Yüksek İdare Mahkemesi Numara 240/2007 Dava No 10/2009 Karar Tarihi 25.03.2009
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 240/2007 Dava No 10/2009 Karar Tarihi 25.03.2009
Numara: 240/2007
Dava No: 10/2009
Taraflar: Samiye Kozal ile Tarım Bakanlığı ve diğerleri arasında.
Konu: Aylık maaşın durdurulması - 2007 mayıs ayı maaşının ödenmemesi - Ön itiraz
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 25.03.2009

-D.10 /2009 YİM 240/2007
Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.
Mahkeme Heyeti:Necmettin Bostancı, Talat D. Refiker, Narin F.
Şefik.
Davacı: Samiye -Kozal - Köşklüçiftlik, Lefkoşa
- ile -
Davalı: 1) Tarım Bakanlığı vasıtasıyla K.K.T.C., Lefkoşa,
2) Veteriner Dairesi Müdürlüğü vasıtasıyla K.K.T.C.,
Lefkoşa
3) Maliye Bakanlığı vasıtasıyla K.K.T.C., Lefkoşa
4)- Hazine ve Muhasebe Dairesi Müdürlüğü vasıtasıyla
K.K.T.C., Lefkoşa


A r a s ı n d a.


Davacı namına: Avukat Gülsün Yücel adına
Avukat Aslı Karacaoğlu
Davalılar namına: Savcı Gülser Akanyeti.


---------------


A R A K A R A R


Ne-cmettin Bostancı: 5. ön itirazın kararını Sayın Yargıç Narin Ferdi Şefik okuyacaktır.

Narin F. Şefik: Davacının Davalılar aleyhine ikame ettiği davadaki talepleri şu şekilde özetlenebilir;

A- Davalı 1 ve/veya 2 tarafından 9.5.2007 tarihinde Davalı 4'e -hitaben yazılan ve/veya o tarihte alınan VTD. 0.00.3-07/26 sayılı olan ve Davacıya 12.9.2007'de bildirilen kararın iptali;

B- Davalı 1 ve/veya 2 tarafından 9.5.2007 tarihinde Hazine ve Muhasebe Dairesine hitaben yazılan ve/veya bu tarihte alınan VTD. 0-.00.3-07/26 sayılı, 16.5.2007'de Davalı 3 ve 4'ün bilgisine, 12.9.2007'de ise Davacının bilgisine gelen, Davacının ikinci bir emre kadar aylık maaşının durdurulması talebi ve/veya işleminin yapılmaması gereken bir ihmal olduğuna dair emir;

C- Davalı 3 ve- 4 tarafından alınarak 12.9.2007'de HMDP. 0.00.20003-07/891 sayılı yazı ile Davacının bilgisine getirilen Mayıs 2007 maaşının ödenmemesine dair kararın iptali;

D- C paragrafında iptali taleb edilen karara binaen Davacının maaşının ödenmemesine ilişkin iş-lemlerin iptali;

E- Davalıların ve/veya Davalı 3 tarafından 12.9.2007 tarihinde HMDP. 0.00.20003-07/891 sayılı yazı ile Davacının bilgisine getirilen Davacının Mayıs 2007 ayı maaşının ödenmemesine dair karara binaen Davacının maaşının ödenmemesinin yapıl-maması gereken bir ihmal olduğuna dair emir;

F- Davalıların Davacının Mayıs 2007 maaşının ödenmesinin yapılması ihmal olunan bir işlem olduğuna dair emir.

Davacı Talep Takririnde dava ile ilgili zamanlarda Veteriner Dairesinde Veteriner Şube Şefi olara-k çalıştığını, Davacının Kamu Görevlileri Yasasının 133. maddesi ve Veteriner Dairesi Yasası gereğince hiyerarşik üstü olan Veteriner Dairesi Başhekiminden 2.5.2007 ile 1.6.2007 tarihleri arası 31 günlük izin talep ettiğini, bu izin talebinin hiyerarşik üs-tü olan Veteriner Dairesi Başhekimi tarafından onaylandığını ve yıllık izne çıktığını, 2.5.2007 tarihinde Veteriner Dairesi Müdürünün kendisine izninin yürürlüğe girmediğini ve 2.5.2007'den itibaren Gıda Halk Sağlığı laboratuvarında görevlendirildiğini bil-diren bir yazı yazdığını, Davacının buna 3/5/2008'de cevap verdiğini, Haziran 2007'de ise emekliliğini talep ettiğini ve Davalı 3 ve 4'e müracaat ederek Mayıs 2007 ayı çekini talep ettiğini, Davalı 3 ve 4 yetkilisi ve/veya çalışanının kendisine maaş çekini-n hazır olmadığını söylediğini, ancak yazılı ve/veya sözlü bir gerekçe göstermediğini, bunun üzerine Avukatına müracaat ederek Avukatının 28.8.2007'de Davalı 3 ve/veya Davalı 4'e yazı yazarak Mayıs 2007 maaşının ödenmemesi ile ilgili bilgi istediğini, bu -yazıya Davalı 3 ve/veya 4 tarafından 12.9.2007 tarihli yazı ile cevap verildiğini ve Davacının Mayıs 2007 maaşının Veteriner Dairesi Müdürünün VTD 0.00-307/26 sayı ve 9.5.2007 tarihli yazısı dikkate alınarak ödenmediğinin bildirildiğini, maaşının ödenmes-i için Veteriner Dairesi Müdürünün yazılı onayı gerektiğinin de söylendiğini iddia etmiştir.

Davalılar tarafından dosyalanan Müdafaa Takririnde sair şeyler yanında 5. ön itiraz altında, Davacının davasını dava konusu karardan 75 gün içerisinde açmadığın-ı, Davacının 9.5.2007 tarihli yazıda belirtilen karar ve/veya işlemden Mayıs ayı sonunda maaşının ödenmediği gün haberdar olduğunu, 12.9.2007 tarihli yazıda belirtilen hususun yeni bir karar olmayıp Mayıs 2007'de alınan kararın ve/veya işlemin tekrarlanma-sından ibaret olduğunu ve dolayısı ile Davacının davasının iptal edilmesi gerektiği ileri sürmüştür.

5. Ön İtiraz aynen şöyledir:
İşbu Dava 75 günlük süre içerisinde açılmamıştır. Davacı 09-05-2007 tarihli yazıda belirtilen karar ve/veya işlemden en çok -Mayıs ayı sonunda Maaşının ödenmediği gün haberdar olmuştur. Davacıya Davalıların 12-09-2007 tarihli yazıda belirtilen hususlar yeni bir karar olmayıp Mayıs tarihinde alınan kararın ve/veya yapılan işlemin tekrarlanmasından ibarettir. Yeni bir karar ve/v-eya işlem değildir.

Davacı Müdafaa Takririne cevap layihasında bu ön itirazı reddederek, davanın süresi içerisinde açıldığını iddia etmiştir.

Davanın duruşma olarak tayin edildiği tarihte taraflar 17 adet emareyi müştereken ibraz ettikten sonra ilk o-larak Davalının Müdafaa Takririnde yer alan 5. ön itirazın dinlenmesine karar verilmiştir.

Ön itiraz maksatları için Davalılar 2 tanık dinletmişler, Davacı ise şahsen şahadet vermekle yetinmiştir.

Davalıların 1. tanığı Hazine ve Muhasebe Dairesinde gör-evli Pembegül Aşkar Davacının ita amirinden gelen Emare 13 yazı ışığında Davacıya Mayıs 2007 maaşının ödenmediğini, kendisinin bu hususu Davacıya telefonda söylediğini, 4 Haziran 2007 ile 7 Haziran 2007 tarihleri arasında izinli olduğu için Davacıya Mayıs -2007 maaşının niçin ödenmediğini 8.6.2007'den hemen sonra söylemiş olması gerektiğini, kesin olarak Haziran 2007 ayı içerisinde Davacıya bu meyanda bilgi verdiğini söyleyebileceğini, Haziran sonunda yıllık iznini kullandığını ifade etmiştir.

2. tanık ola-rak şahadet veren Fatma Esel, Hazine ve Muhasebe Dairesinde Maaşlar Şube Amiri olarak Haziran 2007'de Davacı ile telefonda konuştuğunu ve Mayıs 2007 maaşının Davacıya niçin ödenmediğini izah ettiğini söylemiştir. Hatta bu tanık Davacının konuştuğu memur -ile münakaşa ettiği için memurun kendisini telefona çağırdığını ve kendisinin Davacıya izahat vermek mecburiyetinde kaldığını belirtmiştir.

Davacı kendi şahadetinde Haziran'da Devlet Hazine ve Muhasebe Dairesini telefoniyen aradığını kabul etmekle birlik-te, bu tanıklar ile konuştuğunu bilmediğini belirtmiş, ancak konuştuğu kişinin kendisine çekinin hazır olmadığını söylediğini ancak çekin hazır olmaması veya ödeme yapılmaması için sebep belirtmediğini ifade etmiştir.

Davalılar Davacının davasını açması -gereken 75 günlük süreyi geçirdiğini, Mayıs 2007 maaşının ödenmemesi ile en geç Haziran 2007 başında 9.5.2007 tarihli dava konusu yapılan karardan haberdar olduğunu ileri sürmektedirler. Davacı ise dava konusu yaptığı Emare 13 karardan ancak Avukatının Ema-re 14, 28.8.2007 tarihli yazısına gelen Emare 15 12/9/2007 tarihli yazı ile haberdar olduğunu iddia etmektedir.

75 günlük hak düşürücü sürenin hangi tarihten itibaren hesaplanması gerektiği KKTC Anayasasının 152. maddesinin 3. fıkrasında sarih bir şekil-de belirtilmektedir.

"Söz konusu başvuru, karar veya işlemin yayınlanması
tarihinden veya yayınlanmadığı takdirde veya bir ihmal
halinde başvuran kişinin bunu öğrendiği tarihten
başlayarak yetmiş beş gün içinde yapılır."

Zaim Necatigil'in KKTC'de -Anayasa ve Yönetim Hukuku kitabının 97. sayfasında Yüksek İdare Mahkemesi davalarında zaman aşımı ile ilgili şu sözler yer almaktadır.

"Yönetsel karar yayınlanmış olması halinde, ilgili kişinin bu karar hakkında bilgi sahibi olup olmadığına, veya ne zam-an bilgisine getirildiğine bakılmaksızın, zamanaşımı süresi yayın tarihinden sayılmaya başlar. Ancak, yayın yoluyla yapılan ilânın yeterli sayılabilmesi için ilgili kararın içeriğini açık ve anlaşılabilir biçimde belirtmesi gerekir. Burada hak düşürücü bir- süre söz konusu olduğundan, yasanın gerektirdiği haller dışında, yayın yerine özel tebliğ yolu tercih edilmelidir. Yapılan yayından ilgili kişinin makul olarak haberdar edilmesine olanak yoksa yayın yeterli sayılmayabilir. Ancak, özel tebliğe olanak yoksa-, yayın yolu ile ilânat yapılması da uygundur. Diğer hallerde, tebliğ yolu veya başka suretle, kararın ilgili kişinin bilgisine getirilmiş olduğu günden süre sayılmaya başlar."


Davacıya Emare 13 karar tebliğ edilmiş değildir. Emare 13 karar Davacının ha-ngi tarihte bilgisine gelmiştir? Davalı tanıklarına göre Haziran 2007, Davacıya göre ise 12.9.2007.

Bu konu ile ilgili huzurumuzdaki şahadeti incelediğimiz zaman Davacıya Mayıs 2007 maaşı ödenmediği hususunda tarafların fikir birliğinde olduklarını görü-rüz. Maaşlar ay sonu ödenmektedir. Bu durumda Davacının maaşının yatmadığını Haziran ayının ilk günlerinde öğrenmiş olması gerekir. Davacının maaşı kendi şahadetine göre bankadaki hesabına yatmaktadır. Davacının Talep Takririnin 6. paragrafında Mayıs ayı ç-ekinin yatmadığını fark ederek Davalı 3 ve/veya 4'e müracaat ettiğini kabul etmektedir. İlk etapta Davacının maaşının yatmadığını Haziran 2007'de fark ettiği anlaşılmaktadır. Ayni paragrafta Davacı bilahare 23.8.2007 tarihinde yine maaş çekini talep ettiği-ni ifade etmektedir. Talep Takririnin 6. paragrafından Davacının en erken Haziran 2007 ayı içerisinde, en geç 23.8.2007 tarihinde Mayıs 2007 maaşının kendisine ödenmediğini öğrendiğini kabul etmek gerekir. Davacının maaşının ödenmediğini fark etmesi ve niç-in ödenmediğini bilmesi farklı hususlardır. Bu safhada Davacının Mayıs 2007 maaşının ne için ödenmediğini veya ödenmemesi ile ilgili kararı Haziran 2007'de öğrendiği kabul edilebilinir mi?

Talep Takririnin A bendindeki talep 9.5.2007 tarihli Davalı 1 ve/-veya 2 tarafından alınan kararın iptali ile ilgilidir. Karar 9.5.2007 tarihinde alınmış olmasına rağmen, hak düşürücü süre bu kararı Davacının öğrendiği tarihten başlamaktadır. Bu nedenle 9.5.2007 tarihli kararı Davacının hangi tarihte öğrendiğine karar ve-rilmesi gerekmektedir.

Davalı tanıkları Davacıya Emare 13'ün muhteviyatından telefoniyen Haziran 2007'de bahsettiklerini şahadetlerinde söylemişlerdir. Davacı ise Haziran 2007'de kendisine çekinin hazır olmadığının söylendiğini ancak sebep verilmediğin-i, dolayısı ile karardan haberdar olmadığını ileri sürmektedir.

Davalı tanıkları Davacıyı tanıdıklarını söylememişler, ancak telefonda kendilerine konuşan ve Davacı olduğuna inandıkları kişiye Emare 13 ile ilgili bilgi verdiklerini söylemekted-irler. Bir an için Davalı tanıklarının telefonda konuştukları kişinin Davacı olduğunu ve bu tanıkların Davacıya telefonda Emare 13 kararın muhteviyatından haberdar ettiklerini kabul edecek olsak dahi bu bilginin verilmesi ile Anayasamızın madde 152(3) altı-nda Davacının bu kararı "öğrendiği" kabul edilebilinir mi?

YİM 164/78 (D.3/80) sayılı kararın 5. sayfasında hangi koşullarda bir kişinin bir kararı "öğrendiği" nin kabul edilebileceği izah edilmiştir.

"Anayasa'nın öngördüğü 75 günlük süre ilgili ka-rarın
etkilenecek kişiye uygun surette ihbarından itibaren
başlar. Bu ihbarın ise, aksine yasa bulunmadığı
takdirde, etkilenecek kişiye kararı almağa yetkili
makam tarafından yapılması gerekir."


Alıntı yapılan kararda Davacı 12.7.1978 tarihin-de dava konusu dükkanların İlgili Şahsa tahsis edildiğini Avukatından öğrendi. Avukatına ise bu konu dükkanlar ile ilgili bir dava esnasında başka bir Avukat tarafından iletildi. Bunun üzerine Davacı Avukatı Davacıya bilgi verdikten sonra 12.7.1978'de İma-r, İskan ve Rehabilitasyon Bakanlığına yazı yazarak gerçekten dükkanların İlgili Şahsa tahsis edilmiş olup olmadığını sordu. Bakanlıktan 17.8.1978'de cevap alındı ve Davacı başvurusunu 6.10.1978'de dosyaladı. Davacının davasını ikame etmek için 75 günlük h-ak düşürücü süreyi geçirdiği iddiasına karşı Mahkeme süreyi Davacının Avukatından konuyu öğrendiği tarih olan 12.7.1978'den değil, Bakanlıktan yazılı cevabın geldiği 17.8.1978'den başlatarak 75 gün hak düşürücü sürenin geçmediğine karar verdi.


Yine Yİ-M 130/87 (D.10/93) sayılı kararda sayfa 10'da;

"Hemen şunu da belirtmek isterim ki herhangi bir idari
karardan etkilenen taraf kararın bilgisine geldiği
tarihten itibaren 75 günlük hak düşürücü süreyi dikkate
alarak başvuru dosyalaması gerekir. Anca-k yerleşmiş
hukuk ilkesine göre alınan kararın yürürlüğe konabilmesi
için alınan kararın kararı alan makam veya onu temsil
edebilecek görevlileri tarafından etkilenen tarafa
bildirilmesi zorunludur. Kararın Resmi Gazetede
yayınlanması durumunda is-e 75 günlük sürenin kararın
yayınlandığı tarihten itibaren başladığı yine Anayasanın
152(3) maddesinde yer almaktadır. Ancak geçmiş içtihat
kararlarında değinildiği gibi özellikle taşınmaz mal
haklarını ilgilendiren konulardaki kararların sadece
Res-mi Gazetede yayınlanmasının yeterli olamayacağı ve
etkilenen kişilerin de bizzat haberdar edilmesi gerektiği
görüşü savunulmaktadır. Bu görüş bir yana Resmi Gazetede
yapılan yayının karardan etkilenen kişileri belirleyecek
ve onlara idari yargı yolu-na başvurabilecek düzeyde bilgi
içermesi gerekmektedir." denmektedir.


Yine YİM 344/91 (D.31/92) sayılı kararda;


"KKTC Anayasasının 152. maddesinin 3. fıkrası bir
başvurunun, yakınma konusu karar veya işlemin
yayınlanması tarihinden v-eya yayınlanmadığı takdirde
kişinin karar veya işlemi öğrendiği tarihten başlayarak
75 gün içinde yapılmasını öngörür. Vatandaşın Mahkemeye
başvurma hakkını 75 günlük süre ile sınırlayan Anayasanın
bu maddesinin katı bir şekilde yorumlanıp uygulanma-sı
gerektiğine kuşku yoktur. Ancak, önümüzdeki başvuruda
olduğu gibi, kararın müstedinin bilgisine sözlü olarak
getirildiği iddia edildiği hallerde, kararın hangi
tarihte müstedinin bilgisine getirildiği ve getirilmiş
ise kararın müstedi tarafında-n tam ve doğru olarak
algılanıp algılanmadığı konusu büyük önem taşımaktadır
ve bu hususların her meselenin kendine özgü olguları
ışığında karara bağlanması gerkir. Kararın müstedinin
bilgisine getirildiği veya bilgisine getirilen kararı
tam olarak -anladığı hususunda kuşkulu bir durum
veya belirsizlik olması halinde kuşkunun müstedi
lehine alınması gerekir." denmektedir.


Bu alıntılardan görüldüğü gibi Davacıya Emare 13 kararın "kararı almaya yetkili makam tarafından" bildirilmesi, kararın -"karardan etkilenen kişinin idari yargı yoluna başvurabilecek düzeyde bilgi içermesi" ve Davacının bilgisine getirilen "kararı tam olarak anladığı hususunda kuşkulu bir durum veya belirsizlik olması halinde kuşkunun müstedi lehine alınması" gerekmektedir. -Bu prensipleri bu davaya uyguladığımız zaman dava konusu kararı alan makam Veteriner Dairesi Müdürü olduğu halde Davacıya bilgi verdiği iddia edilen kişiler Davalı 4'de görevli memurlar olmuştur. Bu durumda Davacıya dava konusu kararı, kararı almaya yetki-li kişilerin bildirdiğini kabul etme olanağı yoktur. Yine Davalı tanıkların verdiği bilginin Davacının idari yargıya başvurabilmesi için yeterli düzeyde bilgi içerdiğini de kabul etmeye olanak yoktur. Bu durumda Davacının Emare 13 kararı Davalı tanıkların-dan Haziran 2007'de Anayasanın 152. maddesinin 3. fıkrası altında "öğrendiğini" kabul etme olanağımız yoktur.

Kararı almaya yetkili makam olduğu iddia edilen Veteriner Dairesi Müdürünün Davacıya bildirim yaptığı ile ilgili huzurumuzda şahadet yoktur-. Davalı tanıklarının Davacının kendilerini müteaddit kez arayıp Veteriner Dairesi Müdüründen yazı gelip gelmediğini sorduğunu söylemiş olmalarına rağmen Davalılar Müdürü tanık olarak dinletmiş değillerdir. Halbuki bu kişi tanık olarak celbedilmiş olsa ve- Davacının o kişi ile konuştuğu şahadete girse, Davacının yetkili makamdan Emare 13 kararı hangi tarihte öğrendiği de isbat edilebilmiş olacaktı.

Davacıya yetkili makamdan Emare 13 kararın hangi tarihte bildirildiği konusunda şahadet yokluğunda, Davacı-nın Emare 15 yazı ile Emare 13 kararı öğrendiğini kabul ettiği cihetle, Davacının Emare 13 kararı Emare 15 yazıdan "öğrendiğini" kabul eder ve bulgu yaparız. Bu durumda Davacının davasını Emare 13 kararı öğrendikten sonra hak düşürücü süreyi geçirmeden d-avasını ikame ettiğini kabul eder ve bulgu yaparız.

Netice itibarı ile Davalıların 5. iptidai itirazını red ve iptal ederiz ve Davacının Talep Takririndeki A paragrafındaki talebi ile ilgili davasını, 9.5.2007 tarihli kararı öğrendiği 12.9.2007 tari-hi itibarı ile 75 gün içerisinde dosyaladığını kabul ederiz.


Davayı dinlenmek üzere 24.4.2009 tarihine tayin ederiz.



Necmettin Bostancı Talat Refiker Narin F. Şefik
Yargıç Yargıç Yargıç

25 M-art 2009



10






Full & Egal Universal Law Academy