Yüksek İdare Mahkemesi Numara 177/2018 Dava No 20/2020 Karar Tarihi 16.10.2020
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 177/2018 Dava No 20/2020 Karar Tarihi 16.10.2020
Numara: 177/2018
Dava No: 20/2020
Taraflar: Ahmet Usta ile KKTC İçişleri Bakanlığı vasıtası ile KKTC ve diğeri arasında
Konu: Vatandaşlık iptali- İdare Hukukunda Yokluk(nullity) - Yok hükmünde işlemler- Vatandaşlık idari işleminin niteliği- Kazandırıcı işlem kavramı
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 16.10.2020

-

D.20/2020 YİM: 177/2018


Yüksek İdare Mahkemesinde
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında


Mahkeme Heyeti: Mehmet Türker, Tanju Öncül, Beril Çağdal


Davacı: Ahmet Usta, Naci Talat Cad., Onuray Apt., D.5, Girne.


- - ile -


Davalı: No.1- KKTC İçişleri Bakanlığı vasıtası ile KKTC,
Lefkoşa.
No.2- KKTC Bakanlar Kurulu vasıtası ile KKTC, Lefkoşa.


A r a s ı n d a


Davacı namına: Avu-kat Erdaş Erbilen
Davalılar namına: Avukat Uğur Çulhaoğlu


-----------------


K A R A R


Mehmet Türker: Davacı Davalılar aleyhine ikame ettiği dava ile aşağıdaki gibi talepte bulunmuştur:

"A. Da-valı No.1'in önergesiyle Davalı No.2 ve/veya
Davalılar tarafından alınan 10.5.2018 tarihinde
alınan ve resmi gazetede 16.5.2018 tarihinde
yayınlanan TE(K-I) 503-2018 sayılı Davacının
yurttaşlığa kabulü ile ilgili, 30.05.20-17
tarihli ve H(K-I) 1597-2017 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararının iptali kararının; ve işbu
karar tahtında yapılan işlemlerin ve/veya fiil
ve eylemlerin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve
herhangi bir sonuç doğuramayacağ-ına ve/veya
iptaline mütedair Mahkeme kararı."

Davacı Talep Takririnde vatandaşlığa alınması kararını iptal eden Bakanlar Kurulu kararının sakatlığı ile ilgili olarak diğer iddiaları yanında kararın, 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası'nda İdarey-e tanınan 75 günlük işlemi ve/veya kararı geri alma süresi geçtikten sonra alındığı nedeniyle İyi İdare Yasası'na ve dolayısıyle hukuka aykırı olduğunu iddia etmektedir.
Davalılar ise Müdafaa Takririnde Davacının Talep
Takririndeki iddialarını ret ve- inkar ederek, Davacı tarafından iptali talep edilen Bakanlar Kurulu kararının hukuka uygun olduğunu, esasen Davacıyı yurttaşlığa alan 30/5/2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararının 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası'na açıkça aykırı olduğu nedeniyle yoklukla m-alul olduğunu, İdarenin böyle bir kararda 75 günlük işlemi geri alma süresi ile bağlı olmadığını ileri sürmüştür.

Davacı, İçişleri Bakanlığının 18/5/2017 tarihli Önergesine istinaden 30/5/2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile KKTC yurttaşlığına alı-nmıştır.

İçişleri Bakanlığının Davacının yurttaşlığa alınması ile ilgili 18/5/2017 tarihli Önergesi (Emare 12) şöyledir:

"KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Sayı:12/74/B-194
Önerge: 634/2017 - Lefkoşa: 18 Mayıs 2017

BAKANLAR KURULU'NA ÖNERGE

Konu: 03.09.1961 Ardanuç doğumlu Ahmet Usta'nın
K.K.T.C. yurttaşlığına alınması hk.

03.09.1961 Ardanuç doğumlu Ahmet Usta Bakanlığımıza
başvu-rarak K.K.T.C. yurttaşlığına alınmayı talep etmiştir.
Konu Bakanlığımızca incelenmiş olup, 03.09.1961 Ardanuç
doğumlu Ahmet Usta'nın 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasasının
9(1)(C) maddesi uyarınca yurttaşlığa alınmasının bir
zorunluluk arzettiği de-ğerlendirildiğinden K.K.T.C.
yurttaşlığına alınması uygun görülmüştür.

ÖNERİMİZ:

03.09.1961 Ardanuç doğumlu Ahmet Usta'nın 25/1993
sayılı Yurttaşlık Yasasının 9(1)(C) maddesi uyarınca
K.K.T.C. yurttaşlığına alınmasıdır.

Bakanl-ar Kurulu'nun bilgi ve onayına saygılarımla
arz ederim.


Kutlu EVREN
Bakan"


İçişleri Bakanlığının Önergesine dayanan ve Davacının
KKTC yurttaşlığına alınması ile ilgil-i Bakanlar Kurulunun
30/5/2017 tarihli kararı (Emare 18) ise şöyledir:


"KARAR SAYISI: H(K-I)1597-2017

AHMET USTA'NIN KKTC YURTTAŞLIĞI'NA ALINMASI

(Önerge No:1702/2017)
- (İ.B)
Bakanlar Kurulu, 3.9.1961 Ardanuç doğumlu Ahmet
Usta'nın 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası'nın 9'uncu
maddesinin (1)'inci fıkrasının (C) bendi uyarınca KKTC
Yurttaşlığı'na alınmasına karar verdi-.

30.5.2017"


Bakanlar Kurulu, İçişleri Bakanlığının 10/5/2018 tarihli (Emare 19) Önergesine dayanarak 10/5/2018 tarihinde aldığı ve 16/5/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan karar ile
Davacının yurttaşlığa alınması ile ilgili 30/5/2017 -tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmiştir.



Bakanlar Kurulu Davacının vatandaşlığa alınma kararını
iptal ederken İçişleri Bakanlığının 10/5/2018 tarihli
Önergesinde belirtilen gerekçelere dayanmıştır.

10/5/2018 tarihli Emare 19 Önergenin- içeriği şöyledir:

"KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Sayı: 12/74/B-199
Önerge No:123/2018 Tarih: 10.05.2018

BAKANLAR KURULU'NA
- ÖNERGE

Konu: Hukuka ve yasaya aykırı yurttaşlıkların iptal
edilmesi.

Bakanlığımız, son dönemlerde, Yurttaşlık Yasası'nın
9. maddesi tahtında Bakanlar Kurulu kararı ile istisnai
olarak yapılan yurttaşlığa alınma i-şlemlerinin yasaya
ve hukuka uygunluğu konusunu incelemeye başlamıştır.
Yapılan incelemede, ekte sayı ve tarihi verilen kararlar
ile yapılan yurttaşlık işlemlerine konu şahısların
yasanın aradığı 'yurttaşlığa alınma koşulları'ndan
zorunlul-uk koşulunu taşımadığı ve/veya dosya içeriklerinden
ilgili kişilerin hangi zorunluluk sebebiyle yurttaşlığa
alındığı ile ilgili bilgilerin yer almadığı ve/veya
zorunluluk halinin ve/veya sebebin gerekçesinin ve/veya
bu gerekçeyi kanıtlayıcı bil-gi ve belgelerin hem dosya
içeriğinde hem de önergelerde yer almadığı görülmüştür.
Keza, söz konusu şahıslarla ilgili yapılan önerge ve
alınan kararlarda yasanın açık hükmüne aykırılıklar
olduğu ve/veya açık hata teşkil ettiği tespit edilmiş
- ve/veya yasanın aradığı ilgili kişinin yurttaşlığa
alınmasının Bakanlar Kurulunca zorunlu görülmesini
gerektirecek herhangi bir sebep sunmadığı ve/veya
Bakanlar Kurulu'nun bu yönde keyfilikten öte bir
tespitte bulunmadığı saptanmıştır. Me-zkur Yasanın
9 1(c) maddesi zorunluluk ilkesine dayanmaktadır. İdarenin
yapacağı her türlü işlemin gerekçeli olması gerektiği
de açıktır. İdarenin yapacağı her türlü işlemin gerekçeli
olması gerektiği de açıktır. Bu nedenle, yurttaşlığa
al-ınma gerekçesinin ve/veya Yasanın ilgili maddesinin
yurttaşlığa almada 'koşul' olarak aradığı zorunluluk
halinin yasal olarak açıkça belirtilmesi gerekmektedir.


Mezkur Bakanlar Kurulu kararları, ekte listesi
verilmiş 174 kişinin yurtta-şlığa alınma gerekçesini
ve/veya zorunluluk halini belirtmemiş olduğundan
ve/veya yasanın açık hükmüne aykırılıklar taşıdığından
ve/veya açık hata teşkil ettiğinden ve/veya zorunluluk
halini kanıtlayıcı bilgi ve belgeler dosyasında yer
almay-ıp Bakanlar Kurulu'nun bilgisine de sunulmamış
olduğundan yurttaşlığa alınması mümkün olmayan kişilerin
yurttaşlığa alınmasına karar verilmiştir. Bu nedenle
ilgili Bakanlar Kurulu kararlarının geri alınıp iptal
edilmesi uygun görülmüştür.

- ÖNERİMİZ:

Yukarıda işbu kararın önergesinde ifade edilen
gerekçeler ışığında, ekli listede isim, soyisim, doğum
yeri ve doğum tarihi belirtilen 174 kişinin KKTC
Yurttaşlığına alınmasına dair ekte tarih ve sayısı
belirtilen Bakanlar -Kurulu kararlarının iptal edilmesidir.

Bakanlar Kurulu'nun bilgi ve onayına saygılarımla
arz ederim.

Ayşegül BAYBARS
BAKAN"



Emare 19'un içeriğine bakıldığında, -Davacının vatandaş yapılmasını öngören İçişleri Bakanlığının önergesinde ve
dosyada zorunluluk hali ile ilgili bilgi ve belge bulunmadığı, Yasanın 9(1)(C) maddesine göre kişinin Bakanlar Kurulu kararı
ile vatandaşlığa alınabilmesi için Bakanlar Kurulu tar-afından zorunluluk görülmesi gerektiği, Bakanlar Kurulu kararında zorunluluk halinin mevcut olduğunun belirtilmediği, Yasa'nın 9(1)(C) maddesindeki zorunluluk hali var olmadan Davacının (ve diğer kişilerin) vatandaş yapılması Yasa'nın 9(1)(C) maddesine
ayk-ırı olduğundan, alınan 30/5/2017 tarihli kararın iptal
edilmesi gerektiği belirtilerek, Bakanlar Kurulundan
vatandaşlığa alınma kararının iptal edilmesi talep
edilmektedir.

Davacı kendisini vatandaşlığa alan 30/5/2017 tarihli
kararın üzerinden 75 gün- geçtiği nedeniyle İyi İdare Yasası'na
göre geri alınamayacağını bu nedenle, 30/5/2017 tarihli kararı iptal eden Bakanlar Kurulunun dava konusu 10/5/2018 tarihli kararının hukuka aykırı olup iptal edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

Davalılar ise -Davacının yurttaş yapılması ile ilgili
30/5/2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararının, 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası'nın 9(1)(C) maddesine açıkça aykırı
olduğundan yoklukla malul olduğunu bu nedenle, 75 günlük süre sınırlaması olmadığını, her zaman geri a-lınabileceğini ileri sürmüştür. Tarafların bu iddiaları karşısında Davacıyı vatandaşlığa alan 30/5/2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararının
yok hükmünde olup olmadığının öncelikle incelenmesi
gerekmektedir. Bu inceleme neticesinde Davacıyı vatandaşlığa
alan -kararın yoklukla malul olduğu tespit edilirse, Davacıyı vatandaşlığa alan kararı geri alan ve/veya iptal eden Bakanlar Kurulunun dava konusu 10/5/2018 tarihli kararında herhangi bir hukuka aykırılık bulunamayacağından Davacının davasının reddedilmesi, aksi- halde kabul edilmesi ve 10/5/2018 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptal edilmesi gerekecektir.

Yoklukla malul kararlar ve bunların tespiti ile ilgili
olarak YİM 226/2012 D.7/2016 sayılı kararda Yüksek İdare
Mahkemesi şöyle demektedir:

"Bir k-arar veya idari işlemin hangi hallerde
yoklukla malul sayılacağı gerek İdare Hukuku ile
ilgili öğretide, gerekse içtihat kararlarında
belirlenmiştir. KKTC Yüksek İdare Mahkemesinin
de bu hususta birçok içtihad kararı bulunmaktadır.
Bu -kararlarda bir idari karar veya işlemin yoklukla
malul olup olmadığının nasıl saptanacağı belirtilmektedir.

YİM 80/2011 D.18/2012 sayılı kararda bu hususta şöyle
denmektedir:


'İdare hukuku ilkelerine göre, idare, yetkilerini
bir- makam veya organ vasıtasıyla kullanmaktadır.
Böyle bir makam veya organ ise yetkilerini yasa,
tüzük veya yönetmeliklerden almaktadır. Yasa,
tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen yetki dışında
yapılan tüm işlemler hukuka aykırı olması sebe-biyle
yoklukla maluldur. Eğer bir makam veya organ açıktan
açığa yetkisi olmadan herhangi bir karar alır veya
işlem yaparsa, bu gibi kararın veya işlemin esaslı
bir şekilde sakat olmasından dolayı doğmamış
addolunması ve yok sayı-lması gerekir. Açıktan açığa
yasaya aykırı veya tamamıyla görev ve yetki dışı
tasarruflar hükümsüzlükle malul olduklarından bunlar
hiçbir zaman sıhhat iktisap edemeyeceklerinden her
zaman ortadan kaldırılabilir (Gör. YİM 224/07 D.24/09-,
YİM 91/08 D.2/2010, YİM 201/80 D.30/80, YİM 5/76).'

YİM 142/2011 D.10/2013 sayılı kararda ise şöyle
denmektedir:

'Bir idari karar veya işlemin yok hükmünde
sayılabilmesi için, idare hukukunun temel prensipleri
çerçevesinde yetki gasbı,- ağır şekil sakatlıkları,
fonksiyon gasbı ve diğer unsurlar bakımından ağır
sakatlık hali içermesi gerekmektedir.

Bunun yanı sıra idarenin, kişilerin temel hak ve
hürriyetlerine yönelik ağır ve apaçık bir şekilde
hukuka aykırı olarak müdahale -etmesi, yokluk sonucunu
doğuran ağır sakatlık hali sayılmıştır.(Bkz.Kemal
Gözler, İdare Hukuku 2. baskı sayfa 1017)

İdarenin açıkça yasaya aykırı veya idarenin hiç
yapamayacağı işlemlerden olan bir işlemi yapması,
Türkiye Danıştayı tarafı-ndan yokluk halinin oluşması
için yeterli sayılmıştır.

Danıştay 10.D, 20.5.1997 tarih ve E.1995/397,
K 1997/1911 sayılı kararında şöyle denmektedir:

'Bazı idari işlemler vardır ki, idare hukukunda 'yok
hükmünde' olan idari işleml-er denilen, sakatlıkları
çok ağır olan ve hukuk dünyasında hiç doğmamış kabul
edilen 'batıl' işlemlerdir. Bu tür batıl işlemler,
ilgililer hakkında hüküm ifade etmezler, hukuksal
durumda değişiklik yaratmazlar, çünkü hiç var olmamı-ş
sayılırlar.
Bir idari işlem, açıkça yasaya aykırı veya idarenin
hiç yapamayacağı işlemlerden ise, yok hükmünde bir idari
işlemden söz ediliyor demektir. Yok hükmünde olan bir
idari işlemin iptali için idari yargıda dava -açmaya
esasen gerek bulunmamaktadır. Fakat, idarenin işlemini
yok hükmünde saymayıp yürütmeye devam etmesi, ilgili bu
işlemin iptali için dava açmaya zorunlu bırakabilir.Bu
gibi durumlarda, idari yargı yerinin, dava konusu
- işlemin yok hükmünde olduğunu saptayıp uyuşmazlığı
çözmesi, idarenin her türlü eylem ve işlemin yargısal
denetime bağlı tutulmasını gerektiren 'Hukuk Devleti'
ilkesine de uygun düşmektedir.'"


YİM 9/2004 D.18/2007 No.lu kararda,- yönetsel işlemlerdeki sakatlığın ağırlık derecesine göre işlemde yaratabileceği sonuçlarla ilgili olarak şöyle denmektedir:

"Yönetsel işlemde sakatlık varsa, sakatlık, ağırlık
ve açıklık derecesine göre işlemi etkiler. Sakatlığı
ağır olmaya-n yönetsel işlemler, yönetim tarafından
geri alınıncaya veya yargı yerinde iptal edilinceye
dek, geçerli olurlar, hüküm ifade ederler; bunlara
iptali istenebilen veya bozuk işlemler denir. Bu
işlemlerdeki sakatlık iptali gerektiren saka-tlıktır.
Sakatlığı ağır ve açık olan yönetsel işlemler ise
yok hükmünde sayılırlar; bu tür sakatlığı olan
işlemler hukuk aleminde doğmamış sayılırlar ve
herhangi bir hüküm ifade etmezler. Bu tür işlemlerdeki
sakatlık yokluk yara-tan sakatlıktır. Yönetsel işlemin
esaslı bir unsurdan yoksun olduğu hallerde o işlemin
ağır sakatlığı olduğu kabul edilir. Sakat bir işlemin
yok hükmünde sayılması için sakatlığın ağır olması
yanında açık, hatta oldukça açık, apaçık ol-ması
gerekir. Ağır sakatlık, sıradan bir kişi tarafından,
ilk bakışta, yüzeysel bir bakışla görülebilecek,
anlaşılabilecek, bir tereddüte yer vermeyecek kadar
açık, bariz olmalıdır. Yokluk halinin bir zaman
sınırlandırması olmadan,- her zaman ileri sürülebilir
olması, sakatlığın, ağırlığın yanında, oldukça açık
olmasını, ilk bakışta görülebilecek kadar apaçık
olmasını gerekli kılmaktadır."


Yukarıda aktardığım YİM 226/2012 D.7/2016 ve YİM 9/2004 D.18/2007 sayılı -kararlar ve yine bu YİM kararlarının atıfta bulunduğu tüm diğer YİM kararlarından ve bu husustaki öğretiden anlaşılacağı gibi, yasa, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen ve idareye verilen yetki dışında, idarenin yaptığı tüm işlemler veya aldığı kararlar hu-kuka aykırı olması nedeniyle sakat olabileceği gibi hukuka aykırılık nedeniyle oluşan sakatlığın derecesine veya ağırlığına göre yoklukla malul da olabilmektedir. Bir idari işlemin oluşması için gerekli olan esaslı unsurlardan herhangi birinde ağır sakatlı-k olması ve esaslı unsurlardan herhangi birinden yoksun olması halinde de o işlemde ağır sakatlık oluşmakta ve yok hükmünde sayılabilmektedir.

YİM 170/2014 D.9/2017 No.lu kararda ise yoklukla ilgili olarak Erkut'un görüşü benimsenerek şöyle denmekte-dir:

"İdare Hukuku öğretisinde, yokluk halinin hangi koşullarda
varlığından söz edilebileceği hususunda bir görüş birliği
olmamakla birlikte, genel olarak idari işlemin kurucu unsur-
larındaki hukuka aykırılık derhal fark edilebilir niteli-kte
ve işlemin kimliğini dahi yitirmesine yol açabilecek
derecede ağır, açık ve bariz ise işlemin yok hükmünde
olduğu kabul edilmektedir(Erkut, İdari İşlemin Kimliği,
S.150)."


Tufan Erhürman İdari Yargılama Hukuku adlı kitabında,
"KK-TC Yargı Organlarının Kararlarında Yokluk" başlığı altında
sayfa 611 ve 612'de Yüksek İdare Mahkemesinin yoklukla ilgili verdiği kararlara atıfla bu hususta şöyle demektedir:




"YİM'e göre, 'Yokluk, idari kararlardaki
sakatlıklardan bir tane-sidir ve açıktan açığa kanuna
aykırılık, yetki gasbı şeklinde karşımıza çıkmakla
beraber bazı hallerde idari kararın mevzu, esas,
sebep ve maksat unsurlarındaki sakatlıklar, yine bazı
hallerde şekil yönünden olan sakatlıklar da yokluk
s-onucunu doğurmaktadır.' Görüldüğü gibi Mahkeme,
yokluğun idari işlemin yetki, şekil, sebep, konu
ve maksat unsurlarındaki sakatlıklar dolayısıyla
ortaya çıkabileceğini söylemektedir. Ayrıca bu kararda
sözü edilen 'açıktan açığa kanuna ay-kırılık' sebebi,
böyle bir durumda sakatlık hangi unsurdan kaynaklanırsa
kaynaklansın, mahkemenin işlemin yokluğunu tespit
edeceği sonucunu doğurmaktadır.

Mahkeme, bazı kararlarında, yalnızca yetki
unsurundaki sakatlıkların işlem-i yoklukla sakatlayacağını
çağrıştıran ibareler kullanmış olsa bile, birçok
kararında, 'doğrudan doğruya yasaya aykırı' 'doğrudan
doğruya ilgili yasaya ters' 'açıktan açığa yasaya
aykırı' ve 'açıkça yasaya aykırı' idari işlemlerin yok
- hükmünde olduğunu vurgulamak surtiyle, idari işlemin
diğer unsurlarındaki sakatlıkların da işlemi yoklukla
sakatlayabileceğini ortaya koymuştur. Mahkeme, bu
yargıyı destekleyebilecek bir kararında şu görüşü dile
getirmiştir: 'İlgili mevzu-at bir kararın alınmasında
o makama yetki vermiş olsa dahi, mevzuatın amir
kuralları veya bazı hallerde yön verici kuralları
dikkate alınmadan yapılan işlemler ve bu işlemler
neticesinde alınan kararın, alınmasında idari
iradenin kul-lanılmadığı anlamına gelebilecek düzeyde
sakatlık mevcut ise o meselenin özelliği dikkate
alınarak idari kararın yoklukla malul derecede sakat
olduğu kararına varılabilir."

Yukarıda aktardığım YİM kararlarının yoklukla ilgili oluşturduğu -içtihat, bu kararların atıfta bulunduğu diğer tüm YİM kararları ve bu hususta YİM'in benimsediği ve içtihata dönüşen öğretiden anlaşılacağı gibi Yasa, Tüzük ve Yönetmeliklerde belirtilen ve İdareye verilen yetki dışında, İdarenin yaptığı işlemler veya aldı-ğı kararlar hukuka aykırı olması nedeniyle sakat olabileceği gibi, hukuka aykırılık nedeniyle oluşan sakatlığın derecesine veya ağırlığına göre yoklukla malul da olabilir. Bunun yanında, doğrudan doğruya veya açıkça yasaya aykırılık nedeniyle bir işlem vey-a karar yok hükmünde olabileceği gibi doğrudan doğruya veya açıkça yasaya aykırılığın bir idari işlemin oluşması için gerekli olan esaslı unsurlardan herhangi birinde sakatlık veya hukuka aykırılık oluşturması ve bu sakatlığın ağır, açık ve işlemin unsurla-rından herhangi birinden yoksun kalmasına sebep olacak nitelikte olması halinde de sakatlık hangi unsurdan kaynaklanırsa kaynaklansın işlemin yok hükmünde olması neticesini yaratır.

Davacı 30/5/2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile 25/1993 sayılı -Yurttaşlık Yasası'nın 9. maddesinin
(1). fıkrasının (C) bendi uyarınca KKTC yurttaşlığına alınmıştır.

25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası'nın genel olarak yurttaşlığa alınma ve istisnai olarak yurttaşlığa alınmayı düzenleyen 8. ve 9. maddeleri aynen şö-yledir:

"Genel 8. (1) Yurttaşlığa alınmak isteyen ve aşağıdaki
olarak koşulları taşıyan yabancı bir kişi,
yurttaş- Bakanlık Kararı ile Kuzey Kıbrıs Türk
lığa Cumhuriyeti yurttaşlığına alınabilir;
alınma (-A) Kendi ulusal yasasına göre veya vatansız
olması halinde Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyetinde yürürlükteki yasalara
göre reşit olmalıdır.
(B) Başvuru tarihinden geriye doğru Kuzey
- Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde beş yıl
kesintisiz ikamet etmiş olmalıdır. Yılda
kırk günü geçmeyen kesintiler, kesinti
sayılmaz.
(C) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetin-de
yerleşmeye karar verdiğini davranışı ile
teyit etmiş olmalıdır.
(Ç) İyi ahlak sahibi olmalıdır.
(D) Genel sağlık bakımından tehlike teşkil
eden hastalığı bulunm-amalıdır.
(E) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde
kendisinin ve geçimi ile yükümlü olduğu
kimselerin geçimini sağlayacak gelire ve
işe sahip olmalıdır.

(2) .........-.............................."

"İstisnai 9. (1) Aşağıdaki hallerde, bu Yasanın 8'inci
olarak maddesinin (1)'inci fıkrasının yalnız
yurttaş- (B) ve (C) bentlerindeki koşullar
lığa aranmaksızın, yurttaşlığa alı-nmak için
alınma başvuran yabancılar, Bakanlığın önerisi
üzerine Bakanlar Kurulu Kararı ile Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlığına
alınabilir.

(A) Kuzey Kıb-rıs Türk Cumhuriyeti
yurttaşlığını herhangi bir şekilde
kaybetmiş olanların sonradan doğmuş
reşit çocukları;

(B) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine
- sanayi, ticaret, turizm, sosyal ve
ekonomik alanlarda yatırım yapmış
olan veya bilim, teknik, siyaset veya
kültür alanlarında olağanüstü hizmeti
geçmiş- veya hizmet verebilecek
kişiler;
(C) Yurttaşlığa alınması Bakanlar
Kurulunca zorunlu görülenler;
(Ç) ....................................
(D) ..-..................................
(2)........................................"


Davacı 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası'nın 9. maddesinin (1). fıkrasının (C) bendine istinaden KKTC yurttaşlığına alınmıştır. Her iki -Yasa maddesi birlikte değerlendirildiğinde, Davacının yurttaşlığa alınabilmesi
için reşit olması, iyi ahlak sahibi olması, genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden hastalığı bulunmaması ve KKTC'de kendisinin ve geçimi ile yükümlü olduğu kimselerin geçim-ini sağlayacak gelire ve işe sahip olması gerekmektedir. Davacı tüm bu koşullara sahip olsa bile yurttaşlığa alınabilmesi için Yasa'nın 9. maddesinin (1). fıkrasının (C) bendinin öngördüğü zorunlu görülme ve/veya zorunluluk halinin de var olması gerekmekte-dir. Bu nedenle, öncelikle bu hususu incelemeyi gerekli gördüm. Bu bende göre, bir kimsenin KKTC vatandaşlığına alınabilmesi için, Bakanlar Kurulunun yurttaşlığa alınmasını zorunlu görmesi gerekmektedir. Yasa'nın 9(1)(C) maddesindeki zorunluluk hali yurtta-şlığa alınma kararının sebebidir. Diğer bir ifade ile zorunluluk hali karar ve/veya işlemin sebep unsurunu oluşturmaktadır. Bu maddenin aradığı zorunluluk hali ve/veya şartına göre vatandaşlığa alınmalarda Bakanlar Kurulunun siyasi, idari veya başka herhan-gi bir sebeple vatandaşlığa alınacak kişi ile ilgili bir zaruret görmesi ve/veya bir zorunluluk tespit etmesi gerekmektedir. Zorunluluk hali, alınacak vatandaşlık kararının şartı ve kararı oluşturan esaslı unsurlardan biri olan sebep unsurudur. Bu nedenle,- kişinin bu sebebe dayanarak vatandaşlığa alınması talebinde bulunması halinde Bakanlığın (İçişleri Bakanlığı) bu sebebi araştırması ve bir zorunluluk hali tespit etmesi durumunda Bakanlar Kuruluna bu yönde bir önerge sunması ve Bakanlar Kurulunun da önerg-ede belirtilen zorunluluk hali ve/veya sebebinin gerçekten var olup olmadığını araştırması, değerlendirmesi ve yurttaşlığa alınma başvurusu yapan kişinin yurttaşlığa alınmasının zorunlu olduğunu tespit etmesi ve yurttaşlığa alınmasını zorunlu görmesi gerek-mektedir. Yani Yasa'nın ilgili 9(1)(C) bendine göre zorunluluk halinin araştırılması ve tespit edilmesi gerekmektedir. Zorunluluk nedeniyle yurttaşlığa alınmada Yasa'nın uygulanması ve bu nedenle yurttaşlığa alınma kararı verilebilmesi için izlenecek yasal- prosedür ile ilgili, halen İçişleri Bakanlığında Müşavir olan, 2005-2009 yılları arasında Muhaceret Dairesi Müdür Muavinliği ve 2009-2016 yılları arasında Muhaceret Dairesi Müdürü olan Davalıların 3. Tanığı Hasan Hacılar bu husustaki şahadetinde şunları s-öylemiştir:

"S.Hasan bey geçtiğimiz dönemde 2018 yılı başlarında
size ilgili Sn.Bakan tarafından verilen bir görev var mı?
Nedir bunu Mahkemeye izah edebilir misiniz?

Tanık: Şimdi Sn.Bakan göreve geldikten sonra beni, bazı
dosyal-arın incelenmesi için makamına çağırdı. Bu dosyalar
Bakanlar Kurulu kararıyla verilen yurttaşlıklardı.


Av.Uğur:
S.Evet. Hangi maddeden verilen yurttaşlıktı bunlar Hasan
bey?
C.9(1)(C).
S.Uyarınca verilen, bunları incelemeniz istend-i?
C.Bakanlar Kurulu tarafından yurttaşlığı zorunlu
görülenlerdir bunun açıklaması.
S.Pekala bu davada Davacı olan Ahmet Usta ile ilgili
meseleyi da inceledi miydiniz?
C.Evet inceledim dosyalardan birebir burda.
S.Peki Hasan bey, Dav-acı Ahmet Usta'ya geçmeden önce bize
bu 9(1)(C) uyarınca yurttaşlık yapılmasında izlenen yol-
yöntem nedir çok da detaya girmeden özet olarak, yani
önemli hususlar nedir, neyi tespit edersiniz da buna göre
yurttaşlık yapılır?
C.Yas-anın aradığı niteliklere bir bakarız. Bunlar 8'inci
maddede sıralanmıştır. 9'uncu maddede de zorunluluk unsuru
vardır. 8(1)(a),(ç),(d),(e) maddeleri nitelikler
yönündedir. Nitelikleri tespit ederiz, zorunluluğu tespit
ederiz, bu şekilde- yola çıkarız.
S.Şimdi yasal nitelikler dediniz ona geleceğim ancak bu
zorunluluğa bir değinelim. Bu zorunluluk tespitini kim
yapar Hasan bey?
C.Önce İçişleri Bakanlığı, sonra Bakanlar Kurulu.
S.İçişleri Bakanlığına gelecek olursak, İçiş-leri Bakanlığı
nasıl bir yöntemla ne yapmaya başlar, nasıl yapar bu
işleri?
C.Başvuruyu alır, başvurunun gerekçesine göre tespitte
bulunur.
S.Gerekçe uyarınca ne yapar?
C.Araştırma yapar. Araştırmada zorunluluk tespit eder.
S.Baş-vuran herhangi bir gerekçe göstermediğinde ne yapılır?
C.Araştırma yapılamadığı için dosya ileri götürülmez.
S.Bir gerekçe gösterildiğinde ne yapılır?
C.Gerekçe gösterildiyse bunun zorunluluk arz edip, arz
etmediği araştırılır.
S.Peki. İ-çişleri Bakanı böyle bir araştırma yapıp da
zorunluluk arzettiğine ikna olduğunda ne yapar?
C.İkna olursa önerge hazırlar.
S.Nereye?
C.Önergeyi hazırlayıp, Bakanlar Kuruluna sunar.
S.Şimdi 9(1)(C) uyarınca Bakanlar Kuruluna böyle bir öne-rge
hazırlanacağında, bu önergede neler olur? Neyi aktarır
İçişleri Bakanlar Kuruluna?
C.Önergede yurttaşlığın gerekçesi, yasanın aradığı
nitelikler, zorunluluk unsuru ve de bakanlığın
değerlendirilmesi.
S.Zorunluluk unsuru de-rkan bununla ilgili ne yazılır
önergede?
C.Neden zorunlu olduğunun gerekçesi aktarılır.
S.Hasan bey Davacının meselesine bu açıdan baktığınızda,
önergeye baktığınızda, bu bahsettiğiniz hususlar açısından
nedir önergeyi nasıl analiz ett-iniz?
C.Önergede 8'inci maddenin (a),(ç),(d) maddeleri ile ilgili
bilgi ve belgeler olduğunu, önerge ve önerge ekinde, bunlar bilgi ve belge olduğunu, ancak 8(1)(e) ve 9(1)(c) ile
ilgili bilgi ve belgenin idareye verilmediğini gördüm.
Onla-rı sıralamam gerekirse söyleyim.
S.Tamam soracağım Hasan bey. Dolayısıyla İçişleri Bakanlığı
Bakanlar Kuruluna bu madde uyarınca yurttaşlık verilmesi
için bir önerge yapıp gönderdiğinde bakanlar kurulu da
oturup buna karar vereceğinde, ba-kanlar kurulu buna hangi
bilgi-belgeye göre karar verir?
C.Önergedeki bilgi belgeye bakarak karar verir.
S.Bu meselede baktığınızda Bakanlar Kurulu neye göre karar
verdi?
C.Bu meselede 8(1)(a)(ç)(d)..önündeydi bakanlar kurulunun
an-cak 9(1)(c) ile 8(1)(e) bakanlar kuruluna önergede
sunulmadığı için bu gerekçeleri görmedi ve öyle karar
verdi.
S.Şimdi birazcık da Davacının özeline biraz daha gelelim.
Davacının meselesini incelediğinizde, genel çerçeve olarak
il-k bakışta gözünüze çarpan hususlar, tespitleriniz neler
oldu?
C.Başvuruyu incelediğimizde, gerekçe olmadığını başvuruda
gördük. Döndük önergeye baktık. Önergeye de baktığımızda,
önergenin gerekçesinin olmadığını, neden zorunluluk
ar-zettiği ile ilgili bir değerlendirme olmadığını,
8(1)(e)'de kişinin bakmakla yükümlü, sorumlu olduğu
kişilere bakacağı, işi ve gelirin ne olduğu ile ilgili
bilgi olmadığını önergede gördük. Döndük Bakanlar Kurulu
kararına baktık. Bakanla-r Kurulunda da gerekçe olmadığını
gördük. Ayrıca neden zorunluluk arzettiği ile ilgili
herhangi bir idarenin değerlendirmesinin olmadığını gördüm.
S.İdare derken, en son bahsettiğiniz?
C.En son bakanlar kurulunun.
S.Şimdi başta bahsettiğ-iniz diğer hususa gelelim. Yasanın
aradığı koşullar bağlamında incelediğinizde Davacının
durumunu, önce 8'inci madde uyarınca sorayım. 8'inci
maddedeki aranan koşullar bakımından nedir durumu
Davacının?
C.8'inci maddenin (a),(ç),(d) -yani reşittir, arkada vardı
kimlik kartı var kişinin, genel sağlık bakımından tehlike
teşkil eden bir rahatsızlığı yoktu, gene sağlık raporu,
önerge arkasındaydı. Güvenlik soruşturması yapıldı bu kişin
sabıkası ile ilgili veya toplumla -ilgili bir suç unsuru var
mı? Bunların olmadığı açıkça önergede belliydi, ancak..
S.Bunların olmadığı mı?
C.Açık oldu bunlar vardı.
S.Evet?
C.Ancak 8(1)(e)'de kişinin bakmakla, işinin ve gelirinin
olduğuyla ilgili herhangi bir arkada -bodro, iş, meslekle
ilgili bir belge yoktu. Bakmakla yükümlü kimler var, bizde
nüfus kayıt örneklerinden bakıyoruz, evli mi, eşi var mı,
çocukları var mı, bunlara bakmakla yükümlü, geliri bunlara
bakmaya yeterli mi, bunları inceleriz. -Bu da yoktu. Yani
9(1)(c) ve 8(1)(e) bu önergenin arkasında yoktu.
S.Dolayısıyla önergede yoktu diyorsunuz. Peki Davacının
idareye bu hususlarda verdiği bilgi nedir?
C.Davacı da bu konuda idareye bir bilgi, gerek bakanlığa,
gerek bakan-lar kuruluna giden dosyada da böyle bir bilgi-
belge yoktu.
S.Peki Dolayısıyla bakanlar kurulu bu dava konusu kararı
üretirken, 8(1)(e) ve 9(1)(c) ile ilgili değerlendirmesi
nedir bakanlar kurulunun?
C.Herhangi bir değerlendirmede bulun-madı.
S.Bir karar üretti mi bu hususlarla ilgili bakanlar kurulu?
C.Bu konuda bir karar vermedi.
S.Şimdi Hasan bey zorunluluk diyorsunuz, yasanın 9(1)(c)
maddesi bunu öngörüyor. Bunu birazcık açalım, şimdi
zorunluluk, yani uzun zaman -orda müdürlük yaptınız, hepeyi
da bir müşavirlik döneminiz var, müdür muavinliği döneminiz
da var. Bu süre boyunca Bakanlığın bu hususta uyguladığı
bir ölçüt, nasıl değerlendirirsiniz bu zorunluluk olup
olmadığını?
C.Her yurttaşlığı-n bir sebebi var. Bu sebep, yurttaş
olmadan çözülebilecek birşeyse, demek ki zorunluluk yoktur.
Ancak kişi yurttaş olmadan çözülemeyecek birşeyse, o zaman
zorunluluk vardır. Buna bakarız.
S.Anladım peki. Şimdi bu ölçütlere göre hareket-
ediyorsunuz. Peki ölçüt bu ama tespit yöntemi nasıldır?
Yani bunun böyle olduğunu, bahsettiğiniz şekilde olup
olmadığını ne yaparak buluyorsunuz?
C.Bir araştırma yapıyoruz neden zorunluluk arzettiği ile
ilgili.
S.Bu araştırmaya -nasıl başlıyorsunuz? Önce neye
bakıyorsunuz?
C.Yurttaşlık başvurusuna bakıyoruz.
S.Neyine bakıyorsunuz başvurunun?
C.Burda hangi gerekçe ile yurttaşlık talep edildiğine
bakıyoruz.
S.Peki bu gerekçeyi gördükten sonra yaptığınız nedir?
- C.Neden yurttaş yapılması gerektiğine bakıyoruz. Bu kişi
yurttaş olmadan da bu hedefe ulaşabiliyor mu, yoksa yurttaş
olması mı gerekir.
S.Peki Davacı açısından bu hususu değerlendirdiğinizde
neydi tespitiniz, bulgunuz bu hususta?
C-.Herhangi bir tespit, bulgumuz yoktur.
S.Yani zorunlu olup olmadığı ile ilgili..
C.Zorunluluk arzeden bir durumu yoktur. Çünkü bilmiyoruz,
gerekçesi yok.
S.Kamu yararı ile ilgili bir değerlendirme yapıldı mı?
C.Kamu yararıyla ilgili bir -değerlendirme de yapılamazdı.
Çünkü bir tespit yok.
S.Şimdi gayet güzel izah ettiniz Hasan bey zorunluluk olup
olmadığını ama daha da net anlaşılabilmesi için, öyle çok
karmaşık olmayan, çok basit, sade bir örnek verebilir
misiniz? N-e olursa yurttaşlık mesala olabilir?
Mahkeme (M.Türker): Zorunluluğu..

Av.Uğur:
S.Evet zorunluluk olabilir? Ne olursa zorunluluk olabilir?
C.Şimdi mesela kamuda bir kadrolu onkolog istihdam
edilecek, münhal ilan edilir. Yurttaşlardan b-una müracaat
eden birisi çıkmaz. Bu defa yabancı birisi, bir onkolog
istihdam etmek gerekir. Mevzuatımız buna izin vermez.
Yurttaş olmayan bir kişiyi kadrolu olarak istihdam
edemezsiniz. Burda bu yabancının yurttaş olması zorunlu
-hale gelir. Bu örneğimizde da bu kişinin yurttaş olmadan
istihdam edilme şeyi bir gerekçedir. Zorunluluk da nedir?
Bu kişi yurttaş olmazsa bu istihdam gerçekleşemez.
S.Dolayısıyla zorunluluk, bundan dolayı bir zorunluluk
olabilir diyorsun-uz?
C.Evet."


Davacı Emare 13 4/1/2017 tarihli dilekçe ile İçişleri Bakanlığına müracaat ederek KKTC vatandaşlığına alınma talebinde bulunmuştur. Davacının Emare 13 4/1/2017 tarihli dilekçesinin içeriği şöyledir:
- "04.01.2017

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI


Ben aşağıda imza sahibi Ahmet Usta KKTC vatandaşı
olmam hususunda yardımlarınızı saygılarımla arz ederim.

Ahmet Usta
+90 5325599575
Atatürk -Caddesi No.2 Arapköy
Girne

-Sahrayı Cedit, Dere Sokak
Körfez Apt. No:12 D.8
Erenköy - Kadıköy İSTANBUL"

Davacının dilekçesi üzerine İçişleri Bakanlığı daha önce karara alıntıladığım 18/5/2017 tarihli Emare 12 Önergeyi yapmıştır. İçişleri B-akanlığının önergesi üzerine Bakanlar
Kurulu yine daha önce aktarılan 30/5/2017 tarihli karar ile Davacının KKTC yurttaşlığına alınmasına karar vermiştir.

Davacının Emare 13 dilekçesinde vatandaşlığa alınmasının zorunlu olduğuna dair bir beyan, bilgi- ve talebi bulunmamaktadır. Diğer bir ifade ile Davacı zorunluluk nedeniyle vatandaşlığa alınması gerektiğini beyan etmemiş
ve bu sebebe dayalı vatandaşlık talebinde bulunmamıştır.
Davacı şahadetinde de vatandaşlığa alınmasını gerektiren zorunluluk yarata-n bir sebebinin olduğunu ve bu nedenle vatandaşlık talebinde bulunduğunu iddia etmemiştir.

İçişleri Bakanlığının 18/5/2018 tarihli Emare 12 Önergesinde Davacının hangi veya nasıl bir zaruret veya zorunluluktan dolayı yurttaşlığa alınmasının zorunlulu-k arzettiği hususunda bir sebep bulunmamaktadır.

Bakanlar Kurulunun 30/5/2017 tarihli Emare 18 kararında
da hangi zaruri sebepten dolayı, Bakanlar Kurulu tarafından Davacının yurttaşlığa alınmasının zorunlu görüldüğü hususunda bir sebep belirtilmemiş-tir. İçişleri Bakanlığı önergesinde sadece 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası'nın 9(1)(C) maddesi uyarınca Davacının yurttaşlığa alınmasının zorunlu olduğu belirtilmiş, zorunluluğu oluşturan sebep belirtilmemiştir.
30/5/2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararınd-a da zorunlulukla ilgili herhangi bir sebep gösterilmeden ve/veya zorunlu bir sebep tespit edilmeden Davacının 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası'nın 9(1)(C) maddesi uyarınca yurttaşlığa alınmasına
karar verildiği belirtilmektedir.

Müdafaa Tanığı 3 Ha-san Hacılar'ın aksi iddia edilmeyen, doğru kabul ettiğim, yukarıya aktardığım şahadetine göre de, zorunlulukla ilgili Davacının vatandaşlık dosyasında herhangi bir beyan, bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu hususta İçişleri Bakanlığı veya Bakanlar Kurulu ta-rafından araştırma
yapıldığına dair bir bilgi ve belge de bulunmamaktadır.
İçişleri Bakanlığı ve Bakanlar Kurulu tarafından da
zorunlulukla ilgili herhangi bir araştırma yapılmamış ve zorunluluğu yaratacak herhangi bir sebep ve buna bağlı
olarak Davacın-ın vatandaşlığa alınmasını gerektirecek bir zorunluluk tespit edilmemiştir.

Belirtilenlerden anlaşılacağı gibi, İçişleri Bakanlığının Önergesinde Davacının yurttaşlığa alınmasını zorunlu kılacak
bir sebep bulunmamasına rağmen Bakanlar Kurulu zorunlul-uğu oluşturan herhangi bir sebep olmadan, Davacının yurttaşlığa alınması gerektirecek herhangi bir zorunluluk hali olduğunu tespit etmeden Davacının yurttaşlığa alınmasına karar vermesi 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası'nın 9(1)(C) maddesine
doğrudan doğruy-a terstir ve açıkça Yasa'ya aykırılık teşkil etmektedir. Bu şekilde Yasa'ya doğrudan doğruya ters ve açıkça aykırı olan bu işlem yok hükmündedir.

Bakanlar Kurulunun Yasa'nın 9(1)(C) maddesine doğrudan doğruya ters ve açıkça aykırı davranışla ve Yasa- maddesinin aradığı zorunlulukla ilgili sebebin varlığını araştırıp
tespit etmeden Davacıyı yurttaşlığa kabul eden bu işlem
ve/veya kararı, esaslı unsurlarından biri olan sebep
unsurundan yoksun haldedir.

Esaslı unsurlarından biri olan sebep unsurun-dan yoksun
olan bu işlem ve/veya kararın ağır sakatlığı oluştuğundan ve
bu ağır sakatlık açık ve bariz olarak görüldüğünden yok hükmündedir.

İyi İdare Yasası'nın Birel İdari İşlemlerin Geri
Alınmasını düzenleyen 18. maddesi aynen şöyledir:
"Birel İd-ari İşlemlerin Geri Alınması-18. -İdare, hukuka aykırı birel idari işlemlerini, başvuru üzerine ya da kendiliğinden geri alır. -
- Ancak, yok hükmündeki, hile ile yapılan ve yükümlendirici birel işlemler hariç, hukuka aykırı kazandırıcı bir birel işlem, tebliğ edildiği
tarihten itibaren yetmiş beş gün geçtikten sonra geri alınamaz."---

Maddedeki düzenlemeye göre yok hükmündeki işlemlerin
geri alınmasında 75 günlük süre kısıtlaması yoktur.

İdare Hukuku prensiplerine göre yok hükmündeki işlemler kazanılmış hak yaratmaz ve idare herhangi bir süre ile bağlı olmaksızın yok hükmü-ndeki işlemleri her zaman geri alabilir.

Dolayısıyle, Davalı No.1'in önergesiyle Davalı No.2 ve/veya Davalılar tarafından 10/5/2018 tarihinde alınan ve Resmi Gazete'de 16/5/2018 tarihinde yayımlanan TE(K-1)
503-2018 sayılı Davacının yurttaşlığa kab-ulü ile ilgili, 30/5/2017 tarihli ve H(K-1) 1597-2017 sayılı Bakanlar
Kurulu kararını iptal eden kararında herhangi bir hukuka aykırılık ve/veya sakatlık bulunmamaktadır.

Belirttiğim nedenlerle, Davacının davasının reddedilmesi gerekmektedir.

- İçişleri Bakanlığının Emare 12 Önergesi Davacının yurttaşlığa alınmasının zorunluluk arzettiği beyanını içerdiği ve Bakanlar Kurulunun Emare 18 Davacıyı vatandaşlığa alma kararı da 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası'nın 9. maddesinin (1). fıkrasının (C) ben-dine yani zorunluluğa dayandığından ve Bakanlar Kurulunun Davacıyı vatandaşlığa alan kararının zorunlulukla ilgili belirtilen yasal durum nedeniyle yok hükmünde olduğunu saptadıktan sonra, tarafların 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası'nın 16. maddesi gereğin-ce yurttaşlığa alınmanın iptali ile ilgili ve diğer iddiaları ve argümanları ile ilgili bir inceleme yapmayı ve dolayısıyle meslektaşımın biraz sonra okuyacağı kararında incelediği bu iddia ve argümanlar ile ilgili bulgu ve belirttikleri için herhangi bir -görüş belirtmeyi gereksiz bulurum.

Netice itibarıyla;

Davacının davasının ret ve iptal edilmesine, dava masraflarının Davacı tarafından ödenmesine karar veririm.

Tanju Öncül: Davacı,
"(A)Davalı No.1'in önergesiyle Davalı No.2 ve/veya Davalıla-r tarafından alınan 10.5.2018 tarihinde alınan ve resmi gazetede 16.5.2018 tarihinde yayınlanan TE(K-I)503-2018 sayılı Davacının yurttaşlığa kabulü ile ilgili, 30.5.2017 tarihli ve H(K-I)1597-2017 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptali kararının; ve işbu -karar tahtında yapılan işlemlerin ve/veya fiil ve eylemlerin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına ve/veya iptaline mütedair Mahkeme kararı."

verilmesi talebiyle başlattığı davasını, dava konusu kararın gerekçeden yoksun, yet-ki aşımıyla alınmış, keyfi, idarenin güvenilirliği ile taban tabana zıt, mevzuatın yanlış uygulanması suretiyle alınmış bir karar olduğu özlü hukuksal esaslara dayandırmış, ayrıca davasında, aynı başlık altında,

"(i)Başvuru konusu karar ve/veya kararlar- 25/93 sayılı Yurttaşlık Yasası ve 27/2013 sayılı İyi İdare Yasasına aykırı olarak herhangi yasal bir gerekçe göstermeden ve/veya doğru olmayan gerekçeler göstererek ve/veya hiç gerekçe göstermeden ve/veya tamamen keyfi ve/veya kanunsuz olarak ve/veya d-avacıya bildirim yapılmadan ve/veya ilgili yasada idareye tanınan 75 günlük işlemi geri alma süresinden sonra alınmıştır."

şeklindeki iddiaya da yer vermiştir.
Davalılar tarafından dosyalanan Müdafaa Takririnde Davacının hukuki iddiaları reddedilmiş ve g-enelde Talep Takririnde yer alanların aksi iddialar ileri sürülmüştür. Bunların ötesinde,

"2.(g)Dava konusu işlem, kısmi veya mutlak butlanla sakat değildir, geçersiz değildir, hükümsüz değildir ve/veya haklı dayanaktan yoksun değildir ve/veya kötü niye-t ile yapılmış değildir ve/veya yetki aşımı ile yapılmış ve/veya yok hükmünde ve/veya açıktan açığa hukuka aykırı değildir ve/veya Davacının kazanılmış haklarına müdahale etmemektedir ve/veya Davacının yurttaşlığının lütuf olarak verilmiş olduğu ve/veya sa-ir nedenlerle mevzuat ve içtihatlar uyarınca kazanılmış hak olarak kabul edilemeyeceği iddia edilir.
(h)Dava konusu idari işlemden önce Davacıya ihbar gönderilmediği ve/veya dinlenilmediği hususlarının işbu meselede önem arz etmediği; konu ile ilgili düze-nlemeleri içeren ve özel yasa niteliğinde olan Yurttaşlık Yasasında, yurttaşlığın iptalini düzenleyen 16.maddede ve/veya başka maddesinde böyle bir usul öngörülmemiş olduğu iddia edilir. Her halükarda Davalıların ihbar göndermesi ve/veya davacıyı dinlemesi- gerektiği hususu ortaya konsa dahi, bu hususun olsa olsa usule ve/veya şekle ilişkin basit ve/veya ikincil bir eksiklik veya hukuksuzluk olabileceği ve/veya işlemin iptalini gerektirecek bir hukuksuzluk olmadığı iddia edilir.
(i)Davacının yurttaşlığa alı-nmasına ilişkin idari işlemin salt kazandırıcı bir birel işlem olmadığı, yurttaşlığın aynı zamanda bir çok ödevler yükleyen bir statü olduğu cihetle işlemin aynı zamanda yükümlendirici birel işlem olduğu, dolayısı ile hem kazandırıcı hem yükümlendirici bir-el işlemler bakımından İyi İdare Yasası'nın 18.maddesinin, 75 günden sonra da iptal etme yetkisi verdiği iddia edilir.
(j) Davalıların 75 gün geçtikten sonra dahi hukuka aykırı işlemi iptal etme ve/veya geri alma yetkisi olduğu; bu yetkinin,
i.Yurttaş-lık Yasasının 16.maddesinden ve/veya
ii.İyi İdare Yasasının 18.maddesinden, ve/veya
iii.İdare Hukuku prensip ve içtihatlardan,
bilhassa yokluk teorisinden ve/veya açık hata teorisinden alındığı iddia edilir.
(k)Hukuka aykırı olarak yurttaş yapılm-ası işlemlerinin herhangi bir zamanda iptal edilebileceği; bu şekilde iptal etme ve/veya geri alma sebepleri yasanın açık hükmüne aykırılık ve/veya açık hata oluşması ve/veya idareden önemli hususların gizlenmesi neticesinde karar alınmış olması ve/veya yu-rttaşlık verilmesi kararının yok hükmünde olması ve/veya hile ve/veya gerçek dışı beyan neticesinde işlem yapılmış olması ve/veya yurttaşlık verilmesi işleminin aynı zamanda yükümlendirici birel işlem olması durumlarından herhangi biridir.

(l)Yurttaşlık -Yasası'nın Davacıya herhangi bir hak tanımadığı, Yurttaşlık Yasası'nın bilhassa işbu davayı ilgilendiren 8 ve 9'uncu maddelerinin 1'inci fıkraları uyarınca verilen yurttaşlığın hak değil lütuf olduğu böylece Davacı açısından kazandırıcı birel işlem ve/veya- kazanılmış hak söz konusu olamayacağı iddia edilir."

şeklindeki iddialarda da bulunulmuştur.

Müdafaa Takririnde, olgularla ilgili olarak ise, sair şeyler yanısıra;

"3.
a.Davacı, Yurttaşlık Yasası'nın bilhassa 8'inci ve 9'uncu maddesindeki koşulla-r oluşmaksızın yurttaş yapılmış olduğundan, Davacının yurttaşlığa alınması işlemi hukuka aykırıdır. Bu hukuka aykırılık o kadar açık ve nettir ki, yasanın açık hükmüne aykırılık ve/veya açık hata oluşmuştur ve/veya idareden önemli hususların gizlenmesi net-icesinde karar alınmıştır ve/veya yurttaşlık verilmesi kararı yok hükmündedir ve/veya hile ve/veya gerçek dışı beyan neticesinde işlem yapılmıştır. Devamla, Davacının yurttaş yapılmasında herhangi bir kamu yararı bulunmadığı iddia edilir.
-Davacı, Yurttaşlık Yasası'nın 8'inci maddesindeki koşullardan, aşağıdaki bir ve/veya birkaçını ve/veya hiçbirini taşımadığı halde yurttaş yapılmıştır:
Davacı iyi ahlak sahibi olmadığı bir tarihte yurttaş yapılmıştır ve/veya
Davacının genel sağlık bakımında-n tehlike teşkil eden hastalığı olduğu bir tarihte yurttaş yapılmıştır ve/veya
Davacının, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde kendisinin ve geçimi ile yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire ve işe sahip olmadığı bir zamanda yurttaş yapılmıştır.
-Davacı, Yurttaşlık Yasası'nın 9(1) maddesi altında aşağıdaki koşullardan herhangi birini taşımadığı halde yurttaş yapılmıştır.
Davacı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine sanayi, ticaret, turizm, sosyal veya ekonomik alanlarda yatırım yapmamış olduğu bir tari-hte yurttaş yapılmıştır.
Davacı bilim, teknik, siyaset veya kültür alanlarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine olağanüstü hizmeti geçmiş veya hizmet verebilecek bir kişi olmadığı bir tarihte yurttaş yapılmıştır.
Davacının, Yurttaşlığa alınmasının Bakanlar -Kurulunca zorunlu görülmesini gerektirecek herhangi bir sebep ve/veya yeterli bir sebep ve/veya gerçek bir sebep bulunmadığı halde, 9(1)(C) bendi uyarınca yurttaş yapılmıştır.
Davacı, 1974 Barış Harekatına katılan veya onun eş veya çocuğu olmadığı halde; ş-ehit düşenin dul eş ve çocuğu veya ana ve babası olmadığı halde yurttaş yapılmıştır.
Davacı, 1 Ağustos 1958 tarihinden sonra Türk Mukavemet teşkilâtı saflarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde hizmet ifa eden bir kişi olmadığı halde yurttaş yapılmıştır.
-Bilhassa yukarıdaki b ve c alt paragraflarındaki sebeplerle, davacının yurttaşlığa alınmasında açık hata meydana geldiği iddia edilir.
Davacının talep takririnde yer alıp da, yukarıdaki a,b ve c paragrafları ile çelişen tüm olgular reddedilir."
-şeklindeki hususlara yer verilmiştir. Ayrıca Davacının hileli davranışları başlığı altında da,

" 5.Davacının yurttaş yapılmasındaki hileli davranışının
tafsilatı:
-Yurttaşlık Yasası'na uygun olarak Davacının
-yurttaş yapılmasını gerektirecek olgular mevcut değilken ve/veya bu husustaki kişisel özellikler Davacıda mevcut değilken, varmış gibi hareket etmek ve/veya başvurmak ve/veya
-Yurttaşlık Yasası'na uygun olarak Davacının yurttaş yapılmasını gerektirecek olguların mevcut olmadığını ve/veya bu husustaki kişisel özelliklerin Davacıda mevcut olmadığını bildiği halde, bu hususta sükut etmek ve/veya bu hususu idareye bildirmemek ve/vey-a
Yurttaşlık Yasası'na uygun olarak Davacının yurttaş yapılmasını gerektirecek olgular mevcut olmamasına rağmen, Davalı Bakanlık memur ve/veya bürokratlarını ve/veya Bakanını hukuka aykırı işlem yapmaya teşvik etmek ve/veya sevk etmek ve/veya bu hususta ad-ım atılması ve/veya önerge hazırlanması ve/veya bakanlar kuruluna sunulması için siyasi ve/veya sair ilişkiler kurmak ve/veya kullanmak.
Yurttaş yapılmasının zorunluluk arz etmediğini bildiği halde, zorunluluk arz ediyormuş gibi davranmak ve/veya
Yurttaş y-apılmasının zorunluluk arz etmediğini bildiği halde, bu hususta sükut etmek ve/veya
Yurttaş yapılmasının zorunluluk arz etmesi gerektiği hususunda iddiada bulunmamak ve/veya neden zorunluluk arz etmesi gerektiği hususunda herhangi bir bilgi vermemiş olmak -ve/veya yeterli bilgi vermemiş olmak ve/veya bu hususları kasten gizlemek ve/veya bu konudaki şahsi özellikleriyle ilgili sükut etmek.
Yurttaşlık Yasası'nın öngördüğü şekilde başvuru tarihinde yatırım yapmış olmadığı halde yapmış gibi davranmak ve/veya bu -şekilde başvurmak ve/veya
Yurttaşlık Yasası'nın öngördüğü şekilde başvuru tarihinde yatırım yapmış olmadığı halde, bu hususta sükut etmek ve/veya
Bilim, teknik, siyaset veya kültür alanlarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine olağanüstü hizmeti geçmediği ve-ya hizmet verebilecek bir kişi olmadığı halde, öyleymiş gibi davranmak ve/veya
Bilim, teknik, siyaset veya kültür alanlarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine olağanüstü hizmeti geçmediği veya hizmet verebilecek bir kişi olmadığı hususunda sükut etmek."
-
şeklindeki iddialar sıralanmıştır.

Davacı taraf konu layihaya karşı dosyaladığı Müdafaaya Cevap Layihası ile;

"2.Davacı, Davalıların layihasının 2'den 9'a kadar olan tüm paragrafları ve bu paragraflar altındaki tüm sub-paragraflarında iddia ettiği -tüm hususları red ve inkar eder ve Davalıların bu iddialarının özellikle hile iddialarının anlamsız ve mesnetsiz olduğunu ve Yurttaşlık Yasası'nın 9.maddesi altında Davacının yurttaş olmasının neden zorunluluk arzettiği hususunda idareye bilgi vermesi ile -ilgili bir düzenleme olmadığını, bunun idarenin iç işleyişiyle alakalı olduğunu ve/veya bunun araştırmasının ve/veya izahatının idarenin görevi olduğunu, Davacının kendisinden talep edilen tüm bilgi ve belgeleri Davalılara sunduğunu ve bu sebeple herhang-i bir hususu kasten gizlemesinin ve/veya hileli davranışının sözkonusu olmadığını, bu iddiaların anlamsız ve mesnetsiz olduğunu iddia eder."
şeklinde bir iddiada bulunmuş durumdadır.

Tarafların müşterek beyanı sonrasında 20 adet belgenin emare kaydının y-apıldığı davada, taraflarca ihtilafsız olgu olarak sunulan hususlar ise aşağıdaki şekilde sıralanabilir haldedir;
-Davacı 4.1.2017'de vatandaşlığa kabul dilekçesi vermiştir. (Emare 13)
Davacının sağlık raporu ve güvenlik soruşturması olumlu gelmiştir. (Emare 15 ve 16)
18.5.2017'de Davacının vatandaşlığa kabulü için 25/1993 sayılı Yasa'nın 9(1)(C) bendi uyarınca önerge -yapılmıştır.
(Emare 12)
30.5.2017'de Davacı Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlığa kabul edilmiştir. (Emare 18)
1.6.2017'de Davacıya yurttaşlığa kabul belgesi verilmiştir. (Emare 10)
27.6.2017'de Davacıya KKTC kimlik kartı verilmiştir.
Davacının vatandaşl-ığının iptali hususunda 10.5.2018 tarihli önerge mevcuttur. (Emare 19)
16.5.2018 tarihli ve TE(K-I)503-2018 sayılı Bakanlar Kurulu kararında, (Emare 20) "hukuka ve yasaya aykırı
yurttaşlıkların iptal edilmesi" başlığı altında Davacının yurttaşlığa alınma-sına ilişkin, "ekte tarih ve sayısı belirtilen Bakanlar Kurulu kararlarının iptal edilmesine karar verdi" denilmiştir.
25.5.2018 tarihli dilekçesiyle Davacı vatandaşlığının iptali kararının tekrar gözden geçirilmesini talep etmiştir.
(Emare 11)
-
Yukarıda özetlenen süreç sonrası, Davacı taraf, Davacıya
şahadet sundurmuş, Davalı taraf ise, Başbakanlık Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliğinde görevli Münube Vuslat Zeki'ye, İçişleri Bakanlığında görevli İsmail Balcı'ya ve İçişleri Bakanlığında Müşavir k-onumundaki Hasan Hacılar'a şahadet verdirmiştir.

Tarafların hitapları incelendiğinde Davalılar Avukatının hitabının aşağıdaki şekilde özetlenebileceği görülmektedir:

1 A)Davacıyı yurttaş yapan işlem hukuka aykırıdır.
-Bakanlar Kurulunun yurttaş yapmasının kurucu unsurları, 8'inci maddenin (1)'inci fıkrasının (A),
(Ç), (D) ve (E) bentlerinin tümünün mevcudiyeti ve 9'uncu maddenin (1)'inci fıkrasındaki bentlerden en az bir tanesinin mevcut olmasıdır. Bakanlar Kurulu yurt-taş yaparken 8(1)(A)(Ç)ve (D)'yi dikkate alıp tespit yapmıştır. Ancak, 8(1)(E)9(1)(C)'yi dikkate alıp tespit yapmış değildir. İşlemin kurucu unsurlarından olan bu iki husus eksik olduğundan Davacının yurttaşlığa alınması hukuka aykırıdır.
Davacıyı yurttaş -yapan işlemin gerekçesi yoktur.
aa)Önergede herhangi bir gerekçe yoktur.
bb)Yurttaşlık kararında gerekçe yoktur.
cc)Bakanlar Kuruluna sunulan hiçbir belgede
Davacının neden yurttaş yapıldığına ilişkin
gerekçe tespit edilememiştir.
dd)Davacının Baka-nlıktaki dosyasında da herhangi
bir gerekçe tespit edilememiştir.
ee)Davacının ileri sürdüğü, "uzmanlık alanındaki
bilgi ve birikimleri göz önüne alınarak "
yurttaş yapıldığı iddiasının yurttaşlık
kararında dikkate alındığına dair Mahkeme
- huzurunda şahadet veya belge yoktur.
-B)Davacıyı yurttaş yapan bu işlem 75 günden sonra da geri alınabilen bir işlemdir.
a)Yurttaşlık kararı yok hükmündedir. İşlemin
kurucu unsurlarında hukuka aykırılık vardır. Yurttaşlık işlemindeki amir hükümler olan 8(1)(E)ve 9(1)(C)'nin tespit edilmediği-, dikkate alınmadığı açıktır. Bu bariz bir hukuka aykırılıkdır. Burda usule değil esasa ilişkin emredici bir kurala aykırılık vardır.

b)İşlemin yok hükmünde olmaması için o makamın
yetkisini yasa, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen sınırla-rda kullanması gerekir. Yasada sayılan durumları tespit ettiyse, Bakanlar Kurulunun yurttaş yapma yetkisi vardır. Tespit etmediyse kişiyi yurttaş yapma yetkisi yoktur. Bakanlar Kurulu Davacının işi ve geliri ile ilgili tespit yapmadığı gibi Davacının yurtt-aş yapılmasının zorunluluk arzetmesi ile ilgili de herhangi bir tespit yapmamıştır. Yurttaş yapma işleminin unsurları olmadan da yurttaş yapma yetkisi varmış gibi yetkisini aşarak yetkisiz işlem yapmıştır.
c)Yasaya açıkça aykırı işlem yok hükmündedir;
-işlemin iki kurucu unsuru olmaksızın yasaya açıkça aykırı işlem yapılmıştır.
C)Yurttaşlık, yükümlendirici özelliği de olduğundan 75 günden sonra da her zaman geri alınabilir. Yurttaşlık bir hak değil statüdür. Yurttaşlık işlemi bir şart işlemdir. Yurtta-ş olanın askerlik yükümlülüğü vardır. Bu nedenle, yurttaşlık kararının yükümlendirici bir niteliği bulunmaktadır. İyi İdare Yasası madde 18'de belirtildiği üzere hukuka aykırı işlem yükümlendirici ise süre sınırlaması olmaksızın geri alınabilir.
D)İdare-den önemli hususlar gizlenmiştir. Yurttaşlık Yasası madde 16(1)'e göre önemli hususların gizlenmesi yurttaşlığın iptali için sebeptir. Kişinin (a)reşit olup olmadığı, (b)hem iş, hem de gelir sahibi olup olmadığı, (c) zorunluluk olup olmadığı, (d)zorunluluğ-un değerlendirilmesi açısından neden yurttaşlığın talep edildiği, (e) Davacının yurttaşlığı taşınmaz mal edinme amacıyla talep ettiği, (f)Davacının bilimsel katkı yapma amacı önemli hususlardır. Davacı önemli hususlarla ilgili hiçbir aşamada idareye bilgi -vermemiştir. Bu bilgilere sahip olduğu halde bilgiyi vermemiştir. Bu hususlar bilinse yurttaşlık işlemi yapılmayacağı için Davacı bu hususları gizlemiştir.
E)(a)Yurttaşlık Yasası'nın 16'ncı maddesi iptal işlemi
için sınırlandırma getirmemiştir-. İyi İdare
Yasası'ndaki 75 günlük süre Yurttaşlık Yasası
uyarınca yapılacak iptal işlemini etkilemez. İyi
İdare Yasası genel hüküm, Yurttaşlık Yasası özel
hüküm niteliğindedir. Bu nedenle, önce Yurttaşlık
-Yasası'nın uygulanması gereklidir. 16'ncı maddede
süre öngörülmemiş olması kanun koyucunun süre
sınırlaması istemediğine dair iradesini gösterir.
(b)Gizleme ve yalan durumunda idari işlem süre sınırı
olmaksızın geri- alınabilir.
F)Açık hata vardır. O nedenle de ilgili işlem her zaman geri alınabilir. Olayda iki kurucu unsur eksiktir. Geçimini sağlayacak gelire sahip olduğu, yani kişinin gelirinin ve işinin olması gerektiği ve zorunluluk tespiti olması gerektiği eksi-k unsurlardır. Bu hükümler yerine gelmeksizin işlem yapıldığından işlemde açık hata vardır.
2)Davacıya yurttaşlığı iptal edilmeden önce bildirim yapılmadığı veya dinlenme hakkı tanınmadığı doğrudur. Davacı burda dinlenilme hakkı tanınmadığından değil, k-endisine bildirim yapılmadığından yakınmıştır. Bu bir yana, her iki kural da usul kuralıdır ve bunlar tali usul kurallarıdır. Davacının yurttaşlığın geri alınmasında bağlı yetki söz konusudur. Çünkü, Yurttaşlık Yasası madde 16, "iptal edilir" demektedir. A-ynı düzenleme İyi İdare Yasası madde 18'de de vardır. Hukuka aykırı bir yurttaşlık kararının geri alınmasında idarenin bağlı yetkisi söz konusudur. Bu nedenle, dinlenilme hakkı verilmesi ve bildirim yapılması tali usul kuralı şeklini almıştır ve bunlara a-ykırılık iptal sebebi oluşturmaz.
3)Davacı ile ilgili yapılan işlem Yurttaşlık Yasası'nın 18'inci maddesindeki yurttaşlıktan çıkarma işlemi değil, 16'ncı maddesindeki yurttaşlığın iptali işlemidir. Dolayısıyla, 18'inci maddedeki prosedürün uygulanması sö-z konusu değildir.
4)Davacı yurttaşlığa alınmada kazanılmış hak iddiasında bulunamaz. Çünkü, (A)yurttaşlık bir hak değildir. Şart işlemle verilen bir statüdür. (B)Yurttaşlıkla bazı avantajlar elde edilir ve yükümlülük altına girilir. Elde edilen avantajl-ar hak olarak kabul edilemez. (C) Kazanılmış haktan söz etmek için bu hakkın yasalara uygun olarak elde edilmiş olması gerekir. Oysa, burda işlemin kurucu unsurlarında sakatlık vardır.
Davacı Avukatının hitabı ise aşağıdaki şekilde özetlenebilir haldedir:-
-Emare 18 vatandaşlık verme kararı, yetkisiz bir makam tarafından verilmiş değildir.
Verilen vatandaşlık geçici bir karar değildir.
Vatandaşlık verilmesi açıktan açığa gayrı yasal bir işlem sonucu olmamıştır.
Gayri yasal bir işlem yoktur. Ancak, olduğu farz-edilse de 75 günlük süre içinde geri alma gerçekleşmemiştir.
Davacıya bildirim yapılmamış, dinlenme hakkı tanınmamıştır.
Yurttaşlık Yasası'nın 8'inci maddesi uyarınca geliri ıspatlayıcı belge sunulmaması eksiklik veya yasaya aykırılık diye değerlendirilece-kse, bu, işlemin iptalini gerektirecek kadar ağır bir sakatlık değildir. Her halükârda vatandaşlık işlemini yok hükmünde yapmaz.
Bakanlık eksik gördüğü belgelerin tamamlanmasını Davacıdan talep etmemiştir. Davacıdan talep edildiği ve verilmediği şeklinde b-ir şahadet yoktur. Gizleme ancak böyle olur.
Hile ile ilgili tafsilat verilmesi gerekirdi. Hile iddiası kanıtlanmış değildir.
Davacının neyi gizlediğine ve ne konuda yalan beyan yaptığına dair şahadet yoktur.
Davacıya tebligat yapılmamıştır.
Kararda gerekç-e yoktur.
75 gün geçtikten sonra yok hükmündeki, hile ile yapılan ve yükümlendirici birel işlemler hariç hukuka aykırı kazandırıcı bir birel işlem geri alınamaz. Yurttaşlık 30.5.2017'de verilmiş, 10.5.2018'de 75 gün geçtikten sonra geri alınmıştır.
Vatanda-şlık yükümlendirici değil kazandırıcı bir birel işlemdir. Bir haktır.
Davacıya vatandaşlık veren işlem yasaya aykırı bir işlem olmadığından geri alınamazdı.
-Dava ile ilgili bir karar vermeye çalışırken, her şeyden
önce,Davacının yurttaşlığa alınmasına dair 30.5.2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptal edilmesine veya geri alınmasına
hangi durum ve koşullarda Davalı No.2'nin karar verebileceğine bakılması- gerekmektedir. Bunun için de öncelikle Yurttaşlık Yasası olmak üzere, başka herhangi bir yasada konu ile ilgili bir düzenleme olup olmadığının veya konu ile ilgili idare hukuku prensiplerinin incelenmesi gereği bulunmaktadır. Bu yaklaşımla, öncelikle yasa-l duruma bakma amacıyla Yurttaşlık Yasası incelendiğinde, bu meseledeki şekilde yurttaşlık iptali açısından, Yurttaşlık Yasası'nın, 16'ncı maddesinin, bir düzenleme içerdiği görülmektedir. İyi İdare Yasası'nın 18'inci maddesinde de geri alma ile ilgili bir- düzenleme bulunduğu açıktır.
Bu noktada Davalılar tarafının iddiaları incelendiğinde, Davalıların veya Davalı No.2'nin, 16'ncı maddeden hareketle de konu kararın alındığını ileri sürdüğü gerçeği ile karşılaşıl-maktadır. Tabii ki bunu belirleyebilmek için-, öncelikle, 30.5.2017 tarihli kararın iptalinin gerekçesini oluşturduğu anlaşılan 10.5.2018 tarihli;

" KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Sayı:12/74/B-199Tarih:10.5.2018
Önerge No: 123/2018

BAKANLAR KURULU'NA
ÖNERGE
-Konu:Hukuka ve yasaya aykırı yurttaşlıkların iptal
edilmesi.

Bakanlığımız, son dönemlerde, Yurttaşlık Yasası'nın 9.maddesi tahtında Bakanlar Kurulu kararı ile istisnai olarak yapılan yurttaşlığa alınma işlemlerinin yasaya ve hukuka uygunluğu konusunu i-ncelemeye başlamıştır. Yapılan incelemede, ekte sayı ve tarihi verilen kararlar ile yapılan yurttaşlık işlemlerine konu şahısların yasanın aradığı "yurttaşlığa alınma koşulları"'ndan zorunluluk koşulunu taşımadığı ve/veya dosya içeriklerinden ilgili kişile-rin hangi zorunluluk sebebiyle yurttaşlığa alındığı ile ilgili bilgilerin yer almadığı ve/veya zorunluluk halinin ve/veya sebebin gerekçesinin ve/veya bu gerekçeyi kanıtlayıcı bilgi ve belgelerin hem dosya içeriğinde hem de önergelerde yer almadığı görülm-üştür. Keza, söz konusu şahıslarla ilgili yapılan önerge ve alınan kararlarda yasanın açık hükmüne aykırılıklar olduğu ve/veya açık hata teşkil ettiği tespit edilmiş ve/veya yasanın aradığı ilgili kişinin yurttaşlığa alınmasının Bakanlar Kurulunca zorunlu -görülmesini gerektirecek herhangi bir sebep sunmadığı ve/veya Bakanlar Kurulu'nun bu yönde keyfilikten öte bir tespitte bulunmadığı saptanmıştır. Mezkur Yasanın 9 1(c) maddesi zorunluluk ilkesine dayanmaktadır. İdarenin yapacağı her türlü işlemin gerekçeli- olması gerektiği de açıktır. Bu nedenle, yurttaşlığa alınma gerekçesinin ve/veya Yasanın ilgili maddesinin yurttaşlığa almada "koşul" olarak aradığı zorunluluk halinin yasal olarak açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Mezkur Bakanlar Kurulu kararları, ekte -listesi verilmiş 174 kişinin yurttaşlığa alınma gerekçesini ve/veya zorunluluk halini belirtmemiş olduğundan ve/veya yasanın açık hükmüne aykırılıklar taşıdığından ve/veya açık hata teşkil ettiğinden ve/veya zorunluluk halini kanıtlayıcı bilgi ve belgele-r dosyasında yer almayıp Bakanlar Kurulu'nun bilgisine de sunulmamış olduğundan yurttaşlığa alınması mümkün olmayan kişilerin yurttaşlığa alınmasına karar verilmiştir. Bu nedenle ilgili Bakanlar Kurulu kararlarının geri alınıp iptal edilmesi uygun görülmü-ştür.

ÖNERİMİZ:
Yukarıda işbu kararın önergesinde ifade edilen gerekçeler ışığında, ekli listede isim, soyisim, doğum yeri ve doğum tarihi belirtilen 174 kişinin KKTC Yurttaşlığına alınmasına dair ekte tarih ve sayısı belirtilen Bakanlar Kurulu kararları-nın iptal edilmesidir.
Bakanlar Kurulu'nun bilgi ve onayına saygılarımla arz ederim.

Ayşegül BAYBARS
BAKAN "

şeklindeki içeriğe sahip Emare 19'un incelenmesi gerekmektedir.
Alıntılanan içerikteki Emare 19 incelendiğinde, temelde, "zoru-nluluk halinin gerekçesini kanıtlayıcı belgelerin dosya içeriğinde ve önergede yer almadığı" özlü zeminden hareketle 30.5.2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptaline yönelindiği anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle, Yurttaşlık Yasası'nın 9'uncu maddesini-n (1)'inci fıkrasının(C) bendine aykırı bir şekilde
30.5.2017 tarihli kararın alındığı ve iptali gerektiği tezine dayanıldığı görülmektedir.
Davalılar Avukatı, Emare 19'un içeriğine karşın, Müdafaa
Takririnde iptal gerekçesini genişletmiş ve önergede ye-r almayan; Davacının iyi ahlak sahibi olmadığı, genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden hastalığı olduğu, KKTC'de kendisinin ve geçimi ile yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire ve işe sahip olmadığı özlü gerekçeleri de konuya dahil etmey-e çalışmıştır. Hitap safhasında ise bunlardan birtek işe ve gelire sahip olmadığı özlü husus üzerinde durulduğu görülmektedir.
30.5.2017 tarihli kararın iptali için yapılan 10.5.2018 tarihli önergede yer bulmayan bu iptal gerekçelerinden, 10.5.2018 tarihl-i iptal kararı öncesinde mevcut olmayanların iptal gerekçesi olarak dikkate alınamayacağı açıktır. Bu nedenle, Davalılar Avukatının üzerinde durduğu bu hususların, özellikle de hitap safhasında da dile getirilen Davacının gelire ve işe sahip olmadığı argüm-anının, bu yaklaşımla incelenmesi gerekmektedir.
Değiştirilmiş ve Birleştirilmiş şekliyle 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası'nın:
"Genel Olarak Yurttaşlığa alınma8.(1)Yurttaşlığa alınmak isteyen ve aşağıdaki koşulları taşıyan yabancı bir kişi, Bakanlık K-ararı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yurttaş-lığına alınabilir;(A)Kendi ulusal yasasına göre veya vatansız olması halinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yürürlükteki yasalara göre
reşit olmalıdır.(B)Başvuru tarihinden geriye doğru -Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde beş yıl kesintisiz ikamet etmiş olmalıdır. Yılda kırk günü geçmeyen kesintiler, kesinti sayılmaz.(C)Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde
yerleşmeye karar verdiğini davranışı ile teyit etmiş olmalıdır.(Ç)İyi ahlak sa-hibi olmalıdır.(D)Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden hastalığı
bulunmamalıdır.(E)Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde kendisinin ve geçimi ile
yükümlü olduğu kimselerin
geçimini sağlayacak gelire ve işe sahip olmalıdır.
şeklindeki 8'in-ci maddesinin (1)'inci fıkrası ve;

"İstisnai olarak yurttaşlığa alınma9.(1)Aşağıdaki hallerde, bu Yasanın 8'inci maddesinin (1)' inci fıkrasının yalnız (B) ve (C) bentlerindeki koşullar aranmaksızın, yurttaşlığa alınmak için başvuran yabancılar, Bakanlı-ğın önerisi üzerine Bakanlar Kurulu Kararı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlığına alınabilir.
(A)Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlığını herhangi bir şekilde kaybetmiş olanların sonradan doğmuş reşit çocukları;(B)Kuzey Kıbrıs Türk Cu-mhuriyetine sanayi, ticaret, turizm,sosyal ve ekonomik alanlarda yatırım yapmış olan veya bilim, teknik, siyaset veya kültür alanlarında olağanüstü hizmeti
geçmiş veya hizmet verebilecek
kişiler;(C)Yurttaşlığa alınması Bakanlar Kurulunca zorunlu görü-lenler;(Ç)1974 Barış Harekatına katılanlar ile eş ve çocukları; şehit düşenlerin dul eş ve çocukları ile ana ve babaları;(D)1 Ağustos 1958 tarihinden sonra Türk Mukavemet teşkilâtı saflarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet'inde hizmet ifa eden kişi-ler."
şeklindeki 9'uncu maddesinin (1)'inci fıkrası incelendiğinde, Davacı, 9'uncu maddenin (1)'inci fıkrasının (C) bendi tahtıda yurttaşlığa alındığı için, yurttaş yapılabilmesinin, Davacının reşit olması, iyi ahlak sahibi olması, genel sağlık bakımın-dan tehlike teşkil eden hastalığı bulunmaması ve kendisinin ve geçimi ile yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire ve işe sahip olması koşullarının varlığına bağlı olduğu görülmektedir. Öncelikle, gelire ve işe sahip olma koşulu açısından olay-a bakıldığında, yukarıda alıntılanan (E) bendindeki düzenlemeyi, KKTC'de işe ve gelire sahip olmak şeklinde yorumlamanın doğru olmayacağı anlaşılmaktadır. Çünkü, yukarıda belirtilenlerden de ortaya çıktığı üzere Davacı, Yasa'nın 9'uncu maddesinin (1)'inci -fıkrasının (C) bendi gereği zorunluluk görüldüğü için yurttaş yapılırken, Yasa gereği 8'inci maddenin (1)'inci fıkrasının (B) ve (C) bentlerine bakılmamaktadır. Aynı şekilde 9'uncu maddenin (1)'inci fıkrasının (C) bendi uyarınca yurttaşlık kararı verilirk-en;
"İstisnai olarak yurttaşlığa alınma9.(1)(B)Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine sanayi, ticaret, turizm, sosyal ve ekonomik alanlarda yatırım yapmış olan veya bilim, teknik, siyaset veya kültür alanlarında olağanüstü hizmeti geçmiş veya hizmet verebilecek- kişiler; "
şeklindeki 9'uncu maddenin (1)'inci fıkrasının (B) bendine veya 9'uncu maddede yer alan diğer bentlerdeki koşullara da bakılmamaktadır. Daha açık bir deyişle Davacı, KKTC'de ikamet etmezken ve KKTC'de yerleşmeye karar verdiğini davranışları i-le teyit etmezken ve KKTC'de yatırımı bulunmazken veya bilim alanında hizmeti geçmiş veya geçebilecek değilken de 9'uncu maddenin (1)'inci fıkrasının (C) bendi uyarınca yurttaş yapılabilir haldedir. Bu nedenle, yukarıda vurgulandığı üzere Yasa'nın 8'inci -maddesinin (1)'inci fıkrasının (E) bendindeki düzenleme, KKTC'de yaşamaları halinde kendisinin ve geçimi ile yükümlü olduğu kişilerin geçimini sağlayacak gelire ve işe sahip olmak, diğer bir deyişle KKTC içindeki veya dışındaki bir yerde gelir ve işe sahi-p olmak şeklinde yorumlanmak durumundadır.
Sunulan emarelere bakıldığında Davacının KKTC yasalarına göre reşit olduğunun (Emare 14), yurttaş yapılması öncesi sağlıklı olduğunun (Emare 15) ve olumlu bir karaktere haiz olduğunun (Emare 16) belgelendiği görül-mektedir. Emare 10 yurttaşlığa kabul belgesinden ise Davacının doktor olduğu anlaşılmaktadır ki, bu, Davalıların veya Davalı No.2'nin, Davacıyı yurttaş yapmazdan önce Davacının doktor olduğunu bildiğini gösterir niteliktedir. Tüm bunlar Davacının reşit, iy-i ahlak sahibi, tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmayan ve işe ve dolayısıyla gelire sahip olan bir kişi olduğunu ortaya koymaktadır.
Yurttaşlığın iptali açısından özel bir düzenleme içeren Yurttaşlık Yasası'nın 16'ncı maddesi;
"Yurttaş-lığa alın-man-ın iptali16.(1)Yurttaşlığa alınma, ilgilinin yalan beyanı veya önemli hususları gizlemesi sonucu olmuş ise, yurttaşlığa alınma kararı Bakanlar Kurulunca iptal edilir.(2)İptal işlemleri; yurttaşlığa alındığı zaman kaydedildiği nüfus sicilinde, şerh -verilmek suretiyle tescil edilir.(3)İptal yolu ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlığını kaybeden kişinin eşi ve çocukları da yurttaşlıklarını koruyamazlar ve yurttaşlığa alınmaları aynı şekilde iptal edilir ve gerekli tescil işlemleri yapılır.-
Ancak çocuklar doğum yolu ile yurttaşlığı kazanmışsa, yurttaşlık hakkı saklıdır."şeklindedir. Düzenlemeden anlaşılacağı üzere, ilgilinin yalan beyanı veya önemli hususları gizlemesi sonucu yurttaşlığa alınma gerçekleşmişse, Bakanlar Kurulu, yurttaşlı-ğa alınma kararını iptal edecektir. Madde incelendiğinde iptal kararı vermenin süreye bağlı olmadığı açıklıkla görülmektedir. Bu noktada ilk yanıt verilmesi gereken soru, 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası'nın;
"Birel İdari İşlemlerin Geri Alınması18. İdare-, hukuka aykırı birel idari işlemlerini,
başvuru üzerine ya da kendiliğinden geri
alır.
Ancak, yok hükmündeki, hile ile yapılan
ve yükümlendirici birel işlemler hariç,
hukuka aykırı kazandırıcı bir birel işlem,
tebliğ- edildiği tarihten itibaren yetmiş beş
gün geçtikten sonra geri alınamaz."
şeklindeki 18'inci maddesi gereği 75 günlük sürenin Yurttaşlık Yasası'nın 16'ncı maddesi açısından da geçerli olup olmadığı, diğer bir deyişle, 16'ncı madde uyarınca yapılaca-k iptalin de, 75 günle sınırlanıp sınırlanamayacağıdır. Yurttaşlık Yasası'nın özel yasa, İyi İdare Yasası'nın ise genel yasa olduğu tartışılmayacak kadar açıktır. İyi İdare Yasası'nın, Yurttaşlık Yasası'nın 16'ncı maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten sonr-a yürürlüğe girdiği de ortadadır. Bu noktada yanıt verilmesi gereken soru, sonradan yürürlüğe giren genel yasanın özel yasa ile çatışma içerip içermediği ve çatışma içeriyorsa özel yasanın mı yoksa genel yasanın mı uygulanacağı sorularıdır. Bu konuda farkl-ı görüşler olduğu görülmektedir. Bir kısım görüşe göre sonraki tarihli genel yasa uygulanmak zorundadır. Başka bir kısım görüşe göre ise, özel yasanın uygulanmasına devam edilmesi gerekmektedir.
Doktrindeki bu özdeki tartışmalar incelendiğinde, sonraki nor-mun genel, öncekinin özel norm olduğu durumlarda lex specialis ilkesi gereği önceki tarihli özel normun uygulanmasının daha uygun olacağı düşünülebilir hale gelmektedir. Bu noktada benimseyebileceğim yaklaşımın da bu yönde olduğunu düşünmekle birlikte, İy-i İdare Yasası'nın 18'inci maddesi ile Yurttaşlık Yasası'nın 16'ncı maddesini karşılaştırdığımda 16'ncı maddedeki "yalan beyan veya önemli hususların gizlenmesi" söz dizileri ile 18'inci maddede yer alan "hile ile yapılan işlem" sözcüklerinin veya söz diz-ilerinin benzer içeriğe sahip olduğunu gördüğümden,
aslında İyi İdare Yasası'nın 18'inci maddesi ile yurttaşlığa alınmanın iptaline yönelik Yurttaşlık Yasası'nın 16'ncı maddesinin, 75 gün noktasında bir çatışma içermediği sonucuna ulaşmış bulunmaktayım. B-unun sonucunda da Yurttaşlık Yasası'nın 16'ncı maddesindeki iptal işleminin, 75 günlük süreye tabi olmaksızın gerçekleştirilebileceği söylenebilir halde olmaktadır. Bu husus vurgulandıktan sonra Yurttaşlık Yasası incelenmeye devam edildiğinde karşıma;
-"Soruş-turma
-12. Yurttaşlığa alınma başvurusunda bulunan
kişi hakkında, bu Yasanın 25'nci maddesi
uyarınca çıkarılacak Tüzük esaslarına göre
soruşturma yapılarak gerekli koşulların
bulunup bulunmadığı araştırılır."
şeklindeki 12'nci madde çık-maktadır. Yurttaşlık Yasası'nın
12'nci ve 25'inci maddeleri uyarınca çıkarılan Değiştirilmiş ve Birleştirilmiş şekliyle AE 329/1993 sayılı Yurttaşlık Tüzüğü incelendiğinde Tüzüğün 10'uncu maddesinin soruşturma yöntemini
ve formları düzenlediği görülmektedi-r.
"10-(1) Yurttaşlık Yasasının 8'inci maddesi uyarınca KKTC yurttaşlığına alınma
isteminde bulunacak kişiler; KKTC'de ikamet ettikleri süreyi tevsik eden bu Tüzüğün Birinci Ekindeki Forma VI'yi, Polis Genel Müdürlüğü Muhaceret Bölüm Müdürlüğü'nden temi-n ederek başvuruları ekinde, madde 9(1) uyarınca başvuru mercilerine sunmak zorundadırlar.
(1)'inci fıkra uyarınca Forma VI'da belirtilenlerden kişinin 5 yıl ikamet süresini tamamlamamış olduğu anlaşılırsa, bu kişilerin başvuruları kabul edilmez.
5 yıllık -ikamet süresini tamamlayanların başvuruları kabul edilmeden önce, yurttaşlık yasasının 8'inci maddesinin (1)'inci fıkrasının (D) bendi uyarınca, genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden hastalığının bulunup bulunmadığının tevsiki için bu kişiler Sağlık -Kurulu'na sevkedilirler ve sağlık raporu talep edilir.
EK I - Forma VII'de belirtildiği şekilde Sağlık Kurulu raporu uyarınca, genel sağlık bakımından tehlike teşkil etmeyenlerin başvuruları kabul edilir ve kişinin iyi ahlâk sahibi olup olmadığı hususu Pol-is Genel Müdürlüğü Muhaceret Bölümünden sorulur ve bu Tüzüğün Birinci Ekindeki Forma VIII'de belirtildiği şekilde görüş alınır.
Yukarıdaki fıkralar uyarınca yetkili makamlardan temin edilen rapor ve görüş ile birlikte tamamlanan evrak, gereği yapılmak üze-re İçişlerinden sorumlu Bakanlığa iletilir."

şeklindeki 10'uncu madde incelendiğinde, soruşturma işleminin Bakanlıkça yapılacak yurttaşlığa alınma işlemleri açısından geçerli olduğu düşünülebilir hale gelmektedir. Ancak Ek I'de yer alan Form V incelen-diğinde, başlığının, "KKTC Yurttaşlığının Bakanlık ve Bakanlar Kurulu Kararı ile Kazanılması İçin Dilekçe" şeklinde olduğu ortaya çıkmaktadır. Mevzuatta bu çelişkiler mevcut bulunmakla birlikte, belirtilenler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Yasa'-nın 9(1)(C) bendindeki "zorunluluk halinin" değil," Yasa'nın aradığı "koşulların" soruşturulacak hususlar olduğu düşünülebilir hale gelmektedir.
Yukarıda belirtilenler sonrası, Davalı Tanığı Hasan Hacılar'ın,
"S. Şimdi yasal nitelikler dediniz ona ge-leceğim ancak bu
zorunluluğa bir değinelim. Bu zorunluluk tespitini
kim yapar Hasan bey?
C. Önce İçişleri Bakanlığı, sonra Bakanlar Kurulu.
S. İçişleri Bakanlığına gelecek olursak, İçişleri
Bakanlığı nasıl bir yöntemla ne yapmaya başlar, nas-ıl
yapar bu işleri?
C. Başvuruyu alır, başvurunun gerekçesine göre tespitte
bulunur.
S. Gerekçe uyarınca ne yapar?
C. Araştırma yapar. Araştırmada zorunluluk tespit eder.
S. Başvuran herhangi bir gerekçe göstermediğinde ne
yapılır?
C. Araştırma- yapılamadığı için dosya ileri götürülmez.
S. Bir gerekçe gösterildiğinde ne yapılır?
C. Gerekçe gösterildiyse bunun zorunluluk arz edip, arz
etmediği araştırılır.
S. Peki. İçişleri Bakanı böyle bir araştırma yapıp da
zorunluluk arzettiği-ne ikna olduğunda ne yapar?
C. İkna olursa önerge hazırlar.
S. Nereye?
C. Önergeyi hazırlayıp, Bakanlar Kuruluna sunar.
........................................................
........................................................
S. Dolayısıyla önerge-de yoktu diyorsunuz. Peki Davacının
idareye bu hususlarda verdiği bilgi nedir?
C. Davacı da bu konuda idareye bir bilgi, gerek bakanlığa,
gerek bakanlar kuruluna giden dosyada da böyle bir bilgi-belge yoktu.
..........................................-................
..........................................................
C. Her yurttaşlığın bir sebebi var. Bu sebep, yurttaş
olmadan çözülebilecek birşeyse, demek ki zorunluluk yoktur. Ancak kişi yurttaş olmadan çözülemeyecek birşeyse, o zaman zor-unluluk vardır. Buna bakarız.
S. Anladım peki. Şimdi bu ölçütlere göre hareket
ediyorsunuz. Peki ölçüt bu ama tespit yöntemi nasıldır? Yani bunun böyle olduğunu, bahsettiğiniz şekilde olup olmadığını ne yaparak buluyorsunuz?
C. Bir araştırma yapıyoruz ned-en zorunluluk arzettiği ile
ilgili.
S. Bu araştırmaya nasıl başlıyorsunuz? Önce neye
bakıyorsunuz?
C. Yurttaşlık başvurusuna bakıyoruz.
S. Neyine bakıyorsunuz başvurunun?
C. Burda hangi gerekçe ile yurttaşlık talep edildiğine
bakıyoruz.
S. Peki- bu gerekçeyi gördükten sonra yaptığınız nedir?
C. Neden yurttaş yapılması gerektiğine bakıyoruz. Bu kişi
yurttaş olmadan da bu hedefe ulaşabiliyor mu, yoksa yurttaş olması mı gerekir.
S. Peki Davacı açısından bu hususu değerlendirdiğinizde
neydi tesp-itiniz, bulgunuz bu hususta?
C. Herhangi bir tespit, bulgumuz yoktur.
S. Yani zorunlu olup olmadığı ile ilgili..
C. Zorunluluk arzeden bir durumu yoktur. Çünkü bilmiyoruz,
gerekçesi yok. "

şeklindeki şahadeti göz önüne alınarak olay incelendiğinde, yu-karıda değinilen Form V'de, Yasa'nın 9(1)(C) bendinde yer bulan "yurttaşlığa alınmada zorunluluk hali için gerekçe" veya benzer başlıklı bir bölümün olması gerektiği düşüncesi ortaya çıkmaktadır. Buna karşın;
-"(Ek I - Forma V)
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ YURTTAŞLIK YASASI MADDE 8 ve 9
(Tüzük, Madde 8)
KKTC Yurttaşlığının Bakanlık ve Bakanlar Kurulu Kararı ile Kazanılması İçin Dilekçe.
Bakanlık Kararı ile Yurttaşlığın Kazanılması
A-İsim, Meşguliyet v-.s:-
KKTC Yurttaşlığına alınmak isteyen kişinin (doğduğu ülkedeki)
tam ismi:
(BüyükHarflerle)................................................................................................
Esas isim yerine yeni bir isim almış ise, bilgi ve değişiklik ta-rihini veririz
......................................................................................................................
Özel maksatlar için kullanılmış olan başka herhangi bir isim hakkında bilgi...............................
...............-.......................................
Ticaret veya sanat amaçları için kullanılmış olan başka herhangi bir isim hakkında bilgi.............................................................................................
(1)KKTC'deki şahsi adresi........-..........................................................................................
(2) Devamlı ikamet ettiği ülkedeki tam posta adresi..................................................................................................
6-Mesleği-................................................
KKTC'deki iş adresi ve/veya işverenin isim ve adresi (Müdür olması halinde ilgili şirketlerin isim ve adresleri)..........................................
.........................................-...........
B- Doğduğu Ülke, yurttaşlığı v.s
8-Doğduğu ülke, yer ve tarih..............................
..........................................................

9-Doğum anındaki yurttaşlığı..........................
-..................................................
10-Farklı ise yurttaşlığı ile ilgili değişikliğin nasıl nasıl yapıldığını bildiririz.
........................................................................................................
1-2- Vatansız ise, yurttaşlığın nasıl kaybedildiğini
belirtiniz.
........................................................................................................
C-Ana, Baba Hakkında Bilgi:
13- Babanın (doğduğu ülkedeki) tam ismi (büyü-k harflerle)
ve yurttaşlığı........................................
14- Hayatta ise şimdiki
adresi................................................
15- Yurttaşlığı (ölmüşse, öldüğü
zamanki)...........................................-
16-Annenin evlenmeden önce (doğduğu ülkedeki ) tam ismi (büyük harflerle)....................................
....................................................
17- Hayatta ise şimdiki adresi
..........................................................-..............................................
18- Yurttaşlığı (ölmüşse, öldüğü zamanki)
....................................................
C-Karı, Koca ve Çocuklar Hakkında Bilgi:
19-Evli, dul, boşanmış olup olmadığını belirtiniz...............-.......................................................................
20-Evlilik bozulmuş ise ilgili Mahkeme emri veya kararının verildiği yer ve tarihi bildiriniz............................................................................-........
21-Kocanın tam ismi */* Karının evlenmeden önceki ismi (büyük harflerle)..........................
................................................
22-Koca*/* karı hakkında bilgi veriniz:
Yurttaşlığı..................................
2-H-ayatta ise şimdiki adresi....................
3-Doğum Tarihi....................................
4-Doğum yeri......................................

23-Çocuklar hakkında bilgi.........................................-.....
Tam İsmi (büyük harflerle)Doğum Yeri, Doğum Tarihi Yurttaşlık......................................................................................
Yurttaşlığı.....................................................................................
.....-...........................................
................................................................................................................................................
D-İkamet Hakkında Bilgi:-
Son beş yıl zarfında ikametiniz hakkında- bilgi
(KKTC'de bulunduğunuz sırada ikamet ettiğiniz yerin veya yerlerin tam adresini veriniz):
(NOT: KKTC Yurttaşlık Yasasının 9'uncu maddesi uyarınca yurttaşlığı kazanacaklar bu kısmı doldurmaz.)
Adres
(Her yerin tam posta adresini veriniz.)
1-
2--
-
-3-
-
-4-
-
-5-
-
-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde toplam ikamet:
(Ek I-Forma VI eklenecek)
------------------------------------yıl--------------------------------------------------ayı
Yukarıda gösterilen ikamet süresi zarfında aşağıdaki ülkeleri ziyaret ettim:-
Ülkenin A-dıTarihindenTarihine kadar--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------





25-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kamu Hizmetindeki Servisin detayları
-
-İstihdamİstihdamTarihindenTarihineYılAy--edildiğiedildiği--kadar--Hükümetmevkii--Dairesi veya--veya özel

seksektör--sektör--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Dilekçe sahibinin gelecekteki niyetleri hakkında beyanname:
26-KKTC yurttaşlığını kazandığım takdirde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içerisinde
Yaşamak ve.......................................
olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cum-huriyeti Kamu
Hizmetine girme veya bu hizmete devam etmek niyetindeyim.
Dilekçe sahibi aleyhine açılan herhangi bir soruşturmanın detayları:
27-Herhangi bir Hukuk veya Ceza Mahkemesinde aleyhinize açılan herhangi bir soruşturmanın detayla-rı:-
(Cevap olumsuz ise "HİÇ" yazınız)
-
Soruşturmanın NiteliğiTarihYerSonuç. .. .. .. .-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------28-Alacaklılar ile yapılan herhangi bir anlaşma, iflâs veya müflisin borçlardan kurtulmasının tarihi:
(Cevap olumsuz ise her durum için "HİÇ" yazınız)
Alacaklılar ile yapılan anlaşma
tarihi......................................... İflâsTarihi...........-...........................
Müflisin borçlardan kurtulma tarihi.........................................
Bakanlık ve Bakanlar Kurulu Kararı ile KKTC yurttaşlığına geçmek için daha önce yapılan dilekçelerin tarihi:
29-Bakanlık Kararı ile yurttaşlığa geçmek -için daha önce yapılan dilekçe tarihi:.................
....................................................
(cevap olumsuz ise "HİÇ" yazınız)
30-Bakanlar Kurulu Kararı ile yurttaşlığa geçmek için daha önce yapılan dilekçe tarihi:..........................-.................................................................
1974 Barış Harekâtında Şehit düşenlerin eş ve çocukları, ana ve babaları hakkında bilgi:
31-Şehit düşenin ismi (büyük harflerle)
....................................................
32-Eş-inin İsmi.........................................
33-Çocuklarının ismi...................................
34-Eş ve çocukların yurttaşlığının 1974 öncesi ne
olduğu................................................
I-1.8.1958 tarih-inden sonra Türk Mukavemet Teşkilâtı
Saflarında KKTC'de hizmet ifa edenler:- (Tevsik edici belge eklenecek)


35-Dilekçe sahibinin tam ismi
(büyük harflerle) ve doğum tarihi ve yeri
----------------------------------------------- -
36-Annenin ismi................................
37-Babanın ismi ...............................
II-Ahlâk v.s ile ilgili beyanname;
38-İyi ahlâk sahibi ve borçlarını ödeyebilecek durumdayım.
NOT:
Ben,(tam isim)...............-....................
..................................................
bu dilekçede belirtilen bilginin tam ve doğru olduğunu beyan eder, yukarıda verilen bilgilerde herhangi bir koşula bağlı olarak değişiklik olması halinde "Bakanlık" veya "Bakanlar Kuru-lu'nu yazılı olarak bilgili kılacağımı deruhte ederim.
-
-Açık isim ve imza.....................
.........tarih...................de/da önünde
yapılmış, tetkik edilmiş ve imzalanmıştır.
-
-Açık isim ve imza........
.........................
-Muhaceret Dairesi Müdürü Muhaceret Dairesi Şube Müdürü,
KKTC Elçisi KKTC Konsolosu,
KKTC Temsilcileri "
şeklindeki Form V'de, bu yönde bir içerik olmadığı görülmektedir. Diğer bir deyişle, Davacının 9(1)(C) uyarınca yurttaş yapılması noktasında "zorunlul-uk hali" açısından gerekçe sunmasının, öngörülen dilekçe örneğinde yer almadığı, buna bağlı olarak da "zorunluluk hali" noktasında, yurttaş olma başvurusunda bulunan açısından, mevzuat temelli bir gerekçelendirme koşulu bulunmadığı ortaya çıkmaktadır. Bu d-a, zorunluluk halinin tespitinin, yurttaş olmak isteyenin idareye sağlamak zorunda olduğu bir bilgiye bağlı olmadığını, dolayısıyla bu noktada, Davacının, idareden önemli bir hususu gizlediğinden söz edilemeyeceğini ortaya koymaktadır.
Davacının mesle-ği veya işinin idare tarafından bilindiği yukarıda söylenmiş haldedir. Bu noktada Davacının, işi ve geliri ile ilgili idare tarafından ek bilgi veya belge talebi olmadıkça ve Davacının bu talepleri karşılamadığı söylenebilir
hale gelmedikçe Davacının iş v-e gelir durumunu idareden gizlediğinin de söylenemeyeceği görülmektedir.
Belirttiklerim ışığında, Davalıların veya Davalı No.2'nin 30.5.2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali açısından ileri sürdüğü, yukarıda sıralanan gerekçeler, daha açık bir dey-işle, Yurttaşlık Yasası madde 16 kapsamındaki gerekçeler Yurttaşlık Yasası'ndaki konu düzenlemeye uygun olmadığından, diğer bir deyişle hukuka ve gerçeğe aykırı olduğundan özel yasa olan Yurttaşlık Yasası altında alındığı oranda 10.5.2018 tarihli davaya ko-nu Bakanlar Kurulu kararının iptali kaçınılmaz görünmektedir.
Gelinen bu aşamada Yurttaşlık Yasası madde 16 uyarınca, Davacının yurttaş yapılması kararının iptalinin hukuka aykırı olduğu değerlendirmesinden dolayı, Davalılar veya Davalı No.2'nin, 30.5.201-7 tarihli Bakanlar Kurulu kararını İyi İdare Yasası madde 18'e uygun olarak geri alıp almadığının incelenmesi gerekmektedir. İyi İdare Yasası'nın ilgili maddesi incelendiğinde, 75 gün geçtikten sonra hukuka aykırı kazandırıcı bir birel işlemin hile ile yap-ılmadıkca veya yok hükmünde olmadıkça geri alınamayacağı düzenlemesi ile karşılaşılmaktadır. Konuyla ilgili olarak Kemal Gözler, "hile ile yapılan veya yok hükmündeki işlem, kazandırıcı işlem niteliği kazanamayacağı için ancak bu iki durumda 75 gün geçtik-ten sonra hukuka aykırı kazandırıcı bir birel işlem geri alınabilecektir." (Bu konuda gör:Kemal Gözler, İdare Hukuku, 2'nci baskı, Cilt 1, sayfa 1120.)şeklinde değerlendirmede bulunmuş haldedir.
Bu merkezdeki yasal durum dolayısıyla öncelikle, 30.5.2017 t-arihli kararın hukuka aykırı olarak alınmış bir karar olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. 30.5.2017 tarihli kararın Emare 12 önergeye bağlı olarak alındığı emareler incelendiğinde açıklıkla anlaşılmaktadır.


"KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ-
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Sayı:12/74/B-194Lefkoşa:18 Mayıs, 2017
Önerge:634/2017
BAKANLAR KURULU'NA ÖNERGE
Konu:03.09.1961 Ardanuç doğumlu Ahmet Usta'nın
K.K.T.C. yurttaşlığına alınması hk.

03.09.1961 Ardanuç doğumlu Ahmet Usta Bakanlığımıza baş-vurarak K.K.T.C.yurttaşlığına alınmayı talep etmiştir.

Konu Bakanlığımızca incelenmiş olup, 03.09.1961 Ardanuç doğumlu Ahmet Usta'nın 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasasının 9(1)(C) maddesi uyarınca yurttaşlığa alınmasının bir zorunluluk arzettiği değerlend-irildiğinden K.K.T.C.yurttaşlığına alınması uygun görülmüştür.
ÖNERİMİZ:
03.09.1961 Ardanuç doğumlu Ahmet Usta'nın 25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasasının 9(1)(C) maddesi uyarınca K.K.T.C.yurttaşlığına alınmasıdır.
Bakanlar Kurulu'nun bilgi ve onayına saygılar-ımla arz ederim.

KUTLU EVREN
Bakan"

şeklindeki Emare 12 önerge incelendiğinde, önergenin, Davacının yurttaşlığa alınmasının bir zorunluluk arzettiği söz dizisini içerdiği, ancak zorunluluk halinin varlığına hangi nedenle ulaşıldığının ön-ergede yer almadığı görülmektedir. Sunulan tüm emarelerden de, ilgili tarihteki zorunluluk halinin gerekçesine ulaşmak olanaklı halde değildir. Bunun aksine, idarenin, yukarıda alıntılanan Emare 19 önergesinde 30.5.2017 tarihli kararın gerekçesiz olduğunu -kabul ettiği veya ileri sürdüğü görülmektedir. Tüm bunlar göz önüne alındığında 30.5.2017 tarihli kararın, gerekçe içermeyen ve gerekçelerine de belge veya bilgilerden ulaşılamayan nitelikte bir karar olduğu sonucuna varmak kaçınılmaz görünmektedir. Bu is-e, konu 30.5.2017 tarihli kararı hukuka aykırı hale getirmektedir. Konu 30.5.2017 tarihli kararın gerekçe içermeksizin hukuka aykırı olarak alındığı değerlendirmesi sonrasında yurttaşlığın kazandırıcı bir işlem olup olmadığının da belirlenmesi gerekmektedi-r. Davalılar Avukatına göre yurttaşlık bir hak değil, şart işlemle verilen bir statüdür. Yurttaşlıkla elde edilen avantajlar hak olarak kabul edilemez. Davalılar Avukatının bu argümanının doğru olup olmadığını değerlendirebilmek için inceleme yapıldığında,- konuyla ilgili olarak Gözler'e ait yukarıda anılan eserin 686'ncı sayfasındaki değerlendirmeler karşıma çıkmaktadır. Buna göre, idari işlemler maddi mahiyetlerine göre şart işlemler ve subjektif işlemler şeklinde ikiye ayrılmaktadırlar. Şart işlemlerle il-gili olarak aynı sayfada,
"Şart işlemler" veya daha doğru bir ifadeyle "durum işlemler (actescondition)", bir kişiyi veya bir şeyi hukuk kurallarınca önceden tespit edilmiş bulunan, genel, objektif ve kişilik-dışı bir hukuki statüye (duruma) sokan veya böy-le bir statüden çıkaran işlemlerdir. Şart işlemde işlemin içeriği, "statüsel (statutaire)" niteliktedir; yani önceden kişilik dışı ve objektif olarak belirlenmiştir. Yaratılan hukuki durum (statü), o durum içine sokulacak herkes için geçerlidir. Bir şart -işlemi yapmaya yetkili makam, bu işlemi yapıp yapmamakta serbesttir; ama yapmaya karar vermiş ise, işlemin içeriğini düzenlemekte serbest değildir.
Şart işlemlerin en bilinen örneği memur atama işlemidir. Atama işlemiyle kişi, önceden hukuk kurallarıyla ge-nel olarak düzenlenmiş bulunan genel, kişilik-dışı bir duruma sokulmaktadır. Bu kişinin sahip olacağı görev, yetki ve hakları, bu kişi için ayrıca belirlenmez; bunlar önceden zaten genel bir şekilde belirlenmiştir. Bu kişi içine sokulduğu statüden (hukuki -durumdan) kaynaklanan görev, yetki ve haklara sahip olur. Örneğin idare istese de, atadığı bir memura, bu memurun statüsünün gerektirdiği maaştan daha fazla maaş veremez. İşte böyle hukuki durumlara (statülere) bir kişiyi sokan, böyle bir statüden çıkaran -işlemler "şart-işlem" niteliğindedirler. Şart işlemlere başka örnek olarak bir yabancının vatandaşlığa alınması kararını, bir memurun emekliye sevk edilmesi işlemini, bir öğrencinin okula kaydedilmesi işlemini verebiliriz."
denildiği görülmektedir. Konuyl-a ilgili 686'ncı sayfadaki değerlendirmeler bu yönde olmakla birlikte, yine aynı eserin 1128'inci sayfasında, "Hak Yaratıcı İşlem Kavramı" başlığı altında;
"Doktrinde hak yaratıcı işlem kavramının üzerinde uzlaşılmış bir tanımı yoktur. Burada öncelikle bel-irtelim ki "hak yaratıcı işlem (acte createur de droits)" ifadesinde geçen "hak (droits)" kelimesi, "subjektif hak" demek değildir. İdari işlemlerin bir kısmı (şart işlemler) zaten doğrudan doğruya sübjektif hak yaratmazlar; "hukuki durum'lar yaratırlar; -sübjektif haklar bu durum içinde bulunmaktan dolayı daha sonra doğabilir. O nedenle bu hak yaratıcı işlemler aslında hak değil bir avantaj yaratırlar. Bu nedenle Reougevin-Baville, Denoix de Saint Marc ve Labetoulle tarafından "hak yaratıcı işlemler, beli-rli bir kişiye hukuken korunan bir avantaj sağlayan tek taraflı bireysel işlemler" olarak tanımlanmıştır. Burada "hukuken korunan" ibaresinin altını çizmek gerekir; çünkü, bireylere bir avantaj sağlayan her işlem hak yaratıcı değildir. Mühim olan bu avant-ajın hukuk düzeni tarafından korunuyor olmasıdır. Örneğin kamu mallarının özel kişilerce geçici olarak işgal edilmesine ilişkin idarenin verdiği izin (mesela bir işportacının tezgahını sokağa kurması veya bir kahvehanenin masa ve sandalyeleri önündeki soka-ğa çıkarması), yararlanıcı kişiye bir avantaj sağlar; ancak bu kişinin bu avantajı hukuken korunmaz; dolayısıyla böyle bir izin, hak yaratıcı bir işlem değildir. Buna karşılık, memur atama işlemi, terfi işlemi, inşaat ruhsatı, idari sözleşmeler, sürücü bel-gesi, bir adayın sınavdan geçmesine dair işlem, birer hak yaratıcı işlemdir. Bu tür işlemlerde işlemin yararlanıcına sağlanan avantaj, hukuken korunmaktadır; dolayısıyla bu işlemler "hak yaratıcı" niteliktedir "
denilmiştir.
Alıntılanan bu kısımlardan anl-aşılacağı üzere, şart işlemlerin en bilinen örneği olduğu söylenen memur atama işleminin de hak yaratıcı olduğu ortaya çıkmaktadır. Bunun sonucu, şart işlemlerin hak yaratmadığı yönündeki Davalılar Avukatının genelleme içeren iddiasının kabul göremeyeceği -gerçeğidir. Bu nedenle, Davalılar Avukatının bu özdeki
iddiaları değer verilebilir halde değildir. Davalılar Avukatı bunun dışında yurttaşlıkla yükümlülük altına da girildiğini, bu nedenle yurttaşlık işleminin yükümlendirici niteliği bulunduğunu da ileri -sürmüştür.
Yrd.Doç.Dr.Aslı Bayata Canyaş'ın "Hukuki Şartlar Oluşmadan Verilmiş olan Türk Vatandaşlığını Kazanma Kararının Geri Alınmasında Süre Sorunu" adlı makalesinde, "Vatandaşlık Kazanma Kararının Geri Alınmasında Süre" başlığı altında;
"İdare hukuk-u doktrininde ilgilisine bir hak, yarar sağlar ya da sahip olunan bir hakkı güçlendirir türdeki işlemlerin, "yararlandırıcı işlemler" statüsünde ele alındığı görülmektedir. Konu, vatandaşlık kazanma kararı açısından değerlendirildiğinde, vatandaşlığın ilgi-liyi örneğin, hem hak hem ödev niteliğindeki askerliğin muhatabı kılabildiği, yani yükümlülük de öngörebildiği düşünülebilir. Bununla birlikte, kararla birlikte ilgiliye "vatandaş statüsü" sağlanmaktadır. Ayrıca ikamet, çalışma hakkı, seçme ve seçilme hakk-ı, seyahat özgürlüğü gibi çeşitli konularda haklar tanınmaktadır. Bu hakların toplamdaki ağırlığından hareket edildiğinde vatandaşlığı kazanma kararının ilgilisine "yarar sağlayan, hak yaratıcı nitelikte" bir işlem olduğunu söylemek mümkün olmaktadır."deni-lmiştir.
KKTC Anayasası'na göre de "yurt ödevi" başlığı altında askerlik, hem hak, hem de ödev niteliğindedir. Ayrıca çalışma hakkı ve ödevi başlığı altında çalışma da hem hak, hem de ödev niteliğinde düzenlenmiştir. Ancak, KKTC Anayasası incelenmeye deva-m edildiğinde tıpkı alıntılanan eserde söylendiği gibi yurttaşlığın ilgiliye birçok konuda haklar verdiği de görülmektedir. (Gezi ve yerleşme özgürlüğü, basın özgürlüğü, gazete, dergi broşür çıkarma hakkı, kitap çıkarma hakkı, basın araçlarının korunması, -basın dışı haberleşme araçlarından yararlanma hakkı, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, dernek kurma hakkı, mülkiyet hakkı, çalışma özgürlüğü, seçme ve
seçilme, kamu görevine girme hakkı gibi.) Bu nedenle, KKTC'de de yurttaşlık verilmesi kararının ilgili-sine hak sağlayıcı, diğer bir deyişle kazandırıcı işlem olarak kabul edilmesi doğru olan olacaktır.
Davacının vatandaşlığa alınmasına dair Bakanlar Kurulu kararı Emare 18'den de görüldüğü üzere 30.5.2017 tarihlidir. Emare 10 yurttaşlık kabul belgesinin ta-rihi 1.6.2017'dir ve aynı tarihte Davacıya verildiğine yönelik bir içerik de taşımaktadır. Davacının yurttaşlığının iptaline yönelik önerge 10.5.2018'de yazılmış, iptal kararı da 10.5.2018 tarihinde alınmıştır. Belirtilen tarihlerden açıkça görüldüğü üzere- geri alma veya iptal işlemi İyi İdare Yasası'nda belirlenmiş 75 günlük süre geçtikten çok sonra yapılmış haldedir.
Bu durumda Davacının yurttaşlığının İyi İdare Yasası madde 18 uyarınca geri alınabilmesi için hile ile elde edilmiş veya yok hükmünde bir i-şlem olması gereği bulunmaktadır.
Hile ile ilgili olarak Kemal Gözler İdare Hukuku Cilt 1 sayfa 1133'de;
"i)Hileyle Yapılmış İşlemler. İlgilisinin hile ve
desisesiyle yapılmış olan işlemler hak yaratıcı nitelikte değildir.Bu işlemleri idare yapmıştır; a-ncak bu işlemlerin yapılmasını işlemin ilgilisi yalan beyan, sahte belge sunma gibi hileler yaparak sağlamıştır. İdare bu tür işlemleri her zaman ilga edebilir ve geri alabilir. Zira hile her şeyi çürütür. (fraus omnia corrompit) Örneğin sınavda hile yapa-n bir kişiye verilen başarı belgesi daha sonra ilga edebilir veya geri alınabilir. Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu, 6 Temmuz 1987 Tarih ve E.1987/1, K.1987/2 sayılı kararıyla hileyle veya idareyi yanıltarak bir yükseköğretim kurumuna kaydını yaptı-ran ve ara sınıflarda bulunan öğrencilerin bu durumun idarece farkına varılması üzerine, idari işlemlerin geri alınması yoluyla öğrenim süresi içinde yükseköğretim kurumlarından kayıtlarının silinebileceğine karar vermiştir. "
denilmiştir.
Mesele bir bütü-n olarak incelendiğinde ve yukarıda konuyla bağlantılı olarak dile getirilenler de göz önüne alındığında Davacının yurttaşlık almak için yalan beyanda bulunduğunun veya sahte belge sunduğunun söylenemeyeceği açıklıkla görülmektedir.
Dr.Işıl Egemen Demir'i-n "İdare Hukuku İlkeleri Çerçevesinde Türk Vatandaşlığına Alınma Kararının İptali ve Geri Alınması Kavramları" adlı eserinde, "hile ile elde edilmiş işlemler " başlığı altında, "idare hukuku açısından baktığımızda, kişinin idareyi yanıltmaya yönelik yapma -yada yapmama şeklindeki eylemi ya da susması, yapılmaması gereken bir idari işlemin yapılması sonucunu doğuruyorsa hileden bahsedebiliriz" denilmiştir. Davacının, tüm sunulanlardan görüleceği üzere, idareyi yanıltmaya yönelik yaptığı veya yapmadığı bir eyl-emi veya susması da söz konusu değildir. Bu nedenlerle Davacının yurttaşlık elde etmesini sağlayan Bakanlar Kurulu kararının yapılması açısından Davacının hilesinden söz etmek olanaklı olamamaktadır.
Bu noktada Davacının yurttaş yapılmasına yönelik Bakanl-ar Kurulu kararının yok hükmünde sayılıp sayılamayacağına bakma gereği bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilenlerden görüleceği üzere huzurumuzdaki meselede Davacının işi ve geliri olduğu yönünde temel bir bilgi, Davacı yurttaş yapılmazdan önce Davalıların veya- Davalı No.2'nin bilgisinde görülmektedir. Bunun detaylandırılmasının Davalılar tarafından Davacıdan, talep edilmediği açıktır. Bu noktada, Davacı yurttaş yapılırken Yasa'da yer alan bu özdeki kurala açıkça aykırı bir işlem yapıldığından söz edilememektedi-r.
Yurttaşlık Yasası'nın 9'uncu maddesinin (1)'inci fıkrasının (C) bendi açısından olay incelendiğinde, yukarıda da vurgulandığı üzere, "zorunluluk hali" Davalıların veya Davalı No.2'nin takdirinde olan ve Davacının yurttaş olması için bir gerekçe sunmas-ını gerektirmeyen, Davalıların yapacağı bir tespit konumunda olduğundan, bu noktada da açıkça yasaya aykırılık bulunduğundan söz edilememektedir.
Bakanlar Kurulunun, Davacıyı, zorunluluk görmesi halinde yurttaş yapabileceği ve bu yönde yetkisi bulunduğu da- Yasa'dan açıkça anlaşılmaktadır. Bu noktada zorunluluk hali ile ilgili
Davalılar veya Davalı No.2 tarafından yapılabilecek hatalı bir değerlendirme, işlemi tümden yetkisiz yapılmış bir işlem haline sokmayacaktır. Dolayısıyla, böylesi bir değerlendirme ha-tası yokluk sonucunu doğuramayacaktır. Tüm belirtilenler dolayısıyla, olayda yokluk halinin bulunduğu da söylenebilir halde değildir. Yukarıda söylenenlerden dolayı, Davacının yurttaşlığa alınmasına yönelik Bakanlar Kurulu kararının, kazandırıcı bir işlem- olduğu, hile ile elde edilmediği ve yokluk hali de söz konusu olmadığı için, 2018 yılındaki iptal kararının veya geri alma kararının İyi İdare Yasası'nın 18'inci maddesine de aykırılık taşıdığı ortaya çıkmaktadır. Geri alma veya iptal kararı İyi İdare Yas-asının 18.maddesine de aykırı olduğundan 2018'deki kararın bu noktadan da hukuka aykırı bulunması ve iptali kaçınılmaz olmaktadır.
Davalılar Avukatı yukarıda incelenen hususlar dışında 2017'deki karar alınırken açık hata olduğunu da ileri sürmüştür. Bu n-edenle, konuyu bu açıdan da incelemekte yarar vardır. Açık hata konusunda, Ramazan Çağlayan'ın "Türk Hukukunda İdarenin Takdir Yetkisinin Yargısal Denetimi" adlı eserinde sayfa 194 ve 195'te:
"e.Açık hata
İdarenin takdir yetkisinin yargısal denetiminde kul-lanılan bir başka ölçüt de açık hatadır. Danıştay açık hata kavramını bir de idari işlemin geri alınmasında kullanmaktadır. Danıştay açık hatayı tanımlamamakta, sadece olaya göre açık hatanın varlığını saptama yoluna gitmektedir. Öğretide, açık hatanın tan-ımı konusunda pek fazla durulmamıştır. ALAN, açık hatayı, 'takdir yetkisi içinde alınan işlemlerde idarenin yaptığı açık, belirgin hemen fark edebilen tercih hatasıdır' şeklinde
tanımlamaktadır. Kanunun açıkça yasakladığı bir işin yapılması ve açıkça emre-ttiği bir işin yapılmamasını açık hata olarak tanımlayabiliriz. Başka bir ifade ile, kanunun herkes tarafından anlaşılabilecek kadar açık olan hükmüne aykırı şekilde davranılması açık hata halini oluşturur.
Örneğin Gökova kararında, teknik santral yapımı -için yer seçimi konusunda idarenin takdir yetkisi olduğunu vurguladıktan sonra, bu takdir yetkisinin kullanımında 'açık bir hata saptanamamıştır' şeklinde bir ifade
kullanmıştır. Yine bir başka kararda, Milli Eğitim Bakanlığından 12 yıl daire müdürlüğü y-aptıktan sonra kültür müdür yardımcılığına atama işleminde açık hata bulunduğuna karar verilmiştir.
Kamu görevliliğine atama işleminde, ilgilinin gerekli bütün şartları taşımasına rağmen, atamasının yapılmaması açık hata olarak değerlendirilmiştir."

denmi-ştir.

Huzurumuzdaki mesele incelendiğinde, Davacının yurttaşlığa alınmasının yasanın açıkça yasakladığı bir işlem konumunda olmadığı rahatlıkla görülebilmektedir. Yukarıda vurgulananlardan anlaşılacağı üzere yurttaşlığa alınma noktasında Davacı, Yasa'nı-n koyduğu koşullara da haiz görünmektedir. Bu durum dolayısıyla da, Yasa'nın açıkça emrettiği 8'inci maddede yer alan ve Davacı açısından neler olduğu yukarıda belirtilen koşullara da uyulduğu görülmektedir. Zorunluluk halinin, Davalılar tarafından tespit -edilecek bir husus olduğu da yukarıda belirtilmiştir. Yani bu noktada da Davacıya atfedilebilecek bir eksiklik söz konusu değildir. Zorunluluk halinin tespitinde Davalılarca yapılan bir hata var ise de, takdir yetkisinin kullanımı boyutundaki bu hatayı açı-k hata konumunda görmek olanaklı değildir. Bu nedenlerle, Davalılar tarafından ileri sürülen, açık hata olduğu iddiası da, kabul görebilir halde bulunmamaktadır.
Gelinen bu aşamada dava konusu kararın iptali kaçınılmaz olduğundan, yurttaşlığının iptali sü-recinde Davacıya dinlenme hakkı tanınıp tanınmadığının ve bunun karara etkilerinin incelenmesine gerek kalmamıştır.

Sonuç olarak;
-Davalı No.1'in önergesiyle Davalı No.2 tarafından 10.5.2018 tarihinde alınan ve Resmi Gazete'de 16.5.2018
tarihinde yayımlanan TE(K-I) 503-2018 sayılı, (Davacının yurttaşlığa kabulü ile ilgili, 30.5.2017 tarihli ve
H(K-I)1597-2017 sayılı Bakanlar Kurulu -kararını iptal eden) kararın; hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına,
- karar veririm.
Dava masrafları Davalılar tarafından Davacıya ödenecektir.

Beril Çağdal: Her iki kararı önceden okuma fırsatım oldu. Sn.Öncül'ün kararında belirtilen hususlar ve varılan sonuçla hemfikirim.
Bu nedenle, dava konusu 10.5.2018 tarihli Bakanl-ar Kurulu kararının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına ve dava masraflarının da Davalılar tarafından Davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği görüşündeyim.
Mehmet Türker: Netice itibarıyla oyçokluğu ile,
-Davalı No.1'in önergesiyle Davalı No.2 tarafından 10.5.2018 tarihinde alınan ve Resmi Gazete'de 16.5.2018 tarihinde yayımlanan TE(K-I) 503-2018 sayılı, (Davacının yurttaşlığa kabulü ile ilgili, 30.5.2017 tarihli ve
H(K-I)1597-2017 sayılı Bakanlar Kurulu -kararını iptal eden) kararın; hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına,
-karar verilir.
Dava masrafları Davalılar tarafından Davacıya ödenecektir.




Mehmet Türker Tanju Öncül Beril Çağdal
Yargıç Yargıç Yargıç


16 Ekim, 2020








43






Full & Egal Universal Law Academy