Yüksek İdare Mahkemesi Numara 176/1981 Dava No 17/1982 Karar Tarihi 07.05.1982
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 176/1981 Dava No 17/1982 Karar Tarihi 07.05.1982
Numara: 176/1981
Dava No: 17/1982
Taraflar: Hasan Saner ile Ekonomi ve Maliye Bakanlığı
Konu: Emeklilik ikramiyesinden yapılan kesinti
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 07.05.1982

-D.17/82 YİM 176/81

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan.

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.

Müstedi: Hasan Saner, Lefkoşa.

- ile -

Müstedaaleyh:1. Ekonomi ve Maliye Bakanı va-sıtasıyle KTFD.
2. Ekonomi ve Maliye Bakanlığı vasıtasıyle KTFD.
3. Devlet Emlâk ve Malzeme Dairesi KTFD.

Arasında.

Müstedi namına: Ergin Ulunay.
Müstedaaleyh namına: Mehmet A. Şefik.



Yasa Maddesi: 7/79 sa-yılı Kamu Görevlileri Yasasının 86, 88 ve 16. Maddeleri ile 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 8(2)(c) ve 28(1) Maddeleri.

İstemin Özeti: 1- Emekliliği onaylanan Müstedinin zorla istihdam edilerek bu süre zarfında ödenen maaşların emeklilik ikramiyesinden k-esilmesi işleminin tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna; 2- Ödenrriesi gereken toplam emeklilik ikramiyesinden yapılan kesintinin tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi istemi.

OLAY: Devlete ait ambarlar-da çalışan Müstedi, 10.10.1979'da emekliye ayrıldı. Yerine birisi bulunamadığından Müstedaaleyh tarafından 9.9.1980'e kadar çalıştırıldı ve bu tarihte emekli oldu. Müstedaaleyh Müstediye ikramiyesini öderken 10.10.1979'da emekli olmuş gibi işlem yaparak fi-ilen emekli olduğu güne kadar çalıştığı süre içerisinde Müstediye ödediği maaşlardan emekli maaşını tenzil ederek kalan miktarı ödedi.

SONUÇ: İdarenin, Müstediyi isteği dışında zorla çalıştırması hatalı olsa bile parasal yönden Müstedinin kazanılmış hakkt- vardır. Bu durumda Müstedinin ödenmeye hak kazandığı emeklilik ikramiyesinden yapılan kesintinin tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilir.


HÜKÜM
Salih S. Dayıoğlu: Müstedi, bütün ilgili zamanl-arda bir kamu görevlisi
idi. İhtilâf konusu olmayan gerçeklere göre müstedinin kamu görevi ile ilgili geçmişi şöyledir:
Mart 1975 tarihinde Devlete ait Seferis Yedek Parça Ambarlarında istihdam edilen müstedi 23.12.1975 tarihinde Kamu Hizmeti Komisyonu tar-afından Ambar Emini olarak tayini onaylandı ve kadroya alındı. 9/79 sayılı Emeklilik (Değişiklik) Yasasının yürürlüğe girmesinden sonra, sözü edilen Yasanın 16. maddesi hükümlerinden faydalanarak 13.7.1979 tarihinde emekliye ayrılma isteminde bulundu. Bu i-stemi ilgili mercilerce tam belli olmayan bir tarihte fakat her hal ve kârda 25.7.1979-7.8.1979 tarihleri arasında onaylandı. Müşterek olgulara göre emeklilik öncesi izinlerini de kullanmak suretiyle müstedi 10.10.1979 tarihinde kamu görevinden tam manasıy-le ayrılması gerekiyordu. Tarafların mutabık kaldıkları diğer bir husus da müstedinin 10.10.1979 tarihinden itibaren emekli addolunduğudur.
Müstedinin şahadetine göre emekliye ayrılma zamanı geldiği ve bu hususu müteaddit defalar amirlerine bildirdiği hald-e, bağlı bulunduğu örgüt veya amirleri müstedinin 'sorumluluğu altında olan ambarın sayım ve teslim işlemi için gerekli kişi veya kişileri görevlendirmediği cihetle müstedi 10.10.19'79' dan itibaren emekli olduğu halde işine 9.9.1980 tarihine kadar devam e-tmek zorunda kaldı ve 9.9.1980 tarihinde emeklilik öncesi izinlerini alarak 31.12.1980 tarihinde kamu görevinden bilfül ayrıldı.
Emeklilik Yasaları altında hak kazandığı emeklilik menfaatlarını alabilmek için müteaddit defalar başvuruda bulunan müstedi en -sonunda kendisine 10.10.1979'dan sonra emekliye ayrılması ve ona ikramiye ve emeklilik maaşı verilip istihdam edilmemesi gerekirken ilgili Yasalara aykırı bir şekilde istihdam edildiği ve ödendiği gerçeği karşısında bundan dolayı ödendiği maaşlar, emeklili-k menfaatlarından mahsup edildi ve ona 16166.42TL ödendi. İhtilâf konusu olmayan gerçeklere göre müstediye son ödenen 16166.42TL şu şekilde gerçekleşmiştir.

10.10.1979 - 31.12.1980 tarihleri arasında ödenmesi
gereken ikramiye ve emeklilik maaşı tutarı 24-8241.50TL 10.10.1979 - 31.12.1980 tarihleri arasında görevinde çalışması nedeniyle bilfiil ödendiği maaş tutarı 231475.08TL

Müstediye en son ödenen 16766.43TL

Müstedi bu işlemden ötürü kendini mütezarrır addederek- işbu başvuruyu dosyaladı ve şu istemlerde bulundu:
"1. Müstedaaleyhin, müstediyi emekliye ayırdıktan sonra 10.10. 1979 - 31.12.1980 tarihleri arasında, her iki tarih de dahil, müstediyi ıorla istihdam ederek, bu süre boyunca müstediye ödediği net toplam 2-31475.08TL'sı maaş tutarını, müstedaaleyhin müstediye ödemesi gereken emeklilik maaşları ile emeklilik ikramiyesinden kesmesi işlemi ve/veya kararının tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair Muhterem Mahkemenin kara-r vermesi.

2. Müstedaaleyhin, müstediyi emekliye ayırdıktan sonra, 10.10.1979 - 31.12.1981 tarihleri arasında, her iki tarihte dahil, müstediye ödemekle yükümlü olduğu toplam 133527.42TL'sı emeklilik maaşlarına ve 114714.08TL'sı emeklilik ikramiyesine kar-şılık sadece çekle müstediye 15.9.1981'de 167666. 42TL'sı ödemesi işlemi ve/veya kararının tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğulamayacağına dair Muhterem Mahkemenin karar vermesi.

3. Müstedaaleyhin, Müstediyi emekliye ayırdıktan- sonra, 10.10. 1979 - 31.12.1980 tarihleri arasında, her iki tarihte dahil, müstediyi zorla istihdam ettiği işbu süreyi emeklilik kazandıran hizmet olarak tanımayarak müstedinin emeklilik işlemlerini 10.10.1979 tarihini esas alarak yapma işlemi ve/ veya ka-rarının hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına dair Muhterem Mahkemenin karar vermesi.

Duruşma esnasında müstedi 9/79 sayılı Yasanın 16. maddesi hükümleri ışığında 3. istemini, haklı olarak, geri çekmiştir.
Müstedinin iddiala-rını özet olarak iki başlık altında toplamak mümkündür, şöyle ki:
a.Müstedi 10.10.1979'dan 31.12.1980 tarihine kadar emeklilik ikramiyesi ve maaşına ilâveten bilfiil çalışması nedeniyle normal maaşını da almağa hak kazanmıştır. 26/77 sayılı Yasanın 28(1) -maddesi buna engel değildi. Sözü edilen madde
"tekrar" istihdamdan bahsetmektedir. Müstedi tekrar isrihdam edilmeyip görevi 10.10.1979'dan sonra da kesintisiz devam etmiştir.

Müstedinin 10.10.1979'dan sonra görevine devam etmesi 7/79 sayıli Kamu Görevlile-ri Yasasının 62. maddesine de aykırı değildir. Çünkü sözü edilen madde "kamu görevine alınacaklar"dan söz etmektedir. Halbuki müstedi göreve alınmadı, tam tersine görevde idi ve 10.10.1979'dan sonra dâ kesintisiı olarak görevine devam etti.
Müstedaaleyh ta-rafından bulunan savcı ise özetle müstedinin 10.10.1979 tarihinden sonra özellikle 7/79 sayılı Yasanın 62(h) maddesi hükümleri ışığında kamu görevinde kalmasında veya devam etmesine yasal olanak olmadığını, bu durumda müstedinin yasa dışı istihdam edildiği- nedeniyle ona kamu görevlisi oırak herhangi bir maaş ödenmemesi gerektiğinden yapılan yasa dışı ödemelerin de esas emeklilik haklarından istirdad edilebileceğini iddia etti.


Daha evvel değinildiği gibi taraflar müstedinin 10.10.1979 tarihinden sonra k-amu görevlisi statüsünden çıkıp emekli statüsüne girdiği veya girmesi gerektiği noktasında hemfikir olmuştur. Dolayısıyle emeklilik menfaatları açısından müstedinin emeklilik menfaatlarnın 10.10.1979 tarihinden itibaren tahakkuk ettiği veya etmesi gerektiğ-i hususunda taraflar arasında görüş birliği vardır. Bu durumda müstedinin emekli bir kamu görevlisi statüsünde iken eski işinde bir kamu görevlisi sıfatı ile istihdam edilmesi veya işine devam etmesinin düşünülmezliği iddia edilebilir.

Kanımızca 7/79 sayı-lı Kamu Görevlileri Yasası bir bütün olarak okunduğunda Yasanın gerek sözü ve gerekse öıü emekliye ayrılan kişilerin Devletçe betekrar istihdam edilmelerini veya emekliye ayrıldıkları halde işlerine devam etmelerinin önlenmek istendiği doğrultusunda olduğu-na kuşku yoktur. Bu husus, özellikle, kendini Yasanın 6(2) ve (3) maddelerinde göstermektedir. Yasantn 6(2) maddesi tamamen süreli olan sözleşmeli personelin istihdamında dahi emekliye ayrılmış bir kişinin sözleşmeli personel olarak çalışamayacağına amirdi-r. Emekli olan bir kişinin sözleşmeli personel olarak dahi kadrolu bir mevkide istihdam edilmesi veya çalışmasına devam edilmesine olanak tanınması herhalde düşünülemez. Ne var ki müstedinin çalıştırılmaması gereken bir işte kendi ihtiyari dışında çalışmak- mecburiyetinde bırakıldığına kuşku yoktur.

Önümüzdeki başvuruda müstedinin emekliye ayrılmazdan önce sayım ve devir işlemlerini gerektiren bir mevkide çalıştığına dair ihtilâfsız şahadet vardır. Ayrıca onun sayım ve devir işlemlerinin yapılabilmesi için -amirlerinin nezdinde müteaddit teşebbüslerde bulunduğu fakat bunun ancak Eylül 1980'de gerçekleştirilebildiği ve sayım ve devir işlemlerinin zamanında yapılmamasında onun hiçbir kusuru bulunmadığı hususunda da ihtilâfsız şahadet vardır.

7/79 sayılı Kamu G-örevlileri Yasasının 86. ve 88. maddeleri aynen şöyledir:

"86. Çekilmek isteyen kamu görevlisi, görevi ile ilgili olarak devir ve teslim ile yükümlü olduğu takdirde, bu işlemleri bitirmeden görevini bırakamaz.

88. kamu görevlilerinin 85., 86., ve l17. ma-ddelere uymayarak çekilmeleri halinde, cezai sorumlulukları saklı kalmak üzere, Devlete karşı verdikleri her türlü mali zararlar, kendilerine tazmin ettirilır."

Yukarıda 'alıntısı yapılan 86. maddeden açıklıkla görülebileceği gibi müstedi durumunda olan b-ir kamu görevlisi sayım ve teslim işleri bitmeden ifa etmekte olduğu görevini "bırakmasına" yasal olanak bulunmamaktadır. Kanımızca bu gibi durumlarda bu gibi sayım ve teslim işlemlerinin zamanında yapılabilmesi için bu gibi kamu görevlisinin, görevden ayr-ılma hakkını da dikkate alarak, Devletin derhal faaliyete geçmesi veya bu gibi işlemlerin yapılmasına olanak tanınması için 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 8(2)(c) maddesi uyarınca çekilme istemine ilışkin istemi 90 gün erteleme yoluna gitmesı gerekebilir-. Devlet, uhdesine düşeni yapmadığı tadirde ilgili kişinin ayrılmak istediği mevkiden ilelebet ayrılamayacağı manası çıkmaz EIbette ki ilgili kişi meşru menfaatinin ihlâl edildiği gerekçesi ile ihmal nedenine dayanarak Yüksek İdare Mahkemesinde hakkını ara-yabilir.

Müstedinin durumunun özel bir durum arzettiğine kuşku yoktur. Bir yandan 10.10.1979 tarihinden sonra çalışmaması gereken bir yerde arzusu hilâfına çalışmak zorunda kalmış ve Yasanın 86. maddesi hükümleri uyarınca görevini bırakamaz durumda bırakı-lmıştı. Hiçbir kusuru olmadan böyle bir vaziyette bırakılan müstedinin bundan mütezarır olması adalet ve nıfset kuralları ile bağdaşmaz. Yasanın 86. maddesi hükümleri ışığında müstedinin 10.10.1979 tarihinden sonra görevine devam etmek zorunda bırakılmasın-a ilgililerce karar verilmesi tasarrufu veya 10.10.1979'dan sonra onun görevinden ilgililerce alınmasırıda gösterilen ihmal bu meseleye özgü olgular ışığında yoklukla mutlak butlan halini doğurmaz.

Bu durumda bu gibi tasarruf hatalı olsa bile böyle bir- tasarruf süresince elde edilen parsal çıkarların kazanılmış hak olarak telâkki edilmesi gerekir. Türkiye'de Yargıtay İçtihadi Birleştirme Büyük Genel Kurulu 27.1.1973 gün ve E.72/6, K.73/2'de verdiği kararda şunları söyledi:

"1. Yoklukla mutlak butlan ha-lleri hariç ve kişinin gerçek dışı beyanı veya hilesi ile sebebiyet vermemiş olmak kaydı ile, İdarenin yanlış şart tasarrufunun (özellikle yanlış intibak işleminin) ancak iptal süresi veya kanunlarda özel bir süre varsa bu süre içinde, yahut iptal davası a-çılmış ise dava sonuna kadar, geriye yürür şekilde geri alabileceğine,

2. Bu süreler geçtikten sonra yanlış tasarrufun geriye yürür şekilde alınamayacağına,

3. Bu süreler geçtikten sonra yanlış tasarrufun geri alınması halinde geri alma gününe kadar doğm-uş durumların, parasal sonuçları dahil olmak üzere, hukuken kazanılmış durum olarak tanınması gerektiğine,

4. Bu nedenle yanlış işlemin (intibakın) bu süreler geçtikten sonra geri alınması durumunda geri alınma gününe kadar ödenmiş bulunan fazla para-ların (aylıkların) hukuken geçerli bir nedenle ödenmemiş bulunduğunun kabulü gerekmesi karşısında artık sebepsiz zenginleşme söz konusu olamayacağından, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak 27.1.1973 tarihinde üçte ikiyi aşan çoğunlukla karar veril-di."

Önümüzdeki meselede 10.10.1979 tarihinden sonra müstedi hakkında uygulanan hatalı görevde çalıştırma tasarrufu müstedinin gerçek
dışı beyanı veya hilesi sonucu bir tasarruf değildir. Öte yandan konu tasarruf bizde idari dava açma süresi olan 75 gün z-arfında geri alınmadığına göre hatalı tasarruf süresinde müstedinin elde ettiği parasal çıkarlar yani aldığı maaşlar hukuken kazanılmış bir hak olur ve bunların geri istenmesi veya almaya hak kazandığı ikramiye ve emeklilik maaşından istirdad edilmesi düşü-nülemez. Ancak 26/77 sayılı Emeklilik Yasasının 28(1) maddesi göz önünde bulundurularak ilgili zamanlar için müstediye ayrıca emeklilik maaşı ödenemez.

Yukarıda söylenenler ışığında başvuru kabul edilir ve müstedaaleyh tarafından 10.10.1979 - 31.12.1980 t-arihleri arasında, her iki tarih de dahil müstediye maaş olarak ödenen 231,475.08T1,'yi müstedinin ödenmeye hak kazandığı emeklilik ikramiyesinden yapılan istirdad işleminin tamamen hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramayacağına karar -verilir.


(Salih S. Dayıoğlu) (Niyazi F. Korkut) (Aziz Altay) Yargıç Yargıç Yargıç

7 Mayıs 1982









Full & Egal Universal Law Academy