Yüksek İdare Mahkemesi Numara 169/1989 Dava No 24/1990 Karar Tarihi 12.06.1990
Karar Dilini Çevir:
Yüksek İdare Mahkemesi Numara 169/1989 Dava No 24/1990 Karar Tarihi 12.06.1990
Numara: 169/1989
Dava No: 24/1990
Taraflar: Hüseyin H. Kaymak ile İskân Bakanlığı vd
Konu: ‘T’ cetveli – Evin ‘T’ cetvelinden çıkarılmasına itiraz
Mahkeme: YİM
Karar Tarihi: 12.06.1990

-D.24/90 YİM 169/89

Yüksek İdare Mahkemesi Olarak Oturum Yapan
Yüksek Mahkemede
Yargıç Salih S. Dayıoğlu huzurunda
Anayasanın 152. maddesi hakkında

Müstedi: Hüseyin H. K-aymak (Merhum Lefkoşalı Rifat Hüseyin Bicen
Terekesi İdare Memuru sıfatıyle) Lefkoşa Kaza Mahkemesi.
-ile-
Müstedaaleyh: 1. KKTC İskân Bakanlığı vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa.
2. Eşdeğer Mal Saptama, Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu
Başkanlığı- vasıtasıyle KKTC, Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

Müstedi namına: Rifat A. Çomunoğlu
Müstedaaleyhler namına: Ersoy Ölçter



Yasa Maddesi:

İstemin Özeti: Tapu Dairesi Müdürünün ge-rçeği yansıtmadığı gerekçesi ile, terekenin T cetvelinde bulunan evin, T cetvelinden çıkarılması karar ve işleminin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi istemi.

OLAY: Güneyde taşınmaz mal bırakıldığı gerekçesi- ile gerek ilgili şahıs ve gerekse idare memuru tereke nam ve hesabına eşdeğer mal için gerekli müracaatı yaptı. Her iki taraf da başvuru konusu konutun T cetveline işlenmesini talep etti. Tapu Müdürü doğruyu yansıtmadığı gerekçesi ile konu evi Terekenin T- cetvelinden çıkardı. Tereke İdare Memuru durmun öğrenilmesi üzerine işbu başvuruyu dosyalayarak konu evin T cetvelinden çıkarılması işleminin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğurmayacağına karar verilmesi isteminde bulundu.

SONUÇ: Müs-tedi hiçbir zaman bu malın 1970 yılında müteveffa tarafından ilgili şahsa satılmadığını veya ilgili şahsın elinde bulunan emare koçanın doğruyu yansıtmadığını ileri sürdü. 1970 tarihinde gerçekleşen satış ve devir muamelesi reddedilmeyip ihtilaf konusu edi-lmediğine göre Tapu ve Kadastro Müdürünün Rum tarafından alınan koçanın aksi ispat edilinceye dek Tapu Müdürünün aldığı kararda herhangi bir hata işlemediği görülmektedir.
Başvuru reddolunur.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
Yargıtay/Hukuk 25/79.-



H Ü K Ü M

-Bu başvuruda olgular hususunda taraflar arasında herhangi bir görüş ayrılığı yoktur. Nitekim taraflar Mahkemeye sadece belge sunmakla yetindiler ve sözlü şahadet ibraz etmediler. Olgular aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
-
Müteveffa Rifat Hüseyin Bicen 16.2.1982 tarihinde Lefkoşa'da, vasiyet-name bırakmadan, vefat etti. Lefkoşa Kaza Mahkemesi mukayyidi olan Hüseyin Kaymak ise Müteveffanın 153/85 sayılı terekesine idare memuru olarak 24.2.2986 tarihinde atandı. Müteveffanın- mallarının tesbiti için Lefkoşa Tapu Dairesinden alınan 7.8.1989 tarihli bir taşınmaz mal araştırma belgesinde Müteveffanın kısaca Lefkoşa'da Blok B Parsel 244 ve Blok B 256'da bulunan iki ev bıraktığı görülmektedir. Hemen ilâve edilmesi gerekir ki sözü e-dilen mal araştırma belgesi Tapu Dairesinde muhafaza edilmekte olan ve 1963'deki taşınmaz mal mülkiyeti durumunu yansıtan mikro filimlere dayanılarak verilmiştir. Tarafların müşterek beyanlarına göre Türklere ait mal kayıtları Tapu Dairesinde bulunan mikro- filimlerde görülüp bu kayıtların esas kütükleri Rum tarafında bulunmaktadır. Emare 9 olarak ibraz edilen koçana göre ise müteveffanın parsel numarası 244 olan evini 16.3.1970 tarihinde Lefkoşalı Ayla Mahmut Rifat namı diğerle Ayla Savalaş'a Rum tarafında -KL 580 mukabilinde sattığı anlaşılmaktadır.

Güneyde taşınmaz mal bırakıldığı nedeni ile gerek idare memuru, tereke nam ve hesabına ve gerekse ilgili şahıs eşdeğer mal için gerekli müracaatı yaptılar. Her iki taraf da Parsel 244'ü kendi malı gibi gösterdi-ler. Tapu Dairesi Müdürü, Emare 9'un doğruyu yansıtmadığından hareketle konu evi terekenin T cetvelinden çıkardı ve onun yerine ilgili şahsın T cetveline işledi. Bu durumun öğrenilmesi üzerine tereke idare memuru bu başvuruyu dosyaladı ve Tapu Müdürü taraf-ından sözü edilen evin terekenin T cetvellerinden çıkarılması karar veya işleminin hükümsüz ve etkisiz olduğuna ve herhangi bir sonuç doğuramı-yacağına karar verilmesi isteminde bulundu.

Yukarıda izah edildiği gibi konu oldukça basittir. Müstedi hiçbir z-aman bu malın 1970 yılında müteveffa tarafından ilgli şahsa satılmadığını veya ilgili şahsın elinde bulunan Emare 9 koçanın doğruyu yansıtmadığını ileri sürmemiştir. Müstedinin bu başvurusunda ileri sürdüğü tek bir hukuki nokta vardır. O da ilgili şahıs, -1970 tarihinde gerçekleşen satış ve devir muamelesini 1974 Barış Harekatından sonra KKTC Tapu ve Kadastro Dairesinde tescil ettirdiği için hukuken himaye edilmesine yani bu malın kendisine ait olduğunu ileri sürmesine hukuken cevaz verilemez. Bu durumda T-apu Müdürü başvuru konusu yapılan kararı almakla yetkisini kötüye kullandı. Müstedi, ayrıca, Yargıtay/Hukuk 25/79 sayılı içtihat kararına atıfta bulundu. Yargıtay/Hukuk 25/79'da söylenenlerin Müstediye ne gibi yararı olduğunu anlamakta güçlük çekiyorum. Sö-zü edilen içtihat kararında, sair şeyler yanında, 1965-1966 yıllarında Rum tarafı ile yapılan anlaşmaya göre herhangi bir bölgenin taşınmaz mallarının ekseriyetinin Rumlar ait olan hallerde esas kütüklerin Rumların aldığı ve Rumların aldığı bu kütüklerde T-ürklere ait olan taşınmaz malların mikro filimlerinin dairede muhafaza ettirildiğinden söz edilmektedir. Önümdeki meselede de durum böyledir. Ancak ihtilafsız olgulara göre bu mal 1970 yılında Müteveffa tarafından ilgili şahsa satılmıştı. 1970 yılında Rum -tarafında gerçekleşen satış ve mal değer işleminin Türk tarafında da geçerli olabilmesi için Türk tarafında tescil ettirilmesi gerektiğine dair herhangi bir mevzuata rastlamadığımız gibi böyle bir mevzuatın mevcudiyetinden taraflar da söz etmediler. 1970 t-arihinde gerçek-leşen satış ve devir muamelesi reddedilmeyip ihtilaf konusu edilmediğine göre Tapu ve Kadastro Müdürünün Rum tarafından alınan ve 1970'de verildiği görülen koçanın aksi ispat edilinceye dek doğruyu yansıttığından hareketle başvuru konusu ed-ilen kararı almakta haklı olduğu ve herhangi bir hata işlemediği görülmektedir.

Başvuruda konu edilen evin mülkiyeti gerçekten ihtilaf konusu edilmiş olsa idi bunun halli için Yüksek İdare Mahkemesi yerine Kaza Mahkemesine başvurması gerekeceği izahatan -varestedir.

Sonuç olarak başvuru reddolunur.


Masraflar için herhangi bir emir verilmez.


(Salih S. Dayıoğlu)
Yargıç

12 Haziran 1990


-


-211-



-


Full & Egal Universal Law Academy