Yüksek İdare Mahkemesi Numara 231/2002 Dava No 13/2007 Karar Tarihi 27.07.2007
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 231/2002 Dava No 13/2007 Karar Tarihi 27.07.2007
Numara: 231/2002
Dava No: 13/2007
Taraflar: Hasan Manioğluları ile Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu
Konu: Emeklilik
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 27.07.2007

-D.13/2007 YİM 231/2002

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.
Yargıç Necmettin Bostancı Huzurunda.

Davacı: Hasan Manioğluları, Ural Sokak No. 1A, Gazi Mağusa

- ile -

Daval-ı: Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu, 95, Mehmet Akif
Caddesi, Lefkoşa


A r a s ı n d a.


Davacı namına: Avukat Ali F. Yeşilada
Davalı namına: Avukat Talât Kürşat.


----------------------

H Ü K Ü M

Kı-brıs Türk Elektrik Kurumunda teknisyen I mevkiinde görev yapmakta olan Davacı, iddiasına göre 24/11/1975 tarihinde söz konusu kurumda Magosa Bölge Mühendisliğinde Genel Hizmet İşçisi Sınıf B olarak göreve başladı, 11/7/1977 tarihinde, haftalıkçı kadroda Te-knisyen B sınıfına atandı, bu statüsü devam ederken, Maltepe Şubesinde görevlendirildi, 24/9/1979'da Teknisyen A sınıfına terfi ettirildi, 1/1/1986'da ise Teknisyen Özel sınıfına terfi ettirildi. Bilâhare 1/6/1995 tarihinden geçerli olmak üzere, Teknisyen -III mevkiine terfi ettirildi. Davalı tarafından tanzim edilen 2/6/1995 tarihli Emare 9 yazı ile bu tayinin daimi olup emeklilik hakkı kazandırdığı kendisine bildirildi. Müteakiben 1/3/1997'de teknisyen II, 1/1/2002 tarihinde ise halen görevde bulunduğu Tek-nisyen 1 mevkiine terfi ettirildi.

Davacı, 8/8/2002 tarihinde Davalıya Emare 13 yazı ile başvurarak, emekli maaş ve ikramiyesi almak istediğini, bu amaçla kaç yıl üzerinden emekli olabileceğini ve emeklilik menfaatlarının ne olacağının bildirilmesini ve -emeklilik müracaatının işleme konmasını talep etmiştir. Emare 13 yazı aynen şöyledir:

" Ural Sokak, No.1/A
Gazi Magosa.


- Lefkoşa,.../8/2002

Haklar mahfuzdur.

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu
Müdürlüğü
Lefkoşa.



Efendim,

24.11.1975 tarihinde Kurumda mevsimlik işçi olarak görev aldığım ve bilâhare 11.7.1977 tarihinde Teknisyen "B-" ve 24.1.79'da da Teknisyen "A" mevkiine atandığım, 1.6.1995 tarihinde Teknisyen III, 1.3.1997'de Teknisyen II ve
1.1.2002 tarihinde de teknisyen I mevkiine atandığım ve
halen bu görevde çalışmakta olduğum malûmunuzdur.

26.5.1948 doğumlu olduğum gibi, -bir Devlet Kuruluşu olan Kurumunuz kadrosunda da 24.11.1975 yılından beri çalışmak-tayım ve 26/77 sayılı ve onu tadil eden yasalarda öngörüldüğü gibi ve bu yasanın (26/77 tadil edilmiş şekli ile) 3.maddesi hükümleri gereğince emekliye ayrılmak ve emeklilik- ikramiyesi ile emeklilik maaşı almak niyeti ile bu müracaatımın bu amaç için işleme konması ve birleştirilecek Mücahitlik hizmetle-rimle birlikte kaç yıl üzerinden emekliye sevkedilebileceğim gibi emekliye ayrılmam halinde alacağım emeklilik menfaatle-rim-in tarafıma bildirilmesini rica ederim.


Saygılarımla,



Hasan Manioğulları "

Davalı kurum Davacıya 8/10/2002 tarih ve S 5.K.440/78/02 sayılı yazısı ile cevap vermiştir. Bu yazısıyla Davalı, Davacının emekli olamayacağını bildirerek talebin-i reddetmiştir. Emare 12 olan konu cevabî yazı aynen şöyledir:

"Sayı: S5. K.440/78/02 Tarih: 8/10/2002

Konu: Emeklilik Hakları hk.

Sayın Hasan Manioğluları
Teknisyen I
(Bölge Amiri eli ile)
Gazimağusa


İlgi: Emekli-lik Haklarınızla ilgili 8.8.2002 tarihli yazınız.

İlgi başvurunuz üzerine sicil dosyanızda hizmetinizde ilgili yapılan incelemede, 24.11.1975 tarihinde Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığına bağlı haftalıkçı işçi kadrosu ile Kurumda istihdam edildiğiniz ve -1.6.1995 tarihinde de emeklilik hakkı kazandıran asıl ve sürekli Teknisyen III kadrosuna asaleten atandığınız görülmüştür. Bu durumda 26/77 sayılı Emeklilik Yasası uyarınca emekliye ayrılıp maaş ve ikramiye almaya hak kazanabilmeniz için 1.6.1995 tarihind-e atandığınız kadroda 25 (yirmibeş)fiili hizmet yılını tamamlamış olmanız gerekmektedir.

Bilindiği gibi, Kurmumuzda da aynen uygulanan değiştirilmiş şekli ile 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 5(1) ile 3(2)(a) maddeleri, 1.7.1987 tarihinde ve/veya daha son-raki bir tarihte asıl ve sürekli kadrolara atanan kamu görevlilerinin emekliye çıkıp maaş ve ikramiye hakkı kazanabilmeleri için mücahitlik hizmetleri ve özel hizmet eklemeleri dışında en az 25 (yirmibeş) yıl fiili hizmetlerinin olmasını hükme bağlamıştır.-

Ancak, kamu hizmetine 1.7.1987 tarihinden sonra ve ileri yaşta girenlere 60 yaşına geldiğinde 25(yirmibeş) fiili hizmeti olmayan kişilere kolaylık sağlanması amacıyla 3.7.2000 tarihinde yürürlüğe giren 36/2000 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasasının 2.ci- maddesi ile Esas Yasa'nın 8(3) maddesinden sonra yasaya eklenen 8(4) maddesi, 60 yaşına kadar çalışmak koşulu ile 25 (yirmibeş) fiili hizmet yerine en az 15(onbeş) fiili hizmetin yeterli olacağı hükmünü öngörmüştür. Yani 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 8-(3) maddesinden sonra eklenen yeni 8(4) maddesi uyarınca, 60 yaşına kadar çalışmak koşulu 60 yaşına geldiği zaman, atandığı asıl ve sürekli kadroda en az 15(onbeş) yıl fiili hizmeti bulunan kişi, mücahitlik hizmetleri varsa geçici ve/veya işçi statüsüne ge-çen hizmetleri de eklenmek suretiyle, emekliye çıkıp
maaş ve ikramiye almaya hak kazanmaktadır. Ancak fiili ve eklenen hizmet süresi 30 yılı aşamaz.

Yukarıda verilen bilgiler ışığında sizin konumunuz değerlendirildiğinde, 26.5.1948 doğumlu olmanız hasebi-yle,
60 yaşını doldurduğunuz ve 61.ci yaştan gün aldığınız 26.5.2008 tarihinde

1.6.1995 tarihinde atandığınız asıl ve sürekli kadroda sadece 13(onüç)yıl fiili hizmetinizin bulunduğu görülecektir.

Bu nedenle de 3.7.2000 tarihinde yürürlüğe giren 36/2000 -sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasasının 2.ci maddesi ile
Esas yasaya eklenen yeni 8(4) maddesinden de yararlanmanız maalesef mümkün değildir.

Buna karşın, 1.7.1996 tarihinde yürürlüğe giren, değiştirilmiş şekli ile 30/96 sayılı "Sosyal Güvenlik Kurumları-na tabi hizmetlerin hesaplanması Yasası" kuralları çerçevesinde öngörülen emeklilik haklarından yararlanabileceksiniz. 30/96 sayılı Yasa; kamu hizmetine ilerlemiş yaşta girip de 60 yaşına geldiğinde, 25 fiili hizmeti olmayan ve/veya herhangi bir sosyal güv-enlik sisteminden emekli olan ve/veya olmayıp prim yatırımı olan kişilerin sonradan Devlete ve/veya diğer Emeklilik hakkı olan bir sosyal Güvenlik sistemine girmesiyle oluşacak toplam hizmetlerine karşılık belli şartların yerine getirilmesiyle personele em-eklilik hakkı getirmektedir.

Bilgi edinilmesini ve gereğini saygı ile rica ederim.




Asım Karaderi
Müdür "



Davalının cevabî yazısını alan Davacı, işbu davayı dosyalayarak aşağıdaki şekilde talepte bulunmuştur:

"A. Davalının Davacıya mu-hatap S5.K.440/78/02 sayı ve 8.10.2002 tarihli yazısında ifade edilen ve Davacının, 24.11.1975 tarihinde Davalı Kurumda çalışmaya başladığı
halde, emekliye ayrılıp maaş ve ikramiye almaya hak kazanabilmesi için Teknisyen III kadrosuna atandığı 1.6.199-5 tarihinden itibaren 25 hizmet yılını tamamlamış olması gerektiği ve bu nedenle emekliye ayrılamayacağı ve Davacının 1948 yılı doğumlu olması nedeniyle 60 yaşını dolduracağı 2008 yılında da emekli maaş ve ikramiyesine hak kazanamayacağı hususundaki kararı-nın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi;

B. Davacının 8.8.2002 tarihli dilekçesi ile emekli maaş ve ikramiyesi talebi ile emekliye sevk isteminin yerine getirilmemesinin yapılmaması gereken bir ihmal olduğun-a karar verilmesi;

C. Ahar bir çözüm;

D. İşbu dava masrafları."


Davacı Davalının talep takririne karşılık Müdafaa Takriri
dosyalayarak, Davacının kurumda 24/11/1975 tarihinde mevsimlik
işçi statüsü ile tamamen geçici olarak göreve başladığını 19/7/-1977 tarihinde genel hizmet işçisi Sınıf B'den teknisyen B'ye atandığını, bu statü ile Maltepe'ye atandığını, 24/9/1979'da teknisyen A sınıfına terfi ettirildiğini, 25/5/1982'de Disiplin Cezası aldığını, 10/8/1982'de aynı statü ile Magosa'ya nakledildiğini-, 1/1/1986'da Teknisyen Özel Sınıfa terfi ettirildiğini, 23/8/1993'de interdict edildiğini, bilâhare Disiplin Kurulu tarafından cezalandırıldığını, 1/6/1995 tarihinde emeklilik hakkı kazandıran Teknisyen III sınıfına atandığını, 14/4/1997 tarihinde Teknisy-en II, 3/12/2001 tarihinde ise Teknisyen I sınıfına terfi ettirildiğini ileri sürmüş, keza yasal durumun Davacıya emeklilik hakkı kazandırmadığını iddia etmiştir.

Davacının Davalı kurumda yaptığı hizmet ile ilgili statü konusunda Davacı ile Davalı arasın-da, küçük farklar olsa da, tarafların mutabık kaldıkları husus, Davacının 24/11/1975 tarihinden beri Davalı kurumda görev yaptığı ve 1/6/1995 tarihinden itibaren emeklilik hakkı kazandıran mevkiye atandığıdır. Taraflar arasındaki ihtilâf Davacıya göre, 26/-77 sayılı Emeklilik Yasası uyarınca emeklilik hakkı kazandıran mevkiye atandığı tarihten önce Davalı kurumda yaptığı hizmetler de konu Yasaya göre emeklilik hakkı kazandıran hizmettir.

Davalı taraf ise 1/6/1995 tarihinden önceki hizmetlerin, Davacıya eme-klilik hakkı kazandırmadığını iddia etmektedir.

Taraflar, duruşma amacıyla herhangi bir tanık dinletmemişler, sadece Mahkemeye hitapla yetinmişlerdir. Ayrıca taraflar evraklardan oluşan 13 adet emare sunmuşlardır.

Davacının iddialarını aşağıdaki şekild-e özetlemek mümkündür:

Davacı Avukatına göre, Davacının 24/11/1975'ten 1/6/1995 tarihine kadar, işçi statüsünde yaptığı hizmet, Emeklilik Yasasının 3'ncü maddesinin (10)'ncu fıkrasının, muvazzaf tekaüdiyeli kadroya giren kişinin daha önce kesintili olup -olmadığına bakılmaksızın, emeklilik hakkı kazandırmayan geçici veya daimi işçi statüsünde, geçici veya arizi memur statüsünde veya sözleşmeli olarak yapılan hizmetlerinin emeklilik hakkı kazandıran hizmetler arasında kabul edileceği hükmü karşı-sında, emek-lilik hakkı kazandıran hizmettir. Mücahitlik ve özel hizmet eklemeleri dışında fiilen devlette 25 yıl hizmeti olan kişiler emeklilik hakkı kazanır. Bahis konusu fiili hizmet, işçi statüsünde yapılan hizmeti de kapsamaktadır. Davalı, Davacının işçi statüsün-de yaptığı hizmetleri yani 24/11/1975 ile 1/6/1995 tarihleri arasındaki hizmetleri özel hizmet eklemesi olarak mütalâa etmektedir. Emeklilik Yasasında özel hizmet eklemesi tabirlerinin tefsiri yer almamaktadır. Emeklilik Yasasının tefsir maddesi olan 2'nci- maddesi, emeklilik hakkı kazandıran hizmetleri 3'ncü maddede saymaktadır. Konu 3'ncü maddede, Devlette işçi statüsünde yapılan hizmeti, emeklilik hakkı kazandıran hizmet olarak kabul etmektedir. Bu maddedeki Devlet tabiri, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumunu -da kapsamaktadır. Özel hizmet eklemesi ise, fiilen yapılmayıp da, emeklilik hakkı kazandıran hizmete yapılan eklemedir. Davacı, 24/11/1975 ile 1/6/1995 tarihleri arasındaki hizmeti için, geriye dönük emeklilik iştirak payı kesilmesi ve İhtiyat Sandığı ke-sintilerinin kuruma iade edilmesi için Davalıya müracaat etmiştir. Keza İhtiyat Sandığı yatırımlarının İhtiyat Sandığı memurluğundan tahsili için Davalıyı yetkilendirmiştir.

Davalı Avukatının görüşlerini ise aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür. Kıbrıs -Türk Elektrik Kurumunda çalışan bir kişinin emeklilik hakkı kazanabilmesi için, 25 fiili hizmet yılı olması lâzımdır. Bu süreye mücahitlik ve özel hizmet eklemeleri dahil değildir. Yasada "mücahitlik" hizmetinin tanımı olmakla birlikte "özel hizmetin" tanı-mı yoktur. Emeklilik hakkı kazandıran hizmetler Yasanın 2'nci maddesine göre 3'ncü maddede sayılan hizmetlerdir. Davacı buna gönderme yapmıştır. Ancak 3'ncü maddenin (10')ncu fıkrasına göre Yasanın 39(6) maddesi kuralları saklı tutulmaktadır. Kişi 39(6) m-addede öngörülenleri yerine getirirse işçi statüsünde çalışılan dönem 25 fiili hizmet yılını tamamlamak için emeklilik hakkı kazandıran hizmet sayılır. Davacının bunu yerine getirdiğine dair davada bir iddiası yoktur. Geriye dönük emeklilik iştirak payları-nın ödendiği veya ihtiyat sandığı yatırımlarının iade edildiği hususunda da şahadet yoktur.

Davacının 24/11/1975 tarihinden 1/6/1995 tarihine kadar yaptığı hizmet, özel hizmet eklemesi olarak kaale alınabilir. Ancak bu süredeki hizmet Emeklilik Yasası ma-dde 39(6) altındaki hizmet olarak telâkki edilecekse o zaman Davacının kaç yıl geriye dönük iştirak payı ödediği veya kaç yıllık İhtiyat Sandığı yatırımını iade ettiği ispat edilmeli idi.
Davanın esasına gelince; Emeklilik Yasasının 3(10) maddesi, kişin-in, emeklilik hakkı kazandıran hizmete geçmesinden önce, geçici veya daimi işçi statüsünde,
geçici veya arizi memur statüsünde veya sözleşmeli olarak yaptığı hizmetleri de emeklilik hakkı kazandıran hizmet olarak saymaktadır. Ancak bunun koşulu kişinin De-vlette çalışmış olmasıdır.

Yasanın 3(10) maddesi aynen şöyledir:

"Bu Yasanın 39'uncu maddesinin (6)'ncı fıkrası
kuralları saklı kalmak koşuluyla, bu maddenin
kapsamına girenlerin yukarıdaki fıkralarda sayılan
hizmetlerinden -önce kesintili olup olmadığına
bakılmaksızın, Devlette emeklilik hakkı kazandırmayan
geçici veya daimi işçi statüsünde, geçici veya arizi
memur statüsünde veya sözleşmeli olarak yapılan kamu
görevleri.
Ancak bu fıkra kuralları- emekli maaşı çeken
kişileri kapsamaz."


Görüldüğü gibi Yasa açıkça Devlette çalışmış olmayı öngörmektedir. Bunun anlamı Devletin işveren olarak bulunduğu durumlardır. Davacı Avukatı 'Devlet' kelimesinin Elektrik Kurumunu da kapsadığı iddiasında bu-lunmuştur. Yasanın metni açıktır. Yasa tüm kamu kuruluşlarında veya kamu tüzel kişilerinde bu kuralın uygulanacağını söylemiyor. Yasa koyucu bunu murat etmiş olsaydı, "Devlette" kelimesi yerine "kamu kurum ve kuruluşlarında veya tüzel kişiliği haiz kamu ku-ruluşlarında" ibarelerini kullanacaktı.

Nitekim Yasa, 3'ncü maddenin (15)'nci fıkrasında (B) bendinde açıkça bazı kamu tüzel kişilerini veya kamu kurum ve kuruluşlarını saymakta, Devlet bütçesinden maaş veya ücret almak koşuluyla söz konusu kurumlarda yap-ılan hizmeti daha sonra kişinin emeklilik hakkı kazandıran hizmete geçmesi halinde, emeklilik hakkı kazandıran hizmet olarak kabul etmektedir. Konu maddenin ilgili kısmı aynen şöyledir:
"(15)Daha sonra kamu görevine veya siyasal kamu görevine
geçmek -ve emeklilik hakkı kazandıran bir mevkiye
atanmış veya seçilmiş olmak koşuluyla:
(A)................................
................................
(B)Türk Ajansı-Kıbrıs (TAK), Vakıflar ve Din İşleri Dairesi, Tarımsal Donatı-m Servisleri, Devlet Üretme Çiftlikleri ve Ankara Möble Fabrikasında çalışıp Devlete bağlı bu kurumlardan veya Devlet bütçesinden maaş veya ücret alınarak yapılmış olan hizmet.

Alıntısı yapılan maddede sayılan kurumlar arasında Kıbrıs Türk Elektrik Kurum-u yer almamaktadır.

Kanaatimce yasanın 3(10) maddesinde yer alan "Devlet" kelimesi, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumunu kapsamamaktadır. Bu nedenle konu madde Davacıya uygulanamaz. Başka bir ifade ile Davacının 24/11/1975 ile 1/6/1995 tarihleri arasındaki hizm-eti
26/1977 sayılı Emeklilik Yasası altında kendisine emeklilik hakkı kazandıran hizmet olarak telâkki edilemez. Bu nedenle Davacının davasının reddi gerekir.

Bu davanın konusu olmamakla birlikte Davacı 30/1996 sayılı Kamu Görevinde ve Diğer Sosyal- Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Yapılan Hizmetlerin Hesaplanması Yasası altında menfaat elde edebilir kanaatindeyim. Ancak bunun şartlarının var olup olmadığı bu davada karara bağlanacak değildir.

Yukarıda vardığım sonuçtan sonra "özel hizmet ekle-mesi" tabirlerine açıklık getirilmesi veya bu tabirlerin yorumlanması tâli derecede kalmakla birlikte konu bu davada tartışıldığı için bu konudaki fikrimi de serdetmek istiyorum.

Davalı avukatına göre özel hizmet Davacının kadrolanmadan önce işçi sta-tüsünde yaptığı hizmettir.
Davacı avukatına göre ise özel hizmet fiilen yapılmayan hizmettir. Emeklilik Yasasının 16. maddesinde kadınlara, polis mensuplarına, sağlık görevlilerine, güvenlik görevli-lerine fiili 25 yıllık hizmeti tamamladıktan sonra -her 5 yıla karşılık 1 yıl, toplamda 60 ay ekleneceği öngörülmektedir.
Bu özel hizmet eklemesidir.

Görüşüme göre Yasada özel hizmetin tanımı yapılmamıştır. Özel hizmet eklemesi olarak tanımlanan süre emeklilik hakkı kazandıran hizmet değildir. Kez-a fiilen yapılmış bir hizmet de değildir. Kişi özel hizmet eklemesinden ancak emeklilik hakkı kazandıran fiili hizmet yıllarını tamamladıktan sonra emeklilik menfaatı elde edebilir. Halbuki huzurumdaki meselede kişi farklı sosyal güvenlik kurumuna bağlı -olarak işçi statüsünde fiilen hizmet yapmıştır. Kanaatimce 26/1977 sayılı Emeklilik Yasasının 7. maddesinin (7)'nci fıkrası ve 16. maddenin (1)'nci fıkrası bu görüşümü desteklemektedir. Konu fıkralar aynen şöyledir:

"7.(7) Emeklilik hakkı kazan-dıran hizmetin
hesaplanmasında, bu Yasanın öngördüğü
özel hizmet eklenmesi, o hizmet fiilen
yapılmış gibi işlem görür ve hesaba
katılır.
Ancak mücahitlik hizmeti ve özel
- hizmet eklemeleri dışında, en az yirmi
beş yıl fiili kamu görevini tamamlamadan
emekliye ayrılan kamu görevlilerine özel
hizmet eklenmesi yapılmaz."


"16.(1) Emeklilik hakkı kazandıran,- en az yirmi
beş hizmet yılına hak kazanan kadın,
polis mensubu veya güvenlik görevlisi,
erkek hastabakıcı, erkek mesul hemşire,
erkek hemşire, erkek hemşire yardımcısı,
erkek -ebe hemşire, erkek ebe, erkek
hastabakıcı ve erkek yardımcı hastabakıcı,
kıdemli cezaevi gardiyanı ve cezaevi
gardiyan eri hak sahipleri, bu Yasanın


herhangi bir kuralına göre emekliye ayrı--
lırken, emeklilik hakkı kazandıran hizmet-
lerine altmış ay eklenir.
Ancak Devlet kadrolarında en az fiili
yirmi beş yıl kamu görevi yapanların, bu
Yasa gereğince mücahit-lik ve diğer neden-
lerle hizmet sürelerine yapılan eklemeler
fiili hizmet gibi işlem görür.
.........................................."

Aynı Yasanın 3. maddesinin (10)'ncu fıkrası Devlette emeklilik- hakkı kazandırmayan geçici ve daimi işçi statüsünde geçici veya arizi memur statüsünde veya sözleşmeli olarak yapılan hizmetleri Yasanın 39. maddesinin (6)'ncı fıkrasındaki şarta bağlı olarak emeklilik hakkı kazandıran hizmetten saymıştır. Burada fiilen -yapılan bir hizmet söz konusudur. Konu maddenin ilgili kısmı aynen şöyledir:

"39.(6) ......................................
......................................
(b) 1 Nisan 1987 tarihinden sonra kamu
göre-vine atananlar ise asaletleri
onaylandığı tarihten başlayarak
en geç bir ay içerisinde bir defada
Devlet bütçesine ödedikleri takdirde,
Devlette İhtiyat Sandığına bağlı
ol-arak yapılmış geçici hizmetleri
emeklilik hakkı kazandıran hizmetten
sayılır.
Ancak, bu fıkra kuralları emekliye
ayrılmış kişiler için uygulanmaz."

Görüldüğü gibi burada fiilen y-apılmış olan hizmet emeklilik hakkı kazandıran hizmet olarak telâkki edilmiş ve özel hizmet eklemesi olarak vasıflandırılmamıştır.

Özetlemek gerekirse özel hizmet eklemesi olarak isimlendirilen süre, kişinin fiilen yaptığı hizmet süresi değildir. -Emeklilik hakkı kazandıran bir mevkide 25 fiili hizmet yılını doldurup emeklilik hakkı kazanan kişilere sağlanacak emeklilik menfaatleri çerçevesinde Yasanın 16. maddesinde öngörülen bir menfaat türüdür görüşündeyim.
Bu görüşüm ışığında bu konuda Dava-cı avukatının görüşüne katılmaktayım.

Netice olarak dava ret ve iptal edilir.

Masraf emri verilmez.




Necmettin Bostancı
Yargıç


27 Temmuz 2007



12


-



Full & Egal Universal Law Academy