Yüksek İdare Mahkemesi Numara 211/1997 Dava No 15/2000 Karar Tarihi 26.09.2000
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 211/1997 Dava No 15/2000 Karar Tarihi 26.09.2000
Numara: 211/1997
Dava No: 15/2000
Taraflar: Şenay Kofalı ve diğerleri ile Bakanlar Kurulu
Konu: Kamulaştırılan arazinin iadesi istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 26.09.2000

-D.15/2000 YİM 211/97
Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152.Maddesi Hakkında.
Mahkeme Heyeti:Taner Erginel,Gönül Erönen,Seyit A.Bensen.

Davacı: 1. Şenay Kofalı, 35, Atatürk Caddesi, Gönyeli
2. Gül-ay Zorba, 11, Resmiye Abalı Sk.,Gönyeli
3. Sonay Barkut, Tomurcuk Sk.,No.14,Gönyeli
4. Aziz Damdelen, 39,Atatürk Caddesi,Gönyeli
5. Bahire Avcı, Şht.Ahmet Mulla Veli Sk.,No.13
Gönyeli
6. Timuray Kofalı, 1,Cengiz Topel Sk.,Gönyeli
7.- M.Kemal Damdelen, Atatürk Caddesi,Gönyeli
8. Bekir H.Damdelen, Anamurlu Kurtali Sk.,
No.25, Gönyeli

- ile -
Davalı: 1. Bakanlar Kurulu vasıtasıyle Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti,Lefkoşa
- 2. Başbakan vasıtasıyle Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti Lefkoşa
A r a s ı n d a .
-
Davacılar namına: Avukat Kıvanç M. Riza
Davalılar namına: Başsavcı Yardımcı Muavini Mustafa Arıkan.

--------------------

H Ü K Ü M

Taner Erginel:Davacılara ait Gönyeli kavşağında Pafta No. XX1,29.W.1 Parsel No.65 olan taşınmaz mal 18.3.1986 tarihinde -Bakanlar Kurulu kararıyle kamulaştırıldı. Kamulaştırma amacı Girne - Lefkoşa anayolunun döner kavşağını bu parsel üzerine yapmaktı. Kamulaştırma kararı 18.3.1986 tarihinde verildiği halde 1997 yılına kadar parselin sadece küçük bir bölümü kullanıldı. Pa-rsel 65'in büyük bir bölümü kullanılmadan olduğu gibi kaldı. Davalılar parsel 65'in tamamını kullanmak için bir proje yapıldığını, buraya daha büyük bir döner kavşak yapılacağını, yeterli para bulunamadığı için geçici olarak küçük bir kavşak yapıldığını f-akat esas projeden vazgeçilmediğini mali kaynak bulunur bulunmaz bunun da gerçekleştirileceğini iddia etmektedirler. Anayasamızın 41(3) maddesi kamulaştırma tarihinden başlayarak 3 yıl içinde kamulaştırma amacının gerçekleşmemesi halinde malın eski sahibin-e iadesini öngörmektedir. Davacılar Anayasamızın bu hükmüne uygun olarak malın kullanılmayan bölümünün kendilerine iadesini talep etmektedirler. 15/62 sayılı Zorla Mal İktisabı Yasasının 15. maddesi ise kamulaştırma amacından vazgeçilmesi halinde iadesind-en söz etmektedir.

Kamulaştırma amacının kısmen gerçekleşmesi ve esas projeden vazgeçilmemesi halinde malın kullanılmayan bölümünün iadesi gerekiyor mu? Bu soru Anayasanın 41(3)'üncü maddesinin yorumu ile 15/62 sayılı yasanın 15'inci maddesinin Anayasay-a aykırı olup olmadığı sorusunu gündeme getirmektedir. Davacı avukatının müracaatı üzerine bu iki konuyu karara bağlanmak üzere Mahkememiz Anayasa Mahkemesine havale etti. Anayasa Mahkemesi ise davada ön itiraz bulunduğunu ve Anayasa Mahkemesinin kararın-dan önce ön itirazın karara bağlanmasının daha uygun olacağını belirterek dosyayı Mahkememize iade etti. Bu nedenle ön itiraz konusunu ele alarak yanıtlamaya çalışacağız.

Ön itiraz konusu şöyle özetlenebilir; Davacılar avukatı 18.11.1987 tarihinde bu da-vayı açmadan önce Başbakan Sayın Derviş Eroğlu'na bir mektup göndererek dava konusu parsel 65'in ihtiyaç fazlasının müvekkillerine iadesini talep etti. Bu mektup şöyledir.



"KIVANÇ M.RİZA
Barrister-at Law
Tel:227 2130 -11 Haziran 1997
Fax:228 8998
Sayın Derviş Eroğlu,
KKTC Başbakanı,
23 sayılı ve 18 Mart 1986 tarihli Resmi Gazetenin Ek III'ünde 133 sayılı Amme Enstrumanı gereğince yayınlanan bir Kamulaştırma Emri ile kamu ulaşımının sağlanması, idamesi ve geliştirilmes-i amacıyle bazı taşınmaz malların kamulaştırıldığı malumlarınızdır; bu şekilde kamulaştırılan mallar arasında Gönyeli'de kâin olup özel mülkiyette bulunan ve XXI/29.W.1 sayılı Devlet Kadastro planında Blok B'de 65 sayılı parselin bir kısmı da bulunmaktadır-. Söz konusu parsel ilgili zamanlarda Gönyeli sakini olup halen vefat etmiş bulunan Hasan Damdelen namıdiğerle Hasan Aziz Damdelen'e ait idi.
2. 15/1962 sayılı Zorla Mal İktisabı Yasasının 15'inci maddesine göre, söz konusu Yasa kuralları gereğince kamula-ştırılan bir mal, 3 sene zarfında, ihtiyaç fazlası olduğu takdirde, iktisabı yapan makam tarafından, kendisinden iktisap edilen kişiye veya tereke idare memurlarına veya varislerine teklif edilir; halbuki, yukarıda mezkûr 65 sayılı parselin kamulaştırılan -kısmının büyük bir parçası aradan 3 seneden çok fazla bir müddet geçmiş olmasına rağmen iktisap edildiği amaç için kullanılmadığı ve/veya fazla olduğu halde 15/62 sayılı Yasanın 15'inci maddesi gereğince merhum Hasan Damdelen'in varisleri olan müvekkil-ler-imden Şenay Kofalı, Gülay Zorba, Sonay Barkut, Bekir Damdelen, Aziz Damdelen, Mustafa Kemal Damdelen, Timuray Kofalı ve Bahire Avcı'ya herhangi bir teklifin yapılmış olmadığı müşahade edilmiştir. Bu durumda, gerekenin yapılması ve söz konusu 65 sayılı par-selin ihtiyaç fazlası kalan kısmının yukarıda mezkûr müvekkillerime teklif edilmesi için tavassut etmenizi mezkûr müvekkillerim adına rica eder, saygılar sunarım.
(Kıvanç M.Riza)
Avukat.
Dağıtım:1.Sayın -Serdar R.
Dentaş, KKTC Başbakan
Yardımcısı
2.Sayın Akın A.Sait,
KKTC Başsavcısı."


Mektuba bir yanıt alamaması üzerine Davacılar avukatı 18.11.1987 tarihinde önümüzdeki davayı açtı. Davanın açılmasından sonra Başba-kanlık Müsteşarı 11.2.1998 tarihinde Davacılar avukatına yanıt verdi. Bu yanıt şöyledir:

" KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
BAŞBAKANLIĞI
Sayı: BB/12//76/12 Lefkoşa. 11.2.1998
Konu: Zorla Mal İktisabı Hk.
Sn-.Avukat Kıvanç M.Rıza,
19,Posta Sokağı,
P.K. 340 Lefkoşa.
İLGİ: 11.6.1997 tarihli yazınız.
15/1962 sayılı Zorla Mal İktisabı Yasası'nın 15'inci maddesine göre, kamulaştırılan müvekkilinize ait Gönyeli'de kain XX1/29.W.1 sayılı kadastro planında -Blok B'de 65 sayılı parsel hakkında, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı'ndan aldığımız yanıtta, o günkü koşullar gereği, yeterli ödeneğin olmaması nedeniyle halen kullanılmakta olan Dönel Kavşak projesinin uygulandığı ancak Karayolları Dairesi Projesinde a-lt üst geçitler ve besleyici yolların yapılmasının bulunduğu bu projenin uygulamaya geçilmesi halinde talep edilen parsellerin proje uygulaması içinde yer alacağı belirtilmiştir.
Geçtiğimiz ve içinde bulunduğumuz yıl içerisinde Lefkoşa-Girne anayolu 4 şe-ritli yol haline getirilmeye başlandığı, bu çerçeve içerisinde kamulaştırılan arazilerin de kullanılacağı göz önünde tutulduğunda talep edilen arazilerin iadesi mümkün görülmemektedir.
Bilgi edinilmesini aldığım talimata atfen saygı ile rica ederim.
- Mustafa T. TOKAY
Müsteşar"

Kara Yolları Dairesi Müdürü İsmail Altan'ın Hukuk Dairesine hitaben yazdığı 9.2.1998 tarihli yazı konuya daha fazla açıklık getirmektedir. Bu yazı
şöyledir;

"KUZE-Y KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANLIĞI
KARAYOLLARI DAİRESİ
Sayı: 11B/118/98 Tarih: 9 Şubat, 1998
K.K.T.C Hukuk Dairesi,
Lefkoşa.
Konu: YİM 211/97 Sayılı Dava Hk.
İlgi: BUB/98 Sayı ve 27 Ocak 1998 Tarihli Yazı. -
YİM 211/1997 tarihli davaya konu edilen yer, Lefkoşa-Girne anayolunun Gönyeli Kavşağının olduğu yerdedir. Yazıda da belirtildiği üzere 23 sayılı ve 18.3.1986 tarihli Resmi Gazete'de Ek III'de 133 sayılı Amme Enstrümanı gereğince Kamulaştırma Emri yayınla-nmıştır. O günkü koşullar gereği, yeterli ödeneğin olmaması nedeniyle halen kullanılmakta olan Dönel Kavşak Projesi uygulanmıştır.
Ancak Dairemiz Projesi, alt üst geçitler ve besleyici yolların uygulanması idi. Bu Proje'nin uygulamaya geçilmesi halinde -talep edilen parseller, Proje uygulanması içerisinde bulunacaktır. Geçtiğimiz ve içinde bulunduğumuz yıl içerisinde Lefkoşa-Girne anayolu 4 şeritli yol haline getirilmeye başlanmıştır. Bu çerçeve içerisinde Kamulaştırılan araziler kullanım içerisinde ola-caktır. Bu nedenle talep edilen arazinin iadesi mümkün değildir.
Saygılarımla bilgilerinizi rica ederim.
İsmail Altan
Karayolları Dairesi Müdürü.
Dağıtım: Bayındırlık ve
Ulaştırma Bak.lığı."


Savcıl-ığın dosyaladığı müdafaa takririnde ön itiraz sözü geçmemekle birlikte ön itiraz olarak nitelendirile-bilecek şöyle bir müdafaa yer almaktadır.
"2. Davacının Talep Takririnin başlangıcında ve (b) paragrafında yer alan talebi öncelikle ve bu safhada masr-aflarla red edilmelidir. Zira, BB/12/76/12 sayı ve 11/2/1998 tarihli yazı ile konu 11/6/1997 tarihli dilekçeye yanıt verilmiştir."


Savcılık duruşmada bu davanın bir ihmal davası olduğunu, Davacıların amacının bir yanıt almak olduğunu 11.2.1998 tarihli -mektupla kendilerine yanıt verildiğine göre ihmalin ortadan kalktığını, dolayısıyle bu davanın devam edemeyeceğini, 11.2.1998 tarihli yanıtla yeni bir karar verildiğini ve bu karara karşı yeni bir dava açılması gerektiğini öne sürmektedir. Bu iddianın doğ-ru olup olmadığını anlamak için Talep Takririne bir göz atalım. Talep Takririnin a ve b paragraflarında şu hususlar yer almaktadır.

" Malumunuz olsun ki adı yukarıda yazılı Davacılar bu dava ile aşağıdaki çareler için Mahkemeye başvururlar;
Davalıları-n, münferiden veya müştereken, Gönyeli'de kâin olup XX1/29.W.1 sayılı Devlet Kadastro planında Blok B'de 65 sayılı parsel olup o zaman Hasan Damdelen namıdiğerle Hasan Aziz Damdelen'e ait olan taşınmaz malın 23 sayılı ve 18.3.1986 tarihli Resmi Gazetenin E-k III'ünde 133 sayılı Amme Enstrumanı gereğince yayınlanan bir Kamulaştırma Emri ile kamu ulaşımının sağlanması, idamesi ve geliştirilmesi amacıyle kamulaştırılan kısmının 3 sene zarfında ihtiyaç fazlası olan kısmını, yukarıda mezkûr olup halen vefat etmiş- olan Hasan Damdelen'in namıdiğerle Hasan Aziz Damdelen'in varisleri durumunda bulunan Davacılara teklif etmemekle göstermiş oldukları ihmalin yapılmaması gerektiği ve/veya Davalıların, münferiden veya müştereken dava konusu 65 parsel sayılı taşınmaz malın- kamulaştırılan fakat ihtiyaç fazlası olan kısmını Davacılara iktisap edildiği fiat karşılığında satmayı ve/veya geri vermeyi teklif etmeleri gerektiği hususunda bir karar;
Davacıların, Avukatları vasıtasıyle, yukarıda (a) paragrafında mezkûr konu ile ilgi-li olarak KKTC Başbakanına göndermiş olduğu ve Davalı no.2 tarafından takriben 11.6.1997 tarihinde alınan yine takriben 11.6.1997 tarihli dilekçeye Davalı no.2'nin veya Davalıların, aradan 30 günden fazla bir zaman geçtiği halde, herhangi bir cevap ve/veya- karar vermemekle göstermiş oldukları ihmalin yapılmaması gerektiği ve/veya Davalıların, münferiden veya müştereken, dava konusu 11.6.1997 tarihli olup yukarıda mezkûr dilekçeye gerekli cevabı vermeleri gerektiği hususunda bir karar; ve"


Önümüzdeki davay-ı bir ihmal davası olarak nitelemek mümkündür. Ancak Davacılar avukatı iki farklı ihmalin ortadan kalkmasını talep etmektedir. İlki malı iade etmeme ihmalinin ortadan kalkması diğeri ise yanıt vermeme ihmalinin ortadan kalkmasıdır. Başbakanlık Müsteşarın-ın 11.2.1998 tarihli yanıtı ile ikinci ihmal ortadan kalkmıştır. Ancak ihmal olduğu iddia edilen diğer konuda hiçbir değişiklik olmamıştır.

Savcının iddiasına göre 11.2.1998 tarihli yanıt yeni bir karar niteliğindedir. Bu karardan sonra her iki talebi-n düşmesi ve karara karşı yeni bir iptal davası açılması gerekmektedir. Bu iddiaya şu nedenlerle katılmıyoruz.
11.2.1998 tarihli yanıt yeni bir karardan çok yapıldığı iddia edilen ihmalin nedenini açıklayan bir yazı niteliği taşımaktadır. Bir işlemin y-apılmamış olması nedeniyle açılan ihmal davasından sonra işlemin niçin yapılmadığını açıklayan bir yanıt verilmesi üzerine davanın düşmesi ve özü hemen hemen aynı olan ikinci bir dava açılması doğru mu? Benzer durumda ihmal davasının düştüğünü ve yeni bir -iptal davası açıldığını gösteren bir içtihadı Savcı Mahkemeye gösterememiştir.
Savcının görüşüne göre açılacak yeni davanın
açılmış olan davadan hiçbir farkı olmayacaktır.
Yani yapılan itiraz bir kırtasiyeciliği artırma
talebi olarak görü-lmektedir.
Usul itirazı nedeniyle bir davanın iptali
işin kolayına kaçmadır. Böyle bir karar
genellikle sorunu ortadan kaldırmaz. Sorun başka
bir yol bularak tekrar Mahkemenin önüne gelir. Bu nedenle önemsiz usul tartışmalarını bahane ederek d-avaları iptal etme yönüne gitmemek gerekir.
Şekil itirazlarının çoğu yine bir şekil tartışması
nedeniyle anlamsız hale gelir. Örneğin burada Davacılar avukatı "benim davam davanın açıldığı tarihte ihmal olup olmadığını tespit içindir. Daha sonra yazılan- yanıt bu davayı etkilemez" diyebilir. O zaman ayrıntı sayılabilecek bir şekil tartışması nedeniyle davaya devam etmek kaçınılmaz olur.

Bu nedenlerle ön itiraz olarak nitelendirilebilecek itirazı red ve iptal ederiz. Talep takririnin (b) paragrafının k-onusu olan yanıt vermeme ihmali ortadan kalkmıştır. Şu halde talep takririnin (a) paragrafında belirtilen malın iade edilmemesine ilişkin ihmalle ilgili olarak davanın değerlendirilmesine devam edilecektir.





Dava Anayasa Mahkemesinin kararına değin sü-resiz ertelenir.




Taner Erginel Gönül Erönen Seyit A.Bensen
Yargıç Yargıç Yargıç


26 Eylül 2000
1


7






Full & Egal Universal Law Academy