Yüksek İdare Mahkemesi Numara 272/2014 Dava No 34/2014 Karar Tarihi 24.12.2014
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 272/2014 Dava No 34/2014 Karar Tarihi 24.12.2014
Numara: 272/2014
Dava No: 34/2014
Taraflar: Stan Toto betting Ltd. ile KKTC Bakanlar Kurulu ve diğerleri arasında
Konu: Ara Emri- Ara emrinin şartları - Davacının davasında haklı olduğuna dair belirtilerin bulunması - Davacının telafisi imkansız zarara uğrayacağı - İdari davalarda ara emri -1997 YİM Tüzüğünün 11(1). maddesi - İmtiyaz hakkı sözleşmesi ile Davacıya sağlanan Müşterek Bahis Ofisi açma ve işletme izinin 1 ay süre ile askıya alınması kararının dava sonuçlanıncaya kadar yürütülmesinin durdurulması için ara emri talebi - Talebin reddi.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 24.12.2014

-D.34/2014 YİM: 272/2014

Yüksek İdare Mahkemesinde.
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında

Yargıç Mehmet Türker Huzurunda.


Davacı: Stan Toto Betting Ltd., Ziya Rı-zkı Caddesi Zemin Kat
No.5, Girne.


ile


Davalı: 1. KKTC Bakanlar Kurulu vasıtasıyla KKTC Başsavcılığı,
Lefkoşa.
2. KKTC Başbakan Yardımcılığı Ekonomi Turizm Kültür
ve Spor -Bakanlığı vasıtasıyla KKTC Başsavcılığı,
Lefkoşa.
3. KKTC Spor Dairesi Müdürlüğü vasıtasıyla KKTC
Başsavcılığı, Lefkoşa.
4. KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.


- A r a s ı n d a.


(5.12.2014 tarihli Ara Emri İstidası)


Davacı-Müstedi namına: Avukat İrem Mustafa Söker.
Davalı-Müstedaaleyhler namına: Kıdemli Savcı İlter Koyuncuoğlu.


-----------------


- K A R A R



Davacı, Davalılar aleyhine dosyaladığı bu dava ile aşağıdaki taleplerde bulunmuştur:

"A. Davalılarca ve/veya Davalı No.1 ve/veya Davalı
No.2 ve/veya Davalı No.3 tarafından 02/12/2014
tarihin-de yapıldığı iddia edilen 2014/15 numaralı

toplantıda alındığı iddia edilen ve Davacının
bilgisine hiçbir tarihte getirilmeyen ve/veya
Davacıya tebliğ edilmeyen karara istinaden
Davalı/Müstedialeyhler No.1 tar-afından alındığı
iddia edilen ve Davacının temin edemediği
03/12/2014 veya 04/12/2014 tarihli 2338/2014
önerge sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile
Davacının 30.01.2014 tarihinde Davalı/
Müstedialeyhler No.3 ile -imza etmiş olduğu
İmtiyaz Hakkı Sözleşmesi ile Davacıya sağlanan
Müşterek Bahis Ofisi açma ve işletme izninin
1 ay süre ile askıya alınması kararının, kararın
veya kararların iptal edildiğine ve ortadan
kaldırı-ldığına dair bir hüküm ve/veya emir;

B. Davalılarca ve/veya Davalı No.3 tarafından
02/12/2014 tarihinde yapıldığı iddia edilen
toplantıda alındığı iddia edilen ve Davacının
bilgisine hiçbir tarihte getirilmeyen ve
- Davacıya tebliğ edilmeyen 02/12/2014 tarihli
2014 numaralı Davacının 30.01.2014 tarihinde
Davalı/Müstedialeyh No.3 ile imza etmiş olduğu
İmtiyaz Hakkı Sözleşmesi ile Davacıya sağlanan
Müşterek Bahis Ofisi açma ve işle-tme izninin
1 ay süre ile askıya alınması Genel Yönetim
Kurulu kararının, kararın veya kararların tamamen
hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir
sonuç doğuramayacağına dair bir hüküm ve/veya
emir."


- Davacı, dava ile birlikte dosyaladığı, 5/12/2014 tarihli tek taraflı bir istida ile:

"A. Davalılar/Müstedialeyhler ve/veya Davalı/Müstedi
No.3 tarafından 02/12/2014 tarihinde yapıldığı
iddia edilen 2014/15 numaralı toplantıda alınd-ığı
iddia edilen ve Davacının bilgisine hiçbir tarihte
getirilmeyen ve/veya Davacıya tebliğ edilmeyen
karara istinaden Davalı/Müstedialeyhler No.1
tarafından alındığı iddia edilen ve Davacının
temin edemediği 0-2/12/2014 tarihli Bakanlar Kurulu
kararı ile Davacının 30.01.2014 tarihinde Davalı/
Müstedialeyhler No.3 ile imza etmiş olduğu İmtiyaz
Hakkı Sözleşmesi ile Davacıya sağlanan Müşterek
Bahis Ofisi açma ve işletme izninin 1- ay süre ile
askıya alınması kararının bu dava sonuçlanıncaya
kadar yürütülmesinin ve/veya infazının ve/veya
bu karar doğrultusunda yapılan işlemlerin
yürütülmesinin ve/veya uygulanmasının durdurulmasını
içeren -bir ara emri;

B. Davalılar/Müstedialeyhler ve/veya Davalı/
Müstedialeyh No.2 tarafından 03/12/2014 tarihinde
yapıldığı iddia edilen toplantıda alındığı iddia
edilen ve Davacının bilgisine hiçbir tarihte
getirilmeyen v-e Davacıya tebliğ edilmeyen Davacının
30.01.2014 tarihinde Davalı/Müstedialeyh No.3 ile
imza etmiş olduğu İmtiyaz Hakkı Sözleşmesi ile
Davacıya sağlanan Müşterek Bahis Ofisi açma ve
işletme izninin 1 ay süre ile askıya alınm-ası
kararının bu dava sonuçlanıncaya kadar yürütülmesi-
nin ve/veya infazının ve/veya bu karar doğrultusunda
yapılan işlemlerin yürütülmesinin ve/veya uygulanma-
sının durdurulmasını içeren bir ara emri."

verilmesini talep -etmektedir.

Tek taraflı olarak talep edilen emri vermeyi uygun görmeyip, Davalı Müstedaaleyhlere de söz hakkı vermek için, istidanın Davalı Müstedaaleyhlere tebliğine emir verdim.

Davalı Müstedaaleyhlerin Başsavcılık vasıtası ile itirazname dos-yalaması üzerine istida dinlenmiştir.

Ara emri istidasının duruşmasında, Davacı Müstedinin Vekili Vahit Yüksel ve Mali Müşavir Cenk Şemsettin şahadet vermiştir.

Davalı Müstedaaleyhler adına, Spor Dairesi Müdürü Hüseyin Cahitoğlu ve Piyangolar B-irim Sorumlusu Yudum Mişon şahadet vermiştir.

Davacı Müstedi tarafından 5, Davalı Müstedaaleyhler tarafından 9 belge olmak üzere, 14 adet belge emare olarak ibraz edilmiştir.

Yüksek İdare Mahkemesine yapılan ara emri ve/veya yürütmenin durdurul-ması ile ilgili başvurularda karar verilirken, Yüksek İdare Mahkemesi, birçok kararında, 9/1976 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 41. maddesindeki kriterleri dikkate alarak karar vermiştir.

1977 YİM Tüzüğü de, idari davalarda, ara emri verilme kriterleri -öngörmüştür.

1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü'nün 11. maddesi, Yüksek İdare Mahkemesinin geçici emir (ara emri) verme yetkisini düzenlemiştir. Tüzüğün 11(1) maddesi aynen şöyledir:

"11 (1) Mahkeme, Anayasanın 152'nci Maddesi gereğince
- yapılan işlemlerde Mahkeme veya bir Yargıç,
işlemin herhangi bir safhasında, kendiliğinden
veya herhangi bir tarafın istemi üzerine,
davanın adilane bir şekilde kararlaştırılması
icap ettirirse, davayı e-sasında sonuçlandırmayan
geçici bir emir verebilir."

Tüzüğün bu düzenlemesine göre, geçici emir verilirken, iki kriter dikkate alınmaktadır:

Davanın adilane bir şekilde karara bağlanmasını
gerektirecek bir durum olması;
Geçici olarak -verilen emrin, davanın esasını
sonuçlandırır şekilde olmaması.

Yukarıda alıntısı yapılan maddede yer alan "adilâne" sözcüğüne verilecek anlam, YİM 265/80 (D.25/80), YİM 106/81
(D.25/81), YİM 122/81 (D.29/81), YİM 105/82 (D.26/82) sayılı kararlarda v-e birçok idari davada karara bağlanmıştır.

Yüksek İdare Mahkemesinin bu kararlarında vurgulandığı gibi, bir davanın "adilâne" bir şekilde kararlaştırılmasına yarayacak unsurlar arasında, İdare Hukuku ilkeleri ile uyumlu olacak şekilde talep edilen ar-a emrinin verilebilmesi için,
3 esas unsurun var olduğunun ortaya konması gerekir. Bu unsurlar şunlardır:

Karara bağlanması gereken konunun ciddi olması,
Davacının iddiasında haklı olduğuna dair belirtilerin bulunması, ve
Geçici ara emri verilmezse ilerid-e telâfisi mümkün olmayacak bir zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağı hususlarında, mahkemenin
ilk bakışta tatmin edilmesi gerekir. Belirtilen
unsurlardan herhangi birisi hakkında mahkemenin
tatmin edilmemesi halinde-, talep edilen ara emri
verilmez.

İdari davalarda talep edilen ara emirleri, bir idari kararın uygulanmasını önlemeye yönelik olup, yürütmenin durdurulması neticesini doğuran ve dava ile iptali istenen idari karar veya işlemin geçici olara-k uygulanmasını önleyen, diğer bir ifade ile idari karar veya işlemi geçici olarak askıya alan emirlerdir.

Ara emri talebi ile bir idari kararın uygulanmasının durdurulması talebini yapabilmek ve/veya iptali istenen kararla ilgili yürütmenin durdurul-masını talep edebilmek için, İdarenin, kesin, icrai nitelikli, etkin bir kararının olması gerekmektedir. Ara emri verilebilmesi için gerekli olan kriterlerden biri olan, davacının ciddi bir davasının bulunduğu sonucuna varabilmek için, dava ile iptali tale-p edilen kararın veya işlemin, kesin ve yürütülmesi zorunlu bir karar olması gerekir.

Bu istida altında ara emri talebi ile yürütülmesinin durdurulması istenen İdarenin kararına, derin bir incelemeye girmeden bakıldığı zaman, icrai nitelikli ve aksi-ne karar verilmedikçe hukuka uygun olduğu kabul edilen, yürütülmesi zorunlu bir karar olup, hükümsüz ve etkisiz olduğuna karar verilmediği sürece İdare tarafından icrası gerçekleştirilen bir karar olduğu ortadadır.

Davacı Müstedi, bu kararın yanlış b-ilgilere dayanarak araştırılmadan alındığını, gerek Davalı No.3'ün Genel Yönetim Kurulu kararında, gerekse ara emri ile yürütülmesinin durdurulmasını talep ettikleri Bakanlar Kurulu kararında bir gerekçe bulunmadığını, sadece yasa maddesine atıf yapılarak
-1 ay süre ile Bet Ofis çalıştırma izinlerinin askıya alındığını, Davalılar ile yapılan İmtiyaz Hakkı Sözleşmesine uygun olarak Müşterek Bahis izin bedellerini ödeyip yasal mevzuata uyduklarını, Davalıların ise mevzuata aykırı bir şekilde fazladan izin bede-li talep edip, yasal mevzuata aykırı bir kararla Müşterek Bahis iznini askıya aldığını, bu kararın 170 çalışanı olan Şirketin telafisi imkânsız zarar-ziyana uğramasına ve iflasına neden olacağını iddia etmektedir. Davacı Müstedinin bu iddiaları, davanın es-asında ele alınarak esaslı bir şekilde incelendikten sonra karara bağlanabilecek iddialar olduğundan, ortada karara bağlanması gereken ciddi bir konunun varolduğu ve Davacının iddiasında haklı olduğuna dair belirtiler bulunduğunun kabul edilmesi gerekmekte-dir.

Davacı Müstedi Avukatı, dava ve ara emrine konu kararın keyfi olarak, yetkisiz alındığını ve açıkça hukuka aykırı olduğundan, talep edilen ara emrinin verilmesi ve kararın yürütülmesinin durdurulması gerektiğini ileri sürmektedir.

Yönetse-l herhangi bir kararın aşikâr bir şekilde yasaya aykırı ve sakat olması, geçici ara emri verilmesi ve/veya böyle bir emrin kesinleşmesi için bir öğedir (Bu hususta Gör: Zaim Necatigil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Anayasa ve Yönetim Hukuku, 1988 Yılı,- sayfa 88). Bu prensibe YİM'in birçok kararında atıf yapılarak, ara emri talepleri incelenmiştir. Gör: YİM 4/98 D.2/98, YİM 203/94 D.4/95, YİM 144/2001 D.1/2002, YİM 99/2005 D.14/2005, YİM 63/2013 D.24/2013, YİM 58/2014 D.12/2014, YİM 90/2014 D.20/2014.

- Ara emri ile yürütülmesi durdurulmak istenen karar veya işlemin, derin bir incelemeye gitmeden, bariz bir şekilde
ve açıktan açığa hukuka aykırı olduğunun görülmesi halinde, ileride telafisi imkansız zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zor ol-acağı incelenmeden, böyle bir karara karşı ara emri verilmesi mümkündür Gör: YİM İstinaf 3/94 ve 4/94 D.2/95, YİM 144/2001, D.1/2002, YİM 99/2005 D.14/2005,
YİM 63/2013 D.24/2013, YİM 58/2014 D.12/2014, YİM 90/2014
D.20/2014.

Davalı Müstedaaleyh No.-1 Bakanlar Kurulu, Davalı Müstedaaleyh No.2 Spor Dairesi Genel Yönetim Kurulunun Emare 6
kararı ışığında, Başbakan Yardımcılığı Ekonomi Turizm, Kültür
ve Spor Bakanlığı'nın yaptığı Emare 7 önergeye istinaden, Emare 4 dava ve ara emrine konu kararı almıştır-.

Emare 4 karar aynen şöyledir:

"KARAR NUMARASI: Y(K-I)2224-2014

STANTOTO BETTING LTD. ŞİRKETİ VE QUICKWIN BETTING LTD.
ŞİRKETLERİNİN MÜŞTEREK BAHİS OYNATMA İZİNLERİNİN
1 AY SÜREYLE ASKIYA ALINMASI

- (Önerge No:2338/2014)
(Bb.Yrd.E.T.K.S.B.)

Bakanlar Kurulu, önergeye ekli sunulan, 2014/91
sayılı Genel Yönetim Kurulu kararı ve Bakanlık
önerisine atfen, 67/1999 sayılı Beden Eğitimi ve
Spo-r Yasası'nın 26. maddesinin 2(F) bendi uyarınca,
Stantoto Betting Ltd. ve Quickwin Betting Ltd.
Şirketleri'nin Müşterek Bahis Oynatma izinlerinin


1 ay süreyle askıya alınmasına karar verdi.

3.12.2014"


Davacı Müstedi, Emare 2 -İmtiyaz Hakkı Sözleşmesine istinaden kendisine verilen Müşterek Bahis Oynatma izin koşullarına ve bu izinlerle ilgili yasal mevzuata uyduğunu, İmtiyaz Hakkı Sözleşmesine uygun hareket ettiğini, harçlarını ödediğini ve diğer tüm mükellefiyetlerini de yerine- getirdiğini, Davalılar ve/veya Davalı No.1 KKTC Bakanlar Kurulunun Müşterek Bahis Oynatma iznini 1 ay süre ile askıya alan kararının açıkça yasaya aykırılık ve yetki aşımı olduğunu, bu nedenle talep edilen ara emrinin verilmesi gerektiğini iddia etmektedi-r.

Davalılar ise, Davacının İmtiyaz Hakkı Sözleşmesindeki şartlara uymadığını, bu sözleşme gereğince kendisine verilen
20 adet Müşterek Bahis izin bedelini ve aynı sözleşme ve izne istinaden daha sonra verilen 6 adet fazladan şube izin bedeli için ö-demesi gereken meblağı eksik ödediğini, halen 377,169.63 Euro borcu olduğunu, Davacının ayrıca en az 4 kişiye kuponları kazandığı halde ödeme yapmayarak İmtiyaz Hakkı Sözleşmesine ve ilgili yasal mevzuata aykırı davrandığı nedeniyle, Bakanlar Kurulunun, ya-sal mevzuata uygun olarak, Davacının Müşterek Bahis Oynatma izinlerini 1 ay süre ile askıya aldığını, alınan kararın, ilgili Yasa ve Tüzüğe uygun olduğunu, Davacının ara emri talebinin reddedilmesi gerektiğini ileri sürmektedir.

67/1999 sayılı Beden -Eğitimi ve Spor Yasası'nın Müşterek Bahislerin Denetimi ile ilgili 26. maddesinin 2. fıkrasının (F) bendi aynen şöyledir:

"26.(2)(F)(a) Bakanlık adına Spor Dairesi Genel Yönetim
Kurulu, Müşterek Bahis düzenleyen gerçek veya
-tüzel kişilerin faaliyetlerini, bu Yasaya,
bu madde tahtında çıkarılan tüzük kurallarına
ve iznin koşullarına uygunluk açısından denetler.
(b) Yapılan denetimlerde, bu Yasaya, bu madde
tahtında çıkarılan tüzük kurallarına vey-a iznin
koşullarına aykırı bir durumu saptanan gerçek
veya tüzel kişinin Müşterek Bahis düzenleme izni,
Spor Dairesi Genel Yönetim Kurulunun raporu,
Bakanlığın önerisi ve Bakanlar Kurulunun Kararı
ile bir ay süre ile askıya alınır-.
(c) Yukarıdaki (b) bendi uyarınca izni askıya
alındığı süre içerisinde müşterek bahis düzenlemeye
devam eden veya yapılan ikinci bir denetimde
yeniden bu Yasaya, bu madde tahtında çıkarılan
tüzük kurallarına veya iznin koşullarına- aykırı
bir durumu saptanan gerçek veya tüzel kişinin
Müşterek Bahis düzenleme izni, Spor Dairesi Genel
Yönetim Kurulunun raporu, Bakanlığın önerisi ve
Bakanlar Kurulu'nun Kararı ile iptal edilir ve bu
gibi kişilere yeniden -izin verilmez."



Yasa'nın 26. maddesi tahtında çıkarılan Müşterek Bahis Tüzüğü'nün 11. maddesi ise şöyledir:

Kazanılan "11. (1) İbraz edilen kazanılan kupon en
İkramiyenin geç 24 saat içerisinde ödenmek
Ödenmesi -zorundadır.
(2) Kazanılan kupona ödeme yapmayan
bahis evleri hakkında Genel Yönetim
Kurulunun raporu, Bakanın onayı ile
izin sahibinin teminatından ödeme
- yapılır ve izin hakkı bir ay
süreyle askıya alınır."


Yasa maddesinden anlaşılacağı üzere, Spor Dairesi Genel Yönetim Kurulunun, Müşterek Bahis izni tahtında Müşterek Bahis düzenleyen kişilerin faaliyetl-erinin yasaya, çıkarılan tüzüklere ve ilgili Bakanlık tarafından verilen izne uygun olup olmadığını denetleme ve aykırılık saptaması halinde rapor düzenleme yetkisi bulunmaktadır. Bu rapor ve Bakanlığın önerisi üzerine, Bakanlar Kurulunun, kişinin Müşterek- Bahis Düzenleme iznini 1 ay süre ile askıya alma yetkisi vardır.

Tüzüğün 11. maddesine göre de, Müşterek Bahis Düzenleyicisinin kazanılan kupona 24 saat içinde ödeme yapmaması durumunda da, aynı yöntemle, Bakanlar Kurulu Müşterek Bahis iznini 1 ay s-üreyle askıya alabilir.

Davalılar Tanığı Hüseyin Cahitoğlu Spor Dairesi Müdürü olup, aynı zamanda Spor Dairesi Genel Yönetim Kurulu Başkanıdır. Bu Tanık, şahadetinde, Davacının İmtiyaz Hakkı Sözleşmesi gereğince, 20 adet ve bu izin altında ekstradan -kendisine verilen 6 adet şube izni bedeli için halen ödemesi gereken bakiye 377,169.63 Euro'yu ödemediğini ve kuponu kazanan 4 kişiye ödeme yapmadığını, bu nedenle 67/1999 sayılı Yasa, bu Yasa'ya bağlı Tüzüklere ve İmtiyaz Hakkı Sözleşmesine aykırı davrand-ığının tespit edilmesi üzerine ikaz edildiğini, ancak yükümlülüklerini yerine getirmediğinden Genel Yönetim Kurulunda Davacının izninin 1 ay süre ile askıya alınması kararının alındığı ve durumun Bakanlığa bildirildiğini, Bakanlığın önerisi ile de Bakanlar- Kurulunun Davacının izninin 1 ay süre ile askıya alınmasına karar verdiğini söylemiştir.

Davacı Tanığı Vahit Yüksel, gerek şahadetinde gerekse istintakında, Davacının, ekstra şubelere verilen müşterek bahis izinleri nedeniyle, ödenmemiş veya taksi-tleri geri kalmış borcu olduğunu, bu geriliğin ne kadar olduğunu bilmediğini, Davalıların 377,000 Euro talep ettiklerini ve sözleşmeye göre tüm bedelin 30/10/2014 tarihine kadar ödenmesi gerektiğini, kuponu kazanıp da kendilerine ödeme yapılmayan 2 kişinin- var olduğunu bildiğini, diğer iki kişiyi bilmediğini, birine kısmi ödeme yapıldığını, diğerinin ise mahkemelik olduğunu kabul etmektedir.

Sunulan şahadet ve emarelere göre, Spor Dairesi Genel Yönetim Kurulu yaptığı araştırmada, Davacının, Müşterek -Bahis izni bedellerini yapılan ikazlara rağmen süresinde ve tam olarak ödemediğini, ayrıca 4 kişinin kazanan kuponunu ödemediğini tespit etmesi üzerine, bu tespite dayanarak Davacının Müşterek Bahis oynatma izninin 1 ay süre ile
askıya alınması kararı ala-rak tespit ettiği bu durumu ve aldığı kararı Bakanlığa bildirmiş, Bakanlığın bu veriler ışığında Davacının Müşterek Bahis Oynatma izninin 1 ay süre ile askıya alınması yönündeki önergesi üzerine (Emare 7), Bakanlar Kurulu, 3/12/2014 tarihinde aldığı kararl-a (Emare 4), Davacının Müşterek Bahis Oynatma iznini 1 ay süre ile askıya almıştır.

Yukarıya aktarılan 67/1999 sayılı Beden Eğitimi ve Spor Yasası'nın 26. maddesinin (2)(F) bendinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye istinaden Bakanlar Kurulu bu karar-ı almıştır. Bu yasal durum göz önüne alındığı zaman, Bakanlar Kurulunun aldığı ve yürütülmesinin durdurulması talep edilen kararın, ilk bakışta bariz bir şekilde ve açıktan açığa hukuka aykırı olduğunu söylemek imkânı yoktur.

Mecbur kalınmadıkça, dav-anın esasına girilmemesi ve davayı sonuçlandırıcı bir karar verilmemesi gerektiği prensibi de göz önünde bulundurulduğu zaman, dava ve ara emrine konu kararın hukuka aykırı olup olmadığının, davanın esasında İdare Hukuku kural ve ilkeleri çerçevesinde, der-in ve ayrıntılı bir şekilde incelenerek bir karara varılması gerekmektedir. Belirtiğim nedenlerle bu meselede, ara emri verilmesi için gerekli olan açıktan açığa yasaya aykırılık kriteri bulunmamaktadır.

Davacı Müstedi, talep edilen ara emrinin veri-lmemesi halinde, telafisi imkânsız zarar-ziyana uğrayacağını iddia etmektedir.

Ara emri verilmesi için aranacak kriterlerden biri de, ileride telafisi güç veya tamiri imkânsız zarar-ziyanın doğmasıdır.

Bu kritere göre, yürütmenin durdurulması k-ararının verilebilmesi için, böyle bir kararın verilmemesi halinde, davacının uğrayacağı zararın telafisi güç veya tamiri imkânsız olması gerekmektedir.

Telafisi güç veya tamiri imkânsız zararın doğup doğmayacağı, her meselenin kendine has olguları i-çerisinde ve her olayda ayrıca incelenmelidir. Olaya ve davacıyı etkileme durumuna göre, idari karar veya işlemin yürütülmesi davacıyı ileride telafisi güç veya tamiri imkânsız bir zarara uğratacaksa, ara emri verilmesi için bu kriterin var olduğu
kabul e-dilmelidir.

Davacı, davasında Bakanlar Kurulu tarafından 3/12/2014 tarihinde alınan ve Müşterek Bahis Oynatma iznini 1 ay süre ile askıya alan kararın iptalini, ara emri istidasında ise
bu kararın uygulanmasının dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması-nı talep etmektedir. Davacı, istidaya ekli yemin varakasında ve sunduğu şahadette, bu kararın yürütülmesinin durdurulmaması halinde, 170 çalışan personelin maaşlarının ödenemeyeceğini, personelini kaybedeceğini, ofis kiralarının ödenemeyeceğini, müşteri k-ayıplarının olacağını, bu nedenle telafisi imkânsız zarar-ziyana uğrayacaklarını ve geriye dönüşün güç olacağını, bu durumun iflaslarına neden olabileceğini iddia etmiştir.

Davalılar ise, Davacı Müstedinin ilgili yasal mevzuat ve taraflar arasındak-i İmtiyaz Hakkı Sözleşmesine aykırı hareket ettiği nedeniyle bu kararın alındığını, 1 ay süreli bir karar olduğunu, kararın izin fesheden bir karar olmadığını, izni
1 ay askıya alan geçici bir karar olduğunu, Davacının uğrayacağı telafisi imkânsız bir zara-r-ziyan olmadığını, zararı olsa bile bunun maddi, parasal bir zarar olacağını ve
Devlet tarafından telafisinin mümkün olduğunu iddia etmektedir.

Davalılar bu kararı, Davacının yasal mevzuata ve İmtiyaz Hakkı Sözleşmesi kurallarına uymaması gerekçesi-ne istinaden almıştır. Kararın içeriğinde de belirttiğim gibi, Davacının bazı yasal mükellefiyetlerini yerine getirmediği ve İmtiyaz Hakkı Sözleşmesinin izin bedellerini ödeme ile ilgili koşullarına uymadığı, davanın esasında kesin bir bulguya varılabilece-ği göz ardı edilmeden ilk nazarda kabul edilebilir. Karar 1 ay süreli geçici bir karardır. Davacının yerine getirmediği iddia edilen yasal mükellefiyetlerini yerine getirmesi ve İmtiyaz Hakkı Sözleşmesindeki yükümlülüklerine şartlı olarak uyması dahi bu ka-rarın Davalılar tarafından geri alınması sonucunu doğurabilir ve mağduriyetini ve/veya uğrayacağını iddia ettiği zarar-ziyanı ortadan kaldırabilir.

Bu karar ile Davacının uğrayacağını iddia ettiği zarar, Davacı Tanığının da kabul ettiği üzere maddi,- parasal bir zarar-ziyandır. Yürütülmesinin durdurulması istenen karar, Davacının Müşterek Bahis Oynatma iznini 1 ay süre ile askıya alan bir karardır. Davacının uğrayacağını iddia ettiği zarar- ziyan bu süre ile sınırlı olup, süre dolduğu zaman askıya al-ma kararı ortadan kalkacağı nedeniyle, bu zarar-ziyan sona erecektir. Davacının bu sürede uğrayacağı maddi zarar-ziyanı, davasında haklı çıkması halinde Davalılar tarafından telafi edilebilecek maddi bir zarar-ziyandır. Dolayısıyla, bu karar, Davacının tel-afisi imkânsız bir zarar-ziyana uğrayacağı ve geriye dönüşü imkânsız hale getirecek bir sonuç doğurmamaktadır.
Huzurumdaki şahadet ve emarelere göre, Davacı Müstedinin Müşterek Bahis Oynatma izinlerinin süresi 31/12/2014 tarihine kadardır. Davacı Müs-tedinin, talep ettiği şekilde dava sonuna kadar bir emir verilmesi halinde, Davacının yerine getirmediği iddia edilen yasal mükellefiyetlerini yerine getirmeden ve İmtiyaz Hakkı Sözleşmesindeki mükellefiyetlerine uymadan dava sonuna kadar Müşterek Bahis Oy-natma izni varmış gibi faaliyet göstermesi neticesini doğuracaktır. Bu durum ise, Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü 11. maddesinde aranan "davanın adilane bir şekilde karara bağlanmasını gerektirecek bir durum olması" kriteri ile bağdaşmamaktadır.

Belirt-tiklerimden anlaşılacağı gibi, ortada karara bağlanması gereken ciddi bir konu ve Davacının iddiasında haklı olabileceğine dair belirtiler bulunduğu kabul edilse bile, ara emri verilmesi için aranan kriterlerden "açıkça hukuka aykırılık", "ileride telafisi- mümkün olmayan bir zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağı" ve
"davanın adilane bir şekilde karara bağlanmasını gerektirecek bir durum olması" kriterleri bu meselede bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Davacı Müstedinin, kararın yürütülmesinin- durdurulması ile ilgili ara emri talebinin reddedilmesi gerekmektedir.

Netice olarak, Davacı Müstedinin istidası ve ara emri talepleri ret ve iptal edilir.

Meselenin tüm durum ve koşulları muvacehesinde, istida masrafları ile ilgili herhangi b-ir emir verilmez.


Mehmet Türker
Yargıç


24 Aralık, 2014













14






Full & Egal Universal Law Academy