Yüksek İdare Mahkemesi Numara 231/1997 Dava No 4/1998 Karar Tarihi 22.04.1998
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 231/1997 Dava No 4/1998 Karar Tarihi 22.04.1998
Numara: 231/1997
Dava No: 4/1998
Taraflar: Kemal Ömer Güvenli vd İç. Ve Köy İşleri Bak.
Konu: Benzin istasyonu kurma izninin iptali istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 22.04.1998

-D.4/98 YİM 231/97

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında
Yargıç Seyit A. Bensen Huzurunda.

Davacı: 1. Kemal Ömer Güvenli, Dr.Fazıl Küçük Cad.(London
Bakery karşısı), Lefkoşa
2. Vecahet Güvenli,Dr.-Fazıl Küçük Cad. (London
Bakery karşısı), Lefkoşa
3. Kıbrıs Türk Benzinciler Birliği Başkanı
ve/veya Yönetim Kurulu Başkanı sıfatıyle
İzzet Kombos, İrfan Nadir Bulvarı No.53, Aşağı
Bostancı, Güzelyurt


ile -

Davalı: -1. İçişleri ve Köy İşleri Bakanlığı, Lefkoşa
Kaymakamlığı vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa
2. İçişleri ve Köy İşleri Bakanlığı vasıtasıyle
KKTC, Lefkoşa


A r a s ı n d a.

Davacılar namına: Avukat İsmet İzer
Davalılar nam-ına: Kıdemli Savcı Neclâ Şenol
İlgili Şahıs namına: Avukat Kıvanç M. Rıza.

-------------------

K A R A R

Davacılar 26.12.1997 tarihinde dosyaladıkları bu dava ile aşağıdaki taleplerde bulundular:
A. Davalılar ve/veya Davalı No.1 tara-fından, takriben 13.11.1997 tarih B 171/97 dosya No ve T 198 No'lu ve Halsons & Co. Ltd'e Hamitköy toprağında bulunan Blok "D" Pafta/Harita XXI/23,W,2, Parsel 878 içerisine Benzin İstasyonu Kurma İzni ve/veya takriben 25.7.1997 tarihli Ön İzin veren kararı-nın ve/veya kararlarının tamamen hükümsüz ve/veya etkisiz ve/veya geçersiz olduğuna ve/veya hiçbir sonuç doğurmayacağına dair bir Mahkeme kararı;
B.Davalılar ve/veya Davalı No.1 tarafından,takriben 13.11.1997 tarih, B 171/97 dosya No ve T 198 No'lu ve- Halsons & Co. Ltd'e Hamitköy toprağında bulunan Blok "D" Pafta/Harita XXI/23,W,2, Parsel 878 içerisine Benzin İstasyonu kurma izin ve/veya takriben 25.7.1997 tarihli Ön İzin veren karar ve/veya kararlar tahtında yapılan işlemlerin ve/veya inşaat ve/veya i-nşaat ile ilgili tüm işlemlerin tamamen hükümsüz ve/veya etkisiz ve/veya geçersiz olduğuna ve/veya hiçbir sonuç doğurmayacağına dair bir Mahkeme kararı; ve
İşbu başvuru masrafları.

Davacılar işbu dava ile birlikte aynı gün dosyalamış oldukları tek t-araflı bir Ara Emri İstidası ile
a)Davalıların işbu dava dinlenip nihai bir neticeye varmasına kadar Halsons & Co. Ltd'e vermiş oldukları ve Hamitköy toprağında bulunan Blok D, Pafta/Harita XXI/23,W,2, Parsel 878'de kain gayrimenkul üzerine Benzin İs-tasyonu Kurma İzni ve/veya ön izni ile ilgili tüm işlemleri durdurmaları ve/veya akaryakıt satma ve/veya depolama izni vermemeleri ve/veya daha ileri herhangi bir işlem yapmaktan ve/veya karar almaktan men edilmeleri; ve
b) Davalıların Halsons & Co. L-td'e vermiş oldukları ve yukarıda para (a)'da tafsilâtı verilen gayrımenkul üzerine Benzin İstâsyonu Kurma İzni ve/veya ön izin tahtında Halsons & Co. Ltd. tarafından başlatılan inşaatın ve/veya inşaatla ilgili tüm işlemlerin bu dava dinlenip nihai bir net-iceye varmasına kadar durdurulması ve/veya men edilmesini talep ettiler.

Davacı No.1 tarafından yapılan istidaya ekli yemin varakasında diğer şeyler meyanında Davacı No.3'ün Dernekler Yasası altında kurulmuş bir birlik olduğunu, Davacı No.1 ve No.2'nin -dava konusu karar ve/veya işlemlerden meşru menfaatleri olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkilenen kişiler olup mezkûr karar ve/veya işlemler tahtında Hamitköy toprağında kurulması tasarlanan ve/veya inşaatı devam eden Benzin İstasyonunun hudut komşusu ol-duklarını, Halsons & Co. Ltd.'in ikinci bir Benzin İstasyonu kurmak için 2.4.1997 tarihinde Davalılara müracaat ettiğini ve Benzin İstasyonları için kabul edilen minimum standartları, ve/veya bu konuyla ilgili görüşlerine başvurduğu Çevre Dairesi ve/veya K-arayolları Dairesinin olumsuz görüş vermelerine rağmen ve/veya ilgili Dairelerin görüşlerini dikkate almadan Davalıların takriben 25.7.1997 tarihinde K.A 6/77-59 nolu ve Hamitköy toprağında bulunan Parsel 878 içerisine Benzin İstasyonu kurulmasını uygun gö-rüp bir ön izin verdiklerini, konu ön izin bilgisine gelir gelmez Davalı no.2'ye 31.7.1997 tarihli dilekçe göndererek konut alanları içerisinde ve/veya konut alanlarına Benzin İstasyonu açılmasının bölge sakinlerinin can ve mal güvenliği açısından tehlikel-i olacağı nedeni ile böyle bir inşaata izin verilmemesini talep ettiklerini, bilahare Davalılarla müteaddit defalar görüşmelerine rağmen 25.7.1997 tarihli ön izne istinaden takriben 13.11.1997 tarihinde Dosya no: B.171/97 ve Ruhsat No:T 198 tahtında Halson-s & Co.Ltd'e Benzin İstasyonu Kurma İzni verildiğini ve takriben, Kasım 1997 sonunda inşaata başlandığını, dava konusu karar ve/veya işlemlerin durdurulması konusunda Davalılara ve ilgili mercilere yapılan müracaatların neticesiz kaldığını ve dava konusu B-enzin İstasyonu inşaatının halen devam ettiğini, Davacı No.3'den aldığı talimata istinaden Davalılar ile Davacı No.3'ün yapmış olduğu anlaşmalar ve/veya mutabakatlar ve/veya protokollar uyarınca Davalıların yeni Benzin İstasyonu açılması için ön izin ve/ve-ya izin vermemelerinin karara bağlandığını, hal böyle iken Davalıların Halsons & Co. Ltd'e Benzin İstasyonu kurmak için ön izin verdiklerini ve bu suretle konu protokol ve/veya anlaşmaya ve/veya mutabakata aykırı hareket ettiklerini, keza mezkûr iznin veri-lmesi için de yasanın ve/veya tüzüklerin aradığı şartların yerine getirilmediğini, talep edilen emirlerin verilmemesi halinde eski duruma dönüşün imkânsızlaşacağı ve/veya çok zorlaşacağı ve Davacıların can ve mal güvenliğinin tehdit altına gireceğini ve Da-vacıların telâfisi imkânsız zarar ziyana düçar kalacaklarını, çok iyi bir dava sebebinin olduğunu, karara bağlanması gereken konunun ciddi olduğunu ileri sürerek istidadaki emirlerin verilmesini talep etti.

Davacılar 7.1.1998 tarihinde istidada talep et-tikleri geçici ara emrini 12.1.1998 tarihine kadar geçerli olmak üzere Mahkemeden aldılar. İstida ve ara emri, Davalılar ve İlgili Şahsa tebliğ edilmek üzere 12.1.1998 tarihine ertelendi.

12.1.1998 tarihinde tarafların mutabakatı ile akar yakıt depolama -ve pompalanması ile ilgili kısım hariç, dava konusu yerdeki inşaata devam edilmesi kaydıyle 7.1.1998 tarihli ara emri tadil edilerek değiştirildi.

Davalılar ile İlgili Şahıs değiştirilmiş şekliyle geçici ara emrine uydular ve Davacıların istidasına bire-r itirazname dosyaladılar.

Davalılar, Lefkoşa Kaymakamlığında Kıdemli İlçe Müfettiş vekili olan Müslüm Aykılıç tarafından yapılan itiraznameye ekli 17.2.1998 tarihli yemin varakasında diğer şeyler meyanında özetle:
a)Dava konusu edilen karar ve/vey-a işlemlerin Davacıları doğrudan doğruya hedef alan karar ve/veya işlemler olmadığından Davacıların olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkilenen herhangi bir meşru menfaatleri olmadığını;
b)25.7.1997 tarihinde İlgili Şahıs olan Halsons & Co. Ltd.'e K.A- 6/77-59 nolu ve Hamitköy toprağında Parsel 878 içerisine Benzin İstasyonu kurmalarının uygun görülerek bir ön izin verildiğini, Davacıların ön izinle ilgili kararı 25.7.1997 tarihinde ve/veya o tarihlerde öğrendikleri halde 75 gün içerisinde Yüksek İdare -Mahkemesine başvurmadıklarını dolayısıyle Davacıların ciddi ve haklı bir dava sebebi olmadığını;
c)Davalı 1'in 7.4.1997 tarihinde Davacı 3'e bir yazı göndererek İlgili Şahsa Benzin İstasyonu Kurma İzni verilip verilmemesiyle ilgili görüşlerini bildirm-esi istenmesine rağmen Davacı 3'ün bu yazılara herhangi bir görüş belirtmeyip kayıtsız kaldığını dolayısıyle Davacı 3'ün bu davayı dosyalamaya meşru menfaatı olmadığını bu nedenlerle istidanın iptali gerektiğini ön itiraz olarak ileri sürdü.

Davalılar, -itiraznamelerine devamla Davalı 1'in İlgili Şahsa konu Benzin İstasyonunun kurulabilmesi için ön izin verebilmesi için Yasanın öngördüğü gerekli mercilerin hepsinin de, Davacı No.3 hariç, ayrı ayrı görüşlerini aldığını ve tüm bu görüşlerin olumlu olduğunu -ve Davalı 1'in tamamıyle yasalara uygun hareket ederek konu ön izni verdiğini, Davacıların tüm iddialarını red ve inkâr ederek Davacıların davalarında ciddi bir dava sebebinin mevcut olmadığı gibi Davacıların davalarında haklı olduklarına dair herhangi bir- belirtinin de mevcut olmadığını ayrıca, ara emri verilmezse Davacıların ileride telâfisi imkânsız bir zarara düçar olmayacaklarını ileri sürerek istidanın iptalini talep etmiştir.

Davaya katılan ve avukatla temsil edilen İlgili Şahıs da istidaya bir it-irazname dosyalamıştır.

İlgili Şahıs olan Halsons & Co. Ltd. isimli şirketin direktörü ve/veya yetkili temsilcisi Levent Çağdal itiraznameye ekli 6.3.1998 tarihli yemin varakasında diğer şeyler meyanında özetle, Davacıların bu davayı açabilmek için herh-angi bir meşru menfaatları olmadığını, ayrıca Davacıların İlgili Şahsa 25.7.1997 tarihli K.A.6/77-59 sayılı ve Hamitköy toprağında bulunan Parsel 878 içerisine Benzin İstasyonu kurmaları uygun görülüp bir ön izin verildiğini takriben 25.7.1997 ve/veya 31.7-.1997 tarihinde öğrendiklerini ve 75 gün içinde ön iznin iptali için Yüksek İdare Mahkemesine başvurmadıklarını, dolayısıyle Davacıların dava konusu karar ve/veya işlemlerin iptali için Anayasanın öngördüğü 75 günü geçirdiklerini, bu nedenle davanın ve ist-idanın daha ileri gitmeden iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek ön itirazlarda bulundular. İlgili Şahıs itiraznamesine devamla ara emri ile durdurulmasına çalışılan inşaatları Kaymakamlıktan almış oldukları bir inşaat ruhsatı gereğince yaptıklarını bu -nedenle bu davada ve/veya istidada inşaatın durdurulması için herhangi bir ara emri verilemeyeceğini çünkü Davacıların davalarında söz konusu inşaat izninin iptalinin dahi istenmediğini ve bunlara ilâveten Başsavcılığın itiraz konusu istidaya karşı dosyala-dığı 17.2.1998 tarihli itirazına ekli yemin varakasında ileri sürülen iddiaları da benimsediğini belirtmiştir.

7.1.1998 tarihinde tek taraflı olarak verilen ve 12.1.1998 tarihinde tadil edilen ara emrinin dava sonuna kadar kesinleşip kesinleşmemesi için- 17.3.1998 tarihinde duruşmaya geçildi.

İstidanın duruşmasında taraflar tanık çağırmayıp Mahkemeye hitap etmekle yetindiler.

Ara emri istidalarında ara emri talep edilirken nedenleri belirleyen olguları gösteren yemin varakası tanzim edilmesi gerekir-. Tanzim edilen yemin varakası hem layiha hem de şahadet olarak kullanılır. Ancak itiraz dosyalandığı ve yemin varakasındaki olgular reddedildiği takdirde, Mahkeme huzurunda isbatı ile mükellef olan tarafın iddialarını ek şahadet ile ispat etmesi gerekir. -Aksi halde yemin varakası şahadet olarak dikkate alınamaz.

Huzurumdaki meselede Mahkeme huzurunda tarafların sadece yemin varakaları mevcuttur. Gerek Davalılar gerekse İlgili Şahıs itirazlarına dayanak teşkil eden yemin varakalarındaki beyan ve iddialar-ı ile bağdaşmayan Davacıların yemin varakalarındaki tüm beyan ve

iddialarını reddetmişlerdir. Davacıların yemin varakalarındaki iddiaları reddedildiği halde, Mahkeme huzurunda Davacılar tarafından iddialarını destekleyici herhangi bir ek şahadet verilmiş- değildir. Bu durumda Davacıların yemin varakaları şahadet olarak dikkate alınamayacağına göre istidanın esasına girilmeden verilen geçici ara emrinin iptal edilerek yürürlükten kaldırılması gerekir. Gör. YİM 28/94 (D.13/94). Ancak Davacının bu karardan is-tinaf edebileceği gerekçesi ile ileri sürülen ön itiraz ve sair savları da ara emri talep istidası ile birlikte incelemeyi uygun gördüm.

1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğünün 11. maddesi uyarınca Mahkeme, işlemin herhangi bir safhasında davanın adilane -bir şekilde kararlaştırılması icap ettirirse, davayı esasından sonuçlandırmayan geçici bir emir verebilir. Bu madde altında YİM 265/80 (D.25/80); YİM 122/81 (D.29/81) ve YİM 105/82 (D.26/82) sayılı YİM ve bir çok davada karara bağlandığı gibi talep edilen -ara emrinin verilebilmesi için 3 esas koşulun yerine getirilmesi gerekir. Bu koşullar şunlardır:
Karara bağlanması gereken konunun ciddi olması,
Davacının iddiasında haklı olduğuna dair belirtilerin bulunması; ve
Emrin verilmemesi halinde ileride telâfis-i mümkün olmayacak bir zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağı.

Yukarıda belirtilen koşullardan herhangi birinin kanıtlanmaması halinde talep edilen ara emrinin verilmesine olanak yoktur.

Yukarıda belirtilen ana ilkeleri gözönünde tuta-rak Davacılar tarafından yapılan istidayı tarafların avukatları vasıtasıyle ileri sürdükleri savlar ışığında inceleyelim.

Davacıların yemin varakalarına göre, İlgili Şahsın müracaatı üzerine Davalılar 25.7.1997 tarih ve K-A-6/77-59 nolu kararla, İlgili Şa-hsa Hamitköy toprağında bulunan Parsel 878 içerisine Benzin İstasyonu kurmalarını uygun görüp bir ön izin verdiklerini, Davacı 1 ve 2'nin bu karar ve/veya işlemden meşru menfaatleri olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkilenen kişiler olup mezkûr karar ve/v-eya işlemler tahtında Hamitköy toprağında kurulması tasarlanan ve/veya inşaatı devam eden Benzin İstasyonunun hudut komşuları olduklarını ileri sürdüler.

Davacı No.3'de Davalılar ile Davacı No.3'ün yapmış oldukları anlaşmalar ve/veya protokollar ve/veya -mutabakatlar uyarınca Davalıların yeni benzin istasyonu açılması için ön izin vermemeleri hususunda karara bağlandığını, hal böyle iken Davalıların İlgili Şahsa Benzin İstasyonu kurmak için ön izin vermekle konu anlaşma ve/veya protokol ve/veya mutabakata -aykırı hareket ettiklerini ileri sürdü.

Hem Davalılar hem de İlgili Şahıs yemin varakalarında, İlgili Şahsa 25.7.1997 tarihinde Hamitköy toprağında bulunan Parsel 878 içerisine Benzin İstasyonu kurmak için bir ön izin verildiğini kabul etmekle beraber da-vaya konu edilen karar ve/veya işlemlerin Davacıları doğrudan doğruya hedef alan karar ve/veya işlemler olmadığı nedeniyle bu dava maksatları bakımından Davacıların meşru menfaatları bulunmadığına ilişkin bir ön itirazda bulunmuşlardır. Keza, Davacı No.3'ü-n de bu davayı dosyalamaya hakkı olmadığını, çünkü Davalı 1, 7.4.1997 tarihinde Davacı No.3'e bir yazı göndererek, İlgili Şahsa Benzin İstasyonu kurma izni verilip verilmemesiyle ilgili görüşlerini bildirmesi istenmesine rağmen Davacı No.3'ün herhangi bir -görüş bildirmediğini, bilahare Davacı No.3'e Davalı 1 tarafından 30.6.1997 tarihinde tekrar bir yazı yazılarak konu ile ilgili görüşlerini en geç 11.7.1997 tarihine kadar bildirmesi istendiğini ancak Davacı No.3'ün bu yazılara herhangi bir görüş belirtmeyi-p kayıtsız kaldığını, dolayısıyle Davalı 3'ün bu davayı dosyalamaya meşru menfaatinin mevcut olmadığını ileri sürdü.

YİM 49/77 sayılı kararda vurgulandığı gibi Yüksek İdare Mahkemesine başvurmak için herhangi bir kişinin meşru menfaata sahip olması ve bu- gibi sahip olduğu meşru menfaatın karar ya da işlem yüzünden olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkilenmesi gerekir. Meşru menfaata sahip olmayan bir kişi ya da bu gibi meşru bir menfaatı olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkilenmeyen kişi Yüksek İdare Mah-kemesine başvuramaz.

Daha önce de belirttiğim gibi Mahkeme huzurunda tarafların sadece yemin varakaları mevcuttur. Gerek Davalılar gerekse İlgili Şahıs Davacıların yemin varakalarındaki iddialarını reddetmişlerdir.

Davacı No.1 ve 2 yemin varakalarında -sadece Hamitköy toprağında kurulması tasarlanan ve/veya inşaatı devam eden İlgili Şahsa ait Benzin İstasyonuna hem hudut komşusu olduklarını ileri sürdüler. Davacı No.1 ve 2'nin meşru menfaatlerinin nasıl etkilendiğine ilişkin ise huzurumda herhangi bir şa-hadet yoktur. Şahadet yokluğunda Davacı No.1 ve No.2'nin konu Benzin İstasyonuna hem hudut komşuları olmaları, kendilerine herhangi bir hak ve menfaat sağlamamaktadır. Konu parsele hem hudut komşusu olan Davacı No.1 ve No.2, Davalıların konu parsel üzerind-e Benzin İstasyonu kurmaları için ön izin vermelerinden sahip oldukları meşru bir menfaatı olumsuz yönde etkilendi yakınmasında bulunamaz. Davacı No.1 ve 2'nin, kurulması tasarlanan Benzin İstasyonuna hudut komşuları olmaları iptalini istedikleri karar ve/-veya işlemlerle doğrudan doğruya bir menfaat ilişkisi olduğu kuşkuludur ve bundan dolayı da Davacıların bu davada locus standini yoktur. Ancak bu ara emri istidasında davanın esası hakkında kesin karar vermenin doğru olmadığını gözönünde bulundurarak, bu s-afhada, bu hususta kesin karar vermiş değilim.

Davacı No.3 ile ilgili itiraza gelince: 12.4.1978 tarih ve 29 sayılı Resmi Gazetenin Ek.III'ünde 81 numaralı Amme Enstrumanı olarak yayımlanan 1978 Akaryakıt İstasyonlarında Akaryakıtın Muhafaza ve Depolanma-sındaki Malzeme ve Yapı Şeklinin Saptanması ve Yerlerin Ruhsatlandırılma, Yönetme İşleminin Düzenlenmesi Tüzüğü'nün 4. maddesi şöyledir.
"4. İzin Makamı izin verilmesi hususunda
ön prensip kararını vermezden önce -
aşağıdaki mercilerin yazılı görüşünü alır.
..................................
..................................
..................................
..................................
K.T.Benzinciler Birli-ğinin
..................................

Aynı Tüzüğün 2. maddesi şöyledir.
"Bu Tüzükte metin başka türlü gerektirmedikçe,

"İzin Verme Makamı" müracaatın veya sözkonusu
problemin bağlı olduğu Kaza İdare Amirini veya
onun yetkili kılacağı- herhangi bir kamu
görevlisini anlatır."

Yukarıda alıntısı yapılan 4. maddenin içeriğinden görüleceği gibi yeni akaryakıt istasyonu kurmak isteyene izin makamı olan Kaza İdare Amiri'nin izin verilmesi hususunda ön prensip kararını vermezden önce diğer- merciler yanında K.T.Benzinciler Birliğinin yani Davacı No.3'ün de yazılı görüşünü alması gerekir.

Davalıların yemin varakalarına göre İlgili Şahsa izin verilmezden önce 7.4.1997 ve 30.6.1997 tarihlerinde Davacı No.3'e yazı gönderilerek İlgili Şahsa be-nzin istasyonu kurma izni verilip verilmemesiyle ilgili görüşlerini bildirmesi istenmesine rağmen Davacı No.3'ün herhangi bir görüş bildirmeyip kayıtsız kaldığı ileri sürülmektedir. Davacı No.3 bu iddiayı nakzetmiş değildir. Bu durumda Davalı No.1'in görüş- isteyen yazılarına herhangi bir görüş belirtmeyip kayıtsız kalan Davacı No.3'ün yeni akaryakıt istasyonu kurmak için verilen izne itiraz veya yakınmada bulunamaz. Kaldı ki konu Tüzük maddeleri incelendiğinde, Tüzüğün hiçbir maddesinde Davacı No.3'ün yeni -akaryakıt istasyonu kurmak için izin verilmesi hususunda karar almağa yetkili olduğu görülmemektedir. Tüzüğün 4. maddesi altında Davacı No.3'ün İzin Makamına sadece yazılı görüş vermeğe yetkili olduğu görülmektedir.

Yazılı görüş verme dışında bir yetkis-i olmayan Davalı No.3'ün Davalılar ile yeni benzin istasyonu açılması için ön izin vermeleri hususunda bir anlaşma ve/veya protokol ve/veya mutabakatla karara varmalarının yasal bir dayanağı olmayacağı gibi böyle bir anlaşma ve/veya protokol ve/veya mutaba-katın da yasal geçerliliği olamayacağı kanısındayım.

Yukarıdakiler ışığında Davacı No.3'ün de bu davada meşru menfaatı olduğu söylenemez.

Dosyalanan itiraz ihbarnamelerinde hem Davalılar hem de İlgili Şahıs, Davacıların 25.7.1997 tarih ve K.A 6/77-59 s-ayılı kararla Hamitköy toprağında bulunan Blok D, Pafta/Harita XXI/23,W.2, Parsel 878 içerisine Benzin İstasyonu kurmaları uygun görülüp İlgili Şahsa bir ön izin verildiğini takriben 25.7.1997 ve/veya en geç 31.7.1997 tarihinde öğrendiklerini ve Anayasanın- öngördüğü 75 gün içinde ön iznin iptali için Yüksek İdare Mahkemesine başvurmadıklarını dolayısıyle istidanın bu sebeple daha ileri gidemeyeceği ön itirazında bulundular.

Davacılar ise istidaya ekli yemin varakasının 4. paragrafında bahse konu ön izin -bilgilerine gelir gelmez benzin istasyonu inşaatının yapılacağı arsanın hemen yanında hudut komşusu olan Davacı 1 ve 2 ve diğer bölge sakinleri ile birlikte Davalı No.2'ye 31.7.1997 tarihli bir dilekçe göndererek konut alanları içerisinde Benzin İstasyonu -açılmasının bölge sakinlerinin can ve mal güvenliği açısından tehlikeli olacağı nedeni ile böyle bir inşaata izin verilmemesini talep ettiklerini beyan ettiler.

KKTC Anayasasının 152(3) maddesi altında Yüksek İdare Mahkemesine başvurulmak istendiğinde, -başvuru, şikâyet konusu yapılan karar ve/veya işlemin yayınlanma tarihinden, yayınlanmadığı takdirde veya bir ihmal halinde, başvuran kişinin bunu öğrendiği tarihten başlayarak 75 gün içinde yapılmalıdır. Aksi halde, başvuru zaman aşımına uğrar.

Davacı -1 ve 2, şikâyet konusu yaptıkları karar veya işlemi en geç 31.7.1997 tarihinde öğrenmişlerdir. Bu öğrenme ile de Anayasanın 152(3) maddesindeki 75 günlük hak düşürücü süre işlemeğe başlamıştır. 31.7.1997 tarihinden davanın dosyalandığı 26.12.1997 tarihine -kadar 75 günlük süre ise çoktan geçmiştir. Bu durumda ön izin ile ilgili davanın zaman aşımına uğradığı hususundaki 2. ön itiraz da kabul edilir ve istidanın bu nedenle de reddedilmesi gerekir.

Gerek dosyanın incelenmesinden gerekse Mahkemeye yapılan be-yanlardan açıkca görüleceği gibi taraflar arasındaki ihtilâf, Lefkoşa Kaymakamlığının 25.7.1997 tarihinde 1978 Akaryakıt İstasyonlarında Akaryakıtın Muhafaza ve Depolanmasındaki Malzeme ve Yapı Şeklinin Saptanması ve Yerlerin Ruhsatlandırma, Yönetme İşlemi-nin Düzenlenmesi Tüzüğüne dayanarak İlgili Şahsa, Hamitköy'de kâin Blok D, Pafta/Harita XXI/23,W.2, Parsel 878 içerisine Benzin İstasyonu kurmak için izin verilmesi ve bilâhare de 13.11.1997 tarihinde İlgili Şahsa konu parsel içerisine inşaat yapılması içi-n dosya no.B171/97 ve Ruhsat No.T.198 tahtında inşaat ruhsatı verilmesinden kaynaklanmaktadır.

Davacılar dava konusu izinlerin Anayasanın 40. ve Fasıl 96 madde 4'e aykırı olarak verildiklerini ileri sürdüler.

Yönetsel herhangi bir kararın aşikâr bir -şekilde sakat olması, ara emrinin verilmesi için önemli bir öğedir. Gör: Zaim M. Necatigil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Anayasa ve Yönetim Hukuku 1988, s.88. Acaba bu davada Davacıların iddia ettiği gibi açıkca bir sakatlık varmıdır?

Fasıl 96, Yolla-r ve Binalar Düzenleme Yasasının 4. maddesinin (1). fıkrası şöyledir.
"4(1) Yetkili merci, tasarlanmakta olan ve
yapılması için ruhsat istenilen iş veya başka şeyin bu Yasa veya yürürlükteki Tüzük kurallarına uyduğundan tatmin olmadıkça bu Yasanın 3. mad-desi uyarınca ruhsat verilemez."

Yukarıda alıntısı yapılan 4. maddenin (1). fıkrasının içeriğinden görülebileceği gibi tasarlanmakta olan ve yapılması için ruhsat istenilen işin Fasıl 96 veya yürürlükteki Tüzük kurallarına uyulmasını öngörmektedir.

Dav-acılar, İlgili Şahsa verilen inşaat ruhsatının Yasanın veya ilgili Tüzüğün hangi maddesine aykırı olduğunu Mahkemeye gösterememişlerdir. Keza, Anayasanın 40.maddesi de okunduğunda verilen izinlerin bu maddeye bir aykırılığı olduğunu göremedim.

Yukarıda -belirtilenler ışığında verilen inşaat ruhsatının Fasıl 96, Yollar ve Binalar Düzenleme Yasasının 4.maddesine veya bu Yasa altında yapılan Tüzüğe aşikâr bir şekilde aykırı olduğu, ilk bakışta, söylenemez.

Yukarıda değinilen olgular ve yasal durum dikkate- alındığında Davacılar, ilk bakışta, ciddi bir dava sebebi olduğu hususunda beni tatmin etmiş değillerdir. Keza, yukarıda belirtilenler ışığında Davacıların iddialarında haklı olduklarına dair belirtilerin bulunduğu da görülmemektedir. Böyle bir belirti ol-madığına göre ortada ciddi bir konu ve ileride telâfisi mümkün olmayacak bir zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağı hususlarında da tatmin olmadığımdan evvelce verilen ara emrinin kesinleştirilmesine olanak yoktur.

Yukarıdaki nedenler-le Davacılar leyhine 7.1.1998 tarihinde verilmiş olan geçici ara emri red ve iptal olunur.
İstida masrafları Davacılar aleyhine olacaktır.




Seyit A. Bensen
Yargıç

22 Nisan, 1998



11






Full & Egal Universal Law Academy