Yüksek İdare Mahkemesi Numara 195/2014 Dava No 1/2017 Karar Tarihi 04.01.2017
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 195/2014 Dava No 1/2017 Karar Tarihi 04.01.2017
Numara: 195/2014
Dava No: 1/2017
Taraflar: Viyabank Ltd ve Salvo Taragano ile KKTC Merkez Bankası arasında
Konu: Yorum - Yasaların yorumlanması.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 04.01.2017

-D.1/2017 YİM: 195/2014

Yüksek İdare Mahkemesinde.
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında

Yargıç Mehmet Türker Huzurunda.


Davacı: No.1- Viyabank Ltd., Muhtar -Yusuf Galleria No.16,
Lefkoşa.
No.2- Salvo Taragano, c/o Muhtar Yusuf Galleria No.16,
Lefkoşa.


ile


Davalı: KKTC Merkez Bankası, Bedrettin Demirel Caddesi,
Lefkoşa.-


A r a s ı n d a.



Davacı-Müstediler namına: Avukat Serhan Çinar.
Davalı-Müstedaaleyh namına: Avukat Salih M. Çağdaşer.


------------------


K A R A R



Davacılar, Davalı aleyhine ikame ettiği bu dava ile:

"A- Davalı tarafından Davacı No.1'e, 18/7/2014 tarih
ve D.G. 166/2047/2014 sayılı yazı ile bildirilen
ve Davacı Bankanın hakim h-issedarı olan Salvo
Taragano'nun KKTC'de Banka Kurucusu olma ve/veya
39/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın 6(1)(c)
maddesi tahtında Türkiye'de para ve sermaye
piyasasında faaliyet gösteren ve 17 Haziran 2009
tarihinde -tasfiyeye tabi tutulan Kurtuluş
Factoring Hizmetleri A.Ş.de %10 oranından fazla
pay sahibi olmasından dolayı 39/2001 sayılı
Bankalar Yasası'nın 6(1)(c) ve 6(3) 'Sermayenin
%10 veya daha fazlasına sahip olacak ortakların
- kurucularda aranan nitelikleri taşıması şarttır'
maddelerinde Salvo Taragano'nun Viyabank Ltd.de
%10 ve üzeri pay sahibi olma koşullarını
taşımadığı belirlenmiş olduğundan yasal
aykırılığın ve hissedar yapısının düzelt-ilmesi
için Viyabank Ltd.e 9/7/2014 tarihinden
itibaren 6 ay süre verilmesini kararlaştıran
kararın hatalı ve/veya hükümsüz ve/veya etkisiz
olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına
dair bir hüküm ve/veya kar-ar"

verilmesini talep etmektedirler.


Davalı, dosyalamış olduğu Müdafaa Takririnde iki ön itiraz ileri sürdükten sonra, Davacıların iddialarını reddederek alınan kararın ilgili yasal mevzuata uygun olduğunu, Davacıların davasının reddedilmesi gerekt-iğini ileri sürmektedir.

Davalının Müdafaa Takririnde ileri sürdüğü iptidai itirazlardan birincisi, Davacıların etkilenmiş meşru menfaatlerinin olmadığı nedeniyle bu davayı açmaya meşru menfaatlerinin bulunmadığı ve bu nedenle davanın ileri gidemeyec-eği; ikincisi ise, Davalının bir icrai kararının olmadığı, Davacıların dava ettiği kararın Davacıların hukuki durumunda değişiklik yapmayan, icrai niteliği olmayan bir karar ve/veya hazırlık işlemi olduğu nedeniyle dava edilemeyeceğinden davanın ileri gide-meyeceği yönündedir.

Davalı, aynı iptidai itirazları, bu davaya bağlı olarak dosyalanan ve dinlenerek karar verilen 20/10/2014 tarihli ara emri istidasında da ileri sürmüş ve bu istidanın kararında
bu iki iptidai itiraz incelenerek Davacıların meşru -menfaatlerinin olduğu ve Davalının aldığı, Davacıların dava ettiği ve iptalini talep ettiği dava konusu 18/7/2014 tarihli kararının, Davacıların hukuki durumunda değişiklik yapan icrai nitelikli bir karar olduğu sonucuna varılarak, Davalının her iki ön iti-razı da reddedilerek ara emri istidasının esası ile ilgili de karar verilmiş ve verilen geçici emir, dava neticesine kadar kesinleştirilmiştir. Davalı, bu iptidai itirazlarının reddedildiği ara emri istidasındaki kararı istinaf etmediğinden, gerek iptidai -itirazlar gerekse ara emrinin esası ile ilgili karar kesinleşmiştir. Davanın duruşmasında, bu iptidai itirazları ile ilgili herhangi bir iddia ve talepte bulunmayan Davalı Avukatı, hitap safhasında bu ön itirazlara değinmek istemişse de, Mahkemenin, "iptid-ai itirazlarla ilgili ara emri safhasında karar verildiği ve istinaf edilmediğinden kesinleştiği" ikazı üzerine bu girişimden vazgeçmiştir. Ara emri istidası safhasında iptidai itirazların reddedilme kararı ışığında davanın esası incelenecektir.

Dav-anın duruşmasında tarafların ibraz ettiği 31 adet belge, Emare 1-31 olarak kaydedilmiştir. Davacılar, Davacı No.2'nin Genel Müdürü Ahmet Bardak'ı, Davalı ise Düzenleme
ve Denetim Bölüm Şefi Rasiha Maslakçı'yı tanık olarak celbetmiştir.

Davacılar, Tü-rkiye'de tescilli olup, Para ve Sermaye Piyasasında faaliyet gösteren Kurtuluş Factoring Hizmetleri A.Ş.nin faaliyet izninin, Türkiye Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu tarafından iptal edildiğini, ancak bu izin iptalinin Şirketi doğrudan tasfiyeye t-abi tutan bir sonuç doğurmadığını, BDDK'nın Şirketin faaliyet iznini iptal eden kararında Şirkete: 1- Şirketin nevi ve unvanını değiştirmesi, 2- Şirketin tasfiyesi için genel kurulun gerekli kararı üretmesi seçeneklerini verdiğini, Şirketin birinci alterna-tifi seçerek faaliyetlerine devam edebileceğini ve Davacı No.1 Bankada nitelikli hissedar olan Davacı No.2'nin nitelikli hissedarı olma niteliğinin devam edebilecek olmasına rağmen, Şirketin ikinci seçeneği kullanarak gönüllü tasfiyeye karar verdiğini, bu -kararın, Şirkette hakim hissedar olan Davacı No.2'nin KKTC'de faaliyet gösteren Davacı No.1 Viyabank Ltd.deki nitelikli hissedar vasfını ortadan kaldırmadığını, Davalının aldığı kararın yasa dışı ve keyfi olduğunu ileri sürmektedirler.

Davalı, Türki-ye'de sermaye piyasasında faaliyet gösteren ve %95,5 hissesi Davacı No.2 Salvo Taragano'ya ait olan Kurtuluş Factoring Hizmetleri A.Ş.nin faaliyet izninin Türkiye Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumunun 2 Nisan 2009 tarihli kararı ile iptal edilip, 17 -Haziran 2009 tarihinde tasfiyeye tabi tutulduğu nedeniyle, 39/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın 6(1)(C) ve 6(3) maddeleri gereğince Davacı No.2 Salvo Taragano'nun Davacı No.1 Viyabank Ltd.de %10 ve üzeri hisse ve/veya pay sahibi olma koşullarını yitirdiğini,- bu nedenle davaya konu kararı aldığını ve bu kararın tamamen yasaya uygun olduğunu ileri sürmektedir.

Davalı tarafından alınan ve Davacıların iptalini talep ettiği 18/7/2014 tarihli Emare 28 karar aynen şöyledir:

"Bankacılık Düzenleme ve Gözetim- Müdürlüğü
Sayı: D.G. 166/2047/2014

18 Temmuz 2014

Viyabank Ltd.
Genel Müdürlüğü,
Lefkoşa.

(GİZLİ)

Sn. Genel Müdürün Dikkatine

Konu: Bankanız H-akim Hissedarı Salvo Taragano ve
9 Temmuz 2014 tarih ve 882 sayılı Yönetim
Kurulu Kararı hk.

İlgi: 21 Mart 2014 tarih ve D.G.90/840/2014 sayılı
Yazımız.


İlgi yazıda yer alan bankanız hakim hissedarı için
Yön-etim Kurulumuzun 20 Mart 2014 tarihli oturumunda
alınan 874 sayılı kararın gerekçesinin detaylandırılması
amacıyla ve alınan hukuki görüşler doğrultusunda iptal
edilmesine karar verilmiştir.

39/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın 6(1)(C) maddesi-nde
yer alan banka kurucularının 'tasfiyeye tabi tutulan
bankerler, bankalar, sigorta şirketleri ve para ve
sermaye piyasalarında faaliyet gösteren kurumlarda ve
Fona devredilen bankalarda doğrudan veya dolaylı
olarak %10 (Yüzde On) ve daha fazl-a bir oranda pay
sahibi olmaması' hükmü doğrultusunda Türkiye'de
bulunan Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumunun
6 Nisan 2009 tarih ve BDDK.UYII.134-56-6693 sayılı
yazısında belirtilen 2 Nisan 2009 tarih ve 3124
sayılı kararı ile %95,5 hisse-si Salvo Taragano'ya
ait olan ve faaliyet izni iptal edilen sermaye
piyasasında faaliyet gösteren Kurtuluş Factoring
Hizmetleri A.Ş. 17 Haziran 2009 tarihinde tasfiyeye
tabi tutulmuştur.

Bu çerçevede, Bankamız Yönetim Kurulu
9 Temmuz 2014- tarihli oturumunda 882 sayılı kararı
alarak, Viyabank Ltd. hakim hissedarı olan Salvo
Taragano'nun KKTC'de banka kurucusu olma ve/veya
39/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın 6(1)(C) maddesi
tahtında Türkiye'de para ve sermaye piyasasında
faaliyet gö-steren ve 17 Haziran 2009 tarihinde
tasfiyeye tabi tutulan Kurtuluş Factoring Hizmetleri
A.Ş.de %10 oranından fazla pay sahibi olmasından
dolayı 39/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın 6(1)(C)
ve 6(3) 'Sermayenin %10 (Yüzde On) veya daha
fazlasına s-ahip olacak ortakların kurucularda
aranan nitelikleri taşıması şarttır' maddeleri
tahtında Salvo Taragano'nun Viyabank Ltd.de %10
ve üzeri pay sahibi olma koşullarını taşımadığı
belirlenmiş olduğundan yasal aykırılığın ve hissedar
yapısının dü-zeltilmesi için Viyabank Ltd.e
9 Temmuz 2014 tarihinden itibaren 6 (altı) ay süre
verilmesi kararlaştırılmıştır.

Yukarıda sayı ve referansı verilen karar
tarafınıza tebliğ edildiği tarihten itibaren 75 gün







içerisinde Yüksek İdare -Mahkemesinde iptal davası
açılması mümkündür.

Bilgi ve gereğini rica ederiz.

KKTC Merkez Bankası
İdare Merkezi

Ramadan ERKİNER Çağan TANOĞLU
- Başkan Yardımcısı Müdür (v.)"



Davalının kararını dayandırdığı 39/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın 6(1)(C) ve 6(3) maddeleri aynen şöyledir:

"6.(1)(C) Kurucuların müflis veya konkordato ilan
etmiş veya affa uğramış olsalar d-ahi altı
aydan fazla hapis veya zimmet, ihtilas,
irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık,
sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolaylı
iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal
ve istihlak kaçakçı-lığı dışında kalan
kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım
satımlara fesat karıştırma veya Devlet
sırlarını açığa vurma, vergi kaçakçılığı
veya vergi kaçakçılığına teşebbüs suçlarından
dolayı hüküm -giymiş bulunmaması, tasfiyeye
tabi tutulan bankerler, bankalar, sigorta
şirketleri ve para ve sermaye piyasalarında
faaliyet gösteren kurumlarda ve Fona
devredilen bankalarda doğrudan veya dolaylı
ola-rak %10 (Yüzde On) ve daha fazla bir
oranda pay sahibi olmaması.
............................................
............................................
(3) Sermayenin %10 (Yüzde On) ve daha fazlasına
s-ahip olacak ortakların kurucularda aranan
nitelikleri taşıması şarttır. Bu nitelikleri
kaybeden ortaklar temettü dışındaki ortaklık
haklarından yararlanamazlar. Bu halde, hisse
senetlerinin tasarrufu ve devri dış-ındaki
diğer ortaklık hakları Merkez Bankası
tarafından kullanılır. Bu kural, münhasıran,
hakkında 37'nci maddenin (1)'inci ve (2)'inci
fıkraları kurallarında uygulanan bir bankada
pay sahibi olmaları- nedeniyle kurucularda
aranan nitelikleri kaybeden ortaklar hakkında
uygulanmaz."

Davacı No.2'nin hisse ve/veya pay sahibi olduğu Kurtuluş Faktoring Hizmetleri A.Ş. ile ilgili, Türkiye'deki Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kur-umu 6 Nisan 2009 tarihli kararı almıştır. 6 Nisan 2009 tarihli olup Emare 3 olarak kaydedilen bu karar aynen şöyledir:

"G İ Z L İ
BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU
(Uygulama Daire Başkanlığı II)

- Sayı: BDDK.UYII.134-56-6693 06 Nisan 2009
Konu: Faaliyet İzni İptali.


KURTULUŞ FACTORING HİZMETLERİ A.Ş.

İlgi: a) 14.12.2006 tarih ve 14222 sayılı yazınız.
b) 20.08.2007 tarihli yazınız.
c) 14.1-0.2008 tarih ve 13849 sayılı yazınız.
d) 18.11.2008 tarihli yazınız.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca yapılan
değerlendirmeler sonucunda alınan 02.04.2009 tarih ve 3124
sayılı Karar ile Şirketiniz ortaklarının Finansal Kirala-ma,
Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet
Esasları Hakkında Yönetmeliğin (Yönetmelik) 5'inci
maddesinde belirtilen şartları taşımadıkları sonucuna
ulaşılması ve Şirketiniz personeli olmayan ve Şirketinize
müşteri yönlendiren h-er bir kişinin durumunun ayrı ayrı
Yönetmeliğin 10'uncu maddesinin (6) numaralı fıkrasına
aykırılık oluşturduğu kanaatine ulaşılması nedeniyle
Şirketinizin faaliyet izninin Yönetmeliğin 29'uncu
maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi ve Geçici-
1'inci maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca iptal
edilmesi uygun görülmüştür.

Bilindiği üzere, Yönetmeliğin 'Faaliyet İzninin
İptali' başlıklı 29'uncu maddesinin (5) numaralı
fıkrasında faaliyet izninin iptal tarihinden itibaren
- üç ay içerisinde şirketlerin genel kurullarını toplamak
suretiyle şirket nevi ve unvanını değiştirmek veya
tasfiye işlemlerini başlatmak üzere karar almalarının
zorunlu olduğu, (6) numaralı fıkrasında ise faaliyet izni
bulunmayan veya faaliyet izn-i iptal edilen şirketlerin
Yönetmelikte belirtilen faaliyetleri yapamayacağı, ilan
ve reklamlarında veya işyerlerinde bahis konusu

faaliyetlerde bulundukları izlenimini verecek hiçbir
kelime, deyim ve işareti kullamayacakları hüküm altına -
alınmıştır.

Bilgi edinilmesini, ana sözleşme değişikliklerinizin
ticaret siciline tescil edildiğini gösteren Ticaret
Sicili Gazetesinin gönderilmesi ve bundan böyle herhangi
bir şekilde faktoring faaliyetinde bulunulmaması hususunda
gere-ğini rica ederim.
Sabri DAVAZ
Başkan Yardımcısı"



Davalı KKTC Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun bu kararına dayanarak almış olduğu Emare 28 karar -ile, Davacı No.1 Viyabank Ltd.in hakim hissedarı olan Davacı No.2 Salvo Taragano'nun, Türkiye'de 17/6/2009 tarihinde tasfiye edilen Kurtuluş Factoring Hizmetleri A.Ş.de %10 oranından fazla pay sahibi olduğundan, Viyabank Ltd.te %10 veya üzeri pay sahibi ol-ma koşullarını yitirdiği nedeniyle Davacı No.1 Viyabank'ın bu yasal aykırılığı gidermesini ve hissedar yapısını düzeltmesini talep etmektedir.

39/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın 6(1)(c) maddesine göre, KKTC'de kurulacak bir bankanın kurucularının, di-ğer nitelikleri yanında "....tasfiyeye tabi tutulan bankerler, bankalar, sigorta şirketleri ve para ve sermaye piyasalarında faaliyet gösteren kurumlarda....doğrudan veya dolaylı olarak
%10 (Yüzde on) ve daha fazla oranda pay sahibi olmaması" gerekir.

- Davacı No.2 Salvo Taragano'nun Türkiye'de sermaye piyasalarında faaliyet gösteren Kurtuluş Factoring Hizmetleri A.Ş.de %10 oranından fazla hisse sahibi olduğu, Şirketin Türkiye'de Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu tarafından faaliyet izninin ipta-l edildiği ve faaliyet izninin iptal edildiği kararda Şirkete, genel kurulunu toplamak suretiyle, Şirket nevi ve unvanını değiştirmek veya tasfiye işlemlerini başlatmak için karar alma seçenekleri verildiği bir gerçektir. Şirket genel kurulunda, "Şirketin -faaliyetlerinin devamında fayda görülmediğinden" tasfiye edilmesine karar verilmiştir. Genel kurulun, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun
6/4/2009 tarihli kararına göre Şirket nevi ve unvanını değiştirme kararı alarak Şirketin faaliyetlerini başka- bir alanda devam ettirmesini sağlama imkânı olmasına rağmen, genel kurul kendi iradesi ile Şirketin tasfiyesine karar vermiştir. Genel kurulun Şirketin nevi ve unvanını değiştirme kararı alması halinde, Şirket aynı hissedar yapısı ile başka bir alanda faa-liyet gösterebilir ve bu durumda, Davacı No.2'nin Davacı No.1'deki nitelikli hissedar ve kurucu olma nitelikleri hiçbir şekilde etkilenmezdi. Genel kurul, Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumunun kararı gereğince ve yasal olarak
böyle bir karar alma ha-k ve yetkisi varken, "Şirketin faaliyetlerinin devamında fayda görülmediği" nedeniyle kendi iradesi ile Şirketin tasfiyesine karar vermiştir.

39/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın 6(1)(c) maddesinde, "Tasfiyeye tabi tutulan" şirkette %10 ve üzeri pay sa-hibi
olan kişinin banka kurucusu niteliğinin olamayacağı düzenlenmektedir. Yasa Koyucu bu düzenlemeyi yaparken, "Tasfiyeye tabi tutulma" kelimelerini kullanmıştır.

Bir yasa uygulanırken yasa veya yasanın bir kuralını yorumlamak gerektiği zaman, yasa-nın yorumu içtihat kararlarında benimsenen kurallara göre yorumlanır. Bu kuralların en önemlileri, yasanın, Yasa Koyucunun amaç ve niyetine uygun yorumlanması ve yasada kullanılan kelime veya sözlerin alelade alışılmış anlamları ile yorumlanmasıdır. Şu şar-tla ki, alelade veya alışılmış anlamı ile yorumlanan kelimeler abes bir mana ortaya çıkarmasın veya yasanın diğer maddeleri ile çelişkili bir anlam doğmasın (Gör.Anayasa Mahkemesi 12/91 D.2/92, YİM 55/84 D.37/88, YİM 99/78).
Bir yasayı yorumlamaktaki -esas amaç, Yasa Koyucunun amacını saptamaktır. Yasa Koyucunun amacı ise Yasa Koyucunun kullandığı kelimelerden anlaşılmakadır (Gör. Yargıtay/Asli Yetki 6/1975, Yargıtay/Hukuk 18/1980 D.16/1980). Yasalar yorumlanırken Yasa Koyucunun amacına uygun ve bu amac-ın gerçekleşmesini sağlayacak şekilde yorumlanmaktadır. Yasalar, Yasa Koyucunun amacına uymayacak şekilde yorumlanmamalıdır
(Gör. Yargıtay/Hukuk 43/96 D.5/98).

39/2001 sayılı Yasa'nın 6(1)(c) maddesindeki "Tasfiyeye tabi tutulan" kelimeleri alelade -anlamları ile yorum prensipleri ışığında yorumlandığı zaman "Tasfiyeye tabi tutulma" kelimelerinin alelade anlamı, bir şirketin veya kurumun iradesi veya rızası dışında zorla veya zorunlu olarak tasfiye edilmesi olarak anlaşılmaktadır. "Tasfiyeye tabi tutu-lma" kelimelerinin bu şekilde yorumlanmasından ortaya abes bir anlam çıkmamaktadır. Yasa Koyucunun "Tasfiyeye tabi tutulan" kelimelerini kullanırken bir şirketin veya kurumun rızası dışında zorunlu olarak tasfiye edilmesi durumunu ve tasfiyesi zorunlu olar-ak yapılan şirket veya kurumlarda %10 veya daha fazla hissesi olan pay sahiplerinin bankada kurucu olamamasını amaçladığı, yasa maddesinden açıkça ortaya çıkmaktadır.

Daha önce de belirtildiği gibi, Kurtuluş Faktoring Hizmetleri A.Ş., Emare 5 Türki-ye Ticaret Sicili Gazetesinden de görüleceği üzere, nisabı sağlayan hisse sahiplerinin hazır bulunduğu genel kurulda, hissedarlarının isteği ile ve genel kurulun aldığı karar ile tasfiye edilmiştir. Emare 5'te belirtilen gerekçe ile yani "Şirketin faaliyet-lerinin devamında fayda görülmediğinden" tasfiye edilmesine genel kurulunda karar verilmesi üyeler ve/veya hissedarlar tarafından gerçekleştirilmiş gönüllü bir tasfiyedir.
Hissedarlarının istek ve iradesi ile ve genel kurul kararı ile gönüllü olarak tasf-iye edilmesi, Davacı No.2'nin %10 veya üzeri hissedarı olduğu Şirketi, 39/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın 6(1)(c) maddesinde belirtilen, "tasfiyeye tabi tutulan, para ve sermaye piyasalarında faaliyet gösteren kurum" konumuna sokmamaktadır. Bu nedenlerle, -Davacı No.2 Salvo Taragano'nun, hissedarlarının isteği ve iradesi ve genel kurul kararı ile, gönüllü olarak tasfiye edilen Kurtuluş Factoring Hizmetleri A.Ş.de %10 veya üzeri pay sahibi olmasından dolayı, Davacı No.1 Viyabank Ltd.de, kurucularda aranan %1-0 ve üzeri pay sahibi olma koşullarını taşımadığı ve/veya yitirdiği söylenemeyeceğinden, buna bağlı olarak Davalının Davacı No.1 Viyabank Ltd.in, Davalı No.2 Salvo Taragano'nun Viyabank Ltd.e %10 ve üzeri pay sahibi olma koşullarını taşımadığı nedeniyle, b-u yasal aykırılığı gidermesi ve hissedar yapısını düzeltmesi talebi ile Davalı No.1 Viyabank Ltd.e, 9 Temmuz 2014 tarihinden itibaren 6 ay süre verilmesini öngören kararı 39/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın 6(1)(c) ve 6(3) maddelerine uygun düşmemektedir. -

Belirtilenlerden anlaşılacağı üzere Davalının almış olduğu ve Davacıların iptalini talep ettiği dava konusu
karar yasal dayanaktan yoksun olup iptal edilmesi gerekmektedir.

Netice itibarıyla:


Davalı tarafından Davacı No.1'e, 18/7/20-14 tarih
ve D.G. 166/2047/2014 sayılı yazı ile bildirilen
9/7/2014 tarihli, 882 sayılı ve Davacı Bankanın
hakim hissedarı olan Salvo Taragano'nun KKTC'de
Banka Kurucusu olma ve/veya 39/2001 sayılı
Bankalar Yasası'n-ın 6(1)(c) maddesi tahtında
Türkiye'de para ve sermaye piyasasında faaliyet
gösteren ve 17 Haziran 2009 tarihinde tasfiyeye
tabi tutulan Kurtuluş Factoring Hizmetleri A.Ş.de
%10 oranından fazla pay sahibi olmasından dolayı-
39/2001 sayılı Bankalar Yasası'nın 6(1)(c) ve 6(3)
maddeleri tahtında 'sermayenin %10 veya daha
fazlasına sahip olacak ortakların kurucularda
aranan nitelikleri taşıması şarttır' koşulu
nedeniyle Salvo Taragano-'nun Viyabank Ltd.de
%10 ve üzeri pay sahibi olma koşullarını
taşımadığı belirlenmiş olduğundan yasal
aykırılığın ve hissedar yapısının düzeltilmesi
için Viyabank Ltd.e 9/7/2014 tarihinden
itibaren 6 ay süre veril-mesini kararlaştıran
kararın hükümsüz ve/veya etkisiz olduğuna ve
herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar
verilir.



Dava masrafları Davalı tarafından ödenecektir.





Mehmet Türker
- Yargıç


4 Ocak, 2017



















12






Full & Egal Universal Law Academy