Yüksek İdare Mahkemesi Numara 247/1980 Dava No 8/1982 Karar Tarihi 01.03.1982
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 247/1980 Dava No 8/1982 Karar Tarihi 01.03.1982
Numara: 247/1980
Dava No: 8/1982
Taraflar: Doğan Haktanır ile Güvenlik Kuv. Kom.
Konu: Mücahitlik süresinin hesaplanması
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 01.03.1982

-D.8/82 YİM 247/80

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan.

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut.

Müstedi: Doğan Haktanır, Lefkoşa.

İle -
-
Müstedaaleyh: 1.Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi
- Vasıtasıyle Kıbrıs Türk Federe Devleti

2.Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı vasıtasıyle KTFD.

Arasında.


Müstedi namına: E. Ulunay.
Müstedaaleyh namına: Argun Korkut.




Yasa Maddesi:

İstemin Özeti: Güvenlik Kuvvetleri As-keri Mahkemesinin 131/79 sayılı istidada verdiği kararin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi istemi.

OLAY: 1963 olaylarına kadar Limasol Ağrotur Üsler Bölgesinde 1. sınıf katip olarak çalışan Müstedi, olaylar-dan sonra Limasol Sivil Savunma Örgütünde görev aldı. Barış Harekâtından sonra terhisliğıni talep eden Müstediye 1966'ya kadar mücahitlik yaptığını gösterir belge verildi: Müstedi, bunun üzerine işbu başvuruyu dosyalayarak 1972'ye kadar mücahitlik yaptığın-ı iddia etti ve Güvenlik Kuvvetleri Askeri Mahkemesine istida dosyaladı.Mahkeme Müstedinin kayıdının bulunmaması ve şahitlerin de ifadelerinde tenakkuz bulunması nedeniyle istidayı reddetti.

SONUÇ: Mahkeme önemsiz şahâdet tenakkuzlarına dayanarak istidayı- reddetmekle hata etmiştir. Mahkemenin bu maksatlar bakımından idari bir organ olduğu dikkate alındığında, Askeri Mahkemenin bu durumunu bu hükmünde söylenenler ışığında yeniden gözden geçirip sonuçlandırması gerekecektir. Güvenlik Kuvvetleri Askeri Mahkem-esinin 131/79 sayılı istidada verdiği kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilir.


Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
26/80 sayılı Anayasa Mahkemesi kararı.
27/80 sayılı Anayasa Mahkemesi kararı.




HÜKÜM-

Salih S. Dayıoğlu: Müstedi 1974 Barış Harekâtından önce Limasol'da ıkamet etmekte ve Limasolun dışında bulunan Ağrotur ve Piskobu İngiliz üslerinde 1. sınıf kâtip olarak çalışmakta idi. 21 Aralık 1963 hadiselerinin patlak vermesi ile müstedi mücahitliğe -intisap etti. İlkin Limasol Sancağının silâh atölyesinde görev alan müstedi daha sonra Limasol'da kurulan siviİ savunma örgütünde görev aldı. Müstedi Barış Harekâtını müteakip takriben 1975 tarihinde mücahitlik terhis belgesi talep etti ve bu talebe uygun -olarak da kendisine mücahitliğini 21 Aralık 1963'ten 14 Şubat 1966'ya kadar yaptığını gösterir bir mücahitlik terhis belgesi verildi. Sözü edilen terhis belgesinde görülen sürenin doğru olmadığı ve kendisinin 20.7.1972'ye kadar mücahitlik yaptığını iddia e-derek mezvuat uyarınca 14 Şubat 1966 ile 20.7.1972 tarihleri arasındaki sürede mücahitlik yaptığının tevsik edilmesi için Güvenlik Kuwetleri Askeri Mahkemesine 131/79 sayılı istids ile başvurdu. 7.12.1979 tarihinde Güvenlik Kuwetleri Askeri Mahkemesinde ya-pılan duruşmada müstedi mücahitlik yaptığını iddia ettiği devrede zamanın Limasol Sancağı Serdarını, Limasol Sivil Savunma Örgütü 1 ve 2. kumandanlarını şahit olarak celbetti. Anılan şahitlerin üçü de müstedinin 14 Şubat 1966 ile 20.7.1972 tarihleri arasın-daki devrede müstedinin iddia ettiği gibi sivil savunma örgütünde görevlendirilmek sureti ile mücahitlik yaptığını teyit ettiler. Askeri Mahkeme verdiği kararda çağırılan şahitlerin şahadetlerinde tenakuzlar olduğu ve müstedinin sivil savunmadaki görevinin- merkez kayıtlarında yet almadığı gerekçesi ile istidayı reddetti. İşbu başvuru Güvenlik Kuvvetleri Askeri Mahkemesinin idari bir organ olarak vermiş olduğu red kararından yapıldı ve bununla müstedi sözü edilen kararın tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna -ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına ilişkin bir karar verilmesi isteminde bulundu.
Müstedaaleyh tarafından dosyalanan itirazda ise Askeri Mahkemenin tarafları dinledikten sonra doğru bir karara vardığını iddia ederek başvurunun reddedilmesini istedi.

M-üstedi duruşmada daha önce de Askeri Mahkeme huzuruna çağırdığı şahitleri betekrar celbetti. Mahkeme huzuruna celbedilen 3 şahit de Askeri Mahkemede verdikleri şahadetlerine uygun olarak şahadet verdiler. Her üçünün de şahadetleri özetle müstedinin 14 Şuba-t 1966 tarihinden sonra 20.7.1972'ye kadar Limasol Sancağına bağlı Sivil Savunma Örgütünün 2. Bölüğünde sorumlu mevkiinde mücahitlik görevi yaptığı doğrultusundadır. Anılan süre zarfında müstedinin gerçekten sivil savunmada görev yapıp yapmadığını en iyi b-ilen kişiler kuşkusuz müstedi tarafından celbedilen kişilerdir. Birisi, zamanında Limasol Sancağı Serdarlığı yapmış diğer ikisi ise sıra ile Sivil Savunma Örgütünün Kumandanlıklarını yapmışlardır. Savcının da kabul ve teslim ettiği gibi bu üç şahit muteber- kişilerdir ve Mahkemeyi yanıltmak amacı ile doğru olmayan şahadet verebileceklerine imkân ve ihtimal vermiyoruz.

Mücahitliği tevsik ettirmek görevi ile görevlendirilen ve bu bakımdan 26/80 ve 27/80 sayılı Anayasa Mahkemesi kararları uyarınca idari bir or-gan olarak kabul edilen Güvenlik Kuvvetleri Askeri Mahkemesi kararına varırken dayandığı şahitler arasındaki çelişkinin mevcudiyetini görmedik. Küçük ve önemsiz bazı konularda dikkate alınmayacak bazı tenakuzlar olabilir. Ancak bunların kararı etkileyecek -nitelikte olamayacağı kanısındayız.

Güvenlik Kuwetleri Askeri Mahkemesinin kararına dayanıklık yapan ikinci nokta da müstedinin 14 Şubat 1966'dan sonra yaptığı görevin merkez kayıtlarında bulunmadığıdır. Kanaatımızca bu husus müstedinin müracaatının reddo-lunması için kâfi bir sebep değildir. Esasen müstedinin sözü edilen süre esnasında yaptığı görev merkezde kayıtlı olsaydı bu görevin tevsik edilmesi için Güvenlik Kuwetleri Askeri Mahkemesine başvurması gerekmeyecekti. Mücahitliği yapıp da mücahitliklerini-n şu veya bu şekilde merkezde kayıtlarının bulunmadığı içindir ki bu gibi kişilere Güvenlik Kuvvetleri Askeri Mahkemesine başvurup bu sürenin tevsik edilmesi fırsatı verilmiştir. Mahkeme huzurunda verilen şahadete göre Limasol Sivil Savunma Örgütünde görev- yapan kişilere bu örgütte geçen süreleri mücahitlikten sayılıp buna uygun olarak o kişilere mücahitlik tevsik belgesi verildiği görülmektedir. Bu husus bilhassa ilgili zamanda Limasol Serdarlığı yapmış Ziya Rızkı tarafından teyit edilmiş ve Sivil Savunma -Örgütü komutanı olarak görev yapan diğer şahit Kamuran Ezel de yaptığı bu görevden ötürü mücahitlik terhis belgesi aldığını belirtmiştir. Keza Müstedaaleyh itirazlarında Sivil Savunmada yapılan görevin mücahitlikten sayılamayacağı savını ileri sürmemiş ve -esasen bu hususa Güvenlik Kuwetleri Askeri Mahkemesi tarafından verilen kararda da değinilmemiştir. Müstedaaleyh tarafından bulunan savcı yayınlanmamış 3448 sayılı Bakanlar Kurulu kararından bahsetmişse de bu karar gerek Güvenlik Kuvvetleri Askeri Mahkemes-inde ve gerek Mahkeme huzurunda ibraz edilmediği için bunun hakkında bir bilgimiz olmadığı gibi muhteviyatı için de bu safhada herhangi birşey söylememize olanak yoktur. Kanaatımızca Güvenlik Kuvvetleri Askeri Mahkemesinin üzerinde durmaması gereken önems-iz tenakuzlara önem verip istidayı reddetmekle yetkisini hatalı kullanmıştır. Bu meselenin mevzuat uyarınca zamanında Askeri Mahkemeye intikal ettirildiği ve Askeri Mahkemenin bu maksatlar bakımından bir idari organ olduğu dikkate alındığında, müstedinin d-urumunu Askeri Mahkemenin bu hükmünde söylenenler ışığında yeniden gözden geçirip sonuçlandırması gerekecektir.


Sonuç olarak başvuru kabul edilir ve Güvenlik Kuvvetleri Askeri Mahkemesinin 131/79 sayılı istidada verdiği kararın tamamen hükümsüz ve etkisi-z olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilir.


(Salih S. Dayıoğlu)(N. Ergin Salâhi)(Niyazi F. Korkut)
Yargıç Yargıç Yargıç

1 Mart 1982



Full & Egal Universal Law Academy