Yüksek İdare Mahkemesi Numara 194/2012 Dava No 33/2013 Karar Tarihi 25.10.2013
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 194/2012 Dava No 33/2013 Karar Tarihi 25.10.2013
Numara: 194/2012
Dava No: 33/2013
Taraflar: Dr. Ayşe Köseoğluları ile Kamu Hizmeti Komisyonu arasında
Konu: Münhal mevki - II. Derece Göz Hastalıkları mevkii - Kamu Hizmeti Komisyonunun 3 kadro münhal ilan etmesi - Münhal mevkilere İlgili Şahısların atanması ve Davacının atanmaması - Atamaların iptali için Davacının dava açması- Yüksek İdare Mahkemesinin atama kararlarını iptal etmesi. TUS Belgesi - TUS belegesinin geçerli İngilizce yabancı dil belgesi olarak kabul edilmemesi. Hazırlık işlemleri - Hazırlık işlemlerindeki sakatlığın ayrı dava konusu yapılamaması - Hazırlık işlemlerinin nihai kararla birlikte dava konusu yapılabilmesi. Takdir hakkı - Takdir hakkının keyfi kullanılmaması.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 25.10.2013

-D.33/2013 YİM:194/2012


Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.

Mahkeme Heyeti:Necmettin Bostancı,Talât D.Refiker,Ahmet Kalkan


Davacı:Dr.Ayşe Köseoğlular-ı,Cengiz Topel Sokak,No:27,Gönyeli-
Lefkoşa

- ile -

Davalı:Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı vasıtasıyla KKTC,
Lefkoşa


A r a s ı n d a.

Davacı namına:Avukat Hasan Esendağlı
Davalı namına:Kıdemli Savcı Gülser Akanyeti adına Savcı İlter-
Koyuncuoğlu
İlgili Şahıs No.1 namına:Avukat Güner Göktuğ adına Avukat
Ayşen Gardiyanoğlu
İlgili Şahıs No.2 namına:Avukat Gülsün Yücel adına Avukat Jale
Dizdarlı
--------------

H Ü K Ü M

Necmettin Bostancı: Göz Hastalıkları Uzmanı olan Davacı, 199-8 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuştur. 2003 yılında uzman olan Davacı, Davalının 11.10.2011 tarihinde 13/11 No.lu genelge ile ilan ettiği "Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi ve Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi münhal, ilk atama ve t-erfi kadroları ilânı ve sınavları duyurusu" üzerine, duyuru ile münhal ilân edilen 3 adet II.Derece Göz Hastalıkları Uzmanı mevkii için müracaatta bulundu.

Davacı ve bu davaya ilgili şahıs olarak dahil edilen Dr.Şerife Özhuy (İlgili Şahıs No.1) ve Dr.Hüs-eyin Hakkı Sezgin (İlgili Şahıs No.2), 28.1.2012 tarihinde Kamu Görevlileri Sınav Tüzüğü uyarınca yapılan yeterlik sınavına katıldılar. Davacı, söz konusu sınavda 92 puan alarak ikinci, İlgili Şahıs No.1, 84 puanla üçüncü, İlgili Şahıs No.2, 43 puanla doku-zuncu oldu. Bilâhare yapılan mülâkatta Davacı, 84.38, İlgili Şahıs No.1 Şerife Özhuy 90, İlgili Şahıs No.2 Hüseyin Hakkı Sezgin ise 90 puan almıştır. Tüzük gereği adayların aldıkları yazılı sınav puanı 0.1, sözlü sınav puanı 0.9 ile çarpılmıştır. Bunun son-unda, kesin olmayan sınav sonuçları açıklanmıştır. Buna göre Davacının toplam puanı 93.58, İlgili Şahıs No.1'in toplam puanı 98.40, İlgili Şahıs No.2'nin toplam puanı 94.30 olmuştur.

Yapılan itirazların değerlendirilmesinden sonra, kesin liste yayınlanmı-ştır. Davacının puanı ile İlgili Şahıs No. 2'nin puanı değişmemiş, İlgili Şahıs No.1'in puanı 93.90'a indirilmiş ve 2.5.2012 tarihinde sair müracaatçılar yanında ilgili şahıslar, münhal mevkiye atanmış, Davacı ise atanmamıştır.

Davacı, münhal mevkiye ata-nmaması üzerine, bu davayı dosyalamış ve aşağıdaki şekilde talepte bulunmuştur:
"
Davalının, davacının katılmış olduğu Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi kadrosunda münhal bulunan II.Derece Göz Hastalıkları Uzmanı mevkii sınavının 2.5.2012 tarihinde ve/veya -o tarihlerde ilan edilen kesin sonuçlarına ve/veya sonuç bildirimine ve/veya kesin listeye göre yaptığı II.Derece Göz Hastalıkları uzmanı atamalarının ve/veya buna ilişkin kararların ve/veya işlemlerin geçersiz ve hükümsüz olduğuna ve/veya herhangi bir son-uç doğurmayacağına dair Mahkeme emri ve/veya hükmü,

Davalının, Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi kadrosunda münhal bulunan II.Derece Göz Hastalıkları Uzmanı mevkiine Şerife Özhuy'un atanmasını öngören ve/veya bu bağlamda davacının atanmamasını öngören kara-r ve/veya kararlarının ve/veya işlemlerinin geçersiz ve hükümsüz olduğuna ve/veya hiçbir sonuç doğurmayacağına ilişkin bir mahkeme emri ve/veya hükmü,

Davalının, Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi kadrosunda münhal bulunan II.Derece Göz Hastalıkları Uzmanı- mevkiine Hüseyin Hakkı Sezgin'in atanmasını öngören ve/veya bu bağlamda davacının atanmamasını öngören karar ve/veya kararlarının ve/veya işlemlerinin geçersiz ve hükümsüz olduğuna ve/veya hiçbir sonuç doğurmayacağına ilişkin bir mahkeme emri ve/veya hükm-ü,

Davalının, davacının katılmış olduğu Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi kadrosunda münhal bulunan II.Derece Göz Hastalıkları Uzmanı mevkii sınavının 2.5.2012 tarihinde ve/veya o tarihlerde ilan edilen kesin sonuçlarının ve/veya sınav sonuç bildiriminin v-e/veya kesin listenin ve/veya sıralama listesinin oluşturulması ve hesaplanmasına ilişkin kararlarının ve/veya işlemlerinin geçersiz ve hükümsüz olduğuna ve/veya herhangi bir sonuç doğurmayacağına dair bir mahkeme emri ve/veya hükmü,

Davalının, davacının -katılmış olduğu Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi kadrosunda münhal bulunan II.Derece Göz Hastalıkları Uzmanı mevkii sınavının 2.5.2012 tarihinde ve/veya o tarihlerde ilan edilen kesin sonuçlarında ve/veya sınav sonuç bildiriminde ve/veya kesin listede ve/v-eya sıralama listesinde 4.sırada yer almasını öngören ve/veya Şerife Özhuy ve Hüseyin Hakkı Sezgin isimli kişilerin davacıdan daha fazla toplam puan almasını ve/veya davacıdan daha üst sıraya konmasını öngören kararlarının ve/veya işlemlerinin geçersiz ve -hükümsüz olduğuna ve/veya herhangi bir sonuç doğurmayacağına dair bir mahkeme emri ve/veya hükmü,
Davalının, davacının katılmış olduğu Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi kadrosunda münhal bulunan II.Derece Göz Hastalıkları Uzmanı mevkii sınavının 3.4.2012 ta-rihinde ve/veya o tarihlerde ilan edilen geçici listesine yapmış olduğu itirazlar neticesinde davacının 4.sıradaki yerinin değiştirilmemesini öngören ve/veya davacının itirazlarının dikkate alınmamasını ve/veya reddedilmesini ve/veya kısmen reddedilmesini -öngören kararlarının ve/veya işlemlerinin geçersiz ve hükümsüz olduğuna ve/veya herhangi bir sonuç doğurmayacağına dair bir mahkeme emri ve/veya hükmü,

Davalının, davacının katılmış olduğu Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi kadrosunda münhal bulunan II.Dere-ce Göz Hastalıkları Uzmanı mevkii sınavının 2.5.2012 tarihinde kesin sonuçlarının ve/veya kesin listesinin ilan edilmesinden sonra ve/veya atama işlemi yapıldıktan sonra takriben 26.6.2012 tarihinde ilgili şahıs Şerife Özhuy'un 93.90 olan puanının 98.40 ol-arak değiştirilmesini ve adı geçen kişinin listede 3.sıradan 1.sıraya aktarılmasını öngören işlemlerinin geçersiz ve hükümsüz olduğuna ve/veya herhangi bir sonuç doğurmayacağına dair bir mahkeme emri ve/veya hükmü,

Davalının, davacının katılmış olduğu Yat-aklı Tedavi Kurumları Dairesi kadrosunda münhal bulunan II.Derece Göz Hastalıkları Uzmanı mevkii sınavı ile ilgili olarak kesin listede 26.6.2012 tarihinde yapmış olduğu değişikliğe binaen almış olduğu herhangi bir atama kararının ve/veya işleminin geçersi-z ve hükümsüz olduğuna ve/veya herhangi bir sonuç doğurmayacağına dair bir mahkeme emri ve/veya hükmü,
İ. Bu dava masrafları.

Gerek Davalı, gerekse İlgili Şahıslar, Davacının talep takririne karşılık müdafaa takriri dosyalayarak, Davacının iddial-arını reddetmişlerdir.

Davanın duruşması yapılmıştır. Davacı davasını ispat
amacıyla kendisi şahadet vermiş, ayrıca 2 tanık dinletmiştir. Davalı bir tanık dinletmiş, İlgili Şahıs No.1 kendisi şahadet vermiş, İlgili Şahıs No.2 de kendisi şahadet vermiş v-e ayrıca bir tanık dinletmiştir.

Taraflar davada toplam 68 adet emare sunmuşlardır.

İnceleme: Emare 46'da münhale müracaat eden tüm
adayların, gerek yazılı sınav, gerekse sözlü sınav sonucu aldıkları puanlar ve söz konusu puanların toplamı sonucu oluşan- sıralama, "Doktorlar Geçici Sınav Sonuçları Listesi" olarak yayınlanmıştır.

Emare 46 Doktorlar Geçici Sınav Sonuçları Listesi'ne
göre Davacı 4'üncü sırada yer almaktadır. Listede İlgili Şahıs No.1 Dr.Şerife Özhuy birinci, İlgili Şahıs No.2 Dr.Hüseyin -Hakkı Sezgin üçüncü sırada, davada taraf olmayan Dr.Firuzan Üstüntaş Bardak ikinci sırada yer almaktadır. Yukarıda belirttiğimiz gibi, itirazlar sonucu sıralama değişmiştir. Yeni oluşan liste Emare 49'da görülmektedir. Buna göre, Firuzan Üstüntaş Bardak bi-rinci, Hüseyin Hakkı Sezgin ikinci, Şerife Özhuy üçüncü sırada yer almaktadır. Davacı, Dr.Firuzan Üstüntaş Bardak'la ilgili yapılan idari işlemleri dava konusu yapmamıştır.

Davacı talep takririnde, İlgili Şahıs No.1 ve 2'nin II.Derece Göz Hastalıkları Uzm-anı mevkiine atanma
kararları ve atanma öncesindeki tüm işlemlerin hükümsüz ve etkisiz olduğunu iddia etmekle birlikte, İlgili Şahıs No.1 ile ilgili gerçekleşen ve nihai kararı etkileyen ara işlemlerden dört tanesinde, İlgili Şahıs No.2 ile ilgili ara işle-mlerden iki tanesinde ve kendisiyle ilgili ara işlemlerden de iki tanesinde ısrarlı olmuştur.

Öncelikle Davacının kendisiyle ilgili yapılan ve İdare
Hukuku açısından sakat olduğunu iddia ettiği işlemleri inceleyelim.

Davacı, Emare 4 olan 12/2/2012 tari-hli belgeye göre 27/2/2012 ile 12/3/2012 tarihleri arasında 15 gün süre ile İstanbul'da Acıbadem Hastanesinde uygulamalı eğitime katılmıştır. Davacı aynı zamanda, Emare 3 belgede görülen aynı tarihlerde yer alan İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz K-liniğinde uygulamalı eğitim görmüştür.

Davalı, Davacıya sadece Emare 3'te görülen çalışması nedeniyle Kamu Görevlileri Sınav Tüzüğü'nün 9(B)(b)(iii) maddesi uyarınca puan vermiştir. Emare 4'te görülen çalışması için puan vermemiştir. Davalı, puan -vermemeyi, iki kursun tarihlerinin çakışmasına bağlamaktadır.

İki kursun tarihlerinin çakıştığı bir gerçektir. Tarihlerin çakışması halinde, doğal olarak kişi aynı anda iki yerde olamayacağına göre, ilk nazarda idarenin talebi reddetmesi gerekir. Davacı-, sonuçlarla ilgili Davalıya yaptığı Emare 47'deki itirazına ilave olarak ve itirazına açıklık getirmek babında, Emare 48 itirazı dosyalamıştır.

Emare 48 aynen aşağıdaki gibidir:
" 13.4.2012

KAMU HİZMETİ KO-MİSYONU BAŞKANLIĞINA;
28.03.2012 tarihinde yapılan göz hastalıkları kadro sınavı neticelerine 05.04.2012 yaptığım itiraz dilekçeme ek olarak 12.04.2012 tarihinde sayın başkan Çetin Uğural ve sayın Taner Tuna ile yaptığım görüşme ışığında aşağıdaki ko-nuya dikkat çekmek istiyorum.
Sunmuş olduğum ve reddedilen 2.kurs belgesinin mesai saatleri belirtilmiştir (Özel acıbadem üniversitesi hastanesi), ancak TC Sağlık Bakanlığı İstanbul eğitim ve araştırma hastanesinde mesai saati belirtme ihtiyacı duyul-mamıştır çünkü bu hastane bir devlet hastanesidir ve çalışma saatleri tüm devlet hastanelerinde olduğu gibi st 8.00-15.30 saatleri arasındadır. Aynı tarihte olduğu gerekçesi ile reddedilen 2.belgemin aynı saatlerde yapılmadığına dikkatinizi çekmek ve kurs -puanlamamın tekrar gözden geçirilmesini arz ederim.


Op.Dr.AYŞE KÖSEOĞLULARI

GÖZ HASTALIKLARI UZMANI "

Davacı, Emare 48'le, kurs saatlerinin çakışmadığını ortaya koymuştur. Davalı, Davacının itirazlarına karşıl-ık Emare 50'de görülen cevabı vermiş ve bu konu ile ilgili şu ibareleri kullanmıştır:

"Farklı mesai saatleri içerisinde sunmuş olduğunuz iki adet kurs belgesi, aynı tarihlerde olduğundan dolayı yalnızca bir tanesi değerlendirilmiş ve bu husus tüm adaylar-a eşit olarak uygulanmıştır."

Tüm adaylara eşit uygulama yapılması, Davacının
şikâyetinin reddine gerekçe olamaz. Böyle durumda idare, kurs saatlerinin çakışıp çakışmadığına bakmalıdır. Bu nedenle Davalı, aynı tarihlerde olmakla birlikte, farklı saatler-de yer alan kurslarla ilgili Davacıya Tüzüğün öngördüğü puanı vermemekle hatalı davranmıştır.
Bu safhada, bir hususa temas etmek isteriz. Davacı,
istintakı esnasında, katıldığı kurs süresi ile ilgili sorgulanmış ve 15 günlük kursu tamamlamadığı yönünde id-diaya muhatap olmuştur. İdari kararın gerekçesinde, Davacının katıldığı kursa, tam süreyle katılmadığı yönünde bir ibare olmadığı için bu husustaki iddialara itibar etmeyiz. Bu durumda Davacının puanı eksik hesaplanmıştır. Dolayısıyla eksik hesaplama sonuc-u, sözlü yarışma sınavı ile ilgili varılan nihai sonuç da hatalı olacağından, bu açıdan Davacı ile ilgili, sözlü yarışma sınavına ilişkin varılan sonucun hatalı ve geçersiz olduğu sonucuna varırız.

Davacının bu kalem altındaki itirazı, üyelerin verdiği k-anaat notu neticesinde ortalamasının diğer adaylara nazaran düşük olmasınadır. Bahse konu kanaat notları da haliyle sözlü yarışma sınavı sonucunu ve akabinde oluşan sıralama listesini etkilemiştir. Kanaat puanları üyelerin kendi takdir ve değerlendirmesi s-onucu oluşur. Buna mahkemeler kolay kolay müdahale etmezler. Davacı Emare 47 ile bu hususu itiraz konusu yaptığı gibi, talep takririnde de itirazın reddini dava konusu yapmıştır. Davalı Emare 47'yle yapılan bu konudaki itiraza, Emare 50'deki cevabında "Kom-isyonumuzca sözlü mülakatta verilen puanlar, 2005 Kamu Görevlileri Sınav Tüzüğü'nün 9(B)(d)maddesi uyarınca verilmiştir. Söz konusu madde "Genel değerlendirme ve kendini ifade etme (10 puan)" olarak belirtilmektedir.
Yazılı sınav sonucunda 2'nci sırada ye-r alırken,
sözlü sınav sonucunda 4'üncü sırada yer almanız her iki sınavın da eşit ağırlığa sahip olmamasındandır. 2005 Kamu Görevlileri Sınav Tüzüğü'nün 10'uncu maddesinde "Yazılı Yarışma Sınavında alınan puanın 0.1 ile, Sözlü Yarışma Sınavında alın-an puanın 0.9 ile çarpılmasından çıkan sonuçların toplamı adayın başarı puanını gösterir. 60'ın altında puan alanlar başarı listesine giremez. Başarı Listesi yüksek puandan düşük puana göre yapılır" kuralı bulunmaktadır. Sözlü yarışma sınavı sonucunda 4'ün-cü sırada yer almanızın nedeni de budur." şeklinde cevap vermiştir. Görüldüğü gibi, cevapta Tüzüğün kuralları tekrarlanmıştır. Emare 47'de belirtilenler Davacının itirazına gerekçe teşkil edemez.

Komisyon üyesi Müzeyyen Yeşilada bu konuda istintak ed-ilmiştir.

Mahkeme huzurunda şahadet veren Komisyon Üyesi Müzeyyen
Yeşilada, hesap hatası olmadığı yönündeki iddiayı tekrarlaması yanında, verilen puanın Komisyon Üyelerinin takdirinde olduğunu, 100 puan üzerinden 10 puanlık takdir haklarının bulunduğunu, -takdir hakkı kullanırken, Üyenin kendi vicdani kanaatinin ön plana çıktığını, hangi gerekçe ile puanların verildiği hususunda Komisyon Üyelerinin birbirlerine bir açıklama yapmadıklarını söylemiştir.

Gerek emarede, gerekse Komisyon Üyesi Müzeyyen Yeşilada-'nın şahadetinde, Davacıya verilen kanaat notlarının gerekçesi verilmiş değildir.

İdare Hukukunda, takdir hakkı vardır. İdare adına yetki
kullanan kişiler takdir hakkını keyfi olarak kullanamaz. Bu hak bazen kamu hizmetinin daha iyi ve etkin yürütülmesini- sağlamak amacıyla kullanılır; böyle bir halde, takdir hakkını kullanarak yapılan işlem veya alınan kararın gerekçesi, kamu hizmetinin iyi ve etkin şekilde yürütülmesini sağlamaktır. Bazen mevzuat, yaptığı düzenleme ile idari yetki kullanan kişiye takdir h-akkını kullanma yetkisi verir. Tabii ki bu halde de kişi, söz konusu yetkisini, kamu hizmetinin etkin şekilde yürütülmesini ve kamu yararını sağlamak amacıyla kullanır. Huzurumuzdaki meselede, Tüzük, Komisyon Üyelerine, 100 üzerinden 10 puanlık bir değerle-ndirme, kendi takdirlerini kullanma hakkı vermektedir. Bu hak keyfi kullanılacak bir hak değildir. Mülâkat konusunda Yrd.Doç.Dr.Abdullah Uz ve Mustafa Yaşar Demircioğlu'nun "Sözlü Mülâkat Sınavları ve Yargısal Denetimi" isimli eserlerinde belirttiklerini g-öz önüne alarak, aşağıdaki hususları belirtmek isteriz. Sözlü sınav (mülakat), yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte olup, bilgi ve liyakatı ölçmek, adayın mesleğine uygun yeteneğe, kültüre, çağdaş yaşam anlayışına sahip olup olmadığını tespit amacıyla yapıl-maktadır. Burada komisyon üyelerinin değerlendirme yaparken bakacakları hususlar, adayın atanacağı kamu hizmetinin gerekleri de kaale alınarak, davranışları, giyimi, konuşma ve kendisini ifade edebilme yeteneği, konuya yaklaşımı, tavır ve hareketleri, gene-l kültür gibi hususlardır. Mülâkat, ara işlem mahiyetinde idari bir işlemdir. Bu işlemin yargısal denetimi, hali ile konu, sebep, şekil, amaç ve yetki yönünden yapılmaktadır. Bu nedenle, mülâkat sonucu takdir edilen notun gerekçesi verilmelidir. Komisyon ü-yeleri, takdir ettiği notun gerekçesini ortaya koymalıdır. "Ben öyle takdir ettim" demek yeterli değildir. Üye, neden öyle takdir ettiğini ortaya koymalıdır ve gerekçeler tutanaklarda görülmelidir. Bunun yapılmaması, idari kararı sakatlamaktadır.

Sırası -gelmişken, TC Danıştayının mülâkat ile ilgili görüşlerine burada yer vermeyi uygun görürüz. Türkiye Cumhuriyeti Danıştayının mülâkat ile ilgili kararları zaman içinde gelişim göstermiştir.

Yukarıda belirtilen eserin 60.sayfasında şöyle denmektedir: ....-..........................................
.............21.11.2006 tarihinde yapılan mülakat sınavında başarısız sayılma işleminin iptali istemiyle açılan davada Danıştay; "Hukuk Devleti ilkesi karşısında idarenin yargısal denetim yapılmasını ortadan kaldı-racak ya da bu denetimin yapılmasını imkansız kılacak işlem ve eylemlerde bulunması mümkün değildir. Davranış ve düşüncelere ilişkin bilgi edinmek amacıyla bir kişiyle yapılan sorulu cevaplı görüşme olan mülakatın, yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte olduğ-u açık olmakla birlikte, mülakatın yargısal denetime imkan verecek, bilginin de ölçülmesini sağlayacak şekilde yapılması, hukuk devleti ve hukuk devletinde açıklık ve şeffaflığın gerçekleştirilmesi bakımından daha objektif olacaktır. Bu nedenle, ilgilinin -fiziki görünümünün, mesleği icra edip edemeyeceğinin tespiti yanında, soru sorulacak derslerin belirlenmesi, hangi konulardan ne tür soruların sorulacağı, sorulan sorulara verilecek cevapların puanlamada hangi ağrılıkta olacağı hususlarının da belirlenmesi-, kısacası yazılı sınavdan sonra yapılacak sınavın objektif değerlendirmeye imkan verecek sözlü sınav şeklinde yapılması gerekmektedir." Kararımızın daha sonraki bölümünde temas edeceğimiz gibi kurul halinde alınan kararlarda tutanak tutulma zorunluluğu va-rdır. Danıştay kararlarında bu husus teyit edilmekle birlikte teknolojik imkânlardan yararlanılması, bu açıdan ses ve görüntü kaydının yapılması gerektiği belirtilmektedir. Gerek Danıştay Daire Kararlarında, gerekse Danıştay İdari Dava Kurulları Kararların-da, mülâkat konusunda beş ilkeden bahsedilmektedir.

Yukarıda zikrettiğimiz eserin 57.sayfasında, bahse konu ilkeler aşağıdaki şekilde ifade edilmektedir:
"1- Sözlü sınavın sesli ve görüntülü kayıt yapılmak
suretiyle gerçekleştirilmesi günümüz-de mümkündür.
Bu imkanın kullanılmaması hukuk devleti ilkesinin
sağladığı güvenceyi zedelemektedir.

2- Sesli ve görüntülü kayıt imkanı varken ayrıca sözlü
sınav komisyon üyelerinin soru ve cevapları tutanağa
b-ağlaması gerekmemektedir.

3- Sözlü sınavda komisyon üyelerince takdir edilen notun
gerekçeleri ortaya konulmalıdır.

4- Sınav öncesinde soruların ve yanıtlarının hazırlanmış
olması gerekmektedir.

5- Sözlü sınav öncesinde ada-ylara yöneltilebilecek
soruların ve yanıtlarının hazırlanmış olması
gerekmektedir. Sınav sırasında, adaylara hazırlanmış
olan bu sorulardan kur'a yöntemiyle belirlenenler
sorulmalıdır.

Ibid; Çalışma ve Sosyal- Güvenlik Bakanlığının 10-11/12/2009 tarihinde yaptığı İş Müfettiş Yardımcılığı sözlü sınavının, Ankara 5.İdare Mahkemesinin 12.05.2010 tarihli kararı ile yürütmesi durdurulması üzerine ilgili Bakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamada; yürütmenin durdu-rulması nedenlerinin,
1-Davacıya hangi soruların yöneltildiği
2-Davacının bu sorulara ne cevaplar verdiği
3-Cevapların sınav kurulunca hangi yönlerden eksik veya yetersiz ya da yanlış olarak değerlendirildiği hususlarının açık olmadığı, diğer bir anlatımla- komisyon üyelerince takdir edilen notun gerekçeleri ile ortaya konulmaması
4-Sözlü sınavın sesli ve görüntülü kayıt yapılması suretiyle gerçekleştirilmemesi
5-Sözlü sınavında sorulan sorular ile verilen cevapları içeren bir tutanak tutulmaması" olduğu, sö-zlü sınavın mahkeme kararına uygun olabilmesi için;
"1-Sesli ve görüntülü kayıt sisteminin kurulması
2-Komisyon üyelerinin sözlü sınavda soracakları soruları ve cevaplarını önceden belirleyerek tutanak altına alması bu soruları kapalı zarfa koyarak adaylar-ın huzurunda açması ve soruları her adaya ayrı ayrı kura ile kendi sorusunu çektirmesi
3-Adayın sorulara verdiği cevabın verilen puanın kayda alınması, cevabın hangi nedenle eksik veya tam bulunduğunun açıklamasının yapılarak kayda alınması
4-Sözlü sınavda- adayın bilgi düzeyinin, zeka, muhakeme, algılama, ifade yeteneği, tavır ve hareket gibi şahsi vasıflarının tespitinin yer alması gerektiği belirtilmiştir."


Ne yazık ki huzurumuzdaki meselede, gerekçelerde bu hususlar yer almamakta, itiraza cevapta bir- toplama hatası olmadığından bahsedilmektedir.

Adayların mülâkatta hangi sorulara muhatap oldukları, ne cavap verdikleri, mülâkata katılan üyelerin kanaatlerinin neler olduğu, cevapların hangi yönden eksik olduğu, bu konuda zabıt mevcut mu? sorular önce-den hazırlandı mı? gibi sorular bu Mahkeme için meçhuldur.

Yukarıda belirttiklerimiz ışığında Komisyonun kanaat
notları ile ilgili kararında bir gerekçe görülmediği için, kanaat notu ortalaması şeklinde tecelli eden Komisyon kararının sakat ve geçersiz ol-duğu sonucuna varırız.

Davacının, İlgili Şahıs No.1'le ilgili iddialarına
gelince, Davacı tarafından Tüzüğe aykırı olduğu iddia edilen İlgili Şahıs No.1'le ilgili işlemler (4) başlık altında karşımıza çıkmaktadır.
Mesleki tecrübe ile ilgili, İlgili Şahıs- No.1'e verilen puan hatalıdır.
Kamu Görevlileri Sınav Tüzüğü'ne göre, mesleki tecrübeye yıllar baz alınarak 20 puandan başlayıp 40 puana kadar varan, puan verilmektedir. Tüzüğün ilgili maddesi olan, madde 9(B)(a) aynen şöyledir:
"(a)Kıbrıs Türk Tabipleri- Birliğine Kayıt Tarihi
veya Son Kayıt Yenileme Tarihi: (40 puan)
Mesleki tecrübe adayın Kıbrıs Türk Tabipleri Birliğine Kayıt Tarihi veya Son Kayıt Yenileme Tarihinin takvim yılı esas alınarak aşağıdaki şekilde belirlenir.

yıl arası: 20 puan
1-2 yıl -arası: 25 puan
2-3 yıl arası: 30 puan
3-5 yıl arası: 35 puan
5 yıl ve üzeri: 40 puan"

Davacıya göre İlgili Şahıs No.1, mesleki tecrübe açısından 5 yılın altındadır ve kendisine 40 puan yerine 35 puan verilmeli idi. İlgili Şahıs No.1'in mesleki tecrübesi-yle ilgili hesaplamada nazara alınacak olan belge Emare 37'dir. Emare 37 aynen şöyledir:

" 30/04/2012

Sayın Hasan Esendağlı
Avukat

İlgi: 30/04/2012 tarihli yazınız.
Dr.Şerife Özhuy'un, 11/10/2000 tarihinde- 602 sicil numarasıyla asli üyemiz olarak Pratisyen Hekim statüsünde birliğimize kaydı yapılmıştır. 12/04/2002 tarihinde yarı süreli Göz Sağlığı ve Hastalıkları ihtisasını tamamladığından üyeliği kendi isteği ile askıya alınmış, 6/10/2005 tarihinde ise yap-tığı dilekçe ile üyeliği Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı statüsünde askıdan indirilmiştir. 27/07/2006 tarihinde ise Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Vitroretinal Cerrahi Eğitimini alacak olmasını gerekçe göstererek başvurmuş ve üyeliği askıy-a alınmıştır, 20/02/2008 tarihinde ise yine kendi başvurusu ile üyeliği askıdan indirilmiştir. Asli üyeliği Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı statüsünde halen devam etmektedir.


Saygılarımla,


Dr.Özdemir Berova
(Genel Sekreter)


Emare 37'ye g-öre İlgili Şahıs No.1'in Kıbrıs Türk Tabipler Birliğindeki üyeliği Pratisyen Hekim olarak 11.10.2000'de başlamış, 6.10.2005 tarihinde uzman olarak kayıt yaptırmış, uzman iken 27.7.2006 ile 20.2.2008 tarihleri arasında üyeliği kendi başvurusu üzerine askıya- alınmıştır. Askıya alınan süre hesaba katılmadığı takdirde, İlgili Şahıs No.1'in mesleki tecrübe açısından süresinin 5 yılın altında olduğu hususunda taraflar hemfikirdirler. Kamu Hizmeti Komisyonu üyesi Müzeyyen Yeşilada, bu hususu teslim etmekle birlikt-e, üyeliğin askıya alınmasına rağmen adayın uzmanlığı devam ettiği için, bu noktayı kaale almadıklarını söylemiştir.

Tüzükte öngörülen tecrübeden kasıt, kişinin Kıbrıs Türk
Tabipler Birliğinde olan kayıt süresi, başka bir ifade ile icrai meslek edebildi-ği süredeki hizmetleridir. Bu sürenin kesintiye uğraması halinde, kesinti süresinin, işleyen süreden düşmesi gerekir. Kişinin, Doktorluğu ve buna bağlı uzmanlığı onun unvanıdır. Kesinti halinde kişi Doktorluğunu veya ona bağlı olan uzmanlığını yitirmez. Sa-dece yasa gereği icrai meslek yapamaz. Davalı, kesintiye uğrayan süreleri mesleki tecrübe süresi içerisinde telâkki etmekle hatalı davranmıştır.

Yukarıda belirttiklerimiz ışığında, Davalının İlgili Şahıs No.1'e mesleki tecrübe ile ilgili 40 puan ver-me kararının sakat ve geçersiz olduğu sonucuna varırız.

Emare 30 ve 31'de görülen yaka kartları konusu.

İlgili Şahıs No.1 Türk Oftalmoloji Derneğinin 35'inci
ve 41'inci kongrelerine katıldığını kanıtlamak için
kongre öncesi verilen yaka kar-tlarını ibraz etmiştir.

Tüzüğün 9(B)(b)(ii) maddesine göre adayın katıldığı ve 2 günden az olmayan kongre, bilimsel toplantılar ile, uluslararası kabul gören dergilerde çıkan yayınlar kişiye puan getirmektedir.

Konu 9(B)(b)(ii) maddesi aynen şöyledir:-

(ii) Belgelendirmek koşulu ile, branşı ile ilgili katıldığı iki günden kısa süreli olmayan kongreler, bilimsel toplantılar ve uluslararası kabul gören dergilerde çıkan yayınlar. Her belge için 3 puan olarak değerlendirilir ve toplam 15 puanı aşamaz.
- (15 puan)

Burda bahsedilen belgenin hangi bilgileri içermesi gerektiği Tüzükte açıkça belirtilmemiştir. Ancak bahsedilen belge öyle bir belge olmalıdır ki, kişinin bahsi geçen ve en az 2 günlük olan kongreye katıldığını şüpheye mahal vermeyecek ş-ekilde ortaya koymalıdır.

Yaka kartının, kişinin kongreye, süresi boyunca
katıldığını ortaya koyduğu kanaatinde değiliz. Bu gibi
katılımlar, kongre düzenleyicilerinin düzenleyeceği ve
kişinin katılım süresini açıkça ortaya koyan belgelerle
kanıtlanmalıd-ır. Keza bu belgeler, Tüzükte belirtilenleri
açıkça ortaya koymalıdır. Davalının zikredilen yaka
kartlarını, yukarıda belirttiğimiz nitelikte telâkki etmekle
hatalı davrandığı kanaatindeyiz. Kaldı ki, Davacının iddiasına göre, Beldibi Antalya'da yapılan 41-.Ulusal Oftalmoloji Kongresine, İlgili Şahıs No.1, üç gün yerine bir buçuk gün katılmıştır. İlgili Şahıs No.1'in yurt dışı çıkış ve giriş tarihlerini gösteren Emare 55 nazara alındığı zaman, İlgili Şahıs No.1'in anılan kongreye üç gün süreyle katılmadığı g-örülmektedir. Çünkü, Emare 55'e göre İlgili Şahıs No.1 1.11.2007'de KKTC'den çıkmıştır. 41'inci Ulusal Oftalmoloji Derneğinin düzenlediği kongrenin tarihi 31 Ekim - 2 Kasım 2007'dir.

Yukarıda belirttiklerimiz ışığında Davalı, İlgili Şahıs No.1'e 35 ve 41-'inci kongrelerle ilgili puan vermekle hatalı davranmıştır.

İlgili Şahıs No.1 yukarıda belirtilen kongrelere katıldığını kanıtlamak babında sunduğu Emare 29'un durumunu, bundan sonraki başlık altında inceleyeceğiz.

Süresi haricinde belge kabulü iddia-sı.
İlgili Tüzük, aradığı belgelerin ne zaman ibraz
edileceği hususunda bir düzenleme getirmemiştir. Tüzüğün
düzenlemediği bir noktada, idarenin, hizmetin yürütülmesini sağlamak adına, kendi takdiriyle düzenleme yapmasında, İdare Hukuku açısında-n bir sakınca yoktur. Nitekim, Davalı da bu nokta ile ilgili bir düzenleyici işlem yapmış, yani kendi takdiri uyarınca kural koymuştur. Bahse konu kural, Emare 57'nin sonunda, "Adaylar müracaatlarını yaparken değiştirilmiş şekliyle 7/1979 sayılı Kamu Görev-lileri Yasası altında oluşturulan 2005 Kamu Görevlileri Sınav Tüzüğü'nün 9.maddesinin (B) bendi uyarınca sözlü yarışma sınavında değerlendirilecek kriterler için istenen belgeleri de beraberlerinde getirmeleri gerekmektedir." şeklinde yer almaktadır. Daval-ı tarafından konan kural objektif olup tüm adaylara şamildir. Bu kural daha sonra oluşturulan bir kuralla değiştirilmediği veya idarece yürürlükten kaldırılmadığı veya geri alınmadığı sürece, mevcut şekliyle münhale katılan herkese uygulanmalıdır. Kuralın -uygulanmamasının İdare Hukuku açısından sakatlık teşkil etmesi yanında, sadece bir veya bir kısım müracaatçıya uygulanması da İdare Hukuku açısından sakatlık oluşturmaktadır.

Yukarıda zikredilen Emare 57'nin sonundaki ibarelere göre, Tüzük uyarınca değer-lendirilecek olan belgeler, aday tarafından, müracaat tarihinde Komisyona ibraz edilmelidir. Şahadetten ortaya çıkmıştır ki, adaylardan, müracaat tarihinden sonraki tarihlerde, mülakat günü ve mülakat tarihinden sonra belge kabul edilmiştir ve yine Komisyo-n Üyesi Müzeyyen Yeşilada'nın şahadetinden ortaya çıkmıştır ki, Davalı kendi koyduğu düzenleyici işlemde görülen kuralın dışına çıkmıştır. Müzeyyen Yeşilada bahse konu sapmayı da, "Komisyonun hoşgörüsü ve müsamahakâr davranması" şeklinde izah etmiştir.

O-bjektif mahiyetteki kurallar, herkese eşit şekilde ve
olduğu şekliyle uygulanır. Objektif kuraldan, kişi veya kişiler veyahut bir kesim lehine sapmak, kuralda buna cevaz veren bir düzenleme olmaması halinde, bir aykırılıktır ve hukuk bu davranışı korumaz.
-
İdare hukukunda bu tür işlemler, genel deyimiyle
Düzenleyici İşlemler olarak anılmaktadır. Prof.Dr.İlhan Özay genel düzenleyici işlemleri izah ettiği, Gün Işığında Yönetim isimli eserinde, sayfa 327'de şöyle demektedir. "Sözlük anlamı ile "düzenli hale k-oymak, düzen vermek, tanzim ve tertip etmek" olarak tanımlanan "düzenleme", kamu hukukunda "kural koyma" ile eşanlamlıdır. Yine sözlüklerde "bir işlemin doğru bir sonuç vermesi için tutulacak veya bir oluşta tutulmuş bulunan belli yol" şeklinde anlatılan "-kural", hukukta sürekli, soyut ve nesnel, genel durumları belirleyen norm olarak karşımıza çıkar. Bu anlamda "kural koyma" "yasama" kavramı ile özdeşleşmektedir. Ancak "yasama" da, salt "kanun yapma" demek olmayıp başka isimler taşıyan fakat herbiri sürek-li, soyut ve nesnel, genel durumları içeren işlemler yapabilme, başka bir deyişle "kural koyabilme" gücünü ifade ettiğinden "düzenleme" ya da "kural koyma" yalnızca yasama organ ve kurullarının tekelinde olmayıp Devletin diğer bazı organ ve birimlerinin de- Anayasa ve yasal diğer düzenlemelerden aldıkları yetki ile "kural koyma" yani "düzenleme" yeteneği bulunmaktadır." Yine aynı eserde sayfa 329'da adsız düzenleyici işlemlerden bahsedilmektedir.

"Adsız düzenleyici işlemler

Türk hukukundaki genel düzen-leyici işlemler sadece bu, adı Anayasada sayılanlar değildir. Yasal düzenlemeler Yürütmenin, "karar","kararname","tebliğ", "sirküler","statü","esaslar","genel emir","tenbihname", "genel tenbih","ilan","duyuru","plân","tarife", "ilke kararı", "yönerge" ve "-içdüzen kararı" gibi isimler taşıyan adsız genel düzenleyici işlemler yapmasına da olanak sağlamaktadır."

Prof.Dr.Kemal Gözler, İdare Hukuku Dersleri isimli
eserinde, bölüm 7'de, Konuyu Düzenleyici İşlemler başlığı altında ince-lemiş, düzenleyici işlem tesis etme gerekçelerini sayarken, "kamu hizmetinin iyi işlemesi ihtiyacının" bunlardan birisi olduğunu vurgulamıştır.

Emare 36'da görülen belge, İlgili Şahıs No.1'in, 12.7.2005 ile 12.8.2005 tarihleri arasında, 9 Eylül Üniversit-esi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı ve Özel Retina Göz Hastalıkları Dal Merkezinde medikal ve cerrahi retina uygulamalarına gözlemci olarak katıldığını ve ilgili konularda eğitim aldığını gösteren belgedir. Bu belgenin düzenlenme tarihi 28.3.2-012'dir. Şahadete göre, bu belge, mülakattan bir gün sonra, Komisyona sunulmuş ve İlgili Şahıs No.1'e bu belge ile ilgili puan verilmiştir. Davacı bu hususa itiraz etmiş, Davalı itirazı kabul etmiş ve İlgili Şahıs No.1'den 5 puan geri almıştır. Atamalar ya-pıldıktan sonra, 11.5.2012 tarihli Emare 33 belge, Davalı tarafından kabul edildi ve İlgili Şahıs No.1'e geri alınan 5 puanı iade edildi.

Yukarıda belirttiklerimiz ışığında, Komisyon, söz konusu belgeyi kabul edip puan vermekle hatalı davranmıştır. Bu n-edenle söz konusu belge ile ilgili puan verme kararı geçersizdir. Emare 29 da mülâkat gününden sonra ibraz edildiği cihetle, yukarıdaki argümanlar ışığında, Emare 29'un da kabulü kararı geçersizdir.

Davacının İlgili Şahıs No.2 Hüseyin Hakkı Sezgin'le-
ilgili iddiaları da 2 başlık altındadır.

İlgili Şahıs No.2'nin sunduğu İngilizce belgesinin kabul
edilip puan verilmesi.

İlgili Şahıs No.2'nin sunduğu İngilizce belgesi Emare 68 olarak Mahkemeye sunulmuştur.

İngilizce belgesi konusunda, Komisy-on Üyesi Müzeyyen
Yeşilada, şahadetinde, Emare 68'deki belgenin uluslararası
niteliği haiz bir belge olmadığını, İlgili Şahıs No. 2'nin tıp
tahsiline başladığı zaman yapılan muafiyet sınavı neticesi
elde ettiği bir belge olduğunu kabul etmektedir. Müzeyyen-
Yeşilada Emare 68 belgenin kabul nedenini (2) başlık altında
izah etmektedir.

TUS belgesi Milli Eğitim Bakanlığının görüşü de alındıktan sonra, İngilizce belge yerine kabul edilmiştir. Doktorlar Tıpta Uzmanlık Sınavı'na girmeden önce bir lisan sınavına -girerler. Emare 68 de böyle değerlendirilmiştir.
Müracaatçı doktorlardan 2-3 tanesi hariç, hiçbiri İngilizce'den puan alamayacaktı. Bu nedenle Komisyon adaylara müsamahakâr ve hoşgörülü davranmıştır.

Müzeyyen Yeşilada şahadetinde ayrıca şu cümleyi kulla-nmıştır: "Komisyon bundan sonra eminim ki, dil konusunda daha katı ve daha istikrarlı bir duruş sergileyecektir."

Emare 59'da yer alan ilanda, İngilizce sınav belgeleri tablosu yer almaktadır. Bu tabloda sayılan belgelerden hiç birisinde Doktorların TUS- öncesi girdikleri sınavdan bahsedilmemektedir. Başka bir ifade ile Davalının kendisinin ihdas ettiği düzenleyici işlemde, TUS öncesi sınavdan bahsedilmemektedir. Davalı, Emare 68 belgeyi, TUS öncesi yapılan sınavlara eş veya denk değerlendirmekle hatalı d-avranmıştır. Şahadete göre, Emare 59 tabloda görülen belgeler, Eğitim Bakanlığının belirleyip Davalıya bildirdiği belgelerdir. Eğitim Bakanlığının bildirimi, Davalının talebi üzerine olmuştur. Yapılan talep ve bildirim, Tüzüğün 9(B)(c) maddesine uygundur. -Davalı, Emare 59'da belirtilen belgelere ilişkin tablonun altına, 2 madde daha eklemiştir. Bunlar şu ibarelerdir:
"
Tıp Doktoru eğitimini ve/veya uzmanlık eğitimini, tüm dersleri yabancı dilde olmak kaydıyla tamamlayanlara tüzüğün ilgili maddeleri uyarınca- kriter puanı uygulanacaktır.
Yukarıdaki tabloda belirtilen belgeler dışında yabancı dil bildiğine dair başka belgeler sunan adayların durumları ayrıca değerlendirilecektir. "

İlgili Şahıs No.2, tıp eğitimini İngilizce yapmadığı için, birinci koşulu ince-leme gereği yoktur.

İkinci madde ile ilgili inceleme yapmadan önce, Tüzüğün yabancı dille ilgili maddesine bakmakta yarar vardır. Bu konuyu düzenleyen Tüzüğün 9 B(c) maddesi aynen şöyledir:

" (c) Yabancı Dil (10 puan)
Adayın Yabancı Dil bildiğini, u-luslararası geçerliliğe sahip bir belge ile veya Eğitimden sorumlu Bakanlık'ca düzenlenen İngilizce Yeterlik Sınavından "A" düzeyinde alacağı bir belge ile veya bu Tüzük çerçevesinde düzenlenen Yabancı Dil Sınavını geçerek alacağı bir sertifika ile kanıtla-ması. Kamu Hizmeti Komisyonu uygun görmesi halinde, uluslararası geçerliliğe sahip belgenin, en az bu Tüzük çerçevesinde düzenlenen Yabancı Dil Sınavını geçerek alınan belge düzeyinde olup olmadığının tespitini Eğitimden sorumlu Bakanlıktan talep eder."

-Tüzük maddesine göre, aranan belge iki kriterden birisini taşımalıdır.
Uluslararası geçerlilik kriteri.
Eğitimden sorumlu bakanlıkça düzenlenen İngilizce Yeterlilik Sınavından alınacak (A) düzeyinde bir belge olması kriteri.

Uluslararası geçerliliğe sahi-p belgenin, Tüzük uyarınca Yabancı Dil Sınavı sonucu alınan belge düzeyinde olup olmadığının tespitini komisyon Eğitim Bakanlığından talep edebilir.

Buna göre, bir belgenin uluslararası niteliği haiz olup
olmadığını belirleyecek olan makam, eğitimden sor-umlu bakanlıktır. Uluslararası nitelikte olduğu saptanan belgenin denkliğini saptayacak olan da Eğitim Bakanlığıdır. Nitekim Komisyon, Eğitim Bakanlığının kendilerine hazırladığı yabancı diller tablosuna dayanarak, Emare 59'daki tabloyu hazırlamıştır.
-
Emare 59'daki 2'nci maddeye dayanarak, kişinin İngilizce bildiğini gösteren herhangi bir belgenin takdiri, tabi ki Komisyona aittir. Ancak bu takdir sınırsız ve Tüzüğün amacını aşan bir takdir değildir. Davalının herhangi bir belgeyi kabul etme takdir ye-tkisi, belgenin ilgili Tüzük maddesinde belirtilen nitelikleri taşıması keyfiyetini ortadan kaldırmaz. Uluslararası niteliği ve denkliği belirleme yetkisi, Eğitim Bakanlığında olduğuna göre, Komisyon, Davacının sunduğu belgenin uluslararası niteliği ve den-kliği konusunda Eğitim Bakanlığına danışmalı idi. Komisyon bu yöne gitmeden, Emare 68 belgeyi kabul ederek, İlgili Şahıs No.2'ye puan vermekle hatalı davranmıştır. Bu nedenle Davalının, İlgili Şahıs No.2'ye, Emare 68 belge nedeniyle puan verme kararı geçer-sizdir.

İlgili Şahıs No.2'nin 30.Ulusal Oftalmoloji Kongresine 3
gün yerine, 1 gün katılması.

Bu nokta, yukarıda incelediğimiz İlgili Şahıs No.1'in Türk Oftalmoloji Derneğinin 41. Ulusal Kongresine katılımıyla ilgili hukuki durumla aynıdır.

Da-valının da tespitine göre, İlgili Şahıs No.2,
3.4.2010 tarihinde KKTC'nden ayrılmış ve yine 3.4.2010
tarihinde KKTC'ne dönmüştür. İlgili Şahıs No.2'nin
KKTC'nden ayrılma nedeni 30.Ulusal Oftalmoloji
kongresine katılmaktı. Emare 19, İlgili Şahıs -No.2'nin söz
konusu kongreye katıldığını teyit etmektedir.

Tüzüğün 9(B)(b)(ii) maddesine göre, adayın katıldığı kongreler 2 günden az sürede olduğu takdirde adaya puan kazandırmaz. Tüzüğe göre katılım süresi en az 2 gün olmalıdır. Gerekçesi ne olursa- olsun, 2 günün altındaki katılımlara puan verilmemelidir. Davalı, İlgili Şahıs No.2'ye, bir günlük katılımı nedeniyle puan vermekle hatalı davranmıştır. Bu nedenle Davalının, İlgili Şahıs No.2'ye 30. Ulusal Oftalmoloji Kongresine katılımıyla ilgili puan t-akdir etme kararı geçersizdir.

Yukarıda zikrettiğimiz sakatlıklara ilâveten, dava konusu kararların kurul halinde alınmasına bağlı olarak, şekil yönünden ortaya çıkan sakatlıklardan bahsetmek isteriz.

Kurul halinde alınan kararların yer aldığı toplant-ılarda zabıt tutulması zorunludur. Nitekim Kamu Hizmeti Komisyonu Ve Dairesi Kuruluş, Görev Ve Çalışma Esasları Yasası da, özet halinde zabıt tutulmasından, zabıtların muhafazasından bahsetmektedir.

Ord.Prof.Dr.Sıddık Sami Onar, zabıt tutulmamasını, şek-il yönünden eksiklik olarak kabul etmektedir. Nitekim, İdare Hukukunun Umumi Esasları isimli eserinin III.bası 1.cildinde sayfa 308'de şöyle demektedir:"....kararı verecek meclisin veya heyetin toplanmasına, ekseriyetine, idaresinde ve kararın alınmasında -takip edilecek usule, müzakerenin zaptına yani müzakere zabıtnamelerine, kararı yani iradeyi tesbit eden vesikaya taallûk eden kaideler de şekil unsuruna girer. Bunlardaki bozukluk şekil unsurunun sakatlığı neticesini doğurur."

Zaim Necatigil de Kuzey Kı-brıs Türk Cumhuriyetinde Anayasa ve Yönetim Hukuku isimli eserinde sayfa 118'de şöyle demektedir: ".........................yukarıda belirtildiği gibi, özellikle kolektif yönetsel organlarca alınan kararların yeterince desteklenebilmesi için toplantı tutan-akları ile kararın anında yazılıp, gerektiğinde yargı organına ibraz edilmek üzere hazır bulundurulması en uygun yoldur. Aynı zamanda ilgili toplantıya kimlerin katıldığı ve yeter sayının bulunup bulunmadığı tutanaklarda görülmelidir."

Talimat safhasında- toplantı zabıtları talep edilmiş olmasına rağmen, bunlar Mahkemeye sunulmamış, sadece karar özetleri sunulmuştur.

Davaya konu idari işlemlerle ilgili müzakarelere ilişkin tutanaklar Mahkemeye ibraz edilmediği gibi, bunların tutulup tutulmadığı da Mahkem-ece meçhuldür. Zabıtların mevcut olmaması, nihai kararları şekil yönünden sakatlamıştır.

Bu safhada, bir hususa daha temas etmek isteriz. Müzeyyen Yeşilada'nın şahadetinden ortaya çıkmıştır ki, Davalı, zorunluluk gereği Tüzük kurallarından sapmıştır. Bö-yle bir durumda kural dışına çıkmak yasal değildir. Bu yönde sıkıntı olması halinde, kuralların tadili yönüne gidilmelidir.

Davacı, talep takririnde 8 talep ileri sürmesine karşın, A paragrafındaki talebinde ısrar etmemiştir. Bu nedenle A paragrafındaki -talep reddedilir. Müteakip taleplerde, genel mahiyette talepler de olmasının yanında, Davacı İlgili Şahıs No.1 ile ilgili 4 işlem, İlgili Şahıs No.2 ile ilgili 2 işlem ve kendisi ile ilgili 2 işlemde ve ara işlemler sonucunda oluşan nihai işlemlerde ve/vey-a kararlarda ısrar etmiştir. Bunu göz önüne alan Mahkememiz, sadece Davacının ısrarlı olduğu ara işlemleri incelemiştir. Davacının ısrarlı olduğu ara işlemlerin tümünün de sakat olduğuna yukarıda temas ettik. Ara işlem veya hazırlık işlemi ve/veya ön işlem-deki bir sakatlığın, nihai işlemi(ki bu meselede atama işlemidir) de sakatladığı İdere Hukukunun bilinen bir kuralıdır. Bu nedenle İlgili Şahısların II.Derece Göz Hastalıkları Uzmanı mevkiine atanmalarıyla ilgili kararların hükümsüz ve etkisiz o-lduğu sonucuna varmak gerekir.

Unutmamak gerekir ki, bu Mahkeme sadece denetim görevi yapar. İdarenin yerine geçip bir atama kararı veremez. İdarenin bu safhadaki görevi, Mahkemenin tespit ettiği sakatlıkları göz önüne alarak, bu davaya taraf olanlarla -ilgili yeniden bir puanlama ve bunun sonucu bir sıralama listesi oluşturup, başarılı olan aday ve adaylarla ilgili atama işlemini yapmaktır.

Netice olarak Davacı ve İlgili Şahıslarla ilgili sözlü sınav ve mülâkat puanı tespit işlemleri, bunların sonucu -ilan edilen geçici ve kesin listelere ilişkin kararları ile İlgili Şahıs No.1 ve 2'nin atama kararlarının hükümsüz ve etkisiz olduğu ve herhangi bir sonuç doğuramayacağı hususunda hüküm veririz.

Masraflarla ilgili herhangi bir emir verilmez.



Necmetti-n Bostancı Talât D.Refiker Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç Yargıç



25 Ekim, 2013

























26






Full & Egal Universal Law Academy