Yüksek İdare Mahkemesi Numara 2/2022 Dava No 21/2022 Karar Tarihi 07.09.2022
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 2/2022 Dava No 21/2022 Karar Tarihi 07.09.2022
Numara: 2/2022
Dava No: 21/2022
Taraflar: Nis Clinic Limited ve diğeri ile Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği ve diğeri arasında
Konu: YİMde ara emri ve koşulları - idari/icrai işlem kavramı - idarenin icari nitelikteki işlemleri ile bilgi verici nitelikteki işlemleri arasındaki ayrım
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 07.09.2022

-
D. 21/2022 YİM No: 2/2022

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında

Yargıç Gülden Çiftçioğlu huzurunda.
Davacı: 1- Nis Clinic Limited, Ulus Sokak, No.9, Yenikent-
Gönyeli
2- Prof.Dr. Hüsnü Oğ-uz Koç, Ulus Sokak, No.9,
Yenikent - Gönyeli
İle
Davalı: 1- Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Doğu Sokak, No.21,
Yenikent - Gönyeli
2- Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yönetim Kurulu, Doğu
Sokak, No.21, Yenikent - -Gönyeli.

A r a s ı n d a.

(18.1.2022 tarihli Ara Emri İstidası hakkında)
Davacı/Müstediler namına : Avukat Selin Reis hazır
Davalı/Müstedialeyhler namına: Avukat Sevilay Yıldırımer






























hazır.



........-...........

K A R A R

Davacılar, Davalılar aleyhine dosyaladıkları davalarında aşağıdaki taleplerde bulunmuştur:

Davalılar ve/veya Davalı No.1 ve/veya Davalı No.2 tarafından Yönetim Kurulu kararı olarak takriben 24.12.2021 tarihinde ÖzHA-KTTB-304-21 say-ılı Karar ile KTBB nezdinde geçici üyeliği bulunan ve Davacı No.1'in müstahdemi olan Davacı No.2'nin tababet hizmeti verebileceği yerler ile ilgili alınan
"Sn.Dr. Hüsnü Oğuz Koç'un geçici üyemiz olması nedeni ile, tababet hizmeti verebileceği yerler yasa i-le sınırlanmıştır. Bu sınırlamaya ilişkin kurallar 13/1976 sayılı yasamızın aşağıdaki maddesi ile belirlenmiştir.
13/1976 sayılı yasanın 4(2)(B) maddesinin (c) fıkrası aynen şöyledir:
'Hiçbir geçici üye, üyeliği kazanırken izin verilen sağlık kuruluşu dış-ında mesleğini başka herhangi bir sağlık kuruluşunda veya özel veya serbest olarak icra edemez. Ancak mesleğini başka herhangi bir sağlık kuruluşunda icra edebilmesi için Birlikten yeniden gerekli iznin alınması koşuldur'
İşbu madde göz önünde bulunduruld-uğu zaman, her ne kadar sağlık kuruluşunuzun ameliyathanesinin olmaması nedeni ile ilgili geçici üyemiz mesleğini sınırlı bir şekilde icra edebilecek olsa da, yasamızın ilgili maddesi nazarı dikkate alındığında geçici üyeliği kazanırken izin almış olduğu -sağlık kuruluşunuz namına başka sağlık kuruluşunda icrai meslek etmesi yasaya uygun değildir."
Kararının ve/veya bu karar ile ilgili tüm karar ve işlemlerin ve/veya bu karar doğrultusunda yapılan işlemlerin ve/veya eylemlerin hükümsüz ve/veya etkisiz ve/v-eya geçersiz ve/veya yasal dayanaktan yoksun olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına ve/veya iptali hususlarında bir Mahkeme emri ve/veya hükmü verilmesi,
Davalılar ve/veya Davalı No.1 ve/veya Davalı No.2 tarafından Yönetim Kurulu kararı olarak takr-iben 24.12.2021 tarihinde ÖzHa-KTTB-304-21 sayılı Karar ile KTBB nezdinde geçici üyeliği bulunan ve Davacı No.1'in müstahdemi olan Davacı No.2'nin tababet hizmeti verebileceği yerler ile ilgili alınan kararının ve/veya bu karar le ilgili tüm karar ve işlem-lerin ve/veya bu karar doğrultusunda yapılan işlemlerin ve/veya eylemlerin hükümsüz ve/veya etkisiz ve/veya geçersiz ve/veya yasal dayanaktan yoksun olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına ve/veya iptali hususlarında bir Mahkeme emri ve/veya hükmü v-erilmesi,
Muhterem Mahkemenin uygun göreceği başka herhangi bir emir ve/veya çare;
İşbu dava masrafları.


Davacı/Müstediler bu dava altında dosyaladıkları tek taraflı istidaları ile;
Davalılar/M/Aleyhler ve/veya Davalı/M/aleyh No.2 tarafından alınmış olu-p Davacıların/Müstedilerin takriben 28.12.2021 tarihinde bilgisine gelen ve Davacı/Müstedi No:2'nin Davacı/Müstedi No.1'in hizmet alım sözleşmesi tahtında anlaşmalı olduğu hastanelerde ve/veya hastanede Davacı/Müstedi No. 1 nam ve hesabına ameliyat ve/veya- operasyon yapmasının yasaklanması ve/veya Davacı/Müstedi No:2'nin ameliyat ve/veya operasyon yapmaması ve/veya yapamaması yönündeki herhangi bir kararın ve/veya emrin ve/veya işlemlerin ve/veya Davalılar/Müstedialeyhler tarafından ve/veya Davalı/M /aleyh -No.2 tarafından 24.12.2021 tarihinde ÖZHa-KTTB-304-21 sayı ile alınan kararın ve/veya emrin ve/veya işlemlerin işbu davanın neticelenmesine değin durdurulması ve/veya uygulanmaması ve/veya yürürlüğe konmaması;
Bu istida masrafları için gerekli emrin ısdar-ını talep etmiştir.


Davacı/Müstediler istidalarını; Anayasanın 1,5,7,8,10,13,17,152 ve diğer ilgili maddelerine, 13/1976 sayılı Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yasasının ilgili maddelerine ve tüzüklerine, 1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğüne, HMUT E.48 n.-2-9, 9/1976 sayılı Mahkemeler Yasasının 41.maddesine, Kıbrıs Yasaları Bölüm 6 madde 4,5 ve 9'a, İdare Hukuku İlkelerine ve içtihat kararlarına, doğal adalet, genel hukuk ve nisfet hukuku prensiplerine ve Yüksek Anayasa Mahkemesi Tüzüğü 4,13,17,18 ve 19.mad-delerine istinad ettirmiştir.



Davacı/Müstedi No.1 Nis Clinic Ltd. yetkilisi 18.01.2022 tarihli yemin varakasında şöyle demiştir:
Yukarıda sayı ve unvanı verilen davada Davacı no:1 yetkilisi olup, konu ile ilgili hususlar bilgimdedir ve bu yemini yapmay-a yetkiliyim. İşbu yemini gerek şahsi bilgilerim gerekse Avukatımdan almış olduğum hukuki bilgiler ışığında yapmaktayım.
Bu istida maksatları bakımından esas davada yer alan tüm iddialarımızı işbu istida maksatları bakımından aynen tekrarlarım ve benimseri-m.
Yetkilisi ve/veya hissedarı olduğum Nis Clınıc Ltd., uzun yıllardır "Nis Tıp Merkezi" unvanı ile sağlık hizmeti veren özel bir sağlık kuruluşudur. Sağlık ve/veya Tıp Merkezimiz bünyesinde birçok tabip görev ifa etmektedir. Keza bünyemizde görev ifa eden- tabipler gerekli şartları karşılamaları ve/veya gerekli koşullara sahip olmaları durumunda Asli Üye ve Geçici Üye olarak Kıbrıs Türk Tabipler Birliği ile Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Odası üyesidirler.
Nis Tıp Merkezi bünyesinde ameliyathane bulunmamaktad-ır. Bu sebeple tamamen yasal olarak ve hizmet alım sözleşmesi tahtında anlaşmalı olduğumuz hastane ve/veya hastanelerden hizmet satın almaktayız ve/veya müstahdemimiz olarak görev ifa eden tabiplerin yapacağı ve/veya yapması gerekli ve elzem olan operasyon- ve/veya ameliyatların yapılabilmesi için gerekli olanakları ve/veya ameliyathaneyi hizmet alım sözleşmesi tahtında anlaşmalı bulunduğumuz hastanelerden kiralamak suretiyle hizmet almaktayız. Bünyemizde çalışan tüm tabipler yasal çerçevede bugüne kadar bu -şekilde sağlık hizmeti vermiş olup, ameliyatlarını anlaşmalı olduğumuz hastanelerin ameliyathanelerinin bizim tarafımızdan kiralanması ve gerekli olan ödemelerinin yine bizim tarafımızdan yapılması ile gerçekleştirmişlerdir.
Keza işbu hizmet alım aşamasınd-a, öncelikle Sağlık Hizmeti alma hakkı olan tüm vatandaşlar Nis Tıp Merkezinde görev ifa eden arzu ettiği ve sağlık hizmeti almak istediği doktordan randevu alarak, Nis Tıp Merkezine gelmekte, Nis Tıp Merkezinde görev ifa eden tabip, yapılabilme olanağı bu-lunan tüm tetkik ve tahlilleri Nis Tıp Merkezi bünyesinde gerçekleştirilmektedir. Sedasyon anestezisi ve Genel anestezi gerektiren cerrahi işlemleri yapma gerekliliği olduğu durumlarda Nis Tıp Merkezinin hizmet aldığı hastane ve/veya hastanelerin ameliyath-anesi Nis Tıp Merkezi tarafından kiralanmakta ve/veya gerekli olabilecek tüm hizmetler kiralanmakta ve müstahdemimiz olan tabip gerekli olan operasyon ve ameliyatı ilgili hastane bünyesinde gerçekleştirmektedir. İşbu hizmet ve işlemler için hastanın ödemes-i gereken meblağlar Nis Tıp Merkezine yapılmakta ve hizmet aldığımız hastane masrafları ise anlaşmamız çerçevesinde Nis Tıp Merkezi tarafımızdan yapılmaktadır.
Nis Tıp Merkezi takriben 2021 yılı içerisinde ve/veya o tarihlerde Genel Cerrah münhaline çıkmış- olup, 13/1976 yasa tahtında yer alan tüm şartları yerine getirmek suretiyle Prof.Dr.Hüsnü Oğuz Koç'u KTTB'nin onayı ile ve geçici üye kaydı yapması ile çalışma izni tahtında işe almış bulunmaktayız. Prof.Dr.Hüsnü Oğuz Koç 15.09.2021 tarihinden 15.09.2022 -tarihine dek geçerli olmak şartı ile Genel Cerrahi Uzmanı olarak geçici üye olarak kaydedilmiş ve tarafımızdan 11.10.2021 -11.10.2022 tarihleri arasında geçerli olmak üzere çalışma izni çıkarılmıştır.
Takriben Aralık 2021 ayı içerisinde ve/veya o tarihlerd-e Nis Tıp Merkezi Baş Hekimi Op.Dr.İbrahim Meyzin'e Müstedialeyh No:1 ve/veya No:2 ve/veya üyeleri işbu istidada Müstedi No:2 olan Prof.Dr.Hüsnü Oğuz Koç'un hizmet aldığımız hastane ve/veya hastanelerde ameliyat yapmasının mümkün olmadığının söylenmesi üze-rine avukatımıza başvurduk. Yapılan görüşmeler neticesinde tarafımıza yazılı ve gerekçeli bir yazılı karar verilmesini talep etmemiz üzerine tarafımızdan yazılı bir dilekçe istenmiş ve Baş Hekimiz Op.Dr.İbrahim Meyzin tarafından Müstedialeyh No: 1'e hitabe-n 10.12.2021 tarihli yazılı bir dilekçe gönderilmiştir. Müstedialeyh No:1 ve/veya Müstedialeyhler ise tarafımıza 24.12.2021 tarihli ÖzHa-KTTB-304-21 sayılı yazı ile kararlarını takriben 28.12.2021 tarihinde bildirmişlerdir. İşbu kararları hiçbir gerekçe ve-/veya yeterli gerekçe içermemektedir. Keza işbu kararda bahsi edilen yasa maddesinin ise yukarıda izah edilen durum ile ilgili olmadığı kanaatindeyim.
Davalı/Müstedialeyh No.1 ve/veya No.2 ve/veya Müstedaaleyhler 24.12.2021 tarihli işbu Yönetim Kurulu kara-rını uygulamaya koymuşlardır. İlgili Yasa ve Tüzüklere göre Davalıların böyle bir karar almaya ve/veya uygulamaya hak ve yetkileri olmadığı cihetle ve/veya aldıkları kararın yasaya aykırılığı söz konusu olduğu cihetle Yüksek İdare Mahkemesinde işbu kararın- iptali ile ilgili işbu davayı dosyaladık.
Davalı/Müstedaaleyhler bu istida konusu kararı derhal uygulamaya koymuşlardır. Söz konusu karar tarafımıza takriben 28.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. İşbu karar doğrultusunda Nis Tıp Merkezinin ve müstahdemi-miz olan
Müstedialeyh No:2'nin meşru menfaati olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkilenmektedir. Bunun yanında işbu karar Nis Tıp Merkezine başvuran hastalarımızın sağlık hizmeti alma hakkının elinden alınması ve/veya böyle bir haktan mahrum bırakılması, m-üstahdemimiz olan Müstedi No:2

doktorun meslek icra etme hakkı ve böyle bir haktan

mahrum bırakılması anlamına gelmekle birlikte,

hastalarımız açısından acil bir müdahaleyi engelleyici

nitelik taşıdığı cihetle hastaların hayati riske

girmesine se-bebiyet veren bir karardır.
10.Dava konusu karar ve/veya işbu karar tahtında yapılan ve/veya yapılacak işlemler herhangi bir hukuki gerekçeden yoksundur ve tamamen keyfi ve/veya maksatlı bir şekilde Anayasa'ya ilgili yasalar ve/veya mevzuata ve/veya idare -hukuk ilkelerine ve içtihatlarına ve/veya doğal adalet ilkelerine aykırı olarak alınmıştır.
11. Yukarıda da belirtmiş olduğum üzere takriben 2021 Eylül-Ekim ayları içerisinde ve/veya o tarihlerde Müstedi No:2'yi Nis Tıp Merkezine tüm yasal koşulları karşıl-amak ve yerine getirmek suretiyle istihdam ettik. Müstedi ailesi ile KKTC'ye yerleşmiş ve hayatını ailesi ile birlikte mesleğini icra etmek üzere KKTC'nde tesis etmiştir. Genel Cerrahi alanında meslek icra eden müstahdemimiz Müstedi No:2'nin meslek icra et-mesi işbu kararla hiçbir gerekçe gösterilmeksizin tamamen keyfi ve gayri yasal olarak kısıtlanmış olup, mesleğini icra edemeyecek duruma getirilmiştir. Dolayısıyla Nis Tıp Merkezi genel cerrahi alanında işleyemeyecek ve vatandaşa sağlık hizmeti veremeyecek- duruma getirilmiştir. Dava konusu kararın uygulanması ile tüm haklarımız ihlal edilmiş ve Nis Tıp Merkezini ciddi şekilde ve telafisi imkansız zararlarla karşı karşıya bırakmıştır.
12. Konu çok ciddi ve acildir. Davamızda haklı olduğuma dair belirtiler me-vcuttur. Talep ettiğim emir verilmediği takdirde ileride bu davayı kazansam ve haklı olduğum ileride anlaşılsa bile geriye dönüş çok zor hatta imkânsız olacaktır. Hastalarımıza Genel Cerrahi alanında hizmet veremeyecek durumda kalmış durumdayız, Nis Tıp Me-rkezine başvuran ve hayati tehlikesi olup acil müdahale gerektiren hastalarımıza acil müdahaleyi yapamayacak duruma gelip, hastalarımızın hayatı riske gerecektir. Hayati risk taşıyan bir hastaya acil müdahale yapılmaması ve hastanın hayatını kaybetme riski- oluşmaktadır ve yine hastanın hayatını kaybetmesi ciddi şekilde ve telafisi imkânsız bir olaydır. Keza yine işbu durumda gerek Nis Tıp Merkezi gerekse Müstahdemimiz olan Müstedi No:2, cezai kovuşturmaya tabi olacak olup, ciddi davalarla karşı karşıya kala-cağız. Aynı nedenlerle statüko değişmiş olacaktır. Bu istidamın esasen amacı statükonun korunmasıdır. Davalı/Müstedaaleyhler başvuru konusu kararı alırken ve uygulamaya geçirirken gerekli araştırmayı yapmamış olup, herhangi bir savunma ve/veya söz hakkı da-hi tanımamakta, durumumuzu ve/veya ve sair hususları ve/veya Sağlık hizmeti alma hakkını, hasta haklarını, tabiplerin görev ifa etme haklarını ve sair diğer bütün hakları dahi dikkate almamaktadırlar.
12. Yukarıdaki gerçekler ışığında istidada olduğu gibi -emir verilmesinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu inancı ile bu doğrultuda talep bulunurum. Konu çok ciddi ve acildir, meşru menfaatlerimiz olumsuz yönde etkilenmiş, hastaların sağlık hizmeti alma hakkı ihlal edilmiş hastaların hayati risk taşıması durumu-nda alınan bu kararla telafisi imkânsız ve geri dönüş bir durumla karşılaşma olanağı mevcuttur.

Davacı/Müstedi No.2 Prof.Dr.Hüsnü Oğuz Koç ise 18.1.2022 tarihli yemin varakasında şöyle demiştir:
Yukarıda sayı ve unvanı verilen davada Davacı No:2 olup, işb-u istida maksatları bakımından müstediyim. Konu ile ilgili hususlar bilgimdedir ve bu yemini yapmaya yetkiliyim. İşbu yemini gerek şahsi bilgilerim gerekse Avukatımdan almış olduğum hukuki bilgiler ışığında yapmaktayım.
Bu istida maksatları bakımından esas- davada yer alan tüm iddialarımı burada aynen tekrarlarım ve benimserim.
Müstahdemi bulunduğum Nis Clınıc Ltd., uzun yıllardır "Nis Tıp Merkezi" unvanı ile sağlık hizmeti veren özel bir sağlık kuruluşudur. Müstahdemi bulunduğum işbu Sağlık ve/veya Tıp Merk-ezi bünyesinde benimle birlikte çeşitli branşlarda birçok tabip görev ifa etmektedir. Ben genel cerrahi alanında Genel Cerrah uzmanı olarak, profesör unvanı ile meslek icra etmekteyim.
Nis Tıp Merkezi bünyesinde Sedasyon anestezisi ve Genel anestezi gerekt-iren cerrahi işlemleri yapma olanağımız bulunmamaktadır ve/veya bu işlemleri yapacağı ameliyathanesi ve/veya bu gibi işlemler için gerekli olan olanağı bulunmamaktadır. Bu sebeple tamamen yasal olarak ve hizmet alım sözleşmesi tahtında anlaşmalı olduğu has-tane ve/veya hastanelerden hizmet satın almakta ve/veya Nis Tıp Merkezinde görev ifa eden tabiplerin yapacağı cerrahi işlemler için gerekli olanakları ve/veya ameliyathaneyi hizmet alım sözleşmesi tahtında anlaşmalı oldukları hastanelerden kiralamak sureti-yle hizmet almaktadırlar. Gerekli olan operasyon ve ameliyatlar Nis Tıp Merkezinin anlaşmalı olduğu hastanelerin ameliyathanelerinin gerekli operasyon ve ameliyatları yapabilmemiz için Nis Tıp Merkezi tarafından kiralanmakta ve ödemesi yine Nis Tıp Merkezi- tarafından yapılmaktadır.

Keza işbu hizmet alım aşamasında, Öncelikle Genel Cerrahi alanında Sağlık Hizmeti alma hakkı olan ve/veya Genel Cerrahi alanına giren herhangi bir sağlık sorunu yaşayan tüm vatandaşlar Nis Tıp Merkezine başvurmakta randevu alara-k, Nis Tıp Merkezine gelmekte ve tarafımdan gerekli sağlık hizmeti sunulmaktadır. Nis Tıp Merkezi bünyesinde yapılabilme olanağı bulunan tüm tetkik ve tahliller gerçekleştirilmektedir. Sedasyon anestezi ve Genel anestezi gerektiren cerrahi işlemleri yapma -gerekliliği olduğu durumlarda Nis Tıp Merkezinin hizmet aldığı hastane ameliyathanesi Nis Tıp Merkezi tarafından kiralanmakta ve/veya gerekli olabilecek tüm hizmetler kiralanmakta ve gerekli olan operasyon ve ameliyat ilgili hastane bünyesinde gerçekleştir-ilmektedir. İşbu hizmet ve işlemler için hastanın ödemesi gereken meblağlar Nis Tıp Merkezine yapılmakta ve hizmet alınan hastane masrafları ise yine Nis Tıp Merkezi tarafından yapılmaktadır. Ben yasal olarak çalışma izinli bulunduğum ve yasal olarak görev- ifa etmekte olduğum Nis Tıp Merkezine bağlı ve yalnızca Nis Tıp Merkezi adına meslek icra etmekteyim.

Nis Tıp Merkezi takriben 2021 yılı içerisinde ve/veya o tarihlerde Genel Cerrah münhaline çıkmış olup, 13/1976 yasa tahtında yer alan tüm şartları taşım-am üzerine KTTB'nin onayı ile ve geçici üye kaydı yapması ile çalışma izni tahtında Nis Tıp Merkezi bünyesinde meslek icrasına başlamış bulunmaktayım. Müstedialeyhler ve/veya KTTB ve/veya Kıbrıs Türk Tabipler Odası bünyelerine şahsımı Genel Cerrahi Uzmanı -olarak geçici üye olarak kayıt ve tescil etmişlerdir. Ve yine şahsımın mesleğimi icra ederken ameliyat yapacağım gerçeğinin bilincindeydiler. Genel Cerrah Uzmanı olan bir doktorun ameliyat yapma hakkının gayri yasal ve gerekçesiz şekilde elinden alınması h-asta haklarına ve doktorun meslek icra etme hakkına aykırı bir durumdur. Meşru menfaatim olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkilenmektedir.

Takriben Aralık 2021 ayı içerisinde ve/veya o tarihlerde Nis Tıp Merkezi Baş Hekimi Op.Dr. İbrahim Meyzin'e Müstedi-aleyh No:1 ve/veya No:2 ve/veya üyeleri şahsımın hizmet aldığımız hastane ve/veya hastanelerde ameliyat yapmasının mümkün olmadığını sözlü şekilde söylenmesi üzerine Nis Tıp Merkezi avukatlarına başvurmuştur. Yapılan görüşmeler neticesinde Nis Tıp Merkezi -ve/veya Baş Hekimi yazılı ve gerekçeli bir görüş verilmesini talep etmiştir. Bunun üzerine Müstedialeyhler Nis Tıp Merkezi ve/veya Baş Hekimden yazılı bir dilekçe istemiş ve Baş Hekim Op.Dr.İbrahim Meyzin tarafından Müstedialeyh No.1'e hitaben 10.12.2021 t-arihli yazılı bir dilekçe gönderilmiştir. Müstedialeyh No:1 ve/veya Müstedialeyhler ise 24.12.2021 tarihli ÖzHa-KTTB-304-21 sayılı yazı ile kararlarını alarak, Baş Hekime hitaben yazılı olarak takriben 28.12.2021 tarihinde bildirmişlerdir. İşbu kararları h-içbir gerekçe ve/veya yeterli gerekçe içermemektedir. Keza işbu yazıda bahsi edilen yasa maddesinin ise yukarıda izah edilen durum ile ilgili olmadığı kanaatindeyim.
Davalı/Müstedialeyh No.1 ve/veya No.2 ve/veya Müstedialeyhler 24.12.2021 tarihli işbu Yöne-tim Kurulu kararını uygulamaya koymuşlardır. İlgili Yasa ve Tüzüklere göre Davalıların böyle bir karar almaya ve/veya uygulamaya hak ve yetkileri olmadığı cihetle ve/veya aldıkları kararın yasaya aykırılığı söz konusu olduğu cihetle Yüksek İdare Mahkemesin-de işbu kararın iptali ile ilgili işbu davaya dosyaladık.

Davalı/Müstedialeyhler bu istida konusu kararı derhal uygulamaya koymuşlardır. Söz konusu karar tarafımıza takriben 28.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. İşbu karar doğrultusunda meşru menfaatim -olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkilenmektedir. Bunun yanında işbu karar tarafıma başvuran hastaların sağlık hizmeti alma hakkının elinden alınması ve/veya böyle bir haktan mahrum bırakılması, meslek icra etme hakkımı ve böyle bir haktan mahrum bırakılm-am anlamına gelmekle birlikte, hastalarım açısından acil bir müdahaleyi engelleyici nitelik taşıdığı cihetle hastaların hayati riske girmesine sebebiyet veren bir karardır.



10.Dava konusu karar ve/veya işbu karar tahtında yapılan

ve/veya yapılacak i-şlemler herhangi bir hukuki gerekçeden

yoksundur ve tamamen keyfi ve/veya maksatlı bir şekilde

Anayasa'ya ilgili yasalar ve/veya mevzuata ve/veya idare

hukuk ilkelerine ve içtihatlarına ve/veya doğal adalet

ilkelerine aykırı olarak alınmıştır.
11.Y-ukarıda da belirtmiş olduğum üzere takriben 2021 Eylül
Ekim ayları içerisinde ve/veya o tarihlerde tüm yasal koşulları karşılamak ve yerine getirmek suretiyle Nis Tıp Merkezi bünyesinde meslek icra etmeye başladım. Ailem ile KKTC'ye yerleşmiş ve hayatımı K-KTC'nde tesis etmiş bulunmaktayım. Meslek icra etmem ve mesleğimdeki icra alanım işbu kararla hiçbir gerekçe göstermeksizin tamamen keyfi ve gayri yasal olarak kısıtlanmış olup, mesleğini icra edemeyecek duruma getirildim. Takip ve tedavisini üstlendiğim h-astalarıma acil bir müdahalede bulunmamı gerektiren durumlar olması halinde bu müdahale ve/veya operasyonu ve/veya ameliyatı yapamayacak duruma geldim. Dolayısıyla işbu kararla hastalarımın hayatı riske atılmış durumdadır ve hasta haklarına aykırı bir duru-mdur. Keza takip ve tedavisini üstlendiğim hastalarımın acil müdahale ve/veya operasyonlarını ve/veya ameliyatlarını gerçekleştirememem durumunda hastalarımın hayatlarının riske girmesi söz konusudur. Dava konusu kararla tüm haklarım ihlâl edilmiş ve ciddi- şekilde telâfisi imkânsız zararla karşı karşıya kalma tehlikesindeyim.
Benim bir doktor olarak öncelikli görevim hastalarımın hayatıdır. İşbu kararla Müstedialeyhler benden hastalarımın hayatını riske etmemi beklemektedirler. Takip ve tedavisini üstlendi-ğim hastalarımın hayati risk taşıdığı ve acil müdahale ve/veya ameliyat yapılmasının elzem olduğu durumlarda hastalarımı ameliyat etmemem benden beklenmemesi gereken bir durumdur. İşbu karar doğrultusunda hastalarımın hayatının riske girmesinden ayrı hayat-larını kaybetmesi ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu durum telafisi imkânsız bir durumdur. Her şeyden önce önemli olan hastaların hayatlarıdır. Böyle bir durumla karşı karşıya kalmam halinde meslek hayatımın neredeyse sonu gelecek olup, meslek icra edemeyec-ek durumda kalacağım ve bir dizi cezai ve hukuki soruşturmaya ve/veya davaya maruz kalacağım.
12. Konu çok ciddi ve acildir. Davamda haklı olduğuma dair belirtiler mevcuttur. Talep ettiğim emir verilmediği takdirde ileride bu davayı kazansam ve haklı oldu-ğum ileride anlaşılsa bile geriye dönüş çok zor hatta imkânsız olacaktır. Takip ve tedavisini üstlendiğim hastalara sağlık hizmet veremeyecek durumda kalacak olup, hayati tehlikesi olup acil müdahale gerektiren hastalarıma acil müdahaleyi yapamayacak durum-a getirildim. Bir doktor olarak öncelikli görevim hastalarımın hayatını kurtarmak olmasına karşın alınan bu kararla hastalarımın hayatını riske atmam sağlanmaya çalışılmaktadır.
Davalı/Müstedialeyhler başvuru konusu kararı alırken ve uygulamaya koyarken g-erekli araştırmayı yapmamış olup, herhangi bir savunma ve/veya söz hakkı dahi tanımamakta, durumumuzu ve/veya ve sair hususları ve/veya Sağlık hizmeti alma hakkını, hasta haklarını, tabiplerin görev ifa etme haklarını ve sair diğer bütün hakları dahi dikka-te almamaktadırlar.
Keza yine Davalılar tarafından geçici üye kaydım yapılırken benim bir cerrah olduğumun bilincindeydiler. Bir cerrahın hem yasal koşullarda meslek icra edebilmesi için gerekli izinlerin verilerek üye kaydedilmesi hem de ameliyat yapması-na müsaade edilmemesi insan haklarına aykırıdır. Benden bir doktor olarak hastalarımın hayatını riske etmem, meslek onuru, saygınlığı ve etiği ile bağdaşmayacak, meslek ilkelerine ve hasta haklarına aykırı olarak hareket etmem ve hastalarımın hayatlarını r-iske etmem beklenemez bir davranıştır. Bu yönde alınan hiçbir kararın yasal olmadığı kanaatindeyim.
12. Yukarıdaki gerçekler ışığında istidada olduğu gibi emir verilmesinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu inancı ile bu doğrultuda talepte bulunurum. Konu ç-ok ciddi ve acildir, meşru menfaatlerim olumsuz yönde etkilenmiş, hastaların sağlık hizmeti alma hakkı ihlal edilmiş, hastaların hayati risk taşıması durumunda alınan bu kararla telafisi imkânsız ve geri dönülmez bir durumla karşılaşma olanağı mevcuttur.

-Davalı/Müstedialeyhler ise itiraznameye ekli olup genel sekretleri tarafından yapılan yemin varakalarında şöyle demişlerdir:
.........................
3. ÖN İTİRAZ
i. Avukatımızdan almış olduğum bilgi ve mevzuata ilişkin bilgime dayanarak iddia ve beyan -ederim ki, hukuk sistemimizde Ara Emri adı verilen mahkeme emirleri özellikle davayı sonuçlandırmaya yönelik ve/veya davanın esasını çözmeye ilişkin emirler olmayıp, emrin ruhu gereği davayı neticelendirici nitelikte olmamalıdır. Halbuki, Davacı/Müstediler-in işbu ara emri istidası ile Mahkeme'den talepleri tamamen davayı neticelendirmeye yöneliktir. Dolayısı ile işbu talep edilen ara emrinin masraflarla birlikte iptidaen reddedilmesi gerektiği kanaatindeyim ve bu yönde talepte bulunurum.
ii. Yine avukatımız-dan almış olduğum bilgi ve mevzuata ilişkin bilgime dayanarak ve keza Müstedilerin yemin varakalarında da dermeyan etmiş oldukları veçhile iddia ve beyan ederim ki, hukuk sistemimizde Ara Emri adı verilen mahkeme emirleri özellikle mevcut bulunan statükoyu- korumaya yönelik emirler olup, Müstedilerin yemin varakaları ile talep etmekte oldukları emir mevcut bulunan statükoyu korumaya yönelik değildir. Diğer bir deyişle, iddia ve beyan ederim ki, Müstediler işbu dava konusu niza çıkmazdan evvelki statükoyu kor-umaya değil, mevcut statükoyu değiştirmeye çalışmaktadır. Bu nedenle de işbu emrin bu safhada, davanın esası dinlenmeden verilmesi mevcut statükonun korunması açısından sakattır. Bu nedenle işbu istidanın iptidaen reddedilmesini talep ederim.
iii. Yine avu-katımızdan almış olduğum bilgi ve mevzuata ilişkin bilgime dayanarak iddia ve beyan ederim ki, işbu istida ile talep edilen ara emri, hukuk sistemimize göre olması gereken Ara Emri kriterlerini taşımamakta, bu nedenle de iptidaden reddedilmesi gerekmektedi-r. Bu nedenle işbu istidanın iptidaen reddedilmesini talep ederim.
4. Davacı/Müstedi No.1'in ve/veya No.2'nin yemin varakalarında; Ara Emri verilmesini gerektirecek somut delil ve/veya gerekçe bulunmamaktadır. Davacı/Müstedilerin yemin varakalarının 1.Para-grafı hakkında bilgisizlik beyan ederim.
5. Davacı/Müstedilerin yemin varakalarının 2.Paragraflarını reddederek ısbatını talep ederim.
6. Müstedi No.1'in yemin varakasının 3.Paragrafını kısmen kabul ederim. Açıkça kabul etmediğim hususların ise ısbatını ta-lep ederim. Keza Müstedi No.2'nin yemin varakasının 3.Paragrafını kısmen kabul eder, ve iddialarının ise ısbatını talep ederim.
7. Müstedi No.1 ve No.2'nin yemin varakalarının 4.Paragrafı hakkında bilgisizlik beyan eder ve ısbatını talep ederim. Bu paragra-flara cevaben ise, Müstedilerin iddialarına konu bilgilerin (doğruluğu ısbat edilse dahi) Müstedialeyhler bünyesinde bulunan ve/veya bulunması gereken bilgiler olmadığını, Müstedialeyhlerin bünyesinde bulunan bilgilerin yalnıza Birlik nezdinde kayıtlı tabi-plere ilişkin bilgiler olduğunu, sağlık kuruluşlarına ilişkin bilgi sahibi olmadıklarını ve yasal yetkileri dahilinde ise bilgi sahibi olma sorumlulukları bulunmadığını, herhangi iki veya daha fazla sağlık kuruluşunun kendi aralarında akteylemiş oldukları -ve/veya akteyleyecekleri sözleşme ve/veya anlaşmalardan haberdar olamayacaklarını beyan ederim.
8. Müstedi No.1 ve No.2'nin yemin varaklarının 5.Paragrafı hakkında bilgisizlik beyan ederek ısbatını talep ederim. Müstedi No.1'in iddialarına cevaben iddialar-ının doğruluğu ısbat edilse dahi, Müstedialeyhlerin yetkisi ve sorumlulukları gereği, (bir an için mevzuatı talep edilen şekilde yorumlayacak olursak dahi) bu iddiaları denetleyecek leyecek durumda olmadığını, bu durumun geçici üyeler açısından suiistimal-e çok açık olduğunu, böyle bir durumda mevzuatın tamamen hilafına hareket edilmiş olacağını iddia ve beyan ederim. Keza Müstedi No.2'nin iddialarına cevaben ise, geçici üyelerin 13/1976 sayılı birlik yasamız uyarınca üyeliği kazanırken izin verilen sağlık -kuruluşu dışında mesleğini başka herhangi bir sağlık kuruluşunda veya özel veya serbest olarak icra edemeyeceği, mesleğini başka herhangi bir sağlık kuruluşunda icra edebilmesi için Birlikten yeniden gerekli iznin alınması gerekmekte olduğunun açıkça belir-tildiği, keza geçici üyemiz olan Müstedi No.2'ye verilen "Üyelik Belgesi"nde de bu durumun açıkça belirtildiğini beyan ederim.
9-Müstedi No.1 ve No.2'nin yemin varakalarının 6.Paragrafını kısmen kabul eder kısmen ise şiddetle reddederim. Müstedi No.1'in id-dialarının ısbatını talep ederim. Müstedi No.2'nin iddialarına cevaben ise bir cerrahın sadece ameliyat yapmadığını, ameliyat haricinde birçok işlem yapabileceğini ancak tüm bunlar haricinde Müstedialeyhlerin sorumlulukları gereği Davacı/Müstedi No.1'in am-eliyathanesinin olup olmadığına ilişkin bilgi sahibi olma zorunluluğu olmadığını, esasen geçici üyelerin izin alınan sağlık kuruluşu dışında icrai meslek etme yasal hakkı olmadığının bilincinde olarak ve/veya makul olarak bilmek zorunda iken Müstedi No.1'i-n Müstedi No.2'yi istihdam ettiğini, bir doktorun ameliyat yapma hakkının Müstedialeyhler tarafından kesinlikle elinden alınmadığını, yasal mevzuat uyarınca Müstedialeyhlerin talep edilen izni vermeye yetkili olmadığını diğer bir deyişle Müstedilerin taleb-inin Müstedialeyhlerin yetkisinin dışında olduğunu, dolayısı ile Müstedilerin menfaatinin ve/veya meşru menfaatinin olumsuz yönde etkilenmediğini ve/veya Müstedialeyhler tarafından yapılan bir fiil nedeni ile Müstedilerin meşru menfaatinin hiçbir şekilde e-tkilenmediğini beyan ederim.
10- Müstedi No.1 ve No.2'nin yemin varaklarının 7.Paragrafını kısmen kabul eder, dava konusu kararın gerekçe ve/veya yeterli gerekçe içermediğine ve keza yasa maddesinin yanlış yorumlandığı imasını şiddetle red ve inkar ederek -ısbatını talep ederim. Bu paragraflara cevaben Sn.Dr. İbrahim Meyzin'in tarafımızdan sözlü bir bilgi talep ettiğini, kendisine bu durumun mümkün olmadığını gerekçeleri ile birlikte ve mevzuat ışığında izah ettiğimizi, ancak talep etmesi halinde kendisine y-azılı da cevap verilebileceğini ilettik. Buna müteakip tarafımıza gelen yazılı başvuru üzerine Yönetim Kurulu'muz 13/1976 sayılı KTTB Yasası'nın ilgili maddeleri uyarınca talep edilen iznin mevzuata aykırı sayılacağı gerekçesi ile talebi reddetmiş ve böyle- bir iznin verilemeyeceği Sn.Dr. İbrahim Meyzin'e yine yazılı olarak iletilmiştir.
Gerek avukatımızdan almış oluğum bilgiler, gerekse birlik genel sekreteri ve bir hekim olarak Birlik yasamız hakkındaki en iyi bilgi ve inancıma göre, işbu yasa maddesinin t-am olarak bu kararda belirtilen durum ile ilgili olduğunu, geçici üyelerin asli üyelere nazaran görev, yetki ve sorumluluklarının daha kısıtlı olduğunu, tüm üyelerin yasa ile belirtilen kurallara ve sınırlara uymak zorunda olduklarını, Müstedilerin birliği-mizden talebinin Birlik yetkileri hilafına hareket edilmesi olduğunu, dolayısı ile de Müstedi No.2'ye bu hususta bir izin verilmesinin mevzuatımıza uygun olmadığını beyan ederim.
11.Müstedi No.1 ve No.2'nin yemin varakalarının 8.Paragrafını reddederek ısba-tını talep ederim. Bu iddialara cevaben öncelikle belirtmek isterim ki, Birliğimiz işbu kararı alırken yasal yetki ve sorumlulukları sınırında hareket etmiş ve Birlik Yasası'nı yasal yetkileri içerisinde uygulamıştır. Müstedialeyhlerin uygulamaya koyduğu b-ir karar yoktur ve/veya zaten mevcut uygulamanın karar metnine dökülmüş olması yeni bir uygulama yapılıyormuş gibi lanse edilmektedir. Keza Müstediler, yemin varakalarında da belirttikleri cihetle, işbu istida ile talep ettikleri ara emri davanın esasını e-tkiler niteliktedir. Bu nedenle bu safhada ara emri talep edilmesi mevzuatımız uyarınca uygun ve adil değildir.
12. Müstedi No.1 ve No.2'nin yemin varakalarının 9.Paragrafını şiddetle red ve inkar ederek ısbatını talep ederim. Bu iddialara cevaben iddia ed-er ve derim ki, Davacı/Müstedi No.1 sağlık kuruluşu ülkemizdeki tek sağlık kuruluşu olmayıp, 37/20212 sayılı "Özel Hastane, Özel Dal Hastanesi, Özel Klinik, Özel Dispanser ve Özel Muayenehaneler (Denetim) Yasası" uyarınca bir dispanser olup, yine yasaya gö-re yetkisi birden fazla uzmanlık dalında poliklinik hizmeti vermektir. Dolayısı ile zaten Davacı/Müstedi No.1'in yasal izni uyarınca "acil" hizmeti vermesi mümkün değildir. Keza, bir an için Müstedi No.2'ye ilgili iznin verilmiş olduğunu varsaysak bile, i-lgili sağlık kuruluşunun yapısı gereği bu gibi müdahaleleri yapacak bir bünyede olmadığından, Davacı/Müstedilerin işbu iddiaları tamamen Mahkeme'yi yanıltmaya yönelik iddialar olup, sadece kağıt üzerinde kalmakta ve Ara Emri verilmesini gerektirecek bir ge-rekçe değildir ve/veya iddialar havada kalmaktadır.
13. Müstedi No.1 ve No.2'nin yemin varakalarının 10.Paragrafını şiddetle red ve inkar ederek ısbatını talep ederim.
14. Müstedi No.1 ve No.2'nin yemin varakalarının 11.Paragrafını şiddetle red ve inkar ed-erek ısbatını talep ederim. Bu paragraflara cevaben Müstedi No.2'nin Müstedi No.1 tarafından istihdam edildiği gerçeği dışındaki iddialarını kabul etmediğimi, alınmış olan dava konusu kararın kesinlikle keyfi ve gayriyasal bir karar olmadığını, Birlik ve/v-eya Birlik Yönetim Kurulu'nun işbu kararı alırken keyfiyetten uzak bir şekilde yasayı uyguladığını, Müstedi No.2'nin halen mesleğini uygulayabilecek durumda olduğunu, mevzuata göre bir geçici üyenin ancak izin aldığı sağlık kuruluşunda çalışabileceğini, il-gili sağlık kuruluşu içerisinde tababet hizmeti verilebileceğini, Müstedi No.1'in fiziki yapısı gereği Müstedialeyhlerden tamamen bağımsız bir kısıtlama olabileceğini, telafisi imkânsız bir zarara ilişkin hiçbir somut bilginin işbu yemin varakasında dermey-an edilmediğini, ancak her hal ve karda telafisi imkânsız bir zarar verildiği iddiasını kabul etmediğimi beyan ederim.
Devamla, Müstedi No.2'ye cevaben hasta hayatı söz konusu olduğu zaman, ilgili sağlık kuruluşunun Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi tarafın-dan verilen iznine bakıldığı zaman zaten acil hizmeti verebilecek ve/veya ameliyat yapabilecek bir yapıda olmadığını, dolayısı ile hasta hayatı söz konusu olduğu zamanlarda derhal acil hizmeti verilebilecek ve/veya ameliyat yapılabilecek donanımda bir sağl-ık kuruluşuna sevk yapılmasının gerektiğini, dolayısı ile Müstedi No.2'nin işbu iddialarının gerçeği yansıtmadığını beyan ve iddia ederim. Keza, Müstedi No.2'nin iddia etmiş olduğu gibi meslek hayatının sonunun nasıl geleceği hususlarının kati surette ısba-tını talep ederim.
15. Avukatımızdan aldığım en iyi hukuki müşavereye göre, bir ara emri verilebilmesi için Davacının ilk nazarda haklı bir dava sebebi olması, durumun fevkalade acil olması ve ara emri verilmemesi halinde geriye dönüşün çok zor ve hatta im-kansız olup telafisi imkânsız zarar ziyanın bulunması gerekmektedir. Az önce belirttiğim üzere, Davacı/Müstediler'in yukarıda sayı ve ünvanı verilen davada, tam olarak ne ciddi ve ne de haklı ve somut bir dava ve istida sebebi mevcut bulunmamaktadır.
Keza -Birliğimiz yine bağlı olduğumuz yasa olan 13/1976 sayılı Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yasası ve onun altında yapılan tüzükler uyarınca geçici üyeleri kayıt edip etmeme hakkına sahiptir. Müstedi No.2'nin uygun şartları yerine getirip usulüne uygun bir şeki-lde geçici üyelik kazanmak için yaptığı başvuruyu değerlendirip, kendisini geçici üyemiz olarak kaydettik. Ayrıca Müstedialeyhlerin Müstedinin ameliyat yapmasını engeller nitelikte bir kararı mevcut değildir ve bu husus Birlik yetkisinde zaten değildir. A-yrıca Müstedialeyhlerin Müstedi No.2'den hastaların hayatını riske etmesi, meslek onuru, saygınlığı ve etiği ile bağdaşmayacak, meslek ilkelerine ve hasta haklarına aykırı olarak hareket etmesi ve özellikle hastalarının hayatın riske etmesinin alınan karar-la hiçbir ilgisi yoktur. Dolayısı ile ben iddia ve beyan ederim ki, işbu iddialar tamamen mesnetsiz, içi doldurulmayan, sırf ara emri almak için zemin hazırlığı yapan iddialar olup, hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır. Dolayısı ile işbu iddiaların nazarı dikk-ate alınmamasını talep ederim.
16. Yukarıda beyan ettiğim gerçekler ışığında beyan ederim ki, işbu istida gerçekleri yansıtmamakta, hukuki zeminden uzak ve 1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü ve ilgili mevzuat uyarınca Ara Emri kriterlerini kesinlikle taşım-amaktadır. Keza Müstedilerin etkilenen işbu menfaati söz konusu değildir ve/veya yoktur. Binaaenaleyh 18.01.2022 tarihli Ara Emri İstidasının ret ve iptal edilmesini talep etmekteyim.

İstidanın dinlenmesi esnasında Davacı/Müstedi No.1 ve No. 2 lehine Dav-acı/Müstedi No.1 Nis Tıp Merkezi Başhekimi Operatör Dr.İbrahim Meyzin, Davacı/Müstedi No.2 Prof. Dr. Hüsnü Oğuz Koç, Dr. Ahmet Gulle ve Koray Yücel şahadet vermiştirler.
Davalı/Müstedialeyh No. 1 ve No.2 lehine, Davalı/Müstedialeyh No.1'in Başkanı Dr.Hıfs-iye Özlem Gürkut ve Genel Sekreteri Dr.Çağrı Cemaller şahadet vermiştir.




Taraflar mahkemeye müştereken ihtilafsız olarak aşağıdaki (6) adet belgeyi emare olarak sunmuştur:

Emare 1, Nis Tıp Merkezinin Özel Dispanser Çalıştırma Yetki Belgesi.

Emare -2, Dr.Hüsnü Oğuz Koç'a ait Geçici Üyelik Belgesi Fotokopisi,

Emare 3, Dr.Hüsnü Oğuz Koç'a ait çalışma izin belgesi fotokopisi,

Emare 4, 10.12.21 tarihli Nis Tıp Merkezi Başhekimi Operatör Dr.İbrahim Meyzin tarafından Kıbrıs Türk Tabipler Birliğine hitabe-n yazılan yazı fotokopisi,

Emare 5, 24.12.21 tarihli olup Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Yönetim Kurulu adına Genel Sekreter Dr.Çağrı Cemaller tarafından Nis Tıp Merkezi Başhekimi Dr.İbrahim Meyzin'e hitaben yazılan yazı,

Emare 6, 4.1.2021 tarihli Hizmet -Alım Sözleşmesi.


Davacı No.1, Talep Takririnin gerçekler kısmında, usulüne uygun şekilde tescil edilmiş bir limited şirket olduğunu ve Nis Tıp Merkezi adı altında çeşitli branşlarda sağlık hizmeti veren özel bir sağlık kuruluşu olduğunu iddia etmiştir.
-Davacı/ Müstedi No. 1 yemin belgesinin 3. paragrafında da Nis Clinic Ltd'in "Nis Tıp Merkezi" ünvanı ile sağlık hizmeti veren özel bir sağlık kuruluşu olduğunu iddia etmiştir.

Davacı/Müstedi No. 1'in usulüne uygun şekilde tescil edilmiş bir limited şi-rket olduğu ve Nis Tıp Merkezi ünvanı adı altında faaliyet gösterdiği hususunda mahkemeye herhangi bir resmi belge sunulmamakla birlikte, tarafların hitaplarından istihraç edilen Davacı/Müstedi No.1'in usulüne uygun olarak kurulmuş bir limited şirket olduğ-u ve bu şirketin Nis Tıp Merkezi unvanı altında faaliyet gösteren özel bir sağlık kuruluşu olduğunun ihtilafsız olgu olduğudur.
İstidaya ve itiraznameye ekli yemin belgelerinden/ tarafların sunduğu şahadet ve emareler ile hitaplardan istihraç edilen diğ-er ihtilafsız olgular ara emri talebini ilgilendirdiği oranda şu şekildedir:
1-Nis Tıp Merkezi, Emare 1 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Özel Dispanser Çalıştırma Yetki Belgesi tahtında "37/2012 sayılı Özel Hastane, Özel Dal Hastanesi, Öze-l Klinik, Özel Dispanser ve Özel Muayeneler ( Denetim ) Yasası'nın 5(5) maddesi uyarınca ÖZEL DİSPANSER olarak çalıştırılmak için yetkilendirilmiştir.
Nis Tıp Merkezi özel dispanser olarak çalıştırılmak üzere yetkilendirildiği cihetle, birden fazla uzm-anlık dalında poliklinik hizmeti veren ve bünyesinde ameliyathane bulunmayan özel bir sağlık kuruluşudur.
2- Emare 2'ye göre, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği- Kıbrıs Türk Tabipler Odası Genel Cerrahi Uzmanı olan Davacı /Müstedi No. 2'ye Yasa hükümlerine gör-e 16.09.2021 tarihinden 15.09.2022 tarihine kadar ( 1) yıl süre ile geçerli olmak üzere Kıbrıs Türk Tabipler Odası Geçici Üyeliği vermiştir.
Geçici Üyelik belgesine bu üyeliğin 16.09.2021 tarihinden 15.09 2022 tarihine kadar (1) yıl süre ile geçerli old-uğu ve bu üyeliğin sadece Nis Tıp Merkezinde çalışmak için geçerli olduğu şartı konmuştur.
3- Emare 3 KKTC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İzin Belgesine göre, doktor genel cerrah mesleği ile Davacı No. 2'ye, KKTC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı- tarafından 11.10.2021-11.10.2022 tarihleri arasında 12 ay süre ile geçerli olmak üzere, işveren Nis Clinic Ltd'de çalışma hakkı veren Çalışma İzni verilmiştir.
4- Baş Hekim Op.Dr.İbrahim Meyzin tarafından Müstedialeyh No.1'e hitaben 10.12.2021 tarihli aş-ağıdaki Emare 4 yazı gönderilmiştir:

" 10.12.2021
KIBRIS TÜRK TABİPLER BİRLİĞİNE
Konu: Nis Tıp Merkezi Doktorlarından ve 15.09.2022 tarihine
kadar geçerli Geçici Üyeliği bulunan Gene-l Cerrah Uzmanı
Dr. Hüsnü Oğuz Koç ile ilgili.

Yukarıda ismi geçen Dr. Hüsnü Oğuz Koç Tıp Merkezimizde görev ifa etmekte olup, Genel Cerrahi Uzmanıdır. Malumunuz olduğu üzere Tıp Merkezimizin ameliyathanesi bulunmamakla birlikte, Genel Cerrahi Uzm-anı olan doktor ise sadece muayene yapmamakta ve hastalara gerekmesi ve elzem olması halinde ameliyat ve/veya operasyon yapması gerekmektedir.
Yukarıda belirttiğim gerçekler ışğında, Dr. Hüsnü Oğuz Koç tarafından yapılması gerekli ve elzem olan operasyonl-arı ve/veya ameliyatları gerçekleştirebilmesi için Nis Tıp Merkeziyle anlaşması bulunan hastanelerde yine Tıp Merkezimiz tarafından kiralanan ilgili hastanenin ameliyathanesinde Nis Tıp Merkezi nam ve hesabına ameliyat ve/veya operasyon gerçekleştirebilmes-i muhtemel olduğu cihetle gereğinin yapılmasını talep ve rica ederim.

Nis Tıp Merkezi Başhekimi
Op.Dr. İbrahim MEYZİN "

5- Müstedialeyh No.1 ise genel sekreteri Dr. Çağrı Cemaller vas-ıtası ile Nis Tıp Merkezi Baş Hekimi Dr. İbrahim Meyzin'e hitaben 24.12.2021 tarihli ÖzHa-KTTB-304-21 sayılı yakınma konusu aşağıdaki cevabi yazıyı ( Emare 5 ) göndermiştir:
"
Sayı: ÖZHa-KTTB-304-21
Konu: 10 Aralık 2021 tarihli yazınız.
24.12.202-1
Sayın Dr. İbrahim Meyzin.
NİS TIP Merkezi Başhekimi,
Lefkoşa.

10 Aralık 2021 tarihli yazınıza istinaden bu yazı tarafınıza gönderilmektedir.
Malumunuzdur ki KKTC sınırları içerisinde tababet hizmeti verilmesine ilişkin kuralları 13/1976 sayılı Kıbrıs Tü-rk Tabipler Birliği Yasası düzenlemektedir.

Yazınıza konu Sn. Dr. Hüsnü Oğuz Koç'un geçici üyemiz olması nedeni ile, tababet hizmeti verebileceği yerler yasa ile sınırlanmıştır. Bu sınırlamaya ilişkin kurallar 13/1976 sayılı yasamızın aşağıdaki maddesi il-e belirlenmektedir.
13/1976 sayılı yasanın 4(2)(B) maddesinin (c) fıkrası aynen şöyledir:
"(c)Hiçbir geçici üye, üyeliği kazanırken izin verilen
sağlık kuruluşu dışında mesleğini başka herhangi bir
sağlık kuruluşunda veya özel veya serbest olar-ak icra
edemez.
Ancak mesleğini başka herhangi bir sağlık kuruluşunda icra
edebilmesi için Birlikten yeniden gerekli iznin alınması
koşuldur."
İşbu madde göz önünde bulundurulduğu zaman, her ne kadar sağlık kuruluşunuzun ameliyathanesin-in olmaması nedeni ile ilgili geçici üyemiz mesleğini sınırlı bir şekilde icra edebilecek olsa da, yasamızın ilgili maddesi nazarı dikkate alındığında geçici üyeliği kazanırken izin almış olduğu sağlık kuruluşunuz namına başka sağlık kuruluşlarında icrai m-eslek etmesi yasaya uygun değildir.
Bu nedenlerle, talep ettiğiniz hususa ilişkin birliğimiz tarafından bir izin verilmesi mevzuatımız hilafına sayılacağından böyle bir izin verilmemesine karar verilmiştir.

Saygılarımızla.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yö-netim Kurulu (a)
Dr.Çağrı Cemaller
(Genel Sekreter)"

Bilindiği üzere, Yüksek İdare Mahkemesi huzurunda ikame edilen davalara ilişkin yürütmenin durdurulması ile ilgili yasal düzenleme 1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü'nün 11.maddesinde yer almakta olup -aşağıdaki gibidir:
Geçici Emir11-(1)Mahkeme, Anayasanın 152'nci Maddesi gereğince yapılan işlemlerde Mahkeme veya bir Yargıç, işlemin herhangi bir safhasında, kendiliğinden veya herhangi bir tarafın istemi üzerine, davanın adilane bir şekilde kararlaştı-rılması icap ettirirse, davayı esasında sonuçlandırmayan geçici bir emir verebilir.(2)Bu madde altında verilen geçici bir emir, acil olması veya diğer özel koşullar dolayısıyla karşı tarafa ihbarname verilmeksizin ve duruma göre uygun görülecek k-oşullara tabi olmak üzere verilebilir.
Ancak, bu fıkra altında verilen bir emirden etkilenen tüm taraflara bu emre itiraz edebilmelerini mümkün kılmak için geçici emir istemine ilişkin tüm evrak ve emir derhal tebliğ olunur ve itiraz yapıldığında Mahk-eme veya bir Yargıç ilgili taraflar namına veya onlar tarafından ileri sürülen iddia ve müdafaayı dinledikten sonra, söz konusu emri, uygun göreceği koşullara tabi olmak üzere, iptal edebilir veya değiştirebilir veya onaylayabilir."
Tüzük'te geçi-ci bir emir verilebilmesi için gerekli tek koşul, davanın adilane bir şekilde kararlaştırılabilmesi için böyle bir emrin verilmesine ihtiyaç duyulduğuna Mahkeme tarafından kanaat getirilmesidir. Bu tek koşul, 9/1976 sayılı Mahkemeler Yasası'nın 41.maddesi -altında ara emri verilebilmesi için aranan aşağıdaki kriterlerin var olduğunun kabul edilmesi halinde tatmin edilmiş addolunacaktır.
Karara bağlanması gereken konunun ciddi olması;
Davacının iddiasında haklı olduğuna dair belirtilerin bulunması;
Geçici emi-r verilmezse ileride telafisi mümkün olmayacak bir zararın doğacağı veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağı;
( Bkz:Birleştirilmiş YİM/İstinaf 5-6/2014 D.1/2015)
Pek tabiidir ki, bu kriterlerin varlığı idare hukukunun
kendi ilkeleri çerçevesinde değerle-ndirilecektir.
Diğer yandan, Tüzüğün 11(1) maddesi tahtında verilecek geçici emrin davayı esastan sonuçlandırmaması gerekir.


Davacının iddialarında haklı olduğuna dair belirtilerin bulunup bulunmadığı meselesi ise ilk nazarda, dava konusu karar veya i-şlemin hukuka aykırı olduğunu düşündürecek belirtilerin mevcut olup olmadığı ekseninde cereyan edecek bir irdelemeyi içermektedir (Bkz: Tufan Erhürman İdari Yargılama Hukuku 2012, s. 236).
İlaveten, Davacı/ Müstedinin karara bağlanmasını talep ettiği kon-u ciddi midir? Bu bağlamda, Davacı/Müstedinin ciddi bir dava sebebi, iyi bir dava sebebi mevcut mudur? Doktrinde, bu husustaki irdeleme açısından ölçüt, davanın, dava sonunda nihai olarak Davacı tarafından kazanılması olasılığının görülmesi, davanın kazanı-labilir olması, diğer bir anlatımla iptal ihtimalinin ufukta görülmesi şeklinde ifade edilmektedir (Bkz: Tufan Erhürman, supra s.234).
Ara emri kriterlerinin varlığının yukarıdaki esaslar çerçevesinde incelenmesinde ise, karara bağlanması gereken konunun -ciddi olup olmadığı, bu bağlamda, Davacının iddialarında haklı olduğuna dair belirtilerin mevcut olup olmadığı kriterlerinin birbiri içerisine geçtiği dikkate alındığında birlikte ele alınıp değerlendirilmesi uygun görülmektedir.
Davacı No.1 ve No.2 Talep -Takrirlerinde, Davacı No. 1'in müstahdemi olan Davacı No. 2'nin tababet hizmeti verebileceği yerler ile ilgili Davalılar ve/veya Davalı No. 2 tarafından alındığını iddia ettiği 24.12.2021 tarihli yazıyı yakınma konusu yapmıştır.

Davacılar Talep Takrirleri-nin "hukuki esaslar" başlığı altındaki 11. paragrafında karar almak veya işlem yapmanın 13/1976 sayılı Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yasasının 4. maddesine göre, Davalı No. 2'nin yetkisinde olduğunu ileri sürerek, Davalı No.2'nin söz konusu yetkisini kulla-nmayarak Davacı No. 2'ye tababet hizmeti izni vermediğini/ yetkisini kullanmış ise yasayı yanlış yorumladığını / hatalı karar verdiğini /yetkisini hatalı kullandığını iddia etmişlerdir.

Davacı/Müstediler ara emri istidaları altında ise 24.12.2021 tarihli -kararın idari icrai karar olduğu iddiası ile yürütmesinin durdurulmasını talep etmektedirler.

Davacı No. 1 ve No. 2'nin Talep Takririni yukarıdaki 11. paragrafı ile istida ve yemin varakası hep birlikte değerlendirildiğinde, Davacı/Müstedilerin Emar-e 4 yazı ile Davalı/Müstedialeyhlerden Davacı No. 2 nin Davacı No. 1 nam ve hesabına tababet hizmeti izni vermesini talep ettiği, buna karşın, Davalı /Müstedialeyhlerin de Emare 5 yazı ile bu izni vermeyi reddettikleri görülmektedir.

Her ne kadar Yükse-k İdare Mahkemesinin oluşturduğu içtihada göre, ara emri aşamasında, Mahkemenin mecbur kalmadıkça davanın esasına girmemesi ve davayı sonuçlandırıcı bir karar vermemesi gerekli ise de, huzurumdaki mesele açısından, aşağıda belirtilen hususlarla ilgili zam-an zaman davanın esasına girilmesinin kaçınılmaz bir durum olduğu sabittir.

Ara emri kriterleri açısından, karara bağlanması gereken konunun ciddi olup olmadığını ve Davacının iddialarında haklı olduğuna dair belirtlerin bunulunup bulunmadığını tespit etm-ek açısından, öncelikle karara bağlanması gereken husus,yakınma konusu 24.12.2021 tarihli yazının ilk nazarda idari icrai karar teşkil edip etmediği ve bu bağlamda Anayasanın 152. maddesi bağlamında, Davacı No. 1 ve No. 2'nin meşru bir menfaatini ilk na-zarda olumsuz olarak doğrudan doğruya etkileyip etkilemediğidir.

Bilindiği üzere, birçok içtihatta vurgulandığı gibi, bir işlemin veya kararın iptal davasına konu olabilmesi için tamamlanmış, kesinleşmiş ve icrai olması gerekmektedir. Bir karar veya işle-min icrai nitelikte kabul edilebilmesi için de ilgililerin hukuksal durumlarında yeni bir takım hukuksal sonuçlar yaratabilme yeteneğini haiz olması yeterlidir ( Bkz: Tufan Erhürman, İdari Yargılama Hukuku, 2012, s.36,372 vd).

Diğer bir anlatımla, kesin v-e yürütülmesi zorunlu, idari davaya konu edilebilecek işlemler, idarenin kamu gücüne dayalı, tek yanlı irade beyanıyla tesis ettikleri, hukuk düzeninde değişiklik yapan, başka bir deyişle, ilgililerin hukukunu etkileyen işlemler olup, bu özellikleri nedeni-yle de yargısal denetime tabi tutulmaktadırlar.

Bu aşamada, aşağıdaki mevzuat bağlamında hukuki durumu gözden geçirmek yararlı olacaktır.

13/1976 sayılı Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yasasının 3(4)(A) maddesi şu şekildedir:

"
Tabip ve diş tabipleri, -Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde mesleklerini uygulayabilmek, kamu hastahanelerinde, özel sağlık kuruluşlarında veya diğer resmi veya özel kuruluşlarda meslekleriyle ilgili görev alabilmek ve görevlerine devam edebilmek için, birliğin ve bağlı oldukları O-daların üye kütüklerine kayıtlı olmak ve üyelik yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle üyeliğini korumak zorundadır.
Mesleğiyle ilgili Odaya kayıtlı olmayan kişiler, tabip veya diş tabibi olarak meslek icra edemez."

13/1976 sayılı Yasa'nın aşağıda-ki, "Üyelik Türleri, Üyelik Nitelikleri ile Koşulları" yan başlıklı 4. maddesi şöyledir:

4.Birliğe ve Odalara üyelik türleri şunlardır:
(1)(A)Devamlı Üye: Birliğin ve bağlı olduğu Odanın asli üyesidir.(B)Devamlı üye olabilmek için aşağıdaki n-iteliklerin taşınması gerekir:(a)Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşı olmak ve devamlı olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içinde ikamet etmek.(b)Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa Birliği Üyesi Ülkeler, Ame-rika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık veya Kanada'dan tabip için tıp eğitimi veren bir eğitim kurumundan; diş tabibi için de diş tabibi eğitimi veren bir eğitim kurumundan diploma almış olmak veya Birlik Yönetim Kurulu ile Yükseköğretim Planlama, Dene-tleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulunun işbirliği sonucunda Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu tarafından onaylanmış bir diplomaya sahip olmak.(c)Herhangi bir suçtan hapis cezasına çarptırılmamış olmak veya a-ffa uğramış olsalar dahi Devlete karşı işlenen suçlar, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtekarlık, irtikap, hileli iflas, Ceza Yasasının "Dördüncü Kısmında" yer alan "Cinsel Nitelikli Suçlar" başlıklı "Üçüncü Bölümü" ile Uyuşturucu Maddeler Yasasında y-er alan herhangi bir suç ve benzeri yüz kızartıcı suçlardan dolayı hüküm giymemiş olmak.
Ancak 18 (on sekiz) yaşından küçükken uyuşturucu maddeler ile ilgili bir suçtan mahkum olanlar bu kuralın dışındadır. (ç)Başka bir ülkede meslek icra etti-ği sırada, o ülkedeki tıp meslek ahlak kurallarına aykırı herhangi bir davranışından ötürü, o ülkenin herhangi bir Resmi kurum veya meslek örgütü tarafından herhangi bir surette ve/veya nihai veya geçici olarak mesleğini icra etmekten men edilmemiş ve/veya- yasaklanmamış olmak.(d)Giriş ücretinin ve üyelik aidatının 1 (bir) yıllığını peşin olarak ödemiş olmak.(2)Geçici Üye: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içinde devamlı olarak ikamet etmeyen tabip ve diş tabiplerine veya Kuzey Kıbrıs Tür-k Cumhuriyetinde sürekli ikamet eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir yurttaşın eşi olup da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşı olmayan tabip ve diş tabiplerine aşağıdaki koşullarla, 1 (bir) yılı aşmayan sürelerle verilen üyeliktir:(A)(a)Başvuruda- bulunan tabip veya diş tabibinin; yukarıdaki (1)'inci fıkranın (B) bendinin (c) ve (ç) alt bentlerinde öngörülen nitelikleri taşıması.(b)Bir tabip veya diş tabibinin, Bakanlık, herhangi bir sağlık kuruluşu veya kamu sağlık kuruluşları veya üniversite- sağlık kurumları veya özel sağlık kuruluşları, bu Yasa ile oluşturulan Birlik veya Odalar veya kuruluş amacı münhasıran insan sağlığı olan birlik, dernek veya hayır kurumlarının talebi veya görevlendirmesi üzerine araştırma yapmak veya Kuzey Kıbrıs Türk C-umhuriyetinde insan ve halk sağlığına tıbbi, ilmi veya akademik yönden yardımda bulunmak veya muayeneler yapmak veya tedavi uygulamak veya cerrahi operasyonlarda bulunmak amacıyla ülkede meslek icra edecek olması.(c)İlgili uzmanlık alanında Kuzey Kıbr-ıs Türk Cumhuriyetinde devamlı üye olarak kayıtlı uzman bulunmaması veya uzman bulunsa dahi, ilgili alanda özel olarak ihtiyaç bulunması nedeniyle herhangi bir kamu sağlık kuruluşları veya üniversite sağlık kurumlarının veya özel sağlık kuruluşlarının bu f-ıkra kapsamında uzman veya pratisyen hekim veya diş hekimi çalıştırma talebinin olması gerekir.
Bu bent amaçları bakımından, ilgili alanda özel olarak uzman ihtiyacı bulunup bulunmadığına Birlik Yönetim Kurulu karar verir.(ç)Geçici nitelikte uzman ça-lıştırmak isteyen kamu sağlık kuruluşları veya üniversite sağlık kurumları veya özel sağlık kuruluşları, Birlik Yönetim Kuruluna başvurur ve Birlik Yönetim Kurulu bu husustaki gerekçeli cevabını en geç 30 (otuz) gün içerisinde igili kurum veya kuruluşa bil-dirir.(d)Geçici üye kaydı için Birliğe başvuru yapılmasına ilişkin usul ve esaslar, özel sağlık kuruluşlarında geçici üye olarak çalıştırılacak kişilerin ne şekilde kuruluşa başvuracakları, mesleklerini icra etmeleri ile ilgili istenilen belgelerin ne-ler olacağı, özel olarak uzman ihtiyacı bulunup bulunmadığı belirlenirken dikkate alınacak diğer hususlar, kuruluşun denetimi ve diğer usul ve esaslar, Birlik Yönetim Kurulunun hazırlayıp Bakanlığın önereceği, Bakanlar Kurulunca onaylanacak ve Resmi Gazete-'de yayımlanacak tüzük veya tüzüklerle belirlenir.--(B)Geçici üyelerin görev, yetki ve sorumlulukları şunlardır:
(a)Geçici üyeler, devamlı üyeler gibi üyelik yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadırlar ve giriş ücreti ile üyelik aidatını şahsen ödemekle mükelleftirler.(b)Geçici üyeler, Birli-ğin ve bağlı olduğu Odanın Genel Kurullarına seçme, seçilme ve oy kullanma hakkı olmaksızın katılabilirler; söz alarak görüş bildirebilirler.(c)Hiçbir geçici üye, üyeliği kazanırken izin verilen sağlık kuruluşu dışında mesleğini başka herhangi bir sağ-lık kuruluşunda veya özel veya serbest olarak icra edemez.
Ancak mesleğini başka herhangi bir sağlık kuruluşunda icra edebilmesi için Birlikten yeniden gerekli iznin alınması koşuldur.(ç)Geçici üyeler, özel sağlık kuruluşunun sorumlu müdürünün yazı-lı istemi ve Birlik Yönetim Kurulunun izni ile ikamet zorunluluğu getirilerek en fazla bir yıllık süre içerisinde mesleklerini müdavi hekim olarak sürdürebilirler.(C)Birlik Yönetim Kurulu, tabi olduğu yasal mevzuatta yer alan kurallar uyarınca, geçici -üyelerin üyeliğini bir defaya mahsus olmak üzere bir yıl daha uzatabilir. Geçici üyeliği bir yıl daha uzatılmış bir tabip veya diş tabibinin hizmetlerine, bu sürenin dolmasından sonra da ihtiyaç duyulması halinde, böyle bir tabip veya diş tabibinin geçici -üye olarak kaydedilmesi için yeniden müracaat etmesi gerekir.(Ç)Yukarıdaki (2)'nci fıkranın (A) bendi uyarınca kaydedilen geçici üyelerin, çalıştıkları özel sağlık kuruluşundaki görevlerinden ayrılmaları veya bu görevle ilişiklerinin kesilmesi halinde,- geçici üyelikleri de kendiliğinden düşer.(3)(A)Şeref Üyesi: Devamlı veya geçici üye olarak kaydedilmesine olanak bulunmayan; ancak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sağlık hizmetlerine veya Birlik veya Odaların gelişmesine ve faaliyetlerine katkı yapan ve-ya çalışma yaşamını bırakan tabip veya diş tabibi, ilgili Odanın önerisi ve Birlik Yönetim Kurulunun onayı ile Odaya "Şeref Üyesi" olarak kaydedilir.
Bu Yasanın 42'nci maddesinin (2)'nci fıkrasında öngörülen kurallar saklıdır.(B)Şeref üyeleri, -Birliğin ve bağlı olduğu Odanın Genel Kurullarına seçme, seçilme ve oy kullanma hakkı olmaksızın katılabilirler; söz alarak görüş bildirebilirler.(C)Şeref üyeleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki hiçbir sağlık kuruluşunda veya özel veya serbest olar-ak mesleklerini icra edemezler.(4)(A)Onursal Üye: Devamlı, geçici veya şeref üyesi olarak kaydedilmesine olanak bulunmayan; ancak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sağlık hizmetlerine katkıları olan veya mesleğe ilgi ve yakınlık duyan ve bunu yaptığı çalış-maları ile kanıtlayan veya Birlik veya Odaların gelişmesine ve faaliyetlerine katkı yapan tabip veya diş tabibi olmayan kişiler, ilgili Odanın önerisi ve Birlik Yönetim Kurulunun onayı ile Odaya "Onursal Üye" olarak kaydedilir.(B)Onursal üyeler, Birliğ-in ve bağlı olduğu Odanın Genel Kurullarına katılamazlar."
Aynı Yasa'nın aşağıdaki 4A maddesi ise "Oda Üyeliğinin Kazanılması ve Üyeliğin Askıya Alınması" yan başlığını taşımakta olup şöyledir:4 A.(1)Oda üyeliğinin kazanılması aşağıdaki şekilde g-erçekleşir:-
-Üyelik niteliklerini taşıyan kişilerin üyeliğe ilişkin başvuruları, mesleğiyle ilgili Odanın sekreterine yazılı olarak yapılır.
Başvuru dilekçesi, üyelik için gerekli niteliklerin taşındığını gösteren belgelerle birlikte sunulur.
Başvurular, Oda Yönetim Ku-rulunca değerlendirilir ve üyeliğe uygun görülenlerin giriş ücretini ve yıllık aidatı Birliğe ödemesi koşuluyla Oda Üye Kütüğüne kaydı yapılır. Kaydı yapılan her üyeye "Üyelik Belgesi" verilir.
(Ç) Üyelik için gerekli nitelikleri haiz olmadığı saptananlar-ın üyelik kaydı yapılmaz ve bu kişilere gerekçesi de belirtilmek suretiyle, başvuru tarihinden itibaren en geç üç ay içerisinde yazılı olarak bilgi verilir.(2)Herhangi bir devamlı veya geçici üyenin üyeliği, aşağıdaki hallerde, Oda Yönetim Kurulunca be-lirli bir süre için askıya alınabilir:(a)Üye olmak için gerekli nitelikleri taşımadığına ilişkin şüpheler oluşması halinde, bu şüpheler makul surette ortadan kaldırılıncaya kadar; veya(b)Yönetim Kurulunca üyenin tabiplik hizmetini yerine getirm-esinin mümkün olamayacağı kararının verilmesi halinde, üye tekrar meslek icra edebilecek hale gelinceye kadar; veya(c)Üyenin eğitim, yurt ödevi veya sağlık gibi nedenlerle üyeliğinin askıya alınması başvurusunda bulunması halinde, talep edilen süre k-adar.Üyeliği askıya alınan tabip ve diş tabibinden bu süre içerisinde aidat alınmaz.Üyeliği askıya alınan tabip ve diş tabibi bu süre içerisinde tabiplik hizmeti veremez, Birliğin, Odaların ve Oda Şubelerinin herhangi bir seçiminde seçme ve seçilme- hakkını kullanamaz.(3)Üyeliğin askıya alınması gerekçesinin ortadan kalkmış olması veya yukarıdaki (2)'nci fıkranın (A) bendinin (c) alt bendi kapsamında olanlar için ilgili tabip veya diş tabibinin üyelik için yeniden başvuruda bulunması halinde, Yön-etim Kurulu devamlı veya geçici üyeliğin tekrar devamına karar verebilir."
Yine aynı Yasa'nın "Tefsir" yan başlığını taşıyan 2. maddesinde, "Özel Sağlık Kuruluşları, yürürlükteki yasalara uygun olarak gerçek veya tüzel kişilerce açılan ve işletilen özel- hastane, özel klinik, özel dispanser ve özel muayehaneleri anlatır" şeklinde ifade edilmiştir.

Diğer yandan, 37/2012 sayılı Özel Hastane, Özel Dal Hastanesi, Özel Klinik, Özel Dispanser ve Özel Muayenehaneler (Denetim) Yasasının tefsir yan başlıklı 2. ma-ddesinde, "Özel Dispanser", birden fazla uzmanlık dalında poliklinik hizmeti veren sağlık kuruluşunu anlatır" şeklinde ifade edilmiştir.

"Poliklinik" tabiri ise Türk Dil Kurumuna ait sözlükte,
"Hastalıkların ön tanılarının ve ayakta tedavilerinin yapıldı-ğı özel klinik" olarak tanımlanmaktadır.
"Poliklinik" tabiri, diğer sözlüklerde ( Bkz: wikipedia ) benzer şekilde hastaların yatmadan veya ayakta çeşitli rahatsızlıklarını fiziki temas veya sözlü olarak doktora ifade ettikleri, ön tanılarının ya da ayak-ta tedavilerinin yapıldığı yer olarak ifade edilmektedir.

Nitekim, Davalı/Müstedialeyh No.1 ve No.2'nin Başkanı Dr. Hıfsiye Özlem Gürkut'un mahkeme huzurundaki şahadetinde "poliklinik" tabiri ile ilgili yapmış olduğu yorum da yukarıdaki tanımlar ile pa-raleldir.

13/1976 sayılı Yasanın "Meslek İcra Etme" yan başlıklı 29. maddesi şu şekildedir:
"
Meslek İcra Etme

13/2004 29.Bu Yasa uyarınca Birliğe kayıtlı ve Birlik üyesi olan bir tabip, tıp, cerrahi ve doğum alanında tababet icra edebilir ve tıbbi hi-zmet, tavsiye dinlenme raporu ve vizitelerine karşılık ücret almaya ve hastasına uyguladığı ilaç veya tıbbi veya cerrahi araç ve gereç bedelini talep etmeye, almaya ve almak için mahkemeye başvurmaya hak kazanır."

13/1976 sayılı Yasa'nın yukarıdaki 29. -maddesinin ilk cumlesi yorum gerektirmeyecek şekilde açıktır.
Buna göre, Bu Yasa uyarınca Birliğe kayıtlı ve Birlik üyesi olan bir tabip tıp, cerrahi ve doğum alanında tababet icra edebilir.
13/1976 sayılı Yasa'nın yukarıdaki 29. maddesinin 1. cümlesinin- ortaya koyduğu, bir tabibin cerrahi alanında tababet icra edebilmesinin tek koşulunun, Birliğe kayıtlı olup Birlik üyesi olması gerektiğidir.

Birliğe/odalara üyelik türleri/ üyelik nitelikleri/ koşulları ve bu bağlamda birliğe / odalara üyelik türleri/ ü-yelik nitelikleri/ koşulları / üyelik kazanılması ve kaybedilmesi ise Yasa'nın sırası ile 4 ve 4A maddelerinde açımlanmaktadır.

Birliğe kayıtlı ve Birliğe üye olmak / odaya kayıtlı ve odaya üye olmak ise Yasa'nın yukarıda öngörülen üyelik niteliklerini-/ üyelik koşullarını taşımayı gerektirmektedir.

Geçici üyelik kazananların görev, yetki ve sorumlulukları Yasa'nın 4 (2) (B) maddesinde "sayma" usulü ile ifade edilmiştir.

Bu açımlamaya göre, geçici üyeler devamlı üyeler gibi üyelik yükümlülüklerini y-erine getirmek zorunda olmakla birlikte, geçici üyelerin Birliğin ve bağlı olduğu odanın genel kurullarında seçme ve seçilme hakkı bulunmamaktadır. İlaveten, hiçbir geçici üye mesleğini, üyeliğini kazanırken izin verilen sağlık kuruluşu dışında başka herh-angi bir sağlık kuruluşunda veya özel veya serbest olarak icra edemez. Ancak mesleğini başka herhangi bir sağlık kuruluşunda icra edebilmesi için Birlikten yeniden gerekli iznin alınması koşuldur.

Pek tabiidir ki, geçici üyenin /tabibin izin verilen sağlı-k kuruluşunda meseleğini icra etmesi ise izin verilen sağlık kuruluşunun tabi olduğu diğer mevzuatın /yasaların dikkate alınmasını gerektirmektedir.
Geçici üyenin iş akdine dayalı olarak mesleğini icra etmesine izin verilen sağlık kuruluşunun bir özel disp-anser olması durumunda geçici üye mesleğini, icra ederken, tıpkı asli üyeler gibi, 13/1976 sayılı Yasa ve ilgili tüzük /tüzükler/ AE.804/2005 sayılı "Üye Kayıtlarını Düzenleyen Tüzük" yanında, işverenin tabi olduğu 37/2012 sayılı Özel Hastane, Özel Dal- Hastanesi, Özel Klinik, Özel Dispanser ve Özel Muayehaneler (Denetim )Yasası'na ve bu Yasa tahtında yapılan ilgili tüzüklere da tabidir.

Bu bağlamda, geçici üyenin, izin verilen /iş akdine dayanarak müstahdemi olduğu sağlık kuruluşunun bir özel dispan-ser olması durumunda, tıpkı asli üyeler gibi, mesleğini icrasının, işverenin tabi olduğu 37/2012 sayılı Yasa/ilgili tüzükler tahtında sadece poliklinik hizmetleri çerçevesinde olması gerektiği, hiçbir şekilde poliklinik hizmetleri dışında bir hizmet ver-emeyeceği, bu bağlamda da ameliyat hizmeti veremeyeceği tartışmasız bir hukuki gerçektir. Aksi halde, 37/2012 sayılı Yasa ihlal edilmiş olacak ve bu Yasa'nın öngördüğü yaptırımların uygulanması zarureti hasıl olacaktır.

Hukuki durumu yukarıdaki şekilde öz-etledikten sonra, bu safhada, huzurumuzdaki meseleyi incelemeye devam edelim.

Mahkeme huzurundaki tüm şahadet ve emareler incelendiğinde, kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan ve kamu tüzel kişiliğini haiz Davalı/Müstedialeyh No 1 Birlik ve/v-eya Birliğin yönetim kurulu olan Davalı/Müstedialeyh No. 2'nin ve Kıbrıs Türk Tabipleri Odasının aldığı tek idari icrai kararın Emare 2 üyelik belgesine konu olarak, Yasa hükümleri tahtında 16.9.2021 üyelik kayıt tarihi ile Davacı/Müstedi No. 2 Hüsnü- Oğuz Koç'a verilen Kıbrıs Türk Tabipler Birliği/Kıbrıs Türk Tabipleri Odası geçici üyeliği bağlamında, geçici üyelik kaydının (yasanın içerdiği aşağıdaki koşullarla) uygun görüldüğüne dair kararı olduğu söylenebilir durumdadır.
(Geçici üyelik kararına k-onu edilen koşullar; geçici üyeliğin 16.9.2021 tarihinden 15. 9. 2022 tarihine kadar 1 yıl için geçerli olduğu; İlaveten bu üyeliğin sadece Nis Tıp Merkezinde çalışmak için geçerli olduğudur.)
Emare 2 üyelik belgesine konu geçici üyelik kararı ve bu karar -bağlamında geçici üyelik koşulları, Davacı /Müstedi No. 2 tarafından herhangi bir şekilde huzurumdaki meselede yakınma konusu edilmiş olmadığı gibi, Davacı/Müstedi No. 2 nam ve hesabına Davacı/Müstedi No. 1 tarafından da herhangi bir şekilde yakınma kon-usu yapılmış değildir.
Davacı/Müstedi No.1'in Davalı/Müstedialeyh No.1'e hitaben yazdığı Emare 4 yazının içeriği irdelendiğinde bu yazı ile, özel bir dispanser olan ve sadece poliklinik hizmeti veren, bu bağlamda ameliyathanesi olmayıp ameliyat hizmeti -verme yetkisi olmadığı ihtilafsız olan Davacı / Müstedi No. 1'in, kendi nam ve hesabına cerrah olarak istihdam ettiği ve 13/1976 sayılı Yasa tahtında Kıbrıs Türk Tabipler Birliği/ Kıbrıs Türk Tabipler Odası Geçici Üyeliğini haiz Davacı /Müstedi No. 2'n-in bu geçici üyeliğinin Davacı / Müstedi No. 2'ye verdiği görev, yetki ve sorumluluğun kapsamı ile ilgili yorumunu/görüşünü talep ettiği görülmektedir. Diğer bir anlatımla, Emare 4 yazıdaki talebin, bir özel dispanser olarak faaliyet gösteren tüzel kiş-i işveren olan Davacı /Müstedi No. 1 tarafından, müstahdemi olarak istihdam edilen / Davacı/ Müstedi No. 2'nin, geçici üye olarak mesleğini icrasının kapsamı hakkında Davalı/Müstedialeyh No. 1'den yorum/görüş talep eden bir niteliği haiz olduğu ilk naza-rda söylenebilir durumdadır.
Nitekim, Davacı/Müstedilerin avukatı yazılı hitabında, Davacı/Müstedi No.1 ve No.2'nin hizmet alım sözleşmesi tahtında hizmet aldıkları hastanelerin birinde bir engelle karşılaşmalarını takiben Davalıların /Müstedialeyhlerin y-etkililerine sözlü olarak ulaşmalarının akabinde, Davalıların/Müstedialeyhlerin Davacı /Müstedi No. 1'e Davacı /Müstedi No. 2'nin hizmet alınan hastanelerde ameliyat yapmasının mümkün olmadığını söylemesi ve avukatlar arası görüşmelerin sonuca varamaması- üzerine Davalıların/Müstedialeyhlerin Davacı/Müstedi No. 1'den yazılı dilekçe talep etmeleri akabinde Davalı/Müstedialeyh No. 1 ve/veya Davalıların/Müstedialeyhlerin kararlarını 28.12.2021 tarihinde 24.12.2021 tarihli yazı ile bildirdiklerini iddia etm-iştir.
Buna ilaveten, Davacı/Müstedi No. 2'nin yemin belgesinde Davalı/Müstedialeyh No. 1'den yazılı görüş talep edildiği / Davalı/Müstedialeyh No. 1'inde itiraznameye ekli yemin belgesinde Dr. İbrahim Meyzin'in Davalı/Müstedialeyh No. 1'den sözlü olara-k bilgi talep ettiği, kendisine bu durumun mümkün olmadığının gerekçeleri ile birlikte mevzuat ışığında izah edildiği, ancak talep etmesi halinde kendisine yazılı olarak da cevap verilebileceğinin iletildiği, akabinde taraflarına yapılan yazılı başvuru üz-erine, böyle bir iznin verilemeyeceğinin Dr.İbrahim Meyzin'e yine yazılı olarak iletildiği vurgulanmıştır.
Özetle, Emare 4 yazı ile talep edilenin, açık olarak ifade edilmese dahi, 13/2004 sayılı Değişiklik Yasası ile değiştirilmiş şekli ile 13/1976 say-ılı Yasa'nın " Üyelik Türleri, Üyelik Nitelikleri ile Koşulları" yan başlıklı 4. maddesinin (2).fıkrasının geçici üyelerin, görev, yetki ve sorumluluklarını düzenleyen (B) bendinin (c) alt bendi kapsamında geçici üyenin "meslek icrası" nın / Yasa'nın 29.- maddesinin 1. cümlesi tahtında Birliğe kayıtlı ve Birlik üyesi olan bir tabibin cerrahi alanında tababet icra etmesinin ne anlama geldiğinin yorumu / bu hususta görüş talep eden bir yazı niteliğini haiz olduğu söylenebilir durumdadır.
Emare 5 yazıda d-eğiştirilmiş şekli ile 13/1976 sayılı Yasa'nın 4(2)(B) maddesinin (c) alt bendinde yer alan "meslek icrası" deyiminin / Yasanın 29. maddesinin 1. cümlesi tahtında Birliğe kayıtlı ve Birlik üyesi olan bir tabibin cerrahi alanında tababet icra etmesinin -ne anlama geldiği hususunda yorum yapılmaktadır. Diğer bir ifade ile görüş verilmektedir.
Emare 5 yazı idareden sadır olmakla birlikte, herhangi bir hukuki sonuç doğurmayan, yani hukuk düzeninde bir değişikliğe yol açmayan, icrai olmayan bir işlemdir. D-iğer bir ifade ile, Emare 5 yazı bir idari icrai karar değildir.
Bunun nedeni, 13/2004 sayılı değişiklik yasası ile değiştirilmiş şekli ile 13/1976 sayılı Yasa'nın, bir idari makam olan Davalı/Müstedialeyh No.1 ve/veya No.2' ye karar alma hususunda gene-l bir yetki vermemiş olmasıdır.
13/2004 sayılı değişiklik yasası ile değiştirilmiş şekli ile 13/1976 sayılı Yasa Davalı / Müstedialeyh No. 1'e ve yürütme organı olan Davalı / Müstedialeyh No. 2'ye, sadece Yasada belirtilen belirli konularda karar alm-a yetkisi vermiştir.
Davacılar Talep Takrirlerinin 11. paragrafında, karar almanın veya işlem yapmanın 13/1976 sayılı Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yasası'nın 4. maddesine göre Davalı No. 2'nin yetkisinde olduğunu ileri sürerek, Davalı No.2'nin sözkonusu y-etkisini kullanmayarak Davacı No. 2'ye tababet hizmeti izni vermediğini/ yetkisini kullanmış ise yasayı yanlış yorumladığını / hatalı karar verdiğini / yetkisini hatalı kullandığını iddia etmişlerdir.
Davacıların davalarının, dolayısıyla da ara emri istid-alarının dayanağı olan Yasa'nın 4. maddesinin Davalı/Müstedialeyh No.2 ye karar alma hususunda genel bir yetki verdiği ve bu bağlamda da Davalı /Müstedialeyh No. 2'nin Davacı/ Müstedi No. 2'ye tababet hizmeti izni vermesinin yetkisinde olduğu, buna karşı-n, sözkonusu yetkisini kullanmayarak Davacı/Müstedi No. 2'ye tababet izni vermediği hususundaki iddialarına itibar edilmemesi gerekir.
Davalı /Müstedialeyh No.1 ve/veya No.2, 13/1976 sayılı Yasa tahtında konu itibarı ile yetkili kılınmadığı bir konuda he-rhangi bir karar / idari icrai karar almış değildir. Davacı/Müstedi No.1, Emare 4 vasıtasıyla Davalı/Müstedialeyh No. 1 ve/veya No. 2'den Yasanın yorumu / görüş talebi doğrultusunda Emare 5 vasıtası ile Davalı /Müstedialeyh No. 1 ve/veya No.2 Yasa'nın y-orumunu/görüşünü bildirmiştir.
Diğer yandan, her ne kadar Davalı/Müstedialeyh No. 1 ve/veya 2 cevabi 24 .12.2021 tarihli Emare 5 yazısında "meslek icrası" deyimini yorumlarken Davacı/Müstedi No. 2'nin tabi olduğu 13/1976 sayılı Yasa ve Üye Kayıtları-nı Düzenleyen Tüzük kuralları yanında, Davacı /Müstedi No. 1 ve No. 2'nin tabi olduğu sair ilgili mevzuatı ve özellikle 37/2012 sayılı Özel Hastane, Özel Dal Hastanesi, Özel Klinik, Özel Dispanser ve Özel Muayehaneler (Denetim) Yasasını / Yasa'nın "tefs-ir" yan başlıklı 2. maddesinde yer alan "özel dispanser" tefsirini de dikkate alarak bir yorum yapması ve bu bağlamda bir genel cerrah doktor olan Davacı/Müstedi No. 2'nin mesleğini Davacı/Müstedi No. 1 nam ve hesabına icra ederken, "özel dispanser" deyi-minin kapsamı tahtında Davacı /Müstedi No. 2'nin meslek icrasının kapsamının, sadece poliklinik hizmetleri ile sınırlı olduğu yorumunu yapması ve bu bağlamda "meslek icrası deyimi"ni 13/1976 sayılı Yasa yanında 37/2012 sayılı Yasa çerçevesinde ele alar-ak yorumlaması gerekirken, yapılan yorumun 37/2012 sayılı Yasa dikkate alınmadan yapılmış olması, Emare 5'teki yazının Davalı /Müstedialeyh No. 1'in yorumu / görüşü olduğu gerçeğini ortadan kaldırmamaktadır.

Diğer yandan, Davalı/Müstedialeyhlerin Başkan-ı / Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Hıfsiye Özlem Gürkut'un mahkemedeki şahadeti dikkate alındığında, yukarıdaki yoruma paralel sayılabilecek bir yorum yaparak, Davalı/Müstedialeyh No. 1 tarafından yazılı yapılan yorumu tamamlama yoluna gittiği- söylenebilir.

Nitekim, Davalı/Müstedialeyh No.1 yetkilisi itiraznameye ekli yemin belgesinde, Dr. İbrahim Meyzin'in Davalı/Müstedialeyhten sözlü bir bilgi talep ettiğini, kendisine bu durumun mümkün olmadığını gerekçeleri ile birlikte ve mevzuat ışığınd-a izah ettiklerini, ancak talep etmesi halinde kendisine yazılı olarak da cevap verilebileceğini ilettikleri akabinde taraflarına yapılan yazılı başvuru üzerine, böyle bir iznin verilemeyeceğini Dr. İbrahim Meyzin'e yine yazılı olarak ilettikleri vurgulan-maktadır.
Kısaca, Emare 4 yazı, 13/2004 sayılı değişiklik yasası ile değiştirilmiş şekli ile 13/1976 sayılı Yasa'nın "Üyelik Türleri, Üyelik Nitelikleri ile Koşulları" yan başlıklı 4. maddesinin (2). fıkrasının geçici üyelerin, görev, yetki ve sorumlul-uklarını düzenleyen (B) bendinin (c) alt bendindeki "meslek icrası" deyiminin / Yasa'nın 29. maddesinin 1. cümlesi tahtında Birliğe kayıtlı ve Birlik üyesi olan bir tabibin cerrahi alanında tababet icra etmesinin ne anlama geldiği hususunda yorumunu / g-örüş talep eden bir yazı niteliğini haiz olduğu söylenebilir durumdadır.
Davalı/Müstedialeyh No. 1 ve/veya No. 2 tarafından Emare 4 yazıya karşılık verilen 24.12.2021 tarihli Emare 5 yazıda ise değiştirilmiş şekli ile 13/1976 sayılı Yasanın 4(2)(B) madde-sinin (c) alt bendinin /Yasa'nın 29. maddesinin 1. cümlesinin yorumu yapılmaktadır. Diğer bir ifade ile görüş verilmektedir. Emare 5 yazı idareden çıkmakla birlikte herhangi bir hukuki sonuç doğurmayan, yani hukuk düzeninde bir değişikliğe yol açmayan, di-ğer bir ifade ile icrai olmayan bir işlemdir. Ortada kesin hukuki sonuç doğuran, idari davaya konu olabilecek nitelikte icrai bir idari işlem /idari icrai bir karar mevcut değildir.
Anayasanın 152. maddesi tahtında başvuru konusu yapılabilecek idari bir -icrai kararın olmadığı, dolayısıyla da Davacı / Müstedi No. 1 ve No. 2'nin meşru menfaatlerinin doğrudan doğruya olumsuz olarak etkilendiğinin ilk nazarda söylenemeyeceği dikkate alındıktan sonra Davacı/Müstedilerin ilk nazarda ciddi bir davasının veya il-k nazarda iyi bir dava sebebinin mevcut olduğu veya ilk nazarda konunun ciddi olduğunu söylemenin mümkün olmadığı veya Davacının iddialarında ilk nazarda haklı olduğuna dair belirtilerin olduğunu söylemenin mümkün olmadığı görülmektedir.
Belirtilenler ışı-ğında ara emrinin verilmesi için gerekli 1. ve 2. unsur gerçekleşmemiştir.
Meselenin istinaf edilmesi ve istinaf sonucu ortada idari icrai bir karar olduğu sonucuna varılması halinde ara emri verilmesi için gerekli 1. ve 2. unsur gerçekleşmiş midir?
D-avacı/Müstedilerin dava/istidalarının dayanağı 13/1976 sayılı Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yasasının "Üyelik Türleri, Üyelik Nitelikleri İle Koşulları" başlıklı yukarıdaki 4. maddesidir.
Davacı/Müstediler, bu bağlamda, karar almanın veya işlem yapmanın- 13/1976 sayılı Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yasasının 4. maddesine göre Davalı/Müstedialeyh No. 2'nin yetkisinde olduğunu ileri sürerek, Davalı/Müstedialeyh No. 2'nin sözkonusu yetkisini kullanmayarak Davacı /Müstedi No. 2'ye tababet hizmeti izni vermedi-ğini/hatalı karar verdiğini /yetkisini hatalı kullandığını iddia etmektedirler.

13/1976 sayılı Yasa'nın yukarıdaki 4. maddesi incelendiğinde, Davalı / Müstedialeyh No.2 ve/veya No. 1'in Davacı /Müstedi No. 2 ile ilgili yetkisinin Birliğe/Üyeliğe kaydına -karar verme bağlamında olduğu açıktır.
Yasa'nın 29. maddesinin 1. cümlesi uyarınca, bu Yasa uyarınca Birliğe kayıtlı ve Birlik üyesi olan bir tabip, tıp, cerrahi ve doğum alanında tababet icra edebilir.
Yasanın gerek 4.maddesinin gerekse 29. maddesinin 1.- cümlesinin ve gerekse Yasa'nın diğer maddelerinin Davacı/Müstedi No.2 ye tababet hizmeti izni verilmesi hususunda karar almaya yetki verdiği görülmemektedir.

Daha önce vurgulandığı üzere, 13/2004 sayılı değişiklik yasası ile değiştirilmiş şekli ile 1-3/1976 sayılı Yasa'nın 4. maddesi veya diğer maddeleri bir idari makam olan Davalı /Müstedialeyh No. 1 ve/veya No. 2 ye karar alma hususunda genel bir yetki vermiş değildir.
13/2004 sayılı değişiklik yasası ile değiştirilmiş şekli ile 13/1976 sayılı Ya-sa Davalı/Müstedialeyh No. 1'e ve Davalı /Müstedialeyh No. 1'in yürütme organı olan Davalı/Müstedialeyh No. 2'ye sadece yasada belirtilen belirli konularda karar alma yetkisi vermiştir.
Yukarıdakiler ışığında, Davacı/Müstedi No. 1 ve No.2'nin başvuruda-ki menfaatinin ilk nazarda meşru olduğu kuşkuludur. Pek tabiidir ki, ara emri istidasında bu safhada davanın esasını ilgilendiren bir karar vermiş değilim.

Yukarıdaki olgular ve hukuki durum dikkate alındığında, Davacı/Müstedilerin ilk nazarda ciddi bi-r davasının veya ilk nazarda iyi bir dava sebebinin mevcut olduğu veya ilk nazarda konunun ciddi olduğunu söylemenin mümkün olmadığı veya Davacının iddialarında ilk nazarda haklı olduğuna dair belirtilerin olduğunu söylemenin mümkün olmadığı görülmektedir-.
Belirtilenler ışığında, ara emri verilmesi için gerekli gerekli 1. ve 2. unsur tatmin edilmiş değildir.
Ara emri verilmediği takdirde Davacı No. 1 ve/veya 2' nin ileride telafisi mümkün olamayacak bir zarara uğrayacağı veya eski duruma dönüşün çok zorl-aşacağı kriterinin değerlendirilmesine gelince;
Meselenin istinaf edilmesi ve istinaf neticesi ilk nazarda ortada kesin hukuki sonuç doğuran, idari davaya konu olabilecek nitelikte icrai bir idari işlem /idari icrai bir karar mevcut olduğu /Davacı/Müstedi -No. 1 ve No. 2' nin meşru menfaatinin doğrudan doğruya olumsuz olarak etkilendiğinin ilk nazarda söylenebileceği saptaması yapılması ve bu bağlamda Davacı/Müstedilerin ilk nazarda ciddi bir dava sebebi olduğu /konunun ciddi olduğu ve ilk nazarda iddialar-ında haklı olduklarına dair belirtiler olduğu kanaatine varılması halinde, Davacı / Müstedi No. 1 ve No. 2 tanıklarının iddiaları bağlamında gerek Davacı/Müstedi No. 2'nin genel cerrah olarak halka hizmet verdiği, gerekse Davacı No. 1'in de bir özel sa-ğlık kuruluşu olarak halka hizmet verdiği hususları dikkate alındıktan sonra, Davacı/Müstedi No.1 ve No.2 açısından ileride telafisi mümkün olmayacak bir zararın doğabileceği veya eski duruma dönüşün çok zorlaşacağı doğru kabul edilir. Bu durum ışığında ar-a emri verilebilmesi için gerekli üçüncü unsurun gerçekleştiği kabul edilir.



Belirtilenler ışığında; ara emri verilmesi için gerekli 1.ve 2. unsurların gerçekleşmediği dikkate alındıktan sonra, meselenin adilane bir şekilde sonuçlanması için yürütmenin -durdurulması hususunda emir / ara emri verilmesini gerektirecek bir durumun mevcut olmadığı görülmektedir.
Yukarıda tüm belirtilenler ışığında, Davacı/Müstediler istidalarında başarılı olamadıkları / Davalı/Müstedialeyhler ön itirazlarında / itirazlarında- haklı oldukları / farklı gerekçelerle haklı oldukları / cihetle ara emri istidası ret ve iptal edilir.
Netice itibarı ile; Ara emri istidası reddedilir.
Meselenin kendine has özellikleri nedeniyle masraf emri verilmesi uygun görülmez.



- Gülden Çiftçioğlu
Yargıç

7 Eylül 2022











34










Full & Egal Universal Law Academy