Yüksek İdare Mahkemesi Numara 183/2016 Dava No 4/2017 Karar Tarihi 03.02.2017
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 183/2016 Dava No 4/2017 Karar Tarihi 03.02.2017
Numara: 183/2016
Dava No: 4/2017
Taraflar: 1- Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası 2- Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası ile KKTC Bakanlar Kurulu ve KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı arasında
Konu: İlgili şahıs - İlgili şahıs olarak eklenme talebi.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 03.02.2017

-D.4/2017 YİM: 183/2016


Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında


Mahkeme Heyeti: Mehmet Türker, Tanju Öncül, Beril Çağdal


Davacı: No.1. Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası,
- 5, Abdullah Parla Sokak, Çağlayan, Lefkoşa.
No.2. Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, 4, Şair Nedim
Sokak, Çağlayan, Lefkoşa.

- ile -

Davalı: No.1. KKTC Bakanlar Kurulu vasıtasıyla KKTC
Başsa-vcısı,KKTC Başbakanlığı, Lefkoşa.
No.2. KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı
vasıtasıyla KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.

A r a s ı n d a


(29.11.2016 ve 30.11.2016 tarihli birleştirilmiş
- İlgili Kişi Ekleme İstidaları)


Müstediler namına: Avukat Tevfik Mut ve Avukat Yusuf Ergüçlü.
Davacı-Müstedaaleyhler namına: Avukat Öncel Polili.
Davalı-Müstedaaleyhler namına: Başsavcı Yardımcısı Muavini Behiç Öztürk.

-----------------

K A R A R

Mehmet Türker: Müstediler ayrı ayrı dosyalamış oldukları
29/11/2016 ve 30/11/2016 tarihli 10 adet istida ile, davaya İlgili Şahıs olarak eklenmek için Mahkemeden emir talep etmektedirler. Müstediler, isti-dalarını yemin varakaları ile desteklemişlerdir.


Davacılar, Müstedilerin istidalarına karşı itirazname dosyalamışlardır. Davacıların itiraznamelerine Davacı No.(1) Sendikanın Başkanı Tahir Gökçebel tarafından yapılan bir yemin varakası eklenmiştir.-

Davalılar tarafından istidaya herhangi bir itirazname dosyalanmamış ve Davalıları temsilen bulunan Savcı, Müstedilerin davaya İlgili Şahıs olarak eklenmelerine itirazı olmadığını beyan etmiştir.

İstidaların duruşma tarihinde, Müstedi Avukatlar-ının tüm istidaların birleştirilerek dinlenmesini talep etmesi ve Davacılar Avukatının da bu talebe katılması üzerine, 10 adet istidanın birleştirilerek dinlenmesine izin ve emir verilmiş ve istidalar birleştirilmiş şekilde dinlenmiştir.

İstidanın d-uruşmasında taraflar herhangi bir tanık dinletmemişler; tüm tarafların mutabakatı ile bazı müşterek olguları sunduktan sonra, Davalı No.(2) KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığının 19/7/2016 tarih ve ÖB/1/2016 sayılı kararı Emare 1, KKTC Bakanlar Kurulunun- 28/7/2016 tarihli kararı
Emare 2 ve Müstedilerden biri olan Hala Sultan İlahiyat Koleji Mezunlar ve Mensuplar Derneğinin Tüzüğü ile Kayıt Belgesi Emare 3 olarak ibraz edilerek kaydedilmiştir. Müteakiben, taraflar iddiaları ve hukuki argümanları için Mahke-meye hitaplarını yapmışlardır.

Tarafların sunduğu müşterek olgular, yaptıkları argümanlar ve yemin varakalarına göre, istidalarla ilgili olgular şöyledir:

Davacılar, Sendika Mukayyitliği nezdinde kayıtlı sendikalardır. Davacıların esas faaliy-et alanları, üyeleri olan öğretmenlerin özlük haklarını koruma ve geliştirmenin yanı sıra, KKTC'deki eğitim ve kültür alanlarında kendi hak ve menfaatleri yönünde sendikal faaliyetlerde bulunmaktır. Davalılar ise, dava konusu karar ve/veya işlemleri üretme-ye yetkili yürütsel veya yönetsel organlardır. Hala Sultan İlâhiyat Koleji, Davalıların dava konusu karar ve/veya işlemlerine istinaden Genel Orta Eğitim Dairesi altında kurulan veya oluşturulan bir kolejdir. Bu Kolej aynı isim
İle, takriben Aralık 2012 ta-rihinden itibaren 69/1989 sayılı Mesleki Teknik Öğretim Dairesi Yasası altında faaliyetlerine başlamış ise de, Yüksek İdare Mahkemesinin 39/2014 No.lu davasında belirtilen gerekçeler ile, Kolejin açılması kararının oy çokluğu ile hükümsüz ve etkisiz olduğu-na ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi üzerine, Kolej davaya konu idari kararlarla, 50/1989 sayılı Genel Orta Eğitim Dairesi Yasası kapsamına alınarak, bu yeni statüsü ile 19 Temmuz 2016 tarihinden itibaren, takriben 930 öğrenciye eğitim -ve kültür hizmeti vermeye başlamış ve halen devam etmektedir.

Davacılar, 50/1989 sayılı Yasa altında halen faaliyetini sürdüren Hala Sultan İlâhiyat Kolejinin açılmasına veya faaliyetini sürdürmesine izin veren dava konusu karar ve işlemler ile YİM -39/2014 No.lu davaya konu Kolejde öğrenim gören öğrencilerin de usulüne uygun müracaat etmeleri halinde Genel Orta Eğitim Dairesi altında açılan koleje kayıt yaptırmalarına olanak sağlayan kararının ve/veya işlemlerinin ve/veya bu kararlara bağlı olarak ya-pılan tüm işlemlerin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar verilmesini talep etmektedirler.

Davaya İlgili Şahıs olarak katılmak isteyen Müstedilerden Hala Sultan İlahiyat Koleji Mezunlar ve Mensuplar Derneği, bu Ko-lejin mezunlar ve mensuplarının kurduğu bir Dernektir. Müstediler Yücel Çakmak, Kübra Öğdü, Ufuk Karal, Gülsen Sevin ve Ümit Kaynarca Hala Sultan İlahiyat Koleji mezunu kimselerdir. Müstediler küçük İnanç Kara-Ayşe Nursem Kara, Kübra Tutar, Mehmet Ali Kayn-arca-Berire Kaynarca ve Melek Yıldız ise halen Kolejde öğrenim gören kişilerdir.

1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü'nün ilgili kişi yapılmasını düzenleyen 8. maddesinin 1. fıkrası aynen şöyledir:

"8- (1) Mahkeme veya bir Yargıç, davanın herha-ngi
bir safhasında, davadan etkilenebilecek
herhangi bir gerçek veya tüzel kişiyi
kendiliğinden veya istem üzerine, davaya
veya dava ile ilgili herhangi bir işleme
'ilgili kişi' olarak- taraf yapabilir."



Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü'nün 8. maddesindeki bu düzenlemeye göre, herhangi bir idari davadan etkilenecek kişi (gerçek veya tüzel kişi) davaya ilgili kişi olarak taraf yapılabilir. Tüzüğün bu maddesi ile, herhangi bir idari d-avada, Yüksek İdare Mahkemesinin vereceği bir karardan etkilenecek kişinin davaya ilgili kişi olarak taraf yapılması öngörülmektedir. Bu madde ile güdülen amaç, davadan ve dava sonunda verilecek karardan etkilenecek kişi veya kişilerin de hak ve menfaatler-inin korunması, dava ve karardan etkilenecek tüm kişilere davada söz ve müdafaa hakkı verilerek hak ve menfaatlerini korumalarına imkan verilip, adil bir yargılama yapılarak adil bir kararın ortaya çıkmasını sağlamaktır. Mahkeme veya yargıç, davadan etkile-nebilecek herhangi bir kişiyi bir talep olmasa da kendiliğinden davaya taraf yapabilir. Mahkeme veya yargıcın bu hususta takdir hak ve yetkisi bulunmaktadır.



Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü'nün yürürlüğe girdiği
1 Ocak 1997 tarihine kadar yürürlük-te olan Yüksek Anayasa Mahkemesi Tüzüğü'nde ilgili taraf yapılma konusunda herhangi bir düzenleme bulunmamakla birlikte, döneme göre Yüksek Anayasa Mahkemesi, Yüksek Mahkeme ve Yüksek İdare Mahkemesi olarak oturum yapan Yüksek Mahkeme, 1962 Yüksek Anayasa -Mahkemesi Tüzüğü'nün 19. maddesindeki "Mahkeme muamelenin herhangi bir safhasında meselenin adilane bir şekilde sonuçlandırılması için icap eden emirleri verebilir" kuralına dayanarak, başvuru konusu karar veya işlemin ilgilendirdiği kişi veya kişileri ilg-ili kişi (taraf) olarak davaya katmayı usulen uygulamış ve birçok kararda kişilerin ilgili kişi olarak davaya katılmasına emir vermiştir.

1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü yürürlüğe girmeden önce, Yüksek İdare Mahkemesi birçok kararda Zaim M. Necat-igil'in KKTC Yönetim Hukuku ve Anayasa Yargısı adlı eserindeki "ilgili taraf, davada taraf olarak gösterilmemiş olmakla beraber, dava konusu yönetsel işlemin iptal edilmesi halinde bu işlemin kendisine sağladığı yarardan yoksun kalacak olan kişidir" tanımı-nı benimseyerek, bu tanımdan hareketle, davanın ilgilendirdiği kişi veya kişilerin bu tanıma uygun olmaları halinde ilgili kişi olarak davaya taraf yapılması gerektiğine, bu tanıma uymayanların ise ilgili kişi yapılamayacağına karar vermiştir (Gör.YİM 111/-84 D.3/1988,
YİM 197/87 D.20/1988).

Daha önce de belirttiğimiz gibi, 1 Ocak 1997 tarihinde yürürlüğe giren 1997 Yüksek İdare Mahkemesi Tüzüğü'nün yukarıya aktardığımız 8. maddesinin 1. fıkrasındaki düzenleme ile davadan etkilenecek kişinin davaya ek-lenmesinin amacı, davadan ve davada verilecek karardan etkilenecek kişilerin hak ve menfaatlerinin korunması olduğundan, ilgili kişi olarak davaya taraf yapılacak kişi ve/veya kişilerin verilecek karardan hak ve menfaatleri etkilenecek kişi ve/veya kişiler- olması gerektiği açıktır. 1997 YİM Tüzüğü'nün yürürlüğe girmesinden önce benimsenen "Davada taraf olarak gösterilmemiş olmakla beraber, dava konusu yönetsel işlemin iptal edilmesi halinde bu işlemin kendisine sağladığı yarardan yoksun kalacak olan kişi" o-larak tanımlanan ilgili kişinin ve YİM Tüzüğü'nün
8. maddesinin 1. fıkrasındaki "davadan etkilenecek herhangi bir gerçek veya tüzel kişinin" davadan ve davada verilecek karardan hak ve menfaatleri etkilenecek kişi olarak tanımlanması ve kabul edilmesi gere-kmektedir.

İlgili kişi olarak davaya taraf yapma ile ilgili bu hukuki durum çerçevesinde, Müstedilerin davaya ilgili kişi olarak taraf yapılma taleplerinin incelenmesi gerekmektedir.

Bu davada Davacıların iptalini talep ettiği Davalı (2) KKTC M-illi Eğitim ve Kültür Bakanlığının 19/7/2016 tarihli Emare 1 ve Davalı (1) KKTC Bakanlar Kurulunun 28/7/2016 tarihli Emare 2 kararları aynen şöyledir:

"KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
MİLLİ EĞİTİM VE KÜLTÜR BAKANLIĞI

Sayı: M-EB.0.00-1-16/1057 Lefkoşa, 19 Temmuz 2016

KARAR NO:ÖB/1/2016

Yüksek İdare Mahkemesi YİM 39/2014 sayılı davada,
69/1989 sayılı Mesleki Teknik Öğretim Dairesi
(Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası'nın
6'-ncı maddesinin (6)'ncı fıkrası altında İlahiyat
Koleji açılmasına dair verilen Bakanlık kararının
Yasaya aykırı olduğuna, dolayısıyla Lefkoşa
Haspolat'ta İlahiyat Koleji açılması hususunda
alınan kararın veya yapılan işlemin hükümsüz v-e
etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç
doğurmayacağına karar vermiştir.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, Yüksek İdare
Mahkemesinin YİM 39/2014 sayılı davadaki kararını
göz önünde bulundurarak; Hala Sultan İlahiyat
Kolejin-in, 50/1989 sayılı Genel Orta Öğretim
Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları)
Yasası'nın 6. maddesi kuralları çerçevesinde Genel
Orta Öğretim Dairesi altında açılmasına, Yüksek
İdare Mahkemesi kararına konu okulda kayıtlı olan
- öğrencilerin de usulüne uygun olarak müracaat
edilmesi halinde işbu karar ile Genel Orta Öğretim
Dairesi altında açılan İlahiyat Kolejine kayıt
yaptırmalarına olanak sağlanmasına karar verir.


Özdemir Be-rova
Bakan"


"KARAR SAYISI:H(K-I)583-2016

HALA SULTAN İLAHİYAT KOLEJİ'NİN GENEL ORTA ÖĞRETİM DAİRESİ
ALTINDA AÇILMASI

(Öner-ge No:1283/2016)
(M.E.K.B)

Bakanlar Kurulu önergede belirtilenler ışığında,
önergeye ekli sunulan Yüksek İdare Mahkemesi'nin
YİM 39/2014 sayılı dava kararı ile Milli Eğitim ve
Kültür Bakanlı-ğı'nın 19.7.2016 tarih ve ÖB/1/2016
sayılı kararı doğrultusunda, Hala Sultan İlahiyat
Koleji'nin 50/1989 sayılı Genel Orta Öğretim Dairesi
(Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası'nın
6. maddesi kuralları çerçevesinde Genel Orta Öğretim
- Dairesi altında açılmasına, Yüksek İdare Mahkemesi
kararına konu okulda kayıtlı olan öğrencilerin de
usulüne uygun olarak müracaat edilmesi halinde
Genel Orta Öğretim Dairesi altında açılan İlahiyat
Koleji'ne kayıt yaptırmalarına olanak sağla-nmasına
karar verdi.

28.7.2016"


Öğrenci olan Müstediler, Davacıların iptalini talep ettiği Davalıların kararlarının iptal edilmesi halinde, öğrenim gördükleri Hala Sultan İlahiyat Kolejinin iptal kararı gereğince kapatılması gerekeceğinden öğ-renime devam etme imkânları kalmayacağını ve bu karardan eğitim hak ve menfaatlerinin etkileneceğini hatta ortadan kalkacağını; Hala Sultan İlahiyat Kolejinden mezun olmuş Müstediler, kararların iptal edilmesi halinde iptal kararı geriye dönük etki yapacağ-ından diplomalarının hiç açılmamış bir okulun geçersiz diplomaları olarak ellerinde kalacağını, diplomalarının geçersiz hale gelmesinin mevkilerini de etkileyeceğini; Müstedi Hala Sultan İlahiyat Koleji Mezunlar ve Mensuplar Derneği ise kuruluş amaçları ar-asında Hala Sultan İlahiyat Fakültesi öğrencileri, mezunları ve mensupları arasında yardım ve dayanışmayı sağlamak, sorunlarını tespit edip çözmek, kanunlar çerçevesinde haklarını korumak ve Tüzüğü'nde belirtilen diğer amaçları bulunduğu nedeniyle kararlar-ın iptal edilmesi halinde, Kolej ortadan kalkacağından Derneğin menfaatlerinin etkileneceğini ileri sürüp, davaya ilgili kişi olarak eklenmeleri için emir verilmesini talep etmektedirler.

Davalılar adına hazır bulunan Savcı, Davacıların davalarında b-aşarılı olması halinde iptal edilecek kararlardan Müstedilerin etkileneceğinin bir gerçek olduğu nedeniyle, Müstedilerin YİM Tüzüğü'nün 8(1) maddesi gereğince ilgili
kişi olmalarına emir verilmesine bir itirazları olmadığını belirtmiştir.

Davacı-Müst-edaaleyhler Avukatı ise, Müstedi Hala Sultan İlahiyat Koleji Mezunlar ve Mensuplar Derneğinin Tüzüğü'ndeki amaçlar arasında öğrencilerle ilgili bir amaç olmadığını, mezunlar ve mensuplarla ilgili amaçları olduğunu, dava konusu kararlarla açılan Kolejin yen-i bir kolej olduğunu, eski Kolej kararının iptal edildiğini ancak diplomalarının iptal edildiğinin ileri sürülmediğini, Derneğin Koleji geliştirmek amacının olmadığını, tek amacının okul ile mezunlar arasında ilişki kurup manevi bağları geliştirmek olduğun-u, okul kapansa da bu manevi bağları geliştirmek için faaliyet yapabileceğini, dolayısıyla, Derneğin ilgili taraf yapılamayacağını, mezun olan Müstedilerin daha önce açılan ve açılma kararı iptal edilen eski Kolejden mezun olduklarını, dava konusu kararlar-la açılan okuldan mezun olmadıklarını, eski Kolejden mezun oldukları için dava ile ilgili olmayıp, davaya taraf yapılmalarını gerektirecek meşru bir menfaatlerinin bulunmadığını; öğrenci Müstedilerin ise, kararların iptal edilmesi halinde, din dersi dışınd-a eğitimlerinin devam edeceğini, sadece din dersinin yasal olmadığının ortaya çıkacağını, öğrencilerin bir menfaatten veya yarardan mahrum kalmayacaklarını ileri sürüp, Müstedilerin istidalarının reddedilmesi gerektiğini iddia etmektedir.

Müstediler -küçük İnanç Kara-Ayşe Nursem Kara, Kübra Tutar, Mehmet Ali Kaynarca-Berire Kaynarca ve Melek Yıldız Davacılar tarafından iptali talep edilen kararlar çerçevesinde öğretime açılan ve öğretim yapan Hala Sultan İlahiyat
Kolejinde öğrenime başlayıp halen bu K-olejde eğitim gören kişilerdir. Davacıların açtığı bu dava neticesinde, Kolejin açılmasını, öğretime başlamasını ve küçük Müstedilerin okula kayıt yaptırıp eğitim görmelerini sağlayan dava konusu kararlar iptal edildiği takdirde, Müstedilerin öğrenci olduğ-u Hala Sultan İlahiyat Kolejinin eğitim veremez ve/veya eğitim öğretim faaliyeti yapamaz duruma geleceği iptal davasının sonucu olarak ortaya çıkacak hukuki bir gerçektir. Bu hukuki gerçek sonucunda, Kolejde eğitim gören küçük Müstedilerin bu Kolejdeki eği-timlerine devam edemeyeceği ve Kolejdeki eğitim görme hak ve menfaatlerinin etkileneceği de tartışmasız bir gerçektir. Davacı-Müstedaaleyh Avukatının kararların iptal edilmesi halinde, sadece din dersinin yasal olmadığının ortaya çıkacağı, din dersi dışınd-a eğitimlerinin devam edeceği ve küçük Müstedilerin bir hak ve menfaat veya yarardan mahrum kalmayacakları iddiası belirttiklerimiz ışığında, ilk nazarda hukuki değeri olmayan bir iddia olarak kalmaktadır.


Bu nedenlerle Müstediler küçük İnanç Kara--Ayşe Nursem Kara, Kübra Tutar, Mehmet Ali Kaynarca-Berire Kaynarca ve Melek Yıldız'ın ilgili kişi olarak davaya taraf yapılmaları gerekmektedir.

Müstediler Yücel Çakmak, Kübra Öğdü, Ufuk Karal, Gülsen Sevin ve Ümit Kaynarca, Hala Sultan İlahiyat Kole-ji mezunu kimselerdir. Davacı-Müstedaaleyhler Avukatı, bu Müstedilerin daha önce başka bir idari kararla açılan ve açılma kararı iptal edildiği için kapatılan eski Hala Sultan İlahiyat
Kolejinden mezun oldukları için dava ile ilgilerinin ve bir meşru menf-aatlerinin olmadığını, davaya ilgili kişi olarak taraf yapılmalarını gerektirecek bir menfaatlerinin etkilenmeyeceği nedeniyle de davaya taraf yapılamayacaklarını iddia etmektedir.

Bu Müstedilerin, daha önce 69/1989 sayılı Mesleki Teknik Öğretim Dai-resi Yasası altında alınan bir karara istinaden açılan ve eğitim veren, ancak YİM 39/2014 No.lu davada Yüksek İdare Mahkemesinin verdiği çoğunluk kararı gereğince, bu kararın iptal edilmesi ile eğitim faaliyetlerine son veren Hala Sultan İlahiyat Kolejinde-n mezun oldukları ihtilâfsızdır. Davacıların iptalini talep ettiği dava konusu kararlar, 50/1989 sayılı Genel Orta Öğretim Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası altında alınan ve Hala Sultan İlahiyat Fakültesinin Genel Orta Öğretim Dairesi al-tında yeniden açılmasını ve faaliyetleri durdurulan daha önceki Kolejde kayıtlı olan öğrencilerin yeni açılan Koleje kayıt yaptırmasını öngören kararlardır. Bu kararlar ile, Hala Sultan İlahiyat Koleji, 50/89 sayılı Yasa altında yeniden açılarak eğitim faa-liyetlerine başlamıştır. Kolejin yeniden açılarak eğitim faaliyetlerine başlaması ile daha önceki Kolejden mezun olan Müstedilerin almış olduğu diplomalar, aynı isimle aynı eğitim faaliyetine yeniden başlayan Kolejin kurulması ve varlığı nedeniyle, ilk naz-arda yasallığı ve geçerliliğini korur hale gelmiştir. Davacıların açtığı davada verilecek karar ile Kolejin açılmasına ilişkin olan dava konusu kararlar iptal edilirse, Kolejin açılması ve eğitim yapabilmesi kararı geriye dönük olarak ortadan kalkacağı ve -buna bağlı olarak Hala Sultan İlahiyat Koleji hukuken ortadan kalkacağı için,
bu Kolejden mezun olan Müstedilerin diplomaları da var olmayan bir okulun diploması olarak geçersiz bir konuma düşebile-cektir. Böyle bir durumun ise Müstedilerin hak ve menfaat--lerini etkileyeceği tartışmasızdır.

Belirtilenlerden anlaşılacağı üzere, bu davada verilecek bir karardan Hala Sultan İlahiyat Koleji mezunu olan Müstedilerin hak ve menfaatlerinin etkileneceği açıkça ortadadır. Davacı-Müstedaaleyhler Avukatının yuk-arıya aktardığımız iddia ve argümanlarına, belirtilenler ışığında hukuken bir değer verme olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, Hala Sultan İlahiyat Koleji Mezunu Müstediler Yücel Çakmak, Kübra Öğdü, Ufuk Karal, Gülsen Sevin ve Ümit Kaynarca'nın davaya i-lgili kişi olarak eklenmeleri gerekmektedir.

Müstedi Hala Sultan İlahiyat Koleji Mezunlar ve Mensuplar Derneğinin temel amaçları arasında, diğer öğretim kurumları öğrenci ve mezunları ile Hala Sultan İlahiyat Koleji öğrencileri, mezunları ve mensupl-arı arasında yardım ve dayanışmayı sağlamak, sorunlarını tespit edip çözmek, kanunlar çerçevesinde haklarını korumak, mezunların akademik kariyer elde edebilmesi için üniversite ve yüksek okullara devam haklarını elde etmek için çalışmalar yapmak, eğitim v-e kültür seviyelerinin artmasına katkıda bulunmak, kolej mezunları ve kolejde görev yapmış ve halen görev yapmakta olan öğretmenler arasında sosyal ve kültürel dayanışmayı sağlamak da bulunmaktadır.
Derneğin Tüzüğün'deki bu temel amaçlarını gerçekleş--tirmek, faaliyetlerini sürdürebilmek ve varlığını devam ettirebilmek için Hala Sultan İlahiyat Koleji öğrencilerinin, mezunlarının ve mensuplarının olması gerekmektedir. Davacının iptalini talep ettiği dava konusu kararların dava sonunda verilecek karar i-le iptal edilmesi durumunda, Kolej ortadan kalkacağı gibi, Kolejin öğrencileri, öğretmenleri ve mensupları da olmayacaktır. Kolejin mezunları ise daha önce belirttiğimiz gibi geçersiz diplomaları ile karşı karşıya kalabileceklerdir. Böyle bir durumda, Dern-eğin üyeleri olmayacağı gibi amaçlarını gerçekleştirmek için bir faaliyet alanı da kalmayacaktır. Bu hususlar göz önünde bulundurulduğu zaman, bu davadan ve davada verilecek bir iptal kararından, Hala Sultan İlahiyat Koleji Mezunlar ve Mensuplar Derneğinin- hak ve menfaatlerinin etkileneceği çok açıktır. Davacı-Müstedaaleyhler Avukatının, Derneğin Kolejde okuyan öğrencilerle ilgili bir amacı olmadığı, mezunların savunacak herhangi bir hakkı bulunmadığı, Koleji korumak ve geliştirmek amacı olmadığı, tek amacı-nın Kolej ile mezunlar arasında manevi bağlar kurmak olduğu için dava ve davada verilecek karardan etkilenmeyeceği, bu nedenle Derneğin ilgili taraf olma talebinin reddedilmesi gerektiği yönündeki iddia ve talebinin belirttiklerimiz ışığında herhangi bir h-ukuki dayanağı bulunmamaktadır.

Bu nedenlerle, davada verilecek iptal kararı ile Hala Sultan İlahiyat Koleji Mezunlar ve Mensuplar Derneğinin hak
ve menfaatleri etkileneceğinden, davaya İlgili Kişi yapılması gerekmektedir.

Netice itibarıyla, -yukarıda tüm belirttiklerimiz ışığında, birleştirilmiş istidalardaki tüm Müstedilerin davaya
ilgili kişi olarak eklenmelerine emir verilir.
Dava celbnamesi ve Davalılar tarafından dosyalanan Müdafaa Takririnin, Yüksek Mahkeme Mukayyitliği tarafından -ilgili kişilere tebliğ edilmesi için Davacılar tarafından gerekli başvuru ve işlemlerin yapılmasına emir verilir.

İstidaların masrafları, Davacı-Müstedaaleyhler tarafından ödenecektir.



Mehmet Türker Tanju Öncül Beril Çağdal
- Yargıç Yargıç Yargıç



3 Şubat, 2017











13






Full & Egal Universal Law Academy