle bir müzekkere üzerinde Mahkemenin itaat etmeyen şahısları nasıl ve ne şekilde cezalandırabileceğini içermektedir.

Ara emri iki paragrafı ihtivaa etmektedir. Birinci paragraf daha ziyade ilgili şahsın yapamayacağı -işleri, ikinci paragraf ise Müstedaaleyhlerin yapamayacağı işleri göstermektedir.

Müstedi Mahkemede verdiği şahadette yemin varakasında belirttiği hususları tekrarlamıştır. Buna göre, ara emri kesinleştikten sonra iki defa sözkonusu eve gitmiş ve bir def-asında ilgili şahsın evde pis su borularını bağladığını, kocasının ise boya yaptığını, Mart'ta, Nisan'da ve Haziran'da evin boş olduğunu söylemiştir.

Müstedinin bu ara emrine uyulmaması hususundaki esas şikâyeti ilgili şahıs Alev Özikiz'in eve girilmemes-i hususunda emir olmasına rağmen girmesindendir. Verilen ara emri incelendiğinde, herhangi bir şahsın bu eve girmesini men eden bir hüküm mevcut değldir. Emir, evin herhangi bir kısmının Müstedi dışında başka bir şahsa tahsis edilmemesi, istifadesine sunul-maması, izin verilmemesi, eşdeğere kaynak yapılmaması şeklindedir. Buna ek olarak ibraz edilen Emare 11 kira mukavelesine göre sözkonusu evin ilgili şahsa Müstedaaleyhler tarafından 22.2.1988 tarihinde icar edildiği ve ara emrinin ise 29.2.1988 tarihinde v-erildiği görülmektedir. Sözkonusu ara emri ilgili şahsa 11.3.1988 tarihinde tebliğ edilmiştir. Müstedi devamlı olarak bu evde oturmadığı için Alev Özikiz'in eve ne zaman girdiğini söyleyememiştir. Ancak bir defasında polis ile birlikte gittiğini ve bunun d-a ne zaman olduğunu bilmediğini belirtmiştir. Müstedinin dayısı Mustafa Özberen ise Temmuz 1988 sonuna kadar bu eve baktığını ve Temmuz sonunda polisin anahtarı kendisinden aldığını söylemişse de bu polisin kim olduğunu ve anahtarı hangi tarihte aldığı hus-usunda ikna edici bir şahadet vermemiştir. Mustafa Özberen'in Müstedinin çok yakını, dayısı olması da göz önünde bulundurulduğunda inanılması güç bir şahit olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.

Bundan çıkan neticeye göre Alev Özikiz'in sözkonusu evi ara em-rinden önce kiraladığı ortaya çıkmakta ve eve ne zaman girdiği hususunda da kati şahadet bulunmamaktadır. Bu bakımdan ilgili şahsın verilen ara emrine eve girmekle aykırı harekette bulunduğu iddiası isbat edilmemiş olmaktadır.

Müstedi ve tanıklarından a-vukat Mahmut Atakara eve gittiklerinde ilgili şahsın rögarları temizlediğini ve boya işleri yaptığını söylemiştir. Mahmut Atakara kesin olarak 19.8.1988 tarihinde gittiğini belirtmiştir. Rögarların temizlenmesi ve boya işlerinin yasanın anladığı manada inş-aat, tadilât ve tamirat olmadığı görülmektedir. Ara emrinde men eddilen husus binada inşaat, tadilât ve tamirat yapılmasıdır.

Kıbrıs Yasaları, Yollar ve Binalar Yasası, Fasıl 96, Madde 2'ye göre, "tadilât", "tamirat" veya "ilâve", yapılarda meydana getir-ilen yapısal değişikliği kapsmaktadır. Buna ek olarak yasa, boya ve badana işleminin tamirat ve tadilât anlamına gelmediğini, ayrı madde olarak yasada açıkça belirtmektedir. Rögar kapaklarının veya borularının temizlenmesi veya kuyulara bağlanması ise bina-nın durumunu değiştirmediğinden ara emrine riayetsizlik olduğu iddiası geçersiz bir iddia olarak kalmaktadır.

Müstedi ayrıca, binaya elektrik bağlantısı yapıldığı için Müstedaaleyhle- den şikâyet etmekte ve cezalandırılmalarını istemektedir.

Bölge mühe-ndisi Ahmet Gayde eve elektrik bağlantısının 4.8.1988 tarihinde yapıldığını söylemiştir. Yine şahadetinde o sıralarda izinli olan müdüre vekâlet eden memurun imzasını taşıyan bir yazı aldıklarını ve tarihinin ise 12.7.1988 olduğunu belirtmiştir.

İskân ve- Rehabilitasyon Dairesi Hukuk İşleri Amiri Alibey Ahmet ise şahadetinde ortada kira sözleşmesi olduğuna göre elektriğin bağlanabileceğini, bir memurun yazısından dolayı Bakan ve Müsteşarın bilgisi olmadığını, verilen ara emrinin Güzelyurt'taki sorumluya te-bliğ edilip edilmediğini bilmediğini söylemiştir.

Yukarıdaki şahadete göre ilgili şahsın eve elektrik ceryanı bağlanmasını ne zaman istediğine dair şahadet yoktur. Fakat Güzelyurt İskân Dairesi'nin 12.7.1988 tarihli ve elektrik bağlantısı yapılmasını tal-ep eden bir yazısı mevcuttur. Ancak o yazının, şahadete göre Müdürün yokluğunda ara emrinden haberdar olmayan bir memur tarafından yazıldığı ifade edilerek özür dilenmiştir.

Ayrıca bu ara emri Güzelyurt Elektrik Dairesine tebliğ edilmemiştir. Sözkonusu e-v ara emrinden önce ilgili şahsa kiralandığına göre elektrik bağlantısının yapılması, yasanın anladığı manada tadilât, tamirat ve ilâve anlamında olmadığını da ara emrine bir riayetsizlik sözkonusu olamaz. Ayrıca Müstedaaleyhler Mahkeme emirlerine daima it-aatkâr olduklarını belirterek özür dilemişlerdir. Diğer yandan Müstedi istidasında Müstedaaleyhlerden şikâyet et- mişse de esas şikâyetini evin Alev Özikiz'e verilmesine dayandırmıştır. Alev Özikiz'in de ara emrine riayetsizliği sözkonusu olmadığı hususun-da yukarıda bulgu yapıldığından genel olarak bu ara emrine uyulmadığı sabit olmamıştır.

Netice itibarıyle Müstedinin talep ettiği Şahıs Zapt Müzekkeresi (Writ of Attachment) ısdarına emir verilmemesi gerekir kanaatindeyim.

İstida yukarıdaki nedenlerle -red ve iptal olunur.

Masraflar için herhangi bir emir verilmez.


(Hamdi Atalay)
Yargıç


18 Nisan 1989

-
-


431



-


Full & Egal Universal Law Academy