Yüksek İdare Mahkemesi Numara 24/1995 Dava No 30/1996 Karar Tarihi 24.12.1996
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 24/1995 Dava No 30/1996 Karar Tarihi 24.12.1996
Numara: 24/1995
Dava No: 30/1996
Taraflar: Eray Arıcıoğlu vd ile İçişleri ve İskân Bakan.
Konu: İfrazın iptali istemi –
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 24.12.1996

-D.30/96 YİM 24/95

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Metin A. Hakkı, Nevvar Nolan, Seyit A. Bensen

Müstedi: 1. Eray Arıcıoğlu,- Çatalköy.
2. Sema Arıcıoğlu, Çatalköy
ile
Müstedaaleyh: 1. İçişleri ve İskân Bakanlığı vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa.
2. Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu vasıtasıyle,
KKTC, Lefkoşa.
3. Eşdeğer Tazmin Komisyonu vasıtasıyle KKTC, Lefk-oşa.
4. Şehir Plânlama Dairesi vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa.
5. Girne Tapu Dairesi ve/veya Amiri vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

Müstediler namı-na: Avukat Ünsal Çağda
Müstedaaleyhler namına: Savcı Süleyman Candar
İlgili Şahıslar namına: Avukat Gözel Halim



H Ü K Ü M

Metin A. Hakkı: Müstediler, 25.1.1995 tarihinde Yüksek Mahkeme Mukay-yitliğine dosyaladıkları yukarıda ünvan ve sayısı gösterilen -başvuruları ile aynen aşağıdaki talep doğrultusunda lehlerine karar verilmesi isteminde bulun-muşlardır:

"Müstedilerin halen yasal tasarruflarında bulunan Girne Kazasına bağlı Çatalköy'de, Pafta/Harita XII.31, Köy Parsel 145/1 ve 148'de kâin taşınmaz mal-ı Müstedilere ait avlunun çevre duvarının ve ağaçlarının bir bölümünün Çatalköy'lü Özşan İzzet Soygür ve İzzet Soygür'ün koçanına dahil edilmesi şeklinde 145/1/1, 145/1/2, 145/1/3, 148/1 ve 148/2 olarak ifraz edilmesi hususundaki kararının ve/veya bu husus-taki tüm işlemlerin ve/veya bu karar ve/veya işlemler tahtında yapılmış kayıtların ve/veya ifrazın tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair muhterem Mahkemenin karar vermesi".

Müstedaaleyhler mezkûr başvuruya 14.4.-1995 tarihinde bir itirzname dosyalamış ve özetle, Müstedilerin başvurusunda iddia ettiği ihtilâf konusu gayrımenkule bir ifraz yapıldığını kabul ederken bunun tamamen ilgili gayrımenkulün, itiraznamede kullanılan aynı kelimelerle "kullanım durumuna, yasa,- tüzük ve ifraz prensiplerine uygun olarak" yapıldığını iddia etmiş ve başvurunun masraflarla iptal edilmesi talebinde bulunmuşlardır. Başvuru ile yakın ilgisi olan Özşan İzzet Soygür ve İzzet Soygür de başvuruya ilgili taraf olarak dahil edilmiş ve onlar -da Müstedaaleyhlerin dosyaladığı itiraznameye paralel iddialar içeren bir itirazname dosyalamışlardır. İlgili Şahıslar ilâveten ön itiraz niteliğinde ve müdafaa olarak ifrazın 20.5.1983 tarihinde Müstedilerin huzurunda yapıldığını, Müstedilerin bu durumda -aradan 10 sene gibi bir zaman geçtiği gerçeği karşısında hak düşürücü süreyi çoktan geçirmiş olduklarından başvurunun masraflarla iptal edilmesini talep etmişlerdir. Ayrıca, Müstedilerin "T" cetvellerinin 15.2.1994 tarihinde çıkararak kendilerine tebliğ ol-unduğunu, Çatalköy'de tasarruflarında bulundurdukları gayrımenkulün ifrazdan sonraki şekli ile işlendiği bu belgeye herhangi bir itirazda bulunmadıklarını, dolayısıyle mevzuat gereğince "T" cetvellerinin kesinleşmiş olduğunu ve artık itirazda bulunamayacak-ları gibi Yüksek İdare Mahkemesine başvuru konusu da yapamayacaklarını alternatif ön itiraz mahiyetinde öne sürmüşlerdir.

Başvurunun talimatı 14.6.1995 tarihinde başvuruya dahil olan tüm taraflar huzurunda gerçekleştirildikten sonra başvurunun duruşması -13.11.1996 tarihinde başlamış, duruşma o gün neticelenmeyip Mahkemenin 27.11.1996 tarihli oturumunda da devam etmiş, ve o gün hitabeler de dinlendikten sonra başvuru karar için bilâmüddet ertelenmiş durumdadır. Başvurunun duruşması esnasında Müstedi (1) bi-zzat kendisi şahadet vermiş ve bir de tanık dinletmiştir. Müstedaaleyhler ise tek bir tanık dinletirken İlgili Şahıslar hiçbir şifahi şahadet ibraz etmemişlerdir. Duruşma esnasında Mahkemeye, ayrıca ceman 16 adet belge de Emare olarak ibraz edilmiş durumda-dır.

Önümüzde ibraz olunan şahadet ve emareleri değerlendirdikten sonra başvurunun kökeninde yatan olguları aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür:

Girne Kazasında, Çatalköy'de, Köyiçi mevkiinde 7776 kayıt numaralı Pafta/Harita XII/31 Köy'de görülen ve -Parsel 146/1, 145/1/1 ile 148/2'den oluşan gayrımenkul 12.10.1994 tarihli koçan mucibince, eşit hisselerle ve kâmilen Müstedilerin adına kayıtlıdır. Dolayısıyle Müstediler 12.10.1994 tarihinde beri sözü edilen gayrımenkulün kayıtlı mal sahipleridirler. Söz-ü edilen gayrımenkulün ittisalinde ve konum olarak kuzeyinde yine Köyiçi mevkiinde, olup yukarıda sözü edilen gayrımekulle hemhudut bulunan aynı pafta ve Haritada parsel 145/1/2, 145/1/3, 148/1 ve 149 olarak görülen gayrimenkulde 7493 sayılı koçan gereğinc-e muhtelif oranlarda, ve netice itibarıyle kâmilen İlgili Şahısların ismine 23.10.1992 tarihli koçan gereğince kayıtlı bulunmaktadır. Müstediler tahsisten mülkiyet, İlgili Şahıslar ise eşdeğerden mülkiyet almışalrdır. Müstediler halen koçanlı mal sahipleri- oldukları eve 1976'da yetkili makamlardan tahsis almadan ve herhangi bir yasal dayanaktan yoksun olarak girip yerleştiler. İlgili Şahıslar ise Müstedilerin evine hemhudut arsa içinde bulunan ve halen mal sahipleri oldukları eve Müstedilerden birkaç sene ö-nce yasal olarak tahsis yolu ile yerleştirildiler. Müstedi tarafının tekzip edilmeyen şahadetine göre ihtilâf konusu yerin alanı takriben 800-900 ayakkaredir ve 1980 yılına kadar içinde liman ağaçları buluann bu yeri İlgili Şahıslar ile birlikte müştereken- kullanıyorlardı. Gerek Müstedilerin, gerekse İlgili Şahısların evlerinin içinde bulunduğu arzi düz olmayıp meyillidir ve 1974 öncesinden mevcut olan bir istinat duvarı Doğu-Batı istikametinde arazi içinde bulunmaktadır. İfraz netciesi, bu istinat duvarını-n büyük bir kısmı İlgili Şahısların koçanına dahil edilmiştir. Müstediler halen koçanlı mal sahipleri oldukları arsanın kuzeyinde bulunup, ifraz neticesi İlgili Şahısların koçanlarına dahil edilen ve alanı takriben 800-900 ayakkare olan bu yerin, kendi koç-anlarına dahil edilmesi gerektiği üzerinde durmakta olup yakınmalarının kökenini bu oluşturmaktadır.

Tabloyu tamamlamak için aşağıdaki bulgularımızın da kararda yer alması uygundur. Şöyle ki; 1974 öncesi Rum malı olan ancak 1974 sonrası Anayasa ve yürürl-ükteki mevzuat gereğince mülkiyeti bilâhere Devlete geçen her 2 gayrımenkul de 1974 öncesi tek koçan altında idi. Müstedilerin halen koçanlı mal sahibi oldukları ev 1993 yılında kendilerine tahsis edilmiştir. "T" cetvelleri ise 1994 yılında çıkmıştır. "T" -cetvellerinde ilgili malın tarifi koçandaki ile tıpatıp aynıdır. Müstedilere "T" cetvelleri en geç 24.2.1994 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen bunlara herhangi bir itirazda bulunmamışlar, ancak ilgili yerin koçanını almak için mevcut mücahit puanlar-ına ilâveten eksik puanlarını tamamlamak puan satın almak amacıyla Müstedaaleyhlere müracaat etmişler ve bu müracaatları da uygun karşılanarak eksik puanlarını tamamlamalarına Müstedaaleyhlerce izin verilmiştir. Müstediler de puanlarını tamamlayarak mallar-ının koçanını 12.10.1994 tarihinde almışlardır. Müstedilerin yakınma konusu yaptıları ifraz 1983 yılında yapılmıştır. İlgili Şahısların mal sahibi olarak ifraz neticesi tasrruflarında bulundurdukları yerin alanı 2900 ayakkare, Müstedilerin ise aynı statü i-le tasarruflarında bulundurdukları yerin alanı 4150 ayakkaredir. İlgili Şahısalr evlerine araba ile ancak Müstedilerin talep ettiği ihtilaf konusu alandan geçmek sureti ile girebilmekte başka uygun giriş yerleri bulunmamaktadır. Arsanın coğrafi yapısı o şe-kildedir ki, en uygun geçiş yeri de bu ihtilâf konusu alandır.

Başvurunun kökeninde yatan olguları bulgularımız olarak yukarıdaki şekilde özetledikten sonra şimdi de yapmamız gereken şey uygulamakla yükümlü olduğumuz mevzuatı bunlara uygulamaktır. Mevuza-tı bu başvurunun olgularına uygulamaya kalktığımızda aşağıdaki hukuki sorular hemen akla gelir:-

Şikayet konusu ifraz 1983 yılında yapıldığında, Müstedilerin halen koçanlı malı olarak bulunan gayrımenkul Devlet mülkiyetinde idi. Müstedilere ilgili yer an-cak 1993 yılında tahsis edildi, Müstedilerin "T" cetvelleri 1994 yılında çıkıp Müstedilere en geç 24.2.1994 tarihinde tebliğ edildiği halde bunların içeriğine mevzuatta öngörüldüğü şekilde herhangi bir itirazda bulunmadılar. A fortiori "T" cetvellerinde gö-rülen gayrımenkulün tarifi aynen ifraz edilmiş durumu yansıttığına ve bu da koçanlarına 2.10.1994 tarihinde aynen işlenmiş olduğuna göre, Müstedilerin mevcut başvuru altında herhangi bir şikayette bulunmalarına yasal dayanak var mı? Uygulamakla yükümlü old-uğumuz mevzuata göre Müstedilerin başvuruyu dosyalamakla meşru menfaatleri olmadığı bir yana, (Bak: YİM 108/89 (D.33/90) ) hak düşürücü süreyi geçirmiş oldukları tartışma konusu olmayacak kadar sarihtir. Bu husus içtihatlar neticesi o kadar iyi yerleşmişti-r ki bunun üzerinde daha fazla durmayı gereksiz görmekteyiz. Hal böyle olunca da Mahkeme olarak bu başvuruyu reddetmekten başka seçeneğimiz yoktur ve başvurunun reddedilmesini emrederiz.

Başvurunun olguları göz önünde bulundurulduğunda, başvuru neticesi -tarafların düçar oldukları masrafları acaba kimin ödemesini emretmemiz gerekmektedir? Bu başvurunun sonunda, karar aşamasında bizi asıl düşündüren de bu olmuştur. Hiçbir yasal dayanağı olmayan bu başvuruyu dosyalamakla Müstediler Mahkemenin vaktini fuzuli -olarak meşgul ettikleri gibi gerek Müstedaaleyhlerin gerekse İlgili Şahısların fuzuli denebilecek masraflara düçar olmalarına da sebebiyet vermişlerdir. Müstediler bir "layman" olarak başvurunun herhangi bir yasal dayanağı olmadığını bilmeyebilirdi. Ancak -bir avukata gidip başvuruyu dosyalamak için talimat verdikten sonra Müstedilerin avukatının başvuruyu dosyalamazdan önce hem Müstediler ve şahitlerini dinleyerek olguları mümkün mertebe saptaması hem de mevzuatı tetkik ettikten sonra dosyalaması gerekirdi.- Ancak bu meselede öyle görülüyor ki Müstediler avukatı sırf başvuru dosyalamak için hiçbir ön çalışma yapmadan başvuruyu dosyalamış ve ondan sonrasını hiç düşünmemiştir. Bu tasvip edilecek bir tutum değildir. İlâveten duruşma esnasında, Mahkemeye ibraz ol-unan şahadet neticesi, ifraz yapıldığı tarihte Müstedilerin herhangi bir yasal dayanaktan yoksun olarak ilgili gayrımenkulü tasarruflarında bulundurdukları tebellür ettikten sonra Mahkemeden gelen imaları Müstediler avukatının kaale almayıp başvurunun duru-şmasını devam ettirmede ısrar etmesi sonucunda ortaya fuzuli masraf artışı çıkmıştır.

Bir avukatın mesleki ihmalkârlığı neticesi zarar ziyan ödemeye emredilip emredilemeyeceği veya Mahkemedeki duruşma esnasındaki ihmalkârlığı neticesi zarar ziyana düçar- olamsına sebep olduğu kişiye zarar ziyan ödeyip ödemeyeceği hususu yasal olarak tartışma konusu olmakla birlikte (Bak: Rondel v. Worsley 1967 vol.3 A.E.R. sayfa 993 ve Saif Ali v. Sydney Michell and Co. and others 1977 3 AER 744) avukatın tamamı ile yasal- dayanaktan yoksun olarak açtığı davalarda tarafların düçar olduğu masrafları ödemesine Mahkemece emredilebileceği iyi yerleşmiş bir prensiptir. Bu hususu yerli içtihatlarda görüldüğü gibi bizim hukukumuza da yerleşmiştir. Nitekim YİM/İstinaf 16/90 (D.2/91-)'de Yüksek İdare Mahkemesi, Mahkemenin böyle bir yetkisi olduğunu kabul etmiş ancak o meselede, meselenin olguları gözönünde bulundurularak masrafların şahsen ilgili avukat tarafından ödenmesini uygun görmemişti. Yine Yüksek Mahkememiz, Birleştirilmiş Yar-gıtay/Hukuk 55/91 ve 56/91 (D.2/92)'de ilgili avukatı masraflardan bizzat sorumlu tutmuş ve ilgili avukatın masarafları şahsen ödemesini ertelemişti. Tecrübelerinden birçok kez yararlandığımız İngiliz Mahkemelerinde de durum aynıdır. (Bak: Halsbury's Laws- of England 3rd Ed. vol. 36 page 198). Burada, Halsbury's'de kullanılan aynı kelimelerle:

"A soliccitor may also be ordered to pay costs direct to the opposite party. ..... where he brings a peculative action without taking reasonable care to satısfy hims-elf that the palintiff has a fair prospect of success" denmektedir.

-Netice olarak başvuru ret ve iptal olunur. Dava masraflarının tümünün, yani gerek Müstedaaleyhlerin gerekse İlgili Şahısların, bu dava neticesi düçar oldukları masrafların, Müstediler avukatı tarafından şahsen ödenmesi gerektiği görüşündeyim. Bu masraflar-ın miktarını Müstedaaleyhlerin ve İlgili Şahısların 10 güne kadar tespit edip Başmukayyide ibraz etmeleri, emrolunan bir liste sonucunda Başmukayyit tarafından tespit edilecektir.

Nevvar Nolan: Başvurunun reddedilmesine Sayın Yargıç Metin A. Hakkı'nın gös-terdiği gerekçelerle ben de katılırım. Başvuru masrafları ile ilgili ifade edilen ilkeleri de benimserim; ancak masraf emirlerinin kökeninde bir de takdir yetkisi vardır ve bu başvuruda takdirimi masrafların avukat tarafından ödenmemesi doğrultusunda kulla-nırım. Bu takdire varırken oldukça zorlandığımı da belirtir, masraflar ile ilgili Sayın Yargıç Metin A. Hakkı'nın ifade ettiklerinin dikkate alınacağını ümit ederim.

Seyit A. Bensen: Sayın Yargıç Metin A. Hakkı'nın okuduğu kararı daha önceden okuma fırsat-ı buldum. Sayın Yargıç Metin A. Hakkı'nın hükmünde belirttiklerine ve vardığı sonuca katılırım.

Metin A. Hakkı: Netice olarak oybirliği ile başvuru reddedilir. Gerek Müstedaaleyhlerin gerekse İlgili Şahısların başvuru masraflarının Sayın Nevvar Nolan'ın k-arşı oyu ve oyçokluğu ile Müstediler avukatı Ünsal Çağda tarafından bizzat ödenmesi emrolunur.


(Metin A. Hakkı) (Nevvar Nolan) (Seyit A. Bensen)
Yargıç Yargıç - Yargıç

24 Aralık 1996




-







-


1



-


Full & Egal Universal Law Academy