Yüksek İdare Mahkemesi Numara 30/1990 Dava No 27/1990 Karar Tarihi 22.06.1990
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 30/1990 Dava No 27/1990 Karar Tarihi 22.06.1990
Numara: 30/1990
Dava No: 27/1990
Taraflar: Göksel Şefik ile İskân ve Reh. Dai. Vd
Konu: Tahsis iptali – Hak düşürücü süre
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 22.06.1990

-D.27/90 YİM 30/90

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Niyazi F. Korkut huzurunda
Anayasanın 152. maddesi hakkında

Müstedi: Göksel Şefik, 15 Mahmut- Paşa Sokak, Lefkoşa
-ile-
Müstedaaleyh: 1. KKTC İskân Bakanlığı, İskân ve Rehabilitasyon Dairesi
Müdürlüğü vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa.
2. KKTC İskân Bakanlığı, İnceleme ve Dağıtım Komisyonu
Başkanlığı vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa.
- A r a s ı n d a.

Müstedi şahsen hazır.
Müstedaaleyhler namına: Mustafa Arıkan
İlgili şahıs namına: Menteş Aziz adına İlker Sertbay



Yasa Maddesi: 41/77 sayılı İskân, Topraklandırma v-e Eşdeğer Mal Yasası ve Anayasanın 152. maddesi.

İstemin Özeti: Müstedaaleyhlerin ilgili şahısla ilgili olarak aldıkları tahsis kararının yetki gasbı ile alınıp yoklukla malûl olduğu ve konu kararın eşdeğerde hak sahibi olan kendisi ile bu sınıfta olan tü-m zarar görmüş güneylileri direkt olarak ters yönde etkilediği ve konu tahsis kararının iptali istemi.

OLAY: 1974 göçmeni ve eşdeğer alacaklısı Müstediye Alayköyde konut tahsisi yapıldı. Bir süre sonra malûl gazi olan ilgili şahsa Müstedinin konutunun yan-ındaki konut tahsis edildi. Müstedi de ilgili şahıs arasında avlu ve hudut ihtilafı nedeni ile henüz sonuçlanmayan başvuru vardır. Bu başvuruda ise Müstedi yukarıdaki istemde bulunmuştur.

SONUÇ: Olgulardan Müstedinin 75 günlük süre zarfında konu karar ale-yhine bir başvuru dosyalamadığı bir yana böyle bir başvuru dosyalayabilmek için doğrudan doğruya etkilenen meşru bir menfaati bulunduğu da söylenemez.
Başvuru reddolunur.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
YİM 5/76 sayılı Yüksek İdare Mahkemesi ka-rarı.
YİM 108/89 sayılı Yüksek İdare Mahkemesi kararı.




H Ü K Ü M

Bu başvuru ile ilgili ve çelişkisiz olan olgular özetle şöyledir:

Müstedi 1974 göçmeni ve eşderğerde hak sahibidir. İlgili şahıs olan Melih Ergüven ise Şehit, Hadise Kurbanı ile Malül-ler ve Yakınlarını Tesbit Komitesinin 3.2.1977 gün ve 1087 No'lu kararı ile malül olduğu saptanan bir kişidir. Eşdeğerde haksahibi olan Müstediye Alayköy'de bir konutun kesin tasarruf belgesi verildi. Daha sonra 12.2.1982 tarihinde, malül olan ilgili şahsa- da Müstedinin konutu yanında bir konut tahsis edildi. Müstedi ile ilgili şahıs arasında avlu ve hudut ihtilafı mevcut olup bu ihtilafla ilgili olarak aralarında henüz sonuçlanmayan YİM 108/89 sayılı bir başvuru vardır.

Müstedi dosyalamış olduğu bu başv-urusunda ise Müstedaaleyhlerin ilgili şahısla ilgili tahsis kararının yetki gasbı ile alınıp yoklukla malül olduğunu ve konu kararın eşdeğerde hak sahibi olan kendisi ile bu sınıfta olan tüm zarar görmüş güneylileri direkt olarak ters yönde etkilediğini ve- bu nedenle konu tahsis kararının iptali gerektiğini ileri sürmektedir.

Müstedaaleyhler ise dosyaladıkları itiraznamede, sair şeyler yanında, öncelikle bir ön itirazda bulunarak Müstedinin Anayasanın 152. maddesinin öngördüğü şekilde Mahkemeye başvurabil-mesi için doğrudan doğruya etkilenen meşru bir menfaati bulunmadığını ve Mahkemenin de meşru menfaati bulunmayan Müstedinin istemi doğrultusunda karar veremiyeceğini ileri sürdüler. İlgili şahıs tarafından dosyalanan başka bir itiraznamede ise, sair şeyler- yanında, Müstedaaleyhlerin ön itirazlarına ilâveten, ilgili şahsa yapılan tahsisin 1982 yılında Müstedinin bilgisine geldiği ve başvuruyu da 15.2.1990 tarihinde dosyaladığına göre 75 günlük hak düşürücü süreyi aştığı ileri sürüldü.

Başvurunun duruşmasın-da ön itirazların öncelikle ele alınması uygun görüldü. Taraflar ön itirazlarla ilgili olarak herhangi bir tanık çağırmayıp Mahkemeye hitap etmekle yetindiler.

Müstedaaleyhler adına Mahkemeye hitap eden savcı, sair şeyler yanında, Müstedi ile ilgili şahı-s arasında avlu ve hudut ihtilâfı ile ilgili henüz sonuçlanmayan bir başvuru bulunduğunu ve bu başvurunun da ondan kaynaklandığını ancak Müstedinin bu başvuruya konu konutla ilgili bir müracaatı bulunmadığına göre doğrudan doğruya etkilenen meşru bir menfa-atı bulunmadığını ve konu tahsisi yapan Müstedaaleyhlerin böyle bir tahsis yapmaya yetkileri olduğuna göre Müstedinin tahsisinin yoklukla malül olduğu savının ileri gidemiyeceğini ileri sürdü.

İlgili şahıs avukatı da Müstedaaleyhlerin savlarını benimseye-rek ilâveten Müstedinin kendisini hedef almayan yönetsel bir kararı başvuru konusu yapamıyacağını ve keza, ortada yoklukla malül olan bir karar da bulunmadığına göre de, Müstedinin 75 günlük hak düşürücü süreyi geçirdiğini ileri sürdü.

Müstedi ise hitabı-nda bu başvuru altında isteminin yoklukla malül olan bir işlemle ilgili olduğunu ve bu nedenle 75 günlük sürenin ya da meşru menfaatın söz konusu olamıyacağını; 41/77 sayılı Yasaya göre malul olan bir kişiye tahsis yapılamıyacağını ve bu nedenle başvuru ko-nusu tahsis kararının yoklukla malül olduğunu ve bu bakımdan 75 günlük süre ile bağlı olmadıklarını savundu. Müstedi ilâveten nisbi butlanla ilgili başvurularda meşru menfaat aranmasına karşın yoklukla malul iddiası ile ilgili olarak herkesin her zaman baş-vuru dosyalayabileceğini savundu.

Yetki gasbı ile yapılan yönetsel işlemlerin neler olduğu ve bu gibi işlemlerin sonuçları YİM 5/76 ve daha sonra birçok kararda vurgulandığı cihetle bu hususları burada yinelemeyi gereksiz buluyorum.

41/77 sayılı Yasa -ve onun altında yapılan Tüzükler uyarınca Müstedaaleyh No.2 tahsis yapmaya yetkili olduğuna göre onların ilgili şahısla ilgili olarak almış oldukları tahsis kararında bir yetki gasbı söz konusu değildir. Müstedaaleyh No.2 konu tahsisi yaparken bir hata işl-emiş ya da yetkilerini kötüye kullanmışsa 75 günlük hak düşürücü süre içerisinde konu kararla ilgili olarak Mahkemeye başvurulması gerekirdi.

Olgulardan görülebileceği gibi Müstedinin 75 günlük süre zarfında konu karar aleyhine bir başvuru dosyalanmadığı- bir yana olgulardan böyle bir başvuru dosyalayabilmek için doğrudan doğruya etkilenen meşru bir menfaatı bulunduğu da gözükmemektedir.

Böyle bir başvuru dosyalanabilmesi için Müstedinin doğrudan doğruya etkilenen meşru bir menfaatı bulunması gerektiği Y-üksek İdare Mahkemesi tarafından şimdiye kadar birçok kez vurgulanmıştır. Bu nedenle Müstedinin ileri sürdüğü gibi meşru menfaat olmadan da başvuru dosyalayabileceği savına itibar etmek olası değildir. Zaten ortada Müstedinin ileri sürdüğü gibi yoklukla ma-lül olan bir karar da yoktur.

Yukarıda belirtilenlerden anlaşılacağı gibi Müstedaaleyhler ve ilgili şahıs yapmış oldukları ön itirazlarda haklı olup başvurunun daha ileri gitmeden reddolunması gerekir.

Sonuç olarak ön itirazlar kabul edilerek, Müstedin-in başvuru dosyalaya-bilme süresini geçirdiği ve keza başvuru dosyalayabilmek için doğrudan doğruya etkilenen meşru bir menfaatı bulunmadığı gerekçesi ile başvuru reddolunur.

Masraflarla ilgili herhangi bir emir verilmez.


(Niyazi F. Korkut)
- Yargıç

22 Haziran 1990


-


-226-



-


Full & Egal Universal Law Academy