Yüksek İdare Mahkemesi Numara 239/1995 Dava No 4/2000 Karar Tarihi 03.02.2000
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 239/1995 Dava No 4/2000 Karar Tarihi 03.02.2000
Numara: 239/1995
Dava No: 4/2000
Taraflar: Erdal Dülgeroğlu ile İçişleri Bakanlığı İskan Encü
Konu: Fiili tasarruf
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 03.02.2000

-D.4/2000 YİM 239/95
Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.
Mahkeme Heyeti:Taner Erginel,Gönül Erönen,Seyit A.Bensen.

Müstedi: Erdal Dülge-roğlu, Lefkoşa

- ile -

Müstedaaleyh: 1. KKTC İçişleri Bakanlığı İskân Encümeni
vasıtası ile KKTC., Lefkoşa
2. İçişleri Bakanlığı vasıtasıyle KKTC
Lefkoşa
3. Saptama Değerlendirme ve Tazmin
Komisy-onu vasıtasıyle KKTC. Bakanlar
Kurulu, Lefkoşa
4. Eşdeğer, Tazmin Komisyonu ve/veya İskân
Encümeni vasıtasıyle İçişleri
Bakanlığı, Lefkoşa
5. Lefkoşa Kaza Tapu Dairesi,Lefkoşa
- 6. Tapu ve Kadastro Dairesi,Lefkoşa

A r a s ı n d a .

Müstedi namına: Avukat Boysan Boyra
Müstedaaleyhler namına: Kıdemli Savcı Behiç Öztürk
İlgili Şahıslar namına: Avukat Kıvanç M. Riza.

-----------------

H Ü K Ü M

Taner Erginel:Müstedi, Küçük Kaymaklı'da Cevat Bey Sokak No: 14'de bulunan işçi evinin eşdeğer olarak Rasiha Mustafa Salahi terekesine verilmesine karşı önümüzdeki başvuruyu dosyalamış bulunmaktadır ve koçan verme işlemlerinin iptal ed-ilmesini talep etmektedir.

Başvuru konusu ev, 1963 öncesinde evsiz vatandaşları ev sahibi yapmak amacıyla devlet tarafından yaptırılmış ve mülkiyeti henüz özel kişilere devredilmemiş işçi evlerinden biri idi. 20.12.1974 tarihinde Rasiha Mustafa Salahi'y-e tahsis edilen ev, bu şahsın vefat ettiği 4.11.1992 tarihine kadar tasarrufunda kaldı. Rasiha M. Salahi 8.4.1983 tarihinde yaptığı vasiyetnamede mallarını yakınları arasında paylaştırırken başvuru konusu evi kızkardeşi Ziver Mustafa Lütfiye vasiyet etti.- Eşdeğeri bulunan Rasiha M. Salahi'nin ilk bakışta evi alma ve daha sonra kızkardeşi Ziver Mustafa Lütfi'ye devretme konusunda herhangibir sorunu olmaması gerekiyordu. Ne var ki Anayasamızın 159. maddesi devlete ait malların koçanlarının özel kişilere ver-ilmesine izin vermiyordu. Bu nedenle Rasiha M.Salahi sağlığında başvuru konusu evin tapusunu alamadı. Tereke yöneticileri de ilk yıllarda Anayasanın koyduğu engeli aşamadılar. 1992 yılında Rasiha M. Salahi öldüğü zaman evin boş kalmasını istemeyen mirasç-ıları eve Müstedinin yerleşmesine izin verdiler. Müstedi evde eşi ile birlikte yaşamaya başladı. Evin tapusunu almak mümkün olmadığından ilk yıllarda taraflar arasında herhangi bir sorun çıkmadı.

1995 yılında 41/77 sayılı İskân Topraklandırma ve Eşdeğe-r Mal Yasası 52/95 sayılı yasa ile tadil edildi. Bu tadille devlete ait işçi evlerinin koçanının özel kişilere verilmesine izin verildi. İşçi evlerine ilişkin tadilin Anayasanın 159. maddesine aykırı olabileceğini daha başlangıçtan tahmin etmek mümkündü.- Buna rağmen Anayasa Mahkemesi iptal kararı vermediği sürece yasanın uygulanması gerekiyordu. Bu nedenle işçi evlerinde oturanlar yarış içerisinde evlerin tapusunu almaya çalıştılar.

52/95 sayılı tadil yasasının 96(1) maddesi, işçi evlerini fiilen tasa-rruflarında bulunduran ailelerin, bu evlerin koçanlarını talep edebileceğini belirtmektedir. Evde oturan Müstedi bu olanaktan yararlanmak istedi ve İskân Dairesine yaptığı 4.10.1995 tarihli müracaatta evin koçanının kendisine verilmesini talep etti. Müst-edi yaptığı müracaatın yanıtını beklerken Rasiha M. Salahi terekesi yöneticisi daha süratli hareket etti ve eşdeğer prosedürünü izleyerek 25.10.1995 tarihinde evin koçanını almayı başardı. Tereke İdare memuru evi vasiyetname gereğince Ziver M. Lütfi adına- kaydettirdi. Ziver M. Lütfi ise 3.11.1995 tarihinde evi iki evladı olan Şensoy Sener ile Ahmet Şenol'a, eşit oranda hibe etti. Rasiha M.Salahi terekesi ile Ziver M. Lütfi, Şensoy Sener ve Ahmet Şenol başvuruya İlgili Kişiler olarak katılmış bulunmaktadı-rlar.

Anayasa Mahkemesi 28.6.1996 tarihinde verdiği 8/95, (D.7/96) sayılı kararıyla 52/95 sayılı yasanın 96 (1) ve geçici 8. maddelerini Anayasanın 159. maddesine aykırı buldu. Dolayısıyle bu tarihten sonra Müstedinin veya herhangi bir kişinin başvuru k-onusu evin koçanını alma olanağı ortadan kalkmış bulunmaktadır. Müstedi evin koçanını kendisinin alma olanağı kalmadığını bilmekte yine de ısrarla koçan almayı başarmış İlgili Kişilerin koçanını iptal ettirmeye çalışmaktadır.

İlgili Kişiler başvuruda i-ki ön itiraz öne sürmüşlerdir.
A) Müstedinin bu başvuruyu dosyaladığı 14.12.1995 tarihinde başvuru konusu evin koçanını alma olanağı vardı. Daha sonra 28.6.1996 tarihinde Anayasa Mahkemesinin verdiği kararla bu olanak ortadan kalkmıştır. Dolayısıyl-e Müstedinin davayı yürütmekte meşru menfaatı kalmamıştır. Bu iddiaya karşılık Müstedinin İlgili Kişilerin koçanını iptal ettirmesi halinde devlete ait bir evde sürekli olarak oturma olanağına sahip olacağı ve bunun yeterli meşru menfaat olduğu öne sürülm-ektedir.

B) Müstedi, başvuru konusu evin koçanının Rasiha M. Salahi terekesine verilmesi kararına karşı bir iptal davası açmıştır. Halbuki ev vasiyetname gereğince Ziver M. Lütfi'ye verilmiş ve o da 3.11.1995 tarihinde evi iki evladına hibe etmiştir.- Terekeye evi verme kararı bu başvuruyla iptal edilse bile Tapu Dairesinde 3.11.1995 tarihinde yapılan hibe işlemi geçerliliğini koruyacaktır. Dolayısıyle önümüzdeki başvuru evin bugünkü sahiplerini etkilemeyen akademik bir tartışmadan ibaret kalacaktır.
-
Öne sürülen bu ön itirazlara karşı farklı savunmalar yapmak ve değişik görüşler öne sürmek mümkündür. Bir an için bu tartışmaları bir tarafa bırakarak başvurunun özünü incelemeye çalışalım.

52/95 sayılı yasanın değiştirdiği 96 (1) madde şöyledir.
-" 'Göçmen Evi' veya 'İşçi Evi'ni fiili tasarrufunda bulunduran ve 'Aile' tanımı kapsamına giren kişiler, tasarrufunda bulundurdukları konutun koçanını almak üzere İskân ve Rehabilitasyon Dairesine başvuruda bulunurlar."

Bu maddeye göre bir işçi evini fi-ili tasarrufunda bulunduran ve "aile" tanımına giren kişilerin, konutun koçanını almak için İskân ve Rehabilitasyon Dairesine başvurma hakları vardır. Bu durumda evli olan ve evi fiili tasarrufunda bulunduran Müstedinin evi almak için başvuruda bulunmaya -hakkı olduğu açıktır. Ancak acaba İlgili Kişilerin veya Rasiha M. Salahi terekesinin de başvuruda bulunmaya ve evi almaya hakkı var mıdır?

Burada ilk yanıtlamamız gereken soru şudur. Acaba bir 'İşçi evini' almak için eve fiilen tasarruf etmek ve 'aile'- tanımına girmek şart mıdır? Yasanın 96. maddesi yukarıdaki alıntıdan ibaret olsa bu soruya yanıt vermemiz kolay olacaktı. Ne var ki 41/77 sayılı yasanın 96. maddesi 2. ve 3. paragraflarda devam etmektedir. Bu paragraflarla yasanın diğer maddeleri birli-kte okunduğu zaman işçi evlerini sadece fiilen tasarruf eden ailelerin değil diğer hak sahibi kişilerin de alabileceğini gösteren bir tablo ortaya çıkarmaktadır. 52/95 sayılı Yasanın geçici 8(2) maddesi şöyledir:

"Bu Yasa veya başka bir yasada aksine ku-ral bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, sözkonusu konutların mülkiyeti gerçek veya tüzel kişilere münhasır olmak üzere, 13 Ağustos 1995 tarihinden başlayarak 3 ay içerisinde eşdeğer mal puanı veya istimlak veya takas talebinde bulunulabilecektir."

G-örüleceği gibi yasa aile kavramının çok dışında olan bir tüzel kişinin dahi işçi evini almasına olanak sağlayan bir düzenleme getirmiştir. Bu durumda işçi evini almak için eve fiilen tasarruf eden aile tanımına girmenin şart olduğu düşünülemez.

Devleti- temsil eden Savcının konuya ilişkin görüşü sorulduğu zaman Savcı, 52/95 sayılı yasanın hem fiilen tasarruf eden ailelere hem de 41/77 sayılı İskân Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasına göre hak sahibi olan kişilere işçi evlerini alma olanağı tanıdığını s-öylemiştir. Yasanın değişik maddeleri göz önünde bulundurulduğu zaman farklı bir sonuca varmak çok zor ve hatta imkânsızdır.

Bir Yasayı yorumlarken yasanın sedece bir maddesini ele alıp yorumlamamız ve yasanın diğer maddelerini göz ardı etmemiz mümkün d-eğildir.

52/95 sayılı yasayı yorumlamak ve uygulamak zorunda olan İskân Dairesi de yasanın tümünü dikkate almak zorunda idi. Bu nedenle evin koçanının Rasiha M. Salahi terekesine verilebileceği kanısına varmakla ve yasayı bu yönde uygulamakla hatalı ha-reket etmiş değildir.

Yukarıdaki değerlendirmelerden anlaşılacağı gibi 52/95 sayılı yasanın, fiilen tasarruf eden ailelerin yanısıra 41/77 sayılı yasaya göre hak sahibi olan diğer kişilere de işçi evlerini alma olanağı tanıdığı görüşündeyiz. Dolayısıyle- Müstedinin başvurusunda başarılı olamadığı kanısındayız. Bu kanıya vardıktan yani Müstedinin başvurunun esasında İlgili Kişilerin koçanını iptal ettirmeye hakkı olmadığı sonucuna vardıktan sonra ön itirazlar üzerinde durup bu konularda karar vermeyi gere-ksiz buluyoruz.

Bu nedenlerle başvuru red ve iptal edilir. Masraflar için emir verilmez.



Taner Erginel Gönül Erönen Seyit A.Bensen
Yargıç Yargıç Yargıç

3 Şubat 2000
1


6






Full & Egal Universal Law Academy