Yüksek İdare Mahkemesi Numara 181/1998 Dava No 12/1998 Karar Tarihi 13.11.1998
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 181/1998 Dava No 12/1998 Karar Tarihi 13.11.1998
Numara: 181/1998
Dava No: 12/1998
Taraflar: Luksor San. ve Tic.Şti.Ltd. İle Ek. Bak. Vd
Konu: Ara emri -
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 13.11.1998

-D. 12/98 YİM 181/98
Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.
Yargıç Taner Erginel Huzurunda.

Davacı: Luksor Sanayi ve Tic.Şti.Ltd.,Haspolat Sanayi
Bölgesi, Lefkoşa

- - ile -

Davalı: 1. Ekonomi Bakanlığı vasıtası ile KKTC.,Lefkoşa
2. Hukuk Dairesi ve/veya Başsavcılık Dairesi
vasıtasıyle KKTC., Lefkoşa

A r a s ı n d a.



Davacı namına: Avukat Boysa-n Boyra
Davalılar namına: Başsavcı Yardımcı Muavini Mustafa Arıkan
İlgili Şahıs namına: Avukat Şefik Par.

------------------

A R A K A R A R

Müstediler bu ara emri istidasında Sanayi Holding'e ait Luksor Yatak Fabrikası diye bilinen fabrikanın Kapiton-e bölümüne Davalı 1, Ekonomi Bakanlığının dava dinleninceye kadar müdahale etmemesi için Mahkeme emri talep etmektedirler.

İstidaya ilişkin olgular özetle şöyledir: Luksor Yatak Fabrikası, Kıbrıs Türk Sanayi İşletmeleri Holding Ltd'e ait fabrikalardan bi-ri idi. Bakanlar Kurulu 25.8.1997 tarihinde Sanayi Holding'in özelleştirilmesine karar verdi. Bu karar ışığında Sanayi Holding'e ait fabrikalarda bulunan makinelerin ihale yoluyla satılması veya kiralanması kararlaştırıldı. Alınan karara göre fabrika bi-naları makineleri satın alan kişilere kiralanacaktı. Kiralama işlemi 23/77 sayılı Organize Sanayi Bölgesi Yasası hükümlerine göre Ekonomi Bakanlığı tarafından yapılacaktı.

Alınan karar ışığında Sanayi Holding şirkete ait 9 fabrikadaki makineleri ihale- yoluyla satma yönüne gitti. Müstediler Luksor Yatak Fabrikası ihalesine katılıp bu fabrikada bulunan makine, teçhizat ve demirbaş için 57,200 dolar teklifte bulundular. İhaleyi Müstedilerin kazanmaları üzerine Sanayi Holding ile Müstediler arasında 6.5.-1998 tarihli bir satış sözleşmesi yapıldı.

Buraya kadar anlatılanlar tarafların görüş birliği içinde oldukları hususlardır. Ancak bu noktadan sonra taraflar farklı iddialar öne sürmektedirler.

Müstedilerin iddialarına göre satın aldıkları makineler L-uksor Yatak Fabrikasının tümünde bulunduğu için tüm fabrikanın onlara kiralanması gerekmektedir. Davalı 1 ise Luksor Yatak Fabrikasının bir bölümünün ihaleden önce tuğla ile kesilerek ana fabrikadan ayrıldığını, Kapitone isimli bu bölümün ayrı olduğunu, b-u hususun Müstedilerce de bilindiğini, dolayısıyle Müstedilerin Kapitone bölümünde bulunan makineleri alarak orayı terk etmeleri gerektiğini öne sürmektedirler.

Bu meselede Kapitone bölümünün "makineleri satın alan binayı da kiralayabilir" şeklinde belir-lenen ilkeye göre Müstedilere kiralanması gerekmektedir. Diğer taraftan ihaleden önce Kapitone bölümü tuğla ile kesilerek ana fabrikadan ayrılmış ve ayrı olarak değerlendirileceği açıkca ifade edilmişti. Bu koşullarda Kapitone bölümünün kime kiralanaca-ğı tartışması yapılmaktadır.

İlk bakışta her iki tarafın da iddialarında haklı oldukları yönlerin bulunduğunu söylemek mümkündür.
Ne var ki Sanayi Holding yöneticileri ile Müstediler arasında imzalanmış 23 Temmuz 1998 tarihli satış sözleşmesinin bu anl-aşmazlığı bir çözüme kavuşturduğu kanısındayım. 6 Mayıs 1998 tarihli Sözleşmeye ek olan ve onunla birlikte mütâlaa edilmesi gereken bu sözleşmenin 3. maddesi şöyledir:

"3. Satıcı, alıcıya Kapitone bölümünün
anahtarlarını da bu sözleşme tarihinde Kapi-tone makinelerinin sökünüp alınması için teslim edecektir."


Görüleceği gibi Kapitone bölümünün ana fabrikaya dahil olmadığını Müstediler açıkca kabul etmişler ve bu bölümün anahtarlarını, makineleri söküp almak için teslim almışlardır.

Müstedilerin -aleyhine dikkate alınması gereken olgular bunlardan ibaret değildir. Müstediler 23 Temmuz 1998 tarihinde Kapitone bölümündeki makineleri söküp almayı kabul ettikten sonra, Davalı 1, 29.9.1998 tarihinde burayı Pekur Ltd. isimli bir şirkete kiralamıştır.

-Bu tablo karşısında Müstedilerin talep ettikleri gibi bir ara emrini vermenin hiç de kolay olmadığı kanısındayım. Herşeyden önce YİM davalarında ara emri verirken ihtiyatlı olmak gerekir. Çünkü Yöneticilerin hakkı olan bir takdir alanı bulunmaktadır. Mahk-emelerin kendi takdirlerini Yönetimin takdiri yerine koyması veya Yönetimin yerine geçmesi doğru değildir. Örneğin bu olayda Mahkeme Yönetimin yerinde olsa Luksor Yatak Fabrikasının bir bölümünü ayırıp Kapitone bölümü diye isimlendirerek ayrı olarak kirala-ma yönüne gitmeyebilirdi. Ancak burada karar vermemiz gereken Mahkemenin neyi uygun ve doğru gördüğü değildir. Karar vermemiz gereken Yönetimin yasalara aykırı hareket edip etmediği, takdir yetkisinin sınırlarını aşıp aşmadığı veya takdir yetkisini kötüye -kullanıp kullanmadığıdır. Önümüzde Müstedilerin kendi kabul ve imza ettikleri bir belge vardır. Müstediler kendileri Kapitone bölümünü boşaltmayı taahhüt etmişlerdir. Bu olgular ışığında Ekonomi Bakanlığının tahliyede ısrar etmesini hatalı bulmak mümkün -değildir.

Ara emri istidalarında üzerinde durduğumuz diğer bir husus ise tarafların telâfisi imkânsız zarara uğrayıp uğramayacakları konusudur. Müstediler Kapitone bölümünün ellerinden alınması durumunda telâfisi imkânsız zarara uğrayacaklarını söylemiş-lerdir. Bu iddianın ne ölçüde doğru olduğunu saptamaya olanak yoktur. Bu iddia doğru olsa bile ara emri verilirse bu kez de Pekur Ltd'in aynı veya benzer şekilde telâfisi imkânsız zarara uğrama olasılığı vardır.

Bu meselede üzerinde durulması gereken b-ir husus da şudur. Müstediler söz konusu makineleri yerlerinden sökmenin mümkün olmadığını, hareket etmeleri halinde makinelerin büyük hasara uğrayacaklarını öne sürmektedirler. Davalı 1 ise makineleri nakletme işini kendilerinin yapabileceğini belirtmişt-ir. Bu durumda doğru olan çözüm, makinelerin Bakanlık yetkilileri tarafından nakledilmeleri ve nakil esnasında bir hasar meydana gelirse Müstedilerin Bakanlık tarafından tazmin edilmeleridir.

Önümüzdeki istidada Savcılık ön itirazlarda bulunmuştur. Yuka-rıdaki bulgum ışığında ön itirazların akademik kaldığı görüşündeyim. Bu itirazların davanın duruşmasında ele alınmaları daha doğru olacaktır.

Bu nedenlerle ara emri talebi reddolunur. Masraflar için emir verilmez. Makinelerin Bakanlık yetkilileri tarafı-ndan nakledilmeleri halinde makinelerde meydana gelecek hasardan Bakanlık sorumlu olacaktır.




Taner Erginel
Yargıç


13 Kasım 1998
-1


5



-


Full & Egal Universal Law Academy