Yüksek İdare Mahkemesi Numara 191/2012 Dava No 19/2014 Karar Tarihi 22.05.2014
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 191/2012 Dava No 19/2014 Karar Tarihi 22.05.2014
Numara: 191/2012
Dava No: 19/2014
Taraflar: Ergül Ekici ile KKTC Merkez Bankası ve diğerleri arasında
Konu: İptal davası - Bir kararın iptal davasına konu olabilmesi için icrai nitlikte olması gereği - İdari karar - YİMin görev ve yetkileri - İhmal - İhmalden söz edilebilmesi için ilgili konuda yönetimin hiç bir eyleme girişmemesi gereği- Ön itiraz - Davanın 75 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 22.05.2014

-D.19/2014 YİM: 191/2012


Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında

Mahkeme Heyeti:Talât D. Refiker, Ahmet Kalkan, Mehmet Türker


Davacı: Ergül Ekici, Gezer Sokak No.8 Hamitköy Lefkoşa.



- - ile -


Davalı: 1. KKTC Merkez Bankası, Lefkoşa
2. KKTC Ekonomi ve Maliye Bakanlığı vasıtası ile
KKTC, Lefkoşa
3. KKTC Bakanlar Kurulu vasıtası ile KKTC, Lefkoşa


A r -a s ı n d a.


Davacı tarafından: Avukat Özge Uğraşın
Davalı No.(1) tarafından: Avukat Salih Çağdaşer
Davalı No.(2) ve (3) tarafından: Başsavcı Yardımcı Muavini Necla Şenol


---------------


K -A R A R


Talât D. Refiker: Bu davada, Mahkemenin kararını, Sayın Yargıç Mehmet Türker okuyacaktır.

Mehmet Türker: Davacı, Davalılar aleyhine ikame ettiği bu dava ile aşağıdaki taleplerde bulunmuştur:

"I. (1) 60 yaşımı doldurduğum 1.2.2009 tarihi- itibariyle
müdürlük görevinden emeklilik işlemlerimin
yapılmamış olmasının, emeklilik maaşı ve
ikramiyemin hesaplanıp ödenmemiş olmasının
yapılmaması gereken bir ihmal olduğu hususunda
bir karar ver-ilmesi, ve/veya
(2) KKTC Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı
görevinden ikinci kez alındığım 18.9.1996
tarihinden sonra 1.2.2009 tarihine dek sürmüş
olan Müdürlük görevim sırasında her ay başı
tahakkuk etm-iş olan maaşlarımın ödenmemiş
olmasının yapılmaması gereken bir ihmal olduğu
hususunda bir karar verilmesi, ve/veya
(3) 18.9.1996 tarihli Bakanlar Kurulu kararının
Merkez Bankası ile ilişiğimi kestiği kabul
- edilerek yukarıdaki (1) ve (2) sayılı taleplerimin
reddedilmesi ihtimaline binaen ve alternatif
olarak, söz konusu kabulün 19.09.1996 tarihi
itibarı ile yapılmasını gerektirdiği emeklilik
işlemlerimin ihmal e-dilmiş olmasının yapılmaması
gereken bir ihmal olduğu hususunda karar
verilmesi, bu cümleden olmak üzere 19.09.1996
tarihi itibarı ile emekli ikramiyemin ve
maaşımın hiç hesaplanmamış ve tarafıma
öd-enmemiş olmasının yapılmaması gereken bir
ihmal olduğu hususunda karar verilmesi,
ve/veya
(4) 18 Mayıs, 2012 tarihli KKTC Merkez Bankası
Başkanlığına muhatap yazımla talep ettiğim;
60 yaşımı doldurduğum 1.2.2009 t-arihi
itibarıyle müdürlük görevinden yaş haddi
nedeniyle emeklilik işlemlerimin yapılması,
KKTC Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı
görevinden ikinci kez alındıktan sonra
1.2.2009 tarihine dek Müdürlük görevimde
tarafıma ödenmemiş olan maaşlarımın ve
ödenec-ekleri tarihe kadar hesaplanacak
olan yasal faizlerinin ödenmesi,
1.2.2009 tarihinde hak sahibi olduğum
emekli ikramiyemin ve ödeneceği tarihe
kadar tahakkuk edecek olan yasal
faizlerinin ödenmesi,
1.2.2009 tarihinden itibaren tarafıma
ödenmesi gereken ya-sal emekli maaşlarımın
ve ödenecekleri tarihe kadar tahakkuk
edecek olan yasal faizlerinin ödenmesi
taleplerimi ve/veya
(5) 18.9.1996 tarihli Bakanlar Kurulu kararının
Merkez Bankası ile ilişiğimi kestiğinin kabulü
ihtimalin-e binaen ve alternatif olarak,
(a) 19.09.1996 tarihi itibarı ile emeklilik
işlemlerimin yapılması,
(b) 19.09.1996 tarihi itibarı ile hesaplanarak
tarafıma ödenmesi yasal zorunluluk olan
- emekli ikramiyemin hesaplanarak fiilen
ödeneceği tarihe kadar işleyecek faizleri
ile birlikte tarafıma ödenmesi,
(c) 19.09.1996 tarihi ile başlatılması yasal
zorunluluk olan emekli maaşlarımın,- tahakkuk
ettikleri tarihler esas alınarak ve fiilen
ödenecekleri tarihe kadar hesaplanacak yasal
faizleri ilave edilmek suretiyle tarafıma
ödenmesi taleplerimin tümünü,
KKTC Merkez -Bankası İdare Merkezinin 8 Haziran 2012
tarih ve B.1656/2012 sayılı yazısı ile reddeden
kararının tamamen geçersiz ve/veya etkisiz ve/veya
hükümsüz olduğu ve/veya hiçbir hukuki değeri ve
hükmü haiz olmadığı ve/veya y-asaya açık aykırılık
nedeniyle mutlak butlanla ve/veya yasaya açık
aykırılık ve yetkisizliğe binaen yoklukla sakat
olduğu ve/veya yok hükmünde olduğu hususunda bir
karar verilmesi ve/veya
(6) KKTC Merkez Banka-sının 12.2.1994 tarihi ile
18.9.1996 tarihi arasındaki ve 18.9.1996 tarihinden
sonra emekli işlemlerinin yapılmış olması gereken
tarihe kadar olan maaşlarımı ödememiş olmasının
yapılmaması gereken bir ihmal olduğu -hususunda
karar verilmesi ve/veya"


Davalılar, dosyaladıkları müdafaa takrirlerinde, Davacının iddia ve taleplerini reddetmektedirler. Davalı No.(1), müdafaa takririnde ileri sürdüğü 2. iptidai itirazında, Davacının, emeklilik işlemlerinin -1/2/2009 tarihinden yapılmasını talep ettiği nedeniyle, 1/2/2009 tarihinden itibaren 75 günlük süre içinde bu davayı açmadığından, 6/7/2012 tarihinde açılan bu davanın 75 günlük hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığından, ileri gidemeyeceğini ve ret ve- iptal edilmesi gerektiğini iddia etmektedir.

Davacı ise, Davalı No.(1) Merkez Bankasından talep ettiği emeklilik hakkının reddedilmesi, emeklilik ikramiyesinin ödenmemesi, emeklilik maaşının ödenmemesinin yasaya aykırı olup, bu taleplerini reddeden -Davalı No.(1) KKTC Merkez Bankasının 8 Haziran 2012 tarih ve B.1656/2012 sayılı kararının, yoklukla malul bir karar olup, 75 günlük hak düşürücü süreye tabi olmadığını, dolayısıyla bu kararın yok hükmünde olduğu hususunda karar verilmesi gerektiğini ileri -sürmektedir.

Davanın duruşması esnasında, Davacı sadece kendisi şahadet vermiştir. Davalılar herhangi bir tanık dinletmemişlerdir. Tarafların mutabakatı ile 32 adet evrak, Emare 1-32 olarak kaydedilmiştir.

Mesele ile ilgili olgular:

Davacı 1,- Mayıs 1984 tarihinde KKTC Merkez Bankasına Müdür olarak atandı (Emare 33). 1 Haziran 1985 tarihinde, KKTC Merkez Bankası Yönetim Kurulu tarafından, Davacının asaleti onaylandı. Davacı, Bakanlar Kurulunun 15/12/1992 tarihli kararı ile 5 yıllık süre için, K-KTC Merkez Bankası Başkan Yardımcılığına atandı (Emare 3). Bakanlar Kurulu, 12/2/1994 tarihli, A-149-94 sayılı kararla, Davacının Başkan Yardımcılığı görevine son verdi (Emare 6).

Davacı, Başkan Yardımcılığı görevine son verilmesi üzerine, 21/2/1994- tarihinde, Davalı No.(1) KKTC Merkez Bankasına yazılı bir başvuru yaparak, Başkan Yardımcılığına atanmadan önceki görevi olan Müdürlük görevine iade edilmesini talep etti (Emare 9).

KKTC Merkez Bankası Yönetim Kurulu, 11/3/1994 tarihinde, Davacının- Müdürlüğe geri dönme talebini kabul etmeyerek, Davacının, 11/3/1994 tarihinden başlamak ve ilk tayin olmak üzere, KKTC Merkez Bankası İdare Merkezinde Müdür olarak istihdam edilmesine karar verdi (Emare 15).

Bu karar, aynı tarihli Emare 14 yazı ile -Davacıya bildirilerek, bu mevkiye atanmayı kabul edip etmeyeceğini 15 gün içinde bildirmesi istendi.
Davacı, Davalı No.(1)'in bu kararı gereğince, ilk tayin olarak Müdür atanması için kendisine yapılan teklifi, ilk atama olduğu ve o tarihteki 26/77 sa-yılı Emeklilik Yasası'na göre emeklilik için 25 fiili hizmet yılına tabi olacağı için, Merkez Bankasına yazdığı 11/3/1994 tarihli yazı ile (Emare 13) kabul etmedi.

Davacı, 11/3/1994 tarihli bu yazı ile (Emare 13), yeniden ve ilk tayin Müdürlük mevkii-ne atanmayı kabul etmediği gibi, yasal izinlerinin sona erme tarihi olan, 13/5/1994 tarihi itibarıyla emeklilik ve ikramiye haklarının hesaplanarak kendisine ödenmesini talep etmiştir.

Davalı No.(1), Davacının görevden ayrılma tarihini, Başkan Yardım-cılığı görevinin sona erdirildiği tarih olan 14/2/1994 olarak kabul edip, göreve başladığı 1/5/1984 ile 14/2/1994 tarihleri arasındaki hizmet süresini 9 yıl 9 ay 14 gün olarak hesaplayıp (Emare 8), Davacıya 10 yıl üzerinden emeklilik hakkı tanımayarak, sad-ece hak ettiği ikramiye bedeli olarak 149,885,385TL ödenmesi için, 14/9/1994 tarihinde karar almıştır (Emare 17).

Emare 17 kararda, Davacıdan bu meblağın bankadaki hesabına yatırılması için bankaya yazılı talimat vermesi de istenmiştir. Bu karar, 16-/9/1994 tarihinde Davacıya tebliğ edilmiştir. Ancak, Davacı, bu kararı da kabul etmemiştir.

Davacı, 13/4/1994 tarihinde, Başkan Yardımcılığı görevine son veren 12/2/1994 tarihli Bakanlar Kurulu kararı aleyhine, YİM 55/94 sayılı davayı dosyaladı. Yüks-ek İdare Mahkemesi, 2/9/1996 tarihinde verdiği kararla, Davacının Başkan Yardımcılığı görevine son veren Bakanlar Kurulu kararını, Bakanlar Kurulu tarafından yetkisiz alındığı gerekçesi ile iptal etti. 55/94 sayılı davada Yüksek İdare Mahkemesi, Davacının -görevine son veren Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesine rağmen, Davalı No.(1), Davacının Başkan Yardımcılığı görevine dönmesine izin vermedi. Bakanlar Kurulu, Yüksek İdare Mahkemesinin, 55/94 No.lu davada verdiği karara dayanarak, 18/9/1996 tarihinde al-mış olduğu E.79/96 sayılı kararla, Davacıyı 5 yıllık süre ile Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı görevine atayan 15/12/1992 tarih, E-1248-92 sayılı kararı (Emare 3) yetkisizce alınmış bir karardır gerekçesi ile iptal etti (Emare 23). Davacı, 23 Eylül 1996 -tarihinde, Davalı No.(1) KKTC Merkez Bankasına yazdığı yazı ile, bir kez daha Müdürlük görevine başlama ve geriye dönük haklarının verilmesi talebinde bulundu (Emare 24). 23/9/1996 tarihli (Emare 24) yazısına cevap verilmediği nedeniyle, Davacı, 6/12/2001 -tarihinde, Davalı No.(1) KKTC Merkez Bankasına yeniden bir yazı yazarak, tüm kazanılmış hakları saklı kalmak koşuluyla, Müdürlük görevine başlatılması talebinde bulunmuştur (Emare 26). Davalı No.(1), 15/2/2002 tarihli yazı ile Davacıya, 20/9/1996 tarihinde- Merkez Bankası Başkanı tarafından, Müdürlük görevine dönmesinin mümkün olmadığının bildirildiği, 23/9/1996 tarihli Müdürlük görevine dönme müracaatının (Emare 24) reddedildiğinin de yine Merkez Bankası Başkanı tarafından Davacıya bildirildiğini içeren bir- cevap vermiştir (Emare 29). Davacı, Başkan Yardımcılığına atanma kararını iptal eden Bakanlar Kurulu kararının iptali için, YİM 206/96 D.23/2001 sayılı davayı ikame etmiştir (Emare 22). Yüksek İdare Mahkemesi 16/11/2001 tarihinde, Davacının Başkan Yardımc-ılığına 5 yıllık süre için atandığı ve 5 yıllık süre dolduğu için meşru menfaati olmadığı nedeniyle, Bakanlar Kurulunun bu kararı geri almasının hukuka uygun olduğuna karar vererek, Davacının talebini reddetmiştir.

Davacı, 13/3/2002 tarihinde, Daval-ı No.(1)'e yazdığı ve aynı taleplerde bulunduğu bir yazı daha yazmıştır.

Davacı, en son olarak, 18/5/2012 tarihinde, Davacıya yazdığı Emare 31 yazı ile geçmiş tüm gelişmeleri anlatarak;

"1. a. 60 yaşımı doldurduğum 1.2.2009 tarihi itibariyle
- müdürlük görevinden yaş haddi nedeniyle emeklilik
işlemlerimin yapılmasını,
b. KKTC Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı görevinden
ikinci kez alındıktan sonra 1.2.2009 tarihine
dek Müdürlük görevimde t-arafıma ödenmemiş olan
maaşlarımın ve ödenecekleri tarihe kadar
hesaplanacak olan yasal faizlerinin ödenmesini,
c. 1.2.2009 tarihinde hak sahibi olduğum emekli
ikramiyemin ve ödeneceği tarihe kadar tahakkuk
- edecek olan yasal faizlerinin ödenmesini,
d. 1.2.2009 tarihinden itibaren tarafıma ödenmesi
gereken yasal emekli maaşlarımın ve ödenecekleri
tarihe kadar tahakkuk edecek olan faizlerinin
ödenmesini talep- ederim.
2. a. 19.09.1996 tarihi itibarı ile hesaplanarak
tarafıma ödenmiş olması yasal zorunluluk olan
emekli ikramiyemin hesaplanarak fiilen ödeneceği
tarihe kadar işleyecek faizleri ile birlikte
tar-afıma ödenmesini,
b. 19.09.1996 tarihi ile başlatılmış olması yasal
zorunluluk olan emekli maaşlarımın, benim için
alacak, Banka için borç haline gelmiş olması
gereken tarihler esas alınarak ve fiilen
- ödenecekleri tarihe kadar tahakkuk edecek yasal
faizleri ilave edilmek suretiyle tarafıma
ödenmesini talep ediyorum."

şeklinde taleplerde bulunmuştur.


Davalı No.(1), 8 Haziran 2012 tarihinde Davacıya yazdığı E-mare 32 yazı ile Davacının bu taleplerinin daha önce incelenerek kendisine cevap verildiğini ve eklenecek herhangi bir görüş olmadığını Davacıya bildirmiştir (Emare 32).

İnceleme

Davanın duruşmasında sunulan şahadet, emareler, davanın olguları ve ta-rafların iddia ve argümanları ve yasal durumu değerlendirdik.

KKTC'de, İdari Yargının yani Yüksek İdare Mahkemesinin görev alanı ve yetkileri, KKTC Anayasası'nın 152. maddesinde belirlenmiştir.

Anayasa'nın İdari Yargının görev alanını belirleye-n 152. maddesinin 1. fıkrasına göre, "Yüksek İdare Mahkemesi, yürütsel veya yönetsel bir yetki kullanan herhangi bir organ, makam veya kişinin bir kararının, işleminin veya ihmalinin, bu Anayasa'nın veya herhangi bir yasanın veya bunlara uygun olarak çıkar-ılan mevzuatın kurallarına aykırı olduğu veya bunların söz konusu organ veya makam veya kişiye verilen yetkiyi aşmak veya kötüye kullanmak suretiyle yapıldığı şikâyeti ile kendisine yapılan başvuru hakkında, kesin karar vermek münhasır yargı yetkisine sahi-ptir."

Anayasa'nın bu maddesinden görüldüğü üzere, idari davalar, bir idari işlem, karar ya da ihmalin Anayasa'ya, herhangi bir yasaya veya bunlara uygun olarak çıkarılan mevzuata aykırı olması durumunda veya bunların söz konusu organ, makam veya kiş-iye verilen yetkiyi aşmak veya kötüye kullanmak suretiyle yapıldığı iddiası ile açılabilir.

Diğer bir ifade ile Yüksek İdare Mahkemesi, yürütsel veya yönetsel bir yetki kullanan herhangi bir organ, makam veya kişinin kararının işleminin veya ihmalini-n hukuka aykırı olduğu nedeniyle açılan davalar veya yapılan başvurular hakkında, kesin karar vermek yetkisine sahiptir. Bu yetki, Anayasa tarafından Yüksek İdare Mahkemesine verilmiş münhasır bir yetkidir.

Yüksek İdare Mahkemesinde iptal davası açı-labilmesi için, ortada mutlaka bir idari kararın olması gerekmektedir. İdarenin bu kararı, aynı zamanda icrai, etkili ve sonuç doğurucu bir idari karar olmalıdır. İdari davalar, hatalı olduğu iddia edilen karar ve/veya işlem ve/veya ihmal aleyhine dosyal-anır.

Anayasa'nın 152. maddesinin 3. fıkrasına göre, bir İdari karar veya işlem yayınlandığı takdirde, yayınlandığı tarihten; yayınlanmadığı takdirde ise, kişinin bunu öğrendiği tarihten başlayarak, 75 gün içinde Yüksek İdare Mahkemesinde dava konusu- yapılabilir. 75 günlük süre, hak düşürücü bir süre olup, bu sürenin geçirilmesi halinde, bir İdari karar veya işlem aleyhine Yüksek İdare Mahkemesinde dava açılamaz. Meğer ki, İdari karar veya işlemin yoklukla malul olduğu iddiası ileri sürülsün.

Te-spit ettiğimiz olgulara göre, 1/5/1984 tarihinden itibaren, KKTC Merkez Bankasında Müdür olarak istihdam edilen Davacı, 15/12/1992 tarihinde Merkez Bankası Başkan Yardımcılığına atanmış, 12/2/1994 tarihinde ise Başkan Yardımcılığı görevinden alınmıştır. Me-rkez Bankası Başkan Yardımcılığı görevine son verilen Davacı, 21/2/1994 tarihinde, Emare 9 yazı ile Davalı No.(1)'e başvurarak, Başkan Yardımcılığına atanmadan önceki görevi olan Müdürlük görevine geri dönmeyi talep etmiş, ancak, bu talebi Emare 15'te görü-len Davalı No.(1)'in 11/3/1994 tarihli kararı ile reddedilerek, Davacının, KKTC Merkez Bankası idare merkezinde, 11/3/1994 tarihinden başlamak üzere, Müdür olarak yeniden (ilk tayin) istihdam edilmesine karar verilmiştir. Bu karar, Davalı No.(1) tarafından-, Davacıya, aynı tarihli bir yazı ile bildirilip, bu görevi kabul edip etmediğini bildirmesi talep edilmiştir (Emare 14). Davacı, aynı tarihli Emare 13 yazı ile bu mevkii kabul etmediğini Davalı No.(1)'e bildirmiş ve ayrıca emeklilik ve ikramiye haklarının- yasal izinlerinin sona erme tarihi olan 13/5/1994 tarihi itibarı ile hesaplanarak kendisine ödenmesini talep etmiştir. Davalı No.(1), Davacının bu talebi üzerine, Davacının göreve başlama tarihini Müdür olarak atandığı tarih olan 1/5/1984, görevden ayrılm-a tarihini ise Başkan Yardımcılığı görevinden alındığı tarih olan 14/2/1994 kabul ederek, hizmet süresini 9 yıl 9 ay 14 gün olarak hesaplayıp (Emare 8), Davacıya emeklilik hakkı tanımadan, hak ettiği ikramiye bedeli olarak 149,885,385TL ödeme kararı alıp, -14/9/1994 tarihinde, Emare 17 yazı ile Davacıya bildirmiştir.

Davalı No.(1)'in Emare 15, 11/3/1994 tarihli kararı, Davacının KKTC Merkez Bankasındaki Müdürlük görevine dönme talebini reddeden ve 11/3/1994 tarihinden itibaren yeniden Müdür olarak (ilk- tayin) istihdam edilmesi, 14/9/1994 tarihli Emare 17 kararı ise, Davacıya emeklilik hakkı tanımayan, kendisine sadece ikramiye ödenmesi ile ilgili olup, Davacının hukuki haklarını etkileyen icrai nitelikli, dava edilebilir ve Yüksek İdare Mahkemesinin den-etimine tabi kararlar olduğu halde, Davacı bu kararlara karşı Yüksek İdare Mahkemesinde 75 günlük hak düşürücü süre içerisinde herhangi bir dava açmamış ve bu kararların yoklukla malul olduğu nedeniyle, 75 günlük hak düşürücü süreye tabi olmadığı iddiasınd-a da bulunmamıştır.

Davacı, Talep Takririnin 1(1) paragrafında, 60 yaşını doldurduğu 1/2/2009 tarihi itibarı ile Müdürlük görevinden emeklilik işlemlerinin yapılmamış olmasının, emeklilik maaşı ve ikramiyesinin hesaplanıp kendisine ödenmemiş olmasın-ın, 1(2) paragrafında, KKTC Merkez Bankası Başkan Yardımcılığından ikinci kez alındığı 18/9/1996 tarihinden sonra, 60 yaşını doldurduğu 1/2/2009 tarihine dek sürdürmüş olduğunu iddia ettiği Müdürlük görevi sırasında, her ay başı tahakkuk eden maaşlarının k-endisine ödenmemiş olmasının, 1(3) paragrafında ise, 19/9/1996 tarihi itibarı ile emekli ikramiyesinin ve maaşlarının hiç hesaplanmamış ve kendisine ödenmemiş olmasının yapılmaması gereken bir ihmal olduğuna karar verilmesini talep etmektedir.

Yüksek- İdare Mahkemesi, YİM 130/2011 D.23/2013 sayılı kararında, diğer YİM kararlarına da atıfta bulunarak, İdari ihmalin tanımı ve nasıl oluşacağı ile ilgili olarak şöyle demektedir:

"YİM 20/2010 (D.17/2012) sayılı kararda, idari ihmal, idarenin, yasal ol-arak yapması gereken yönetsel bir işlemi yapmaması şeklinde tanımlanmıştır." (Bkz. sayfa 6)

Aynı şekilde, Doç.Dr.Tufan Erhürman, KKTC İdari Yargılama Hukuku adlı eserinin "idari ihmalden söz edebilmek için ortada herhangi bir idari karar ya da işlem bulu-nmamalıdır." başlıklı bölümünde, YİM 32/2001 (D.3/2006) sayılı karara atıfla şöyle demiştir: (Bkz.sayfa 178)


"Yüksek İdare Mahkemesi, konuyla ilgili kararında "ihmal"
ile "olumsuz işlem" arasında bir ayırım yapmış ve
idareye yapılan bir başvuruyu -idare reddederse, bu bir
olumsuz işlemdir, ihmal değildir. Oysa, bir ihmalden söz
edebilmek için ilgili konuda yönetimin hiçbir eyleme
girişmemesi gerekir. Mahkemenin bu görüşüne katılmamak
mümkün değildir."

YİM 136/2001 (D.13/2002) sayılı ka-rarda, sayfa 16'da ihmal ile ilgili şöyle denmiştir:


"Anayasanın 152. maddesi anlamındaki "ihmal" yürütsel veya
yönetsel yetki kullanan bir makamın veya organın veya
kişinin kanunen yapması gerekli işlemleri bu konuda
herhangi bir karar almaya -gerek duymadan yapmaması
demektir."


Görülebileceği gibi, idari ihmalde, idarenin karar almaması, işlem yapmaması temel kabul edilmiştir. Ortada idari bir işlem veya karar varsa, artık idari ihmalden bahsetmek mümkün olmayacaktır. Nitekim, YİM 144/86- (D.29/88) sayılı kararda, idarenin bir konuda olumsuz idari işleminin bulunması halinde, aynı zamanda yönetimin ihmalinden de söz etmenin mümkün olamayacağı belirtilmiştir."

Aktardığımız içtihat kararları ışığında, Davacının iddia ettiği gibi, Dava-lı No.(1)'in ihmalinin olup olmadığını incelememiz gerekmektedir.

Daha önce de aktardığımız davadaki olgulara göre, Davacı, 12/2/1994 tarihinde Başkan Yardımcılığı görevinden alındıktan sonra, Müdürlük görevine dönme talebinde bulunmuş, ancak bu tale-bi, Davalı No.(1) tarafından, 11/3/1994 tarihinde reddedilmiş ve kendisine ilk tayin Müdürlük teklif edilmiştir. Davacı bu teklifi kabul etmediği gibi, emeklilik ikramiye haklarının hesaplanıp kendisine ödenmesini talep etmiştir. Davalı No.(1) de bunun üze-rine, Müdürlük görevine başladığı 1/5/1984 tarihinden Başkan Yardımcılığı görevinden ayrıldığı, 14/2/1994 tarihlerini dikkate alarak, 9 yıl 9 ay 14 günlük süre için hak ettiği ikramiye bedeli olarak, Davacıya, 149.885.385TL ödeme kararı almıştır. Davalı No-.(1)'in bu kararları, Davacının hukuki haklarını etkileyen, icrai nitelikli İdari kararlardır. Dolayısıyla Davalı No.(1)'in bu İdari kararlarının varlığı karşısında, Davalı No.(1)'in ihmali söz konusu olamaz.

Davacının icrai nitelikli olan, hukuksal- durumunda değişiklik yapan, haklarını etkileyici sonuç doğuran, Davalı No.(1)'in bu İdari karar ve işlemlerinin iptali için Yüksek İdare Mahkemesinde dava açması gerekirdi. Davacı, Davalı No.(1)'in icrai nitelikte ve dava edilebilir kararlarını dava
etmey-erek, Davalı No.(1)'in bu hususlarda ihmalde bulunduğu iddiası ile, Davalı No.(1)'in ihmali olduğu hususunda karar verilmesi talebi ile bu davayı ikame etmiştir. İcrai nitelikte karar olan bir konuda, ihmal söz konusu olamayacağından, Davacının Talep Takri-rinin 1(1)(2)(3) ve (6) paragraflarındaki ihmal ile ilgili taleplerinin reddedilmesi gerekmektedir.

Bakanlar Kurulu, 18/9/1996 tarihinde aldığı bir kararla, Davacıyı KKTC Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı görevine atayan 15/12/1992 tarihli kararın-ı iptal etmesi üzerine Davacı, Davalı No.(1)'e yazdığı 23/9/1996 tarihli yazı ile, Müdürlük görevine geri dönmesi ve geriye dönük haklarının verilmesini yeniden Davalı No.(1)'den talep etmiştir (Emare 24). Davalı No.(1)'in bu yazısına cevap vermediğini ile-ri süren Davacı, 6/12/2001 tarihinde, Davalı No.(1)'e yazılı olarak başvurarak, tüm kazanılmış özlük hakları saklı kalmak koşuluyla, Müdürlük görevine başlatılması için yeniden talepte bulunmuştur (Emare 26). Davalı No.(1) ise, 15/2/2002 tarihli yazı ile K-KTC Merkez Bankası Başkanının, 20/9/1996 tarihinde, Davacıya Müdürlük görevine alınmayacağının ve talebinin reddedildiğinin bildirildiğini, bu nedenle talebinin yeniden gözden geçirilmeyeceği bildirilmiştir (Emare 29). Davacı şahadetinde de, KKTC Merkez Ba-nkası Başkanının Müdürlük görevine dönemeyeceğini 20/9/1996 tarihinde kendisine bildirdiğini kabul etmiştir.

Davacı en son 18/5/2012 tarihinde, Davalıya yazılı bir başvuruda bulunarak (Emare 31), Talep Takririnin 1(4) paragrafında belirttiği ve Daval-ı No.(1) tarafından
8 Haziran 2012 tarihli Emare 32 karar ile reddedildiğini iddia ettiği taleplerde bulunmuştur.

Davacı Talep Takririnin 1(4) paragrafında, Emare 31 18/5/2012 tarihli başvurusundaki taleplerinin reddedildiği iddiası ile;

60 yaşımı -doldurduğum 1.2.2009 tarihi
itibarıyle müdürlük görevinden yaş haddi
nedeniyle emeklilik işlemlerimin yapılması,
KKTC Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı
görevinden ikinci kez alındıktan sonra
1.2.2009 tarihine dek Müdürlük görevimde
tarafıma ödenmemiş olan- maaşlarımın ve
ödenecekleri tarihe kadar hesaplanacak
olan yasal faizlerinin ödenmesi,
1.2.2009 tarihinde hak sahibi olduğum
emekli ikramiyemin ve ödeneceği tarihe
kadar tahakkuk edecek olan yasal
faizlerinin ödenmesi,
1.2.2009 tarihinden itibaren tarafı-ma
ödenmesi gereken yasal emekli maaşlarımın
ve ödenecekleri tarihe kadar tahakkuk
edecek olan yasal faizlerinin ödenmesi
taleplerimi ve/veya

yasal faizlerinin ödenmesi taleplerini reddeden;
Talep Takririnin 1(5) paragrafında ise;

-(a) 19.09.1996 tarihi itibarı ile emeklilik
işlemlerimin yapılması,
(b) 19.09.1996 tarihi itibarı ile hesaplanarak
tarafıma ödenmesi yasal zorunluluk olan
emekli ikramiyemin hesaplanarak fiilen
- ödeneceği tarihe kadar işleyecek faizleri
ile birlikte tarafıma ödenmesi,
(c) 19.09.1996 tarihi ile başlatılması yasal
zorunluluk olan emekli maaşlarımın, tahakkuk
ettikleri tarihle-r esas alınarak ve fiilen
ödenecekleri tarihe kadar hesaplanacak yasal
faizleri ilave edilmek suretiyle tarafıma
ödenmesi taleplerimin tümünü,

tarafına ödenmesi taleplerini reddeden Davalı No.(1)
- KKTC Merkez Bankası İdare Merkezinin 8 Haziran 2012
tarih ve B.1656/2012 sayılı yazısı ile reddeden
kararının tamamen geçersiz ve/veya etkisiz ve/veya
hükümsüz olduğu ve/veya hiçbir hukuki değeri ve
hükmü haiz olmadığı ve/v-eya yasaya açık aykırılık
nedeniyle mutlak butlanla ve/veya yasaya açık
aykırılık ve yetkisizliğe binaen yoklukla sakat
olduğu ve/veya yok hükmünde olduğu hususunda
karar verilmesini talep etmektedir.


Davacının yok hükm-ünde bir karar olduğunu iddia ettiği Emare 32, 8 Haziran 2012 tarihli Davalı No.(1) tarafından Davacıya yazılan yazı aynen şöyledir:

"Sayı: B.1656/2012 Tarih:8 Haziran 2012

Sn.Ergül Ekici
Lefkoşa

İlgi: 18 Mayıs 20-12 tarihli yazınız hk.

Bakanlar Kurulu'nun 12.02.1994 tarih ve A-149-94
sayılı kararı ile Merkez Bankasındaki görevinize son
verildiği bilginiz dahilindedir.
Bakanlar Kurulu tarafından alınan bu karar nedeniyle
mağdur olduğunuzu id-dia ederek yargı yoluna başvurduğunuz
da bir gerçektir.
Bankamıza yaptığınız tüm başvurular ve yargı yoluna
başvurmak suretiyle elde etmek istediğiniz pek çok
hakkın yasal yönden olanak dahilinde olmadığı yargı
kararıyla belirlenmişti-r.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, ilgi yazınızda konu
edilen hususların daha önce incelenip kesin olarak
sonuçlandırılarak tarafınıza bilgi verildiğini ve
eklenecek herhangi bir hukuki görüşümüz olmadığını
tarafınıza bildiririz.

- K.K.T.C. Merkez Bankası
İdare Merkezi

Zeki Erkut Ülgen Betoncu
Başkan Yardımcısı İç Yönetim Müdürü"



Davalı No.(1) Avukatı hitabında, müdafa-ada da iddia edildiği gibi, Davacının Talep Takririnin 1(4) ve 1(5) paragraflarına konu olan, 8/12/2012 tarihli, B.1656/012 sayılı Davalı No.(1)'in yazısının icrai nitelikli bir karar olmadığını, Davalı No.(1)'in yeni bir karar almadığını, daha önce Davacı-nın müracaatları üzerine kararlar alındığını ve Davacının taleplerinin bu kararlarla reddedildiğini Davacıya bildiren bir yazı olduğunu, bu nedenle ortada icrai nitelikli bir karar olmadığından dava konusu yapılamayacağını ve yokluk iddiasında bulunulamaya-cağını ileri sürmüştür.
Yerleşmiş İdare Hukuku prensiplerine göre, herhangi bir İdari karar, işlem ve ihmalin başvuru konusu yapılabilmesi için, icrai (executory) olması gerekir. İcrai olmayan, daha önce alınan icrai bir kararı tekrarlayan veya teyit -eden (confirmatory) kararlar dava konusu yapılamazlar.

Bu hususta, YİM 132/89 D.6/92 sayılı kararda, YİM 39/85 D.24/87 sayılı karara atıfta bulunularak şöyle denmektedir:

"Kaideten, yönetimin bir meselede daha önce verdiği kararını tekrarlayan -(Confirmatory) diğer bir kararı icrai karar mahiyetinde değildir. Yönetimin sadece icrai (executory) kararlarının başvuru konusu yapılabileceği ise, yönetim hukukunun yerleşmiş prensiplerindendir. Ancak, yönetimin daha önce vermiş olduğu kararını tekrarlay-an diğer kararı meselede yapılan yeni bir soruşturma (new inquiry) neticesi verilmiş ise, ikinci karar icrai bir mahiyet almakta, dolayısıyle, yeni bir karar olarak idari dava konusu yapılabilmektedir. Belli bir meselede yeni bir soruşturma yapılıp yapılma-dığı, dolayısıyle verilen kararın yeni bir karar olup olmadığı olgusaldır ve başvurudan başvuruya değişir. (Gör- M. Nedjati, Cyprus Administrative Law, sayfa 119-120)"
Ayrıca Gör; YİM 29/77, YİM 68/78, YİM 63/82 D.10/83



Yukarıya aktardığımız İ-dare Hukuku prensipleri ışığında,
Davalı No.(1)'in, 8/6/2012 tarihli Emare 32 yazısının icrai bir karar olup olmadığını değerlendirmemiz gerekmektedir.

Kararımızın daha önceki kısımlarında belirttiğimiz üzere, Davacının, Müdürlük görevine dönme tale-bi, Davalı No.(1)'in 11/3/1994 tarihli Emare 15 kararı ile; emeklilik hakkı talebi ise, 14/9/1994 tarihli (Emare 17) kararı ile reddedilmiş ve Davacıya sadece ikramiye ödenmesi kararı verilerek, Davacıya bildirilmiştir.

Emare 32, 8/6/2012 tarihli yaz-ı incelendiği zaman, bu yazının yeni bir karar olmadığı, daha önce bu hususlarla ilgili Davalı No.(1) tarafından verilen kararların olduğunu Davacıya tekrar bildiren bir yazı olduğu, icrai niteliği olmadığı açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır.

Davalı- No.(1)'in, 8/6/2012 tarihli B.1656/2012 sayılı
Davacıya yazdığı yazı, daha önce verilen kararları tekrarlayan bir yazı olup, icrai karar niteliği olmadığından, yoklukla sakat olduğu ve/veya yok hükmünde olduğu iddiası ile dava edilemez.

Bu nedenle-rle, Davacının Talep Takririnin 1(4) ve
1(5) paragraflarındaki talepleri, 8 Haziran 2012 tarihli ve
B.1656/2012 sayılı Emare 32 yazı, icrai nitelikli bir karar olmadığından ileri gidemez ve Davacının bu taleplerinin de reddedilmesi gerekmektedir.

Net-ice itibarı ile, Davacı davasında başarılı olamadığın-dan, dava ret ve iptal edilir.

Meselenin tüm olguları ışığında, masraf emri verilmez.



Talât D. Refiker Ahmet Kalkan Mehmet Türker
Yargıç Yargıç Yargıç

-
22 Mayıs, 2014













17






Full & Egal Universal Law Academy