Yüksek İdare Mahkemesi Numara 255/1983 Dava No 11/1985 Karar Tarihi 16.05.1985
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 255/1983 Dava No 11/1985 Karar Tarihi 16.05.1985
Numara: 255/1983
Dava No: 11/1985
Taraflar: Behçet Ömer Karadağlı ile Amme Hiz. Kom.
Konu: Atama kararının iptali istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 16.05.1985

-D.11/85YİM 255/83

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi, Aziz Altay.

Anayasanın 118. maddesi hakkında.

Müstedi: Behçet Ömer Karadağlı, Lefkoşa

ile-

Müstedaaleyh: Am-me Hizmeti Komisyonu vasıtasıyle KTF'D, Lefkoşa.
Arasında

Müstedi namına: Tevfik Mut. Müstedaaleyh namına: Yaşar Boran.


Yasa Maddesi:

İstemin Özeti: Müstedaaleyhin Müstediye tercihan ilgili şahsı Tıp ve Sağlık Dairesi Bakım Ünitesi Makine Atölye Şefi m-evküne atayan kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi istemi.

OLAY: Müstedi Erkek Sanat Enstitüsü Makine bölümü mezunu olup Devlet Hastahanesinin inşaatı sırasında sıhhi ve kalorifer tesisatı monte işle-ri yaptı. Türkiye ve İngilter'ye kursa gönderildi. İlgili şahıs ise ilkokul mezunudur ve elektrik müteahhitliği bilgisine sahiptir. Sinir ve Ruh Hastalıkları Hastahanesinin inşaatı esnasında elektrik tesisatı ve mekanik montaj sorumluluğu görevlerini ifa e-tti.

Tıp ve Sağlık Dairesi Bakım Ünitesi Makine Atölye Şefliği mevkü için dilekçe kabul edildiğinin duryurulması üzerine gerek Müstedi gerekse ilgili şahıs bu mevkiye müracaat ettiler. Müstedaaleyh ilgili şahsı Müstediye tercihan ilgili mevkiye terfi etti-rdi. Başvuru bu karardan yapılmıştır.

SONUÇ: Daire müdürünün Müstediye kıyasla ilgili şahıs hakkında
düzenlenen raporun çok daha olumlu olduğu gözlemlenmektedir.

Müstedaaleyh en iyi adayı saptamaya çalışırken, Müstedi ile ilgili şahsın tahsil, mesleki te-crübe, kıdem, gizlilik raporlarını muka.yese etmesi ve gerekirse ek bilgi, görüş ve tavsiye alması gerkirdi. Müsteda.aleyh belirtilenlerin hiçbirini yapmamış sadece genel ifadelerle yetinmiştir. Tahsil, tecrübe, eğitim, ihtisas ve sınıf bakımadan Müstedini-n ilk bakışta ilgili şahıstan daha üstün olduğu anlaşılmaktadır.

Başvuru oyçokluğu ile kabul edilir ve Müstedaaleyhin Müstediye tercihan ilgili şahsı Tıp ve Sağlık Dairesi Bakım Üni- tesi Makine Atölye Şefi mevküne atayan kararının hüümsüz ve etkisiz oldu-ğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilir.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
l- YİM 7/73 sayılı Fikri Direkoğlu ile Amme Hizmeti Komisyonu arasındaki Yüksek İdare Mahkemesi kararı.
2- Micheale Theodossiou v. The Republic of Cyprus 2 RSS-C 44, sayfa 48.
3- Kyprianos Stilyanou and Another v. Public Service Commission (1980) C.L.R. sayfa I1-13.


HÜKÜM

Salih- S. Dayıolu: İşbu başvuruda olgular hususunda taraflar arasında ciidi sayılabilecek ihtilâf yoktur: Şöyle- ki:

Müstedi Mart 1972 tarihinde Lefkoşa Devlet Hastahanesinde teknik işçi olarak çalışmaya başladı ve Şubat 1977'de Hastahanenin daimi kadrosunda Bakım Ünitesi l. sınıf teknisyen, Eylül 1978'de aynı Ünitede Mekanik Başteknisyen olarak atandı ve halâ daha- aynı statü ile orada görev yapmaktadır. Müstedinin elindeki diplomaya göre 1971-72 öğretim yılında Erkek Sanat Fnstitüsü Motor Bölümünden iyi derecede mezun oldu. Müstedi Devlet Hastahanesinin inşaatı esnasında sıhhi ve kalorifer tesisatı monte işlerini y-aptı. Takriben 1977 yılında Türkiye'de buhar kazanları üzerinde 15 günlük bir kurs gördü. 1978 yılında ise yine l5 günlüğüne merkezi oksijen ve merkezi azot protoksit kursu için İngiltere'ye gönderildi.

İlgili şahıs ise ilkokul mezunudur. K.T.M.M.O. Birli-ğinden SOSOKVA düzeyinde elektrik müteahhitliği belgesine sahiptir. 1.2.1977- 3.9.1979 tarihleri arasında Devlet Hastahanesinde Bakım Ünitesi Elekrik Teknisyeni, 3.9.1979-29.7.1981 tarihleri arasında Sinir ve Ruh Hastalıkları Hastahanesinin inşaatı esnasın-da elektrik tesisatı ve Mekanik Montaj sorumluluğu görevini ifa etti. 29.7.1981 tarihinden beri başvuru konusu mevki olan Bakım Ünitesi Makine Atölye Şefi mevkü görevini görevlendirilmek suretiyle fülen yaptı.

Tıp ve Sağlık Dairesi Bakım Ünitsi Makine Atö-lye Şefliği mevkii için dilekçe kabul edildiğinin duyurulması üzerine gerek müstedi ve gerekse ilgili şahıs bu mevkiye müracaat ettiler. Yapılan dilekçeyi tezekkür eden müstedaaleyh 3.8.1983 tarihli toplantısında ilgili şahsın sözü edilen mevkiye terfi ett-irilmesine karar verdi ve 16.8.1983 tarihli bir yazı ile müstediye başvuru konusu mevkiye terfi ettirilmesine imkân görülmediği duyuruldu. Yapılan işbu başvuru müstedaaleyhin müstediyi konu mevkiye terfi ettirilmemesi kararına karşı yapılmıştır.

Gerek do-syalanan başvuruda ve gerekse başvurunun duruşması esnasında müstedi tarafından ileri sürülen hukuki noktaları aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür.

1. İlgili şahıs hizmet şemasında aranan evsafı haiz değildir çünkü terfi ettirildiği zaman statüsü Bakım -Ünitesinde Elektrik Teknisyeni idi. Halbuki müstedinin mevkü Mekanik Bölümde Başteknisyen idi ve ilgili şahsın mevkünden bir üst derecede idi.

2. Müstedi, ilgili şahısa kıyasla konu mevki için daha ehil bir kişidir.

Yukarıda özeti yapılan iddiaların ilgi-li mevkiye terfi yapılırken müstedinin, ilgili şahsa oranla daha üstün olduğu ve buna rağmen müstedaaleyhin ilgili şahsı terfi ettirirken yetkilerini kötüye kullandığı noktasında toplandığı görülmektedir.

Her ne kadar müstedinin avukatı Mahkemeye hitabesi- esnasında ilgili şahsın başvuru konusu mevkiye atanmazdan önce bir alt derecede üç yıl hizmet görmediğini ve keza sadece ilkokul mezunu olduğunu beyan etmekle hizmet şemasının aradığı evsafa da haiz olmadığını ileri sürmüşse de kanımca bu denli önemli ve -esasa müteallik hususların başvuruda iddia edilmesi gerekirdi. Bunlar yapılmadığına ve dolayısıyle bu konular üzerinde gerek müstedaaleyhe ve gerekse ilgili şahsa görüşlerini serdetme fırsatı verilmediğine göre bu iki husus üzerinde durulması olanaksızdır.- (Gör: Dava o.7/73 F'ikri Diiekoğlu ide Amme Hizmeti Komsi onu -sa fs -7}. Bu urum a onu mev ıye müste aa ey ın önün e mevcut materya e göre müstediye tercihan ilgili Şahsı terfi ettirmesi kararının hatalı olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir. Müsted-inin, ilgili şahsın terfi ettirilmesine karşın esas yakınması başvuru konusu mevki için kendisinin ilgili şahsa kıyasla daha kıdemli ve terfiden hemen önce daha üst bir mevkide bulunduğu ve konu mevkün Bakım Ünitesi Makine Atölye Şefliği olduğu gerçeğinden- hareketle ilgili şahsın Elektrik Bölümünde olmasına karşın kendisinin Mekanik Bölümde olmasının kendisine avantaj sağladığı noktalarında toplanmaktadır.

Başvuru konusu mevkinin baremi 14-15 olup derecesi l. derecedir. Müstedinin halen tuttuğu mevki ise B-aşteknisyen olup derecesi II'dir. Müstedi bu mevkiye, daha. önce değinildiği gibi Eylül 1978'de atanmıştı.

İlgili şahıs ise 10.8.1979 tarih ve 69 sayılı Resmi Gazete'de EK IV'de yayınlanan Ç-608-79 sayılı bakanlar Kurulu kararı ile Teknisyen Hizmetleri Sı-nıfının III. Derecesine intibak ettirilmişse de bilâhare 19.2.1980 tarih ve 21 sayılı Resmi Gazete'de Ek IV'de yayınlanan Ç-105-80 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile aynı hizmet sınıfının II. Derecesine intibak ettirilmişti. Diğer bir deyişle ilgili şahsın -II. Dereceye intibakının 10.8.1979 tarihinden itibaren yapıldığının kabul edilmesi gerekir. Bu durumda başvuru konusu mevkiin bir alt derecesi olan II. Derecede müstedinin ilgili şahsa karşı yaklaşık bir yıllık bir kıdemi mevcuttur.

Terfi konularında kıde-m unsurunun önemli bir rol oynadığına kuşku yoktur. Genel olarak, adaylar arasında herşeyin eşit veya eşite yakın olması halinde "kıdem"in öneminin daha belirgin ve hatta ayırdedici bir faktör olarak tezekkür edilmesi gerekir. Ancak kıdem faktörü, kendi ba-şına, yegâne ve ayırdedici bir kriter değildir.

Michael Theodossiou v: - The Republic of Cyprus 2 RSCC- 44 davasında sayfa 48' de zamanın Yüksek Anayasa Mahkemesı şöyle demişti:
"It is true that length of service is always one of the factors to be consid-ered but it is not proper to treat such factor exclusively as the vital criterion always entitling to promotion the one condidate, among many qualified ones,who possesses such longer service."

Bu görüş daha sonra 3/73 sayılı Mehmet Nazif v. Amme Hizmetler-i Komisyonu vasıtasıyle Kıbrıs Türk Yönetimi 7/3 savılı Fikri Direkoğlu ile Amme Hizmetleri Komisyonu vasıtasıyle Kıbrıs Türk Yönetimi davalarında benimsenmişti.


Müstedaaleyh, başvuru konusu terfi gerçekleştirilmezden önce 25.7.1983 tarihinde adaylar ara-sında sözlü bir yarışma düzenlemiş ve Emare III'e göre ilgili şahıs müstediye nazaran "daha başarılı" olmuş, "sorulan soruları daha iyi" yanıtlamış ve KOmisyon ûzerinde daha iyi intiba bırakmıştı. Komiyson üzerinde ilgili şahsın müstediye nazaran daha iyi -bir intiba bırakması keyfiyeti lehine alınacak bir faktördür. (Gör: Yukaiıda anılan 7/73 sayılı dava sayfa 12).

Müstedinin ikinci yakınması çalıştığı bölümün Mekanik Bölüm olmasına karşın ilgili şahsın Bakım Ünitesi Elektrik Bölümünde çalışması ve başvuru- konusu mevkiin de Mekanik Bölüm Atölye Şefi mevkü oluşudur.
Müstedi tarafdından tanık olarak çağırılan Mustafa Tuncel, Devlet Hastahanesinde Bakım Ünitesinde elektrik mühendisi olarak çalışmaktadır. Bu tanığa göre gerek müstedi ve gerekse ilgili şahıs baş-vuru konusu mevkün sorumluluğunu yüklenebilirler ancak konu mevkü Mekanik Bölümü ilgilendirdiği için mekanik kısım biraz daha ağır basmaktadır.

İlgili şahsın Sinir ve Ruh Hastalıkları Hastahanesinin inşaatı esnasında Bakım Ünitesinin gerek mekanik ve gere-kse elektrik bölümlerinin ilgili mühendislerin denetiminde sorumlusu olarak tatminkâr bir şekilde çalıştığı, ayrıca 29.7.1981 tarihinden beri geçici olarak başvuru konusu mevkide görevlendirildiği ve bunu da tatminkâr bir şekilde yürüttüğü bir gerçektir. B-u durumda onun makine bölümünün bir yabancısı olduğunu söylemeğe imkân yoktur.


Konu mevkiye gerekli terfi yaparken müstedaaleyh her iki aday için düzenlenen raporları da dikkate almıştır. Müstedi için daire müdürünün görüşleri şöyledir:

"24 Mart 1972'd-en beri Bakım Ünitesinin Makine Bölümündeki muhtelif kademelerde görev yapmaktadır. Dürüst ve amirlerine karşı saygılı bir teknisyendir."
İlgili Bakan ise "görüş ve tavsiyeler" kısmında sadece "iletilir" yazmıştır.

Öte yandan ilgili şahıs hakkında Daire M-üdürünün görüşleri şöyledir:

"Bakım Ünitesinde çalışan teknisyenler arasında en güvenilir, çalışkan, emeğini acımayan, dürüst, disiplinli, Amirlerine gayet saygılı bir kişi olarak temayüz etmiş ve münhal bulunan Makine Atölye şefliğine geçici olarak Bakan-lığımızca 29 Temmuz, 1981'den itibaren görevlendirilmiştir. Bugüne kadar söz konusu mevkün görevlerini başarılı bir şekilde yürütmektedir. Büyük bir özveri vererek Barış Hastahanesinin elektrik ve mekanik işlerinin monte edilmesinde ve bugünkü çalışır duru-ma getirilmesinde büyük bir payı olmuştur. Bu eserle Bakanlığımız ne kadar övünse azdır. Hastahanemizin tüm mekanik ve elektrik işlerine vakıf, her türlü arızaları anında neticeye ulaştıran, gece gündüz demeden arızaların giderilmesinde büyük payı olan bir- teknisyenimizdir. Kuwetli teknik bilgiye sahip birisidir. Müracaat ettiği mevkün görevlerini en iyi bir şekilde yerine getiren ve getireceğinden emin olarak söz konusu mevküye terfüni şiddetle tavsiye ederim. Her zaman kendine güvenerek hareket eden ve ne-ticeye ulaşan birisidir."
İlgili Bakan da ilgili şahıs için şöyle dedi: "Çalışmalarından son derece memnunuz tayin edilmesi için tavsiye edilir."

Taraflar hakkında düzenlenen Daire müdürü ve ilgili Bakanın raporlarından açıklıkla görülebileceği gibi iki- aday arasında ilgili şahıs hakkında düzenlenen rapor çok daha olumludur. Nitekim terfi yapılırken bu husıısa müstedaaleyh de değinmiştir. Müstedi hiçbir zaman bu raporların doğruyu aksettirmediğini iddia etmiş değildir.
Daire müdürlerinin yapmış olduğu ta-vsiyeleri müstedaaleyh durumunda olan organların kolaylıkla reddetmemesi gerektiği ilkesi idari hukuk alanında yerleşmiş bir prensiptir. Bu prensip yukarıda anılan Theodessiou davasında safya 48'de şöyle dile getirilmişti:

"In the opinion of the Court the- recommendation of a Head of Department or other senior responsible officer, and especially so in cases where specialized knowledge and ability are required for the performance of certain duties, is a most vital consideration which should weigh with the Pu-blic Service Commission in coming to a decision in a particular case and such recommendation should not be lightly disregarded."

Önümüzdeki ba-şvuruda müstedaaleyhin, haklı olarak, daire raporlarına ve sair anılan hususlara gerekli önemi vermiş ve kıdem itibarıyle müstedi daha kıdemli olmasına rağmen ilgili şahsı terfi ettirmeğe karar vermiştir.

Bu durumda önünde bulunan olgular muvacehesinde- müstedaaleyhin yetkisini kötüye kullanarak ilgili şahsı terfi ettirmekle hatalı bir işlem yaptığını salimen söylemek olası değildir.

Sonuç olarak başvurunun reddolunması gerektiği görüşündeyim.

N.Ergin Salâhi: Daha önceden okuma fırsatını bulduğum Sayın- Yargıç Azız Altay tarafından hazırlanan hükümde belirtilen görüşlerle ve varılan sonuçla hemfikirim.

Aziz Altay: Müstedi, 30.11.1982 tarihinde Tıp ve Sağlık Dairesi Bakım ünitesi makine atölye şefi mevkü için başvuruda bulundu. Müstedaaleyh 16.8.1983 tar-ih ve 37/65-A sayılı yazısı ile anılan mevkiye terfi ettirilmesine olanak bulunmadığını müstediye bildirdi. Müstedi bunun üzerine işbu başvuruyu dosyaladı ve söz konusu kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilm-esini istedi.

Müstedinin iddiasına göre evsaf ve ehliyet bakımından söz konusu mevkiye terfi ettirilen ilgili şahıs Halil Karaca'dan daha uygun olduğu halde müstedaaleyh en iyi adayı terfi ettirmek için gerekli araştırma.yı yapmadan ve olguları doğru olar-ak değerlendirmeden ilgili şahsı terfi ettirmekle yetkilerini aştı veya kötüye kullandı. Müstedaaleyh ise müstedinin ileri sürdüğü iddiaları reddetti ve ilgili şahsın müstedi gibi asgari evsafı haiz olduğunu, daire müdürü ile Bakanın gerek müstedi gerekse -ilgili şahıs hakkındaki görüşleri dikkate alındığında herhangi bir yetki aşımı veya yetkiyi kötüye kullanmanın söz konusu olmadığını, müstedaaleyh tarafından yapılan sözlü yarışma sınavında ilgili şahsın daha başarılı olduğunu ve daha iyi intiba bıraktığın-ı öne sürerek yapılan atamanın yasal olduğunu iddia etti.

Mahkeme huzurunda ihtilaf konusu edilmeyen olgulara göre müstedi Cengiz Topel Sanat Okulu Motor bölümünden 1972 yılında mezun olduktan sonra aynı yıl Lefkoşa Devlet Hastahanesinde teknik işçi olara-k görev aldı. 1975 yılında yeni hastahane inşaatında sıhhi ve kalorifer tesisat monte işleri kontrolluğu ile birlikte, ihaleye çıkmayan mekanik tesisatı yapmaya başladı. İnşaat mekanik ve sıhhi tesisatı için metraj ve istihkak raporları hazırladı. Hastahan-enin avlusunda Amerikalı mühendislerin gözetimi altında kurulan oksijen fabrikasında başteknisyen olarak çalıştı. 1977 yılında Türkiye'de Brülor kursu gördü ve kurs dönüşü hastahanenin bakım ünitesi teknik bölümünde l. Sınıf Teknisyen, 1978 yılında da aynı- ünitenin teknik başteknisyeni mevkine terfi ettirildi. Aynı yıl İngiltere'de merkezi oksijen ve merkezi azot protoksit sistemi ve vantilatör üzerinde kurs gördü.

İlgili şahıs ise ilkokul mezunu olup KTMMO Birliğinden 50- SOKVA için elektrik müteahhitliği- belgesi almıştır. 1977 yıltnda Devlet Hastahanesi bakım ünitesi elektrik teknisyeni olarak göreve başladı ve 1979-81 yılları arasında yeni Sinir ve Ruh Hastalıkları hastahanesinin inşaatında elekrik tesisatı ve mekanik montaj sorumluluğunda bulundu. 29.7.-1981 tarihinden itibaren de Bakanlık tarafından bakım ünitesi makine atölye şefi görevini ifa etmekle görevlendirildi. İlgili şahsın makine hakkında herhangi bir eğitim veya kurs gördüğü iddia edilmiş değildir.

1978'den beri makine bölümü başteknisyeni me-vkünde bulunan müstedi 19.2.1980 tarih ve Ç-105-80 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile teknisyen hizmet sınıfı II. Dereceden I. Dereceye, bakım ünitesi teknisyeni olan ilgili şahıs da teknik hizmet sınıfı III. Dereceden II. Dereceye intibak ettirildi.

Müste-di ile ilgili şahıs bir terfi mevkü olan ve o tarihte münhal bulunan Tıp ve Sağlık Dairesi Bakım Ünitesi makine atölye şefi mevkü için birer dilekçe formu doldurmak sureti ile müracaat ettiler. Daire Müdürünün müstedinin dilekçe formunun arkasında yer alan- görüşleri aynen şöyledir:

"24 Mart 1972 tarihinden beri Bakım Ünitesinin Makine Bölümündeki muhtelif kademelerde görev yapmaktadır. Dürüst ve amirlerine karşı saygılı bir teknisyendir."

Aynı Daire Müdürünün ilgili şahsın dilekçe formunda yer alan görüşl-eri de aynen şöyledir:

"Bakım Ünitesinde çalışan teknisyenler arasında en güvenilir, çalışkan, emeğini acımayan, dürüst, disiplinli, âmirlerine gayet saygılı bir kişi olarak tema.yüz etmiş ve münhal bulunan Makine Atölye Şefliğine geçici olarak Bakanlığım-ızca 29 Temmuz 1981'den itibaren görevlendirilmiştir. Bugüne kadar sözkonusu mevkün görevlerini başarılı bir şekilde yürütmektedir. Büyük bir özveri vererek Barış Hastahanesinin elektrik ve mekanik işlerinin monte edilmesinde ve bugünkü çalışır duruma geti-rilmesinde büyük bir payı olmuştur. Bu eserle Bakanlığımız ne kadar övünse azdır. Hastahanemizin tüm mekanik ve elektrik işlerine vakıf, her türlü arızaları anında neticeye ulaştıran, gece gündüz demeden arızaların giderilmesinde büyük payı olan bir teknis-yenimizdir. Kuwetli teknik bilgiye sahip birisidir. Müracaat ettiği mevkün görevlerini en iyi bır şekilde yerine getiren ve getireceğinden emin olarak söz konusu mevkiye terfüni şiddetle tavsiye ederim. Her zaman kendine güvenerek hareket eden ve neticeye -ulaşan birisidir."

İlgili Bakan ise dilekçe formundaki Bakanın görüş ve tavsiyeleri bölümüne müstedi için sadece 'iletilir' demekle yetinmiş; ilgili şahıs hakkında da "çalışmalarından son derece memnunuz. Tayin edilmesi için tavsiye edilir" demiştir.

Müs-tedaaleyh 15.7.1983 tarihinde bir sözlü yarışma sınavı yaptıktan sonra müstediye nazaran daha başarılı olduğu kanısına vardığı ilgili şahsın anılan mevkiye terfi ettixilmesine karar verdi. Müstedaaleyhin kararı aynen şöyledir:

"3. Tıp ve Sağlık Dairesi Ba-kım Ünitesi Makine Atölye Şefi mevkü ile ilgili olarak 25 Temmuz, 1983 tarihinde yapılan sözlü yarışma sınavında diğer aday Bay Behçet Ömer Karadağlı'ya nazaran daha başarılı olan, sorulan soruları daha iyi yanıtlayan, Komisyon üzerinde daha iyi intiba bır-akan, âmirleri tarafından tavsiye edilen, sicili olumlu olan, bu mevkü için aranan niteliklere her bakımdan sahip olan, ve diğer tüm faktörler de (liyakat, çalışkanlık, göreve bağlılık v.s. gibi) dikkate alınarak Bakım Ünitesi Teknisyeni (Elektrik) Bay Hal-il Karaca'nın 22 Ağustos 1983 tarihinden itibaren Tıp ve Sağlık Dairesi, Teknisyen Hizmetleri Sınıfı, I. Derece Bakım Ünitesi Makine Atölye Şefi mevküne terfi ettirilmesine karar verildi. (P.5616)."

Bir ilkokul mezunu olan ve elektrik teknisyeni olarak gö-rev yapan ilgili şahıs 1979 yılında yeni Sinir ve Ruh Hastalıkları Hastahanesi inşaatında elektrik tesisatı ve mekanik montaj sorumluluğu ile görevlendirildi. O tarihe kadar mekanik bölümde çalışmayan, mekanik bilgisi veya tecrübesi olup olmadığı da bilinm-eyen ilgili şahsın bu gizli bilgi ve becerisini, eğer varsa, kimin ve nasıl keşfedip onu mekanik montaj sorumluluğu ile görevlendirdiği bilinmemektedir. İki yıla yakın bir süre Sinir ve Ruh Hastalıkları Hastahanesi inşaatında çalıştıktan sonra ilgili şahıs- Bakanlık kararı ile Bakım Ünitesi Makine Atölye Şefi olarak görevlendirildi. Hizmet şemasına göre bu mevkiye atanacak şahsın, başka şeyler yanında, bir teknik orta öğretim mezunu olması veya lise mezunu olup sınav sonucu belirtilen hizmetleri yerine getir-ebilecek teknik ve mesleki yeteneği kanıtlanmış olması ve bir alt derecede en az 3 yıl çalışmış olması gerekirken, gerek tahsil gerekse hizmet bakımından hizmet şemasının bu gereklerini haiz olmayan ilgili şahsın, senelerce mekanik bölümde başteknisyen gör-evi yapan ve mesleki kurslar takip etmiş olan müstediye rağmen, makine atölye şefi olarak görevlendirilmesi ileride yapılacak terfi için zemin hazırlamaktan başka birşey değildir. Nitekim hizmet şemasına göre başvuru konusu mevkiye müracaat etme hakkı olma-yan ilgili şahsın müracaat etme hakkı ancak 44/82 sayılı Kamu Göxevlileri (Değişiklik No.3) Yasası ile gerekli tahsil ve tecrübesi olmayan ilgili şahıs ve onun durumunda olanlar için yapılan yasal düzenleme ile doğmuştur. Öte yandan daire müdürü ile ilgili- Bakanın müstedi ile ilgili şahıs hakkındaki görüş ve tavsiyelerinin objektif ve yansız olduğu söylenemez. Aksine gerek daire müdürünün gerekse Bakanın ilgili şahsı kayıran bir tutum içerisinde oldukları açıkça görülmektedir. 1972 yılında hastahaneye tekni-k işçi olarak giren ve başteknisyen mevkiine kadar terfi ettirilen, Türkiye ve Ingiltere de kursa gönderilen, yeni Devlet Hastahanesinin inşaatı sırasında sıhhi ve kalorifer tesisatı monte işleri kontrolluğu yapan, oksijen fabrikasının kuruluşunda baştekni-syen olarak çalışan müstedi hakkında daire müdürü ile Bakanın, olumlu veya olumsuz, belirteceği hiç mi görüşü yoktu? Konu mevkiye en iyi adayın terfi ettirilmesine olanak sağlamak amacı ile, ilgili şahıs hakkında olduğu gibi, müstedinin o tarihe kadar ifa -ettiği tüm görevler, takip ettiği kurs ve edindiği tecrübeler hakkındakı değerendirmelerini müstedaaleyhin önüne koymak, özellikle yansız bir daire müdürünün en başta gelen görevi değil mi idi?

Kamu görevlilerinin en büyük güvencesini teşkil eden ve tamam-en yansız ve bağımsız bir anayasal organ olan müstedaaleyhin herhangi bir mevki için atama veya terfi kararı alırken daire müdürünün görüş ve tavsiyelerini de göz önünde bulundurduktan sonra başvuranlar arasından en uygun ve aranan vasıfları en fazla haiz -olan adayı atamak veya terfi ettirmekle yükümlüdür. Michae Theodossiou v. The Rep. of Cyprus (1961) 2 R.S.C.C. 44 at 47'de şöyle denmetktedir:

"In the opinion of the Court the paramount durty of the Public Service Commission in effecting appointments or -promotions is to select the candidate most suitable, in all the circumstances of each particular case, for the post in question.

In doing so; the Public Service Commission should decide who is the most suitable among the qualified condidates on the totali-ty of the circumstances pertaining to each one of them and should not adopt any ready-made rigid rule of thumb divorced from the circumstances and necessities of each particular case."

Müstedaaleyh en iyi aday-ı saptamaya çalışırken gerek müstedinin gerekse ilgili şahsın tahsil durumlarını, meslekı tecrübelerini, kıdemlerini, geçmiş yıllarda verilen yıllık gizli raporları mukayese etmesi ve birinin diğerinden hangi hususlarda. ne bakımdan üstün meziyetleri olduğ-unu saptaması, gerekirse daire müdüründen ek bilgi, görüş ve tavsiye alması gerekirdi. Bu şekilde her iki adaya eşit imkân tanıdıktan ve eşit muamaleye tabi tuttuktan sonra müstedaaleyh huzurundaki tüm olguları objektif bir şekilde değerlendirerek iki aday-dan en uygun ve en fazla evsafı haiz olanı terfi ettirme yoluna gidebilirdi. Ne var ki Emare olarak ibraz olunan toplantı tutanaklarından müstedaaleyhin yukarıda belirtilenlerin hiçbirini yapmadığı, sadece genel ifadelerle yetindiği görülmektedir. Müstedaa-leyh karartnda ilgili şahsın müstediye nazaran daha başarılı olduğunu, sorulan soruları daha iyi yanıtladığını, müstedaaleyh üzerinde daha iyi intiba bıraktığını belirtti. Bununla birlikte ilgili şahsın müstediden hangi bakımdan daha başarılı olduğu, gerek- ilgili şahsa gerekse müstediye ne gibi sorular sorulup yanıtlar alındığı tutanaklarda gözükmemektedir. Müstedi şahadetinde müstedaaleyhin sınavda kendisine coğzafya ve politika hakkında ve teknik konularda sorular sorduğunu söylemiştir. Tutanaklarda ilkok-ul mezunu olan ilgili şahsın gerek coğra.fya ve politika hakkında gerekse teknik konularda bir teknik okul mezunu olan müstediden daha başarılı olduğunu ve daha iyi yanıtlar verdiğini gösteren herhangi bir olgu yer almamaktadır.

Öte yandan hizmet şemasınd-a kişilik, aranan vasıflar arasında bulunmamaktadır. Buna rağmen müstedaaleyh kişiliği de nazarı itibara aldı ve kararında ilgili şahsın müstediye nazaran daha iyi intiba bıraktığını belirtti. Bir a.dayın iyi intiba bırakıp bırakmadığı ancak mevkün ifasınd-a kişiliğin bir faktör olarak söz konusu olduğu hallerde önem kazanır. Mahkememizi bağlamamakla beraber Kyprianos Stylianou and Another v: Publie Service Commision (1980) 3 C.L.R. 11 at 17' e şöy e enme te ır:

"It is to be derived f rom the above case-law- that the impression crated by a candidate when interviwed is of particular importance when his personality is a factor relevant to the performance of his duties at such post; ....."

Müstedaaleyh ilgili şahsı konu mevkiye terfi ettirirken onun aranan nite-liklere her bakımdan sahip olduğunu gerekçe olarak gösterdi. Bir aday belli bir mevki için müracaat ederken kuşkusuz o mevki için aranan nitelikleri sahip olması gerekir. Aksi halde müstedaaleyh aranan nitelikleri haiz olmayan bir adayı, değil atamak veya -terfi ettirmek, böyle bir mevki için tezekkür dahi edemez. Binaenaleyh müstedaaleyh başvuru konusu mevkiye en iyi ve aranan nitelikleri en fazla haiz olan adayı terfi ettirmekle yükümlü olduğuna göre ilgili şahsın sadece aranan nitelikleri haiz olup olmadı-ğına değil, müstediye kıyasla onun daha üstün nitelikleri haiz olup olmadığına bakmalı idi. Yine müstedaaleyh kararındâ liyakat, çalışkanlık, göreve bağlılık v.s. gibi faktörleri de dikkate alarak ilgili şahsı terfi ettirdiğini belirtti. Ne var ki tutanakl-arda müstedinin liyakatı, çalışkanlığı, göreve bağlılığı bakımından ilgili şahsa kıyasla durumunun ne olduğu hususunun tezekkür edilip edilmediği, edilmiş ise ilgili şahsın hangi hususta, ne gibi bir üstünlüğü olduğu gözükmemektedir. Müstedaaleyh konu kara-rı alırken ilgili şahsın Daire Müdürü tarafından tavsiye edildiğini de dikkate aldı. Müstedaaleyhin daire müdürü tarafında verilen görüş ve tavsiyeleri dikkate alması ve gerekli değerlendirmeye tabi tutması gerektiğine kuşku yoktur. Ancak görüş ve tavsiyel-erin yetersiz olduğu hallerde adaylar hakkında tam bir mukayese yapılabilmesi için ek bilgi ve görüş istemesi ve önüne gelen eksik ve yetersiz bilgilerle yetinmemesi gerekir. Aksi halde müstedaaleyh görevini tam olarak yapmış sayılamaz. Müstedi hakkında da-ire müdürünün baştan savma birkaç kelime ile geçiştirdiği görüş ve tavsiyelerinin ise yetersiz oldıığu açıktır. Kamu görevinin verimli bir şekilde yerine getirilmesini sağlamak kadar, kamu görevlilerinin de yasal haklarını korumakla yükümlü olan müstedaale-yhin müstedi hakkında yetersiz görüş ve tavsiyelerde bulunan daire müdüründen ek görüş ve tavsiye istenmemesi büyük bir eksikliktir. Sağlıklı ve isabetli bir karara varmak için müstedaaleyhin önünde müstedi hakkında bilinmesi gereken tüm olguların bulunduğ-u ve ilgili Şahıs ile eşit muameleye tabi tutulduğu söylenemez.

Önümüzdeki meselede müstedi bir teknik okulun motor bölümünden mezun olup 1972 yılından beri kamu görevindendir. Başvuru konusu mevki makine atölye şefliğidir ve müstedi bu bölümde 1977 yılın-dan beri görev yapmaktadır. Daha iyi yetişmesi ve bilgi ve becerisini geliştirmesi için iki defa kursa gönderilmiş, birinci derece mekanik başteknisyenliğine kadar yükselmiş ve bir üst mevki sa.yılan başvuru konusu mevkiye terfi etmesi için müracaat etmişt-ir. Ilgili şahıs ise bir ilkokul mezunudur, bir elektrik müteahhidinin yanında çalıştıktan sonra 1977 yılında elektrik teknisyeni olarak kamu hizmetine girmiştir. Herhangi bir mekanik kursu veya eğitimi görmüş değldir. Sinir ve Ruh Hastalıkları Hastahanesi- inşaatında iki yıl kadar mekanik montaj sorumluluğu, 29.7.1981 tarihinden konu mevki için müracaat ettiği 2.12.1982 tarihine kadar da Bakanlık tarafından görevlendirilerek makine atölye şefliği yapan ilgili şahıs halen ikinci derecede teknisyendir. Mahkem-ede şahadet veren ve hastahanenin bakım ünitesinde elektrik mühendisi olan Mustafa Tuncel'e göre müstedi mekanik sahada ilgili şahıstan daha fazla tecrübeye sahiptir.

Tahsil, tecrübe, eğitim, ihtisas ve sınıf bakımından müstedinin ilk bakışta, ilgili şahı-stan daha üstün olduğu anlaşılmaktadır. Bunun yanında birinci derecede mekanik başteknisyeni olan müstedinin kendi bölümü ve bir terfi mevkii olan makine atölye şefi mevkiine terfi ettirilmeyerek ikinci derecede ve elektrik teknisyeni olan ilgili şahsın ik-i derece birden atlamak sureti ile makine atölye şefliğine, müstedinin terfi beklentilerine gerekli ağırlığı vermeden, terfi ettirilmesi gibi böylesine istisnai bir kararı haklı gösteren nedenler tutanaklarda görülmemektedir. Elektrik teknisyeni olan ilgil-i şahsın Bakanlık tarafından mekanik atölye şefi olarak görevlendirilmiş olmasına müstedaaleyhin ne gibi bir ağırlık verdiği ve kararı ne ölçüde etkilediği bilinmemektedir.

Yukarıda belirtilenlerden de görüleceği gibi müstedaaleyhin, müstedi ile ilgili tü-m olgular huzurunda olmadan, müstediyi ilgili şahıs ile eşit muameleye tabi tutmadan, müstedi ile ilgili şahıs leyhine veya aleyhine alınabilecek tüm hususları esaslı bir şekilde araştırıp gerekli değerlendirmeyi yapmadan, hangi hususlara ne kadar ağırlık -verdiğini belirtmeden ve kararına dayanak olarak aldığı hususlar hakkında esaslı bir gerekçe göstermeden başvuru konusu kararı almakla hatalı hareket ettiğine ve yetkisini aştığına veya kötüye kullandığına kuşku yoktur. Bu durumda müstedaaleyhin 55/83 sayı- ve 3 Ağustos 1983 tarihli toplantıda almış olduğu ve müstediye 16 Ağustos 1983 tarih ve 37/65-A sayı ile bildirilen kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna. ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi gerektiği görüşündeyim.

Salih S: - Dayıoğlu: -Sonuç olarak başvuru oy çokluğu ile kabul edilir ve müstedaaleyin müstediye tercih Dairesi Bakım Ünitesi Makine Atölye Şefi mevkiine atayan 16.8.1983 tarih ve 37/65-A sayılı kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına
Ka-rar verilir.

(Salih S. Dayıoğlu) (N. Ergin Salâhi) (Aziz Altay)
Yargıç Yargıç Yargıç










16 Mayıs 1985




- 71 -



Full & Egal Universal Law Academy