Yüksek İdare Mahkemesi Numara 18/1999 Dava No 18/1999 Karar Tarihi 16.11.1999
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 18/1999 Dava No 18/1999 Karar Tarihi 16.11.1999
Numara: 18/1999
Dava No: 18/1999
Taraflar: Fatma Ersalıcı ile Çal. İsk. Ve Sos. Güv. Bak. Vd
Konu: Ara emri
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 16.11.1999

-D.18/99 YİM 18/99
-Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında
Yargıç Metin A. Hakkı Huzurunda.
Davacı: Fatma Ersalıcı, Tepebaşı, Girne
ile -
Davalı: 1. K.K.T.C. Çalışma, İskân ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı vasıtası ile KKTC, Lefkoşa
2. K.K.T-.C. Eşdeğer Mal Saptama, Değerlendirme ve
Tazmin Komisyonu vasıtasıyle K.K.T.C. Lefkoşa
3. İskân Encümeni vasıtası ile K.K.T.C., Lefkoşa
4. Tapu Dairesi vasıtası ile K.K.T.C., Lefkoşa
A r a s ı n d a .
Davacı namına: Avukat Okta-y Feridun ve Ortakları
adına Avukat Fügen Ulutekin
Davalılar namına: Kıdemli Savcı Nejla Şenol
İlgili Şahıs namına: Avukat Ata Dayanç.


---------------


A R A K A R A R


Bu davanın kökeninde yatan olguları aşağıdaki şekilde özetlem-ek mümkündür. Davacı 11.2.1999 tarihinde, Davalılar aleyhine Yüksek Mahkeme olarak oturum yapan Yüksek İdare Mahkemesine dosyaladığı bir dava ile özetle, kendinin "tahsis ve yasal tasarrufunda bulunan ve Davalılar tarafından Davacının 17.9.1998 tarihli "T-" cetveline işlenen ve Davacıya eşdeğer olarak verilmesine karar verilen Girne, Tepebaşında, Pafta/Harita XI/34.35 Köy, Parsel 298 ve 299' da kâin hanenin, yine Davalılar tarafından 3. bir şahsa ve/veya Pervin Numan isimli şahsa verilmesi ve/veya koçan edi-lmesi hususunda alınan tüm kararların ve/veya yapılan işlemlerin hükümsüz ve geçersiz olduğuna ve hiçbir yasal netice doğurmadığı ve doğuramayacağına dair hüküm ve/veya karar ve/veya emir" verilmesini talep etmiştir. Davacı esas davasına paralel olarak ay-nı gün Mahkemeye dosyaladığı tek taraflı bir istida ile de "başvurunun sonuçlanmasına değin dava konusu Girne, Tepebaşında, Pafta/Harita XI/34.35 Köy, Parsel 298 ve 299'da kâin hanenin, İlgili Şahıs tarafından herhangi bir şekilde elden çıkarılmaması ve/ve-ya satılmaması ve/veya ipotek edilmemesi ve/veya hibe edilmemesi ve/veya herhangi bir şekilde elden çıkarılmaması ve/veya yükümlülük altına konmaması hususunda bir emir" talep etmiştir. Tek taraflı olarak Mahkemeye dosyalanan bu istida Davacı Müstedinin ş-ahsının yaptığı aynı tarihli bir yemin varakası ile desteklenmektedir. Davacının, sözü edilen 11.2.1999 tarihli tek taraflı ara emri istidası, Mahkemece 12.2.1999 tarihinde ele alınmış ve ilk nazarda uygun görülerek Davacıya talep ettiği emir verilmiş dav-a ve istidada İlgili Şahıs olarak görünen Pervin Numan'ın da İlgili Şahıs olarak bu davaya dahil edilmesi emrolunduktan sonra, ara emri 'returnable' olarak gerek Davalılara gerekse İlgili Şahsa tebliğ için 25.2.1999 tarihine ertelenmiştir. Dosyadan gördüğ-üm kadarı ile gerek Davalı Müstedaaleyhlere, gerekse İlgili Şahsa tebliğ işlemleri yapıldıktan sonra, tarafların onayı ile istida müteaddit defalar ertelenmiş, neticede Müstedaaleyhler ara emrine herhangi bir itirazname dosyalamamış, İlgili Şahıs Pervin Nu-man ise ara emrinin kesinleşmesine bir itiraz dosyalamış ve bu çerçevede ara emri istidası Mahkemece duruşma olarak 8.11.1999 tarihinde ele alınmıştır.

8.11.1999 tarihindeki duruşmada, Davacı Müstedi, verilen ara emrinin kesinleşmesini talep ederke-n, Davalı Müstedaaleyh tarafı ara emrinin akıbeti ile ilgili kesin bir tavır takınmayıp, kararı Mahkemeye bırakmış ve hürmeten Mahkemede bulunduklarını beyan ederek, duruşma esnasında Mahkemede hazır bulunmuştur. İlgili Şahıs ise avukatı ile birlikte duru-şma sırasında Mahkemede hazır bulunmuş ve ara emrinin kesinleştirilmeyip iptalini talep etmiştir. Duruşma esnasında Davacı tarafı yalnız Davacı Müstediyi şahit olarak dinletmiş ve 17.9.1998 tarihini taşıyan şahsına ait "T" cetvelini Mahkemeye emare 1 olar-ak ibraz etmiştir. İlgili Şahıs ara emrinin kesinleşmesine itiraz ederek o da şahadet vermiş, tasarrufunda bulundurduğu ihtilâf konusu gayrımenkulün fotokopi koçan suretini tarafların muvafakatı ile emare 2 olarak, bilâhare şahit olarak çağırdığı kocası H-üseyin Numan aracılığı ile ilgili gayrımenkulün orijinal koçanını da emare 3 olarak Mahkemeye ibraz etmiştir. Önümde ibraz olunan şahadet ve emarelere göre meselenin kökeninde yatan olgular ile ilgili bulgularım şöyledir:

Girne Kazasında Tepebaşında-, Köyiçi mevkiinde, takriben 2135 ayak kare alanı olan, Pafta/Harita XI/35 Köy, Parsel 298 ve 299, ihtilâf konusu gayrımenkul, 4082 sayılı koçan tahtında, kâmilen olarak Devlet tarafından eşdeğerine karşılık 2 Ağustos 1993 tarihinde İlgili Şahsa verilmişti-r. Sözü edilen bu gayrımenkul, eşdeğer kaynak olarak 16. kaynak paketinde ilân edilmiş, İlgili Şahıs usule uygun olarak bu mala müracaat edip, müracaatı da ilgili makam tarafından uygun karşılandıktan sonra, kendine 1993 yılında Devlet tarafından verilmiş- ve 2 Ağustos 1993 tarihinde koçanını da almıştır. Bu husus İlgili Şahsın şahadeti ile ispat edilmiş olup emare 3 ile de teyit edilmektedir. Davacının şahadeti ise şu şekildedir:
Kendisi aslen Tepebaşı (Yorgoz)'ludur, eşdeğer alacaklısı değildir. -1974'de (Davacının tabiri ile) bu mal "gavır malı" idi ve 1974'de mal sahibi olan 'gavır' köyü terkettikten sonra kendisi o zaman hayatta olan kocası ile birlikte içinde kerpiçten yapılmış 2 eski odadan oluşan bu eve kimseden izin almadan girip yerleşti. -Davacı her ne kadar da bu malın bilâhare kocasına tahsis edildiğini söylemiş ise de, ne bu hususta herhangi bir tahsis belgesi ne de o zaman bu malın kocasına Devletçe ilgililer tarafından tahsis olunduğuna dair herhangi bir şahadet ibraz edememiştir. Bu -durumda Davacı Müstedinin sözü edilen gayrımenkule yasal olarak girdiğine veya 1974'de girdikten sonra bu malın merhum kocasına tahsis edildiğine inanmadım. İhtilâf konusu olan bu hususu Davacı Müstedi tarafı, duruşma esnasında ispat edememiştir. Davacın-ın kocası bilâhare takriben 1989 yılında vefat etti. Davacının kendi şahadetine göre kocası vefat ettikten sonra harap durumda olan ihtilâf konusu gayrımenkule kendisi 3 oda daha ilâve etti ve halen bu malda kızı Aysel ve onun kocası Rifat Güleç ile birl-ikte oturmaktadır.

Yapılan ilâvelerden bihaber olan ve gayrıkanuni olarak Davacının tasarrufunda bulunan bu gayrımenkule, 1993 yılında harap durumda olan üzerindeki kerpiç 2 odayı da nazarı itibare almadan Davalılar bu malı "arsa" diye kabul ederek 1-6. kaynak paketine koymuşlar ve İlgili Şahsa, paket ilân olunduktan sonra müracaatı üzerine eşdeğerine karşılık 1993 yılında koçan da vermek sureti ile vermişlerdir. Hal bu merkezde iken, takriben 1998 yılında, İlgili Şahsın artık o tarihte koçanlı ve İlg-ili Şahsın malı olan dava konusu mal, Davacının müracaatı üzerine Davalılar tarafından Davacıya da verilip Davacının borçlu durumunda olduğunu gösteren emare 1 "T" cetveline işlenmiştir. Davacıya ait önümde Emare 1 "T" cetveline göre, yine Tepebaşında muh-telif büyüklüklerde 7 tarla da bu mal ile birlikte Davalılar tarafından Davacıya verilip 18.9.1998 tarihinde Davacının "T" cetveline (en azından ihtilâf konusu mal hatalı olarak) Davalılarca işlenmiştir. 18.9.1998 tarihinde ihtilâf konusu mal Davacının "T-" cetveline girmeden önce İlgili Şahsın koçanı iptal edilmediği gibi koçana kaynak teşkil eden ilgili karar da Davalılar tarafından iptal edilmemiştir, (en azından edildiğine dair Mahkemeye herhangi bir şahadet ibraz edilmemiştir).

Öyle anlaşılıyor k-i Davacı, 52/95 ve 39/98 sayılı Yasalarla, 1997 İskân Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası tadil olunduktan sonra, Davalılara müracaat ederek ilgili malı tasarrufunda bulundurduğunu beyan ederek, kısmen Davacının güveyisi Rifat Güleç'in annesinden kalma (R-ifat Güleç'in şahadetine göre) 276 adet eşdeğer puanını kullanmak ve üstünü de puan satın almak suretiyle dava konusu mala koçan talep etti ve Davalılar da hatalı olarak, bu mal artık o tarihlerde İlgili Şahsın koçanlı malı olmasına rağmen, bu müracaatı il-k nazarda olumlu karşılayarak Davacının "T" cetveline 43.099 puan değeri tespit ederek dahil etmişlerdir. 52/95 ve 39/98 sayılı Yasalarla tadil edilmiş şekli ile 1977 İskân, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasasının 42(1)(A) maddesi aynen şöyledir:

-"Bu Yasa kuralları uyarınca 13 Ağustos 1995
tarihinden önce kendileri ile yapılan kira
sözleşmesi veya Bakanlıkça verilen kullanım
belgesi veya ilgili Komisyonca adına kira
kararı alınan ancak kira sözleşmesi Devlet
Emlâ-k ve Malzeme Dairesi tarafından aktedil-
meyen veya fiilen bir konut tasarruf edenler
aşağıdaki koşulları taşımak kaydı ile puan
satın alma veya temin etmek suretiyle Taşınmaz
Mal Koçanı alabilirler. (underline supplied)
.....-...................."

Ara emrinin kökeninde yatan olgular yukarıdaki gibi olduğuna göre bu çerçeve içinde bu ara emri kesinleştirilebilir mi? Yoksa iptal edilmesi mi gerekir? Bilindiği gibi ara emrinin verilebilmesi için aranan şartlar arasın-da, Davacının esas davasında haklı olduğuna dair belirtilerin ciddi olarak bulunması ve ara emrinin verilmemesi halinde Davacının alması muhtemel hükmün tatmin edilmemesi kuşkusu ciddi olarak bulunmalıdır. Bu meselede Davacı Müstedinin esas davasında hakl-ı olduğuna dair belirtiler var mıdır? Önümde ibraz olunan şahadet ve emareler muvacehesinde bu sualin cevabı menfidir; çünkü İlgili Şahıs usule uygun olarak, bu mal 16. kaynak paketinde kaynak olarak ilân edildikten sonra eşdeğerci olarak bu mala bona fi-de müracaat etmiş, müracaatı ilgililer tarafından uygun karşılanmış, ve puanlarını ödeyip mala 1993'de koçan almıştır. Bu koçan iptal edilmeden, Davalıların aynı malı 1998 yılında halen Devlet malı imiş gibi telâkki edip Davacıya verme yetkileri olmadığı -gibi Davacının "T" cetveline dahil etmeye de yetkileri yoktur. Bu gerçekten hareketle, işin esasında Davacının haklı olduğuna dair belirtiler olmayıp, tersine davasının zayıf olduğuna dair belirtiler mevcuttur. Bu durumda bu ara emrinin kesinleştirilmeyi-p iptal edilmesi gerekmektedir. (Bak: Yargıtay/Hukuk 61/98 D. 1/99). Bir an için, bu böyle kabul edilmese dahi, Davalı tarafı Devlet olduğuna göre, Davacının haklı olması durumunda para ile tazmin edilebileceği görüşündeyim. Devletin aleyhine alınması- muhtemel bir hükmün de bugünkü şartlarda ödenmeyeceği düşünülemeyeceğine göre mevcut ara emrini iptal etmeyi uygun gördüm. Tersini düşünmek İlgili Şahsa büyük haksızlık olacak, yasal olarak aldığı bir malı, dilediği şekilde ve Anayasanın bahşettiği hakla-r çerçevesinde kullanımdan bir süre daha mahrum kalacak.

Netice olarak ara emri iptal edilir. Masraf konusu başvuru nihayetine bırakılır.-




Metin A. Hakkı
Yargıç


16 Kasım 1999

-1


7



-


Full & Egal Universal Law Academy