Yüksek İdare Mahkemesi Numara 208/1988 Dava No 17/1992 Karar Tarihi 09.06.1992
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 208/1988 Dava No 17/1992 Karar Tarihi 09.06.1992
Numara: 208/1988
Dava No: 17/1992
Taraflar: Emir Ali Amber vd ile M/Araçlar İzin Makamı
Konu: Yolcu taşıma izni
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 09.06.1992

-D.17/92 YİM 208/88

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Niyazi F. Korkut, Aziz Altay, Özkan Tunçağ
Anayasanın 152. Maddesi hakkı-nda

Müstedi: 1. Emir Ali Amber, Mehmetçik, Mağusa.
2. Mustafa Adaöz, Mehmetçik, Mağusa.
ile
Müstedaaleyh: İzin Makamı ve/veya Motorlu Araçlar İzin Makamı ve/veya
İzin Makamı Dairesi ve/veya onun vasıtasıyle KKTC
Başsavcılığı, Lefkoşa.
- A r a s ı n d a.

Müstediler namına: Av. Hasan Hasipoğlu.
Müstedaaleyh namına: Savcı Müjgan Irkad.
İlgili şahıs namına: Ömer Adal.



Yasa Maddesi:

İstemin Özeti: Müstedaaleyhin ilgili şahsa Mehmetçik - Gazi -Mağusa ve geri seferi için vermiş olduğu kamu yolcu taşıma iznine dayanıklık eden kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi istemi.

OLAY: Müstediler Mehmetçik köyünde oturmakta ve uzun zamandan beri Mehmetç-ik-Gazi Mağusa ve/veya Mehmetçik-Gazi Mağusa-Lefkoşa ve geri hattı arasında yolcu ve eşya taşımacılığı yapmaktadırlar. Müstediler Müstedaaleyhin ilgili şahsa bu güzergah üzerinde yolcu taşıma izni verdiğini şifahen öğrenerek Müstedaaleyhe bir yazı gönderer-ek uyarıda buludnular ve meşru menfaatlerinin olumsuz yönde etkilendiğini ileri sürdüler. İşbu başvuruyu dosyalayarak yukarıdaki taleplerde bulundular.

SONUÇ: Müstedaaleyhin konu kararı alırken yeterli araştırmayı yapmadan, dikkate alması gereken olguları- dikkate almadan ya da dikkate almaması greken olguları dikkate alarak bir karar vediği, bu kararı alırken hiçbir gerekçe göstermediği, takdir hakkını kötüye kullandığı veya aştığı cihetle konu kararın iptali gerekir.
Başvuru konusu kararın hükümsüz ve -etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilir.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
YİM 149/81 (D.21/82) sayılı Yüksek İdare Mahkemesi kararı.
YİM/İstinaf 16/87 (D.1/88) sayılı Yüksek İdare Mahkemesi kararı.



H Ü K Ü M

Niyazi F-. Korkut: Bu başvuruda mahkemenin hükmüü Sayın Yargıç Özkan Tunçağ verecektir.

Özkan Tunçağ: Müstediler 30.11.1988 tarihinde dosyalamış oldukları işbu başvuru ile müstedaaleyhin, Mehmetçik köyünden Tahir Üregül'e Mehmetçik-Gazi Mağusa ve geri seferi için -vermiş olduğu kamu yolcu taşıma iznine daya- nıklık eden 18.8.1988 tarih ve ZMB: 13/88 sayılı kararının hükümsüz ve etkisiz olduğu ve herhangi bir sonuç doğurmayacağı hususunda Mahkemenin bir karar vermesi isteminde bulundular.

Müstediler başvuruda özete- Mehmetçik köyünde oturduklarını, hayli uzun bir süreden beri Mehmetçik-Gazi Mağusa ve/veya Mehmetçik-Gazi Mağusa-Lefkoşa ve geri hattı arasında yolcu ve eşya taşımacılığı yaptıklarını, müstedi 1'in TAR 612 plâka numaralı 53 koltuklu, müstedi 2'nin TAR 279- plâka numaralı 51 koltuklu Mehmetçik köyünden olup orada oturan ilgili şahsın TAK 900 plâka numaralı 49 koltuklu, Hasan K. Hasan'ın TAV 745 plâka numaralı 50 koltuklu otobüslerin sahip veya işletmecileri olduklarını, anılan hatlarda yolcu ve eşya taşımacı-lığı yaptıklarını, mevcut otobüslerin sayı ve kapsitesinin ihtiyacı fazlasıyle karşılandığını, tüm bunlara karşın müstedaaleyhin gerekli araştırma ve incelemeyi yapmadan ve yetkilerini aşarak veya kötüye kullanarak ilgili şahsa ayni hatlar için ikinci bir -otobüs için kamu yolcu taşıma izni verdiğini, bu husus 5.11.1988 tarihinde şifahen öğrendiklerini, karar kendilerine halen tebliğ edilmediğini, 9.11.1988 tarihinde avukatları vasıtsıyle müstedaaleyhe çifte taahhütlü bir yazı göndererek uyarıda bulundukalrı-nı, müstedaaleyhin yakınılan kararı alması sonucu meşru menfaatlerinin doğrudan doğruya ve olumsuz yönde etkilendiğini öne sürdüler.

Müstedaaleyh ise 23.11.1990 tarihinde dosyaladığı itiraznamede özetle yakınılan kararı almadan önce esaslı bir araştırma -ve inceleme yapıldığını, bu hususta ilgili mercilerden raporlar alındığını, karar alınırken bölge halkından gelen şikâyetler ile, izinli şöförlerin fiilen yaptıkalrı ve yapmayı ihmal ettikleri seferleri gözönünde bulundurduğunu, özellikle şoför Hasan K. Ha-san'ın uzun bir süreden beri bu iznini kullanmadığının bir gerçek olduğunu, bunun bir sonucu olarak bu şahsın kamu yolcu taşıma izninin 8.9.1988 tarihinde iptal edildiğini, bu durumda mevcut yolcu ve koltuk sayısının böylece korumuş olduğunu, ilgili şahsın- Lefkoşa izni olmakla beraber sıkışıklık dolayısıyle Lefkoşa seferlerini yapmadığını ancak kendine ikinci bir izin verilmesi halinde Mehmetçik-Lefkoşa arasında ihtiyaca cevap verebileceğini, ilgili şahsın bu hususu yetkili mercilere defalarca aktardığını, -sonuçta kendisine konu iznin verildiğini, bu şekilde köyün Lefkoşa'ya ulaşım sorunlarının da halledilmiş olduğunu, müstedilerin haksız rekabet yaptıklarını, fiat düşürdüklerini, yolculara iyi muamele yapmadıklarını, başvurularında haksız olduklarını, meşru- menfaatlarının doğrudan doğruya ve olumsuz yönde etkilenmediğini, konu kararın siyasi nitelikli olmayıp kamu yararını ve/veya köylülerin ihtiyacını gözetir nitelikte olduğunu öne sürerek başvurunun reddi isteminde bulundu.

İlgili şahıs 23.11.1990 tarihi-nde dosyaladığı itiraznamede özetle konu kararın 27/75 sayılı Yasanın ilgili maddelerine uygun olduğunu, müstedaaleyhin ilgili mevzuatın tüm faktörlerini dikkate alarak ve kamu yararı düşüncesi ile hareket ettiğini, yetkilerini aşmadığını ve/veya kötüye ku-llanmadığını, yakınılan kararın yeterince gerekçeli olduğunu belirttikten sonra olgulara ilişkin olarak büyük ölçüde müstedaaleyhin itiraznamesinde öne sürdüğü savlara koşut savlar öne sürdü. İlgili şahıs itiraznamesinde ayrıca 18.8.1988 tarihinde alınan k-onu kararın takriben aynı tarihte müstedilerin bilgisine geldiğini öne sürerek bu durumda 75 günlük zamanaşımı süresinin geçtiğini, bu nedenle daha ileri gitmeden başvurunun masraflarla reddedilmesi gerektiğine ilişkin ön itiraza da yer verdi.

Başvurunun- duruşması esnasında müstedi 1 Emir Ali Amber, müstedaaleyh tarafından Ziya Özak, Hüdaverdi Durusoy ile ilgili şahıs Tahir Üregül şahadet verdiler.

Taraflar ayrıca 12 adet belgeyi de emare olarak sundular. Huzurumuzda şahadet veren tanıkların sunmuş oldu-kları şahadete özetle ve gerektiği oranda değineceğiz.

Müstedi 1 Emir Ali Amber şahadetinde 29 yıllık sürücü olduğunu, 53 yolcu kapasiteli TAR 612 plâka numaralı otobüsü Mehmetçik-Gazi Mağusa hattında sefer yaptığını, 1988 yılında Mehmetçik köyünün nüfus-unun 1100-1150 civarında olduğunu, konu yıl içerisinde köyde işletme izni olan 5 otobüsün mevcut olduğunu, otobüsü ile ortalama olarak günde 20-25 yolcu taşıdığını, diğer 4 otobüsün yolcu taşıma izinlerinin Lefkoşa'ya da sefer yapma olanağı verdiğini, ilgi-li şahsa ikinci yolcu taşıma izninin verilmesi ile yolcu sayısında düşme olduğunu, köyden Gazi Magosa'ya gidip gelen yolcu adedinin 100-120 arası olduğunu, halen günlük 20 yolcusu bulunduğunu, ilgili şahsa izin verilmeden günlük yolcu sayısının 35 olduğunu-, yolcu sayısının ilgili şahsa ikinci bir izin verilmesini gerektirecek yeterlikte olmadığını, konu kararı 1988 Ekim ayında öğrendiğini öne sürdü. Bu tanık istintakında anılan zamanlarda Mahmut Şehzade Terekesine ait olup da damadı Hasan Salver tarafından -sürülen otobüs ile Hasan K Hasan'a ait otobüsün anılan hatlarda sefer yaptıklarını, 1986-1987 yıllarında bir süre için ilgili şahıs ve Terekeye ait otobüsün 2. müstedi ile birlikte ortaklık yaptığını, 2. müstedi ile ortaklarının halen devam etmekte olduğun-u, ailesinin bir kısmının dargınlık nedeni ile kendisi ile seyahat etmediğini, fiat kırdığının ve yolculara kötü davrandığının da doğru olmadığını söyledi.

Müstedaaleyhin 1. tanığı Ziya Özak şahadetinde halen Gazi Mağusa Kaymakamı olduğunu, kamu taşıma i-zni veren Komisyon üyesi olduğunu, anılan güzergahta 5 otobüsün çalıştığını, daha sonra Hasan K. Hasan'ın seferleri durdurduğunu, bu nedenle bir tıkanıklık olduğunu, zaman zaman şoförlerin yolcuları bırakıp kaçmalarının ise şikâyetlere yol açtığını, Lefkoş-a seferlerinin yapılmaz hale geldiğini, ek izin isteminde bu hususlar üzerinde durulduğunu, izin verilirken köyün ihtiyaçları ve araçlardan bir tanesinin sefer yapamdığının dikkate alıdnığını, esasen bir süre sonra Hasan K. Hasan''n sefer izninin iptal edi-ldiğini, ilgili şahsa verilen konu iznin seferlerdeki sıkışıklığı ortadan kaldırdığını, artık şikâyetlerini yapılamdığını, müstedilerin kâr veya zarar ettiklerini bilmediği için herhangi birşey söyleyemeyeceğini, Komisyonun sunulan raporları inceledikten s-onra kendi takdir hakkını kullanarak karar verdiğini belirtti.

Bu tanık istintakında Tavsiye Kurulunun olumsuz raporuna karşın bu izni verdiklerini, bu Kurulun kararalrının tavsiye niteliğinde olup bağlayıcı olmadıklarını, bu meselede Tavsiye Kurulunun m-uhtemelen Hasan K. Hasan'ın taşıma izninin iptal edileceği gerçeğini bilmeden olumsuz karar aldığını, anılan şahsın taşıma izninin iptal edildiğini, fakat sonradan yeniden verildiğini, buna karşın ilgili şahsın izninin iptali cihetine gidilmediğini, bunun -nedenini ise bilmediğini, polis raporunun yanlış olduğunu bu raporda 150 kişi olarak verilen yolcu sayısının kesin olduğunu sanmadığını, şikâyetlerin olduğunu, anlattıklarına ek olarak başka bir araştırma yapmadıklarını öne sürdü.

Müstedaaleyhin 2. tanığ-ı Hüdaverdi Durusoy ilgili zamanda ve halen İzin Makamının sekereterliğini yapmakatdır. Şahadetinde konu ile ilgili olarak fazla bir bilgisi olmadığını, müstedilere kararın ulaşması ile ilgili ancak tahminlere dayalı yaklaşık tarihler verebileceğini ifade -etti.

İlgili şahıs Tahir Üregül ise şahadetinde Hasan K. Hasan'a izin verildiğinde de ayni güzergahı kullanmadığını, köydeki yolcu kapasitesinin civar köylerden gelen öğrencilerle birlikte 189-200 civarında olduğunu, 18.8.1988'de ikinci otobüsün taşıma i-znini aldığını, köyün ihtiyacı olduğunu, yeterli sayıda yolcunun bulunduğunu, Kaymakamın ve köy muhtarının da konuyu bildiklerini, bir süre Lefkoşa'ya sefer yaptığını, yolcu sayısının çok azalması nedeniyle sefer yapamadıklarını, buna karşın Lefkoşa yolcul-arını Lefkoşa'ya sefer yapan diğer otobüslere vererek ve dönüşlerinde Gazi Mağusa'dan alıp köye götürmek suretiyle mağdur etmediklerini, müstedilerin yolcu durumunun iyi olduğunu, günlük ortalama 25 yolcu sayısının normal addedilmesi gerektiğini, konu izni- aldıktan sonra müstedilerin ortaklığının etkilenmiş olabileceğini, fakat zarar verecek derecede bir etkinin varlığından söz edilemeyeceğini öne sürdü.

Bu tanık istintakı esnasında 1988 yılında Mehmetçik köyünde 4 otobüsünün fiilen sefer yaptığını, konu- izin için başvuruda bulunduğunda Lefkoşa'ya sefer yapabilmek için de izin istediğini, o tarihte 2. müstedinin, Hasan Salver'in ve kendisinin Lefkoşa izinlerinin olduğunu, ilgili zamanlarda Hasan K. Hasan'ın talebe taşımadığında kendisine yardımcı olduğunu- ve köyün ihtiyacı nedeniyle konu iznin verildiğini söyledi.

Bu tanık Mahkemenin bir sorusuna karşılık 1988 yılında yolcu adedinin 160-170 civarında, belki de daha fazla olduğunu, güzergâhta fiilen çalışan 4 otobüsün yolcu kapasitesinin 200 kadar olduğun-u belirtti.

Huzurumuzdaki şahadeti ve emare olarak sunulan begeleri esaslıca inceledik. İhtilafsız olgular, inandığımız şahadet ve belgelere göre şöyledir:

Konu kararın alındığı 18.8.1988 tarihinde anılan güzergahta konu taşıma izni olan 5 otobüsün bul-unduğu, buna karşın Hasan K. Hasan'ın genellikle bu güzergahta çalışmadığı, işçi-talebe saatlerindeki uyumsuzluk nedeniyle zamanında ve düzenli seferler yapılamamasının şikâyetlere yol açtığı Lefkoşa'ya hemen hemen hiç sefer yapılmadığı, konu tarihte yolcu- sayısının 150 civarında olduğu, fiilen 4 otobüsün çalıştığı, ilgili şahsın izin makamı Dairesince 17.9.1987 tarihinde bir dilekçe yazarak konu izinle ilgili istemde bulunduğu, dilekçesinde izin verildiği takdirde Lefkoşa seferlerini de muntazaman yapabile-ceğini belirttiği (Emare 1), 21 Ekim 1987 tarihli polis raporunun (Emare 2) mevcut otobüslerin köyün ihtiyacına yeterli olduğu hususunda olumsuz görüş belirttiği, (Emare 3) 23.10.1987 tarihli Kaymakamlık raporunun bir ölçüde olumlu görüş içerdiği, 18.12.19-87 tarihli Tavsiye Kurulu toplantısında ilgili şahıs hakkında alınan kararın olumsuz olduğu (Emare 4), buna karşın müstedaaleyhin ilgili şahsa olumlu yanıt verdiği, bunun için de tutanaklarda gerekçe gösterilmediği, ilgili şahsın konu izni aldıktan sonra L-efkoşa'ya hemen hemen hiç sefer yapmadığı, ilgili şahsa konu iznin verilmesi sonucu iş ortağı olan müstedilerin yolcu sayısında azalma olduğu hususları sabit olmuştur.

Şimdi de müstedilerin öne sürdükleri savlarını kanıtlayıp kanıtlama-dıkları hususunu i-ncelememiz gerekmektedir.

Bu konuda öncelikle bazı içtihat kararlarına değinmeyi yararlı buluyoruz.

YİM 149/81 (D.21/82) sayfa 10'da bizim de benimsediğimiz aşağıdaki görüşlere yer verilmiştir:

"Şunu da ayrıca belirtmek yerinde olur ki bu gibi izinler- verilirken o sefer hattı üzerinde izinli olan araçların durumu, yolcu kapasitesi sıhahtli bir kontrola tabi tutularak Yasanın öngördüğü kriterler çerçevesinde bütün durum a-raştırıldıktan so-n-r-a ve sağlıklı bilgi temin ettikten sonra böyle bir karara varılması gereklidir. Esasen Yasanın 15. maddesi ne gibi kriterlerin göz önünde tutulacağını belirtmiştir."

-Ayrıca ilgili Yasanın 3. maddesi uyarınca oluşturulan Tavsiye Kurulunun tavsiye niteliğindeki kararlarına hukuken verilecek ağırlıkla ilgili olarak YİM İstinaf 16/87 (D.1/88) sayfa 3'den 5'e bizim de benimsediğimiz aşağıdaki görüşlere yer verilmiştir:
-
"Yol kullanma izinleri 27/75 sayılı Yasa ile İzin Makamına verilmiştir. Ayni yasa İzin Makamına yardımcı olabilecek veya tavsiyelerde bulunacak- bir de T-avsiye Kurulu öngörmüştür. Yasanın üçüncü maddesine göre Tavsiye Kurulu, İzin Makamına yapılac-ak başv-u-r-uları inceler ve bu konuda İzin Makamına gerekli tavsiyelerde bulunur. Yasanın herhangi bir yerinde bu kurulun vereceği olumlu veya olumsuz tavsiyeye İzin Makamının uyma mecburiyetinde olduğuna dair bir kuralın mevcudiyeti öngörülmemektedir. Buna rağmen İz-in Makamının Tavsiye Kurulunun vereceği tavsiyeye gereken değeri ve ağırlığı vermesi gerekir. Kendi açısından haklı gördüğü nedenlere dayanrak Tavsiye Kurulunun verdiği tavsiyeye uymama görüş ve niyetinde ise, buna sebep olan nedenleri İzin Makamı açık seç-ik bir şekilde serdetmeli ve bunlar tutanaklarda görülmelidir. Bu husustaki hukuki durum ile Kamu Hizmetinin kamu görevlileri hakkında aldığı nakil veya terfi işlemlerinde uygulanan hukuki durum arasında bir paralellik kurulabilir. Bilindiği gibi özellikl-e terfi işlemlerinde kamu göre-vlisi ile ilgili o-l-arak Daire- Müdürünün veya sorumlusunun düzenlediği raporda Kamu Hizmeti Komisyonunun gereken önemi vermesi ve buna uymaması halinde neden uymadığını açık- -bir şekilde belirtmesi gerekir. Bu hususta 1961'e dayanan bir içtihat kararına atıfta bulunmakta yarar vardır. Sözü edilen içtihat kararı -Michael Theodossiou and The R-epublic (Public Service Commission) 2 RSCC 44. sayfadadır. Bu kararın 48. sayfasında şu görüşlere yer verildi.

'In the opinion of the Court the recommendation of Head of Department or other senior reaponsible officer, and especially so in cases where spe-cialized knowledge and ability are req-uired for the performance of- certain duties, -is a most vital co-nsideration which should weigh with the Public Service Commission in coming to a- -decision in a particular ca-s-e and such- recommenda-tion should not be lightly disregarded. ............ If, nevertheless, the Public Service Commission comes to the conclusion not to follow the aforesaid recommendation it ıs to be expected for the effective protection of the legitimate interests, under Art-icle 151 in conjunction with Article 146 of the Con-stitution, of- the condidated concerned., that the reason for taking such an exceptional course would be clearly recorded in the relevant minutes of the Public Sevice Commission. Failure to do so would not only render the work of this Court more difficult in examining t-he validity of the relevant decision of the Public Service Commission but it might -d-eprive such Commission of a factor militating against the inferenece that it has acted in excess or abuse of power. ........ ..............................'
Önümüzdeki meselede İzin Makamının kendisine iletilen raporlara ve özellikle Tavsiye Kurulunun rap-oruna, ilgili şahsın konusu açısından uyma-d-ığı tutanaklarda açıklıkla görülmesine karşın bunlara neden uyulmadığı hakkında hiçbir açıklama görülmemektedir. Bu durumda İzin Makamı 27/75 sayılı Yasanın 3'üncü maddesi uyarınca oluşturulan Tavsiye Kurulunun tavsiyesine uymayacak ise ve neden uyulmadığı-na mütedair makul sebep de göstermeyecekse sözü edilen Tavsiye Kurulunun mevcudiyetine gerek kalmaz. Oysa ki böyle bir gereklilik yasa tarafından öngörülmüştür.

İzin Makamının Tavsiye Kurulunun tavsiyesine uymamasını, bu makamın o zamanki sekreteri taraf-ından verilen şahadette, bir takım gerekçelere dayandırılmak istendiği anlaşılmaktadır. Sekreter ta-rafından verilen bu konudaki şa-h-a-dete itib-ar etmek son derece hatalıdır. E-sas olan tavsiyeye uymamak için göz önünde tutulan sebeplerin zamanında tutanaklara geçirilmesidir. Sonradan düşünülmek suretiyle sebep il-eri sürmek konuyu s-a-ptırmaktan ve arzu e-dilmeyen durumlar yaratmaktan başka bir işe yaramaz.

Yukarıda söylenenlerden de anlaşılacğı gibi İzin Makamı kendisine yapılan olumsuz tavsiyeye rağmen buna uymayarak niye uymadığı hakkında makul gerekçe de göstermeyerek ilgili şahsa yol kullanma izni ve-rmekle yetkisini kötüye kullanmıştır ve bu konudaki kararın iptal edilmesi gerekir."

Bir süre devam eden saatlerdeki uyumsuzluk n-ed-e-n-iyle seferlerdeki aksaklık ve köy halkının bir ölçüde rahatsız olması gerçeği gözardı edilemezse de sırf bu nedene dayanarak, üstel-ik Kaymaka-mlık ve Polis raporları farklı görüşler içerdiği ve Tavsiye Kurulu da olumsuz yönde karar almasına rağmen tüm bu hususları bir yana iterek, bu koşullarda gerekli araştırmaları yapğmadan, bilâhare de hiçbir gerekçe göstermeden ilgili şahsa ikinci bir otobüs- kamu işletme izni verme cihetine giden müstedaaleyhin bu tutmunu anlamakta güçlük çektiğimizi ifade etmek isteriz.

Dürüst bir tanık olduğundan kuşkumuz olmayan Ziya Özak'ın tutanaklarda gerekçe gösterilmemekle berab-er şa-h-adetinde yu-k-a-rıda özetle değindiğimiz şekilde bazı hususları konu karara gerekçe olarak göstermesi kanımızca yeterli değildir. Kaldı ki; bu tanık da ilgili şahsın konu izni talep ederken özellikle Lefkoşa seferlerine ağırlık veren ifadeler kulland-ığını ve bu hususun iznin veril-m-e-sinde etkili rol oynamış olabileceğini kabul etmiştir. Polis ve Kaymakamlık raporlarında da ayni konuya değinilmiştir. Müstedaaleyhin sunduğu itiraznamede de bu husus üzerinde ağırlıklı bir şekilde durulmaktadır. Görülüyor ki; ilgili şahsa konu izin verili-rken Lefkoşa seferlerinin yapılmaması tüm ilgili mercilerce dile getirildiği halde fiilen ne ilgili şahıs ve ne de diğer izin sahibi şoförler bu seferleri yapmamaktaydılar.

Yukarıda belirtilen nedenlerle konu kararı alan müstedaaleyhin yeterli araştırmay-ı yapmadan, dikkate alması gereken olguları dikkate a-lmadan, ya da dikkate almaması -g-e-r-e-ken olguları dikkate alarak bir karar verdiği, bu kararı alırken hi-çbir gerekçe göstermediği neden-l-e-riyle, başka bir anlatımla takdir hakkını kötüye kullandığı veya aştığı cihetle konu kararın iptali gerekir kanısına varmış bulunuyoruz.

Diğer bir hususa da çok -kısa o-l-a-rak değinmek istiyoruz.

Müstedaaleyh ve ilgili şahıs 75 günlük zamanaşımı süresi üzerinde durmakla beraber bu konuda öne sürdükleri -s-avı kanıtlayıcı herhangi bir şahadet sunmuş değillerdir. Önümdeki şahadet yetersiz olduğundan bu hususla ilgili herhnagi bir bulgu yapma olanağımız yoktur. Daha -açık bir dey-işle bu konuda ileri sürülen sav kanıtlanamamıştır.

-V-arılan sonuç ışığında müstedaaleyhin 18.8.1988 tarihinde aldığı başvuru konusu kararın hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğur-mayacağına karar verilir.

Masraflar için herhangi bir emir verilmez.

Kuşkusu-z- ki; ilgili şahsın İzin Makamına yeni bir izin talebi yapmakta ve İzin Makamı da talebi mevcut- koşullara göre yen-i-d-en değinlendirilerek bir karara varmakta serbesttirler.


(Niyazi F. Korkut) (Aziz Altay) (Özkan Tunçağ)
Yargıç Yargıç Yargıç

-9 Haziran 1992
- -






-


9



-


Full & Egal Universal Law Academy