Yüksek İdare Mahkemesi Numara 177/1992 Dava No 10/2000 Karar Tarihi 07.04.2000
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 177/1992 Dava No 10/2000 Karar Tarihi 07.04.2000
Numara: 177/1992
Dava No: 10/2000
Taraflar: Naile Reis ile Girne Belediyesi
Konu: İlgili şahıslara verilen inşaat izninin iptali istemi
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 07.04.2000

-D.10/2000 YİM 177/92
Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Anayasanın 152. Maddesi Hakkında.
Mahkeme Heyeti: Metin A. Hakkı, Nevvar Nolan, Gönül Erönen.
Müstedi: Naile Reis n/d N-aile Ahmet, Adıyaman Sokak,
No:3, Girne
ile -
Müstedaaleyh: Girne Belediyesi, Belediye Başkanı, Başkan
Yardımcısı, Belediye Meclis Üyeleri ve Girne
Kasabası Hemşehrileri, Girne
A r a s ı n d a.
Müstedi namına: Avukat- Serhan Çınar
Müstedaaleyh namına: Avukat Selçuk Gürkan
İlgili Şahıslar namına: Avukat Emin Asaf.


------------------


H Ü K Ü M


Metin A. Hakkı: - Davacı, 5.10.1992 tarihinde Davalılar aleyhine Yüksek İdare Mahkemesi olarak oturum yapan Yüksek Mahkemeye dosyaladığı yukarıda ünvan ve sayısı gösterilen dava ile özetle; Davacıya ait ve tasarrufunda bulunan Girne'de Adıyaman Sokak numara 3'de kâin hanes-ine hemhudut bulunan İlgili Şahıslar Mustafa Asımoğlu ve Sevilay Asımoğlu'na ait Girne'de, Pafta/Harita XII/203.IV Blok B Parsel 112/1/2'de kâin taşınmaz mallarına inşaat yapmak için Davalıların vermiş olduğu inşaat izninin hatalı olduğu ve/veya Müstedinin- konutunun İlgili Şahısların sözü edilen mallarına bakan pencerelerini kapattığı nispette hatalı olduğu, dolayısıyle Davalılarca alınan kararın ve Davalılarca İlgili Şahıslara verilen inşaat izninin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğura-mayacağına dair lehine karar talep etmiştir. Davalılar, Davacının sözü edilen davasına 28.12.1993 tarihinde bir itirazname dosyalamışlar ve inter alia, Davacının davasının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, Davacının bu davayı dosyalamakta meşru bir menfaa-tı olmadığını, Davalıların İlgili Şahıslara sözü edilen inşaat iznini verirken herhangi bir kusur veya ihmalleri olmadığını, İlgili Şahısların yapacağı inşaatın mevzuata uygun olduğunu, inşaat izni İlgili Şahıslara Davalılarca verilmeden önce gerekli tüm m-ercilerden araştırma ve inceleme yapıldığını ve ondan sonra gelen müspet yanıtlar neticesi gerekli iznin verildiğini iddia edip davanın masraflarla iptalini talep etmişlerdir.
-
Davacı, davanın dosyalandığı aynı gün, şikayet konusu yaptıkları inşaatın durdurulmasını sağlamak amacı ile tek taraflı bir de ara emri istidası dosyalamışlar, ara emrini gören ilgili Yüksek Mahkeme Yargıcı sözü edilen Mustafa Asımoğlu ve Sevilay Ası-moğlunun alâkadar şahıs olarak davaya dahil edilmeleri emrini de verdikten sonra, bilâhare ara emrini de neticelendirmiştir. İlgili veya Alâkadar Şahıs olarak davaya katılan Mustafa Asımoğlu ve Sevilay Asımoğlu 17.1.1994 tarihinde avukatları vasıtası ile -Mahkemeye yaptıkları bir beyanla Davalıların müdafaasına katıldıklarını beyan edip ayrı bir müdafaa dosyalamayacaklarını beyan etmişlerdir. Davanın talimatı 3.2.1994 tarihinde ele alınıp aynı gün tamamlandıktan sonra, yorum yapmadan kaçınacağımız nedenler-den ötürü maalesef davanın duruşması ancak 2.2.2000 tarihinde gerçekleşmiştir.

Öyle anlaşılıyor ki, yukarıda ünvan ve sayısı verilen dava, Davacı tarafından Yüksek Mahkemeye dosyalanmadan önce buna paralel olarak Girne Kaza Mahkemesinde de 21.6.1991- tarihine 672/91 sayılı bir dava daha, Davacı tarafından dosyalanmış, o davada Davalı olarak sadece Mustafa Asımoğlu ile Sevilay Asımoğlu davaya dahil edilmiş, Davacının yukarıda ünvan ve sayısı gösterilen davada yakınma konusu yaptığı pencerelerin Davalıl-arca kapatılmaması doğrultusunda yine bir talepde bulunulmuştur. Üzülerek belirtiriz ki, Girne Kaza Mahkemesindeki dava da halen ve maalesef neticelenmemiş, ve tüm tarafların müşterek talebi doğrultusunda Yüksek Mahkemedeki davanın neticesine değin tehir -edilmiş durumdadır. Kaza Mahkemesindeki davanın halen neticelendirilmemesi ile ilgili olarak yine bir yorum yapmaktan kaçınmakla beraber Kaza Mahkemesinin ve ilgili avukatların bu tutum ve hareketlerini hoşgörü ile karşılamadığımızı belirtmek isteriz.

- 2.2.2000 tarihinde davanın duruşması Yüksek Mahkemede başladığında, taraflar herhangi bir şifahî şahadet ibraz etmemiş, olgular üzerinde mutabık kaldıklarını beyan edip olguları Mahkemeye aktardıktan sonra karşılıklı muvafakat çerçevesinde evraklardan -oluşan 7 adet emareyi de Mahkemeye ibraz edip, hitabelerini yapmakla yetinmişlerdir. Davanın kökeninde yatan ihtilâfsız olguları aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür.

Davacı Girne'de, Aşağı Girne Mahallesinde, 2202 kayıt numaralı, takriben 1164 aya-kkare alanı olan ve tek katlı bir konuttan oluşan ev ve avlunun kâmilen kayıtlı mal sahibidir. Davacının sözü edilen evi Doğu cephesinde bir yola bakmakta, Batı cephesinde de İlgili Şahıslara ait İlgili Şahısların malına hemhudut teşkil etmektedir. Dava-cının evi inter alia, bir yatak odası, oturma odası, mutfak ve bir W.C içermektedir ki; bu odaların 4'ünde de, Batıya, İlgili Şahısların malına bakmakta ve her odada Batıya açılan birer pencere bulunmaktadır. İlgili Şahısların malı da Doğusunda Davacının -malına hemhudut teşkil etmekte, Güney cephesinde ise bir yola bakmaktadır. İlgili Şahıslar, dava ile ilgili zamanlarda kendi mallarını inkişaf ettirmek amacı ile kendi mallarına otel apartman şeklinde bodrum da ihtiva eden 4 katlı (zemin kat dahil) bir in-şaat yapmak arzusundadırlar. Bu münasebetle yetkili merci olan Davalılara müracaat ederek mevzuatın öngördüğü inşaat iznini temin ettiler; inşaata da başladılar. Bodrumu kazıp perdelerini de döktükten sonra, henüz bodrum kapanmadan, Davacının gerek Yükse-k İdare Mahkemesinden gerekse Girne Kaza Mahkemesinden daha önce temin ettiği ara emirleri ile inşaatları durdurulmuş durumdadır. Bir kişi, aynı gayeye yani inşaatı durdurmaya yönelik, 2 ayrı Mahkemeden nasıl 2 ara emri temin eder (her halde bir Mahkemede-n ara emri aldığını gizleyerek) bu konuda da yorum yapmak istemiyoruz.

Davacı önümüzdeki dava ile, emare 2 olarak Mahkeme önünde duran projeler için, Davalılarca İlgili Şahıslara emare 1 inşaat izni verildiğini, bunun yapılması halinde İlgili Şahısla-rın Davacının malına hemhudut kısmına duvar örüleceğini, dolayısıyle Davacının şikayet konusu yaptığı pencerelerin kapanacağından yakınmaktadır. Bu nedenle Davalıların verdiği bu inşaat izninin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramaya-cağına dair lehine karar talep ederken, inşaat izninin herhangi bir mevzuata ters olduğunu Mahkemeye gösterememiş ancak Davalıların, İlgili Şahıslara inşaat iznini verirken yapılacak olan inşaatın havalandırılmasını da göz önünde bulundurmakla mükellef old-uklarını, projede bunun yapıldığını, Davalıların bunu göz önünde bulundurduğunu, ancak bunun neticesi olarak Davacının yakınma konusu yaptığı pencerelerin kapatılacağını ve Davacının havalandırmasının menfi yönden etkileneceğini Mahkemeye söylemiş, lehine -karar talep ederken iddiasını destekleyen herhangi bir içtihadı da Mahkemeye göstermemiştir. Davacı yine davasının ve konunun Kamu Hukuku sahasına girdiğini iddia etmekle yetinirken bu iddiasını destekleyen herhangi bir içtihat da Mahkemeye gösterememişti-r.

Buna karşılık Davalılar ile İlgili Şahıslar, ilgili inşaat izninin mevzuata uyduğunu, tüm araştırmaların yapıldıktan sonra inşaat izninin verildiğini, inşaatın gerçekleşmesi halinde Davacının pencerelerinin kapanacağının doğru olduğunu, ancak bun-un en çok bir haksız fiil teşkil edebileceğini, konunun Özel Hukuk sahasında kaldığını, Davacının Yüksek İdare Mahkemesinden çare talep edemeyeceğini, Girne Kaza Mahkemesinde tarafların çarpışması gerektiğini iddia ederek Davacının davasının iptalini talep- etmişler; ancak onlar da Mahkemeye iddialarını destekler bazında herhangi bir içtihat gösterememişlerdir. Davalılar ile İlgili Şahıslar bölgenin, konum itibarı ile bitişik nizam bölgesinde bulunduğunu da Mahkemeye söylememişlerdir, ve İlgili Şahıslara bu- hususu da göz önünde bulundurarak inşaat izni verdiklerini ve inşaat izninin tamamı ile yürürlükteki mevzuata uyduğunu da hitabelerinde belirtmişlerdir.

Davayı karara bağlamak için uygulamakla yükümlü olduğumuz mevzuatı davanın olgularına uygulama-mız gerekir. İlk önce gerek Davacının gerekse buna hemhudut İlgili Şahısların yukarıda sözü edilen gayrımenkullerinin yasal olarak bitişik nizam bölgesinde yer alıp almadığını saptamamız gerekmektedir. Adli ihbar alabileceğimiz Resmi Gazeteler incelendiğ-inde Bakanlar Kurulunun 12.3.1986 tarihinde aldığı E(K-1) 289-86 sayılı olup 27.3.1986 tarihli 27 sayılı, Ek IV, Resmi Gazete'de yayınlanan bir karar ile, Girne'de bitişik nizam bölgesini genişlettiği görülmektedir. (Bak: Resmi Gazete, Kararlar, Ek IV 198-6 sayfa 147). Emare 1 ve 2 incelendiğinde ise konum itibarı ile ilgili gayrımenkullerin Fasıl 96 tahtında yapılan Yollar ve Binalar Nizamnamesinin 7. maddesine yani bitişik nizam uygulaması kapsamında (1974 Barış Harekatından önce yapılan)olduğu anlaşılm-akta veya varsayılmaktadır. (Yollar ve Binalar Nizamnamesi için Bak: Subsidiary Legislation of Cyprus, vol.1, sayfa 307). Bu durumda İlgili Şahısların malı nizamnamenin 7. maddesi, yani bitişik nizam maddesi, hükümlerine tâbiidir ve İlgili Şahıslar malla-rının hudutlarına inşaat veya duvar yapmakta serbesttir, meğer ki yapılması tasarlanan inşaat bir başka açıdan, meselâ yükseklik açısından, mevzuata ters düşsün. Emare 2 olarak Mahkeme önünde duran projeler incelendiğinde projede (meselâ emare 2'nin 27. s-ayfasında) mevzuata uymayan (bu dava ile ilgisi olmayan) kısımlar giderildikten sonra emare 1 olarak Mahkeme önünde duran inşaat izninin İlgili Şahıslara Davalılarca verildiği anlaşılmaktadır. Bir başka deyişle ve kendimizi tekrarlama pahasına ,emare 2'de- yapılan tadilâtlarla, proje mevzuata uygun hale getirilmiş ve emare 1 inşaat izni, İlgili Şahıslara bunun neticesi olarak verilmiştir ve mevcut inşaat izni, herhangi bir mevzuata terslik içermemektedir. Bu durumda İlgili Şahısların bu projeyi tatbikata k-oymalarına Fasıl 96 ve onun altında yapılan mevzuat açısından herhangi bir yasal sakınca yoktur. Bu safhada Zaim Necatigil'in şu kelimelerine yer vermek yerinde olacaktır:

"YİM 4/85 sayılı başvuruda Mahkemenin
20 Aralık 1985 günkü kararında v-urgulandığı
gibi, yönetsel yetki kullanan bir organ
tarafından alınan bir karar, alındığı
andan itibaren, aksi kanıtlanıncaya kadar
doğru ve yasal sayılır ve bu gibi karar veya
işlemin hatalı ya da yasaya ters olduğunu
-kanıtlamak böyle bir iddiayı ileri sürene
düşer: (Bak: Zaim Necatigil, Kuzey Kıbrıs

Türk Cumhuriyetinde Anayasa ve Yönetim
Hukuku, sayfa 89)."

Bundan anlaşılacağı gibi bu külfet bu davada Davacıya düşerdi ki Davacı da bunu yerine g-etirememiştir. Davacının bu Mahkemedeki yakınmasına bakıldığında ise, bunun esasının gayrımenkulden kaynaklandığı sarihtir. Zaim Necatigil, Administrative Law (1974) isimli kitabının 107. sayfasında "civil law rights relating to property" başlığı altında- aynen şöyle demektedir:

"It has been laid down by authority that, generally
speaking, acts regulating civil law rights in
property are matters of private law, and therefore,
not cognizable under Article 146 of the Cypr-us
Constitution".

Yazarın bu alıntıda sözünü ettiği Anayasanın 146. maddesi, bugün yerini Anayasamızın 152. maddesine bırakmıştır. Aynı yazar aynı kitabının 106. sayfasında "Domains of public and private law" başlığı altında yine şöyle demekte-dir:

"It is a principle of law that acts which
fall within the domain of private law are not
administrative acts and cannot be made subjects
of recourse for annulment even though they
emanate from an administrative authority. -
The notion of administrative act excludes
transactions and negotiations in the realm
of private law. Only acts of an authority
of public administration may possess the
attributes of administrative acts if they
come within -the domain of public law".

Zaim Necatigil'in serdettiği bu görüşler içtihatlara dayanılarak yazıldığı bir yana, yazıldıkta-n sonra da bir çok kararda Mahkemece tekrar benimsenmiş ve uygulanmıştır. Buna bir misal vermekle yetineceğiz. (Bak: YİM 189/90 (D.39/92)).

Her Mahkeme önündeki davayı karara bağlamadan, o davayı görmeye yetkisi olup olmadığını incelemeli ve ona gö-re karar vermelidir. (Bak: Halsbury's Laws of England, 3rd, ed. vol.9, sayfa 350, paragraf 822, başlık "The Jurisdiction of Courts"). Bir davanın Yüksek İdare Mahkemesinin yetki alanı içine girmesi için, aranan diğer kriterler yanında, konunun Kamu Hukuku- sahasında olması şartı zaruridir. Bu davanın konusunun Kamu Hukuku sahasına girdiğini söylemek güçtür.

İlgili Şahıslara emare 1 iznin Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasası tahtında yapılan ve yukarıda referansı verilen tüzük tahtında verildiği tartışm-a konusu veya ihtilâf konusu değildir. Tarafların hiçbiri duruşma esnasında maalesef Fasıl 96'nın konumuz ile yakın ilgisi olan 4. madde hükümlerine hiç değinmemişlerdir. Fasıl 96'nın 4(2) maddesi, bu davadaki Davalılar gibi ilgili bir makamın verdiği in-şaat izninin mevzuat hükümleri ile bağdaşmaması halinde, Başsavcıya veya ilgili bir şahsa (Yasanın 4(4) maddesinde kullanılan kelimelerle "interested person") iznin gerekirse iptali için Mahkemeye başvurma hakkını bahşetmektedir. Mahkeme ise yetkili Mahke-meyi kastetmekte, yani bu meselede bunun Girne Kaza Mahkemesi olduğunu kabul etmemiz gerekmektedir. Fasıl 96 yapıldığında, (1960'da Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmadan önce), Kıbrıs'ta bir Yüksek İdare Mahkemesi olmadığı düşünülürse bu görüş daha da kuvvet kaza-nır. Fasıl 96'nın 4. madde hükümlerini Davacının göz ardı ederek Anayasanın 152. maddesi tahtında bu davayı Yüksek İdare Mahkemesinde açması ve davadan önce Girne Kaza Mahkemesinde açtığı davayı neticelendirme yoluna gitmemesi kanımızca yanlış ve tasvip o-lunmayacak bir harekettir. Davacının yakınma konusu yaptığı pencerelerinin kapatılması gibi konular daha önce de Kaza Mahkemelerinde dava konusu edilmişti: (Bak: Theosanou Akama v. Niki Ioannou Tsiakoli (1967) 1CLR 206).

Netice itibarı ile bu davanı-n konusunun Yüksek İdare Mahkemesinin yetki alanı içinde olduğuna kâni olmadık ve bu nedenle davanın masraflarla birlikte reddedilmesini emrederiz. Gerek İlgili Şahısların gerekse Davalıların bu dava neticesi düçar oldukları masrafın miktarını Başmukayyit- tespit edecektir.




Metin A. Hakkı Nevvar Nolan Gönül Erönen
Yargıç Yargıç Yargıç


7 Nisan 2000


-1


4



-


Full & Egal Universal Law Academy