Yüksek İdare Mahkemesi Numara 183/2016 Dava No 28/2017 Karar Tarihi 24.10.2017
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 183/2016 Dava No 28/2017 Karar Tarihi 24.10.2017
Numara: 183/2016
Dava No: 28/2017
Taraflar: 1-Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası, 2-Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası ile 1-KKTC Bakanlar Kurulu. 2-KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı arasında
Konu: Meşru menfaat - Dernek, Vakıf, Sendika gibi tüzel kişiliklerin meşru menfaati.
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 24.10.2017

-D.28/2017 YİM: 183/2016


Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında


Mahkeme Heyeti: Mehmet Türker, Tanju Öncül, Beril Çağdal


Davacı: No.1- Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası,
-5, Abdullah Parla Sokak, Çağlayan, Lefkoşa.
No.2- Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, 4, Şair
Nedim Sokak, Çağlayan, Lefkoşa.


ile -


Davalı: No.1- KKTC Bakanlar Kurulu vasıtasıyla KKTC
Başsavcısı, KKTC Başbakanlığı-, Lefkoşa.
No.2- KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı
vasıtasıyla KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.



A r a s ı n d a


Davacılar namına: Avukat Öncel Polili
Davalılar namına: Başsavcı Yardımcısı Mua-vini Behiç Öztürk
İlgili Şahıs No.(1),(2),(3),(4),(5),(6) namına: Avukat Yusuf Ergüçlü
İlgili Şahıs No.(7),(8),(9),(10) namına: Avukat Tevfik Mut



----------------


K A R A R



Mehmet Türker: Davacı-lar, aynı dava altında, Davalılar aleyhine aşağıdaki taleplerde bulunmuşlardır:

"A. Davalı No.1'in 28/07/2016 tarihinde aldığı,
Resmi Gazete'de 8/08/2016 tarihinde yayımlanan
ve/veya 9/8/2016 tarihinde Davacıların bilgisine
- gelen H(K-I)583-2016 sayılı Milli Eğitim ve
Kültür Bakanlığının 1283/2016 sayılı önergede
belirtilenler ışığında, önergeye ekli sunulan
Yüksek İdare Mahkemesi'nin YİM 39/2014 sayılı
dava kararı ile Milli Eğitim ve Kül-tür
Bakanlığı'nın 19/07/2106 tarih ve ÖB/1/2016
sayılı kararı doğrultusunda, Hala Sultan
İlahiyat Koleji'nin 50/1989 sayılı Genel Orta
Eğitim Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma
Esasları) Yasası'nın 6. maddes-i kuralları
çerçevesinde Genel Orta Eğitim Dairesi altında
açılmasına, Yüksek İdare Mahkemesi kararına
konu okulda kayıtlı olan öğrencilerin de
usulüne uygun olarak müracaat edilmesi halinde
Genel Orta Öğretim- Dairesi altında açılan
İlahiyat Kolejine kayıt yaptırmalarına olanak
sağlanması kararının ve/veya işleminin ve/veya
bu karar tahtında yapılan tüm işlemlerin hükümsüz
ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç
-doğurmayacağına dair Mahkeme emri ve/veya hükmü;

B. Davalı No.1'in 28/07/2016 tarihinde aldığı, Resmi
Gazete'de 8/08/2016 tarihinde yayımlanan ve/veya
9/8/2016 tarihinde Davacıların bilgisine gelen
H(K-I)583-2016 sayılı Mi-lli Eğitim ve Kültür
Bakanlığının 1283/2016 sayılı önergede belirtilenler
ışığında, önergeye ekli sunulan Yüksek İdare
Mahkemesi'nin YİM 39/2014 sayılı dava kararı ile
Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı'nın 19/07/2016
- tarih ve ÖB/1/2016 sayılı kararı doğrultusunda,
Hala Sultan İlahiyat Koleji'nin 50/1989 sayılı
Genel Orta Eğitim Dairesi (Kuruluş, Görev ve
Çalışma Esasları) Yasası'nın 6. maddesi kuralları
çerçevesinde Genel Ort-a Eğitim Dairesi altında
açılmasına ilişkin kararın ve/veya işleminin
ve/veya bu karar tahtında yapılan tüm işlemlerin
hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç
doğurmayacağına dair Mahkeme emri ve/veya hükmü;
-
C. Davalı No.1'in 28/07/2016 tarihinde aldığı, Resmi
Gazete'de 8/08/2016 tarihinde yayımlanan ve/veya
9/8/2016 tarihinde Davacıların bilgisine gelen
H(K-I)583-2016 sayılı Milli Eğitim ve Kültür
Bakanlığının 1283/2-016 sayılı önergede belirtilenler
ışığında, önergeye ekli sunulan Yüksek İdare
Mahkemesi'nin YİM 39/2014 sayılı dava kararı ile
Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı'nın 19/07/2016
tarih ve ÖB/1/2016 sayılı kararı doğrultus-unda,
Yüksek İdare Mahkemesi kararına konu okulda kayıtlı
olan öğrencilerin de usulüne uygun olarak müracaat
edilmesi halinde Genel Orta Öğretim Dairesi altında
açılan İlahiyat Kolejine kayıt yaptırmalarına
ol-anak sağlanması kararının ve/veya işleminin
ve/veya bu karar tahtında yapılan tüm işlemlerin
hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir
sonuç doğurmayacağına dair Mahkeme emri ve/veya
hükmü;

D. Davalı No.2'nin- 19/7/2016 tarihli ve ÖB/1/2016
sayılı kararının ve/veya işleminin ve/veya bu
karar tahtında yapılan tüm işlemlerin hükümsüz
ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç
doğurmayacağına dair Mahkeme emri ve/veya hükmü;

- E. Davalı No.2'nin, Davalı No.1'e sunmuş olduğu
1283/2016 sayılı önerge verme kararının ve/veya
işleminin ve/veya bu karar tahtında yapılan tüm
işlemlerin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve
herhangi bir sonuç doğurmay-acağına dair Mahkeme
emri ve/veya hükmü;

F. Mahkemece uygun görülecek başka herhangi bir emir
ve/veya karar;

G. İşbu dava masraflarıdır."


Davalılar dosyalamış oldukları Müdafaa Takriri ile, Davacıların birlikte açtıkl-arı davaya karşı 5 adet ön itiraz ileri sürerek, davanın ön itirazlar çerçevesinde ileri gidemeyeceğinden ret ve iptal edilmesini talep etmişlerdir. Davalılar ön itirazları yanında, Davacıların tüm iddia ve taleplerini de reddetmişlerdir.

Davalıları-n Müdafaa Takrirlerinde öne sürdükleri ön itirazlar aynen şöyledir:

"1) Davalılar iddia eder ki; yerleşmiş İdare Hukuku
prensiplerine göre birden çok karara karşı bir
başvuru veya dava ile dava açılırken dava konusu
olan ka-rarlar arasında davalı yönünden uygunluk
bulunması gerekir. Eğer kararlardan biri için
gösterilecek davalı diğeri için gösterilecek
davalıdan farklı ise bir başvuru ile iki karara
karşı ve/veya iki karar aleyhine dava aç-ma olanağı
yoktur.

Davacılar, gerek Davalı No.1'in kararını
gerekse Davalı No.2'nin kararını aynı Talep Takriri
altında bir davada dava konusu yaptıklarından ve
davalıların idari kararlarına karşı ayrı ayr-ı dava
açmadıklarından Davacıların işbu davasının iptidaen
reddi talep olunur.

2. Yukarıdaki Ön İtirazdaki iddialara halel gelmeksizin
yine Ön İtiraz olarak iddia edilir ki; yerleşmiş
İdare Hukuku prensiplerine ve- içtihadi prensiplere
göre birden çok kişinin bir dilekçe ile aynı
yönetsel karara ve/veya işleme ve/veya eyleme karşı
birlikte dava açabilmesi için davacıların hak ve
menfaatlerinde iştirak ve davaya yol açan maddi
- olay ve hukuki sebeplerin aynı olmasına bağlıdır.
Davaya konu yönetsel ve/veya idari kararlar ile
Davacıların iştirak halinde sahip oldukları bir
menfaatleri veya hakları ihlal edilmiş değildir.
Davacılar ayrı -ayrı kurulmuş ve kaydedilmiş tüzel
kişiler olup dava konusu yönetsel kararlar nedeniyle
olumsuz yönde ve doğrudan doğruya ihlal edilen
menfaatleri veya hakları var ise ihlal edildiğini
iddia ettikleri menfaatler veya hak-lar her davacıya
ait olup iddia ettikleri menfaatleri veya hakları
iştirak halinde değildir ve/veya Davacılar yakınma
konusu yönetsel kararlar nedeniyle olumsuz yönde ve
doğrudan doğruya etkilendiğini iddia ettikleri ve-
dava hakkı verdiğini iddia ettikleri menfaat ilgisi
ve hakka iştirak halinde sahip değillerdir.
Davacıların birlikte dava açabilmesi için aynı
maddi ve hukuki nedenlere dayanmaları yeterli
olmayıp ayrıca Da-vacılar arasında hak ve menfaat
yönünden de iştirakın ve/veya bir ilişkinin
bulunması, birlikte hareket etmeleri ve ortak adres
göstererek dava açmaları gerekmektedir.
Yukarıdaki hukuki nedenler dikkate alındığın-da
dava konusu kararlar aleyhine ayrı ayrı dava açmak
suretiyle Davacıların her biri, kendi davalarında
Hukuki Esasları ve Olguları derçetmediklerinden
ve/veya birlikte dava açtıklarından, Davacıların
işbu dav-asının iptidaen reddi talep olunur.

3. Yukarıdaki Ön İtirazlardaki iddialara halel
gelmeksizin yine Ön İtiraz olarak iddia edilir ki;
Dava konusu yönetsel kararlar aleyhine birlikte
dava açan Davacıların arasında hak v-e menfaat
yönünden iştirak bulunmaması nedeniyle birlikte
dava açma ehliyetini haiz olmayan Davacıların işbu
davası meşru menfaat unsurundan yoksundur. Bu
nedenle işbu davanın iptidaen reddi talep olunur.

4. Yuk-arıdaki Ön İtirazlara halel gelmeksizin
Davalılar yine Ön İtiraz olarak iddia eder ki;
Davacılar açılan davanın talep bölümünde özetle,
Davalı No.1'in 28/07/2016 tarihinde aldığı ve
Resmi Gazete'de yayımlanan H(K-1)583--2016 sayılı
kararı ile Davalı No.2'nin 19/7/2016 tarihli
ÖB/1/2016 sayılı kararı ve/veya işlemi ayrıca
Davalı No.2'nin Davalı No.1'e sunmuş olduğu
1283/2016 sayılı önerge verme kararı ve/veya
işlemi ve/veya bu -karar tahtında yapılan tüm
işlemlerin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve
herhangi bir sonuç doğurmayacağına dair emir
ve/veya hüküm talep etmektedirler;
Davalılar, davalarındaki Hukuki Esaslar ve
Olgular bölümü-nde Davacılar tarafından ayrı
ayrı alınan dava konusu kararlarla açılan Hala
Sultan İlahiyat Kolejinin müfredatının içeriğini
bilmelerine ve 17/1986 sayılı Milli Eğitim
Yasası'na aykırı olduğunu iddia etmelerine veya
- yakınmalarına rağmen Davalılar tarafından ayrı
ayrı kararlarla açılmasına karar verilen okulun
açılma kararından sonra, 31/2000 sayılı Talim ve
Terbiye Dairesi (Kuruluş ve Çalışma Esasları)
Yasası uyarınca kurulm-uş olan ve 17/1986 sayılı
Milli Eğitim Yasası kurallarına uygun olarak
okullarda gerekli planlama ve programları ve
müfredatları yapmak yetkisini haiz olan Talim ve
Terbiye Dairesinin açılan okul veya okullardaki
- sınıfların müfredatlarının belirlenmesi hakkındaki
kararlarını ve/veya işlemlerini dava konusu
yapmadığından ve/veya Talim ve Terbiye Dairesinin
kararlarının ve/veya işlemlerinin hükümsüz ve/veya
etkisiz olduğuna ve/v-eya herhangi bir sonuç
doğurmayacağına dair Mahkemeden emir ve/veya
hüküm talep etmediğinden ve konu karar veya
işlemler kesinleştiğinden, işbu dava, dava
sebebinden yoksun olup iptidaen ret ve iptal
edilmesi -talep olunur.

5. Davalılar yukarıdaki Ön İtirazlarına halel
gelmeksizin yine ön itiraz olarak iddia eder ki;
Yukarıdaki 4'üncü Ön İtirazdaki hukuki duruma
bağlı olarak 31/2000 sayılı Yasa tahtında kurulan
ve 1-7/1986 sayılı Milli Eğitim Yasası kurallarına
uygun olarak okullarda gerekli planlamayı ve
programları ve müfredatları yapma yetkisini haiz
olan Talim ve Terbiye Dairesinin saptamış olduğu
programları ve/veya müfredatı k-endisine bağlı
okul olduğu cihetle 50/1989 sayılı Yasa altında
kurulan ve saptanmış programların veya müfredatların
yürütülmesi yetkisine sahip olan Genel Orta Öğretim
Dairesinin, Hala Sultan İlahiyat Kolejinde
- saptanmış programların veya müfredatların
yürütülmesini sağlamak için almış olduğu kararları
ve/veya yaptığı işlemleri dava konusu yapmadığından
ve/veya konu kararların veya işlemlerin hükümsüz
olduğuna ve/veya herhan-gi bir sonuç doğurmayacağına
dair Mahkemeden emir ve/veya hüküm talep etmediğinden
ve konu karar ve/veya işlemler kesinleştiğinden,
işbu dava, dava sebebinden yoksun olup, iptidaen
ret ve iptal edilmesi talep olunur."

-
Davanın duruşmasına başlandığı gün Davacılar Avukatı, Davalı No.(1)'in aldığı karar aleyhine olan Talep Takririnin
A, B, C ve Davalı No.(2) aleyhine olan E paragraflarındaki taleplerini geri çekmiştir. Davacı Avukatı Davacı No.(2)'nin Davalılar aleyh-ine olan davasını da geri çekmiştir. Bunun neticesi olarak, Davalı No.(1) aleyhindeki dava ve Davacı No.(2)'nin her iki Davalı aleyhindeki davası ret ve iptal edilmiştir. Davacı No.(2) davasını geri çektiğinden ve Davacı No.(1) de Davalı No.(1) aleyhindeki- taleplerini geri çektiğinden, davada tek Davacı olarak kalan Davacı No.(1)'in Davalı No.(2) aleyhine olan Talep Takririnin D paragrafındaki talebi kalmıştır.

Davacı No.(1)'in davada tek talep olarak kalan Davacı No.(2) aleyhindeki Talep Takririnin D- paragrafındaki talebi şöyledir:

"D. Davalı No.2'nin 19/7/2016 tarihli ve ÖB/1/2016
sayılı kararının ve/veya işleminin ve/veya bu
karar tahtında yapılan tüm işlemlerin hükümsüz
ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç
- doğurmayacağına dair Mahkeme emri ve/veya hükmü."


Davalıları temsilen bulunan Başsavcı Yardımcısı Muavini, Davacılar Avukatının Davacı No.(2)'nin Davalılar aleyhindeki davasını geri çekmesinin ve Davalı No.(1) aleyhindeki taleplerini ve davayı- geri çekmesinin 1, 2 ve 3. iptidai itirazlarını ortadan kaldıramayacağını, çünkü bu iptidai itirazlarda belirtildiği şekilde dava ikame edildiği zaman hatalı ikame edildiğini, Davacı No.(2)'nin davasını geri çekmesinin ve Davalı No.(1) aleyhindeki davanın- geri çekilmesinin bu hatayı ortadan kaldırıp davanın ileri götürülmesi sonucunu doğuramayacağını, bu iptidai itirazların öncelikle ele alınıp, iptidai itirazlar gereğince davanın ret ve iptal edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

Başsavcı Yardımcısı- Muavini bu iptidai itirazlarının yanında, Davalı No.(1) Bakanlar Kurulu aleyhindeki dava geri çekildiğinden ve Davalı No.(1) aleyhindeki Talep Takririnin
A, B, ve C paragraflarındaki talepler ve dava iptal edildiğinden, davadaki tek Davacı olarak kalan Da-vacı No.(1) Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikasının davada meşru menfaati kalmadığını ileri sürerek, bu itirazının da öncelikle dinlenmesini talep etmiştir.

İlgili Şahıslar Avukatlarının bu talebe katılmaları ve Davacı No.(1) Avukatının da b-u talebe itiraz etmemesi üzerine, iptidai itirazların ve Davacı No.(1)'in davada meşru menfaati kalmadığı ile ilgili itirazın öncelikle dinlenmesine karar verilmiştir.

Davalı No.(1)'in davada tek davacı olarak kalan Davacı No.(1) Kıbrıs Türk Orta Eği-tim Öğretmenler Sendikasının davada meşru menfaati kalmadığı, bu nedenle davanın ret ve iptal edilmesi gerektiği ile ilgili iptidai itirazını öncelikle ele aldığımız zaman, Davalı No.(1) adına bulunan Başsavcı Yardımcısı Muavininin bu husustaki esaslı argü-manlarından bir tanesi şöyledir:

Yüksek İdare Mahkemesinin YİM 39/2014 (D.25/2016) No.lu davada meşru menfaati olduğunu tespit ettiği ve bu davada Davacı No.(2) olan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, Davalılar aleyhindeki davasını geri çektikten son-ra, davada tek Davacı olarak kalan Davacı No.(1) Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikasının bu davada meşru menfaati kalmamıştır. Çünkü Yüksek İdare Mahkemesi, YİM 39/2014 (D.25/2016) No.lu davada Davacı olan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikasının Tüzü-ğü'ndeki gayeleri arasında "Kıbrıs Türk Eğitiminin Geliştirilmesi için mücadele etmek, bu alanda yapılacak her türlü çalışmaya ve değişikliğe taraf olmak" olduğu nedeniyle, bu Sendikanın meşru menfaatinin var olduğunu kabul etmiştir. Halbuki davada tek Dav-acı olarak kalan Davacı No.(1) Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikasının Tüzüğü'ndeki gayeleri arasında böyle bir amaç bulunmamaktadır. Sendikanın Tüzükle belirlenen amaçları arasında böyle veya buna benzer bir amacı olmadığından, bu davayı açmak iç-in meşru menfaati yoktur. Bu nedenle, davanın reddedilmesi gerekmektedir.

Davacı No.(1) Avukatı ise, YİM 39/2014 (D.25/2016) No.lu davada Mahkemenin meşru menfaat için sadece sendikanın Tüzükteki bir amacına bakarak karar vermediğini, sendikaların me-şru menfaati ile ilgili diğer kriterleri ve sendikanın faaliyet alanını da göz önünde bulundurduğunu, Davacı No.(1) Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikasının da eğitimle ilgili olduğunu, dava konusu kararın topluma ve toplumun yapısına etki edecek b-ir karar olduğunu ve eğitimle ilgili olan Davacı No.(1) Sendikanın ve üyelerinin bu karardan hak ve menfaatlerinin etkilendiği nedeniyle Davacı No.(1) Sendikanın bu davayı açmakta meşru menfaatinin var olduğunu ileri sürmüştür.

YİM 39/2014 (D.25/201-6) No.lu davada, Yüksek İdare Mahkemesinin, davadaki Davacı Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikasının alınan karardan dolayı meşru menfaatinin bulunduğunu saptarken, bu hususta belirttiklerini dikkate alarak, huzurumuzdaki bu davada Davacı No.(1) olan Kıbrıs
Tü-rk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikasının dava konusu karardan dolayı hak ve menfaatlerinin etkilenip etkilenmediğinin ve meşru menfaatinin olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir. Bu incelemeyi yaparken, Yüksek İdare Mahkemesinin YİM 39/2014 (D.25/2016) -No.lu davada meşru menfaatle ilgili söylediklerini aktarmayı gerekli görürüz. Yüksek İdare Mahkemesi, YİM 39/2014 (D.25/2016) No.lu davada şunları söylemiştir:

"Emare No.18 olarak ibraz edilen Sendika Tüzüğü'nde,
sendikanın gayeleri madde II'de s-ıralanmıştır.

Madde II'nin K fıkrası aynen şöyledir:

'Kıbrıs Türk Eğitiminin geliştirilmesi için mücadele
etmek, bu alanda yapılacak her türlü çalışmaya ve
değişikliğe taraf olmak.'

Davacı, Davalılar aleyhine ikame ettiği dava ile,-
KKTC'de ilahiyat tedrisatlı bir okul açma kararının
mevcut mevzuat altında mümkün olmadığını, dolayısıyla
alınan kararın hükümsüz ve/veya etkisiz olduğunu ve
herhangi bir sonuç doğuramayacağını ileri sürmektedir.

Davacı bir öğretmenler se-ndikasıdır. Öğretmenler
bir toplumun eğitim sisteminin mihenk taşlarıdır.
Öğretmenlerin sendikası konumunda olan Davacı
Sendikanın ve öğretmen olan üyelerinin, eğitim ile
ilgili topluma ve toplumun yapısına etki yaratacak
her türlü esaslı -değişiklikten olumsuz bir şekilde
etkilenebileceği kabul edilmelidir.

Meşru menfaat konusunda Tufan Erhürman, KKTC İdari
Yargılama Hukuku - 2012 sayfa 297'de bu konu ile
ilgili şu görüşe yer vermiştir:

'Anayasa'da yer alan doğrudan doğruya-lık ilkesinin
açılan davanın reddedilmesi sonucunu doğuracağı
ikinci durum, tüzel kişilerin, bir ya da birkaç üyelerinin menfaatinin ihlal edildiği iddiasıyla mahkemeye başvurmalarıdır. Örneğin bir sendikanın
ya da bir derneğin, bir tek üyenin menfaa-tini ihlal
eden bir idari işleme karşı dava açması durumunda,
bu işlemin sendikanın ya da derneğin menfaatini
doğrudan doğruya ihlal ettiğini kabul etmek güçtür. Ancak bir idari işlem söz konusu sendikanın ya da derneğin çalışma alanıyla ilgiliyse ve- eksiksiz tüm üyelerini etkiliyorsa, artık tüzel kişinin o idari
işlemden doğrudan doğruya etkilenmediğini iddia etmek mümkün değildir.

Bu arada, bir sendikanın ya da derneğin çalışma alanına ilişkin olup da yalnızca tek bir üyeyi ilgilendiren işle-mler söz konusu olduğunda da,
kategorik olarak tüzel kişinin menfaatinin doğrudan doğruya etkilenmediği sonucuna varmamak gerekir. Yukarıda incelendiği gibi, iptal davasında iptal
kararı yalnızca davacı üzerinde değil, idari işlemle ilgili olan herkes -üzerinde etki doğurmaktadır. Bu durumda, kanımca, tek bir üyeyle ilgili olarak
yapılmış olsa bile, tüm üyeleri etkileyebilecek sonuçları olan işlemler söz konusu olduğunda,
sendikanın ya da derneğin işlemle doğrudan doğruya ilgili olduğunu kabul etmek- gerekir.'


YİM 177/2007 (D. 34/2010) sayfa 3'de ise şu sözler
yer almaktadır:

'Dernek ve vakıflar ancak tüzel kişiliklerinin
menfaati ihlal edildiğinde ve tüzüklerinde belirtilen
amaç ve faaliyet alanları ile ilgili konularda ve
- bunlarla sınırlı olmak üzere iptal davası açabilirler.
Dernek ve vakıfların dava açma ehliyeti ile ilgili
olarak İ.D.D.G. Kurulu 4.2.2000 tarih ve E.1999/1261,
K.2000/168 sayılı davada şunlar yer almaktadır.
'Öte yandan, kendi ü-yelerinin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla Kanunla kurulmuş meslek birliklerinin yanında, belli amaçlarla kurulmuş dernek, vakıf gibi özel hukuk tüzel kişiliğini haiz sivil toplum örgütlerinin, kuruluş amaçlarıyla sınırlı olmak üzere ve kamu menfaatin-i ilgilendiren konularda dava açmalarının mümkün olması gereklidir.'


Sayfa 15'de ise 'çevreyi, kültürel ve tarihi
değerleri korumak hususlarında menfaat ilişkisinin dar
yorumlanmaması bu gibi konularda vatandaşların menfaat
ilişkisi bulu-nduğunun kabul edilmesi gerekmektedir'
denmiştir.


Davalılar tarafından mevcut eğitim kurumlarından
kısmen farklı eğitimler de verecek yeni bir okulun
kurulmasına karar verilmesi halinde, gayeleri arasında
Kıbrıs Türk eğitiminin geliştiril-mesi bulunan bir
öğretmen sendikasının meşru menfaatinin doğrudan doğruya
etkilendiğini kabul etmek gerekir. Bu cihetle, Davalıların
dava konusu kararda Davacının meşru bir menfaatinin
olumsuz yönde etkilenmediği iddiası ret ve iptal edilir."

-

Aktarılanlardan anlaşılacağı üzere, Yüksek İdare Mahkemesi YİM 39/2014 (D.25/2016) No.lu davadaki Davacı Sendikanın gayelerini dikkate alarak, gayeleri arasında "Kıbrıs Türk Eğitiminin geliştirilmesi için mücadele etmek, bu alanda yapılacak her türl-ü çalışmaya ve değişikliğe taraf olmak" da olan Davacı Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikasının çalışma alanını bu amacı nedeniyle, eğitimin geliştirilmesi için mücadele etmek ve bu alanda yapılacak çalışmalara katılmak olarak kabul ederek, İdarenin aldığı İlâ-hiyat Koleji kurulması kararının Sendikanın meşru menfaatini doğrudan doğruya etkilediği bulgusuna varmıştır.

Yüksek İdare Mahkemesinin bu görüşleri ışığında, bu davadaki Davacı Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikasının Tüzüğü'ndeki amaçlarını- göz önünde bulundurarak, faaliyet alanını, bu davaya konu kararın Davacı Sendikanın faaliyet alanıyla ilgili bir karar olup olmadığını ve bu karardan dolayı Davacı Sendikanın tüzel kişiliğinin hak ve menfaatlerinin ihlâl edilip edilmediğini saptamamız ger-ekmektedir.

Davacı No.(1) tarafından ibraz edilen Emare 32 Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Tüzüğü'nün 4. maddesinde Davacı No.(1) Sendikanın gayeleri şöyledir:

"a) Sendika üyelerinin bağlı bulundukları işveren
durumundaki makam- ile ve Sendikaya üye olan öğretmenler
arasında ahenk kurmak, münasebetleri düzenlemek.

b) Kültürel ve sosyal durumları bakımından Sendikanın
temsil ettiği hizmete ihtisap edecek olan öğrenci ve
mezunların problemleri ile yakından ilgilenm-ek,
yardımda bulunmak.

c) Üyelerin çalışma şartlarını ve maaş durumlarını
geliştirmek ve üyelere maddi ve manevi yönden daha
iyi hayat olanakları hazırlayıp umumiyetle üyelerin
haklarını korumak.


d) Üyelerin milli, sosyal, k-ültürel, ekonomik ve
mesleki yönden gelişmesini sağlamak. Bu maksatla
sendika, geziler, tiyatro, konser, partiler ve
spor müsabakaları düzenleyebilir.

e) Hasta ve muhtaç durumda olan üyelere imkânları
oranında yardım etmek.

f) -Bir kültür dergisi yayınlamak veya başka basın
faaliyetlerinde bulunmak.

g) Üyelere mevcut fonlardan menfaat sağlamak.

h) Kültürel ve sosyal durumları bakımından Orta
Eğitim Mesleğine intisap edecek olan Yüksek Okul
ve Üniversite öğre-ncileri ve mezunlarının
problemleri ile yakından ilgilenip, yardımlarda
bulunmak.

i) Sendikanın amaçlarının gelişmesi için para
toplamak, biriktirmek ve idare etmek.

j) Benzer gayelerle kurulmuş herhangi bir sendika,
federasyon veya konfederasyo-na üye olmak, yardım
etmek ve katkıda bulunmak, bu gibi teşekküllerle
işbirliği yapmak.

k) Üyelerin menfaatları gereğince kanunlar
yapılmasını teşvik etmek.

l) Öğretmenlerle/eğitmenlerle ve çalışanlarla ilgili
siyasi hedefler terviç etmek:

Sol şartla k-i sendikalar kanunu hükümleri gereğince
siyasi bir fon kurulmadıkça sendika paraları bu
maksat için kullanılmayacaktır."



Davacı No.(1) Sendikanın davada tek davalı olarak kalan Davalı No.(2) aleyhindeki talebi, Hala Sultan İlahiyat Kolejinin açılm-ası kararının hükümsüz ve/veya etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair karar verilmesidir.

Davacı No.(1) Sendikanın Tüzüğü'nden aktardığımız amaçlarını incelediğimiz zaman, Sendikanın amaçlarının, işveren ile üyeleri arasında ahe-nk kurup, ilişkileri düzenlemek, öğrenci ve mezunları ile mesleğe gireceklerin problemleriyle ilgilenmek, üyelerin çalışma şartları ve maaşlarını geliştirmek, üyelere maddi ve manevi olarak daha iyi şartlar sağlamak, üyelerine yardımda bulunmak, üyelerin m-enfaatleri gereğince kanunlar yapılmasını teşvik etmek gibi tamamen ekonomik alanlarla sınırlı olduğu görülmektedir.

YİM 39/2014 (D.25/2016) No.lu davada Yüksek İdare Mahkemesi, o davadaki Davacı Sendikanın Tüzüğü'ndeki "eğitimin gelişmesi için- mücadele etmek ve eğitim alanında yapılacak çalışmalara ve değişikliklere taraf olmak" gayesini dikkate alarak sendikanın bu alanda da faaliyet gösterdiğini kabul etmiş ve meşru menfaatinin doğrudan doğruya etkilendiğini belirtmiştir. Yüksek İdare Mahkeme-sinin bu kararında belirtilenler çerçevesinde, Davacı No.(1) Sendikanın Tüzüğü'ndeki ekonomik alanlar dışında, "eğitimin gelişmesi için mücadele etmek ve eğitim alanında yapılacak çalışmalara ve değişimlere taraf olmak" amacının bulunup bulunmadığının
ve f-aaliyet alanında eğitimin de olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir.

Davacı No.(1) Sendikanın daha önce aktardığımız Tüzüğü'nde gayelerinin sıralandığı 4. maddesinin (d) bendinde, üyelerinin milli, sosyal ve kültürel gelişimini sağlamak gayesi -yer almakla birlikte, (d) bendi bir bütün olarak göz önüne alındığı zaman, bu bentte sendikanın bu gayelerini gerçekleştirmek için geziler, tiyatro, konser, partiler ve spor müsabakaları gibi sosyal etkinlikler düzenleyebileceği belirtilmektedir. Sendikanı-n üyelerinin milli, sosyal ve kültürel gelişimini sağlamak gayesi ile göstereceği faaliyetler veya çalışacağı alanlar Tüzükteki bu bentte belirtilen faaliyetlerdir. Tüzükte sayılan ve yapılması öngörülen etkinlikler çerçevesinde gösterilecek faaliyetler ar-asında, eğitimin gelişmesi için mücadele etmek ve eğitim alanında yapılacak çalışmalara ve değişimlere taraf olmak veya eğitimle ilgili bir etkinlik veya faaliyetin bulunmadığı görülmektedir. Bu nedenlerle, Davacı No.(1) Sendikanın Tüzüğü'nün 4. maddesinin- (d) bendinde belirtilenler dolayısıyla, Davacı No.(1) Sendikanın faaliyet alanı içinde eğitimin gelişmesi için mücadele etmek ve eğitim alanında yapılacak çalışmalara ve değişikliklere taraf olmak veya eğitimi ilgilendiren bir faaliyet alanının da bulundu-ğu kabul edilemez.

Davacı No.(1) Sendikanın Tüzüğü'nün yukarıda aktardığımız
4. maddesinin (l) bendinde, "Siyasi hedefleri terviç etmek"
gayesi, bent bir bütün olarak dikkate alındığında, sendikanın siyasi hedefleri desteklemek (terviç etmek) amacın-ın öğretmenler, eğitmenler ve çalışanlarının hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi ile ilgili alanlardaki siyasi hedeflere yönelik olduğu, eğitimle ilgili herhangi bir alandaki siyasi hedefleri desteklemeye yönelik olmadığı ortaya çıkmaktadır. -

Sendikalar Yasası'nın 17. maddesi ve Yasaya ekli
1. Cetvele göre, kayıtlı bir sendikanın tüzüğünde sendikanın bütün amaçlarının bulunması mecburiyeti vardır. Yasadaki bu mecburiyet, sendikanın tüzüğünde belirtilmesi zorunlu olan amaçlara uygun ala-nda çalışma yapmasını veya faaliyet göstermesini gerektirmektedir.

Belirttiklerimiz ışığında, Davacı No.(1) Sendikanın Tüzüğü'ndeki amaçlar dolayısıyla eğitimin gelişmesi için mücadele etmek ve eğitim alanında yapılacak çalışmalara ve değişimlere t-araf olmak ve eğitimi ilgilendiren hususlarda bir amacı olmadığı ve faaliyet alanının eğitimle ilgili olmadığı ortaya çıkmaktadır. Davacı No.(1) Sendikanın faaliyet alanı öğretmenler, eğitmenler ve çalışanların hak ve menfaatleri ile sınırlı bir alanda olu-p, eğitimle ilgili bir faaliyet alanı ile ilgili olmadığından, YİM 39/2014 (D.25/2016) No.lu kararda belirtilen "Mevcut eğitim kurumlarından kısmen farklı eğitimler de verecek, yeni bir okulun kurulmasına karar verilmesinden" dolayı o davadaki Davacı Sendi-kanın meşru menfaatinin etkilendiği gibi, Davacı No.(1) Sendikanın meşru menfaatinin doğrudan doğruya etkilendiği kabul edilemez.

Davacı No.(1) Sendikanın faaliyet veya çalışma alanı, yukarıda saptadığımız gibi üyelerinin çalışma koşullarını,
hak v-e menfaatlerini ve iktisadi durumlarını geliştirmekle ilgili, yani tamamen ekonomik alanda olduğundan ve Davacının eğitim ve/veya eğitimin geliştirilmesi ile ilgili bir alanda faaliyet gösterdiği kabul edilemeyeceğinden, Davalı No.(2) Milli Eğitim ve Kültü-r Bakanlığının:

"Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, Yüksek İdare
Mahkemesinin YİM 39/2014 sayılı davadaki kararını
göz önünde bulundurarak; Hala Sultan İlahiyat Kolejinin,
50/1989 sayılı Genel Orta Öğretim Dairesi (Kuruluş,
Görev ve Çal-ışma Esasları) Yasası'nın 6. maddesi
kuralları çerçevesinde Genel Orta Öğretim Dairesi altında
açılmasına, Yüksek İdare Mahkemesi kararına konu okulda
kayıtlı olan öğrencilerin de usulüne uygun olarak
müracaat edilmesi halinde işbu karar -ile Genel Orta
Öğretim Dairesi altında açılan İlahiyat Kolejine kayıt
yaptırmalarına olanak sağlanmasına karar verir."


şeklindeki kararı Davacı No.(1) Sendikanın çalışma alanı ile ilgili olmayan bir idari karardır. Bir tüzel kişi olan Davacı Send-ikanın faaliyet alanı ile ilgili olmayan bir idari
kararın Davacı No.(1) Sendikanın tüzel kişiliğinin ve üyelerinin menfaatlerini olumsuz yönde ve doğrudan doğruya etkilediği kabul edilemez.

Bu safhada şu hususu da belirtmemiz gerekmektedir: Dernek, -vakıf, sendika gibi tüzel kişiliği haiz olan sivil toplum örgütlerinin ancak tüzel kişiliklerininin menfaatini ihlâl eden, tüzel kişiliklerini ilgilendiren, tüzüklerinde belirtilen amaç ve amaçlarına uygun faaliyet alanları ile ilgili konularda ve bunlarla- sınırlı işlemlere karşı dava açabilecekleri, idare hukuku içtihatlarında benimsenen bir prensip olmakla birlikte, dernek, vakıf, sendika ve diğer benzer toplulukların (menfaat gruplarının) tüzüklerinde yer alan her türlü amaç nedeniyle meşru menfaatlerini-n var olduğunun kabul edilemeyeceği ve idari makamların her türlü kararına karşı dava açma ehliyeti elde edemeyecekleri,
YİM İstinaf 8/2016 (D.1/2017) sayılı kararda belirtilmektedir.

Bu nedenlerle, Davacı No.(1) Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler -Sendikasının bu davayı ikame etmek için dava ehliyeti, yani meşru menfaati bulunmamaktadır. Davacı No.(1)'in meşru menfaati bulunmadığı ve dava ileri gidemeyeceği nedeniyle, davasının reddedilmesi gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen ışığında, Dava-cı No.(1)'in Davalı No.(2) aleyhindeki davasının reddedilmesi gerekmektedir.

Davacı No.(1)'in davası belirtilen nedenlerle reddedilmesi gerektiğinden, Davalı No.(1)'in diğer iptidai itirazlarının incelenmesi gereği kalmamıştır.




Netice itibar-ıyla dava ret ve iptal edilir.

Dava masrafları Davacı No.(1) tarafından ödenecektir.



Mehmet Türker Tanju Öncül Beril Çağdal
Yargıç Yargıç Yargıç



24 Ekim, 2-017











17






Full & Egal Universal Law Academy