Yüksek İdare Mahkemesi Numara 245/2012 Dava No 27/2018 Karar Tarihi 23.11.2018
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 245/2012 Dava No 27/2018 Karar Tarihi 23.11.2018
Numara: 245/2012
Dava No: 27/2018
Taraflar: Cynthia Sara Zukas ve diğeri ile Girne Kaza Tapu Amirliği ve diğerleri
Konu: YİMde vekil vasıtasıyla dava açma - meşru menfaat - menfaat birliği-eşdeğer koçan iptali - yokluk hali- ilgili şahısların davadan ihracı - YİM davalarında talep takriri
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 23.11.2018

-D.27/2018 YİM: 245/2012


Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasa'nın 152. Maddesi Hakkında


Mahkeme Heyeti: Mehmet Türker, Tanju Öncül, Beril Çağdal


Davacı: No: 1- CYNTHIA SARA ZUKAS, (Yetkili Vekili Hasan
Hasi-poğlu vasıtasıyla), 19 Mahmut Paşa Sokak -
Lefkoşa.
No: 2- Özkay Kadıoğlu, (Yetkili Vekili Süheyil Ubtan
vasıtasıyla), 50 Abant Sokak - Gazimağusa.


- ile -


Davalı: No: 1- Girne Kaza Tapu Am-irliği vasıtasıyla KKTC
Başsavcılığı, Lefkoşa.
No: 2- KKTC Kadastro Müdürlüğü, KKTC Başsavcılığı,
Lefkoşa.
No: 3- KKTC İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı,
KKTC Başsavcılığı, Lefkoşa.


İlgili- Şahıs: Amiel Development and Investment Ltd., 6 Ankara
Sokak - Lefkoşa.


A r a s ı n d a.


Davacılar tarafından: Avukat Oğuzhan Hasipoğlu.
Davalılar tarafından: Kıdemli Savcı Sarper Altıncık.
İlgili Ş-ahıs tarafından: Avukat Hasan Balman adına Avukat Nil Dimililer.


---------------


K A R A R



Mehmet Türker: Davacı, Davalılar aleyhine dosyalamış olduğu bu dava ile, aşağıdaki taleplerde bu-lunmuştur:
"A- Davalıların müştereken ve/veya münferiden
Davacı No:1 tarafından meçhul olan bir tarihte,
Davacı No:1 adına kayıtlı bulunan Girne Kazası,
Ozanköy'de, Kayıt No:6364, Pafta/Harita XII/30.
W.2 EII, parsel 37-1/1'de kain gayrimenkul malın
ve/veya arazinin TM 1456 dosya numarası ile
Şerife Ersümer'e koçan ve/veya kayıt edilmesi
ve bilahare Şerife Ersümer'in de Taner Hastan
isimli şahsa satıp devir ettikten sonra, Taner
Has-tan isimli şahsın da 6/10/2006 tarihinde
şimdiki mal sahibi olarak görülen ve B-1623/06
takrir numarası ile Davalı No:4 Amiel Development
and Investment Ltd.e devir edilmesi ile ilgili
tüm devir ve/veya kayıt işlemlerinin ge-çersiz
ve hükümsüz olduğuna ve herhangi bir sonuç
doğurmayıp iptal edilmesi gerektiğine dair
Mahkemece karar verilmesi.

B- Yukarıda (A) paragrafında dökümü verilen
gayrimenkul mal ile ilgili olarak Davalıların
- Davacı No:1 aleyhine yapmış oldukları işlemlerin
yasal dayanaktan yoksun olduğunu geçersiz ve
hükümsüz ve/veya yoklukla malül (Keenlemyekün)
olduğuna dair Mahkemece karar verilmesi.

C- Davalıların müştereken ve/veya münferi-den
yukarıda (A) paragrafında belirtilen karar
ve/veya kararları ve/veya yapılan işlemlerin
yapılmaması gereken bir ihmal ve/veya hata
ve/veya gayri yasal bir uygulama olduğu ve
Davacı No:1 aleyhine herhangi bir s-onuç
doğurmayacağına dair Mahkemece karar verilmesi.

D- Yukarıda (A) paragrafda dökümü verilen gayrimenkül
malın Amiel Development And Investment Ltd.
adından çıkarılıp Davacı No:1 adına koçan edilmesi
zımnında karar -itası."


Davalıları temsilen Başsavcılık adına hazır bulunan Savcı, Mahkemeye yaptığı beyanda, Davacının davadaki taleplerinde haklı olduğunu ve bu nedenle davaya müdafaa takriri dosyalamayacaklarını belirtmiştir.

Davaya İlgili Şahıs olarak ekl-enen Amiel Development and Investment Ltd., Avukatı vasıtasıyla Müdafaa Takriri dosyalamıştır.
Tadil edilmiş şekliyle Müdafaa Takririnde 9 iptidai itiraz ileri süren İlgili Şahıs, Davacının tüm iddialarını reddederek, davanın reddedilmesi gerektiğini- iddia etmiştir.

İlgili Şahsın müdafaasında yer alan iptidai itirazlar şöyledir:

"1- Anayasa'nın 152. maddesi uyarınca bir başvuru, sahip
olduğu meşru menfaat olumsuz yönde ve doğrudan
doğruya etkilenen kişi tarafından yapılır. Bu açı-dan
bakıldığında Davacıların ve/veya Davacı No.2'nin
işbu işlemden etkilenen herhangi bir meşru menfaati
olmadığı ve/veya söz konusu gayrimenkulü Davacı
No.1'in kendi ifadeleri ile satmış olduğu ve/veya
Davacı No.2'nin ise -işbu davada taraf olma hakkı
olmadığı ve/veya Davacıların dava açma hakkı
olmadığı cihetle Anayasa'nın 152. maddesine dayanarak
bir dava açamayacakları iddia edilir.

2- Anayasa'nın 152. maddesi uyarınca Yüksek İdare
Mahkemesind-e yapılacak başvuru, karar veya işlemin
yayınlanması tarihinden veya yayınlanmadığı takdirde
veya bir ihmal halinde, başvuran kişinin bunu öğrendiği
tarihten başlayarak yetmiş beş gün içinde yapılır.
Bu açıdan da bakıldığında işbu d-ava 75 günlük hak
düşürücü süre içerisinde ikame edilmediğinden ve/veya
hak düşürücü sürenin sona erdiği tarihten sonra ikame
edildiğinden masraflarla ret ve iptal edilmesi
gerekir.

Şöyle ki iddia ve beyan edilir dava kon-usu edilen
işlem ve/veya karar 27.01.2011 tarihinde Davacı
No.2'nin bilgisine gelmiştir ki bu tarihte dava konusu
gayrimenkul ile ilgili olarak iş bu davadaki yetkili
vekiline vekaletname vermiş ve/veya Girne Kaza
Mahkemesinde- 31.01.2011 tarihinde 230/2011 sayılı
davayı ikame etmiştir.

Keza aynı şekilde Davacı No.1 de 2011 yılında dava
konusu gayrimenkul ile ilgili olarak iş bu davadaki
yetkili vekiline işbu davadaki talepler ile ilgili
olarak- vekaletname vermiştir.

Yukarıda belirtilenler ışığında iş bu davanın daha
ileriye gitmeden masraflarla reddi talep edilir.



3- İddia ve beyan edilir ki Davacı iş bu dava altında
yapmış olduğu taleplerinde başarılı olsa dahi Da-vacı
herhangi bir menfaat elde etmeyecek ve/veya
Davacının eline bir şey geçmeyecek ve/veya Davacı
pratikte herhangi bir menfaat elde etmeyecektir.
Başka bir ifade ile İlgili Şahıs No.3'ün koçanının
iptali ve hatta Şerife Ers-ümer'e koçan ve kayıt
ile İlgili Şahıs No.3 arasındaki işlemlerin kaydının
iptali dahi mevcut haliyle Davacıya bir menfaat
sağlamayacak ve işbu dava akademik kalacaktır.
Dolayısıyla işbu davanın daha ileri gitmeden
masraflarl-a reddi talep edilir.

4- İddia ve beyan edilir ki iş bu davada Davacılar
arasında müşterek menfaat ve/veya menfaat birliği
yoktur dolayısıyla işbu davanın bu haliyle
ileriye gitmeden masraflarla reddi talep edilir.

5- Yukarı-daki iddialara halel gelmeksizin iddia ve
beyan edilir ki hatalı ve/veya iptal edilmesi
gereken bir işlemin varlığı ispat edilse dahi
(ki işbu davaya konu edilmiş olan hatalı bir
işlemin varlığı kabul edilmez) bu işlem yoklukla
- malul değildir ve/veya geçersiz ve/veya hükümsüz
değildir. Şöyle ki konu bakımından sakatlık
ve/veya kanunun uygulanma alanının genişletilmesi
ile alınan karar ve/veya eylemler yoklukla malul
değildir ve her halükarda 75 günlük -hak düşürücü
süreye tabidir. Dolayısıyla işbu davanın daha
ileri gitmeden masraflarla reddi talep edilir.

6- İşbu dava başlığının hatalı olduğu cihetle işbu
haliyle daha ileri gidemeyeceği ve masraflarla
birlikte reddedilmesi ge-rektiği iddia ve beyan
edilir.

7- İşbu davada olması gereken tüm tarafların Mahkeme
huzurunda olmadığını ve/veya davada taraf olmayan
kimselerin menfaatini doğrudan doğruya ve olumsuz
olarak etkileyecek olan işbu dava konusu tal-ebin
bu dava altında karara bağlanamayacağı iddia ve
beyan edilir.

8- İşbu davada Davacıların hileli hareketlerinin
tespitinin işbu dava altında karara bağlanamayacağını
ve/veya işbu davanın Kaza Mahkemesinde ikame
edilmes-i gerektiği iddia edilir.




9- İşbu davanın esasa ilişkin olguları ihtiva etmediği,
dolayısıyla talebini destekleyici olgu ve esasların
belirtilmediğini ve işbu davanın işbu haliyle daha
ileri gidemeyeceği iddia ve beyan edilir."


- Davacı, tadil edilmiş şekliyle müdafaaya dosyalamış olduğu Müdafaaya Cevap Takriri ile İlgili Şahsın Müdafaa Takririndeki iddialarını reddederek, Davalıların işlemlerinin yok hükmünde olduğu ve iptal edilmesi gerektiği iddialarını tekrarlamıştır.

- Davanın duruşmasına başlandığı gün 1'den 18'e kadar olan ve talimat safhasında sunulan evraklar Emare 1-18 olarak ibraz edilmiş, duruşma safhasında celbedilen tanıklar vasıtasıyla
da TMD 57/93 sayılı dosya Emare 19, 578/012 No.lu dosya
Emare 20, Tapu'-da yabancılara yapılan devirlerdeki devir formları Emare 21 ve 22, Girne Kaza Mahkemesinin 230/2011
No.lu dava dosyası ise Emare 23 olarak ibraz edilmiştir.

Davacılar duruşmada 1 tanık, Davalı 1 tanık, İlgili Şahıs ise 2 tanık celbederek şahadet sunm-uştur.

Bu davada, iptidai itirazların niteliklerini dikkate aldıktan sonra, öncelikle iptidai itirazları karara bağlamayı gerekli gördük. İlgili Şahsın 1, 3 ve 4. iptidai itirazları Davacıların davada meşru menfaatleri bulunmadığına ve müşterek menfa-atleri de olmadığına yönelik olduğundan, bu iptidai itirazları birlikte ele almayı uygun bulduk.

Anayasa'nın 152. maddesinin 2. fıkrasına göre, iptal davaları, sahip olduğu meşru menfaati dava konusu yürütsel veya yönetsel karar veya işlem veya ihmal- yüzünden olumsuz yönde doğrudan doğruya etkilenen kişiler tarafından açılabilir. Menfaatin meşru sayılabilmesi için hukuki bir durumdan çıkması veya böyle bir duruma dayanması gerekir.
Bu davadaki Davacı No.(1), 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma v-e Eşdeğer Mal Yasası'na göre yabancı statüsünde (Kıbrıs veya Yunan asıllı Rum) kabul edilerek, 1974 öncesinde adına kayıtlı olan dava konusu gayrimenkûlü, yine aynı Yasa altında iskân işlerinden sorumlu Bakanlığın kontrol ve yönetimine verilen kişidir. Dav-acı No.(1) adına kayıtlı olan bu gayrimenkûl, Davacı No.(1)'in mülkiyetinden çıkarılarak, Anayasa'nın 159. maddesi ve 41/1977 sayılı Yasa gereğince KKTC'nin mülkiyetinde olduğuna dayanılarak, 41/1977 sayılı Yasa'nın kapsamına alınıp bu Yasa kuralları uygul-anarak Şerife Ersümer'in "T" cetveline işlendikten sonra, Tapuda bu kişinin adına kaydedilmiştir. Şerife Ersümer bu taşınmaz malı, Taner Hastan isimli şahsa devrederek Tapuda bu kişi adına kaydettirmiştir. Bilâhare ise Taner Hastan bu taşınmaz malı İlgili -Şahıs Amiel Development and Investment Ltd.e satarak devretmiştir.

Davacı No.(1) ile Davacı No.(2) arasında, İngiltere'de yapılan 23/11/2007 tarihli satış sözleşmesi ile, Davacı No.(2) dava konusu karara konu gayrimenkûlü Davacı No.(1)'den satın alan- kişidir.

Anlaşılacağı gibi, Davacı No.(1)'in yakındığı dava konusu kararlar neticesinde, bu gayrimenkûl Davacının mülkiyetinden çıkarılarak önce KKTC, daha sonra ise başka kişilerin mülkiyetine geçirilmiştir. Bu kararlar nedeniyle, konu gayrimenkûl-ün 1974 öncesi kayıtlı mal sahibi olan Davacı No.(1)'in etkilenen meşru bir menfaatinin olduğu tartışmasızdır. Davacı No.(1)'in dava konusu kararlardan sonra bu gayrimenkûlü Davacı No.(2)'ye satması etkilenen menfaatine ve etkilenen menfaatinin meşruluğuna- halel getirmemektedir.

Davacı No.(1), 1974 öncesi adına kayıtlı olan bu gayrimenkûlü 23/11/2007 tarihinde, Davacı No.(2) ile yapmış olduğu satış sözleşmesi ile Davacı No.(2)'ye satmıştır. Ancak bu gayrimenkûl dava konusu kararlar ile KKTC'nin mülk-iyetine ve daha sonra da Şerife Ersümer'in mülkiyetine verildiğinden ve Şerife Ersümer de adına kayıtlı olan gayrimenkûlü Taner Hastan'a, Taner Hastan ise Amiel Development Ltd.e devrettiğinden, Davacı No.(2) satın almış olduğu bu gayrimenkûlü kendi adına -ve/veya mülkiyetine alamamıştır. Bu nedenlerle, Davacı No.(2)'nin de dava konusu kararlardan dolayı etkilenen meşru bir menfaatinin bulunduğu görülmektedir.

Belirtilenler ışığında, İlgili Şahıs Amiel Development and Investment Ltd.in Davacı No.(1) v-e (2)'nin dava konusu kararlardan ve/veya işlemlerden etkilenen herhangi bir meşru menfaati olmadığı yönündeki 1. iptidai itirazının reddedilmesi gerekmektedir.

Davacıların davada başarılı olmaları ve dava konusu karar ve/veya işlemlerin iptal edilm-esi halinde, idare hukukunda iptal kararlarının neticesi gereği, idari kararlara konu gayrimenkûl, kararlardan önceki statü ve/veya hukuki durumuna, yani Davacı No.(1)'in mülkiyetine dönecektir. Bu nedenle, İlgili Şahsın davada başarılı olunsa dahi Davacıl-arın herhangi bir menfaat sağlamayacağı ve davanın akademik kalacağı nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiği yönündeki 2. iptidai itirazının kabul edilebilir bir hukuki dayanağı bulunmadığından, reddedilmesi gerekmektedir.

Her iki Davacının da dava -konusu kararlar nedeniyle etkilenen meşru menfaatleri bulunduğundan ve davada başarılı olmaları ve dava konusu karar ve işlemlerin iptal edilmesi halinde bu gayrimenkûlün Davacı No.(1)'in mülkiyetine döneceği, Davacı No.(2)'nin ise satış sözleşmesi ile sat-ın aldığı bu gayrimenkûlde satış sözleşmesi tahtındaki haklarını talep etmesi söz konusu olabileceğinden, her iki Davacının da bu davada müşterek menfaati ve/veya menfaat birliği bulunduğu bir gerçektir. Bu nedenle, İlgili Şahsın bu davada Davacılar arasın-da müşterek menfaat ve/veya menfaat birliği olmadığından davanın ileri gitmeden reddedilmesi gerektiği yönündeki 4. iptidai itirazının da reddedilmesi gerekmektedir.

Yukarıda belirtilenler çerçevesinde İlgili Şahsın 1, 3 ve 4. iptidai itirazlarını -reddederiz.

İlgili Şahıs Avukatının iptidai itirazlar dışında bir iddiası da Talep Takririnin "A" paragrafında bu gayrimenkûlün sadece Şerife Ersümer, Taner Hastan ve Amiel Development and Investment Ltd.e devir işlemlerinin iptalinin talep edildiği,- "B" paragrafında ise bu gayrimenkûlle ilgili bazı işlemlerin iptali talep edilmekle birlikte, iptali talep edilen işlemlerin ne olduğunun beirtilmediği, talebin muğlak ve belirsiz olduğu, Şerife Ersümer adına devir ve kayıt yapılmadan önceki işlemler olan- bu gayrimenkûlün KKTC malı olduğuna dair mühür vurulması, KKTC adına kaydedilmesi, Eşdeğer Yasası kapsamına alınması, Şerife Ersümer'in "T" cetveline işlenmesi işlemlerinin dava edilmediği, bu nedenle bu işlemlerin iptal edilemeyeceği, Şerife Ersümer'in "-T" cetveline işlenene kadarki işlemler iptal edilemeyeceğinden ve "T" cetvelinde olan bir gayrimenkûlün eşdeğer karşılığı o kişi yani Şerife Ersümer adına devredilmesinin tamamen Yasaya uygun olduğundan, davanın iptal edilmesi gerektiği yönündedir.

D-avacılar, Talep Takririnin "A" paragrafında Davacı No.(1) adına kayıtlı, referansları verilen gayrimenkûlün TM 1456 dosya numarası altında Şerife Ersümer adına kaydedilip koçan verilmesi, Şerife Ersümer'in bu gayrimenkûlü Taner Hastan'a devretmesi ve Taner- Hastan'ın da davadaki İlgili Şahıs olan Amiel Development and Investment Ltd.e devretmesi
ile ilgili işlemlerin hükümsüz ve geçersiz olduğuna, "B" paragrafında ise bu gayrimenkûl mal ile ilgili Davalıların Davacı No.(1) aleyhine yapmış oldukları işlemleri-n yasal dayanaktan yoksun olduğundan hükümsüz ve geçersiz ve/veya yoklukla malul olduğuna da karar verilmesini talep etmektedir.

İdari yargılamanın esas amacı, idarenin bir işlem, karar veya ihmalinin yargısal denetiminin yapılmasıdır. İdarenin karar-, işlem veya ihmalinin yargısal denetimi idari yargılama hukukunda temel hedef olmakla birlikte, başvuru konusu yapılacak karar, işlem veya ihmalin belirli ve spesifik olması gerekir. Belirsiz ve genel mahiyette işlemlerin ise iptal davasının konusu olamay-acağı idare hukukunun yerleşmiş prensiplerindendir.

Bu prensipler çerçevesinde, Davacıların yukarıda belirttiğimiz Talep Takririnin "A" ve "B" paragraflarındaki talepleri birlikte dikkate alındığı zaman, Davacılar "A" paragrafı ile Davacı No.(1) adın-a kayıtlı gayrimenkûlün
TM 1456 No.lu dosya altında başka şahıslara devir işlemlerinin iptalini talep ederken, "B" paragrafı ile de Davacı No.(1) adında kayıtlı olan bu gayrimenkûl mal için Davalıların Davacı No.(1) aleyhine yaptıkları işlemlerin iptalini -talep etmektedirler. Bu işlemler ise TM 1456 No.lu dosyanın tekamülü ve bu gayrimenkûlün Şerife Ersümer'e devredilmesi işleminden önceki işlemler olan: Davacı adına kayıtlı gayrimenkûle KKTC mühürü vurulması, KKTC'nin mülkiyetine geçirilmesi, 41/1977 sayıl-ı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası kapsamına alınması, Şerife Ersümer'in "T" cetveline işlenmesi ile ilgili işlemlerdir. Bütün bu işlemler sonucunda, Davacı adına kayıtlı olan gayrimenkûl Şerife Ersümer adına kayıt yapılabilmiş ve daha sonra da -Taner Hastan ve İlgili Şahıs Amiel Development and Investment Ltd.e devredilmiştir. Dolayısıyla, Davacıların Talep Takririnde iptalini talep ettiği karar ve/veya işlemlerde herhangi bir belirsizlik veya muğlaklık yoktur. İlgili Şahıs Avukatının bu yöndeki -iddia ve talebi reddedilir.

İlgili Şahıs Avukatı 6. iptidai itirazında, dava başlığının hatalı olması nedeniyle davanın daha ileri gidemeyeceğini ve reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. İlgili Şahsa göre, İdarenin kararlarına karşı dava açma ha-kkı olan kişi vekili vasıtası ile dava açamaz. Davacılar vekil vasıtası ile dava açtıkları için davaları ileri gidemez. Bu nedenle, Davacıların davasının iptal edilmesi gerekmektedir.

İdarenin kararlarına karşı açılacak bir davanın vekil
vasıtası -ile açılabilip açılamayacağı ile ilgili iddialar geçmişte de Yüksek İdare Mahkemesi önünde yapılmış ve tartışma konusu olmuştur. Ancak Yüksek İdare Mahkemesi bu iddiaları inceleyerek, "Gerek özel hukuk gerekse yönetim hukuku dallarında dava açmaya ehil old-uktan sonra davacının gerek şahsen ve gerekse vekil vasıtasıyla dava açmasında herhangi bir engel yoktur" sonucuna varmıştır (Gör.YİM 220/1980 D.2/1981).

YİM 143/1990 D.1/1991'de de "Bu nedenle yargılama sistemimizde bir davanın vekil vasıtasıyla açı-lmasının sakıncalar yaratabileceği bir durumu tasavvur etmek kolay değildir. Aksine, idari davaların vekil vasıtasıyla açılamaması durumunda sakıncalar ortaya çıkacak ve kişilere tanınmış önemli bir hak gereksiz yere yitirilecektir"
denerek, vekil vasıtas-ıyla dava açılamayacağı yönündeki iddiayı reddetmiştir.

YİM'in bu kararlarına göre, idari makamların kararlarına karşı Yüksek İdare Mahkemesinde vekil vasıtasıyla da dava açılabileceği açıktır ve tartışma konusu olmaktan çıkmıştır. Bu nedenle İlgili -Şahsın bu yöndeki 6. iptidai itirazı reddedilir.

İlgili Şahıs, 7. iptidai itirazı ile, davadan etkilenecek ve bu davada olması gereken tarafların davada taraf olmadığı nedeniyle davanın karara bağlanamayacağını iddia etmektedir.

İlgili Şahıs Av-ukatının davada olması gerektiğini iddia ettiği Şerife Ersümer, dava konusu karar ile Davacı No.(1)'e ait olan gayrimenkûl "T" cetveline işlenip adına kaydedilen kişi, Taner Hastan ise Şerife Ersümer tarafından bu gayrimenkûl adına devredilen ve bu gayrime-nkûlü halen davada İlgili Şahıs olarak taraf olan Amiel Development and Investment Ltd.e devreden kişidir. Şerife Ersümer, Taner Hastan ve Amiel Development and Investment Ltd., Savcılığın talebi ile 27/1/2014 tarihinde davaya İlgili Şahıs No. 1, 2
ve 3 ol-arak taraf yapılmışlar, ancak 27/3/2014 tarihinde Savcılığın, Davacılar Avukatının ve davaya İlgili Şahıs No.(3) olarak eklenen Amiel Development and Investment Ltd.in Avukatının İlgili Şahıs No.(1) Şerife Ersümer ve İlgili Şahıs No.(2) Taner Hastan'ın dav-adan etkilenmeyeceklerini beyan edip İlgili Şahıs No.1 ve 2'nin davadan ihraç edilmelerini talep etmeleri üzerine, İlgili Şahıs No.(1) Şerife Ersümer ve İlgili Şahıs No.(2) Taner Hastan davadan ihraç edilmişlerdir. İlgili Şahıs No.(3) Amiel Development and- Investment Ltd. ise tek İlgili Şahıs olarak davada kalmıştır. Davada tek İlgili Şahıs olarak kalan Amiel Development and Investment Ltd.in de muvafakatı ile davanın tüm prosedürü tamamlanarak dinlenmiştir. Dava konusu karara konu gayrimenkûlün halen İlgil-i Şahıs No.(3) Amiel Development and Investment Ltd. adına kayıtlı olduğunu, davadan direkt etkilenecek kişinin bu İlgili Şahıs olduğunu, davadan ihraç edilen Şerife Ersümer ve Taner Hastan'ın da davadan etkilenecek kişiler olmasına rağmen bu kişilerin dav-ada taraf olmaması bu davanın olgu ve gerçekleri dikkate alındığı zaman adil bir yargılamanın yapılmasına halel getirmeyeceği gibi, davanın halen mevcut tarafları ile karara bağlanmasının davaya taraf olmayan kişilere veya davada taraf olanlara bir adalets-izlik yaratmayacağı açıktır. Bu nedenlerle, İlgili Şahsın 7. iptidai itirazı reddedilir.

Davacıların Talep Takririnin talep kısmında, Davalıların hileli hareketlerinin tespiti ile ilgili bir talep bulunmadığından ve Davacıların Talep Takriri bir bütü-n olarak incelendiği zaman esasa ilişkin olguları içerdiğinden, İlgili Şahsın davanın Kaza Mahkemesinde ikame edilmesi gerektiği yönündeki 8. iptidai itirazı ve Talep Takririnin esasa ilişkin olguları içermediğinden davanın ileri gidemeyeceği yönündeki 9. -iptidai itirazı da reddedilir.

İlgili Şahsın iptidai itirazlarını, Davacının Talep Takriri ile ilgili kusur iddialarını karara bağlayıp Talep Takririnde ve davanın unvanında bir kusur olmadığını karara bağladıktan sonra, İlgili Şahsın 2. ve 5. -iptidai itirazlarının incelenmesi gerekmektedir.

İlgili Şahsın 2. ve 5. iptidai itirazı, davanın 75 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra ikame edildiği ve yapılan işlemler hukuka aykırı olsa bile bu işlemler yoklukla malul işlemler olmadığından v-e 75 gün geçtikten sonra dava edildiklerinden davanın ileri gidemeyeceği, ret ve iptal edilmesi gerektiği yönündedir. Buna karşı Davacı Avukatı ve Davalılar adına bulunan Savcı ise Davacı No.(1)'in Rum ve Yunan asıllı olmadığını, 1974 öncesi Davacı No.(1) -adına kayıtlı olan taşınmazın bir hata neticesi KKTC'nin mülkiyetine geçtiğini ve 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası tahtında işleme tabi tutularak Şerife Ersümer isimli kişinin "T" cetveline işlenerek bu kişi adına kaydedildiğini, -dolayısıyla bu taşınmazla ilgili olan dava konusu karar ve işlemlerin Anayasa'nın 159. maddesi ve 41/1977 sayılı Yasa kurallarına açıkça aykırı ve yoklukla malul olduklarını, bu nedenle hak düşürücü 75 günlük sürenin bu meselede işlemediğini iddia etmekted-irler.

Anayasa'nın 159. maddesinde, bu maddede sayılan tüm taşınmaz malların KKTC mülkiyetinde olduğu, Tapu kayıtlarının buna göre düzeltileceği ve maddede belirtilen bazı taşınmaz malların mülkiyet hakkının gerçek veya tüzel kişilere devredilmesinin- yasa ile düzenleneceği belirtilmektedir. 1977 yılında, 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası yürürlüğe konmuştur. Yasanın amacını düzenleyen 2. maddesinin 1. fıkrasında, yabancılar tarafından terkedilmiş bulunan taşınmazların mülkiyet- ve tasarrufunun düzenlenmesinin amaçlandığı, 4. maddesinde ise Kıbrıs Türk Federe Devletinin ilan edildiği 13 Şubat 1975 tarihinde terkedilmiş bulunan veya bu tarihten sonra terkedilmiş veya sahipsiz mal olarak nitelendirilen tüm taşınmaz malların iskân i-şlerinden sorumlu Bakanlığın kontrol ve yönetiminde olduğu ve maddede belirtilen dağıtım konusu olamayacak taşınmazlar dışında kalan taşınmaz malların bu Yasa amaçları için kullanılacağı belirtilmektedir.

Yasanın tefsiri ile ilgili 3. maddesi, taşınm-az malları bu Yasaya tabi olacak olan yabancıların tefsirini yapmaktadır. Buna göre:

" 'Yabancı', Kıbrıs ve Yunan asıllı Rumları, bunlar
tarafından kurulmuş şirket, ortaklık, firma,
sosyal kültürel kurum veya kuruluşları-
veya bunlardaki hisselerini, Bakanlar
Kurulu kararnameleri ile 'yabancı' olarak
tanımlanacak diğer Devlet uyruklularını
veya herhangi bir ulus asıllılarını anlatır."


Bu Anayasal ve ya-sal duruma göre, bir taşınmaz malın KKTC mülkiyetinde olabilmesi ve Tapu kayıtlarının buna göre düzeltilebilmesi ve bu taşınmazın 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası kapsamında işleme tabi tutulabilmesi için, taşınmazın 1974 öncesi k-ayıtlı mal sahibinin 41/1977 sayılı Yasa'nın aradığı "yabancı" olması gerekmektedir.

İlgili Şahıs, Amiel Development and Investment Ltd. Davacı No.(1)'in Yasanın kapsamında bir yabancı yani Rum asıllı olduğunu, bu nedenle Davacı No.(1)'in gayrimenkûl-ü ile ilgili Davalıların işlem ve kararlarının hukuka uygun olduğunu, dolayısıyla davanın reddedilmesi gerektiğini, Davalıların işlem ve/veya kararları hukuka uygun olmasa bile yoklukla malul olmadıklarından ve dava 75 günlük zaman aşımı süresi geçtikten s-onra açıldığından, davanın ileri gitmeden iptal edilmesi gerektiğini iddia etmektedir. Davacılar ve Davalılar ise Davacı No.(1)'in Yasanın aradığı bir yabancı olmadığını, bir yanlışlık sonucu yabancı sayılarak taşınmaz ile ilgili işlemlerin yapıldığını ile-ri sürmektedir.

Tarafların bu zıt iddiaları karşısında, 1974'te Davacı No.(1) adına kayıtlı olan taşınmaz ile ilgili yapılan işlem ve/veya alınan kararların hukuka uygun olup olmadığını saptayabilmek için, Davacı No.(1)'in Yasada tefsiri yapılan bir -yabancı olup olmadığını saptamamız gerekmektedir.

Bu davada yabancı kabul edilerek adına kayıtlı taşınmazı KKTC mülkiyetine geçirilen Davacı No.(1) bir gerçek kişidir ve yabancı sayılabilmesi için Kıbrıs veya Yunan asıllı bir Rum olduğunun tartışmaya- yer bırakmayacak şekilde açıkça belli olması gerekmektedir.

Huzurumuzdaki Davacı Tanığı No.(1) Özhan Ülmen'in ihtilâfsız şahadetine göre, bir taşınmaz malın yabancıya ait olduğu nedeniyle KKTC mülkiyetine geçtiğini gösteren mühürü Tapu Dairesi vurma-ktadır. Emare 12'ye göre de Davacı No.(1) adına kayıtlı olan taşınmaz için tapu kütüklerine, Anayasa'nın 159. maddesi altında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adına kaydedildiğine dair mühür vurulmuştur.

Davacının Emare 15 ve 16'daki doğum belgelerind-eki bilgilere göre, Davacının ebeveynleri, Cape Town Güney Afrika Cape bölgesinde evlenmişlerdir. 19/2/1931 tarihinde Yanafalgar'da doğan Davacının babasının doğum yeri Polonya, annesinin ise Güney Afrika Cape bölgesidir. Emare 18 ile yaptığı müracaat altı-nda, 15/8/1960 tarihinde Davacının İngiliz vatandaşlığına kaydı onaylanmış ve İngiliz vatandaşı olmuştur. Davacı No.(1), Emare 17'de görülen İngiltere pasaportuna sahip bir İngiliz vatandaşıdır.

Davacı No.(1)'in taşınmaz malına, Anayasa'nın 159. mad-desi altında "KKTC adına kaydedilmiştir" mühürünü vurup Davacı No.(1)'in taşınmaz mal üzerindeki mülkiyetini ortadan kaldıran ve mülkiyetin KKTC'ne geçmesini sağlayan kararı alan ve/veya bu işlemi yapan Tapu Dairesi Müdürünün Emare 19
TMD 57/93 sayılı ve D-.578/2012 sayılı dosyalarda bulunan ve KKTC Hukuk Dairesine hitaben yazdığı 29/11/2012 tarihli yazıda Davacı No.(1) adına kayıtlı taşınmaza yanlışlıkla mühür vurularak, Anayasa'nın 159. maddesi altında KKTC adına geçtiğini, TMD 57/93 sayılı dosya altında k-ayıt yapılırken de, sehven KKTC mühürünün basılmış olması nedeniyle kayıtlı mal sahibinin Rum veya Yunan asıllı bir yabancı olmadığının ve başka bir ülke uyruklu olduğunun fark edilmediğini beyan etmektedir.

Yukarıda tüm belirttiklerimiz ve emareleri-n içeriğini dikkate aldığımız zaman, Davacı No.(1)'in 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası'nın aradığı yabancı kapsamında olmadığı ortaya çıkmaktadır.

Davacı No.(1), Yasanın aradığı bir yabancı (Rum ve Yunan asıllı) olmadığında-n adına kayıtlı olan taşınmaz mal da Anayasa'nın 159. maddesinin 1. fıkrası ve 41/1977 sayılı Yasa'nın aradığı 13/2/1975 tarihinde terkedilmiş bulunan veya bu tarihten sonra terkedilmiş veya sahipsiz mal kapsamında değildir. Bu kapsamda olmayan bu taşınmaz- mal ise Anayasa'nın 159. maddesi kapsamına girmemekte ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nın mülkiyetine geçmemektedir.

Anayasa'nın 159. maddesi kapsamında olmayan Davacı No.(1)'in taşınmaz malına Tapu Dairesi tarafından vurulan mühür ile Anayasa'nın- 159. maddesi altında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adına kaydedildiğine dair yapılan işlem ve/veya alınan karar Anayasa'nın 159. maddesine ve 41/1977 sayılı İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası'nın kurallarına açıktan açığa aykırı olan yoklukla mal-ul ve/veya yok hükmünde bir işlem ve/veya karardır. Buna bağlı olarak, Davacı No.(1) adına kayıtlı olan taşınmazın KKTC mülkiyetinde olduğu nedeniyle Şerife Ersümer isimli kişinin "T" cetveline işlenmesi için 41/1977 Yasa altında yapılan tüm işlemler,
"T" -cetveline işlenmesi ve Şerife Ersümer adına Tapuda kaydedilmesi ile ilgili işlem ve/veya kararlar da Anayasa'nın 159. maddesi ve 41/1977 sayılı Yasa'ya açıktan açığa aykırı yok hükmünde karar ve/veya işlemlerdir.

Davalıların bu işlem ve/veya kararlar-ı yok hükmünde olduğundan, davanın 75 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı nedeniyle ileri gidemeyeceği ve davanın iptal edilmesi gerektiğine ilişkin İlgili Şahsın ön itirazı da reddedilir.

Davalıların Davacı No.(1) adına kayıtlı olan ta-şınmaz mal ile ilgili yaptığı ve Şerife Ersümer adına kaydedilmesi de dahil, tüm işlem ve/veya kararlar yok hükmünde olduğundan, bu taşınmaz malın Taner Hastan isimli şahıs adına devir ve kayıt işlemleri ve Taner Hastan'ın aynı taşınmazı İlgili Şahıs Amiel- Development and Investment Ltd.e devir ve kaydetmesi ile ilgili işlem ve/veya kararlar da yok hükmündedir.

Belirtilenler ışığında, Davacılar Davalarında başarılı olduklarından, yok hükmünde olduğunu saptadığımız Davalıların yukarıda belirttiğimiz -tüm işlem ve/veya kararların hükümsüz ve etkisiz kılınması gerekmektedir.

Netice itibarıyla:

Davalıların Davacı No.(1) adına kayıtlı olan Girne -
Ozanköy'de Kayıt No: 6364, Pafta/Harita XII/30 W.2 EII,
Parsel 371/1'de kain taşınmaz mal ile i-lgili yapmış oldukları tüm işlemlerin ve/veya almış oldukları kararların, bu taşınmaz malın Şerife Ersümer, Taner Hastan ve Amiel Development and
Investment Ltd.e devir işlemlerinin ve Amiel Development and
Investment Ltd. adına düzenlenen Taşınmaz Mal K-oçanının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilir.

Meselenin tüm durum ve koşulları dikkate alındıktan sonra dava masrafları ile ilgili herhangi bir emir verilmez.


Mehmet Türker Tanju Öncül B-eril Çağdal
Yargıç Yargıç Yargıç

23 Kasım, 2018











9






Full & Egal Universal Law Academy