Yüksek İdare Mahkemesi Numara 30/1994 Dava No 12/1995 Karar Tarihi 17.05.1995
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 30/1994 Dava No 12/1995 Karar Tarihi 17.05.1995
Numara: 30/1994
Dava No: 12/1995
Taraflar: Senal Özalın ile Polis Hizmetleri Komisyonu
Konu: Yıllık izninin çalışma süresine eklenmesi talebi - Sağlık Kurulu kararı ile emekliye sevk halinde, kazanılan izin hakkının hizmet süresine eklenerek emekliye ayrılınacak tarihin hesaplanması gereği
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 17.05.1995

-D.12/95 YİM 30/94

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Taner Erginel, Mustafa H. Özkök, Gönül Erönen.

Müstedi: Senal Öz-alın, 14 Zakkum Sk. Taşkınköy , Lefkoşa.
ile
Müstedaaleyh: 1. Polis Hizmetleri Komisyonu vasıtasıyle KKTC.
2. KKTC Polis Genel Müdürlüğü vasıtasıyle KKTC.
3. KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı vasıtasıyle KKTC.
4. KKTC Ekonomi ve Maliye Bakanlığ-ı vas. KKTC.
A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Avukat Tanju Öncül.
Müstedaaleyh namına: Bşs. Yrd. Mv. Mustafa Arıkan.



Yasa Maddesi: 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının- 7(2) maddesi, 15/84 sayılı Polis Örgütü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasasının 71(2)(a) maddesi.

İstemin Özeti: Yıllık iznini kullanma olanağı tanınmadan Sağlık Kurulu Raporu ile emekliye sevk edilen Müstedinin yıllık izninin bir hak olduğu ve emekliye -ayrılırken bu sürenin çalışma süresine eklenmesi istemi.

OLAY: Sağlık Kurulu Raporu ile emekiye sevk edilen Müstedi ile ilgili karar birkaç gün sonra alınsa memur maaşlarında yapılan konsolide nedeniyle Müstedi daha fazla emekli maaşı ve ikramiyeye hak ak-zanaaktı. Bu nedenle emekliye ayırma kararına itirazı olmayan Müstedinin bu kararı zamanlamasına itirazı olmuştur.

SONUÇ: Müstedinin emekliye sev edildiği tarihte kazanılmış izin haklarının bu süreye eklenip, emekliye ayrılma tarihinin ona göre saptanması- gerekir.
Başvuru kabul edilir.

H Ü K Ü M

Taner Erginel: Sağlık Kurulu raporu ile emekliye sevkedilen Müstediye yıllık iznini kullanma olanağı tanınmadı. Bu nedenle önümüzdeki başvuruyu dosyalayan Müstedi yıllık izninin bir hak olduğunu, emekliye ayrı-lırken bu sürenin çalışma süresine eklenmesi gerektiğini iddia etmektedir.

Müstedi, 26.11.1985 tarihinde itfaiyeci polis olarak görev yapmaya başladı. Bir süre sonra multiple skleroz hastalığına yakalanan Müstedi sağlık kuruluna sevk edildi ve kurul 20.1-0.1993 tarihli bir raporla Müstedinin hastalığını teyit etti. Bunun üzerine 28.12.1993 tarihinde toplanan Polis Hizmetleri Komisyonu, 28.12.1993 tarihinde itibaren Müstediyi emekliye ayırdı. Bu tarihte görevde olan Müstediye emekliye ayırma kararı telefoni-yen bildirildi. Söz konusu karar birkaç gün sonra alınsa memur maaşlarında yapılan konsolide nedeniyle Müstedi daha fazla emekli maaşı ve ikramiyeye hak kazanacaktı. Bu nedenle emekliye ayırma kararına itirazı olmayan Müstedi bu kararın zaman-lamasına itir-az etti.

Duruşma günü Müstedi avukatı yıllık iznin çalışma süresinin bir parçası yani kazanılmış bir hak olduğunu iddia etti ve bu sürenin 28.12.1993 tarihine eklenmesini talep etti.

Bu iddiaya karşı çıkan Savcının görüşüne göre 15/84 sayılı Polis Örgü-tü (Kuruluş, Görev ve Yetkileri) Yasasının 71(2)(a) maddesi Komisyona, Sağlık Kurulu raporu ışığında bir memuru emekliye ayırma hakkı tanımaktadır. Bu madde zamanlama konusunda herhangi bir hüküm yoktur. Dolayısıyle Komisyonun bir kişiyi herhangi bir zaman-da emekliye ayırma hakkı vardır. Kaldı ki Yasanın 71(2)(a) maddesi altında emekliye ayrılan bir kişinin hizmet süresi Emeklilik Yasasının 12(1) ve 22(2) maddeleri uyarınca 20 yıla tamam-lanmaktadır. Dolayısıyle Müstediye yapılmış bir haksızlık da yoktur.

-Önümüzdeki başvuruda Müstedinin emekliye ayrıldığı tarihte 45 günlük yıllık izin hakkı olduğunu Müstedaaleyh de kabul etmektedir. Dolayısıyle başvuruda olgularla ilgili bir tartışma olmayıp tartışma konusu tamamen yasaldır. Acaba emeklilik halinde bir mem-urun yıllık izninin çalışma süresine eklenmesi mi gerekir? Polis Genel Müdürlüğü Personel Şube Amir Vekili Veli Özyel ve Emeklilik ve Maliye Bakanlığı Emeklilik Şubesi sorumlusu Hasan Özkur'un şahadetine göre genel uygulama emekliye ayrılan bir memurun yıl-lık izin süresinin çalışma süresine eklenmesi şeklindedir. Buna karşılık ölüm halinde hesaplamalar yapılırken ölüm tarihi esas alınır. Yani ölen bir memurun yılllık izin süresi çalışma süresine eklenmez.

Sağlık Kurulu raporuyla emekliye sevkedilme durumu-nda yıllık izinlerin çalışma süresine eklenip eklenmiyeceği konusunda yasada bir açıklık yoktur. Dolayısıyle yasal bir boşluğu doğru yorumla doldurmamız gerekmektedir. Eğer yıllık izin çalışanlara tanınan bir haksa ve bu süre çalışma süresinin bir parçası -ise ilgili kişilere bu hakkı tanımak gerekir. Gerçi ölüm halinde bir kişinin izin hakkı çalışma süresine katılmamaktadır. Ancak bu durumda hem yasada açıklık vardır, hem de yasanın böyle düzenlenmesi için doğal bir neden bulunmaktadır.

Emeklilik Yasasını-n 7.(2) maddesi aynen şöyledir:

"Hak sahibinin, ödenekli izinli olarak gaybubet ettiği süre, emeklilik hakkı kazandıran hizmet süresinden çıakrılmaz."

Anayasanın 51. maddesi ise şöyledir:

"(1) Her çalışan dinlenme hakkına sahiptir.
-(2) Ücretli hafta ve bayram tatili ve ücertleri yıllık izin hakkı yasa ile düzenlenir."
-
Acaba bu yasal düzenlemeler ışığında yıllık izni çalışma süresinin ayrılmaz bir parçası, çalışanların elinden alınamıyacak bir hak olarak mı kabul etmemiz gerekir? Gerek Anayasa gerekse yasadaki hükümler önümüzdeki konuyla doğrudan doğruya ilgili olmasa -bile bu metinlerin ifade şeklini dikkate alınca yasa koyucunun izin hakkını çalışma süresinin ayrılmaz bir parçası, bir hak olarak kabul ettiği kanısına varıyoruz. Şüphe yok ki Sağlık Kurulu raporu ile emekliye sevke ilişkin maddelerde açık bir hüküm bulun-sa veya konuya ilişkin yorumlayabileceğimiz maddeler bulunsa bu maddeleri yorumlayarak bir sonuca varacaktık. Ancak yasal boşluk bulunan bu halde yasa koyucunun yıllık izinle ilgili genel görüşmeden veya genel ilkesinden hareket etmek zorundayız. Yukarıdak-i metinlerin ifade şekli bize yasa koyucunun yıllık izni kesin bir hak olarak tanıdığı kanısını vermektedir.

Savcının öne sürdüğü çalışma süresinin 20 yıla tamamlanacağı bu nedenle yıllık izin süresinin çalışma süresine eklenmesine gerek olmadığı görüşün-e katılmıyoruz. Çünkü Müstedinin talebi kabul edildiği takdirde yine çalışma süresi 20 yıla tamamlanacaktır. Müstedinin emekli olacağı toplam süre değişecek değildir. Burada Müstedinin sorunu memur maaşlarına konsolide yapılmasından 3 gün önce emekliye ayr-ılmasının yarattığı dezavantajdan kurtulmaktan ibarettir. Yukarıda anlattıklarımız ışığında buna hakkı olduğu kanısındayız.

Müstedi emekliye sevkedildiği 28.12.1993 tarihinde çalışmaya devam ediyordu ve 47 günlük izin hakkını henüz kullanmamıştı. Dolyası-yle bu sürenin hizmet süresine eklenerek emekliye ayrılacağı tarihin saptanması uygun olacaktı.

Dolayısıyle başvuru kabul edilir ve başvurunun (a) paragrafında talep olunduğu gibi hüküm verilir

Masraflar hususunda herhangi bir emir verilmez.


(Taner E-rginel) (Mustafa H. Özkök) (Gönül Erönen)
Yargıç Yargıç Yargıç

17 Mayıs 1995






-


1



-


Full & Egal Universal Law Academy