Yüksek İdare Mahkemesi Numara 246/2015 Dava No 24/2017 Karar Tarihi 03.10.2017
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 246/2015 Dava No 24/2017 Karar Tarihi 03.10.2017
Numara: 246/2015
Dava No: 24/2017
Taraflar: Hülya Özbeşer ve diğerleri ile 1-Taşınmaz Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu, 2-Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü, 3-Anıtlar Yüksek Kurulu arasında
Konu: Anayasaya havale
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 03.10.2017

-D.24/2017 YİM: 246/2015


Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında


Mahkeme Heyeti: Mehmet Türker, Tanju Öncül, Peri Hakkı


Davacı: No.1- Hülya Özbeşer, İsmail Sadıkoğlu Sokak No.20,
Meteh-an Lefkoşa.
No.2- Sema Çağdan, 187 Karaoğlanoğlu Cad.,
Karaoğlanoğlu, Girne.
No.3- Sevtap Hürkent n/d Sevtap Soyel, 4 Türkoğlu
Sokak, Girne.
No.4- Halil Hürkent, 16 Lee Side, London.
No.5- Ras-iha Coşan, 12, Ersin Aydın Sok., Girne.
No.6- Çimen Coşan, 12, Ersin Aydın Sok., Girne.
No.7- Çimen Coşan, Merhume Cemaliye Tijen Özdevrim
terekesinin Tereke İdare Memuru sıfatıyla, 12,
Ersin Aydın Sok., Girne.
- No.8- Egemen Coşan, Şair Pembe Sokak No.16, Lefkoşa.
No.9- Gökmen Coşan, Şht. Ali Yusuf Hacı Sok., Gönyeli,
Lefkoşa.
No.10-Türkmen Coşan, Ersin Aydın Sokak, 8/1, Girne.
No.11-Mehmet Güven n/d Mehmet Güven Coşan-, Bulut Sokak
No.15 Çatalköy, Girne.


ile


Davalı: No.1-Taşınmaz Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu
vasıtasıyla KKTC, Lefkoşa.
No.2-Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü
- vasıtasıyla KKTC, Lefkoşa.
No.3-Anıtlar Yüksek Kurulu vasıtasıyla KKTC, Lefkoşa.



A r a s ı n d a



Davacılar namına: Avukat Kıvanç M. Riza
Davalılar namına: Kıdemli Savcı Sarper Altıncık




- ------------------


A R A K A R A R



Mehmet Türker: Davacı dosyalamış olduğu dava ile aşağıdaki taleplerde bulunmuştur:

"a) Davalı no.1'in ve/veya Davalıların takriben
13.10.2015 tarihinde almı-ş oldukları ve
19.10.2015 tarihli ve 151 sayılı Resmi
Gazetenin Ek 3'ünde 673 sayılı amme enstrümanı
olarak yayınlanan ve Girne'de Pafta/Harita
XII.20.3.IV, Blok B, Parsel 97'de yer alan
binanın ve/veya taşınma-z malın listelenerek
koruma altına alınmasını öngören 15/60 sayılı
kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve
herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair bir
karar;

b) Yukarıda (a) paragrafında belirtilen 97 numaralı
- parselde yer alan binanın ve/veya taşınmaz
malın listelenerek koruma altına alınması için
herhangi bir Davalının münferiden ve/veya
Davalıların müştereken yapmış oldukları tüm
işlemlerin hükümsüz ve etkisiz old-uğuna ve
herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair bir
karar."



Davalılar Müdafaa Takriri dosyalayarak, dava konusu binanın tarihi bir döneme ve/veya İngiliz İdaresi dönemine ait olduğu nedeniyle listelenerek koruma altına alınmasın-a karar
verildiğini, yasa ve mevzuata uygun hareket ettiklerini, alınan karar ve/veya yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu ileri sürerek, Davacıların davasının reddedilmesini talep etmişlerdir.

Davanın duruşmasına başlandığı gün, taraflar mütabakatl-a toplam 10 adet emare sunmuşlardır.

Emarelerin sunulmasından sonra, tarafların mutabık kaldığı dava ile ilgili özet olgular şöyle izah edilmiştir:

"1. Girne'de kain olup Pafta/Harita XII.20.3.IV,
Blok B referanslı ve 97 numaralı parseld-e yer
alan bina ve/veya taşınmaz mal müştereken ve/veya
hisseli olarak Davacılara aittir.

2. Dava konusu olup 97 parsel numaralı taşınmaz mal
2 daireden ve takriben 1 dönümden ibaret geniş
bir avludan ve/veya bahçed-en müteşekkil bir
taşınmazdır.

3. Davalı no.1 ve/veya Davalılar takriben 13.10.2015
tarihinde almış oldukları karar 19.10.2015 tarihli
ve 151 sayılı Resmi Gazetenin Ek 3'ünde 673 sayılı
amme enstrümanı olarak yayınlana-n ve Girne'de
Pafta/Harita XII.20.3.IV, Blok B, Parsel 97'de
yer alan binanın ve/veya taşınmaz malın
listelenerek koruma altına alınmasını öngören
15/60 sayılı bir karar alarak söz konusu malı
eski eser ilan etmişt-ir."


Davacılar Avukatı, dava ile ilgili olgular sunulduktan sonra, 60/1994 sayılı Eski Eserler Yasası'nın 7, 8 ve 9. maddelerinin Anayasa'nın 39. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek, Anayasa'nın 148. maddesi uyarınca konunun Anayasa Mahkemesine- havalesini ve Anayasa Mahkemesi karar verinceye kadar dava ile ilgili işlemlerin durdurulmasını talep etmiştir.

Davacılar Avukatı Mahkemeye hitabında, dava konusu kararın 60/1994 sayılı Eski Eserler Yasası'nın 7, 8 ve 9. maddelerine istinaden alınmı-ş bir karar olduğunu, bu maddelerin ihtilâfın karara bağlanmasında etken olduğunu, bu maddelerin Anayasa'nın 39. maddesine aykırı olduğunu, nitekim bu Yasadan önceki 35/1975 sayılı Eski Eserler Yasası'nın benzer kuralları olan 5, 9 ve 10. maddelerinin Anay-asa'nın 1, 36 ve 39. maddelerine aykırı olduğu iddiası ile yapılan havalede, Anayasa Mahkemesinin, 10/1985 D.4/1986 No.lu davada verdiği kararda, bu maddelerin Anayasa'nın 39. maddesine aykırı olduğuna karar verdiğini, Anayasa Mahkemesine havalesini talep -ettiği 60/1994 sayılı Eski Eserler Yasası'nın 7, 8 ve 9. maddelerinin de Anayasa Mahkemesine havale edildiğini, Anayasa Mahkemesinin, 30/2014 D.1/2017 No.lu kararında, bu maddelerin, III. derece sit alanlarındaki taşınmaz mallarla ilgili düzenlemeyi incele-yerek, bu maddelerin III. derece sit alanlarında olan taşınmaz mallarla ilgili olduğu oranda Anayasa'nın 39. maddesine aykırı olmadığına karar verdiğini, dava konusu karar ile listelenerek koruma altına alınmasına karar verilen taşınmaz malın ise
III. der-ece sit alanında olmadığını, bu nedenle Anayasa'ya aykırılığı iddia edilen maddelerin Anayasa'ya aykırı olup olmadığına karar verilmesi için Anayasa Mahkemesine havale edilmesini talep etmiştir.

Davalılar adına bulunan Savcı, dava konusu kararın Ana-yasa'ya havalesi talep edilen 60/1994 sayılı Eski Eserler Yasası'nın 7, 8 ve 9. maddelerine dayanılarak alındığını, bu maddelerin ihtilâfın çözümünde etken olduğunu, Anayasa Mahkemesinin 30/2014 D.1/2017 No.lu kararda III. derece sit alanlarında bulunan ta-şınmaz mallarla ilgili düzenlemeyi inceleyerek, bu maddelerin III. derece sit alanlarında bulunan taşınmaz malları ilgilendirdiği oranda Anayasa'nın 39. maddesine aykırı olmadığına karar verdiğini, Anayasa Mahkemesine havaleye itirazı olmadığını belirtmişt-ir.

"Anayasaya Aykırılık Konusunun Mahkemeler Tarafından Yüksek Mahkemeye İletilmesi" başlığı altındaki Anayasa Mahkemesine havale ile ilgili Anayasa'nın 148. maddesi
aynen şöyledir:




"Anayasaya Aykırılık Konusunun Mahkemeler Tarafından
- Yüksek Mahkemeye İletilmesi
Madde 148
(1) İstinaf işlemleri de dahil olmak üzere, herhangi
bir mahkeme işlemindeki bir taraf, bu işlemin
herhangi bir safhasında bu işlemdeki uyuşmazlık
konularından herhangi birinin karara bağlanm-asında
etkisi olabilen herhangi bir yasanın veya kararın
veya sözkonusu yasa veya kararın herhangi bir
kuralının Anayasaya aykırılığını ileri sürebilir
ve bunun üzerine, mahkeme bu konuyu, Anayasa
Mahkemesine sunar ve bu ko-nu hakkında Anayasa
Mahkemesince bir karar verilinceye kadar sözkonusu
işlemi durdurur.
Ancak Anayasa Mahkemesince herhangi bir yasanın
veya kararın veya sözkonusu yasa veya kararın
herhangi bir kuralının Anayasaya aykırılığı
-konusunda aynı veya benzeri bir konuda daha önce
karar verilmişse, mahkeme konunun Anayasa Mahkemesine
iletilmesinin reddine karar verebilir.
(2) Anayasa Mahkemesi kendi kararına sunulan bir konuyu,
tarafları dinledikten sonra in-celer ve kararını
verir. Alınan karar konuyu sunan mahkemeye
bildirilir.
Anayasa Mahkemesinin, bu maddenın (2). fıkrası
gereğince verdiği herhangi bir karar, konuyu sunan
mahkemeyi ve ilgili tarafları bağlar-. Alınan karar,
yasanın veya kararın veya sözkonusu yasa veya
kararın herhangi belli bir kuralının Anayasaya
aykırı olduğu yolunda ise, sözkonusu yasa veya
karar veya sözkonusu yasa veya kararın herhangi
- belli bir kuralı, Anayasa Mahkemesince aksine
karar verilmedikçe yalnız sözkonusu mahkeme
işlemine uygulanmaz."



Anayasa'nın 148. maddesinden anlaşılacağı üzere, Anayasa'ya aykırılığı iddia edilip Anayasa Mahkeme-sine havalesi talep edilen bir yasa veya kararın veya yasa veya kararın herhangi bir kuralının Anayasa Mahkemesine havale edilebilmesi için aranan tek koşul, Anayasa'ya aykırılığı iddia edilen yasa veya herhangi bir kuralının uyuşmazlık konularının herhang-i birinin karara bağlanmasında etkisi olmasıdır. Anayasa'ya aykırılığı iddia edilen yasa veya herhangi bir kural ihtilâfın çözümünde etken değilse, Anayasa Mahkemesine havalesi yapılamaz. Bunun yanında, bir yasanın veya herhangi bir kuralının Anayasa'ya ay-kırılığı konusunda aynı veya benzer bir konuda Anayasa Mahkemesi tarafından daha önce bir karar verilmişse, ilgili mahkeme konunun Anayasa Mahkemesine sunulması talebini reddedebilir (Bu hususta
Gör.Anayasa Mahkemesi 8/1999 D.5/1999).

Huzurumuzdaki d-avada hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair karar verilmesi talep edilen, diğer bir ifade ile iptali talep edilen karar,
13/10/2015 tarihinde Davalı No.(1) tarafından alınmış olup
"Girne'de Pafta/Harita XII.20.3.IV, Blok- B, Parsel 97'de yer alan binanın ve/veya taşınmaz malın listelenerek koruma altına alınmasını" öngören bir karardır.

Davacıların Anayasa'nın 39. maddesine aykırılık iddiasında bulunduğu 60/1994 sayılı Yasa'nın 7, 8 ve 9. maddeleri incelendiği zaman,- madde 7'ye göre, taşınmaz eski eserlerin, doğa varlıklarının ve/veya bunların içinde bulunduğu sit alanlarının saptanması Eski Eserler ve Müzeler Müdürlüğü tarafından yapılır ve bu saptama sonucunda oluşan liste Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından onaylanıp -ilan edilir. Aynı maddeye göre, saptama yapılırken eski eserlerin veya tarih öncesi ve tarihi dönemler hakkında bilgi vermesi olası yerlerin ve doğa varlıklarının arkeolojik, tarihsel, sanatsal, bölgesel, ekolojik ve benzeri özellikleri dikkate alınır. Sap-tama yapıldıktan sonra planlama makamı, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü ile işbirliği içinde tarihi ve kültürel değere sahip bina veya binaların listesini hazırlayıp Anıtlar Yüksek Kurulunun onayına sunar.

Aynı maddenin 5(A) fıkrasında şöy-le denmektedir:



"7(5)(A)Yukarıdaki (2)'inci, (3)'üncü ve (4)'üncü
fıkraların kurallarına bakılmaksızın, inşai
ve fiziki müdahalelerin çok hızlı ve yaygın
olduğu sit alanı olma özelliğine sahip alanlar
- ve/veya bu alanlardaki tarihi ve kültürel
değere sahip bina ve/veya bina grupları ve/veya
diğer kültür varlıkları ve/veya doğa varlıkları,
Müdürlük ve/veya Planlama Makamı tarafından
saptanır ve h-azırlanan liste Anıtlar Yüksek
Kurulu'nun onayına sunulur."



5(B)(C) fıkralarındaki düzenlemeye göre ise, Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından onaylanan sit alanı ve/veya liste listelenmiş olur ve onaylandığı tarihten başlayarak, eski eser- veya doğa varlığı muamelesi görür.

Yasa'nın 8. maddesi taşınmaz eski eserlerin korunma
alanı ve korunma sınırı belirlenmesi ile ilgili kuralları,
9. maddesi ise koruma alanları, sit alanlarının derecelendirilmesi, gelişme, ilke, kural ve koşullarını-n belirlenmesi ile ilgili kuralları düzenlemiştir.

Huzurumuzdaki davada hükümsüz ve etkisiz olduğuna karar verilmesi istenen karar şöyledir:

"Sayı: 673
K.K.T.C.
TAŞINMAZ ESKİ ESERLER VE ANITLAR YÜKSEK KURULU

- KARAR FORMU


TOPLANTI TARİHİ: 13.10.2015
TOPLANTI NO : 556
TOPLANTI YERİ : Eski Eserler ve Müzeler Dairesi
KARAR NO : 15/60

KARAR:
Girne'de, P/H:XII.20.3.IV, Blok B, -Parsel:97'de yer
alan binanın listelenerek koruma altına alınması,

Kurulca karara bağlanmıştır."
Karar ve yukarıda belirttiğimiz 60/1994 sayılı Yasa'nın
7, 8 ve 9. maddeleri göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu karar alınırken- Yasa'nın 7, 8 ve 9. maddelerine dayanılarak alındığı anlaşılmaktadır. İdare, bu maddelere istinaden bir karar aldığından, Yasanın bu maddelerinin uyuşmazlık konusunun karara bağlanmasında etken olduğu ortaya çıkmaktadır.

Anayasa'ya havalesi istenen -yasa maddelerinin ihtilâf konusunun çözümünde etken olduğunu saptadıktan sonra, bu maddelerin Anayasa'ya aykırılığı konusunda aynı veya benzeri bir konuda Anayasa Mahkemesinde bir karar verilip verilmediğinin incelenmesi gerekmektedir.

Tarafların da- üzerinde durduğu Anayasa Mahkemesi 30/2014 D.1/2017'de, 60/1994 sayılı Eski Eserler Yasası'nın bu havale talebine de konu 7, 8 ve 9. maddelerinin Anayasa'nın 39. maddesine aykırı olup olmadığı konusu incelenmiş ve Anayasa Mahkemesi, yaptığı inceleme sonuc-unda, 60/1994 sayılı Yasa'nın
7, 8 ve 9. maddelerinin III. Derece Sit Alanındaki düzenlemeleri ilgilendirdiği oranda Anayasa'nın 39. maddesine aykırı olmadığına karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesi KKTC Anayasası'nın 148. maddesinin 1. fıkrasının şar-t bendini yorumladığı Anayasa Mahkemesi 8/99 D.5/99 sayılı kararda:

"Herşeyden önce 148.maddenin 1.fıkrasının şart bendi
Anayasa Mahkemesinin kendisine yapılan havalede konu
edilen mevzuatın Anayasaya uygun olduğu doğrultusunda
kar-ar vermesi halinde uygulanabilecektir. Diğer bir
ifade şekliyle kendisinden havalenin yapılmasını isteyen
Mahkeme, istenilen havale konusunun daha önce Anayasaya
uygun bulunduğu takdirde takdir hakkını kullanıp, ikinci
kez veya daha -fazla istemde bulunulması halinde havale
istemini 'reddedebilir'. Şart bendi Mahkemeye bir takdir
hakkı vermiştir. Bundan da gaye belli bir konu üzerinde
Anayasa Mahkemesi geçmişte bir hatta birden fazla karar
üretmişse, ayni konunu-n Anayasa Mahkemesine mükerreren
gelmelerini önlemektir. Bu sefer şöyle bir soru akla
gelebilir. Havale isteminde bulunulan Mahkeme daha
önce Anayasa Mahkemesince ayni veya benzeri konuda
Anayasaya uygun olduğu şekilde bir karar vermiş-se
havale istemini hangi durumlarda kabul veya reddedebilir?
Mahkeme bu takdir yetkisini kullanırken hangi kriterleri
dikkate alması gerekir?

Bu sorunun yanıtının pek kolay olmadığı ve söz
konusu durum veya kriterlerin kesin bir şe-kilde
saptanamıyacağının belirtilmesi gerekir.

İlkin şart bendinde 'ayni veya benzeri bir konuda
daha önce karar' verilmesi söz dizisinden verilen
'kararın' 'Anayasa uygundur' 'veya Anayasaya aykırı
değildir' biçiminde yorumlanması- gerektiğini vurgulamak
isteriz. Çünkü Anayasaya aykırı olduğu hükmüne varılan
bir karar için nasıl hareket edileceği hususundaki
düzenleme zaten 3.fıkrada vardır. Anayasaya aykırı
olduğu Anayasa Mahkemesince saptanan bir kuralın 3.fıkr-a
hükümleri uyarınca sadece o davadaki tarafları bağladığı
ve başka hiç bir Mahkemeyi veya kişi veya kişileri
bağlamadığı açıktır. Dolayısıyle 3.fıkra uyarınca ayni
veya benzeri konuda bir karar verilmişse ancak yine
de bir hav-ale talebi olması halinde bu isteme Mahkemenin
itibar etmesi gerekir. Bu fıkra hükümleri uyarınca,
Anayasaya aykırı bulunan bir kural başka bir meselede
konu edilmesi halinde Mahkemenin havaleyi yapıp yapmama
konusunda bir takdir hakk-ı yoktur. Böyle bir vaziyette
mahkemenin havale istemini kabul etmesi gerekir meğerki
Anayasa Mahkemesi, Anayasaya aykırı bulan kararının
herkese uygulanacağına ilişkin niyetini açıkca belli
etmiş olsun."


şeklinde görüşünü belirttik-ten sonra, "Sonuç olarak; Anayasa'nın 148. maddesinin 1. fıkrasının şart bendi havaleyi yapan Mahkemeye, havale konusu hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından aynı veya benzeri konuda karar verilmişse, havale istemini kabul ve reddetme konusunda takdir hakkı-nı kullanabileceği şeklinde yorumlanmasına" oy birliği ile karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesi, 30/2014 D.1/2017 sayılı davada, III. derece arkeolojik sit alanı içerisinde ilan edilen bir taşınmaz malın, III. derece sit alanı statüsüne alınmasını sağ-layan 60/1994 sayılı Eski Eserler Yasası'nın 7, 8 ve 9. maddelerinin Anayasa'ya aykırılığını III. derece sit alanı ilan etmenin doğurduğu sonuçlara göre inceleyerek, havaleye konu Eski Eserler Yasası'nın 7, 8 ve 9. maddelerinin III. derece sit alanlarını i-lgilendirdiği oranda Anayasa'nın 39. maddesine aykırı olmadığına karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi, havale konusu yasa maddelerinin bir taşınmaz malın listelenerek koruma altına alınması açısından Anayasa'ya aykırı olup olmadığını incelememiş ve bu konuda- herhangi bir karar vermemiştir.

Belirttiklerimiz ışığında, Anayasa Mahkemesinin aynı veya benzeri bir konuda daha önce bir karar vermediği ortaya çıkmaktadır.

Sonuç itibarı ile, 60/1994 sayılı Eski Eserler Yasası'nın 7, 8 ve 9. maddelerinin An-ayasa'nın 39. maddesine aykırı olup olmadığının karara bağlanması için konunun Anayasa Mahkemesine havalesine karar verilir.

Konu hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından karar verilinceye kadar, YİM 246/2015 sayılı bu dava ile ilgili tüm işlemlerin dur-durulmasına karar verilir.



Mehmet Türker Tanju Öncül Peri Hakkı
Yargıç Yargıç Yargıç




3 Ekim, 2017











2






Full & Egal Universal Law Academy