Yüksek İdare Mahkemesi Numara 178/1995 Dava No 9/1999 Karar Tarihi 30.04.1999
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 178/1995 Dava No 9/1999 Karar Tarihi 30.04.1999
Numara: 178/1995
Dava No: 9/1999
Taraflar: Mustafa Yusuf Sertel ile Çatalköy Bel.
Konu: İhmal
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 30.04.1999

-D.9/99 YİM 178/95

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.

Mahkeme Heyeti:Mustafa H.Özkök,Gönül Erönen,Seyit A.Bensen.

Müstedi: Mustafa Yusuf- Sertel, Çatalköy
- ile -
Müstedaaleyh: Çatalköy Belediyesi yerine 19.9.1980
tarihli ve 195 sayılı Amme Enstrumanı ile tayin edilen ve Girne Kaymakamı, Çatalköy Belediye Başkanı, Başkan Yardımcısı, Girne Hastahanesi Başhekimi v-eya sorumlusundan oluşan yetkili makam c/o Girne Kaymakamı, Girne
A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Avukat Mustafa Bülent Asena
Müstedaaleyh namına: Kıdemli Savcı Behiç Öztürk.

------------------- -
H Ü K Ü M

Mustafa H. Özkök: Bu başvuruda Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Seyit A. Bensen okuyacaktır.

Seyit A. Bensen: İşbu başvuru ile Müstedi, Girne Kazasına bağlı Çatalköy'de Villa Fırtına mevkiinde Pafta/Harita No.XII/23.W.2, P-arsel No:185 referanslı taşınmaz mal üzerine inşaat yapmak için gerekli inşaat ruhsatını almak üzere Müstedinin yapmış olduğu ve Müstedaaleyhler tarafından takriben 30.12.1994 tarihinde ve/veya o tarihlerde alınan ve/veya kabul edilen dilekçeye Müstedaale-yhin, aradan 30 günden fazla bir zaman geçtiği halde ve/veya mezkûr dilekçe yasal her bakımdan kabule şayan olduğu halde olumlu cevap vermemekle göstermiş oldukları ihmalin yapılmaması gerektiği ve/veya Müstedinin yukarıda mezkûr dilekçelerine göre Müsteda-aleyhlerin gerekli inşaat ruhsatını vermesi gerektiği hususunda bir Mahkeme kararı talep etti.

Başvurunun olguları özetle şöyledir: Müstedi Girne Kazasına bağlı Çatalköy'de, Villa Fırtına mevkiinde Pafta/Harita No.XII/23.W.2, Parsel No.185 tahtında 4 dö-nüm 1 evlek alanından ibaret taşınmaz malın 133 nolu taşınmaz mal koçanı ile kayıtlı mal sahibidir. Müstedi Parsel No.185'deki taşınmaz malına yetkili makamdan izin almaksızın bir inşaat başlatmıştır. Müstedi yukarıda referansı verilen taşınmaz mal üzerind-e izinsiz olarak başlatmış olduğu inşaata ruhsat almak için yürürlükteki mevzuat uyarınca gerekli olan tüm proje ve sair belgelerle 30.12.1994 tarihinde Müstedaaleyhlere bir dilekçe ile müracaatta bulunmuştur. Müstedi, müteaddit müracaatlarına rağmen Müste-daaleyhlerden ne inşaat izni ne de herhangi bir yanıt alamadı. Müstedaaleyhlerin konu dilekçeyi 30 gün içerisinde inceleyip gerekçeli bir karar vermemesi üzerine Müstedi, işbu başvuruyu dosyalayarak daha önce belirtilen taleplerde bulunmuştur.

Müstedi b-aşvurusunu Anayasanın 1,14(1),15,76 ve diğer ilgili maddelerine, Bölüm 96, Yollar ve Binalar Yasasının 3(1) (b),4(1),8 ve diğer ilgili maddelerine, Bölüm 96, Yollar ve Binalar Yasası gereğince yapılan Nizamnamenin ilgili maddelerine ve İdare Hukukunun teme-l ilkelerine istinat ettirdi.

Müstedaaleyhler ise başvuruya dosyaladıkları itirazname ile sair şeyler yanında ön itiraz olarak, Müstedinin izinsiz ve/veya kanunsuz olarak Çatalköy'de, Parsel No.185'de başlatmış olduğu inşaatına inşaat izni almak için ya-pmış olduğu 30.12.1994 tarihli müracaatına, takriben 28.3.1995 tarihinde ve/veya o tarihlerde bölgedeki Barış Hava Alanı pistinin uzatılması için yapılan çalışmalar yüzünden yapılaşmaya tahdit getirildiği nedeniyle inşaat izni verilmesinin mümkün olmadığın-ı, Müstedaaleyhler nezdinde çalışan görevliler tarafından şifahen bildirilmiş olup, Müstedi aradan 75 günlük hak düşürücü süre geçmesine rağmen bu hususu yakınma konusu yapmadığı cihetle işbu başvurunun iptidaen ret ve iptal edilmesi gerektiğini iddia ve t-alep ettiler. Müstedaaleyhler itiraznamelerine devamla yürürlükteki mevzuata göre yetkili merciden izin alınmadıkça inşaat yapılamayacağını, Müstedinin izin almadan başlatmış olduğu inşaat için sunmuş olduğu projesine olumsuz yanıt verilmesine rağmen kendi-sine idarenin cevap vermemesinin ihmâl olduğunu ileri süremeyeceğini, Müstedi inşaatı başlatmazdan önce yetkili makama proje sunmuş olsa idi bölgede inşaat yapılmasına tahdit getirildiğini öğrenecek ve inşaatını tahdit getirilmemiş bir yere yapma imkânına -sahip olacağını, Müstedi kendi kusur ve kabahati nedeniyle ortaya çıkan fiili durumdan Müstedaaleyhlerin sorumlu kılınamayacağını, idarenin herhangi bir ihmâli olmayıp izinsiz olarak inşaat başlatan Müstedinin bölgenin özel durumu nedeniyle olumsuz yönde v-e doğrudan doğruya herhangi bir meşru menfaatinin etkilenmediğini ileri sürdüler.

Başvurunun duruşmasında 6 adet belge emare 1-6 olarak Mahkemeye sunuldu. Ayrıca Müstedi başvuruda ileri sürdüğü istemlerini kanıtlamak üzere bizzat şahadet verdi. Müstedaa-leyhler ise itiraznamelerinde ileri sürdükleri savlarını kanıtlamak üzere bir tanık çağırdılar.

Olgulara bu şekilde kısaca değindikten sonra şimdi de Müstedaaleyhlerin itiraznamelerinde ileri sürdükleri ve başvurunun zaman aşımına uğradığı ve daha ileri- gidemeyeceği ön itirazı hususundaki itirazı incelemeğe çalışalım.

Müstedi, başvurusundaki taleplerinden görüleceği gibi 30.12.1994 tarihli müracaatına ret kararı verildiği için başvuruda bulunmuş değildir. Müstedi başvurudaki talebinin birinci kısmı il-e 30.12.1994 tarihli dilekçeye Müstedaaleyhlerin en geç otuz gün içinde yazılı ve gerekçeli yanıt vermemelerinden yakınmaktadır.

Müstedaaleyhler ise Müstedinin 30.12.1994 tarihli müracaatına takriben 28.3.1995 tarihinde ve/veya o tarihlerde bölgedeki Ba-rış Hava Alanı pistinin uzatılması için yapılan çalışmalar yüzünden yapılaşmaya tahdit getirildiği nedeniyle inşaat izni verilmesinin mümkün olmadığını Müstedaaleyhler nezdinde çalışan görevliler tarafından şifahen Müstediye bildirildiğini iddia ettiler.
-
Müstedaaleyhler, başvurunun, bu sözlü kararın Müstedinin bilgisine getirildikten 75 gün sonra yapıldığını ileri sürerek ön itirazda bulundular ve başvurunun reddolunmasını talep ettiler.
Müstedaaleyhler iddialarını desteklemek için tanık celbettiler.
-
Şimdi de bu konudaki şahadeti değerlendirerek gerekli bulguyu yapmağa çalışalım.

Müstedaaleyhler adına şahadet veren emekli Girne Kaymakam Vekili Arif Ersözlü, Müstedi ile birkaç kez görüştüklerini, ilk görüşmeyi takriben 1995 yılı Mart ayı içinde yap-tıklarını, Müstedinin dosyası incelendikten sonra bölgenin özel durumu nedeniyle konu bölgeye askeri hava alanı yapılacağı ihtimali olduğu için kendisine inşaat izni verilemeyeceğini, başka bir deyişle ret cevabı verdiklerini sözlü olarak kendisine söyledi-ğini, buna rağmen ikinci ziyaretinde Müstedinin yazılı cavap vermelerini istediğini ve kendisine de yazılı cevap veremeyeceklerini söylediğini belirtti.

Başvurunun duruşmasında şahadet veren Müstedi ise, başvuruda belirtilen olguları yineleyerek Çatalkö-y'deki taşınmaz malına yetkili makamdan izin almaksızın inşaat başlattığını, izinsiz olarak başlatmış olduğu inşaata ruhsat almak için 30.12.1994 tarihinde Müstedaaleyhlere müracaatta bulunduğunu, müracaatının Müstedaaleyhlerce uzun bir süre yanıtlanmaması- üzerine Girne Kaymakam Yardımcısı Arif Ersözlü ile görüştüğünü, Arif Ersözlü'nün kendisine konu taşınmaz malın bulunduğu bölgeye askeri hava alanı yapılacağından durumun belirsiz olduğu ve askerin karar vereceğini, ikinci ziyaretinde ise müracaatına yazıl-ı cevap verilmesi gerektiği üzerinde ısrar etmesi üzerine de halen orasının belirsiz olduğu ve yazılı cevap veremeyeceklerini söylediğini belirtti. İstintakında Arif Ersözlü'nün kendisine taşınmaz malı üzerinde inşaat yapmak için olumlu cevap veremeyecekle-rini söylediğini ise kabul etmeyerek Müstedaaleyhlerin müracaatına ret kararı verdikleri iddiasını kesinlikle reddetmiştir. Bu durumda Müstedinin müracaatına ret kararı verildiği konusunda Müstedaaleyhler tanığının yeminli şahadeti karşısında Müstedinin ye-minli şahadeti vardır.

Şahadet hukukuna göre olumlu bir iddiada bulunanın iddiasını kanıtlaması gerekir. Müstedaaleyhler ilk önce bir kararın varlığını ve bu kararın Müstediye bildirildiğini ispat etmeleri gerekmektedir. Bu konuda ispat külfeti kendiler-inde olan Müstedaaleyhlerin yukarıdaki şahadetlerini teyit ettirmek için Müstedaaleyh Kurulun toplantı tutanak ve kararını Mahkemeye ibraz etmeleri onlardan beklenen doğal bir hareketti. Halbuki, Müstedaaleyhler kendileri için son derece önemli olan bu kon-uda destekleyici şahadet sunmamışlar, bunu yapmamalarını makul bir nedene de bağlamamışlardır. Eğer ortada Müstedaaleyhler tanığının söylediği gibi hakikaten Kurulun bir ret kararı olmuş olsaydı elbette ki, Müstedaaleyhler bu hususu ispat için Kurulun topl-antı tutanak ve kararını Mahkemeye rahatlıkla ibraz edeceklerdi. Halbuki yukarıda da belirtildiği gibi, Müstedaaleyhler Kurulun toplantı tutanak ve kararından hiç söz etmediler. Tüm belirtilenler ışığında Müstedaaleyhlerin başvuru konusu müracaata sözlü de- olsa bir ret kararı verdikleri hususundaki iddialarını ve söylediklerini kabul etmemiz mümkün değildir. Kaldı ki daha sonra başvurunun esasını incelediğimizde göreceğimiz gibi Anayasanın 76. maddesi verilecek olan yanıtın yazılı olmasını öngörmektedir.

-Yukarıda belirtilenler ışığında Müstedaaleyhlerin başvuru konusu müracaata herhangi bir ret kararını Müstediye bildirmedikleri sonucuna varır ve bu hususta bulgu yaparız.

Müstedaaleyhler, Müstedinin müracaatına ret kararı verdiklerini kanıtlayamadıklar-ından yapılan ön itiraz reddolunur.

Şimdi de başvurunun esasını incelemeğe çalışalım.
Müstedinin başvuruda yakınma konusu ettiği husus 30.12.1994 tarihli müracaata Müstedaaleyhlerin aradan 30 günden fazla bir zaman geçtiği halde bir yanıt vermemekle gö-stermiş oldukları ihmalin yapılmaması gerektiği hususuna yöneliktir.

Yönetsel organlara dilekçe yapıldığında yöneticiler gerekçeli kararı içeren bir yanıtı en geç otuz gün içinde dilekçe sahibine vermek zorundadır. Bunu öngören kural 1985 KKTC Anayasasın-ın 76 (1) maddesinde yer almaktadır. Bu madde aynen şöyledir.
"76 (1) Herkes kendileriyle veya kamu ile
ilgili dilek ve şikayetleri hakkında tek başına veya topluca yetkili makamlara yazı ile başvurma ve bunların süratle incelenmesi ve karara bağlanması- hakkına sahiptir.
Gerekçeye dayanacak olan bu karar, en geç otuz gün içinde dilek ve şikâyet sahibine yazılı olarak bildirilir. Böyle bir karardan zarar gören herkes veya otuz gün içerisinde kendisine bir karar bildirilmeyen her ilgili dilek ve şikayet -konusu hakkında yetkili mahkemeye başvurabilir."

Alıntısı yapılan 76 (1) maddesinin içeriğinden görülebileceği gibi herkes yetkili makamlara yazı ile başvurma hakkına sahiptir. Başvuru, yetkili makam tarafından süratle incelenip karara bağlanır ve en ge-ç otuz gün içinde dilekçe sahibine yazılı olarak bildirilir. Karardan zarar gören herkes veya otuz gün içerisinde kendisine bir karar bildirilmeyen her ilgili, yetkili Mahkemeye başvurabilir.

Kişinin dilek ve şikâyetini Anayasanın 76(1) maddesinde belir-lenen süre içerisinde yanıtlamayan yetkili makam, Anayasanın 152(1) maddesinde belirtilen bir makam ise kişinin bu makamın kendisine yanıt vermemekteki ihmâli ile ilgili başvuracağı yetkili Mahkeme Yüksek İdare Mahkemesidir. Müstedi de Anayasanın 152(1) ma-ddesi uyarınca Yüksek İdare Mahkemesine başvurarak söz konusu ihmâlin yapılmaması gerektiği, yapılması ihmâl olunan eylem veya işlemin yapılması gerektiği hususunda karar verilmesi isteminde bulunmuştur.

Müstedi dilekçesini Müstedaaleyhlere 30.12.1994 t-arihinde verdi. Yürütsel ve yönetsel yetki kullanan Müstedaaleyhlerin Anayasanın 76(1) maddesi gereği Müstedinin 30.12.1994 tarihli dilekçesini süratle incelemesi ve yürürlükteki yasa ve mevzuata göre karara bağlayıp gerekçeli kararını en geç otuz gün içe-risinde Müstediye yazılı olarak bildirmesi gerekirdi. Müstedaaleyhlerin 30.12.1994 tarihli dilekçeyi inceleyip otuz gün içerisinde yanıtlamamaları yapılmaması gereken bir ihmaldi. Bu durumda Müstedaaleyhlerin 30.12.1994 tarihli dilekçeyi inceleyip yanıtlam-amaları yapılmaması gereken bir ihmâl olduğuna ve yapılması ihmal olunan işlemin yapılması gerektiğine karar verilmesi gerekir.

Hemen şunu belirtmeliyiz ki, inşaat izinleri ile ilgili olarak dilekçe yapan vatandaşların başvurularının yetkili makam taraf-ından makul bir zaman içerisinde incelenip karara bağlanması gerekir. Halbuki Müstedaaleyhler, Müstedinin dilekçesine uzun bir müddet geçtikten sonra ve hatta işbu başvuru dosyalandıktan sonra dahi herhangi bir yazılı yanıt vermemişlerdir. Müstedaaleyhleri-n yazılı yanıt vermede gösterdikleri ihmâli anlamak güç olup bu ihmâllerin bir izahı da yoktur.

Müstedi başvurunun duruşmasında, Müstedaaleyhlerin inşaat ruhsatını vermeleri gerektiği ile ilgili talebinin ikinci kısmı üzerinde durmadığı bir yana, konu ü-zerinde de bir şahadet sunmadı. Bu durumda inşaat ruhsatı verilmesiyle ilgili talebi üzerinde durmayan ve bu talebini bu safhada ileri götürmekten vazgeçtiği anlaşılan Müstedinin inşaat ruhsatı verilmesiyle ilgili talebinin ikinci kısmı ret ve iptal olunur-.

Yukarıda belirtilenlerden anlaşılacağı üzere Müstedi başvurusunda kısmen başarılı olmuştur.

Sonuç olarak başvuruda talep edildiği gibi Müstedinin dilekçesini otuz gün içerisinde inceleyip karara bağlamayan Müstedaaleyhlerin ihmâli olduğu ve bu ihmâ-lin yapılmaması gerektiğine ve yapılması ihmâl olunan işlemin yapılması gerektiğine karar verilir.

Müstedi başvurusunda kısmen başarılı olduğuna göre başvuru masraflarının yarısını almağa hak kazanmıştır. Bu nedenle Müstedaaleyhlerin başvuru masrafların-ın yarısını Müstediye ödemelerine emir verilir.

Masraflar Mukayyitliğe sunulacak bir masraf listesi ile Mukayyit tarafından tarh ve tesbit edilecektir.





Mustafa H. Özkök Gönül Erönen Seyit A. Bensen
Yargıç Yargıç Y-argıç



30 Nisan,1999



4






Full & Egal Universal Law Academy