Yüksek İdare Mahkemesi Numara 18/1995 Dava No 3/2003 Karar Tarihi 09.04.2003
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 18/1995 Dava No 3/2003 Karar Tarihi 09.04.2003
Numara: 18/1995
Dava No: 3/2003
Taraflar: Özgür Saffet ile İçişleri ve İskan Bak. ve diğ.
Konu: Gayrimenkullerin 3. şahsılara verilmesi kararının iptali istemi - Zaman aşımı
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 09.04.2003

-D.3/2003 YİM 18/95
Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.
Mahkeme Heyeti: Metin A. Hakkı, Şafak Öneri, Necmettin Bostancı.
Müstedi: Özgür Saffet n/d- Özgür Nasıfoğlu, Girne
- ile -
Müstedaaleyh: 1. İçişleri ve İskân Bakanlığı vasıtasıyla KKTC.,
Lefkoşa
2. Saptama Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu
vasıtasıyla KKTC, Lefkoşa
3. Eşdeğer Tazmin -Komisyonu vasıtasıyla KKTC,
Lefkoşa
4. Şehir Planlama Dairesi vasıtasıyla KKTC,
Lefkoşa
5. Girne Tapu Dairesi ve/veya Amiri vasıtasıyle
KKTC, Lefkoşa

A r a s ı n d a.
-
Müstedi namına: Avukat Ünsal Çağda
Müstedaaleyhler namına: Savcı Fatma Ertuğrul
İlgili Şahıs namına: Avukat Ali Ertuğrul.


-----------------


H Ü K Ü M


Metin A. Hakkı: Müstedi, 16.1.1995 tarihinde, Anayasanın 152. maddesine istinaden Yüksek İdare Mah-kemesi olarak oturum yapan Yüksek Mahkemede, Müstedaaleyhler aleyhine dosyaladığı yukarıda ünvan ve sayısı gösterilen dava ile aşağıdaki talepte bulundu:

"1. Müstediye ihbar verilmeden Müstedinin yasal
tasarrufunda bulunan Aşağı Girne Kasaba- içi
mevkiinde pafta/harita XII.21.1.1 Blok B parsel
72/2 ve 75'te kain taşınmaz malların tümü için
Müstedaaleyhler tarafından Girne'li Ahmet Rasım
ve/veya 3. şahıslara verilmesi ile ilgili kararın
ve/veya bu hu-sustaki işlemlerin ve/veya işbu karar
ve işlemler tahtında yapılmış kayıtların ve/veya
koçanların tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve
herhangi bir sonuç doğurmayacağına dair Muhterem
Mahkemenin karar vermesi.

-2. Yukarıda belirtilen ve Müstedinin halen kısmen
yasal tasarrufunda bulunan taşınmaz malların
Müstedinin T cetvellerine işlenmemesinin ve/veya
Müstediye koçan edilmemesinin ve/veya başka 3.
şahıslara verilmesinin ve/ve-ya bu husustaki karar
ve/veya işlemlerin yapılmaması gereken bir ihmal
olduğuna ve bu ihmalin yapılmaması ve/veya ihmal
olunan ve işlemin yapılması gerektiğine ve/veya
başvuru konusu taşınmaz malların Müstediye
-verilmesine dair Muhterem Mahkemenin karar
vermesi."


Müstedaaleyhler sözü edilen davaya dava celpnamesi kendilerine tebliğ edildikten sonra, 30.3.1995 tarihinde ön itiraz da içeren bir Müdafaa Takriri dosyaladı ve özetle Müstedinin davasını-n masraflarla iptal edilmesini talep ettiler. Müstedaaleyhlerin Müdafaa Takririnde yer alan ön itirazı aynen şöyledir:

"Başvuru konusu A. Girne'de kâin P/H XII/21.1.1.
Blok B parsel 72/2 nolu gayrumenkul 16.2.1987
tarihine ve yine A.Gir-ne'de kâin P/H XII/21.1.1.
Blok B parsel 75 nolu gayrımenkul 19.9.1988
tarihinde İlgili Şahıs Hilmi Ahmet Rasım adına
Girne Tapu Dairesinde kaydedildiğini müstedi
bildiği halde 75 gün içerisinde başvuruda
bulunmadığından başvu-ru zaman aşımına
uğramıştır."


Dava ile yakın ilgisi olan Girne'de ikamet eden Hilmi Ahmet Rasım, davanın muayyen bir safhasında İlgili Şahıs olarak davaya dahil edilmiş ancak ilk avukatı merhum Ahmet Mithat Berberoğlu Savcılığın itirazını ben-imseyip ona katılıp ayrı bir Müdafaa Takriri dosyalamamıştır. Sayısından da görülebileceği gibi dava eski bir davadır. Dosyada görülen nedenlerle ve bilhassa İlgili Şahsın avukatı Mithat Berberoğlu'nun önce rahatsızlığı bilâhare de vefatı neticesi dava uz-amış ve onun vefatından sonra İlgili Şahsı temsil etmek için avukat Ali Ertuğrul davaya katılmıştır. Davanın duruşması Mahkemenin 26.3.2003 tarihli oturumunda ele alınmış o gün karşılıklı muvafakat çerçevesinde davanın kökeninde yatan ve evraklardan oluşa-n 12 adet emare Mahkemeye ibraz edilmiş, Savcılık daha önce konusu edilmeyen ve dava ile yakın ilgisi olduğunu iddia ettiği 27.10.1993 tarihini taşıyan Müstedinin el yazısı ile "Başvuru Şikayet Komisyonu Başkanlığına" hitap eden bir yazıyı da emare 13 olar-ak Mahkemeye ibraz etmek istediğinde Davacı avukatı bu yazıyı ancak o an gördüğünü, daha önceki safhalarda hiç söz edilmediğini, süprizle karşılaştığını beyan edip durumunu tezekkür etmek ve müvekkili ile görüşmek için bir tehir talep etmiştir. Bu durumda- tüm tarafların muvafakatı ile davanın duruşması 2.4.2003 tarihine ertelenmiş ve o gün Müstedi avukatı müvekkilinden aldığı talimat doğrultusunda ilgili yazının ibrazına itiraz etmemiş ve netice olarak sözü edilen yazı emare 13 olarak kabul edilmiştir. Ay-nı gün 3 ayrı yapraktan oluşan ve 2.11.1994, 16.11.1994 ve 21.11.1994 tarihini taşıyan 3 evrak daha karşılıklı muvafakat çerçevesinde emare 14 olarak Mahkemeye ibraz edilmiştir. Akabinde Savcı, davanın kökeninde yatan ve büyük ölçüde ihtilâf konusu olmay-an olguları Mahkemeye aktarmıştır. Bilahare ne İlgili Şahıs ne de Müstedaaleyhler Mahkemeye herhangi bir şifahi şahadet ibraz etmemiş ancak Müstedi emare 13 olarak Mahkeme önünde duran evrak ile ilgili şifahi şahadet verme arzusunu izhar etmiş bu fırsat k-endine verilmiş ve Müstedi Mahkemede kısa bir şahadet vermiştir. Bunun ötesinde hiçbir taraf Mahkemeye başka şifahi şahadet ibraz etmemiştir.

Önümüzde ibraz olunan emareleri, tarafların doğru olarak kabul ettikleri ve Savcının Mahkemeye aktardığı ol-guları, ve Müstedinin şahadetini tezekkür ettikten sonra davanın kökeninde yatan olguları aşağıdaki şekilde bulgu yaparak özetlememiz mümkündür:

Müstedi 1974 Güney göçmenidir ve konut tahsisi açısından hak sahibidir. Emare 1'de görülen Girne'deki -konut 30.12.1974 tarihinde Müstediye Müstedaaleyhler tarafından tahsis edildi. Müstedinin emare 9 olarak Mahkemede duran ve 17.11.1994 tarihini taşıyan "T" cetvelleri bu tarihte tanzim edilip Müstediye gönderildi. Söz konusu konutun puan değeri 372.017 p-uandır. Müstedinin ve eşinin birlikte 349.000 mücahit puanları mevcuttur. Bu durumda 22.124 puan eksidedirler. Müstedi eşdeğer alacaklısı değildir. Müstedi emekli bir gümrük komisyoncusudur. İlgili Şahıs da Güney göçmenidir ve eşdeğerden hak sahibidir-. 5.7.1988 tarihinde "T" cetvelleri tanzim edildi. İlgili Şahsın toplam eşdeğer Güney puanı 4,721.994'dür. İlgili Şahsın Kuzey'de tasarruf ettiği ve içinde Müstedinin konutu bulunan parsel 72/1'e hemhudut olan ihtilâf konusu parsel 72/2 ve parsel 75'de -bulunan gayrımenkullerin puan değeri 2,874.914'dür. Bu durumda İlgili Şahsın 1,847,079 arta kalan puanı mevcuttur. Dava ve taraflar arasında ihtilâf konusu gayrımenkullerden parsel 75'in alanı 1194 ayakkare olup 261,214 puan değerindedir. Parsel 75 İlgi-li Şahsa 26.4.1988 tarihinden itibaren 1 yıllığına Müstedaaleyhlerce icar edildi bilâhare de İlgili Şahsın eşdeğer alacaklısı olması hasebi ile İlgili Şahıs bu malın koçanını 19.9.1988 tarihinde mevzuata uygun olarak aldı. Sözü edilen koçan emare 4 olarak- dosyada mevcuttur. Yine parsel 72/2'nin koçanı da emare 3 olarak Mahkemeye ibraz edilmiş olup o da 16.2.1987 tarihini taşımaktadır ve o tarihten beridir İlgili Şahsın mülkiyetindedir. Halen Müstedinin tahsis ve tasarrufunda olan ev parsel 72/1'in içinde-dir ancak bu evin pis suları parsel 72/2'nin içinde bulunan ve İlgili Şahsın koçanına dahil olan gayrımenkulün içindeki bir kuyuya akmaktadır. Savcılığın ve İlgili Şahsın iddiasına göre 27.10.1993 tarihini taşıyan ve Müstedinin el yazısı ile yazılan yazıd-a sözü edilen lağım kuyusunun İlgili Şahsa verildiğini Müstedi 27.10.1993 tarihinde bilirdi, davasını ise 16.1.1995 tarihinde ikame ettiğine göre aradan 75 günden fazla bir süre geçmiştir, dolayısıyle Müstedinin davası müruru zamana uğramıştır ve iptidaî i-tiraz mucibince iptal edilmelidir. Yine Müstedaaleyhlerin ve İlgili Şahsın avukatının iddialarına göre Müstedinin davası Anayasamızın 152. maddesine istinaden açılmıştır ve Müstedinin üzerine istinat ettiği 152. maddenin (3). fıkrası bu tip davaların, kiş-inin bilgisine geldiği tarihten itibaren azami 75 gün içinde dosyalanmasını amirdir. Dava 75 günün haricinde dosyalanırsa daha ileri gidemez ve iptali gerekmektedir.

Davanın gerek talimat gerekse mention safhasında, İlgili Şahıs, Müstediye mevcut -durum gözönünde bulundurularak Müstedinin pis sularını kanalizasyona bağlatmak ve bunun masraflarını da davasını geri çekmesi halinde kendinin ödeyeceğini teklif etmiş ancak Müstedi bu teklifi kabul etmemiştir.

Müstedi duruşma esnasında Mahkemede ver-diği şahadetinde emare 23 yazının tarihinin 27.10.1993 olarak yazılmasına rağmen bir hata ettiğini ve doğru tarihin 27.10.1994 olduğunu, kendi evinin pis su kuyusunun İlgili Şahsın koçanına dahil edildiğini 27.10.1994 tarihinde öğrendiğini, yemin tahtında -Mahkemeye söylemiştir. Müstedi önümüzde şahadet verirken kendini ve tavrını inceleme fırsatı bulduk. Tarihin yanlışlıkla 27.10.1993 yazılıp gerçeğin 1994 olduğuna ikna olunmadık. Bulgumuza göre emare 3'ün üzerinde görülen 27.10.1993 tarihi doğruyu yansı-tmaktadır. Bir an için Müstedinin şahadetini 27.10.1994 olarak doğru kabul etsek dahi, dava 16.1.1995 tarihinde dosyalandığına göre Müstedi davasını yine 75 günün haricinde dosyaladığı (81 gün içinde) sarihtir.

Yukarıdaki olgular ve bulgumuz ışığı-nda ön itirazı karara bağlamak, bilâhare gerekirse davanın esasını incelemek görevimizdir. Zaim Necatigil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Anayasa ve Yönetim Hukuku isimli kitabında sayfa 96 ve 97'de "zaman aşımı" başlığı altında konuyu incelerken aynen -şöyle demektedir:

"KKTC Anayasasının 152. maddesinin (3) fıkrası,
Yüksek İdare Mahkemesine yapılacak başvurunun,
karar veya işlemin yayınlanması tarihinden veya
yayınlanmadığı takdirde veya, ihmal halinde
başvuran kişinin bun-u öğrendiği tarihten
başlayarak 75 gün içinde yapması gerektiğini
öngörmektedir.

Yukarıda belirtilen süre geçtikten sonra iptal
davası açması hakkı düşer.......................
.......................................-..........
Yönetim Hukukunda zaman aşımı, Özel Hukuktaki zaman
aşımı ilkesinden farklıdır. Özel Hukuk da zaman
aşımını yargı organı kendiliğinden dikkate alamaz.
Halbuki Kamu Hukukunda zaman aşımı kamu düzeni ile
ilgilidir; y-argı organı bu konuda itiraz yapılmamış
olsa bile bunu kendiliğinden dikkate alır."


Yine Zaim Necatigil "Administrative Law" (1974) isimli kitabında konu ile ilgili olarak sayfa 264'de aynen şöyle demektedir:

"The period of limitation pr-ovided in .... the ....
Constitution is mandatory and has to be given
effect to in the public interest in all cases."


Profösör Forsthoff, The Administrative Act (1963) isimli eserinde sayfa 22 ve 23'de aynen şöyle demektedir:

"All -these clearly lead to the conclusion that
administrative acts must be made known to the
individual whose rights are immediately affected
by it. This notification can be made informally
and in the case of implied acts the notificati-on
may be derived from circumstances known to the
person concerned."


Bu alıntılar Yüksek İdare Mahkemesi tara-fından geçmişte birçok davada aynen uygulanmıştı. Misal olarak YİM 142/97 (D.21/2001) gösterilebilir. Konu ile ilgili olarak Müstedinin şahadeti tetkik edildiğinde bu dava ile yakınma konusu yaptığı kararı yani parsel 72/2 ve parsel 75'in Müstedinin pis -sularının içine aktığı kuyuyu ihtiva eder şekilde İlgili Şahsa verildiğini en geç 27.10.1994 tarihinde öğrendiği ortadadır. Davasını da 16.1.1995 tarihinde dosyaladığına göre aradan Anayasanın öngördüğü 75 günün ötesinde bir süre geçtiği tartışma kaldırma-yacak kadar sarihtir. Emare 13'e bakılırsa aradan 1 seneden fazla süre geçmiştir. Bu durumda Müstedinin davası müruru zamana uğramıştır ve davanın esası tetkik edilmeden iptal edilmesi gerekmektedir.

Netice olarak dava red ve iptal edilir. Masra-flarla ilgili herhangi bir emir vermemeyi uygun gördük.




Metin A. Hakkı Şafak Öneri Necmettin Bostancı
Yargıç Yargıç Yargıç


9 Nisan, 2003








7






Full & Egal Universal Law Academy