Yüksek İdare Mahkemesi Numara 18/2005 Dava No 9/2006 Karar Tarihi 16.06.2006
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 18/2005 Dava No 9/2006 Karar Tarihi 16.06.2006
Numara: 18/2005
Dava No: 9/2006
Taraflar: Halil Okur ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Merkez Bankası
Konu: Meşru menfaat ve icrai nitelikli idari karar
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 16.06.2006

-D.9/2006 YİM 18/2005

Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.
Yargıç Necmettin Bostancı Huzurunda.

Davacı: Halil Okur, Ortaköy - Lefkoşa

- ile -

Davalı: Kuzey Kıbrıs Türk C-umhuriyeti Merkez Bankası,
Lefkoşa


A r a s ı n d a.

Davacı namına: Avukat Ergin Ulunay
Davalı namına: Avukat Müzeyyen Yeşilada.


------------------


H Ü K Ü M

-
Davacı, Davalı aleyhine dosyaladığı ve 31/11/2005 tarihinde tadil ettiği talep takriri ile aşağıdaki şekilde talepte bulunmuştur:

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Merkez Bankasının Davacının Limasol Türk Kooperatif Bankası Ltd.'e Genel Müdür olarak atana-mayacağı ve/veya herhangi bir Bankada Genel Müdür olarak çalıştırılamayacağı hususundaki 8/12/2004 tarihli ve B-463/04 sayılı kararının ve/veya işleminin tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair Muhterem Mahkemenin k-arar vermesi."


Davalı, Davacının talep takririne karşılık müdafaa takriri sunmuştur. Davalı Müdafaa Takririnde sair şeyler yanında Davalının karar veya işleminin Davacının meşru menfaatini doğrudan doğruya etkilemediğini, Davalının kararı ile ilgili Lim-asol Türk Kooperatif Bankasının yargı yoluna başvurabileceğini ileri sürmüştür.

Davanın duruşmasında Davacı şahadet vermiş, Davalı ise herhangi bir tanık çağırmamıştır. Bu arada taraflar evraklardan oluşan 6 adet emareyi de Mahkemeye sunmuşlardır.

Dava- ile ilgili olguları aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür:

Mesleği Bankacılık olan Davacı, 1986 yılından itibaren, Bankacılık ve Finans sahasında çalışmıştır. Ağustos 93 tarihinden Kasım 2000 tarihine kadar Kıbrıs Kredi Bankası Ltd.'de sırasıyla Genel M-üdür Yardımcısı, Genel Müdür Vekili ve Genel Müdür olarak görev yaptı. Anılan Bankanın tasfiyesi üzerine Aralık 2000 ile Aralık 2003 tarihleri arasında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda görev yaptı. Daha sonra Kasım 2003'ten Ocak 2005'e kadar Limasol Türk -Kooperatif Bankası Ltd.'de Yönetim Kurulu Sekreteri ve Genel Koordinatör olarak görev yaptı. Limasol Türk Kooperatif Bankası Ltd. Yönetim Kurulu 25/11/2004 tarih ve 482/04 sayılı kararı ile Davacıyı Limasol Türk Kooperatif Bankası Ltd.'in Genel Müdürlüğüne- atadı.

Davalı, konu ile ilgili Başsavcılığın görüşünü aldıktan sonra, Davacının anılan Bankaya Genel Müdür olarak atanamayacağını 8/12/2004 ve B-463/04 sayılı yazı ile Limasol Türk Kooperatif Bankası Ltd Genel Müdürlüğüne bildirmiştir. Söz konusu yazı ü-zerine Banka Davacı ile ilgili atama kararını iptal etti. Davacı Ocak 2005 sonunda Bankadan ayrıldı.

Daha sonra Davacı 18/2/2005 tarihinde KKTC Merkez Bankası aleyhine işbu davayı dosyalamıştır.
Duruşmasına başlanan davada, Davacının şahadetinden sonra- söz alan Davacı Avukatı, 39/01 sayılı Bankalar Yasasının 17'nci maddesinin 4,5 ve 6'ncı satırında yer alan yani "fiil ve eylemleri sonucu Bankanın bu yasanın 37'nci maddesi kapsamına alınmasına neden olanlar" kısmının Anayasanın 1,14,48 ve 49'ncu maddele-rine aykırılık teşkil ettiği ve söz konusu 17'nci maddenin ilgili kısmının davanın karara bağlanmasında etken olduğu gerekçesiyle konunun Anayasa Mahkemesine havalesini talep etmiştir.

Davalı Avukatı da Anayasa Mahkemesine havale talebine karşılık, herha-ngi bir yasa maddesi veya bir kısmının Anayasa Mahkemesine havale edilebilmesi için Davacının meşru menfaatinin olmasının ve karardan doğrudan doğruya etkilenme-sinin gerektiğini, Davacının, Limasol Türk Kooperatif Bankası Ltd.'in Genel Müdürlüğüne atanam-ayacağını bildiren Davalının Emare 2'deki yazısının Limasol Türk Kooperatif Bankası Ltd.'e gönderildiğini ve ilgili bankanın Genel Müdür atama kararının iptal edildiğini, bu karardan Davacının meşru menfaatinin doğrudan doğruya etkilenmediğini, dolaylı bi-r etkilenme olduğunu, esas kararı verenin Başsavcılık olduğunu, Başsavcılığın yazısına karşı bir davanın mevcut olmadığını, Bankalar Yasasının Davacıya bir hak vermediğini, dava açabilmesi için yasadan doğan bir hakkının zedelenmesi gerektiğini, Merkez Ban-kasının karar veya görüşünün nihai olmadığını, doğrudan doğruya hukuk dünyasında bir etki husule getirmediğini, nihai kararı verenin Limasol Türk Kooperatif Bankası Ltd. olduğunu, Davacının menfaatini doğrudan doğruya etkileyen kararın Limasol Türk Koopera-tif Bankası Ltd.'in kararı olduğunu, bu nedenlerle havaleye itiraz ettiğini beyan etmiştir.

Davalı Avukatının beyanı üzerine söz alan Davacı Avukatı ise Mahkemeye beyanında özetle, Emare 2'nin Davalı tarafından alınmış Davacı ile ilgili bir karar olduğun-u Bankalar Yasasının ilgili maddesine göre, Banka Genel Müdürlüğüne atanacak kişilerin, o evsafa sahip olduklarını gösteren belgelerin, Banka tarafından Merkez Bankasına gönderildiğini, Merkez Bankasının menfi bir görüşü olması halinde, nihai bir karar üre-tip bunu ilgili bankaya bildirdiğini, görüşün menfi olmaması halinde herhangi bir karar üretilmediğini, Emare 2'nin nihai bir karar olduğunu, kararın Davacı ile ilgili olduğu için bu davada Davacının meşru menfaatinin olduğunu ileri sürmüştür.

Bilindiği -gibi, KKTC Anayasasının 152'nci maddesine göre Yüksek İdare Mahkemesine, idarenin bir kararından meşru menfaati doğrudan doğruya etkilenen kişiler başvurabilmekte-dir. Buna göre davanın konusu idari karardır. Ancak idarenin tüm kararları için Yüksek İdare -Mahkemesi'ne başvurulamaz. Bir idari kararın, idari davanın konusu olabilmesi için, karardan etkilenen kişinin hukuksal durumunu doğrudan doğruya etkilemesi yani icrai nitelikte olması gerekir. Bu konuda Zaim M. Necatigil, Baskı 1988, KKTC'nde Anayasa ve Y-önetim Hukuku, isimli eserinde sayfa 83'te şöyle demektedir:

"Yönetsel karar veya işlem, kararın alındığı
veya işlemin yapıldığı zamanda belirli veya
belirlenebilir bir kişinin yasal hak ve menfaat-
larını doğrudan etkileyen bir işl-emdir. Örneğin,
belirli bir yolda yayalar için trafik adacığı
yapılmasına dair karar (21) veya bir kamu yolunun
iptalini öngören karar, yönetsel yargı denetimine
bağlı değildir. Burada söz konusu olan hukuksal
etkidir. Kararın- etkili olması, ilgilinin hukuksal
durumunda değişiklik yapması, başka bir deyişle
ilgiliyi hukuk yönünden etkilemesidir. Bu güce
sahip olmayan yönetsel kararlar iptal davasına
konu yapılamazlar. Yönetsel kararın bu özelliğini
- belirtmek için "icrai karar" deyimi ile, "menfaatları
ihlâl eden kararlar" anlatılmak istenmektedir.
Yönetsel işlemin, yönetim tarafından "icra" edilebilir,
yani yürütülebilir nitelikte olup olmadığı ayrı bir
sorundur. Bu nedenle y-ukarıdaki anlamda kullanılan
"icrai karar" deyimi "yürütülebilen kararlar"
anlamında değil, hakları etkileyebilen kararlar
olarak görülmelidir.
Buna göre bir kararın Yüksek İdare Mahkemesi'nde
dava konusu olabilmesi için öncel-ikle icrai nitelikte
bir idari karar olması ve ayrıyeten, bu idari kararın
başvuruyu yapan kişinin meşru bir menfaatini doğrudan
doğruya haleldar etmesi gerekir."

Huzurumdaki meselede Anayasa Mahkemesine havale isteminde bulunulmaktadı-r. Başvuru talebini incelemeden önce ortada Yüksek İdare Mahkemesi'ne konu olabilecek bir davanın olup olmadığını belirlemek gerekir. Bu amaçla öncelikle bir idari karar var mıdır? Sorusuna cevap arayalım.

Davaya konu olan ve Davacının "karar" olarak vas-ıflandırdığı yazı Emare 2 olarak Mahkeme huzurundadır. Yazı aynen şöyledir:

"KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
MERKEZ BANKASI
İDARE MERKEZİ
Lefkoşa-Kıbrıs

Bankacılık Düzenleme ve Gözetim Müdürlüğü
Sayı: B-463/04 08 Aralık 200-4

Limasol T.Kooperatif Bankası Ltd.
Genel Müdürlüğü,
Lefkoşa.
(Gizli)

Konu: Bankanıza Atanan Genel Müdür Hakkında
İlgi:02.12.2004 Tarihinde Kayıtlarımıza Geçen 29.11.2004
tarih ve 733/04/RB Sayılı Yazınız

İlgi yazınızda, Yönetim Kurulu-'nuzun aldığı 25 Kasım 2004 tarih ve 482/04 sayılı Kararı ile, Sn.Halil Okur'un, Bankanız "Genel Müdürü" olarak atandığı tarafımıza bildirilmiş, konu ile ilgili olarak, Savcılık görüşü alınacağı, 02 Aralık 2004 ve B-453/04 sayılı yazımız ile bilginize geti-rilmişti.
Başsavcılığın 07 Aralık 2004 tarih ve ETB/2004-2 sayılı yazısında, adı geçenin herhangi bir bankada Genel Müdür olarak çalıştırılmasının yasal açıdan mümkün görülmediği yönünde görüş bildirilmiştir.
39/2001 Sayılı Bankalar Yasası'nın 17. maddes-i gereği, Başsavcılıktan alınan görüş doğrultusunda, Halil Okur'un Bankanıza "Genel Müdür" olarak atanamayacağını bildirir, gereğinin yapılmasını rica ederiz.




KKTC Merkez Bankası
İdare Merkezi

-
Erdoğan KÜÇÜK Şükrü ATAMEN
Başkan Başkan Yardımcısı"



Davalı, yani KKTC Merkez Bankası bu yazıyı neye dayanarak yazmıştır?

39/2001 sayılı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti B-ankalar Yasası'nın 17'nci maddesi, Genel Müdür atayacak olan Bankaya, bu hususu KKTC Merkez Bankası'na bildirme yükümlülüğü getirmektedir. Söz konusu 17'nci maddenin ilgili kısmı aşağıdaki gibidir:

"Genel Müdürlüğe ve Genel Müdür Yardımcılıklarına
- atanacakların bu maddede aranan koşulları taşıdık-
larını gösteren belgelerle birlikte Merkez Bankasına
bildirilmesi şarttır. Bu kişilerin atanmaları, Merkez
Bankası tarafından bildirimin alındığı tarihten
itibaren yedi iş günü i-çinde, gerekçeli olumsuz görüş
bildirilmediği takdirde yapılabilir."


Madde metninden de görüleceği gibi, Merkez Bankası bildirim üzerine gerekçeli görüş bildirir. Davalı Emare 2'deki yazıyı 17'nci maddeye dayanarak yazmıştır. Yasa Merkez Bankasına- görüş bildirme yükümlülüğü yükler. Karar verme veya verilmiş bir kararı onama yükümlülüğü yüklemediği gibi böyle bir yetki de vermez. Dolayısıyla KKTC Merkez Bankasının Emare 2'deki yazısı karar değil, bir görüş niteliğindedir. Görüşün ise bir idari dava-ya konu olması düşünülemez.

Bir an için Emare 2'nin, iddia edildiği gibi bir karar olduğunu varsayarsam, kararın muhatabının kim olduğu ve kim veya kimlerin meşru menfaatini doğrudan doğruya etkilediğini incelemek gerekir. Metinden görüleceği gibi Emare -2 yazının muhatabı Limasol Türk Kooperatif Bankası Ltd'dir. Emare 2, Limasol Türk Kooperatif Bankası Ltd'in genel müdür olarak atadığı Davacının genel müdür olarak atanamayacağı hususunu içermektedir. Her ne kadar Emare 2 yazı Davacıyı da ilgilendirmekte v-e etkilemekte ise de, bu etkileşim dolaylıdır. Burda eğer ortada bir karar varsa bundan direkt olarak etkilenen Limasol Türk Kooperatif Bankası Ltd'dir. Emare 2'nin Davacı üzerinde doğrudan doğruya bir etkisi yoktur. Davacının Limasol Türk Kooperatif Banka-sı Ltd'deki Genel Müdürlük görevi, Davalının 8/12/2004 tarihli Emare 2 yazısı ile sona ermiş değildir. Davacının söz konusu görevi Limasol Türk Kooperatif Bankası Ltd'nin 13/12/2004 tarihinde Genel Müdür atama kararını iptal etmesiyle sona ermiştir. Bu ned-enle Emare 2'nin idari karar olarak addedilmesi halinde dahi Davacının, davada meşru menfaati olamayacağından bu davanın ileriye götürülme olanağı yoktur.

Netice olarak, davaya konu herhangi bir idari karar mevcut olmadığı, davaya konu edilenin sadece bi-r görüş olduğu nedeniyle Davanın ileriye götürülmesi olanağı yoktur.

Ortada, idari bir kararın olmadığı yönündeki bulgunun hatalı olması ve davaya konu bir idari kararın var olduğunun kabul edilmesi halinde, davada Davacının meşru menfaatinin olamayacağı- yönündeki görüşüm ışığında davanın ileri götürülme olanağı yoktur.

İleri götürülme olanağı olmayan bir davada, Anayasa Mahkemesine havale isteminin kabulü olası değildir.

Yukarıda belirtilenler ışığında dava ret ve iptal edilir.

Davanın Anayasa Mahk-emesine havale istemi reddolunur.

Masraflar için herhangi bir emir verilmez.




Necmettin Bostancı
Yargıç


16 Haziran, 2006



8






Full & Egal Universal Law Academy