Yüksek İdare Mahkemesi Numara 27/2018 Dava No 9/2018 Karar Tarihi 02.03.2018
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 27/2018 Dava No 9/2018 Karar Tarihi 02.03.2018
Numara: 27/2018
Dava No: 9/2018
Taraflar: Ayçim Yurt ile Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı arasında
Konu: İdari davalarda ara emri verilmesinin koşulları - 47/2010 Kamu Görevlilerinin Aylık (Maaş Ve Ücretler) Ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi Yasasına tabi bir kamu görevlisinin bir sınıftan başka bir sınıfa geçme koşulları.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 02.03.2018

-
D. 9/2018YİM No: 27/2018

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasa'nın 152. maddesi hakkında

Yargıç Gülden Çiftçioğlu huzurunda.

Davacı: Ayçim Yurt, Orkide Sokak, Reha Apt., Blok 7, Daire 2,
Lefkoşa

- ile -
Davalı: Kamu Hi-zmeti Komisyonu Başkanlığı vasıtasıyla KKTC
Başsavcılığı, Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

Davacı namına: Avukat Levent Kızılduman
Davalı namına: Savcı Meryem Beşoğlu Özduran

...................

(12.2.20-18 tarihli ara emri istidası hakkında )


K A R A R


Davacı, Davalı aleyhine dosyaladığı Talep Takririnde aşağıdaki taleplerde bulunmuştur:


A) Davalının Davacıya göndermiş olduğu 28.11.2017 tarihli Davacının III. Derece Mukayyit mevkisiyle ilgili olarak- yapmış olduğu başvurunun anılan mevkinin "Aranan Nitelikler" bölümünde öngörülen koşulları haiz olmadığından dolayı konu mevki ile ilgili olarak yapılacak yazılı sınava Davacının çağrılmasının mümkün olmadığı ile ilgili kararın tamamen hükümsüz ve/veya et-kisiz olduğuna ve/veya herhangi bir sonuç doğurmayacağına dair Mahkemece hüküm ve/veya karar verilmesi;
B) Muhterem Mahkemenin uygun göreceği başka herhangi bir emir ve/veya çare;
C) İşbu dava masrafları.

Davacı, bu dava altında 12.2.2018 tarihinde dosyal-adığı tek taraflı istidası ile:

a) Davalı/Müstedialeyhin, Davacı/Müstediye göndermiş olduğu
28.11.2017 tarihli Davacı/Müstedinin III. Derece Mukayyit
mevkisiyle ilgili olarak yapmış olduğu başvurunun anılan
mevkinin "Aranan Nitelikler" bölümün-de öngörülen koşulları
haiz olmadığından dolayı konu mevki ile ilgili olarak
yapılacak yazılı sınava Davacı/Müstedinin çağrılmasının
mümkün olmadığı ile ilgili kararın işbu dava karara
bağlanıncaya dek ve/veya Muhterem Mahkemenin uygun göre-ceği
zamana dek işlem görmemesi ve/veya uygulanmaması ve/veya
durdurulması ve/veya men edilmesi;

B. Davalı/Müstedialeyhin takriben 04.03.2018 tarihinde
yapacağı III. Derece Mukayyit Sınavı ile ilgili tüm karar
ve/veya işlemlerin işbu dava -karara bağlanıncaya dek
ve/veya Muhterem Mahkemenin uygun göreceği zamana dek işlem
görmemesi ve/veya uygulanmaması ve/veya durdurulması
ve/veya men edilmesi;

C. Muhterem Mahkemenin uygun göreceği herhangi bir emir;

D. İşbu istida masrafları- için emir talep etmiştir.

Bu istida Davacı/Müstedinin yemin varakası ile desteklenmiştir.
- -
-Davacı yemin varakasında, Lefkoşa Kaza Mahkemesi IV. Derece Mahkeme Memuru olup, Ocak 2012 tarihinden itibaren bu mevkide çalışmakta olduğunu, 47/2010 sayılı Yasa kapsamında istihdam edilip, 47/2010 sayılı Yasa ile 7/1979 sayılı
Kamu Görevlileri Yasası'na- tabi bir kişi olduğunu, Davalının bir Kamu Tüzel Kişisi olup KKTC'de değiştirilmiş ve birleştirilmiş şekliyle 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası ve 47/2010 sayılı Kamu Çalışanlarının Aylık (Maaş-Ücret) ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi Yasası tahtın-da kamu görevlilerinin yasa tahtında belirlenmiş atama ve/veya tayin ve/veya sınıf geçiş işlemlerini görmeye muktedir olduğunu, Davalının Mukayyitlik Kadrosu, Mukayyitlik Hizmetleri Sınıfı,
III. Derece (ilk atanma ve yükselme yeri) mevkii için münhal ilan- ettiğini, ilgili mevki için kadro sayısının Davalı tarafından 9 olarak belirlendiğini, ilgili mevkinin Bareminin
10-11-12 olduğunu, Davacı ilgili münhal mevkiye başvuruda bulunduğunu, Davalının ise takriben 28.11.2017 tarihinde Davacıya göndermiş olduğu -yazı ile Davacının III. Derece Mukayyit mevkisiyle ilgili olarak yapmış olduğu başvurunun anılan mevkinin "Aranan Nitelikler" bölümünde öngörülen koşulları haiz olmadığından dolayı konu mevki ile ilgili olarak yapılacak yazılı sınava çağrılmasının mümkün o-lmadığını Davacıya bildirdiğini, Davacının ise işbu davayı açmadan önce Davalıya, 12.12.2017 tarihinde müracaat ederek, müracaatı ile kendisinin münhal ilan edilen mevkinin (b) paragrafındaki koşullara uygun olduğunu iddia ederek başvuru talebinin tekrard-an incelenip dikkate alınmasını talep ettiğini, ayrıca aynı başvuru ile, hangi aranan niteliklere uygun olmadığının


tarafına İyi İdare Yasası kapsamında bildirilmesini talep ettiğini, Davalının takriben 10.01.2018 tarihinde Davacıya gönderdiği cevabi ya-zı ile Davacının ilgili kadroya yapmış olduğu müracaatın yürürlükteki mevzuat ve Başsavcılıktan alınan görüş gereği kabul etmediğini bildirdiğini, ancak, Davacıya herhangi bir gerekçe sunmadığını, Davalının münhal mevkii ile ilgili sınav tarihini 4 Mart -2018 olarak belirlediğini, ciddi bir dava sebebinin mevcut olduğunu ve davasında haklı olduğuna dair belirtiler ve/veya gerekçeler mevcut olduğunu, 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'nın 75. maddesi tahtında "bir sınıftan başka bir sınıfa geçme" nin hak-kı olduğunu, 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'na ve/veya teşkilat yasasına ve/veya ilgili kadronun aranan nitelikleri tahtında aranan nitelikleri haiz olduğunu, bu hususta hem gerekli mezuniyetinin, hem de gerekli kamu hizmetinin hem de B1 seviyesinde s-ertifikasının olduğunu, münhal mevki için aranan nitelikleri haiz olduğu sebebiyle dava konusu münhal için sınava girmeye hak sahibi olduğunu, 47/2010 sayılı Yasanın 20. maddesi, 7/79 sayılı Yasaya ve/veya teşkilat yasasına atıfta bulunduğu cihetle ve mü-nhal mevkii için aranan nitelikleri haiz olduğu sebebiyle dava konusu münhal için sınava girmeye hak sahibi olduğunu, belirtilen olgular çerçevesinde ciddi bir dava sebebi olduğunu, davasında haklı olduğuna dair belirtiler olduğunu, dava konusu kararın
g-ayriyasal olduğunu, hukuka aykırılık söz konusu olduğunu, istida gereğince emir verilmemesi halinde geriye dönüşü imkansız ve telafisi imkansız bir durum ortaya çıkacağını ve meşru menfaatinin zarar göreceğini, bu bağlamda ilgili sınava girme ve/veya ilgil-i mevkiye geçiş yapma şansının ortadan kalkacağını iddia ederek, istidada talep edilen emirlerin verilmesini talep etmiştir.


İstidanın tek taraflı olarak dinlenmesi aşamasında Mahkeme, talep edilen ara emrini tek taraflı olarak vermeyi uygun bulmayarak-, istidanın Davalı/Müstedialeyhe tebliğine emir vermesini müteakiben Davalı/Müstedialeyh konu ara emri istidasına itirazname dosyalamıştır.

Davalı/Müstedialeyh, itiraznameye ekli yemin varakasında, özetle: Davacının atanmış olduğu kadronun Orta Öğrenim- gerektiren bir kadro, ilan edilen münhal mevkiinin ise Yüksek Öğrenim gerektiren bir kadro olduğunu, bir sınıftan başka bir sınıfa geçmenin kurallarını düzenleyen hükmün 47/2010 sayılı Yasanın 20. maddesinde kaleme alındığını, bu maddenin (3). fıkrasının- Davacının tabi olacağı düzenleme olduğunu, buna göre Yüksek Öğrenim kurumlarından birini bitirmiş oldukları halde, Orta Öğrenim gerektiren hizmet sınıflarında bulunan kamu çalışanlarının geçecekleri sınıf veya görev için 47/2010 sayılı Yasada ve Kamu Göre-vlileri Yasası'nda veya kurumlarının ve hizmet teşkilatlarının kuruluş ve görev yasalarında veya ilgili mevzuatlarında belirtilen niteliklere sahip olmaları ve yapılacak sınavlarda başarı göstermeleri koşuluyla, Yüksek Öğrenim gerektiren, meslekleri ile il-gili hizmet sınıflarından
birinin veya yüksek öğrenim gerektiren genel hizmet sınıflarından birinin en alt derecesine geçebileceğini, ancak söz konusu düzenlemede öğrenim koşulunun bu şartların dışında bırakılmış olmadığını, 2000 Mahkemeler Kayıt Kalemler-i Tüzüğü'ne göre Davacının müracaat ettiği kadronun hukuk konusunda bir fakülte veya yüksek okul bitirmiş olmayı gerektirmekte olduğunu, Davacının söz konusu kadronun (b)paragrafındaki koşulları taşıdığı iddiası ile münhal mevkiye başvurmasının mümkün olma-dığını, Davacıya Kamu




Görevlileri Yasası'nın 75(2) maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını,çünkü Davacının 47/2010 tarihli Yasaya tabi olup, söz konusu Yasada yasa koyucu tarafından derece yükselmeleri ile ilgili özel düzenleme mevcut olduğunu, bu-na göre ise Davacının hukuk mezunu olmasının gerekmekte olduğunu belirtmiştir.

İlâveten, Davacının 7/1979 Sayılı Kamu Görevlileri Yasası'nın 75 (2) maddesindeki düzenleme kapsamında olmadığını, Davacının 47/2010 sayılı Yasa kapsamında olup 20(3) fıkra ku-rallarına tabi olduğunu, Davalının yasaya aykırı herhangi bir işlem yapmadığını, Davacının yasal dayanağı olan meşru menfaatinin etkilenmiş olmadığını Davacı/Müstedinin telafisi imkansız zarar-ziyanı söz konusu olmadığını iddia ederek, istidanın masraflarl-a birlikte reddedilmesini talep etmiştir.

İstida dinlenmiştir. İstidanın dinlenmesi esnasında Davacı yeminli şahadet vermiş olup lehine herhangi bir tanık çağırmış değildir. Davacı Emare No.1'den 10'a kadar sayılandırılan belgeleri itirazsız olarak mahke-meye sunmuştur.
Davalıyı temsilen tarafından Kamu Hizmeti Komisyonu Genel Sekreteri Metin Gültekin şahadet vermiştir. Davalı lehine başka herhangi bir tanık çağırmış değildir.
Taraflar Emare No.11'deki belgeyi müştereken mahkemeye sunmuşlardır.

Sunulan şa-hadet ve emarelerden istihraç edilen ihtilafsız olgular, ara emri talebini ilgilendirdiği oranda şu şekilde izah edilebilir:

Davacı, 12 Ocak 2012 tarihli atama kararı ile, Mahkemeler Yardımcı Mukayyitlik Hizmetleri Sınıfı IV.
Derece Mahkeme Memuru mevk-iine, 13 Ocak 2012 tarihinden itibaren Deneme suretiyle Aday olarak atanmıştır( Emare No.1).

Davacıya, 18.12.2013 tarihli yazı ile 1.1.2014
tarihinden itibaren asaletinin, Mahkemeler, Yardımcı Mukayyitlik Hizmetleri Sınıfı, IV. Derece Mahkeme Memuru
muv-azzaf- tekaüdiyeli olarak onaylandığı Davalı tarafından bildirilmiştir.(Emare No.2). Davacı halen Lefkoşa Kaza Mahkemesi IV.Derece Mahkeme Memuru olup bu mevkide çalışmaktadır.

Davacı 47/2010 sayılı Yasa kapsamında istihdam edilmiştir
ve 47/2010 sayılı -Yasaya tabi bir kişidir.

4- Davalı, 8/2017 tarihli, 11/8/2017 tarihli genelge ile




Genel Mukayyitlik Kadrosu, Mukayyitlik Hizmetleri Sınıfı,


III. Derece (ilk atanma ve yükselme yeri) mevkii için


münhal ilan etmiştir ( Emare No.3 ).

5--
Davacı,7/9/2017 tarihinde münhal mevkii için başvuruda




bulunmuştur ( Emare No.11). Davalı
takriben 28.11.2017




tarihinde Davacıya göndermiş olduğu yazı ile Davacının




III. Derece Mukayyit mevkisiyle ilgili olarak yapmış




olduğu başvurun-un anılan mevkiin "Aranan Nitelikler"




bölümünde öngörülen koşulları Davacı haiz olmadığından




dolayı konu mevkii ile ilgili olarak yapılacak yazılı




sınava Davacının çağrılmasının mümkün olmadığını Davacıya




bildirmiştir( Emare No.4).




-Davacı, Davalıya 12.12.2007 tarihinde yeniden müracaat ederek, kendisinin münhal edilen mevkiinin b)
paragrafındaki koşullara uygun olduğunu iddia ederek, başvuru talebinin tekrar incelenip dikkate alınmasını talep etmiş ve başvuru talebinin hangi yasal me-vzuata ve hangi aranan niteliklere uygun olmadığının "İyi İdare Yasası" kapsamında bildirilmesini talep etmiştir (Emare No.5).
Davalı, 10.01.2018 tarihinde Davacıya gönderdiği
cevabi yazı ile Davacının ilgili kadroya yapmış olduğu
müracaatı, yürürl-ükteki mevzuat ve Başsavcılıktan alınan
görüş gereği kabul etmediğini bildirmiştir ( Emare No.6 ).
Davacı, 24.5. 2010 tarihli Kamu Hizmeti Komisyonu
Başkanlığı Yabancı Dil Sınavı Başarı Belgesi sahibidir. Ayrıca B2 İngilizce Sertifikası mevcuttur(Emar-e No.8).
Davacı DAÜ Turizm ve Otel İşletmeciliği programında Lisans Derecesi sahibidir. Ayrıca Yakın Doğu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Ortaöğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans Diploması sahibidir (Emare No.9).

Davacı/Müstedinin yürüt-menin durdurulması hususundaki talebini karara bağlayabilmek için, bu aşamada, yürütmenin durdurulması, diğer bir ifade ile bir ara emrinin verilebilmesi için gerekli kriterlerle ile ilgili hukuki durumu özetleyen YİM 144/2015 D.23/2015'de belirttiğim görü-şlerden alıntı yaparak, hukuki durumu anımsatmakta yarar görmekteyim.

YİM 144/2015 D.23/2015'de şöyle denmektedir:

{[1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü'nün 11. maddesi, Yüksek İdare Mahkemesinin geçici emir verme yetkisini düzenlemekte olup, aşağıdaki gi-bidir:

11) Mahkeme, Anayasa'nın 152. maddesi gereğince yapılan işlemlerde mahkeme veya bir yargıç, işlemin herhangi bir safhasında, kendiliğinden veya herhangi bir tarafın istemi üzerine, davanın adilane bir şekilde kararlaştırılması icap ettirirse, davay-ı esasında sonuçlandırmayan gecici bir emir verebilir.
Birleştirilmiş YİM İstinaf 5-6/2014 D. 1/2015'te ifade edildiği üzere; Tüzükte geçici emir verilmesi için gerekli tek koşul, davanın adilane bir şekilde kararlaştırılabilmesi için böyle bir emrin ve-rilmesine ihtiyaç duyulduğuna kanaat getirilmesidir. Bu tek koşul ise, 9/1976 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 41. maddesi altında ara emri verilebilmesi için aranan aşağıdaki kriterlerin var olduğunun kabul edilmesi halinde tatmin edilmiş addolunacaktır:
1-Ka-rara bağlanması gereken konunun ciddi olması;
Davacının iddiasında haklı olduğuna dair belirtilerin
bulunması;
3-Geçici ara emri verilmezse ileride telafisi mümkün






olmayacak bir zararın doğacağı veya eski duruma






dönüşün çok zorla-şacağı.
Pek tabiidir ki, bu kriterlerin varlığı İdare Hukukunun kendi ilkeleri çerçevesinde değerlendirilecektir. Diğer yandan, verilecek geçici emrin, davayı esastan sonuçlandırmaması gerekmektedir.
Öte yandan, YİM 195/ 2014 D.35/2014; YİM 216/ 2012 D. -19/2013'te vurgulandığı üzere, İdare Hukukunda yürütmenin durdurulması olarak ifade edilen ara emirleri, nitelikleri itibarı ile iptali istenen karar veya işlemi geçici olarak askıya alan emirlerdir.


Yürütmenin durdurulması talebi, iptal davaları açısın-dan önem taşımakta olup, yürütmenin durdurulması hususunda emir verebilmek için ön koşul, idari işlem veya idari karara karşı açılmış bir iptal davasının bulunmasıdır.
Bu bağlamda, yürütmenin durdurulması hususunda emir verebilmek için öncelikle ortada bir- idari karar veya idari işlemin veya idari- icrai bir karar veya işlemin mevcut olması gerekmektedir ( Bkz: Prof. Dr. Şeref Gözübüyük- Prof. Dr. Turgut Tan İdare Hukuku Cilt 2 İdare Yargılama Hukuku s.1075, 1076; YİM 195/ 2014 D.35/2014; YİM 216/2012 D.19/-2013).
Sonuç olarak; 9/76 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 41. maddesi çerçevesinde değerlendirme yapıldığında, yürürlüğün durdurulması emri, bir başka deyişle ara emri verebilmek için aranacak üç kriterden birincisi olan, karara bağlaması gereken konunun cidd-i olması, diğer bir anlatımla davacının karara bağlanması gereken ciddi bir davasının bulunduğu sonucuna varabilmek için, her şeyden önce dava ile iptali talep edilen ve de yürürlüğünün durdurulması talep edilen bir idari karar veya bir idari işlemin veya -bir idari- icrai nitelikli bir karar veya işlemin mevcut olması gerekmektedir.]}
Yukarıdaki YİM 144/2015 D.23/2015'den yapılan alıntıda vurgulandığı üzere, yürütmenin durdurulması talebi iptal davaları açısından önem taşımakta olup, yürütmenin durdurulması- hususunda emir verebilmenin ön koşulu idari işlem veya idari karara karşı açılmış bir iptal davasının bulunmasıdır.
Huzurumdaki meselede, Davacı/Müstedinin istidasının A) paragrafında yürütülmesinin durdurulmasını talep ettiği idari karar/işlem, Davacının- Talep Takririnin A) paragrafında


iptalini talep ettiği ve Davacının III.Derece Mukayyit
mevkiiyle ilgili olarak yapılacak sınava Davacının
çağrılmasının mümkün olmadığına dair Davalının aldığı idari işlem/ karardır.

Davacı/Müstedinin istidasının B) p-aragrafına bakıldığında ise, yürütülmesinin durdurulmasını talep ettiği işlemin, Davalı/Müstedialeyhin 4.3.2018 tarihinde yapacağı III. Derece Mukayyit mevkiine dair Sınavla ilgili karar/ işlemler olduğu görülmektedir.
Davacının Talep Takririne bakıldığın-da ise, Davalı/Müstedialeyhin 4.3.2018 tarihinde yapacağı III. Derece Mukayyit mevkiine dair Sınavla ilgili karar/ işlemlerin iptali ile ilgili herhangi bir talepte bulunmadığı görülmektedir.
Bu durum ışığında, Davalı/Müstedialeyhin 4.3.2018 tarihinde yap-acağı III. Derece Mukayyit Mevkiine dair Sınavla ilgili işlem/işlemlerin İdare Hukuku açısından hukuki niteliğini tezekkür edip herhangi bir karar vermemekle birlikte, Davacı/Müstedinin istidasının B) paragrafındaki talebe konu karar/ işlemler yapılacak t-ezekkür sonucu idarenin idari/ icrai bir kararı/işlemi olarak telakki edilseler dahi, bu karar/işlemlerin Talep Takririnde iptali talep edilmediği cihetle, istidanın B) paragrafındaki yürütmenin durdurulması talebinin ileri götürülmesinin olanak dahilinde -olmadığı görülmektedir.
Dolayısıyla, daha ileri bir incelemeye gitmeden önce, Davacı/Müstedinin istidasının B) paragrafındaki talebinin reddi gereklidir ve reddedilir.


Davacı/Müstedinin istidasının A) paragrafındaki talebine gelince:
Davacı/Müstedi is-tidasının A) paragrafında, III.Derece Mukayyit mevkiiyle ilgili olarak yapılacak sınava Davacının çağrılmasının mümkün olmadığına dair Davalı/Müstedialeyhin 28.11.2017 tarihli idari kararının/idari işlemin yürütülmesinin durdurulmasını talep etmektedir.
Da-vacı, yemin varakasında ve şahadetinde, aranan nitelikleri haiz olduğu gerekçesi ile konu mevki ile ilgili olarak yapılacak yazılı sınava çağrılmama kararının kanuna aykırı veya gayriyasal veya haklı dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek, bu kararın yür-ütmesinin durdurulmasını talep etmektedir.
Huzurumdaki mesele irdelendiğinde, ilk nazarda, Davalının Davacıyı doğrudan doğruya hukuki olarak etkileyen kesin, yürütülmesi zorunlu idari-icrai bir kararının mevcut bulunduğu, Davacının da bu idari icrai karar-ın tamamen hükümsüz veya etkisiz olduğuna veya herhangi bir sonuç doğurmayacağına dair Mahkemece hüküm veya karar verilmesi talebi ile 75 günlük hak düşürücü süre içerisinde davasını ikame ettiği görülmektedir.
Huzurumdaki ihtilafın esasına bakıldığında, -ihtilafın, Davacının III. Derece Mukayyit mevkii ile ilgili yapmış olduğu başvuruya, anılan mevkinin "Aranan Nitelikler" bölümünde öngörülen koşulları haiz olmadığı sebebi ile konu mevki ile ilgili yapılacak yazılı sınava çağrılmasının mümkün olmadığına d-air, Davalının 28.11.2017 tarihli idari/ icrai kararına dayanaklık teşkil eden mevzuatın doğru tespit edilip edilmediği ve bu bağlamda doğru mevzuatın uygulanıp uygulanmadığı noktasında olduğu görülmektedir.

Her ne kadar Yüksek İdare Mahkemesinin oluşturd-uğu içtihada göre, ara emri safhasında mecbur kalmadıkça davanın esasına girilmemesi ve davayı sonuçlandırıcı bir karar verilmemesi gerekmekle birlikte, ara emri kriterlerinin mevcudiyetinin saptanması açısından, konu karara dayanak teşkil eden mevzuatın d-oğru tespit edilip edilmediği ve bu bağlamda doğru mevzuatın uygulanıp uygulanmadığının belirlenmesi ve sonuçta bu açıdan davanın esasına girilmesi kaçınılmaz görülmektedir.
Ara emri kriterlerinin mevcut olup olmadığının yukarıda belirtilen çerçevede incel-enmesi açısından ise, karara bağlanması gereken konunun ciddi olup olmadığı, bu bağlamda Davacının ciddi bir dava sebebinin bulunup bulunmadığı ve ayrıca Davacının iddialarında haklı olduğuna dair belirtilerin bulunup bulunmadığı kriterlerinin birlikte el-e alınıp değerlendirilmesi zaruri görülmektedir.
Bilindiği üzere, Davacının iddialarında haklı olduğuna dair belirtilerin bulunup bulunmadığı meselesi, ilk nazarda, dava konusu karar veya işlemin hukuka aykırı olduğunu düşündürecek belirtilerin mevcut ol-up olmadığı ekseninde cereyan edecek bir irdelemeyi içermektedir(Bkz: Tufan Erhürman, İdari Yargılama Hukuku, 2012, s.236 ).
Diğer yandan, Davacı/Müstedinin karara bağlanmasını talep ettiği konu ciddi midir? Bu bağlamda Davacı/Müstedinin ciddi bir davası,i-yi bir dava sebebi mevcut mudur? Doktrinde, bu husustaki irdeleme açısından ölçüt, davanın dava sonunda nihai olarak Davacı tarafından kazanılması olasılığının görülmesi, davanın kazanılabilir olması, diğer bir ifade ile, iptal ihtimalinin ufukta görülmesi- şeklinde ifade edilmektedir( Bkz: Tufan Erhürman, supra, s.234 ).

Huzurumdaki meselede, ilk nazarda, dava konusu karar veya işlemin hukuka aykırı olduğunu düşündürecek belirtiler mevcut mudur? Davacı/Müstedinin karara bağlanmasını talep ettiği konu ciddi- midir ? Bu bağlamda Davacı/Müstedinin ciddi bir davası, iyi bir dava sebebi mevcut mudur?
Belirtilen çerçevede Davacı, istidasına ekli yemin belgesinde ve şahadetinde, konu mevki ile ilgili olarak yapılacak yazılı sınava çağrılması için mevzuatın/Yasanın- aradığı nitelikleri haiz olduğunu, bununla birlikte Davalının başvurusuna uyguladığı mevzuatı doğru tespit etmediğini, bu bağlamda başvurusuna doğru mevzuatı uygulamadığını iddia etmektedir.
Bu çerçevede Davacının argümanı, 47/2010 sayılı Kamu Çalışanla-rı Aylık (Maaş- Ücret) ve Diğer Ödeneklerin Düzenlenmesi Yasası kapsamında bir kamu çalışanı olduğunu ve 47/2010 sayılı Yasanın 20/3 maddesi tahtında, bir sınıftan başka sınıfa geçmek üzere münhal mevkii için Davalıya müracaat ettiğini kabul etmekle birlik-te, 47/2010 sayılı Yasanın 20/3 maddesinin Kamu Görevlileri Yasası'na, kurumların ve hizmet teşkilatlarının kuruluş ve görev yasalarında veya ilgili mevzuatlarında belirtilen niteliklere sahip olmalarına ve yapılacak sınavlarda başarı göstermeleri koşuluna- atıfta bulunduğu nedeni ile kendisine 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'nın 75. maddesinin uygulanması gerektiğidir.
Davacı, 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'nın 75. maddesi tahtında, " bir sınıftan başka bir sınıfa geçmenin" hakkı olduğunu ileri sür-mektedir.
Davacı, istidaya ekli yemin varakasında ve şahadetinde, 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'nın veya ilgili mahkeme kayıt kalemi kadrosunun veya ilgili kadronun aranan

nitelikleri haiz olduğunu, hukuk fakültesi mezunu olmamakla birlikte, yüksek- öğrenim mezuniyeti olduğunu, gerekli kamu hizmetinin mevcut olduğunu, B1 seviyesinde İngilizce sertifikasının olduğunu ileri sürmektedir.
Davacı Avukatı hitabında, 47/2010 sayılı Yasanın 7/79 sayılı Yasaya atıfta bulunduğunu bu Yasanın genel yasa olduğunu-, genel yasanın ise açık olduğunu, genel yasaya göre öğrenim koşulu aramaksızın Davacının müracaatının kabul edilmesi gerektiğini, kaldı ki 47/2010 sayılı Yasanın 7/79 sayılı Yasaya atıfta bulunması yanı sıra kurumların mevzuatına da atıfta bulunduğunu, ku-rumun mevzuatına göre (( Yüksek Mahkeme Tarafından Yapılan Tüzük, diğer bir ifade ile 2017 Mahkeme Kayıt Kalemleri (Kuruluşu ve Memurların Yetki ve Görevleri) (Değişiklik) Tüzüğü ile değiştirilmiş şekliyle 2000 Mahkeme Kayıt Kalemleri (Kuruluşu ve Memurlar-ın Yetki ve Görevleri) Tüzüğü'ne göre)) aranan niteliklerin: a) Hukuk konusunda bir fakülte veya yüksek okul bitirmiş olmak; veya b)lise veya dengi bir orta öğretimden mezun olup kamu hizmetinde 3 yıl başarılı hizmet sahibi bulunmak ve Kamu Görevlileri Y-asası'nın 75. maddesine göre açılacak sınavlarda başarılı olmak olduğunu, Davacının 2012 tarihinden itibaren istihdam edildiğini, 3 yıldan daha fazla süredir kamuda görev yaptığını, dolayısıyla da münhal açısından aranan nitelikleri haiz olduğunu iddia etm-ektedir.
Davacı Avukatı hitabında, özetle: Davacının, 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'nın 75. maddesi tahtında " bir sınıftan başka bir sınıfa geçmenin" hakkı olduğunu ileri sürmektedir. Davacı Avukatı bu bağlamda 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'nı-n 75. maddesinin, ilgili kamu çalışanlarının geçecekleri sınıf ve görev için Kamu

Görevlileri Yasası'nda veya kurumların ve hizmet teşkilarının kuruluş ve görev yasalarında belirtilen niteliklere sahip olmaları ve açılacak sınavlarda başarı göstermeleri -koşulu ile bir sınıftan başka sınıfa geçişi mümkün kıldığını iddia etmektedir.
Davalının argümanına göre, Davacı 47/2010 sayılı Yasaya tabidir. Orta Düzey Yeterlilik Sınavını geçerek Mahkeme Memuru Kadrosu Yardımcı Mukayyitlik Hizmetleri Sınıfı IV. Derece -Barem 8-9 kadrosuna atanmıştır. Davalı tarafından Mukayyitlik kadrosu, Mukayyitlik Hizmetleri Sınıfı III.Derece ( İlk Atanma ve Yükselme Yeri) Barem 9-10-11 mevkii için münhal ilan edilmiş ve Davacı bu mevki için müracaat etmiştir. Davacının müracaat ettiğ-i kadro veya sınıf aynı öğrenim koşulunu gerektiren sınıf değildir. Davacının atanmış olduğu kadro, Orta Öğrenim gerektiren bir kadro, ilan edilen münhal mevkii ise Yüksek Öğrenim gerektiren bir kadrodur.

Davalıyı temsilen hazır bulunan Savcı hitabında,- özetle: Davacının 47/2010 sayılı Yasaya tabi olduğunu, 7/79 sayılı Yasaya tabi olsa idi, kendisine uygulanacak hükmün 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'nın 75.maddesinin 2. fıkrası olacağını, 75. maddenin "bir sınıftan başka bir sınıfa geçmeyi düzenledi-ğini", bu maddede "öğrenim koşulunun" şartlar dışında bırakıldığını, maddede "öğrenim koşulu dışında" ibaresinin yer aldığını, Davacıya uygulanacak Yasanın ise 47/2010 sayılı Yasa olduğunu, uygulanacak hükmün ise 47/2010 sayılı Yasanın 20 (3) maddesi olduğ-unu, bu hükümde "öğrenim koşulu dışında" ibaresinin yer almadığını, dolayısıyla da, bu hükümde, "öğrenim koşulunun" şartların dışında bırakılmış olmadığını, bu nedenle de 2017 Mahkeme Kayıt Kalemleri (Kuruluşu ve


Memurların Yetki ve Görevleri)( Değişik-lik) Tüzüğü ile değiştirilmiş şekli 2000 Mahkeme Kayıt Kalemleri (Kuruluşu ve Memurların Yetki ve Görevleri) Tüzüğü'ne göre, Davacının müracaat ettiği kadroya başvurabilmesi için hukuk konusunda bir fakülte veya yüksek okul bitirmesinin gerekmekte olduğunu-, Davacıya Kamu Görevlileri Yasası'nın 75(2) maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, bunun nedeninin de Davacının 47/2010 sayılı Yasaya tabi olup, söz konusu Yasada özel bir düzenlemenin mevcut olduğunu, Davacının hukuk mezunu olması gerekmekte olduğ-unu, 47/2010 sayılı Yasanın amacının reform olduğunu, Yasanın, bütçedeki ağır yükü hafifletmek ve kamudaki istihdamların ve ilerlemelerin belirli kurallar altında olmasını sağlamayı hedeflediğini, aranan nitelikler ile ilgili olarak Tüzüğün A) paragrafına- zorunlu olarak bakılması gerektiğini, 47/2010 sayılı Yasanın 20. maddesi dahil birçok maddesinin Anayasa Mahkemesinin 25/2009 D.1/2010 sayılı Görüş Bildirisi ile denetlenerek, oy çokluğu ile Anayasa'ya uygundur görüşü sunulduğunu, sonuç olarak da, Daval-ının Yasayı uygulamasında herhangi bir hatanın görülmediğini belirtmiştir.
Yukarıdan görüleceği üzere, Davacının, 47/2010 sayılı Kamu Çalışanlarının Aylık ( Maaş- Ücret) ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi Yasası'na tabi olarak, Orta Düzey Yeterlilik Sın-avını geçerek Mahkeme Memuru Kadrosu Yardımcı
Mukayyitlik Hizmetleri Sınıfı IV. Derece Barem 8-9 kadrosuna 13 Ocak 2012 tarihinde deneme sureti ile atandığı, asaletinin 18.12.2013 tarihli yazı ile 1.1.2014 tarihinden itibaren onaylandığı, Davacının 47/-2010 sayılı Yasaya tabi bir kamu çalışanı olduğu ihtilafsızdır.

Yine Davacının 47/2010 sayılı Yasanın 20(3)maddesi altında "bir sınıftan başka sınıfa geçmek" için Davalının 8/2017 sayı ve 11/8/2017 tarihli genelge ile Genel Mukayyitlik Kadrosu,

Mukayyit-lik Hizmetleri Sınıfı, III. Derece (ilk atanma ve yükselme yeri) mevkii için ilan ettiği münhal mevkiye, 7/9/2017 tarihinde başvuruda bulunduğu olgusu da ihtilafsızdır.

Daha önce vurgulandığı üzere, yukarıdaki iddialar ışığında karara varılması gereken hu-sus, Davalının kararına dayanaklık teşkil eden mevzuatın doğru tespit edilip edilmediği, doğru mevzuatın uygulanıp uygulanmadığı ve bu bağlamda, işlemin unsurlarında ilk nazarda, sakatlık olduğunu diğer bir ifade ile hukuka aykırı olduğunu düşündürecek bel-irtilerin mevcut olup olmadığı ve karara bağlanması gereken konunun ciddi olup olmadığı, Davacının ciddi bir davasının, iyi bir dava sebebinin mevcut olup olmadığı noktasındadır.

Bu hususta karara varabilmek için, öncelikle 47/2010 sayılı Yasaya göz atmak- gerekmektedir.

8 Kasım 2010 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe giren 47/2010 sayılı Yasanın 4. maddesi, Yasanın "kapsamını" şu şekilde çizmektedir:

Kapsam


4.(1)Bu Yasa kuralları, Devletin ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, yürütmekl-e yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asıl ve sürekli görevlerde, bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra çalışmaya başlayan, genel ve katma bütçelerden veya bunlara bağlı döner sermayelerden aylık (maaş-ücret) alanlara uygulanır. Bu Yasada -düzenlenen mali kurallar dışında bu Yasada düzenlenmeyen ancak bu Yasaya ters düşmeyen kurallarla ilgili olarak yerine göre Kamu Görevlileri Yasası veya kendi özel yasa veya diğer mevzuat kuralları ile toplu iş sözleşmesi kuralları uygulanır.



- Devlette veya bu madde kapsamındaki diğer kamu kurum ve kuruluşlarda, bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra sözleşmeli veya geçici personel olarak veya işçi olarak çalışmaya başlayanlar hakkında da bu Yasada düzenlenen özel kurallar uygulanır.
Bu- maddeye göre, bu Yasa kuralları, Devletin ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asıl ve sürekli görevlerde, bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra çalışmaya başlayan, genel ve katma bütçelerd-en veya bunlara bağlı döner sermayelerden aylık ( maaş - ücret ) alanlara uygulanmaktadır.

Yine Yasanın 4. maddesine göre, bu Yasada düzenlenen mali kurallar dışında bu Yasada düzenlenmeyen, ancak bu Yasaya ters düşmeyen kurallarla ilgili olarak yerine gö-re Kamu Görevlileri Yasası veya kendi özel yasa veya diğer mevzuat kuralları ile toplu iş sözleşmesi kuralları uygulanmaktadır.

Yasanın 3. maddesi ise Yasanın amacını ortaya koymaktadır. Bu madde "amaç" yan başlığı altında şöyledir:

Amaç3. Bu Yasanın am-acı, bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra Devlette veya bu Yasanın 4'üncü maddesinde belirtilen diğer kamu kurum ve kuruluşlarda çalışmaya başlayanların aylık (maaş-ücret) ve diğer ödeneklerini, genel maaş kademelerini, kadro kademelerini, hizmet s-ınıfı olanların hizmet sınıflarının ve derecelerinin maaş kademelerini, kademe ilerlemelerini, hizmet sınıfı olanların sınıfları içinde yükselmelerini ve hizmet sınıflarını değiştirmelerini, hizmet sınıfı olmayanların, bulundukları kadro içinde ilerlemeler-ini, başka kadrolara geçmelerini ve yükselmelerini düzenlemektir.
Yasanın yukarıdaki 3. maddesinden görüleceği üzere, bu Yasanın amacı, bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra Devlette ve belirtilen diğer kurumlarda çalışmaya
başlayanların aylık (m-aaş-ücret) ve diğer ödenekleri yanında Yasada belirtilen durumlarını, bu bağlamda da hizmet sınıflarını değiştirmelerini düzenlemektir.

Nitekim ihtilafsız olgulara göre, Davacı da Yasanın yukarıdaki 3. maddesine uygun olarak, "Bir sınıftan başka bir sınıf-a geçme" yan başlığı altındaki 20. maddesinin 3. fıkrasına istinaden sınıf değiştirmek için Davalıya müracaat etmiştir.

Yasanın 20. maddesi "Sınıf Değiştirmeye İlişkin Kuralları" içermekte olup, Yasanın 20.maddenin 3. fıkrası şu şekildedir:

(3) Yüksek -öğrenim kurumlarından birini bitirmiş oldukları halde, orta öğrenim gerektiren hizmet sınıflarında bulunan kamu çalışanları geçecekleri sınıf veya görev için bu Yasada ve Kamu Görevlileri Yasasında veya kurumların ve hizmet teşkilatlarının kuruluş ve görev- yasalarında veya ilgili mevzuatlarında belirtilen niteliklere sahip olmaları ve yapılacak sınavlarda başarı göstermeleri koşuluyla, yüksek öğrenim gerektiren, meslekleri ile ilgili hizmet sınıflarından birinin veya yüksek öğrenim gerektiren genel hizmet s-ınıflarından birinin en alt derecesine geçebilirler. Bu şekilde sınıf değiştirebilmek için geçecekleri sınıf ve derece için açık kadro bulunması ve açık kadro niteliğini kazanmış olması ve performans değerlendirme formunda olumlu değerlendirilmiş olmaları -koşuldur. Ancak, en son hizmet gördüğü kadro derecesinde en az 7 yıl çalışmış olma koşulu aranmaz.

Davacı Avukatına göre, Yasanın 20. maddesinin 3. fıkrası, 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'na ve kurum mevzuatına atıfta bulunduğu cihetle "bir sınıftan -başka bir sınıfa geçmek" için müracaat eden Davacıya, kurum mevzuatına (Yüksek Mahkeme Tarafından Yapılan Tüzük/ 2017 Mahkeme Kayıt Kalemleri
(Kuruluşu ve Memurların Yetki ve Görevleri) (Değişiklik) Tüzüğü ile değiştirilmiş şekli 2000 Mahkeme Kayıt Kaleml-eri (Kuruluşu ve Memurların Yetki ve Görevleri)Tüzüğü'ne ilâveten, 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'nın 75. maddesinin 2. fıkrası uygulanacaktır.

Davacı Avukatının Davacıya uygulanması gerektiğini iddia ettiği,7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'nın 75-. maddesinin 2. fıkrası şöyledir:

(2)Orta öğrenim gerektiren hizmet sınıflarındaki kamu görevlileri, geçecekleri sınıf ve görev için bu yasada veya kurumların ve hizmet teşkilatlarının kuruluş ve görev yasalarında belirtilen niteliklere (Öğrenim koşulu -dışında) sahip olmaları ve girebilecekleri dereceler için açılacak sınavlarda başarı göstermeleri koşuluyla aşağıdaki bentlerde öngörülen Genel Hizmetler sınıflarının herhangi bir derecesine bu sınıflar için bu yasada aranan öğrenim koşuluna bakılmaksızın -geçebilirler.(a)İdari Hizmetler Sınıfı;-
-(b)
Mali Hizmetler Sınıfı;
(c)Basın, Yayın ve Enformasyon Hizmetleri Sınıfı;--(d)


Sanayi ve Ticaret Hizmetleri Sınıfı;--(e)Çalışma ve Sosyal Güvenlik Hizmetleri Sınıfı;--(f)Sosyal Hizmetler Sınıfı;-
-(g)

Turizm Hizmetleri Sınıfı;--(h)
Gümrük Hizmetleri Sınıfı;-
-(ı)Mukayyitlik Hizmetleri Sınıfı;
(i)Kültür Hizmetleri Sınıfı;
(j)Kooperatif Hizmetleri Sınıfı;
Yukarıdan görüleceği üzere, 47/2010 sayılı Yasa kapsamında olan kamu görevlilerine sınıf değiştirmede, diğer bir ifade ile "bir sınıftan başka- bir sınıfa geçişte" uygulanacak kurallar 47/2010 sayılı Yasanın 20.maddesinde belirlenmiştir.

47/2010 sayılı Yasanın 20. maddesinde, 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'ndan söz edilmekle birlikte, Yasanın "bir sınıftan başka bir sınıfa geçiş"i düzenleye-n 20. maddesini, Yasanın "kapsam" yan başlığı altındaki 4. maddesi ile birlikte değerlendirmek gerekmektedir.
47/2010 sayılı Yasanın yukarıda belirtilen 4. maddesinden görüleceği üzere, bu Yasada düzenlenen mali kurallar dışında bu Yasada düzenlenmeyen, a-ncak bu Yasaya ters düşmeyen kurallarla ilgili olarak yerine göre Kamu Görevlileri Yasası veya diğer belirtilen mevzuat uygulanmaktadır.

Bu durumda, 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'nın, 47/2010 sayılı Yasaya tabi bir kamu görevlisine uygulanabilmesi i-çin,uygulanacak kuralın, 47/2010 sayılı Yasada düzenlenen mali kurallar dışında 47/2010 sayılı Yasada düzenlenmeyen, ancak bu Yasaya ters düşmeyen kurallarla ilgili olması ve "yerine göre" uygulanması gerekmektedir.

47/2010 sayılı Yasanın 4. maddesinin y-ukarıdaki kısmı bağlamında mesele değerlendirildiğinde, Davacının başvurusuna, 7/79 sayılı Kamu Görevlileri Yasası'nın 75/2 maddesinin uygulanması için Yasanın 4. maddesi çerçevesinde değerlendirilebilecek herhangi bir gerekçenin huzurumda olmadığı sabitti-r. Bu bağlamda da, 7/79 sayılı Yasanın Davacıya uygulanması mümkün değildir.

Böyle olgusal ve hukuki durum ışığında, 47/2010 sayılı Kamu Çalışanlarının Aylık ( Maaş-Ücret) ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi Yasası'na tabi bir kamu görevlisi olan Davacını-n başvurusuna uygulanacak yasa, 47/2010 sayılı Yasa olup, ilgili hüküm Yasanın 20(3) maddesidir. Buna ilaveten uygulanacak
mevzuat, münhal ilânındaki kadronun hizmet şemasının yer aldığı 2017 Mahkeme Kayıt Kalemleri (Kuruluşu ve Memurların Yetki ve Görevl-eri) (Değişiklik) Tüzüğü ile değiştirilmiş şekli 2000 Mahkeme Kayıt Kalemleri (Kuruluşu ve Memurların Yetki ve Görevleri) Tüzüğü'dür.

Adı geçen Tüzüğün, İkinci Cetvelde yer alan III.Derece "Mukayyit Kadrosu Hizmet Şeması" şu şekildedir:

MAHKEMELER
MUKAY-YİT KADROSU
HİZMET ŞEMASI
KADRO ADI: MUKAYYİT
HİZMET SINIFI: MUKAYYİTLİK HİZMETLERİ SINIFI
DERECE: III (İlk Atanma ve Yükselme Yeri)
KADRO SAYISI: 9
MAAŞ: BAREM 10-11-12

Görev Yetki ve Sorumlulukları:
Yüksek Mahkemede görevlendirildiğinde Yüks-ek Mahkeme Kayıt Kalemini sevk ve
idare etmede ve herhangi bir Yasa, Mahkeme Tüzüğü ve diğer mevzuat ile saptanan görevleri yapmada Başmukayyide yardımcı olur ve kendisine verilen diğer uygun görevleri yapar.
Mukayyitlik Amiri veya I. veya II. Derecede M-ukayyidi olmayan bir Kaza Mahkemesinde görevlendirildiğinde ise Kayıt Kaleminin sorumlusu olur ve herhangi bir Yasa, Mahkeme Tüzüğü ve diğer mevzuat ile saptanan görevleri yapar. Mukayyitlik Amiri veya I. veya II. Derece Mukayyidi olan bir Kaza Mahkemesind-e görevlendirildiğinde ise sözü edilen görevleri yapmada Mukayyitlik Amiri veya I. veya II. Derece Mukayyide yardımcı olur ve kendisine verilen diğer uygun görevleri yapar

Aranan Nitelikler:
1.(a)Hukuk konusunda bir fakülte veya yüksek okul bitirmiş olm-ak; veya
Lise veya dengi bir Orta Öğretimden mezun olup Kamu Hizmetinde 3 yıl başarılı hizmet sahibi bulunmak ve Kamu Görevlileri Yasasının 75. maddesine göre açılacak sınavlarda başarılı olmak.
2. İngilizce bilmek (Common European Framework of Refe-rence for Languages
B1 seviyesinde sertifikaya sahip olmak).
3. İlgili mevzuat uyarınca yapılacak sınavlarda başarılı olmak.
47/2010 sayılı Yasanın yukarıda belirtilen 20. maddesinin 3. fıkrasına göre, yüksek öğrenim kurumlarından birini b-itirmiş olduğu halde orta öğrenim gerektiren hizmet sınıflarında bulunan kamu çalışanları geçecekleri sınıf veya görev için, yüksek öğrenim gerektiren, meslekleri ile ilgili hizmet sınıflarından birinin veya yüksek öğrenim gerektiren genel hizmet sınıflar-ından birinin en alt derecesine geçebilirler. Bununla birlikte koşul, bu Yasada veya kurumların ve hizmet teşkilatlarının kuruluş ve görev yasalarında veya ilgili mevzuatlarında belirtilen niteliklere sahip olmaları ve yapılacak sınavda başarı göstermeleri-dir.

Bununla birlikte Yasanın 20. maddesinin 3. fıkrasına bakıldığında, bu Fıkranın "bir sınıftan başka sınıfa geçişte", bu Yasada veya kurumların veya hizmet teşkilatlarının kuruluş ve görev yasalarında veya ilgili mevzuatlarında öngörülen öğrenim koşulu-nun aranmayacağı doğrultusunda, "öğrenim koşulu dışında" veya "öğrenim koşulu aranmaz" ibarelerini içermediği görülmektedir.

Nitekim aynı Fıkrada, en son hizmet gördüğü kadro derecesinde "en az (7) yıl çalışmış olma koşulu aranmaz" demek sureti ile de, ya-sa koyucunun niyetini açık ve seçik olarak "koşul aranmaz" sözcükleri ile ifade ettiği görülmektedir.
Benzer şekilde 7/79 sayılı Yasada " bir sınıftan başka sınıfa geçişi" düzenleyen Yasanın 75. maddesinin 3. fıkrasına bakıldığında, yasa koyucunun niyetin-i, açık olarak "öğrenim koşulu dışında" ibaresi ile ifade ettiği görülmektedir.

Bu durum ışığında, yasa koyucunun 47/2010 sayılı Yasanın 20. maddesinin 3. fıkrasında "öğrenim koşulu aranmaz" "öğrenim koşulu dışında" gibi ibareye yer vermediği dikkate

al-ındığında, Mukayyitlik Hizmetler Sınıfı Derece III ( İlk Atanma ve Yükselme Yeri) münhal mevki ilânının dayanağı olan 2017 Mahkeme Kayıt Kalemleri (Kuruluşu ve Memurların Yetki ve Görevleri)( Değişiklik) Tüzüğü ile değiştirilmiş şekli ile 2000 Mahkeme Kayı-t Kalemleri (Kuruluşu ve Memurların Yetki ve Görevleri) Tüzüğü'nün Hizmet Şemasında II Aranan Nitelikler kısmının 1(a) paragrafındaki "öğrenim koşulunun" diğer bir ifade ile "Hukuk konusunda bir fakülte veya yüksek okul bitirmiş olmak" koşulunun aranan nit-elikler bağlamında yerine getirilmesi gerekmektedir.

Belirtilenler ışığında mesele değerlendirildiği zaman, Davalının kararına dayanak teşkil eden mevzuatın doğru tespit edilmediğini ve bu bağlamda doğru mevzuatın uygulanmadığını düşündürecek belirtiler-in huzurumda mevcut olmadığı kanaatindeyim. Diğer bir anlatımla, ilk nazarda dava konusu karar veya işlemin hukuka aykırı olduğunu veya unsurlarda sakatlık olduğunu düşündürecek belirtilerin huzurumda bulunmadığı kanaatindeyim. Bu bağlamda da ilk nazarda- konunun ciddi olduğunun, Davacının ciddi bir davasının veya iyi bir dava sebebinin mevcut olduğunun söylenemeyeceği kanaatindeyim.

Davacının talep ettiği yürütmenin durdurulması emrinin, diğer bir ifade ile ara emrinin verilmemesi halinde
ileride telaf-isi mümkün olmayacak bir zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağı hususunun mevcut olup olmadığına gelince:
İlk nazarda Davacının davasında haklı olduğuna dair belirtilerin huzurumda olmadığı, diğer bir ifade ile, ilk nazarda dava konusu -karar veya işlemin hukuka aykırı olduğunu veya unsurlarda sakatlık olduğunu düşündürecek belirtilerin


huzurumda mevcut olmadığı ve ilk nazarda konunun ciddi olduğunun söylenemeyeceği veya Davacının ciddi bir davasının veya iyi bir dava sebebinin mevcut -olduğunun söylenemeyeceği kanaatine ulaştığımdan, Davacının talep ettiği yürütmenin durdurulması emrinin, diğer bir ifade ile ara emrinin verilmemesi halinde Davacı açısından ileride telafisi mümkün olmayacak bir zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün -çok zorlaşacağı görülmemektedir. Kısaca, ara emri verilebilmesi için bu unsur da gerçekleşmemiştir.

Yukarıda belirtilenlere bağlı olarak da, meselenin adilane bir şekilde sonuçlanması için yürütmenin durdurulması emri veya ara emri verilmesini gerektirece-k bir durumun mevcut olmadığı görülmektedir.

Belirtilenler ışığında, Davacı/Müstedinin istidasının A) paragrafında talep ettiği yürütmenin durdurulması emri talebinde, diğer bir deyişle, ara emri talebinde başarılı olamadığı cihetle, Davacı/Müstedinin bu -talebinin de ret ve iptal edilmesi gerekir ve ret ve iptal edilir.

Sonuç olarak; Davacı/Müstedinin istidası ret ve iptal edilir.
Meselenin kendine has koşulları nedeni ile masraf emri verilmez.


Gülden Çiftçioğlu -







































Yargıç



2 Mart 2018






2






Full & Egal Universal Law Academy