Yüksek İdare Mahkemesi Numara 265/2012 Dava No 35/2013 Karar Tarihi 25.10.2013
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 265/2012 Dava No 35/2013 Karar Tarihi 25.10.2013
Numara: 265/2012
Dava No: 35/2013
Taraflar: Zafer Özkaracan ile Girne Belediyesi arasında
Konu: Görevden alma - Davacının ceza davalarında yargılanıp mahkum olması nedeniyle işten çıkarılması - Özel Hukuk ve Kamu hukuku ayırımı - Ön itiraz - Konunun kamu hukuku değil de özel hukuk alanına girdiği nedeniyle Yüksek İdare Mahkemesinin davaya bakmaya yetkili olmadığı ön itirazı - YİMin davaya bakmaya yetkili olmadığı sonucuna varılması ve davanın ret ve iptal edilmesi.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 25.10.2013

-D.35/2013 YİM:265/2012


Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.

Mahkeme Heyeti:Necmettin Bostancı,Talât D.Refiker,Ahmet Kalkan


Davacı:Zafer Özkaracan, Edi-rne Sokak No:4,Karaoğlanoğlu-Girne.

- ile -

Davalı:Girne Belediyesi,Belediye Başkanı,Belediye Meclis
Üyeleri,Girne Belediye Hemşehrileri,Girne.


A r a s ı n d a.

Davacı namına: Avukat Özkul Özdevim ve Avukat Tolga Çavuşoğlu
Davalı namına: Avuk-at Tahir Seroydaş adına Avukat Eda Aşan


--------------

H Ü K Ü M

Necmettin Bostancı: Davacı, Girne Belediyesinde, 27.9.2004 tarihinde geçici işçi olarak göreve başladı. Bir yıllık hizmet süresini tamamladıktan sonra, 1.11.2005 tarihinden itibaren, Topl-u İş Sözleşmesi uyarınca, Temizlik İşleri Sınıfı 1.Basamağına intikal ettirildi ve 2012 yılının Haziran ayına kadar Toplu İş Sözleşmesi kapsamında düz işçi statüsünde çalıştı. Davacı, Davalı nezdinde hizmet yaptığı süre içerisinde 4441/07, 4697/09, 3430/11- ve 3702/12 sayılı ceza davalarından yargılanıp mahkûm olmuştur. Davacının 4697/09 sayılı davadaki mahkûmiyetini müteakip, Girne Belediyesi Disiplin Kurulu, 18.2.2010 tarihinde aşağıdaki kararı almıştır:

".................................................-..
...................................................


Karar Özeti:
"Zafer Özkaracan'a işlediği suçlardan ve kesinleşmiş
mahkeme kararına (Girne Ağır Ceza Mahkemesi Dosya
No:4697/2009) uygun olarak bir ay (2x15 gün)ücretsi-z
işten uzaklaştırma ve bir buçuk ay (3x15 gün) yarı
ödenekli çalışmasına, tekrarı halinde (Herhangi bir uyuşturucu tasarrufu, yetiştirme, içme satma v.b durumlarda) ve bu suçlardan mahkum olması durumunda Disiplin Kurulu Kararı'na gerek olma-dan işten ihraç edilmesine" ve sözkonusu cezanın 1 Mart 2010 tarihinden itibaren yürürlüğe girmesine Oybirliğiyle karar alınmıştır."

Davacı, söz konusu kararın kendisine tebliğ edilmesinden sonra, tekrardan mahkûm olduğu için işten durdurulmuştur. Davacı-, işbu davayı dosyalamış ve aşağıdaki şekilde talepte bulunmuştur:

"A.Girne Belediyesi Müdürünün 1/10/2012 tarihinde sözlü
olarak davacıya bildirilen işten durdurulmasına
ilişkin olan kararın geçersiz ve/veya hükümsüz
olduğuna -ve/veya hiçbir hukuki değere haiz olmadığına
ve/veya etkisiz olduğuna veya herhangi bir hukuki
sonuç doğuramayacağına dair Mahkeme hükmü.

B.Girne Belediyesi Disiplin Kurulunun 18 Şubat 2010
tarihli toplantısında almış oldu-ğu ve özellikle
Davacının bu suçlardan mahkum olması durumunda
Disiplin Kurulu Kararına gerek olmadan işten ihraç
edilmesine ve sözkonusu kararın 1 Mart 2010 tarihinden
itibaren yürürlüğe girmesine ilişkin işlemlere
- istinaden davalının davacıyı 1.10.2012 tarihi itibarı
ile yapılan ve davacıyı işten durduran işlemlerinin
ve/veya bu karara dayanarak davacıyı 1.10.2010
tarihinde davacıyı işten durduran kararın geçersiz
ve/veya hük-ümsüz olduğuna ve/veya bu karar
çerçevesinde yapılan tüm işlemlerin yoklukla sakat
olduğuna ve/veya hiçbir hukuki değere haiz olmadığına
ve/veya hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve hiçbir sonuç
doğuramayacağına dair Mahkeme -hükmü.

C.Mahkemenin uygun göreceği başka adil bir çare.

D.İşbu dava masraflarının davalılar tarafından ödenmesi.


Davalı, Davacının talep takririne karşılık ön itirazlar da içeren müdafaa takriri dosyalamıştır.

Davanın duruşması yapıl-mıştır. Taraflar, davada toplam 9 adet emare sunmuşlardır. Davanın duruşması esnasında, taraflar birer tanık dinletmişler ve akabinde Mahkemeye hitap etmişlerdir.

Davalı tarafından öne sürülen ve müdafaa amacıyla da tekrarlanan ön itirazlar aynen aşağıda-ki gibidir:

"ÖN İTİRAZ
1.Bu Dava, Davalı ve bilhassa Davacının bağlı bulunduğu
Davalı ile Devrimci Genel-İş Sendikası arasında imza
edilen Toplu İş Sözleşmesi mucibince Sendika Başkanının
ve Temsilcisinin de imza ettiği ve Davacı- tarafından
yakınma konusu yapılan 18/02/2010 tarihli Disiplin Kurulu Kararı, Davacı ile Davalı arasındaki iş ilişkisinin "kamu hukuku" alanına değil de "özel hukuk" alanına girmesi ve Davacının bu nedenle Anayasanın 121.Maddesi kapsamında "Kamu Gö-revlisi" ve/veya Kadrolu Personel olarak telakki edilmesinin olanaksız olması ve/veya Davacının statüsünün 65/2007 sayılı Belediye Personel Yasası kapsamında "kadrolu işçi" olmayıp 42/96 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Referandum Yasası tahtında yapılm-ış olan Toplu İş Sözleşmesi mucibince "düz işçi"olması nedeniyle ve Anayasa'nın 152.Maddesi mucibince, Muhterem Yüksek İdare Mahkemesi'nin denetimi kapsamında bir karar değildir ve Dava konusu karar her halukarda bir idari davaya konu teşkil edemez. Ezcüml-e bu davanın bu hali ile ve/veya mevcut talepler ile daha ileriye götürülmesi mümkün değildir ve/veya bu nedenle bu dava daha ileriye götürülmeden ve/veya iptidaen ve masraflarla iptal edilmelidir.

2.Yukarıdaki 1.paragraftaki ön itiraza halel gelmeksizin-,
yukarıda sayı ve ünvanı belirtilen Dava, Davacı
tarafından 1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğünün 6.Maddesi hilafına ikame edilmiştir. Şu kadar ki; 1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğünün 6.Maddesi, taraflardan her birinin düzenleyeceği layi-hada dayandığı hukuki esasları ve bu esasların sebeplerini tam olarak belirtmesi gerektiği amir hükmünü içermektedir. Davacı, Davasını ikame ederken, Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü hilafına hareket edip, hukuki esasları ve/veya hukuki esasların sebebini tam- olarak belirtmemiştir ve bu nedenle de bu Dava mevcut haliyle daha ileriye götürülmeden ve/veya iptidaen ve masraflarla iptal edilmelidir.

3.Yukarıdaki ön itirazlara halel gelmeksizin, Davacının
davası zaman aşımına uğrayarak ve/veya çok geç -kalınarak açılmış bir davadır ve/veya dava konusu yakınma ile ilgili karar ve/veya uygulama, 07.12.2012 tarihinden çok daha evvel Davacının bilgisindedir ve bu davanın daha ileri gitmesi 75 günlük hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle mümkün değildi-r ve bu nedenle de bu dava daha ileriye götürülmeden ve/veya iptidaen ve masraflarla iptal edilmelidir.

4.Yine yukarıdaki ön itirazlara halel gelmeksizin ve/veya her ihtimale binaen Muhterem Mahkemenin Davacının tekrar işe başlatılması hususunda İdar-enin yerine geçerek "Mandatory" bir emir vermesi İdare Hukuku kapsamında mümkün değildir ve bu nedenle ve/veya bu talep bakımından da bu Dava daha ileriye götürülmeden ve/veya iptidaen ve masraflarla iptal edilmelidir."


Görüldüğü gibi 1.ön itiraz, yetki- konusundadır. Yetki konusu Mahkemece karara bağlanmadan, diğer iki ön itirazın ve davanın incelenmesinde yarar yoktur. Yetki konusu ile ilgili Davalı Avukatı aşağıdaki argümanları ileri sürmüştür. Davacı, Davalı nezdinde, Toplu İş Sözleşmesi tahtında, düz- işçi olarak çalışmaktaydı. Davacı, Toplu İş Sözleşmesi uyarınca oluşturulan Disiplin Kurulu tarafından alınan kararla işinden durdurulmuştur. İhtilâf, Toplu İş Sözleşmesi tahtında doğduğu için, 42/1996 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Referandum Yasası- uyarınca yetkili Mahkeme, Kaza Mahkemesidir. Davacı Avukatı ise bu konuda dava konusu kararı idari bir organın verdiğini, Davacının sürekli işçi olduğunu, Davacıya Belediye Personel Yasası'nın uygulandığını, dava konusu ihtilâfın çözümünde, yetkili Mahkem-enin, Yüksek İdare Mahkemesi olduğunu ileri sürmüştür.

65/2007 sayılı Belediye Personel Yasası'na göre belediyeler, yürütmekle yükümlü oldukları hizmetleri, sürekli personel, sözleşmeli personel ve işçiler eli ile yürütürler. Belediye Personel Yasası'nı-n 6(2) maddesi, yukarıda anılanları aşağıdaki şekilde tanımlamaktadır:

""Sürekli personel", Belediye hizmetlerinin gerektirdiği asıl ve sürekli görevlere atanan ve Belediye bütçesinden aylık alan ve bu Yasada bundan böyle Belediye personeli olarak anılaca-k olan kişileri anlatır.

"Sözleşmeli personel", özel bir meslek veya uzmanlık öğrenimi gerektiren işlerde, belediyenin bu Yasadaki esaslara uygun olarak istihdam edecekleri geçici süreli ve sözleşme ile çalıştıracakları yerli ve yabancı kişileri anlatır. -Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik maaşı/yaşlılık aylığı alanlar sözleşmeli olarak çalıştırılamazlar. Sözleşmelerin süresi her defasında iki yılı aşamaz ve herhangi bir zamanda iptal şartını içerir. Sözleşmeli personel eliyle yürütülen hizme-tlere ilişkin kadrolara ayrıca atama yapılmaz. Sözleşmeli olarak çalıştırılacakların yürütecekleri hizmetin gerektirdiği nitelikleri taşımaları esastır. Sözleşmeli personel, bütçede karşılığı bulunması koşuluyla yukarıdaki koşullara bağlı olarak Belediye B-aşkanınca atanır.

"İşçiler", belde halkının ortak gereksinimlerini karşılamaya dönük sürekli veya süreksiz işleri yapan, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik maaşı/yaşlılık aylığı almayan, sürekli veya süreksiz olarak çalıştırılan ve yukarıda- belirtilen istihdam şekilleri dışında çalışan kişileri anlatır. Sürekli işleri yapan daimi işçiler (Yasada öngörülen sayı kadar) olup işçiler ile ilgili bu Yasada ve Belediyeler Yasasında özel olarak düzenlenen kurallar ile diğer konular hakkında kendi öz-el yasa kuralları uygulanır. Süreksiz işleri yürüten geçici işçiler, bu Yasada öngörülen daimi işçi sayısı dışında olup Belediyeler Yasasının 61'inci maddesi altında düzenlenen kurallara uygun olarak atanan işçilerdir. Geçici işçi sayısı nüfusu 5,000'e kad-ar olan Belediyeler için ilgili Belediyenin daimi işçi kadro sayısının %40'ını; nüfusu 5,001-15.000 arası olan Belediyeler için ilgili Belediyenin daimi işçi kadro sayısının %20'sini ve nüfusu 15,000'in üzerinde olan Belediyeler için ilgili Belediyenin dai-mi işçi kadro sayısının %10'unu aşamaz."

Yukarıdaki tanımlarda dikkat çeken noktalardan birisi de, işçilerle ilgili kendi özel yasalarının uygulanacağıdır.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi Davacı, işçi kadrosunda idi ve Toplu İş Sözleşmesi kapsamında, -Davalı nezdinde çalışmak-
taydı. 65/07 sayılı Belediye Personel Yasası'nın 91.maddesine göre Belediye Disiplin Kurulu oluşturulmaktadır. Kurulun oluşumu, anılan 91.maddenin 1,2,3 ve 4. fıkralarında görülmektedir. 91.maddenin ilgili fıkraları aşağıdaki şeki-ldedir:

"91.(1)Belediye Disiplin Kurulu,ilgili Belediyenin en üst
düzey Belediye personeli,ilgili Belediye
Meclisinin bir temsilcisi ve yetkili sendikanın
bir temsilcisinden oluşur.
(2)Belediyenin en üst dü-zey Belediye personeli
Disiplin Kurulunun Başkanıdır.
(3)Belediye Disiplin Kurulunun sekreterya işleri,
Kurulda görevli en üst düzeydeki Belediye
personeli tarafından yerine getirilir.
(4)Disiplin -Kurulu toplantılarına bir hukukçunun
katılması zorunludur. Ancak, oy hakkı yoktur."

Belediye Personel Yasası'nın 93. ve müteakip maddeleri incelendiği zaman, söz konusu Disiplin Kurulunun yargılayacağı kişilerin belediye personeli olduğu gör-ülür. (Bu nokta ile ilgili gör:Madde 94,95,96,97,99,100 ve 101)

Emare 10'da görülen Devrimci Genel-İş Sendikası ile Girne Belediyesi arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesinin 61.maddesine göre, işverenin tayin edeceği iki yetkili ile sözleşmeye taraf sen-dikanın, iş yerindeki üyeleri arasından tayin edeceği iki kişiden oluşan disiplin kurulu oluşturulur. Burda bahsedilen disiplin kurulu, Belediye Personel Yasası'nda düzenlenen disiplin kurulundan farklıdır.

Emare 10 Toplu İş Sözleşmesinde kullanılan, mem-ur, işçi, sürekli personel ve sözleşmeli personel kavramlarının tanımı bakımından, 65/07 sayılı Yasa'ya atıfta bulunulmaktadır. Emare 10 Toplu İş Sözleşmesinde düzenlenen Disiplin Kurulu, toplu iş sözleşmesi tahtında, iş yerinde çalışanları disiplin suçuyl-a ilgili yargılama yetkisine sahiptir. Davacı ile ilgili işe son verme kararını, Toplu İş Sözleşmesi gereğince oluşturulan Disiplin Kurulu vermiştir. Davacının dava konusu yaptığı karar da bu karardır. Sırası gelmişken, Davacının talep takririnde, 1.10.201-2 tarihinde işten durdurulduğu hususunda karar olduğu, bu kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna hükmedilmesi yönünde talep vardır. Davanın olgularından ve şahadetten ortaya çıkmıştır ki, Davalının, Davacının işten durdurulması ile ilgili bir kararı yoktur. -Burdaki işlem veya eylem, Toplu İş Sözleşmesi tahtında oluşturulan Disiplin Kurulunun 18.2.2010 tarihli kararının uygulanmasıdır. Başka bir ifade ile, ortada Davalı tarafından verilen idari bir karar yoktur. Davacının işine son verme kararı, Toplu İş Sözle-şmesi tahtında oluşturulan Disiplin Kuruluna aittir. Prof.Dr.A.Şeref Gözübüyük'e göre, toplu iş sözleşmesi veya iş yasası altındaki uyuşmazlıklar, adli yargıda çözümlenmelidir. Bu konuda Prof.Dr.Şeref Gözübüyük, Yönetsel Yargı (güncelleştirilmiş 27.bası) i-simli eserinde sayfa 92'de şöyle demektedir:

"107.-İş ve işçi uyuşmazlıkları. İşçi niteliğindeki
kamu görevlileriyle, yönetim arasında, gerek iş
sözleşmesinden, gerek İş Kanunu'na dayanan haklarından,
ya da toplu sözleşmeden doğan uy-uşmazlıklara bakma,
yönetsel yargının görevi dışındadır. Bu tür davalara
adli yargıda bakılmaktadır."


Yine, yukarıda da belirttiğimiz gibi, 65/07 sayılı Belediye Personel Yasası 6(2) maddesine göre, işçilerle ilgili kendi özel yasaları uyg-ulanır. 22/92 sayılı İş Yasası'na göre, yetkili Mahkeme, İş Mahkemesi, eğer yoksa Kaza Mahkemesidir.
(Gör Md.2) Yetkili Mahkemeyi yasa belirlemişse, dava konusu kararın niteliğine bakmadan yasa hükmü uygulanır. O takdirde, konunun çözümünde, yasanın belirl-ediği Mahkeme yetkilidir. Bu husus, YİM 34/2000 D.6/2006 sayılı davada Yüksek İdare Mahkemesi tarafından da benimsenmiştir.
Yetkili Mahkeme konusunda yukarıda belirttiklerimizi göz önüne alınca, huzurumuzdaki davada, bu Mahkemenin yargılama yetkisi olmadı-ğı sonucuna varırız.

Yetkili Mahkeme olmadığımız sonucuna vardıktan sonra, Davalının diğer ön itirazları ile, Davacının iddialarını inceleme gereği kalmamıştır.

Netice olarak, dava ret ve iptal edilir.

Masraf emri verilmez.



Necmettin Bostancı - Talât D.Refiker Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç Yargıç



25 Ekim, 2013











8






Full & Egal Universal Law Academy