Yüksek İdare Mahkemesi Numara 212/2012 Dava No 13/2013 Karar Tarihi 17.04.2013
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 212/2012 Dava No 13/2013 Karar Tarihi 17.04.2013
Numara: 212/2012
Dava No: 13/2013
Taraflar: Olga Pilli ile Doğu Akdeniz Üniversitesi ve/veya Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü ve diğeri arasında
Konu: Hizmet sözleşmesi - Son eren hizmet sözleşmesinin yenilenmemesi - Davacı sözleşmeli ve tam zamanlı olarak çalıştığı, tam zamalı olaarak 3 yılı aşkın bir süre çalıştığını, hizmet akdinin süresi belirsiz bir hizmet akdi olarak işlem görmesi ve süresiz hizmet akdi koşullarının kendisine uygulanması gerektiğini belirterek, işine son verme kararının iptalini talep eden dava açması - Tek Yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesinin davayı ret ve iptal etmesi.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 17.04.2013

-D. 13/2013 YİM: 212/2012

Yüksek İdare Mahkemesinde.

Anayasanın 152. maddesi hakkında.

Yargıç Ahmet Kalkan huzurunda.


Davacı: Olga Pilli, Gazimağusa.

ile

Davalı :1. Doğu Akdeniz Üniversitesi ve/veya Doğu Akdeniz
Üni-versitesi Rektörlüğü, Salamis Yolu, Gazimağusa.
2. Kuzey Kıbrıs Eğitim Vakfı ve/veya Kuzey Kıbrıs
Eğitim Vakfı Mütevelli Heyeti Salamis Yolu, Doğu
Akdeniz Üniversitesi - Gazimağusa.


A r a s ı n d a.


Davacı nam-ına : Avukat Tevfik Pilli adına Avukat Burçin Gürçağ
Davalılar namına : Avukat Fuat Veziroğlu.

K A R A R


Ahmet Kalkan: Dava ile ilgili tarihlerde, Doğu Akdeniz Üniversitesinde, sözleşmeli tam zamanlı olarak çalışan ve 31.5.2012 tarihli bir kararla -sözleşmesinin yenilenmemesine karar verilen Davacı, Davalılar aleyhine bu davayı dosyaladı.

TALEP:

Davacının taleplerini şöyle özetlemek mümkündür.

Davalı No.1 tarafından Davacıya gönderilen ve Davalı No.2 tarafından alındığı bildirilen, Davacının 31-.7.2012 tarihinde son bulan sözleşmesinin yenilenmeyeceğine ilişkin kararın ve/veya işlemin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına;
Davalılar No.1 ve No.2'nin, Davacının 31.7.2012 tarihinde hitam bulan, 2.9.2011 tarihli hizmet -sözleşmesini yenilememekle ve/veya Davacının sözleşmesinin yenilenmesini talep eden,2.5.2012 tarihli yazısını redetmekle yapılmaması gereken bir ihmalde bulunduğuna;
Davacının, Davalı No.1 ile yaptığı ancak Davalı No.2 tarafından alınan, 1.6.2012 tarihli -fesi kararının geçersiz ve hükümsüz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına
Hüküm verilmesi.

TALEP TAKRİRİ:

Davacı, Davalılar No.1 ve 2 aleyhine dosyaladığı davasında,hukuki esasları belirttikten sonra özetle, akademik geçmişi ile ilgili bil-gi verdi ve Davalı No.1 Üniversitede, 2004 yılından 2008 yılına kadar yarı zamanlı, Eylül 2008 tarihinden 31.7.2012 tarihine kadar sözleşmeli ve tam zamanlı olarak çalıştığını, tam zamanlı olarak 3 yılı aşkın süre çalıştığından hizmet aktinin, İş Yasası'nı-n 12(3) maddesi uyarınca süresi belirsiz bir hizmet akdi olarak işlem görmesi ve süresiz hizmet akdi koşullarının Davacıya uygulanması gerektiğini, Davalı No.1 ile aktettiği, 2.9.2011 tarihli sözleşmenin, Davalı No.2 tarafından haksız, yetkisiz ve gerekçes-iz bir şekilde sonlandırıldığını ve işine son verildiğini ve/veya iş aktini uzatma talebinin reddedildiğini ileri sürerek, yukarıdaki taleplerde bulunmuştur.




MÜDAFAA TAKRİRİ:

Davalılar, müdafaalarında özetle, Davacının doğrudan etkilenen meşru menfa-ati olmadığını, Davacı ile Davalı No.1 arasındaki sözleşmenin kendiliğinden son bulduğunu, Davacının Mağusa Kaza Mahkemesinde de bir dava açtığını, talepleri İş Yasası'na dayandığından, davanın ileri gidemeceyeceğini, yapılan tüm işlemlerin hukuka uygun ol-duğunu ve davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

MÜDAFAAYA CEVAP:

Davacı, Davalının müdafaasına cevap vererek, talep takririndeki iddialarını detaylandırarak yinelemiş ve davasında haklı olduğunu ileri sürmüştür.

OLGULAR:

Davanın duruşmasında, -14 adet belge emare olarak ibraz edilmiştir.

Taraflar tanık çağırmadılar, müşterek olguları Mahkemeye sundular.

Dava ile ilgili olgular şöyledir:

Davacı 1976 yılında Lefkoşa'da doğdu. Mağusa Canbulat Lisesini bitirdikten sonra Doğu Akdeniz Üniver-sitesi Matematik ve Uygulamalı Bilgisayar Bölümüne girdi. 4 yıllık eğitimini pek iyi derece ile bitirdi, aynı bölümde 2 yıl master yaptıktan sonra, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Eğitim Bilimleri dalında Doktora eğitimini tamamladı.

Davacı, Doğu Akdeniz -Üniversitesinde, önce yarı zamanlı olarak, 2004-2008 dönemlerinde çalıştı.

Davacı, 2008 yılından iş ilişkisinin kesildiği 31.7.2012 tarihine kadar, tam zamanlı ve sözleşmeli olarak çalıştı.

İş ilişkisinin kesildiği 31.7.2012 tarihine kadar sözleşmesi -zaman zaman ve yıldan yıla yenilenen Davacı, 3 yılı aşkın bir süre, tam zamanlı ve sözleşmeli olarak Doğu Akdeniz Üniversitesinde hizmet gördü.

Hizmet sözleşmesi 2.9.2011 tarihli olup, 1.8.2011 -31.7.2012 dönemini kapsamaktaydı.

Davacı, Doğu Akdeniz Ün-iversitesi Rektörlüğüne, 2.5.2012 tarihli bir yazı yazdı ve sözleşmesinin uzatılmasını talep etti.

Vakıf Yöneticiler Kurulu, 31.5.2012 tarihli bir kararla, Davacının sözleşmesinin yenilenmemesine karar verdi.

Bu karar Davacıya 1.6.2012 tarihli bir yaz-ı ile bildirildi.

Davacı Sendika üyesidir.

İNCELEME:

Mevcut olgular, ibraz edilen emareler ve taraf Avukatlarının hukuki argümanlarını inceleyip değerlendirdim.

Davacı, talep takririnin talep kısmının (A) paragrafında, Davacının, 31.7.2012 tarihinde- son bulan sözleşmesinin yenilenmeyeceğine ilişkin kararının iptalini talep etmektedir.
Bu meselede, uyuşmazlık konusunun, Yüksek İdare Mahkemesinin yetkisine girip girmediği büyük önem arzetmektedir.

YİM 108/2009 D.6/2012 sayılı kararın çoğunluk gerekç-esinde şöyle denilmiştir:(Sayfa 12)

"sözleşmede kural olup olmadığına bakılmaksızın, idare,
karar ve işlemini kamu gücüne dayanarak gerçekleştiriyorsa, örneğin; idarenin kamu gücünü kullanarak, idari sözleşmede yer alan hükümlere aykırı bir şekilde sözl-eşmeyi sonlandırması. Bu konudaki ihtilafın çözüm yeri, idari yargıdır. Eğer idari karar veya işlemin gerçekleştirirken akit taraf olarak hareket ediyorsa, o zaman çözüm yeri Hukuk Mahkemeleridir."

Benim de bulunduğum, Yargıtay/Hukuk 119/2011 D.6/2013 sa-yılı davanın kararında, Yargıtay, idari sözleşmelerde, sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan bir işlem olduğunda, yetkili mahkemenin Kaza Mahkemesi, bunun dışında idarenin kamu gücünü kullanarak aldığı bir karardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ise yetkili- mahkemenin Yüksek İdare Mahkemesi olduğunu karara bağlamıştır.

Her iki karar da aynı doğrultuda olmakla birlikte, pratikte, uyuşmazlığa konu işlemle ilgili yetkili mahkemeyi belirlemek her zaman kolay değildir.

Bu davada, Davalıların, akit taraf gibi- davranarak, sözleşmede yer alan hükümlerin uygulanması suretiyle Davacının sözleşmesini uzatmadıkları sonucuna varmam halinde, uyuşmazlığın çözüm yeri, Kaza Mahkemesi; Davalıların, Davacının işine son verme kararını kamu gücünü kullanarak, sözleşmeye ayk-ırı bir şekilde ve gerekçesiz aldıkları bulgusuna varmam halinde ise uyuşmazlığın çözüm yeri, Yüksek İdare Mahkemesi olacaktır.

Davacının Davalı No.1 ile imzaladığı, Emare No.2 Akademik Personel Sözleşmesinin 4(b) maddesine göre, sözleşme, 1.8.2011 - 3.7-.2012 tarihlerini kapsamaktadır.

Sözleşmenin süre hitamında feshedilmiş olacağını belirten, aynı sözleşmenin 7(h) maddesi, Davalılara, sözleşme tarihinden altı hafta önce personele yazılı olarak bildirimde bulunma mükellefiyeti yüklemektedir. Mezkûr sözl-eşme maddesine göre, sözleşmesi yenilenmeyecek olan personele, bildirimdeki gecikme süresi kadar, günlük ücreti üzerinden bildirim tazminatı ödenmesi öngörülmüştür.

Davalılar, sözleşmeden kaynaklanan bildirim mükellefiyetlerini 1.6.2012 tarihli, Emare No-.3 yazı ile Davacıya bildirim yapmak suretiyle yerine getirmişlerdir.

Davacı almış olduğu ihbara uygun olarak, Emare No.14 ilişki kesme belgesini imzalamıştır.

Mevcut olgulara göre Davalılar, Emare No.2 sözleşme hükümlerine uygun davranmıştır. Ancak Da-vacının buradaki esas iddiası, Toplu İş Sözleşmeli Akademik Personel olduğu ve Emare No.5 Toplu İş Sözleşmesinin 8. maddesine aykırı bir şekilde ve gerekçesiz işine son verildiği şeklindedir.

İdare hukukunda gerekçe, sebebin içerisinde yer almaktadır. Se-bep, idareyi işlem yapmaya yönelten etkenler olarak tanımlanmaktadır. Gerekçe ise nedenlerin işlem metninde gösterilmesi anlamına gelmektedir. Sebep, idari işlemin asli unsurudur. Her idari işlemde sebep olmalıdır. Ancak her idari işlemde gerekçenin göster-ilmesi gerekmeyebilir. Bu anlamda gerekçe, işlem metninde yer alabilir, ayrıca belirtilebilir. Önemli olan, idari işlemin sebebini içeren gerekçede, kararda belirleyici olan hususların açık ve anlaşılabilir bir şekilde ortaya konmasıdır.

Huzurumdaki dava-da, Davacıya gönderilen Emare No.3 yazıda, Davacının sözleşmesinin yenilenmesi talebinin uygun bulunmadığı ve sözleşmenin 7(h) maddesi uyarınca yenilenmeyeceği bildirilmiştir.

Sözleşmenin 7(h) maddesinin Davalılara verdiği sözleşmeyi uzatmama yetkisi, Da-valıları işleme yönelten etkendir. Davalıların sözleşme kurallarına istinaden sözleşmeyi uzatmaması yeterli bir gerekçedir ve başka bir sebep izhar etmeleri gerekmemektedir. Bu anlamda, Emare No.3 işten durdurma kararı, gerekçeden yoksun olmadığı gibi, dah-a önce ifade ettiğim gibi sözleşmenin 7(h) maddesine uygun olarak alınmıştır.

Davacı, Toplu İş Sözleşmesine tabi olduğunu ve Emare No.5 Toplu İş Sözleşmenin 8.(01) maddesine göre, performans kriteri düzenlenmeden sözleşmenin sona erdirilemeyeceğini iddia- etmektedir.

Davacının, işyerinde yetkili sendikaya üye olması ve sendika ile işveren arasında Toplu İş Sözleşmesi imzalanması, Davacı ile Davalılar arasındaki sözleşmenin şartlarını kendiliğinden değiştirmez.

Toplu İş Sözleşmesine riayet edilmemesi bi-r iş uyuşmazlığıdır ve 42/96 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Referandum Yasası'nın 2. maddesi altında Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan hak ve menfaatlerin, yetkili mahkeme olan Kaza Mahkemesinden talep edilmesi gerekmektedir.

Yüksek İdare Mahkemesi-, Toplu İş Sözleşmesinden veya uygulanmasından kaynaklanan iş uyuşmazlıklarını çözmeye yetkili değildir. Dolayısıyla Emare No.3 yazıda Toplu İş Sözleşmesine atıfta bulunulmaması, yapılan idari işlemi gerekçeden yoksun hale getirmediği gibi, uyuşmazlık konu-sunu, sözleşme hükümleri dışına çıkarmamaktadır.

Buna göre, Davalılar tarafından Davacıya gönderilen Emare No.3 sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildiren işe son verme kararının, Davalıların kamu gücünü kullanarak, sözleşme hükümlerine aykırı şekilde aldıkl-arı, idari yargı denetimine tabi bir karar olmadığına ilişkin bulgu yaparım.

Bu bulgum ışığında, Davacının (A) paragrafındaki talebini reddederim.

Davacı, talep takririnin (B) paragrafındaki talebi ile Davalıların, 31.7.2012 tarihinde hitam bulan 2.9.-2011 tarihli hizmet sözleşmesini yenilememekle ve Davacının yenileme talebini reddetmekle ihmalde bulunduğunu iddia etmektedir.

Davacı bu iddiasına gerekçe olarak, 2004-2008 yılları arasında yarım zamanlı (part-time), 2008 yılından 31.7.2012 tarihine kad-ar ise tam zamanlı (Full time) çalıştığını göstermiş, İş Yasası'nın 12(3) maddesine göre, hizmet aktinin süresi belirsiz hizmet akti olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiş ve bu nedenle sözleşmesinin yenilenmemesinin ihmal olduğunu ileri sürmüştür.-

22/92 sayılı İş Yasası'nın 12(3) maddesine veya herhangi bir maddesine istinaden ortaya çıkan ihtilaf bir iş uyuşmazlığı niteliğindedir ve iş uyuşmazlıklarında yetkili mahkeme, Yasa'nın 2. maddesine göre Kaza Mahkemesidir.


Davacının Davalılar ile akt-ettiği hizmet sözleşmesi, İş Yasası'nın 12(3) maddesi kapsamında, tam zamanlı olarak 3 yıldan fazla çalıştığı nedeniyle, süresi belirsiz hizmet akdi gibi işlem görmesi gerekirken, bunun yapılmaması, idari bir ihmâl değil; iş akdinin veya Toplu İş Sözleşmes-inin ihlâli anlamına gelmektedir. İş akdinin veya Toplu İş Sözleşmesinin ihlâl edilmesi halinde, hakkının ihlâl edildiğini veya zarar gördüğünü iddia eden taraf, çareyi 22/92 sayılı İş Yasası altında Kaza Mahkemesinde aramalıdır.

Davalıların Emare No.2 hi-zmet sözleşmesinin uygulanmasından kaynaklanan işlemleri veya konu sözleşmenin maddelerini ihlâl eden davranışları idari ihmâl olmadığından, Davacının (B) paragrafındaki talebinin reddi gerekmektedir.

Davacı, talep takririnin (C) paragrafındaki talebinde-, 2.9.2011 tarihli iş sözleşmesini Davalı No.1 ile yapmış olduğu halde, bu sözleşmenin Davalı No.2 tarafından feshedilmesinin veya yenilenmemesinin yasal olarak mümkün olmaması nedeniyle, yapılan fesih işlemlerinin hükümsüz ve etkisiz olduğuna karar veril-mesini talep etmektedir.

Vakıf Yöneticiler Kurulu, Emare No.11 kararda, Davacının sözleşmesinin yenilenmemesi konusunda Rektörlüğün önerisi ile Rektörlüğe yetki vermiştir. Üniversitenin en yüksek karar organı olması sıfatıyla, Vakıf Yöneticiler Kurulunun- Rektörlüğe yetki vermesinde hukuka aykırı bir durum yoktur.

Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü, aldığı yetkiye istinaden, Emare No.3 yazı ile Davacının sözleşmesini sonlandırmıştır. Neticede, Davacının işine son veren Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörl-üğü olduğundan, Davacının bu talebinin reddi gerekmektedir.

NETİCE:

Tüm yukarıdakiler ışığında, Davacı davasında başarılı olamadığından, dava ret ve iptal edilir.

Davaya has olgular ışığında, masraf emri verilmez.



Ahmet Kalkan
- Yargıç


17 Nisan, 2013




10






Full & Egal Universal Law Academy