Yüksek İdare Mahkemesi Numara 254/2016 Dava No 5/2021 Karar Tarihi 07.05.2021
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 254/2016 Dava No 5/2021 Karar Tarihi 07.05.2021
Numara: 254/2016
Dava No: 5/2021
Taraflar: Filiz Aydın ile Kamu Hizmeti Komisyonu vasıtası ile KKTC ve diğeri arasında
Konu: Öğretmen ataması - meşru menfaat - meşru menfaatin varlığı - idari işlemlerde hukuka uygunluk karinesi - idari işlemin dayandığı başka bir idari işlemin varlığı halinde dayanak idari işlemin de dava edilmesi gerektiği
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 07.05.2021

-D.5/2021 YİM: 254/2016


Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında


Mahkeme Heyeti: Mehmet Türker, Tanju Öncül, Beril Çağdal


Davacı: Filiz Aydın - Yap-EL Sitesi No:39B, Minareliköy-
Lefkoşa.
-
ile -


Davalı: No.1- Kamu Hizmeti Komisyonu vasıtası ile KKTC -
Lefkoşa.
No.2- Milli Eğitim Bakanlığı vasıtası ile KKTC -
Lefkoşa.


İlgili Şahıs: Serpil Altıngüneş, Dörtyol İlkokulu, G.Mağusa.

- A r a s ı n d a


Davacı namına: Avukat Hasan Yücelen adına Avukat Fidan Özkarataş
Davalılar namına: Kıdemli Savcı Cemaliye Usanmaz Yüksel
İlgili Şahıs namına: Avukat Öncel Polili

----------------

- K A R A R


Mehmet Türker: Davacı Davalılar aleyhine dosyaladığı dava ile,

"a. Davalı No.1 ve/veya Davalılar Eylül 2015 yılında
yaptıkları okul öncesi öğretmenliği sınavında
başarılı olan ve 2015 yılında yayımlanan -listede
10. Sırada bulunan ve 2015-2016 öğretim yılında
atanan 6 kişiden sonra Davacının 2016-2017 yılı
okul öncesi öğretmenliği için açılan ve davacının
bilgisine Ekim 2016 tarihinde getirilen 6 kişilik
münhald-e Davacı 4. sırada olup atanması gerekirken
davacıyı değil 7. sırada bulunan kişiyi ve/veya
davacıyı eleyerek tamamen yasa dışı ve/veya
hukuka aykırı olarak ve/veya sıralamada 7. sırada
bulunan kişiyi ve/veya Serpil Altı-ngüneş'i
ve/veya Aday No 10030 olan kişinin atanmasını
ve/veya istihdam edilmesi ve/veya kadrolanması
ve/veya münhal ile okul öncesi öğretmenliği
kadrosuna atanması ile ilgili kararın hatalı
olduğuna ve/veya hu-kuki dayanaktan yoksun olduğuna
ve/veya işbu kararın herhangi bir sonuç
doğurmayacağına ve/veya iptaline ilişkin bir
mahkeme hükmü;"



talebinde bulunmuştur.


Davacının talep takririne karşı İlgili Şahıs müdafaa dosyalay-arak, sair şeyler yanında Davacının böyle bir talebe hakkı olmadığı iddiası ile iki adet ön itiraz ileri sürmüştür.

İlgili Şahsın ön itirazları aynen şöyledir:


"1. İlgili Şahıs ön itiraz olarak Davacının davada
bahsi geçen okul öncsi -öğretmenliği sınavına
25/1985 Öğretmenler Yasası madde 16(2)'de
aranan niteliklere haiz olmaması nedeniyle
alınmaması gerektiğini ve/veya Davacının
varolduğunu ve ihlal edildiğini iddia ettiği
menfaatinin me-şru olmadığını dolayısıyla
Davacının davayı devam ettirmek için meşru
bir menfaatinin olmadığını iddia etmektedir.

2. İlgili Şahıs ön itiraz olarak Davacının dava
konusu atama işleminin gerçekleşmesi için
25/1-985 Öğretmenler Yasası madde 16(2)'de
aranan niteliklere haiz olması gerektiğini,
dolayısıyla Davacının davayı devam ettirmek
için meşru bir menfaatinin olmadığını iddia
etmektedir."


Tarafların da talep ve mutaba-katı ile ön itirazların öncelikle dinlenmesine karar verilmiştir.

Duruşmaya başlanması üzerine 13 adet evrak Emare 1 - 13 olarak kaydedilmiştir. Taraflar bilahare müşterek olguları şöyle beyan etmişlerdir:

"1. Davacı, 2012 yılında Karadeniz Tekn-ik Üniversitesi
Fatih Eğitim Fakültesi İlkokul Bölümü, Okul Öncesi
Öğretmenliği'nden mezun oldu.
2. 2015-2016 öğretim yılında açılan 6 kişilik münhale,
Eylül 2015 sınavında başarılı olan ve sıralamanın
ilk 6 sırasında -bulunan öğretmenler atandı.
3. 2016-2017 öğretim yılında açılan 6 kişilik münhale
ise Davacı değil İlgili Şahıs atandı.
4. Bakanlar Kurulu, 13.8.2003 tarihinde Önerge No:
1687/2013 ışığında Öğretmenler Yasası 16(1) maddesi
- (b) bendinin vermiş olduğu yetkiyi kullanarak Türkiye
Cumhuriyeti Üniversitelerinin herhangi birinin
4 yıllık sınıf öğretmeni veya 4 yıllık okul öncesi
eğitim öğretmeni bölümü bitiren öğretmenlerin
diplomalarını Türk Öğret-men Koleji diplomasına
denkliğini onayladı.
5. Davacı, 16.12.2012, 4.3.2013, 10.4.2017
tarihlerinde geçici öğretmen olarak görevlendirildi.
6. Davalı No.1 öğretmen atamalarını yapmakla sorumludur."

İlgili Şahıs Avukatının -Bakanlar Kurulu tarafından yetkisizce alındığı nedeniyle yok hükmünde olduğunu iddia ettiği ve Mahkemenin yok hükmünde olup olmadığını saptamasını istediği Bakanlar Kurulu kararı şöyledir:




"KARAR NUMARASI: E-1666-2003
- TÜRK ÖĞRETMEN KOLEJİNE DENKLİK:

(Önerge No: 1687/2003)
(M.E.K.B.)

Bakanlar Kurulu, Öğretmenler Yasası'nın 16(1) maddesi (b)
bendi uyarınca TC Ünivers-itelerinin herhangi birisinin
4 yıllık 'Sınıf Öğretmenliği' veya 4 yıllık 'Okul Öncesi
Eğitim Öğretmenliği' bölümünü bitiren öğretmenlerin
diplomalarının Türk Öğretmen koleji'ne denkliğini
onayladı.

13.8.2003"


Mesele ile i-lgili 25/1985 sayılı Öğretmenler Yasası'nın
16. maddesi ise şöyledir:

"İlkokul 16.(1) İlkokul öğretmeni olarak atanacaklarda,
öğretmeni aşağıdaki özel nitelikler aranır:
atanacaklarda
aranan özel (a) Öğretmen Kol-eji mezunu olmak; veya
nitelikler
(b) İlkokullar için öğretmen yetiştiren
2.44/1994 ve Türk Öğretmen Kolejine denkliği
2(1).49/1999 Bakanlar Kurulunca onaylanan bir
- öğretim kurumundan mezun olmak;
veya

(c) Lise, lise üstü iki yıllık yüksek
okul veya üniversite mezunu olup da
ilköğretim kadrolarında, en az dört
- yıl geçici öğretmenlik yapmak ve
Atatürk Öğretmen Koleji'nde üç
aylık süreli hızlandırılmış
eğitimde başarılı olmak.

(2) Özel -ders öğretmeni olarak
atanacaklarda ise, Öğretmen Kolejinin
ilgili bölümünden veya 4 yıllık
üniversitenin beden eğitimi, resim,
müzik ve İngilizce bölümlerinden m-ezun
2(2).49/1999 olmak koşulu aranır."




Davalı No.1 Kamu Hizmeti Komisyonu, Davacının okul öncesi öğretmenliği diplomasının öğretmen koleji diplomasına denkliğini onaylayan Bakanlar Kurulu Kararına uymayarak, Davacının diplomasının, öğre-tmen koleji diplomasına denk olmadığı bu nedenle, Davacının münhal kadro için aranan 25/1985 sayılı Öğretmenler Yasası'nın 16(2) maddesindeki nitelikleri taşımadığı gerekçesi ile Davacıyı münhal kadroya atamamıştır.

Davacı, Bakanlar Kurulu Kararı ge-reğince Öğretmenler Yasası'nın 16(2) maddesinin münhal kadro için aradığı nitelikleri taşıdığından, Davalı Kamu Hizmeti Komisyonunun kendisini münhal kadroya atamama kararının hukuka aykırı olduğunu, dolayısıyla bu davayı açmak için meşru menfaati bulunduğ-unu ileri sürmektedir. İlgili Şahıs ise Bakanlar Kurulu Kararının yetkisizce alınmış yok hükmünde bir karar olduğu nedeniyle Davacının etkilenen meşru bir menfaati olmadığını dolayısı ile ikame ettiği davanın ileri gidemeyeceğini iddia etmektedir.

An-laşılacağı gibi, Davacı meşru menfaatinin İlgili Şahsın yok hükmünde olduğunu iddia ettiği Bakanlar Kurulu Kararından kaynaklandığını, Bakanlar Kurulunun bu kararına göre, 4 yıllık Okul Öncesi Eğitim Öğretmenlği diplomasının Türk Öğretmen Koleji diplomasın-a denkliğinin onaylanmış olduğunu ve münhal kadro için aranan niteliklere haiz olduğundan iptidai itirazların yersiz olduğunu ileri sürmektedir.

İlgili Şahıs Avukatı, Davacının 25/1985 sayılı Öğretmenler Yasası'nın 16. maddesinin (2). fıkrasında aran-an niteliklere haiz olmadığından dava açmak için meşru bir menfaatinin bulunmadığını çünkü 4 yıllık Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünü bitiren öğretmenlerin (Davacı dahil) diplomalarının Türk Öğretmen Koleji diplomasına denkliğini onaylayan Bakanlar Kurulu -Kararının yok hükmünde olduğunu iddia etmiştir. İlgili Şahıs Avukatına göre Davacının okul öncesi öğretmenliğine atanmaması nedeniyle ikame ettiği dava, Bakanlar Kurulu Kararının yok hükmünde olması nedeniyle Davacının meşru menfaati bulunmadığından ileri -gidemez ve iptal edilmelidir.

Yok hükmünde olduğu iddia edilen Bakanlar Kurulu Kararının Davacının ikame ettiği bu dava altında Mahkeme tarafından ele alınıp incelenip incelenemeyeceğinin öncelikle saptanması gerekmektedir.

Hukuka aykırı oldu-ğu iddiası ile iptali için dava açılan bir idari işlemin dayanağı olan yok hükmünde olduğu iddia edilen bir işlemin de yargı yeri huzurundaki aynı dava altında incelenebileceği ve yok hükmünde olup olmadığının saptanabileceğine YİM 99/2017 D.1/2021 No.lu d-avada gerekçeleri ile idare hukuku prensiplerine istinaden karar vermiştim.

YİM 99/2017 D.1/2021 No.lu davada yok hükmünde bir işlemin hangi durumda resen dikkate alınarak incelenebileceği hususunda şöyle denmektedir:

"Bu prensiplere göre bir -idari kararın Yargısal
Denetiminin yapılabilmesi için idari yargıda bir
davanın açılması gerektiği tartışmasızdır. İdari yargı
yerinin huzurunda bir dava olmadan bir idari kararı
denetlemesinin hukuken mümkün olmadığı açıktır. Ancak-
bir idari karar veya işlem için bir iptal davası
açılmışsa ve bu idari işlemin dayandığı yok hükmünde
başka bir işlem varsa, dava edilen ve iptali talep
edilen işlemin dayanağı olan yok hükmündeki işlem de
açılmış olan bu dava altın-da İdari Yargı yeri tarafından
denetlenebilir. Bu inceleme hukuka aykırı olduğu iddia
edilen bir idari işleme karşı açılan iptal davası
altında iptali istenen işlemin dayandığı yok hükmündeki
işlemin de denetlenmesidir. Daha açık bir -anlatımla bu
inceleme ikame edilen ve İdari Yargı yeri huzurunda
var olan bir iptal davası altında yapılacak bir
Yargısal Denetimdir. Diğer bir deyişle idari yargı yeri
önünde, yani bu meselede Yüksek İdare Mahkemesi önünde
hukuka- aykırılığı iddia edilen ve aynı zamanda bu işlemin
dayandığı yok hükmündeki işlemin de denetlenebileceği
her iki işlemden dolayı meşru menfaati ihlal edilmiş ve
dava açmakta meşru menfaati var olan bir kişinin yani
davacının ikame et-miş olduğu bir iptal davası
bulunmaktadır.
........................................................
........................................................

Yüksek İdare Mahkemesinde açılan bir dava ile dava
edilen ve iptali ta-lep edilen bir idari karar ve/veya
işlemin dayandığı karar ve/veya işlem yok hükmündeyse
Yüksek İdare Mahkemesinin bu karar veya işlem ile ilgili
davada bir talep olmasa da dava konusu edilmeyen ancak
dava konusu edilen kararın daya-nağı olan karar ve/veya
işlemin yok hükmünde olup olmadığını resen dikkate
alabileceği ve yok hükmünde olduğunu tespit edebileceği
öğretide ve TC Danıştay kararlarında da benimsenmiştir."


Huzurumuzdaki bu davada yukarıya aktardığım- olgular, tarafların iddiaları, dava konusu karar ve yok hükmünde olduğu iddia edilen karar göz önüne alındığı zaman Davacının dava ettiği karar, Davalı No.1 Kamu Hizmeti Komisyonunun Okul Öncesi Öğretmenliği Münhal Kadrosu için aranan nitelikleri taşımadı-ğı nedeniyle kendisini münhal kadroya atamamasıdır. Davalı No.1'in dava konusu kararı, İlgili Şahsın yok hükmünde olduğunu iddia ettiği Bakanlar Kurulu Kararına dayanan bir karar değildir. Tam aksine Davalı No.1'in Bakanlar Kurulu Kararını dikkate almadan -ve/veya bu karara uymadan aldığı bir karardır. Dolayısı ile, ortada dava konusu işleme dayanak teşkil eden bir işlem olmayan Bakanlar Kurulu Kararı davaya konu işleme dayanak teşkil etmediğinden, YİM 99/2017 D.1/2021 No.lu davadaki kararda belirtilen gerek-çeler, idare hukuku prensipleri ve içtihat kararları ışığında bu davada yok hükmünde olup olmadığının saptanması için YİM 99/2017 D.1/2021 No.lu davada belirttiğim prensipler uygulanamaz. Bu nedenlerle Bakanlar Kurulu Kararının huzurumuzdaki dava altında y-ok hükmünde olup olmadığının incelemesi yapılamaz.

Belirttiklerim ışığında Bakanlar Kurulunun Öğretmenler Yasası'nın 16. maddesinin (1)(b) bendine istinaden aldığı karar idare tarafından geri alınmadığı, ilga edilmediği veya yargı yeri tarafından ipt-al edilmediği için hukuka uygunluk karinesinden yararlanmakta olup halen hukuka uygun, ilgililer üzerinde hukuki sonuç doğuran icrai nitelikli bir karar olarak yürürlüktedir.

Yürürlükte olan bu karara göre, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim -Fakültesi İlköğretim Bölümü,
4 yıllık Okul Öncesi Öğretmenliğinde mezun olan Davacının diplomasının Türk Öğretmen Kolejine denkliğinin onaylanması
ve bu kararın halen yürürlükte olması nedeniyle, Davacının menfaati hukuka uygunluk karinesinden yararlanıp -halen yürürlükte olan bu idari karara dayandığından meşru olup dava konusu münhale atanmadığı nedeniyle meşru menfaati doğrudan doğruya ve olumsuz etkilenmiştir.

Belirtienler nedeniyle İlgili Şahsın ön itirazlarının ret ve iptal edilmesi gerekmekted-ir.

Ön itirazların kendine has niteliği gereği, ön itiraz duruşması ile ilgili masraf emri verilmemesini uygun buldum.


Tanju Öncül: Davacının;
"a)Davalı No.1 ve/veya Davalılar Eylül 2015 yılında
yaptıkları okul öncesi öğretmenliği sı-navında
başarılı olan ve 2015 yılında yayımlanan listede
10.sırada bulunan ve 2015-2016 öğretim yılında atanan 6 kişiden sonra Davacının 2016-2017 yılı okul öncesi öğretmenliği için açılan ve davacının bilgisine Ekim 2016 tarihinde getirilen 6 -kişilik münhalde Davacı 4.sırada olup atanması gerekirken davacıyı değil 7.sırada bulunan kişiyi ve/veya davacıyı eleyerek tamamen yasa dışı ve/veya hukuka aykırı olarak ve/veya sıralamada 7.sırada bulunan kişiyi ve/veya Serpil Altıngüneş'i ve/veya Aday No-.10030 olan kişinin atanmasını ve/veya istihdam edilmesi ve/veya kadrolanması ve/veya münhal ile okul öncesi öğretmenliği kadrosuna atanması ile ilgili kararın hatalı olduğuna ve/veya hukuki dayanaktan yoksun olduğuna ve/veya işbu kararın herhangi bir sonu-ç doğurmayacağına ve/veya iptaline ilişkin bir mahkeme hükmü;"
talebiyle başlattığı tadil edilmiş şekliyle ki davasına karşı, İlgili Şahıs Avukatı tarafından dosyalanan Müdafaa Takririnde:
"1-İlgili Şahıs ön itiraz olarak Davacının davada bahsi
geçen oku-l öncesi öğretmenliği sınavına 25/1985 Öğretmenler Yasası madde 16(2)'de aranan niteliklere haiz olmaması nedeniyle alınmaması gerektiğini ve/veya Davacının varolduğunu ve ihlal edildiğini iddia ettiği menfaatinin meşru olmadığını dolayısıyla Davacının da-vayı devam ettirmek için meşru bir menfaatinin olmadığını iddia etmektedir.
2-İlgili Şahıs ön itiraz olarak Davacının dava konusu
atama işleminin gerçekleşmesi için 25/1985 Öğretmenler Yasası madde 16(2)'de aranan niteliklere haiz olması gerektiğini, d-olayısıyla Davacının davayı devam ettirmek için meşru bir menfaatinin olmadığını iddia etmektedir."
şeklindeki iki adet ön itiraza yer verilmiştir.
Müdafaaya Cevap Takririnde anılan ön itirazlara karşı:
" 2-Davacı, yukarıdaki beyanına halel gelmeksizin, -

ilgili şahsın Müdafaa Takririndeki ön itirazını
ve ön itiraz başlığı altındaki 1.,2. ve
3.paragraflarını ret ve inkar eder ve isbatını
talep eder ve yine kendi Talep Takririndeki
iddialarını burada da be tekrar iddia eder-."
şeklindeki hususlar dile getirilmiştir.
Ön itirazların öncelikle dinlenmesine karar verilmesi sonrasında gerçekleşen duruşma sürecinde 1'den 13'e kadar sıralı evrakların Emare olarak kaydı yapılmış, müşterek olgular ise:
"1-Davacı, 2012 yılında Karaden-iz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi İlkokul Bölümü, Okul Öncesi Öğretmenliği'nden mezun oldu.
-2-2015-2016 öğretim yılında açılan 6 kişilik münhale, Eylül 2015
sınavında başarılı olan ve sıralamanın ilk 6 sırasında bulunan
öğretmenler atandı.
3-2016-2017 öğretim yılında açılan 6 kişilik münhale ise Davacı
değil İlgili Şahıs atandı.
4-B-akanlar Kurulu, 13.8.2003 tarihinde Önerge No: 1687/2013
ışığında Öğretmenler Yasası 16(1) maddesi (b) bendinin vermiş
olduğu yetkiyi kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Üniversitelerinin
herhangi birinin 4 yıllık sınıf öğretmeni veya 4 yıllık okul-
öncesi eğitim öğretmeni bölümü bitiren öğretmenlerin
diplomalarını Türk Öğretmen Koleji diplomasına denkliğini
onayladı.
5-Davacı , 16.12.2012, 4.3.2013, 10.4.2017 tarihlerinde geçici
öğretmen olarak görevlendirildi.
6-Davalı No.1 öğretmen- atamalarını yapmakla sorumludur. "
-şeklindedir diyerek izah edilmiştir.Sonrasında ise taraflar sırasıyla hitaplarını yapmışlardır.
Tarafların hitaplarını incelediğimde İlgili Şahıs Avukatının hitabının;
-a)Davacı, Öğretmenler Yasası'nın 16'ncı maddesinin
(2)'nci fıkrasında aranan nitelikleri haiz
olmadığından, meşru menfaatının hukuksal dayanağı
yoktur.
-b)Sınava girme sadece fiili durum oluşturur. Davacıyı
yasal bir zemine taşımaz.
-Bakanlar Kurulu kararı yok hükmündedir ve öncelikle Bakanlar Kurulu kararının yoklukla malul olup olmadığı değerlendirilmelidir, şeklinde;
-Davalıları temsilen hazır bulunan ilgili Savcının hitabının, karar iptal edilmedikçe geçerlidir. Davalı No.1 bu kararı yok sayarak karar üretemezdi. Mahkeme dava konusu olmayan bir kararın yok hükmünde olduğuna belki karar verebilir. Ancak bunu idare yapam-az, şeklinde;
Davacı Avukatının hitabının ise, Yasa'nın 16'ncı maddesinin (1)'nci fıkrasının (b) bendine göre, Bakanlar Kurulu, ilkokul için denklik verebilme yetkisini haizdir ve Davacının görev yapacağı okul öncesi eğitim kurumu ilkokul sayılmaktadır. Ö-zel ders öğretmeni ilkokul öğretmenidir, şeklinde özetlenebileceği görülmektedir.
Yukarıda belirtilenlerden görüleceği üzere, İlgili Şahıs Avukatı, öncelikle:
" KARAR NUMARASI:E-1666-2003
TÜRK ÖĞRETMEN KOLEJİNE DENKLİK:

(Önerge No:1687/-2003)
(M.E.K.B)
Bakanlar Kurulu, Öğretmenler Yasası'nın 16(1) maddesi (b) bendi uyarınca TC Üniversitelerinin herhangi birisinin 4 yıllık "Sınıf Öğretmenliği" veya 4 yıllık "Okul Öncesi Eğitim Öğretmenliği" bölümünü bitiren öğetmenlerin di-plomalarının Türk Öğretmen koleji'ne denkliğini onayladı."
şeklindeki Bakanlar Kurulu Kararının incelenmesi gerektiğini, konu kararın da yok hükmünde olduğunu, ileri sürmüştür.



YİM 217/2016 D.32/2017'de:
"Bir idari işlemin hukuka aykırılığı ve buna ba-ğlı olarak sakatlığı basit bir sakatlık olabileceği gibi, ağır ve hatta yoklukla malul olacak derecede çok ağır bir sakatlık da olabilir. İdari bir organ, makam veya idarenin yetkilerini kullanan kişinin kararının sakatlığı basit de olsa çok ağır da olsa, -bu karara karşı gerek hukuka aykırılık, gerekse yok hükmünde olduğu iddiası ile Yüksek İdare Mahkemesinde ancak bir iptal davası açılarak iptali talep edilebilir. Yüksek İdare Mahkemesinde bir idari karara karşı basit sakatlık ve hukuka aykırılık veya ağır- sakatlık ve yoklukla malul olduğu iddiası ile iptal davası açabilmek ve davanın ileri gidebilmesi için davayı ikame edenin bu karar nedeniyle menfaatinin ihlâl edilmesi ve meşru menfaatinin olması bir ön koşuldur. Hukuka aykırı olduğu veya yok hükmünde ol-duğu nedeniyle bir idari karar aleyhine dava açanın bu karardan menfaatinin olumsuz etkilendiğini ve meşru menfaati olduğunu ortaya koyması gerekmektedir."
denilmiştir.
Kararın alıntılanan kısmından açıkça görüldüğü üzere, yoklukla ilgili bir talep, ancak- açılacak bir iptal davası ile yapılabilecek haldedir. İlgili Şahsın, bu dava sürecinde yokluğuna karar verilmesini talep ettiği Bakanlar Kurulu Kararına karşı,iptal davası açtığına dair herhangi bir bilgi, huzurumuza getirilmiş değildir. Anlaşılan odur ki- İlgili Şahıs, aslında bir iptal davası açma yerine, Davacının açtığı davada, Davacının kendine dayanak yaptığı konu Bakanlar Kurulu Kararının yokluğuna karar verilmesini talep etmekle yetinmiş durumdadır. Böylesi bir talebin yukarıda alıntısı yapılan içti-hat ışığında ileri gitme şansı bulunmamaktadır. Bu nedenle, İlgili Şahıs avukatının anılan Bakanlar Kurulu Kararının yok hükmünde olduğuna karar verilmesine yönelik talebini reddederim.

Gelinen bu noktada Öğretmenler Yasası'nın:
-"İlkokul öğretmeni atanacak-larda aranan özel nitelikler
2.44/1994
-2(1).49/1999



2(2).49/199916.(1)İlkokul öğretmeni olarak atanacaklarda, aşağıdaki özel nitelikler aranır:
(a)Öğretmen Koleji mezunu olmak; veya
(b)İlkokullar için öğretmen yetiştiren ve Türk Öğretmen Kolejine denkliği Bakanlar Kurulunca onaylana-n bir öğretim kurumundan mezun olmak; veya
(c)Lise, lise üstü iki yıllık yüksek okul veya üniversite mezunu olup da İlköğretim kadrolarında, en az dört yıl geçici öğretmenlik yapmak ve Atatürk Öğretmen Koleji'nde üç aylık süreli hızlandırılmış eğitimde -başarılı olmak.
Özel ders öğretmeni olarak atanacaklarda ise, Öğretmen Kolejinin ilgili bölümünden veya 4 yıllık ünüversitenin beden eğitimi, resim, müzik ve İngilizce bölümlerinden mezun olmak koşulu aranır. " - şeklindeki 16'ncı maddesini incelediğimde, özel ders öğretmeni olabilmek için, öğretmen kolejinin ilgili bölümünden veya dört yıllık üniversitenin Beden Eğitimi, Resim, Müzik ve ingilizce -bölümlerinden mezun olmak gerektiği gerçeği ile karşılaşıl-maktadır.
Davacı Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü, Okul Öncesi Öğretmenliğinden mezun olmuştur. Yani, Yasa'nın 16'ncı maddesinin (2)'nci fıkrasında belirtilen- kapsamda bir mezuniyetinin varlığı görülmemektedir. Ancak yukarıda alıntılanan Bakanlar Kurulu kararı incelendiğinde, dört yıllık okul öncesi eğitim öğretmenliğini bitirenlerin diplomalarının, Türk Öğretmen Koleji'ne denkliğinin kabul edildiği gerçeği ile- karşılaşılmaktadır.
Yukarıda alıntılanmış bulunan konu Bakanlar Kurulu Kararının Mahkeme tarafından iptal edilmediği veya Bakanlar Kurulunca geri alınmadığı, huzurumuza getirilenlerden net bir biçimde anlaşılmaktadır.

YİM 135/2012 D.18/2014'de:
"-İdare Hukukunun temel prensiplerinden biri, idari işlem ve kararların, hukuka uygun olduklarına dair bir yargı kararına gereksinim duymadan, hukuka uygun kabul edilerek, ilgililer üzerinde hukuki sonuç doğurmasıdır. Hukuka uygunluk karinesi olarak bilinen -bu prensibe göre, Bakanlar Kurulu tarafından geri alınmamış veya ilga edilmemiş veya mahkeme tarafından iptal edilmemiş mezkûr Bakanlar Kurulu kararı, halen hukuka uygun icrai nitelikli bir idari karar olarak yürürlüktedir."
şeklinde dile getirilenlerden a-nlaşılacağı üzere, anılan Bakanlar Kurulu Kararı da halen hukuka uygun icrai nitelikli bir idari karar olarak yürürlüktedir.
YİM 129/1997 Dağıtım 19/2001'de:
"Yerleşmiş İdare Hukuku prensiplerine göre, bir menfaatın meşru sayılabilmesi için bir temele, -örneğin: mevzuata, mukaveleye, bir idari karara dayanması gerekmektedir. Bir menfaat tamamen fiili bir duruma istinat ederse, böyle bir menfaat meşru sayılmaz."
şeklinde vurgulandığı üzere, menfaat, bir idari karara
dayandığında da meşruluk kazanmaktadır. -Davacının menfaat
noktasında dayandığı husus da yukarıda alıntılanan idari karar
nitelikli Bakanlar Kurulu Kararıdır.
Olayı yukarıda belirttiğim yaklaşım çerçevesinde incelediğimde, Davacının menfaatinin meşru bir temele dayandığı sonucuna varırım. Bu aş-amaya kadar söylenenler ışığında fiili durum iddiasının incelenmesine gerek kalmadığından, bu yönde bir inceleme veya değerlendirmeye yönelmem. Meselede Davacının değil başka birisinin atamasının yapıldığı gerçeğini ve sınav sonuçlarını göz önüne aldığımda- ise, Davacının menfaatinin doğrudan doğruya ve olumsuz yönde etkilendiği sonucuna da ulaşırım. Tüm bunlara bağlı olarak da İlgili Şahsın ön itirazlarını ret ve iptal ederim.
Ön itiraz duruşmasına ilişkin olarak masraf emri verilmesinin uygun ve adil olma-dığına ayrıca karar veririm.


Beril Çağdal:Bu meselede İlgili Şahıs tarafından ileri sürülen Davacının meşru bir menfaatının olmadığı veya menfaatinin meşru olmadığı yönündeki argüman değerlendirilirken yanıtlanması gereken öncelikli husus, İlgili Şahıs t-arafından yok hükmünde olduğu iddia edilen Bakanlar Kurulu Kararının Davacının dosyalamış olduğu bu dava altında Yüksek İdare Mahkemesinin denetimine tabi olup olamayacağı hususudur.
Yüksek İdare Mahkemesinin yerleşmiş içtihadına göre gerek hukuka aykırıl-ık gerekse yokluk iddiasıyla bir idari kararla ilgili yapılacak bir iptal talebi ancak bir iptal davası altında yapılabilmektedir. (Bkz.YİM 217/2016 D.32/2017, YİM 99/2017 D.1/2021)
İlgili Şahıs tarafından yok hükmünde olduğu iddia edilen Bakanlar Kurulu -Kararının iptaline ilişkin açılmış olan bir iptal davası yokluğunda, Yüksek İdare Mahkemesi tarafından ilgili Bakanlar Kurulu Kararının yargısal denetiminin yapıl-ması mevcut Yüksek İdare Mahkemesi içtihadı ışığında mümkün değildir.
Bu nedenle, Davacının -dosyalamış olduğu bu davada Mahkeme tarafından, Davacının iddialarının temelini teşkil eden Bakanlar Kurulu Kararının, İlgili Şahıs tarafından Müdafaa Takririnde ileri sürülenler bağlamında yok hükmünde olduğuna dair bir değerlendirmeye gidilerek ilgili Ba-kanlar Kurulu Kararının iptali sonucunu doğuracak bir inceleme yapılması olası değildir.
İdarenin işlem ve kararlarının hukuka uygunluk karinesin-den yararlandırıldıkları ve ilgilileri üzerinde hukuki sonuç doğurdukları İdare Hukukunun temel prensiple-rindendir.
Bakanlar Kurulu tarafından 13.8.2003 tarihinde, Öğretmenler Yasası'nın 16(1) maddesinin (b) bendi uyarınca alınmış olan kararın da bugüne değin Yüksek İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olduğu veya Bakanlar Kurulu tarafından geri alınmış- olduğuna dair huzurumuzda bir şahadet olmadığı gerçeği ışığında, halen hukuka uygun bir idari karar olduğu kabul edilmelidir.
Bu durumda, Davacının menfaatini dayandırmakta olduğu Bakanlar Kurulu Kararının meşru bir karar olduğu ve Davacı dava konusu mün-hale atanmadığından meşru bir menfaatin doğrudan doğruya ve olumsuz olarak etkilendiği sonucuna varmaktayım.
Belirtilenler ışığında İlgili Şahsın ön itirazlarının reddedilmesi gerektiği görüşündeyim. Ön itiraz duruşması ile ilgili masraflara ilişkin emir- verilmemesinin uygun ve adil olacağı görüşündeyim.


Mehmet Türker:
Sonuç itibarıyla, İlgili Şahsın ön itirazları farklı gerekçelerle ancak oybirliği ile ret ve iptal edilir.

Ön itirazların duruşması ile ilgili masraf emri verilmez.



Me-hmet Türker Tanju Öncül Beril Çağdal
Yargıç Yargıç Yargıç




7 Mayıs, 2021













13






Full & Egal Universal Law Academy